mak ile başlayan kelimeler / "mak" ile başlayan kelimeler - Başında "mak" harlfleri olan kelimeler - Word finder

Mak Ile Başlayan Kelimeler

mak ile başlayan kelimeler

İngilizcede En Çok Kullanılan Kelime

Noİngilizce kelimelerTürkçe ÇevirisiÖrnek Kullanım1The(Tanım belirtiyor, bir kavramın bilindik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılıyor.)The Office, the theatre2BeOl(mak), var olmal, bulunmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Be a teacher (öğretmen ol)3To(ismin yönelme hali) (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)To you (sana), Listen to me (beni dinle), I am happy to work here (Burada çalışmaktan mutluyum)4Of-li, -e yönelik, ilişkili, bağlantılı (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)First of all (ilk olarak), Department of Finance (Finans Bölümü), Out of (dışında)5AndVeDomato and potato (domates ve patates)6ABir, herhangi bir, belirli bir tür veya niteliktekiA mouse (bir fare), Have a bath (banyo yapmak), a little bit (azıcık)7Inİçeri, iç, içinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get in the car (arabanın içine bin, arabaya bin), in general (genellikle), built-in (gömme, ankastre, iç yapıya dahil)8ThatŞu, o (mesafe belirtiyor, uzaktaki kavramlar için kullanılıyor)That is a chair. (şu bir masadır.), that place (orası, ora, şurası, şura)9HaveSahip olmak, elinde tutmak, yapmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I have a car. (Arabam var.), have a nap (kestirmek), have mercy (acımak)10IBenI am a student. (Ben bir öğrenciyim.)11ItO, onaIt is a pencil. (O bir kalem.)12Forİçin, yönünden, dair (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)For you (senin için), Look for (aramak), for now (şimdilik)13NotYok, değil, olumsuzluk, haricinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)It is not a monster. (O bir canavar değil.), not like yours (seninki/sizinki gibi değil)14OnÜzerinde, hazır, çalışır (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)It is a apple on the table. (Masanın üzerinde elma var.), turn on (açmak)15Withİle, birlikte, nedeniyle (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)With her (onunla), with glory (gururla)16HeO (erkekler için kullanılıyor)He is a a teacher. (O bir öğretmen [ve onun erkek olduğunu anlıyoruz].)17AsOlarak, gibi, kadar (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)As a whole (bütün olarak), as soon as possible (bir an önce), as a result (sonuç olarak)18YouSen,siz, sana, size (vb. diğer çekimler)Thank you ([sana/size] + teşekkür ederim), you are a genius (sen bir dahisin)19DoYapmak, etmek (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I do dishes (bulaşıkları yıkarım), do you like dolphins? (yunusları sever misin?)20AtÜzere, nezdinde, saatinde, -de (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)At 8 o’clock (Saat sekizde), at night (gece vaktinde), at work (işte)21ThisBu, buradakiFor this reason (bu nedenle), this desk (bu masa)22ButAma, fakatHe is a good person but I don’t know him very well (o iyi biri ama onu çok tanımıyorum), last but one (sondan bir önceki)23HisOnun, ona ait (erkekler için) His pencil (onun kalemi), his feelings (onun duyguları)24By-e, -inden, tarafından, itibarıyla, boyunca (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Stop by (uğramak), affected by something (bir şeye tutulmak), by goverment (hükümet tarafından)25From-den, -dan, itibaren, istinaden, beri (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Benefit from something (bir şeyden yararlanmak), apart from (haricinde), from 80’s to ’s (80’lerden ’lere)26TheyOnlar (erkekler için)They are actors (Onlar aktör), where are they? (onlar nerede?)27WeBizWe are champions (biz şampiyonlarız), do we know each other? (birbirimizi tanıyor muyuz?)28SaySöylemek, laflamak, demek, sözFinal say (son söz), say goodbye (vedalaşmak, hoşçakal demek), something to say (söyleyecek bir şey)29HerOna, ona it (kadınlar için kullanılıyor)Mother and her daugher (anne ve kızı), her age (onun yaşı)30SheO (kadınlar için kullanılıyor)She plays guitar (o gitar çalıyor)31OrYa da, veyaBurger or pizza (hamburger ya da pizza)32AnBir (sesli harfle başlayan kelimelerin öncesinde kullanılıyor)An elephant (bir fil), an office (bir ofis)33WillGelecek zaman kipi, irade, vasiyet (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will be there (orada olacağım), her will (onun vasiyeti)34MyBenimMy teacher (öğretmenim), my dream job (hayalimdeki meslek)35OneBir, tek, biriOne by one (birer birer), one half (yarısı), little one (ufaklık, küçük biri)36AllTüm, bütün, hepsiAll the time (her zaman), all creation (tüm evren), all genres (bütün türler)37WouldKoşullu dilek, -ecekti,Would like (istemek), would rather (tercih etmek), If we were home he would like to come here (evde olsaydık buraya gelmek isteyecekti)38ThereOra, orada, oradaki, şura, şurada, şuradakiThere is a bank (orada bir banka var), get there (oraya/şuraya gitmek)39TheirOnlarınEarn their trust (onların güvenini kazanmak), on their own (kendi kendilerine)40WhatNe, neyi, cisim,şey (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)In what follows (devamında), what is your name? (ismin(iz) ne?), what are his capabilities? (onun yetenekleri nelerdir?)41SoBöylece, bu yüzden, bu nedenle, öyle, böyle, demek ki (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)So it begins (demek ki başlıyor), I was sick so I couldn’t do homework (Hastaydım bu yüzden ödevimi yapamadım), so and so (vesaire)42UpYukarı, artış, çıkış, yüksekte (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)She looked up at the skies (O [yukarı doğru] gökyüzüne baktı, I wake up early (erken kalkarım), It’s up to you (sana kalmış)43OutÇıkış, dışarıda, dış, uzakta olan (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get out (çık dışarı), work out (egzersiz yapmak), find out (anlamak)44IfEğer, rağmen, sözde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)If else (eğer başkaysa), what-if (varsayımsal), see if it works (çalışıp çalışmadığına bakmak)45AboutHakkında, dair, üzere (ayrıca başka bir çok anlamda kullanılabiliyor)It is not about you (Seninle ilgili değil), moon about (dalgın dalgın durmak), the lecture is about (ders tarih hakkındadır)46WhoKimWho is there? (Orada kim var?), Who is the president of the USA (ABD’nin başkanı kimdir?) An teacher is someone who teaches to students (öğretmen öğrencilere öğreten bir kimsedir)47GetAlmak, edinmek, elde etmek, kazanmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get some supplies (Biraz malzeme al)), get trophy (kupa almak), get a job (bir meslek edin)48WhichHangi, hangisiWhich day (hangi gün), which office (hangi ofis), tell which is which (hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek)49GoGitmek, çıkmak, hareket etmek, girmek, başlamak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)He goes to school (o okula gider), I go outside (dışarıya çıkıyorum)50MeBende, bana, benimIt’s me (benim [sorulan soruya cevap verme anlamında kullanılıyor])51WhenNe zamanWhen do we go? (ne zaman gideriz?)52makeYapmak, etmek, sağlamak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will make a cake (pasta yapacağım), make me happy (beni mutlu et)53CanOlabilmek, yapabilmek, teneke kutuI can help you (sana yardım edebilirim), it is a can (o bir teneke kutu)54LikeSevmek, benzemek, beğenmek, hoşlanmakI like pizza (pizza severim), he is not like you (o sana benzemiyor)55TimeZaman, süre, kereHow many times kaç kere), it is time to sleep (uyuma zamanı), time-out (süre bitimi)56NoHayır, yok, ret, hiçI said no (hayır dedim), She voted no (O hayır oyu verdi), no way (hiç yolu yok), no one (hiç kimse)57JustŞimdi, sadece, yalnızca, az önce, tam (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I have just arrived (az önce geldim), it is just a squirrel (o sadece bir sincap), just now (şu anda)58HimOna, onuDo you like him? (Ondan hoşlanıyor musun?)59KnowBilmek, öğrenmek, tanımakI know him (onu tanıyorum), she knows something (o bir şeyler biliyor)60TakeAlmak, (fotoğraf) çekmek, götürmek (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will take a shower (duş alacağım), she took some photographs (o birkaç tane fotoğraf çekti), take me home (beni eve götür)61Peopleİnsanlar, halk, milletWe are people (biz insanız), important people (önemli insanlar), common people (sıradan insanlar), crowd of people (kitle, kalabalık insan grubu)62Intoİçine, içeriye, -e, -a, -in içineInto the car (arabanın içine), into the room (odanın içine)63YearYıl, sene, yaşHappy new year (yeni yılın kutlu olsun), I am 28 years old (ben 28 yaşındayım), eventful year (olaylarla dolu sene)64YourSenin, sizinYour choice (senin/sizin seçimin([iz]), your opinion (senin/sizin düşüncen[iz])65Goodİyi, güzel, faydaGood choice (iyi seçim), good luck (iyi şanslar)66SomeBiraz, bazı, birkaç (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Some of them (bazıları), some practices (bazı uygulamalar), some ruins (bazı kalıntılar)67CouldYapabilmek, olabilmek, “can”in geçmiş zaman haliI could do it when I was younger (Gençken yapabilirdim), I could use some help (biraz yardıma ihtiyacım var)68ThemOnlara, onlarıDon’t follow them (onları takip etme)69SeeGörmek, anlamak (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I see (görüyorum, anlıyorum), I see double (çift görüyorum)70OtherDiğer, başka, ötekiOther people (diğer insanlar), the other world (öteki dünya), some other time (başka zaman)71Than-den, -e göre, hariç, nazaran (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)More than feelings (duygulardan daha fazlası), I would prefer juice rather than coke (Kolaya nazaran meyve suyunu tercih ederim)72ThenO zamanlar, o halde, öyleyse (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Back then, I adored you (o zamanlar sana hayrandım)73NowŞimdi, şu an, şimdiye aitRight now (Hemen şimdi), he is working now (o şu an çalışıyor)74LookBakmak, görünmek, görünüş (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I look into your eyes (gözlerinin içine bakıyorum), he looks handsome (yakışıklı görünüyor)75OnlySadece, tek, sırf, yalnızcaOnly 2 euro (sadece 2 euro), only child (tek çocuk)76ComeGelmek (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I come home (eve geliyorum), come to mind (akla gelmek)77ItsOnunDon&#;t judge a book by its cover ([deyim] insanı dış görünüşüne göre yargılamayın)78OverFazla, bitmiş, üzerine, ötede (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)It’s over (bitti), get over something (bir şeyi atlatmak), he must be over fifty (50’nin üzerinde olmalı), a table over there (ötedeki bmasa)79ThinkDüşünmek, sanmakI am thinking about you (senin hakkında düşünüyorum), I think you misunderstood me (sanırım beni yanlış anladın)80AlsoAyrıca, da (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I also called you (ayrıca seni aradım), we must also think that (şunu da düşünmeliyiz)81BackArka, geri  (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Turn back (geri dön)82AfterSonra, ertesi (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Call me later (beni sonra ara), the day after (ertesi gün),83UseKullanmak, kullanım, faydalanmak (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Use a notebook (dizüstü bilgisayar kullanmak), common use (genel kullanım), you used me (benden faydalandın)84TwoİkiTwo apples (iki elma)85HowNasılHow to use (nasıl kullanılır), this story tell us how we succeeded (bu hikaye nasıl başarılı olduğumuzu anlatıyor)86OurBizimOur team (takımımız)87WorkÇalışmak, iş, eserI work as an engineer (mühendis olarak çalışıyorum), work of art (sanat eseri)88Firstİlk, birinci, başlangıç (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I come first (ilk ben geldim), first of all (herşeyden önce), first aid (ilk yardım), he was first (o birinciydi)89Wellİyi, kaynak (su vb.), kuyu (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Do it well (iyi yap), water well (su kuyusu)90WayYol (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)This way goes to main street (bu yol ana caddeye gidiyor), is there any other way? (başka bir yolu var mı)91EvenBile, hatta, çift (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Even if you do it, our manager may not accept it (yapsan bile müdürümüz kabul etmeyebilir), you should even see it (hatta onu görmelisin), odd or even (tek mi çift mi oyunu), even number (çift rakam)92NewYeni (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)New computer (yeni bilgisayar), new recruits (yeni elemanlar)93Wantİstemek, arzulamakI want a candy (şeker istiyorum), ı want to be an engineer (mühendis olmak istiyorum, I want you (seni arzuluyorum)94BecauseÇünkü (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I can’t work today because I am sick (Bugün çalışamıyorum çünkü hastayım), because of you (senin yüzünden)95AnyHiç, herhangi (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Any juice left? (hiç meyve suyu kaldı mı?), you can choose any of them (Onlardan herhangi birini seçebilirsin[iz])96TheseBunlarThese are apple trees (bunlar elma ağaçlarıdır)97GiveVermek, getirmek (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Can you give me a pencil? (Bana bir kalem verebilir misin?), Give birth (doğurmak, dünyaya getirmek)98DayGünThursday is the 4th day of the week (perşembe haftanın 4. günüdür)99MostEn, en çok, çoğuThe most important (en önemli), I love him most (en çok onu seviyorum), most people (çoğu insan)UsBiz (ayrıca US şeklinde ABD kısaltması larak kullanılıyor)He like us (O bizi sevdi), she give us a reason to quit (bize bırakmamız için bir neden veriyor)

Başında mak olan 5 harfli 11 kelime var. Mak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mak olan kelimeler listesine ya da sonu mak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında mak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

KAM

AK, AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAKTU

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [sıfat] Kesilmiş, kesik
  2. Kesin olarak değeri bi&#;ilmiş
  3. &#;l&#;&#; ile satılmayan, g&#;t&#;r&#;
MAKAM

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [isim] Mevki, kat, yer
    • "İnsan değil g&#;ky&#;z&#;ndeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." (H&#;seyin Rahmi G&#;rpınar)
  2. Klasik T&#;rk m&#;ziğinde bir m&#;zik par&#;ası veya şarkının işleniş bi&#;imi
MAKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki k&#;&#;&#;k &#;rneği
    • "Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguld&#;." (Reşat Nuri G&#;ntekin)
MAKSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Uzun
  2. [isim] Maksi etek
MAKUL

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [sıfat] Akla uygun, akıllıca
    • "Makul bir d&#;ş&#;nce."
    • "&#;yle bir gazetenin yazarına da biraz daha makul, biraz daha d&#;r&#;st, biraz daha geniş d&#;ş&#;nceli olmak yaraşır." (Orhan Veli Kanık)
  2. Akıllıca iş g&#;ren, mantıklı
  3. Belirli
    • "Tutuklanan kişilerin makul s&#;re i&#;inde yargılanmayı isteme hakları vardır." (Anayasa)
  4. Aşırı olmayan, uygun, elverişli
    • "Ev i&#;in makul bir fiyat istedi."
MAKAT

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [isim] Kı&#;
  2. An&#;s
  3. Minderli al&#;ak sedir
    • " duvardaki &#;iviye lambayı asarken odanın makatına yığılır gibi oldu." (Abbas Sayar )
  4. Minder y&#;z&#;, minderin &#;zerine yayılan kumaş
MAKAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] G&#;neydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)
MAKTA

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [isim] Kemikten yapılmış kalem ucunu d&#;zeltmeye yarayan ara&#;
    • "Bu tabakta kamış kalem, kalemtıraş, kalemi yarmaya ve ucunu d&#;zeltmeye yarayan kemik makta vardır." (Refik Halit Karay)
  2. Divan edebiyatında gazelin veya kasidenin son beyti
  3. Kesit
MAKAS

Kelime Kökeni : Arap&#;a

  1. [isim] Bir eksen &#;evresinde d&#;nebilecek bi&#;imde &#;apraz eklemlenmiş, birbirine bakan y&#;zleri keskin iki &#;elik lamadan oluşmuş, arasına yerleştirilen herhangi bir şeyi kesmeye yarayan ara&#;, sındı
    • "Her iki eliyle kullanırdı makasıyla tarağını." (Necati Cumalı)
  2. Birbirine komşu iki demir yolu hattını hemen bunların uzantısındaki &#;&#;&#;nc&#; hatta bağlamaya yarayan alet
  3. Birbirini kesen demir yolu kavşağı
  4. Bazı ara&#;larda &#;st &#;ste konulmuş birka&#; yassı &#;elikten yay
  5. &#;atı ve k&#;pr&#;lerde genellikle ağa&#; veya &#;elikten yapılan, ağırlığı karşılıklı iki ayağa veya duvara aktaran &#;atılmış kiriş sistemi
  6. Mobilyalarda yukarıdan aşağıya doğru a&#;ılan kapakları yatay konumda tutmak amacıyla yapılmış mafsallı, kollu kapak aracı
  7. &#;alma, kırpma
  8. Dirsek
  9. &#;st u&#;ları birbirine bağlı, alt u&#;ları a&#;ık olan iki direkten kurulmuş, ağırlık kaldırma d&#;zeni
  10. Bazı eklem bacaklı hayvanların &#;n ayaklarında bulunan, savunma ve saldırmada kullanılan kıska&#;
MAKUS
MAKRO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] B&#;y&#;k, geniş, mikro karşıtı
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü


Kelime Bulucu

İlgili Kelimeler

Kelime Listeleri


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir