mahya nasıl takılır / Mahya nedir? Mahya ne anlama geliyor TDK » Erken Baskı

Mahya Nasıl Takılır

mahya nasıl takılır

Trapez Mahya, hava şartlarından etkilenmeyen, alüminyum ya da galvaniz sacdan yapılan, boyalı ya da boyasız olarak üretilen cephe ve çatı kaplama malzemesidir. Trapez mahya malzemeleri ile beraber yalıtımlı olarak ya da yalıtımsız olarak üretilmektedir. Nakliyesi, taşınması ve montajı basit bir malzemedir. İstenilen boyutlarda ve formlarda imal edilerek yapılarda trapez mahya estetik çözümler sunmaktadır. İnce bir malzeme olduğu halde galvaniz ve boya tabakası vasıtası ile korozyona karşı son derece dayanıklıdır.

Estetik görünümün önemli olduğu tonoz çatı kaplaması gibi programlarda çatının yay uzunluğu ve çapına göre tek kat trapezler bükülerek montaja hazır hale getirilebilir.

Güneş, yağmur ve don gibi hava koşullarından etkilenmezler, rüzgâra karşı da dayanım gösterirler.

Çift tarafa akımı olan beşik çatılarda, çatının orta kısmında aynı oluklara sahip çatı malzemesini birleştirip bir bütünlük sağlayan malzemedir.

  • Kolay çürümeyen, paslanmayan üründür.
  • Hafiftir çatıya yük getirmez.
  • Pratiktir, montajı zamanınızı almaz.
  • Çatı birleşim noktası ile çatının diğer bölümleri arasında tümlük sağlar.
  • Çirkin görüntüyü engeller, su akma riskli bölgeleri korur.
  • Çinko kaplama miktarı Türk ve dünya standartlarına makul olarak yapılır.

Mahyalar nasıl hazırlanıyor?

Osmanlı'da ilk olarak Sultan 1. Ahmed döneminde Sultanahmet Camii'ne, kandillerin asılmasıyla başlayan mahya geleneği, yaklaşık yıldır devam ediyor. “Camilerin gerdanlığı” olarak adlandırılan mahyalar, Ramazan ayında minareleri süslüyor. Süleymaniye, Sultanahmet, Eyüp Sultan, Eminönü Yeni Camii, Bursa Ulucami ve Edirne Selimiye Camii'nin de aralarında bulunduğu birçok caminin minarelerine mahya asan Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı mahya ekibi, görsel şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Günler öncesinden hazırlıklara başlayan mahya ustaları atölyede hummalı bir çalışma yürütüyor. İstanbul'da mahyaların düzenlendiği tek atölye Beyoğlu'nda bulunuyor. Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte mahya ustaları bu atölyede özenle bir çalışma yürütüyor. Ustalar bir taraftan mahyaları hazırlarken, diğer taraftan minareye çıkarak mahyaları asıyor.

Osmanlı geleneğini yaşatan bir usta

Mahyaları hazırlayan ekibin başında ise 38 yıldır bu işe gönül veren Kahraman Yıldız bulunuyor. Mahya sanatını, 'li yıllarda Sultanahmet Camii baş müezzinlerinden Hacı Ali Ceyhan'dan öğrendiğini söyleyen Yıldız, "Mahya yıllık Osmanlı kültürü. İlk Sultan Ahmet Camii'ne Ahmet Kefevi tarafından asılmıştır. Padişah'ın beğenmesiyle mahya geleneği başlamıştır. O zaman halis zeytinyağı yapılırmış. Her caminin ayrı ayrı mahyacısı varmış. Baş mahyacı astığı zaman, diğerleri onu takip edermiş. Benim ustam Hacı Ali Ceyhan Osmanlı döneminin son mahyacısı. İki padişah görmüş. Son dönemlerinde elektrik gelmesiyle, bir şekilde mahyaları bu sisteme dönüştüren kişidir" dedi.

Mahya ile tanışmasını anlatan Yıldız, "Münir Can ustamız vardı. Bir gün bizi topladı. Dolmabahçe Camii'nin altındaki mahzene gittik. Bize, bazı yerlere duy taktırdı, onları topladık. Sultanahmet Camii'ne gittik. Karşıdan karşıya halatlar atıldı, ipler çekildi, lambalar asıldı. Ne olduğunu tam anlayamadık. Yaşım daha O gece merak ettim, Sultanahmet'e gittim baktım. 'Fethin kutlu olsun' yazıyordu" diye konuştu.

Kar, yağmur, sıcak demeden bu geleneği devam ettirdiklerini söyleyen Yıldız, "Ekip olarak çok zorluklar yaşadık. Kar yağdı, yağmur yağdı biz camilerimizi mahyasız bırakmadık. Fırtınada minarede kaldığımız günler oldu. Biraz ağır ve riskli bir meslek. İşi yapıp baktıktan sonra hepsi geçiyor" şeklinde konuştu.

İlk mahya nerede asıldı?

Kahraman Yıldız tarafından el emeği ile hazırlanan mahyaların ilki Sülaymaniye Camii'ne asıldı. İlk mahyada ise, 'Ramazan Berekettir' ifadeleri yer aldı. Eminönü Yeni Cami'de, 'Ey Oruç Tut Bizi', Eyüp Sultan Camii'nde, 'Hoş Geldin Mübarek Ramazan', Sultanahmet Camii'nde 'Merhaba Ya Şehri Ramazan', Üsküdar Camii'nde 'Hoşgeldin 11 Ayın Sultanı', Bursa Ulu Camii'nde ise 'Helal Kazan Helal Ye' sözleri yer alacak.

WANAHBER

Müslüman ülkeler arasında sadece Türkiye’de yıldan beri süre gelen gökyüzünü süsleyen ve çeşitli mesajlar veren bir gelenek halini almıştır.

Mahya tek minaresi bulunan camilerde olmayıp 2 ve daha fazla minaresi bulunan camilerde yapılmaktadır. En az 2 minare arasına gerilerek asılmaktadır. Eski Osmanlı döneminde mahyalar o günün şartlarıyla kandillerle yaılmaktaydı. Şimdilerde ise teknolojinin gelişmesi ile de ampul veya başka elektrik yardımıyla çok şık mayhlar yapılmakta.

Nasıl yapılıyor

Öncelikle 2 minare arasındaki mesafe ölçülüp ve çizgi çizilir ve çizgini alt kısmına yazı yazılması için her gelecek harfin yerine noktalar bırakılır. Bu noktalar  gelecek olan harflerin yerleridir. Bundan sonra belirtilen noktalardan yukarıki paralel çizgiye birer dik hat çekilir. itibar edilen ölçeğe göre bu çizgilerin boyları ölçülür. Her biri için, o boyda bir ip hazırlanır. Sonra bu iplerin bir ucuna bir makara ve diğer ucuna bir kandil kutusu bağlanır.

Bu şekilde hazırlandıktan sonra her harf için mahya üzerinde yeri ölçülür ve aralıklarının eşit olması baz alınarak hazırlanır. Sonra bunlara bunu iki minare arasına asmadan önce kalın bir ip gerilir. Her akşam değiştirilen yazılara ait ipler, gündüzden takımıyle alınarak şerefeye çıkarılır. Sırasiyle mahya ipinin makaralarına takılacak o yazıya mahsus olan ara ipleri de bağlanır.

Sözlük anlamı nedir?

Sözlük anlamı, ramazan ayında camiler arasında gerien ip üzerinde yanan ışıklı yazılar anlamını taşımaktadır.

Mahya yazıları

Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan

On Bir Ayın Sultanı

La İlahe İllallah

Elveda Ya Şehr-i Ramazan

Ya Sübhan", "Ya Rahman

Şefaat ya Resulallah

Cehalet felakettir

Namaz dinin direğidir

Ramazan ayına özel cami minarelerinin arasına ipler gerilerek, kandil ya da elektrikli ampullerle yazılan yazı veya yapılan resme mahya denir.

Eski bir gelenek olan mahya, Ramazan&#;ın sembollerindendir. Her ne kadar günümüzde mahya yapımı ve kullanımında azalma yaşansa da, özellikle yurdumuzun sembol camilerinde bu kültür halen sürdürülmektedir.

MAHYA NEDİR NE ZAMAN ÇIKTI TARİHİ

Temelleri Osmanlı devrine dayanan mahya, ilk olarak 17&#;inci yüzyılda kullanılmış, Sultan I. Ahmed tarafından, kendi adını taşıyan Sultan Ahmed Camii&#;ne asılmıştır. O zaman yağ kandilleri ile ışıklandırılarak yakılan mahya, günümüze kadar bir Ramazan geleneği olarak gelmiştir.

MAHYA NE ANLAMA GELİYOR TÜRKÇESİ NE?

Her ne kadar günümüzde yapımı ve yakımı azalsa da sınırlı sayıda kalan ustalar ve belli başlı camiler tarafından hayatta tutulmaya çalışılan mahyalar ve mahyacılık elektrikli ampuller ile yaşatılıyor.

Mahya Türkçe anlamı &#;Hayat Canlılık&#; anlamındadır.

Teknolojinin ilerleyişi ile mahyacılık da oldukça gelişti. Her ne kadar ışıklı mesaj mantığı ile çalışan mahyalar varlığını azalar sürdürse de teknolojik gelişimini de devam ettiriyor. Öyle ki ilk yıllarında kandiller ile yakılan mahyalar, artık led paneller ile çalışıyor.

Mahya Ramazan ayına mahsus olmak üzere, çifte minareli camilerde, iki minare arasına gerilen iplere kandiller veya elektrik ampulleri asılması suretiyle yazılan yazı veya çeşitli motifler. Mahya, Farsça bir kelimedir. Lügatte, yalnız Ramazan ayına mahsus olmak itibariyle buna “aylık” manasına “mahya” denilmiştir. Aslı “mahiye” dir. Beşik örtüsü gibi çatılarda, damın iki meyilli yüzlerinin birleştiği yere de yanlış olarak “mahya” denilmektedir. Dam sularını iki tarafa akıtan bu oluklara, “su” manasına gelen “maiye” denilir.

Tarihi bilgilere göre; Çifte minareli camilere mahya kurulması Sultan Üçüncü Ahmed Han devrinde () ortaya çıktı. Bu devirde on iki sene kadar sadrazamlık yapmış olan Damad İbrahim Paşa, senesinde çifte minareli camilere mahya konulmasını sağladı. İslam dininde bildirilmeyen ve yeri olmayan bu iş sonraları bir sanat dalı haline getirildi ve yaygınlaştı.

AHLAKİ VE DİNİ CÜMLELER YAZILIR

Mahyalar her ramazan ayında büyük camilerin karşılıklı iki minaresi arasına kandillerle “La ilahe İllallah” gibi bazı dini ve ahlaki cümleler yazılarak kurulur. Bu mahyaları kurmak için evvela büyükçe bir kağıt üstüne iki minare arasındaki mesafeye göre bir ölçek dahilinde paralel bir çizgi çizilip, bunun alt tarafına yazı yazılır. Sonra bu yazının harfleri üzerine uygun ve eşit aralıklarla noktalar konur. Bu noktalar kandillerin asılacakları yerlerdir. Bundan sonra belirtilen noktalardan yukarıki paralel çizgiye birer dik hat çekilir. itibar edilen ölçeğe göre bu çizgilerin boyları ölçülür. Her biri için, o boyda bir ip hazırlanır. Sonra bu iplerin bir ucuna bir makara ve diğer ucuna bir kandil kutusu bağlanır.

İpler bu suretle hazırlandıktan sonra resimde her kandil ipinin yazıdaki vaziyetine göre birbiri arasındaki mesafesi ölçülerek, o mesafelere eşit uzunlukta iplerle makaralar birbirine bağlanır. Artık mahya hazırlanmış demektir. Bunu iki minare arasına asmak için evvela karşılıklı iki minare şerefesi arasında kalın bir ip gerilir. Diğer bir ipin bir ucu da yazının ilk kandili makarasına bağlandıktan sonra, karşı şerefeye bağlı bir makaradan geçirilerek mahyacının bulunduğu şerefeye uzatılır ki, bu da gerilmiş olan diğer ipin alt tarafında bolca olarak durur. Gündüzleri iki minare arasında biri paralel ve gergin, diğeri altta kavisli ve bol olarak görülen ipler bunlardır. Her akşam değiştirilen yazılara ait ipler, gündüzden takımıyle alınarak şerefeye çıkarılır. Sırasiyle mahya ipinin makaralarına takılacak o yazıya mahsus olan ara ipleri de bağlanır. Gece mahya kurulacağı zaman (ki umumiyetle akşam namazından sonradır) şerefenin kenarında duran bu ipler, sırasiyle birer birer alınarak uçlarına birer kandil takılıp yakılır ve aşağıya salıverilir. Kandiller yandıkça karşıya giden ve oradaki makaradan geçip gelen ip çekilmek suretiyle makaralar tahrik edilerek öbür minareye doğru gönderilir.

Bayram Kısa

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir