marketten kurban almak caiz mi / MЭGROS , A VE CARREFOUR'DA KESЭLEN KURBANLAR GEЗERSЭZ ! - HELAL DENETЭM

Marketten Kurban Almak Caiz Mi

marketten kurban almak caiz mi

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığından Alınan Fetva

Evrak Tarih ve Sayısı: 02/09/E

 

T.C.

BAŞBAKANLIK

Diyanet İşleri Başkanlığı

 

Sayı       

Konu     :Dini Sorular (Mutlu KAYA)

 

Sayın Mutlu KAYA

 

İlgi          : 17/08/ tarihli ve . sayılı yazı.

 

 

Din İşleri Yüksek Kurulu'na başvuran bazı ticari işletmeler, müşterilerinin taleplerini karşılamak üzere vekâletle kurban kesim organizasyonu yapmak istediklerini beyanla konunun dini boyutuna ilişkin bilgi almak istemektedirler.

 

Bu türden bir organizasyon yapacak işletmelerin dini bakımdan aşağıdaki hususlara riayet etmesi gerekir:

 

Kurban, mali bir ibadet olduğundan bu ibadeti ifa eden kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi başkasına vekâlet vererek de kestirebilir. Günümüzde özellikle büyükşehirlerde yaşamanın getirdiği zorlukların, bu ibadetin bireysel olarak ifasını zorlaştırması, insanları bu hususta kolaylaştırıcı rol oynayan organizasyonlara yönlendirmektedir.

 

İşletmenin, büyükbaş ve küçükbaş olmak üzere iki farklı kurban seçeneği sunması mümkündür. Bu durumda vekâlet veren kişilerin, büyükbaş veya küçükbaş kurbandan hangisine talip olduğunu açıkça belirtmesi gerekir.

 

Kurbanlık hayvanın nakit olarak satışı caiz olduğu gibi kredi kartı ile tek çekim veya taksitli olarak satışı da caizdir.

 

Kurban için işletmeye başvuran müşteriden, kurbanın alım-satım ve kesimi için umumi vekâlet alınması gerekir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak verilebileceği gibi telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile de verilebilir. Bunun için bir vekâlet formunun hazırlanması ve bu hususun söz konusu formda açıkça beyan edilerek müşterinin onayına sunulması tavsiye edilir.

 

Kurbanlık olarak kesilecek hayvanlarla ilgili olarak aldatma ve aldanma olmaması bakımından asgari kg. taahhüdünde bulunulabilir. Kesilen hayvan, taahhüt edilen miktarın altında çıkarsa yeni bir kurbanlık hayvan kesilerek taahhüt yerine getirilmelidir. Ancak kesilen hayvanın eti, belirlenen miktardan fazla çıkarsa bu miktarın ne olacağı sorusu akla gelmektedir. Bu durumda fazla çıkan etin, eti az çıkan diğer hayvanların hissedarlarına dağıtılması ya da ihtiyaç sahiplerine tasadduk edilmesi şeklinde iki seçenek söz konusudur. Bu seçeneklerden hangisi tercih edilecekse bunun vekâlet formunda açıkça beyan edilip müşterinin onayının alınması gerekmektedir.

 

Hayvanın deri ve sakatatının, kurban sahipleri adına dinen bağışlanması caiz olan yerlere verileceği bilgisinin de vekâlet formu yoluyla müşterilere beyan edilmesi gerekir. Bunların muhakkak fakirlere veya verilmesi dinen caiz olan hayır kurumlarına ulaştırılması gerekir.

 

Hayvan kesim  ücretleri;  kesilen  kurbanlık  hayvanların  etleri,  derileri  veya  sakatatından karşılanamaz.

 

Her bir hissedar, kurban edilecek bir büyükbaş hayvanın en az yedide bir hissesine kaydedilerek belirlenmelidir. Vekâletle kurban kesen kuruluşların daha önce satın aldıkları hayvanları, hissedarlarını belirlemeden topluca kesmeleri caiz değildir. Bundan dolayı her hayvanın hissedarları belirlendikten sonra kasaba vekâlet verilmelidir. Her büyükbaş hayvan kesilirken en fazla 7 kişiye niyet edilmelidir. Kesim esnasında hayvanın kimler adına kesildiğinin belli olması ve kesim işleminin bu niyetle yapılması gerekir. Her bir hissedarın isminin tek tek zikredilmesi zorunlu olmasa da şüpheden uzak olması açısından tavsiye edilmektedir.

 

Kurban edilecek hayvanın henüz kesimi yapılmadan hissedarların belirlenmesi şart olduğundan, kurbanlıklar önceden belirlenen hissedarlar adına kesildikten sonra, bir başkasının kesimden sonra bu kurbanlara ortak olması caiz değildir. Sözgelimi 6 kişi adına kesilen 1 büyükbaş hayvana, kesimden sonra başka birinin ortak olması caiz olmamaktadır.

 

Hisseleri belirlendikten sonra kesilen kurbanlıklardan elde edilen etlerin, karıştırılıp kemikli veya kemiksiz olarak hisselere ayrılmasının caiz olması vekâlet verenlerin rızasına bağlıdır. Çünkü vekâlet yoluyla alınan bu hisseler vekâlet verenlerin malı haline geldiğinden onların onay veya rızaları alınmadan bu etlerin karıştırılması caiz olmamaktadır. Dolayısıyla bu konunun da vekâlet alınırken açıkça beyan edilmesi ve müşterinin bu hususta onayının alınması gereklidir.

 

Vekâleti alınan kurbanların, mutlaka kurban kesim günleri içerisinde kesilmesi gerekir. Ayrıca bayram namazından önce kurbanlıkların kesimine başlanmaması önem arz etmektedir.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

Dr. Ekrem KELEŞ

Başkan a.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı

 

02/09/ Şef : seafoodplus.infoAN

 

Adres: Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulv. No : /A Çankaya/Ankara

Ayrıntılı bilgi için irtibat: İlyas Pehlivan

E-Posta: [email protected]   Elektronik ağ:seafoodplus.info

Tel: () 86 20   Faks: () 85 31

Marketler yoluyla kesilen kurbanlar geçerli mi?

Değerli kardeşimiz,

Vekalet yoluyla kurban alımı ve kesim organizasyonlarında dikkat edilmesi gereken hususlar şöyledir:

Kurban ibadetinde esas olan, kişinin kurbanını kendisinin kesmesidir. Bununla beraber malî bir ibadet olduğu için vekâlet yoluyla da kestirilebilir. Günümüzde vekâletle kurban kesimi genellikle iki şekilde uygulanmaktadır:

Birincisi:Kurban kesmek isteyen kişinin ilgili kuruluşa kurbanlık alımı ve kesimi için umumi vekâlet vermesi; söz konusu kuruluşun da müvekkili adına taahhüt ettiği bu hayvanı alıp muayyen günlerde kesmesi şeklinde gerçekleşmektedir.

İkincisi: İlgili kuruluşun, kurban kesmek isteyen kimselere belirli bir bedel karşılığında kurbanlık hayvanı ya da hisseleri satması ve kesim günü geldiğinde de müşteriden vekâlet alarak onun adına kesmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu uygulamada, önce satım akdi yapılmakta, daha sonra da kesim için vekâlet alınmaktadır. Elde edilen etler de bazen kurbanı kestirene bazen de onun rızasıyla yoksullara ve hayır kurumlarına verilmektedir.

Her iki durumda da aşağıdaki şartlara riayet edildiği takdirde yapılan bu uygulamalar dinen caizdir:

1.  Birinci uygulama esas alındığında, kurban için ilgili organizasyona başvuran müşteriden, kurbanın alım satım ve kesimi için umumi vekâlet alınması gerekir. İkinci uygulamada ise, belirsizliğin oluşmaması için, satıma konu olan hayvan müşteriye gösterilmeli ya da cinsi ve yaşı gibi özelliklerinin yanında küpe numarası da belirtilmelidir.

2. Satıma konu edilen hayvan, kurbanlık hayvanda aranan şartları taşımalıdır.

3. Kurbanlık hayvana ortak olanların tamamının niyeti,ibadet olmalıdır.

4. Baştan umumi vekâlet alınmadığı uygulamada, hisse satıldıktan sonra veya satım akdi esnasında ilgili kuruluşun, müşterisinden hayvanı kurban etme vekâleti alması gerekir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak verilebileceği gibi telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile de verilebilir.

5. Hayvanı kesen kişi, kurban niyetiyle ve müvekkili adına kesmelidir.

6. Kurbanlıklar, mutlaka kurban kesim günleri içerisinde kesilmelidir.

7. Hayvan kesim ücretleri; kesilen kurbanlık hayvanların etleri, derileri veya sakatatından karşılanmamalıdır.

8.  Her bir hissedar, kurban edilecek bir büyükbaş hayvanın en az yedide bir hissesine kaydedilerek belirlenmelidir. Kurban kesen kuruluşların, hissedarlarını belirlemeden hayvanları topluca kesmeleri caiz değildir. Bundan dolayı her hayvanın hissedarları belirlendikten sonra kasaba vekâlet verilmelidir. Her bir hissedarın isminin kesim sırasında tek tek zikredilmesi zorunlu olmasa da şüpheden uzak olması açısından tavsiye edilmektedir.

9. Kurban edilecek hayvanın henüz kesimi yapılmadan önce hissedarların belirlenmesi gerekir. Buna göre önceden belirlenen hissedarlar adına kesilen bir hayvana kesimden sonra başkası ortak olamaz. Mesela, altı kişi adına kesilen bir büyükbaş hayvana, kesimden sonra yedinci kişi dâhil edilemez.

Büyükbaş hayvan kesildikten sonra vekâlet veren yedi kişi için etleri eşit hisselere ayrılarak hazırlanmalı, isteğe göre sakatatı da eklenmeli ve vekâlet veren kişiye / kişilere teslim edilmelidir. Küçükbaş hayvan da bir kişi için kesilmeli ve sahibine teslim edilmelidir.

Hisseleri belirlendikten sonra kesilen kurbanlıklardan elde edilen etlerin karıştırılmaması ve her hissedara kendisi adına kesilen hayvanın etlerinden verilmesi gerekir. Çünkü bu hisseler, vekâlet verenlerin mülkiyetinde olduğundan yapılacak her türlü tasarruf onların izni ve onayına bağlıdır.

İlgili kuruluşlar, vekâletlerini aldıkları kişiler adına kesecekleri kurbanlıkların etlerinin tamamını hissedarlara ya da sahibinin rızasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıdır. Bunların bir kısmını et olarak satmamalı veya belirlenen kilogram üzerindeki et miktarlarını bir araya getirerek yeni bir hisse oluşturmamalıdır.

Hayvanın deri ve sakatatı hisse sahibine/sahiplerine ait olduğundan, bunların ya kendisine ya da kendisinin izniyle dinen bağışlanması caiz olan şahıs veya hayır kurumlarına ulaştırılması gerekir.

Kurban ibadetinin, et satın alımını andırmaması için belli kiloda et miktarının kurban sahiplerine verilmesi taahhüt edilmemeli, bunun yerine tahmini bir kilo aralığı belirlenerek çıkan et ne ise o teslim edilmelidir.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Soru-() Kilo fiyatıyla kurbanlık alımı caiz mi?

Kilo hesabıyla kurbanlık almak

Soru:
Günümüzde kilo hesabıyla satılan kurbanlar vardır. Kurban kesildikten sonra etinin tartılıp ona göre ücretinin ödenmesi şeklinde. Bu caiz midir?
5 kişi ile beraber anlaşarak bir büyükbaş hayvanı kurban olarak belirlemişler, ancak hayvanın fiyatı belli değil, kurban satıcısı "Bayram günü sizin adınıza keserim, kaç kilo gelirse 6 ya böler etin kilosu kaç lira ise çarpar paramı alırım demiş" böyle bir kurban caiz mi? Etin kilo fiyatı belli olsa bile olur mu?

Cevap:
Bu satım akdinde malın bedelinde belirsizlik var, ancak bu belirsizlik ileride anlaşmazlığa yol açacak ölçüde değil. Yalnız "hesap, yani fiyatı belirleme gününde etin kilosu kaça ise" cümlesi uygun değil, kasaplara ve semtlere göre değişebilir, bu sebeple "filan markette, filan listede, şu vasıftaki et" gibi bir tayine ihtiyaç vardır. Bu şartlarla yukarıda anlatılan alım-satım caiz olur.

(Aynı konuda başka birinin sorusu:)

Soru:
Burada (Almanya) bazi ciftliklerde ciftlik sahipleri danayı kesiyorlar, eti tartıp öyle veriyorlar. Yani 7 kişi parçalanmış ve etleri tartılmış bir şekilde danayı alıyorlar. Et alır gibi. Ancak bu 7 kisinin niyet ve maksatları elbette ki et değil, niyetleri kurbandır. Bu biraz da Almanya'nın resmi prosedüründen kaynaklanıyor herhalde. Şimdi soru şu: Parçalanmış ve etleri tartılmış bir halde kurban almak caiz olur mu?

Cevap:
Hayvan canlı iken kurban edilmek üzere -kilosu belli bir fiyattan- satın alınır ve bedel, kesildikten sonra eti tartılıp hesap edilerek ödenirse kurban olur.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

Sual: Çalışmakta olduğum hayır cemiyetinde kurban vekâleti toplayıp kesim yapılmaktadır. Hayvanları satın alıp, vekâlete göre kesilmektedir. Bu usul meşru mudur?

Cevab: Kurban bir ibadettir. Kurbana vekil olmak da bir ibadettir. Her ibadetin şartlarını öğrenip ona göre amel etmek farzdır. Aksi takdirde ibadet yerine gelmeyeceği gibi, kurban sahibi de müvekkil de vebal altına girerler. Eğer şartlarını öğrenip buna göre amel ederlerse, çok sevap kazanırlar. Kurban organizasyonunda dikkat edilecek hususlar şunlardır:

1-Bu hayvanları, fakirlere veya hayır, yardım cemiyetlerine diri olarak veya parasını sadaka vermek kurban olmaz. Kesmek vaciptir. Kurbanı satın alması, kesmesi ve etini dağıtma ve bunları dilediğine de yaptırması için birini vekil etmek ve parasını veya diri hayvanı bu vekile vermek caizdir. Vekili keserken başında bulunmak müstehaptır.

2-Kurbanını bir hayır cemiyetine hediye etmek isteyen kimse, kurbanını veya parasını götürüp, bu işle vazifeli memura teslim ederken, “Allah rızası için, bayram (veya adak veya akika veya şükür) kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeğe, etini ve derisini dilediğine vermeğe seni umumi vekil ettim” demelidir. Memur, satın alacağı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban sahibinin ismini deftere yazar. Kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder.

3-Vekilin kim olduğu belli olmalıdır. Vakıf veya cemiyet, iş çokluğuna göre birkaç kişiyi vekil olmak üzere arzeder. Müvekkil bu isimleri ayrı ayrı vekil eder. Her biri gücü yettiği sayıda kişinin kurban işini halleder.

4-Vekil, kendi malını müvekkile satamaz. Binaenaleyh vekâlet almadan, kurban olacak hayvanları satın almışsa, bunları bayram günü vekâleti hasebiyle kesemez. Çünki bu hayvan, müvekkilin mülkü olmaz. Kurbanın sıhhatinin şartı, hayvanın kurban kesecek kişinin mülkü olmasıdır. Ya hayvan sahibi ile anlaşır; kurbanı müvekkili/müvekkilleri adına satın alır; boyuna numara bağlar; kurban kesileceği zaman gidip, keser/kestirir. Hayvanı kendi adına satın alırsa; bunları müvekkiline satamaz veya onun namına kurban olarak kesemez. Almışsa, bunları bir adamına topluca satar ve teslim eder. Kurban kesileceği zaman, o kişiden satın alıp, keser. Sonra alacağını borcuna mahsup eder. Mesela vekâlet toplasa, hayvan satın alır. Her birini bir müvekkiline tahsis eder. Zamanı gelince keser/kestirir.

5-Satın aldığı kurbanı, müvekkiline hibe/hediye edemez. Zira hibe kabz (teslim) ile tamam olur. Burada ise teslim mevzubahis olmadığı için, hayvan, müvekkilin mülkü olmaz. Dolayısıyla kurban sahih olmaz. Hayvanları kendi güvendiği adamına aldırsa; bu kişi kesilirken bu hayvanı vekâlet verene hediye etse yine olmaz. Çünki kabz olmayınca mülk olmaz.

6-Bir kimse, kendi koyununu başkası için kurban ederse, o emretse de, etmese de caiz olmaz. Çünki başkası için, onun, mülkü olan hayvan kurban edilebilir. Bu kimsenin, kendi hayvanını başkasına veya onun vekiline hediye etmesi, onların da kabz etmesi, yani teslim alması, sonra bunu vekil ederek geri verip kestirmeleri lazımdır. Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir. Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse, caiz olur.

7-Vekil, sahibinin izni ile başkasını vekil yapabilir. Kurban satın almaya vekil olan, başkasını vekil edebilir. Bu ikinci vekil bir başkasını vekil edemez. Ederse, müvekkile sorulup, iznini almak icap eder. yoksa kurban satın alınmış olmaz.

8-Kurbanı kesen kimsenin müslüman olması ve Allah’ın ismini söyleyerek kesmesi şarttır. Birinci mutlak; ikincisi mezheplere göre ihtilaflıdır.

9-Kurban ücreti, kurban+vekâlet+kesim masrafı diye tahsil edilmelidir. Çünki vekâlette ücret konuşulmamışsa, yaptığı iş teberrudur; ücret isteyemez. Kurban bedeli şu kadar deyip, daha ucuza alınmışsa, artan para müvekkilin hakkıdır; vekilin değil. Fetava-yı Hindiyye de açıkça yazıyor; vekil malı ucuza alırsa bu tenzilat müvekkile ait olur. Ancak bunun hilafına hareket edilirse, bu kurbanın sıhhatine halel getirmez.

Kurban vekili, kurbanın etini veya derisi satamaz. Ancak fakire verebilir veya kendisi yiyebilir ve kullanabilir.

Kurban vekâleti, hayvanı satın almada mühimdir. Kesenin vekil edilmesi şart değildir. Çünki kesmek vekâlet işi değildir. Bir kimse bir başkasının kurbanlığını onun izni veya emri olmadan kesse, kurban tamamdır.

Ekseri marketlerin yaptığı, “keseriz, kaç kilo gelirse o kadar tahsil ederiz” şeklinde satış fâsiddir. Kurbanın bedelinin başta belli olması lazımdır. Fâsid satış ile alınan kurbandan sevap hâsıl olmaz.

5 Temmuz Pazartesi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir