marmaray projesi teknik bilgiler / TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü

Marmaray Projesi Teknik Bilgiler

marmaray projesi teknik bilgiler

Rail Turkey Tr


İstanbul’ın yüz yıllık hayali gerçek olmak üzere.

İstanbul’un iki yakası, yaygın olarak Marmaray Projesi olarak bilinen Boğaziçi Tüneli ile birleştiriliyor. Türkiye’nin en çok konuşulan projelerinden biri olmasına rağmen, çok sayıda yanlış inanış da söz konusu. İşte Marmaray Projesi ve Boğaziçi Tüneli hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar:

Marmaray’dan hem trenler, hem de otomobiller geçecek.

Hayır, Marmaray sadece trenler için. Boğaziçi tünellerinin içine sadece ray döşendi. Otomobillerin Boğaz’ın altından geçişi için ise Avrasya Tüneli diye adlandırılan bir başka proje devam etmekte. Proje detaylarına şu adresten ulaşabilirsiniz: “seafoodplus.info”.

Sadece metro vagonları değil, aynı zamanda hızlı trenler de Boğaziçi Tüneli’nden geçecek.

Hızlı tren projesinde son durak İstanbul’un Anadolu yakasındaki Haydarpaşa olarak gösterilmekte. Marmaray projesinin bir kısmının, Gebze ile Söğütlüçeşme arasının, hızlı trenler için kullanımı öngörülmekle birlikte, tünelin kullanımı şimdilik öngörülmemekte. Avrupa yakasına, ve uzun vadede Kapıkule sınırına kadar devam edecek hızlı tren hattı için ise, yapımına yeni başlanan ve demiryolu geçişinin de olacağı 3. Köprünün kullanımı planlanmakta.

Yük trenleri de Boğaziçi Tüneli’ni kullanabilecek.

TCDD tarafından, tehlikeli madde taşıyan trenlerin Boğaziçi Tüneli’ne sokulmayacağı zaten ilan edilmişti. Diğer yük trenlerinin geçişi ise halen tartışılmaya devam edilmekte. Günün son metrosu ile ertesi günün ilk metrosu arasındaki kısıtlı sürenin bakım ve yük trenlerinin geçişine yetip yetmeyeceği halen belirsizliğini korumakta. En azından sonuna kadar Asya ile Avrupa arasında yük treni geçişlerinin feribotla yapılacağı açıklandı.

Yolcular Ağustos itibariyle Boğaz’ın altından metro ile geçmeye başlayacaklar.

Maalesef hayır. Trenlerin Ağustos itibariyle çalışmaya başlayacağı doğru, ancak bunlar deneme sürüşleri olacak. İlk yolcuların ise 29 Ekim ’te Boğaz’dan geçmesi planlanıyor.

Bu durumda Ekim sonunda Gebze’den Halkalı’ya gitmek mümkün olacak.

Ne yazık ki hayır. 28 Ekim sonu itibariyle, Marmaray projesinin ilk etabı, Kazlıçeşme ile Ayrılıkçeşme arasındaki bölümü tamamlanmış olacak. İlk etap yeraltından katedilen kısmı içeriyor. Projenin ikinci etabı ise Avrupa ve Anadolu yakalarında, mevcut banliyö hatlarının modernizasyonunu kapsıyor.

Zaten banliyö hatları mevcut olduğu için, Marmaray projesinin kalan kısmı çok zaman almayacaktır.

Zaman alacak. İkinci etap çalışmalarının 18 Haziran ’te tamamlanması planlanıyor. Halen hızlı geçişlere uygun olmayan iki hat bulunmakta. Marmaray projesinin tamamlanmasıyla birlikte, ikisi metro vagonları tarafından kullanılacak toplam 3 hat inşa edilmiş olacak. Üçünce hat, diğer trenler ve muhtemelen hızlı tren tarafından kullanılacak. Hızlı seyire uygun olacak şekilde inşa edildiğinden kimi yerlerde hattın yerinin değiştirilmesi, tünel ve köprülerin yeniden inşası, metro duraklarının revizyonu da bu proje kapsamında gerçekleştirilmekte.

Marmaray projesi çok uzadı, teknik problemler çıkmış olsa gerek.

Evet, Marmaray projesinin ilk etabının 28 Nisan ’da bitmesi planlanmıştı. Ancak inşaat sırasında çok önemli arkeolojik kalıntıların keşfedilmesi üzerine, proje, başlatılan arkeolojik çalışmalara paralel olacak şekilde yeniden planlandı.

Tarihi kalıntılar birkaç çanak çömlekten ibaret.

Bundan çok daha fazlası var. Bu kalıntıların bulunuşundan önce, bölgedeki en eski yerleşimin yıl önce olduğu düşünülüyordu. İnşaat sırasında, yıllık bir mezar bulundu. Orta Çağdan kalan bir kadırga, erken Bizans dönemine ait Theodosius Limanı proje sırasında bulunan önemli eserlerden bazıları. Tüm bunlar Yenikapı müze-istasyonunda sergilenecek.

Marmaray tarihteki ilk Boğaz demiryolu geçişi projesidir.

İnşa edilen ilki olacak, ancak planlanan ilk proje değil. Boğaz geçişine dair ilk proje ’lü yılların başında, Leonarda da Vinci tarafından hazırlamıştır. yılında F. Arnodin&#;e çizdirilen projede ise vagonlar Boğaz&#;ın üstünden teleferik ile taşınmaktaydı.  Boğaz’ın altından geçen ilk proje ise, yılında, Karaköy füniküler sisteminin de mühendisi olan Euqene Henri Gavand tarafından hazırlanmıştır.

Kapak Fotoğrafı: Wikipedia ©

Marmaray

Marmaray İstanbul'da boğazın iki yakasının demiryolu ile birbirine bağlamayı amaçlayan proje. İstanbul Boğazından geçmesi öngörülen ilk demiryolu tüneli, yılında taslak halinde hazırlanmıştır. Şekilde, sütunlar üzerinde duran ve denizde yüzer tip bir tünel ve önerilen enkesitler gösterilmiştir.

İstanbul Boğazının altından geçecek bir demiryolu tüneli ile ilgili düşünce, ilk olarak yılında ortaya atılmıştır. Fakat İstanbul Boğazının altından geçirilmesi planlanan tünelin Boğazın en derin bölümlerinden geçeceği yerlerde, eski teknikler kullanılarak, tünelin deniz dibinin üzerinde veya altında inşa edilmesi mümkün olmayacaktı; ve bu nedenle bu tünel, tasarım kapsamında deniz dibi üzerine inşa edilen sütunların üzerine yerleştirilen bir tünel olarak planlanmıştı.

Bu tür fikirler ve düşünceler, izleyen yirmi-otuz yıllık dönem içerisinde daha ileri düzeyde değerlendirildi ve yılında benzer bir tasarım geliştirildi; bu tasarımda da İstanbul Boğazının altından geçen bir demiryolu tüneli öngörülmüştür; fakat bu tasarımda, deniz dibi üzerine yerleştirilen bir tünelden bahsedilmiştir. O zamandan bu yana, çok farklı fikir ve düşünceler denenmiş ve yeni teknolojiler, tasarıma daha çok özgürlük kazandırmıştır.

Marmaray Projesi çerçevesinde, İstanbul Boğazının geçilmesinde kullanılacak olan teknik batırma tüp tünel tekniği yüzyılın sonlarından itibaren geliştirilmiştir. İnşa edilen ilk batırma tüp tünel, yılında kanalizasyon amaçları için Kuzey Amerika'da inşa edilmiştir. Trafik amaçları için bu teknik kullanılarak yapılan ilk tüneller de Birleşik Devletlerde inşa edilmiştir. Bunlardan ilki, yıllarında inşa edilen Michigan Merkezi Demiryolları tünelidir. Avrupa'da, bu tekniği ilk uygulayan ülke Hollanda olmuştur; ve Rotterdam'da inşa edilen Maas Tüneli yılında hizmete açılmıştır. Asya'da bu tekniği ilk uygulayan ülke Japonya olmuştur ve Osaka'da inşa edilen iki tüplü karayolu tüneli (Aji Nehri Tüneli) yılında hizmete açılmıştır. Buna karşılık bu tünellerin sayısı, li yıllarda sağlam ve etkisi kanıtlanmış bir endüstriyel teknik geliştirilene kadar sınırlı düzeyde kalmıştır; bu tekniğin geliştirilmesinden sonra ise birçok ülkede geniş ölçekli projelerin yapımına başlanabilmiştir.

İstanbul'da doğu ile batı arasında uzanan ve İstanbul Boğazının altından geçen bir demiryolu toplu ulaşım bağlantısının inşa edilmesine yönelik istek, li yılların başlarında giderek tırmanmaya başlamış ve bunun sonucunda yılında ilk geniş kapsamlı fizibilite etüdü gerçekleştirilmiş ve raporlanmıştır. Bu çalışma sonucunda, bu tür bir bağlantının teknik olarak uygulanabilir ve maliyet açısından fizibıl olduğu belirlenmiş ve bugün projede gördüğümüz güzergah, bir dizi güzergah arasından en iyisi olarak seçilmiştir.

yılında ana hatlarıyla belirlenmiş olan proje, izleyen yıllar içerisinde tartışılmış ve yaklaşık yılında, daha detaylı etüt ve çalışmaların gerçekleştirilmesine ve yılındaki yolcu talebi tahminleri dahil olmak üzere fizibilite etütlerin güncellenmesine karar verilmiştir. Bu çalışmalar, yılında tamamlanmış ve elde edilen sonuçlar, daha önceden elde edilmiş olan sonuçların doğruluğunu göstermiş ve projenin İstanbul'da çalışan ve yaşayan insanlara birçok avantaj sunacağını ve şehirdeki trafik sıkışıklığıyla ilgili olarak hızla artan sorunları azaltacağını ortaya çıkarmıştır.

yılında Türkiye Cumhuriyeti ve Japon Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC) arasında bir finansman anlaşması imzalanmıştır. Bu kredi anlaşması, Projenin İstanbul Boğaz Geçişi bölümü için öngörülen finansmanın temelini oluşturmaktadır.

Bu kredi anlaşması, rekabete dayanan ihale yöntemiyle seçilecek olan bir uluslararası müşavirler grubunun teminini de kapsamaktadır. Seçilen müşavir olan Avrasyaconsult, Mart 'de Proje için İhale Dokümanlarını hazırlamaya başlamıştır.

İhaleler, uluslararası ve ulusal yüklenicilere ve/veya ortak girişimlere açık olarak gerçekleştirilmektedir.

ve yıllarında, Projenin önemli bölümleri için finansman anlaşmalarının düzenlenebilmesi amacıyla, Avrupa Yatırım Bankasıyla (AYB) müzakereler gerçekleştirilmiştir. yılının Sonbaharında Banliyö Demiryolu Sistemlerinin finansmanı için AYB ile kredi anlaşması imzalanmıştır.

PROJENİN HEDEFLERİ

Bu proje ile, İstanbul'da yılından bu yana gerçekleştirilen kapsamlı bilimsel çalışmalar sonucunda kentteki mevcut yapımı devam eden ve planlanan raylı sistemlerle bütünleşecek bir �Boğaz Demiryolu Geçişi� nin projesi ile mevcut Banliyö Demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altında bir tüp tünelle birleştiren bir proje ortaya çıkmıştır.

Bu sayede;

• İstanbul Metrosu ile Yenikapı'da entegrasyon sağlanarak, Yenikapı �Taksim �Şişli �4 Levent � Ayazağa'ya yolcuların güvenilir, hızlı ve konforlu bir toplu taşım sistemi ile seyahat etmesi sağlanacak,

• Esenler�Mahmutbey Hafif Raylı Sistemi ile entegre olacağı için de yolcuların güvenilir, hızlı ve konforlu bir toplu taşım sistemi ile seyahat etmesi sağlanacak,

• Harem-Kartal arasında inşa edilecek olan Hafif Raylı Sistemi ile entegrasyon sağlanarak yolcuların güvenilir, hızlı ve konforlu bir toplu taşım sistemi ile seyahat etmesi sağlanacak,

• Kent ulaşımı içinde Raylı Sistemlerin payı artacaktır.

• En Önemlisi Avrupa ile Asya'yı demiryolu ile birbirine bağlayarak Asya ve Avrupa yakaları arasında yüksek kapasiteli toplu taşım imkanı sağlanacak,

• Tarihi ve kültürel çevrenin korunmasına katkı sağlanacak,

• Boğazın hiçbir kesitinde değişikliğe yol açılmayacak,

• MARMARAY projesinin hizmete girmesi ile Gebze-Halkalı arasında dakikada bir sefer yapılacak ve her iki yakada bir saatte yolcu taşınmış olacak,

• Yolculuk süreleri kısalacak,

• Mevcut Boğaz Köprülerinin yükü hafifletilecek,

• İstanbul trafik sorununa kalıcı bir çözüm getirilerek trafik kazaları en az seviyeye indirgenecek, yollardaki otomobil ve otobüs sayısı azaltılarak karayolu araç trafiğini rahatlatmasının yanında, özel otomobil kullanıcılarına da hızlı bir ulaşım seçeneği sunacak,

• Trafikte daha az motorlu taşıt kullanılması nedeniyle enerji tasarrufu sağlanarak, daha az hava kirliliği ve gürültü kirliliği olacağından İstanbul İli yaşanılır bir kente dönüşecek,

• İş ve kültür merkezlerine kolay, rahat ve çabuk ulaşım sağlayarak kentin değişik noktalarını birbirlerine yaklaştıracak ve kentin ekonomik yaşamına da canlılık katacaktır.

İstanbul'u zorlayan önemli bir sorun, giderek artan araç trafiği sıkışıklığıyla ilgili problemlerdir. Yeni banliyö demiryolu sistemiyle elde edilecek olan İstanbul Boğazı üzerinden yolcu tasıma kapasitesi, mevcut köprülerinden herhangi birinin kapasitesinden kat daha yüksek olacaktır.

TÜNELLER VE DEPREM

İstanbul, doğudan Marmara Denizindeki Adaların güneybatısına doğru uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattından yaklaşık 20 kilometre uzaklıktadır. Bu nedenle proje alanı, büyük bir deprem riskinin dikkate alınmasını gerektiren bir bölgede yer almaktadır.

Dünya genelinde benzer tipte birçok tünelin -bu bölgede beklenen büyüklüğe benzer büyüklükte- depremlere maruz kaldıkları ve bu depremleri büyük hasar görmeden atlattıkları bilinmektedir. Japonya'daki Kobe tüneli ve ABD'nin San Francisco şehrindeki BART Tüneli, bu tünellerin ne kadar sağlam inşa edilebildiklerini gösteren örneklerdir.

Marmaray Projesinde, mevcut verilere ek olarak, jeolojik, jeoteknik, jeofizik, hidrografik ve meteorolojik etüt ve araştırmalardan ek bilgi ve veriler toplanacaktır ve bu veriler, en yeni ve modern inşaat mühendisliği teknolojileri kullanılarak inşa edilecek olan tünellerin tasarımı ve yapımı için temel teşkil edecektir.

Buna bağlı olarak bu proje kapsamındaki tüneller, bölgede beklenebilecek olan en yüksek şiddetteki bir depreme karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanacaktır.

Yapılan çalışma ve değerlendirmelere en iyi ulusal ve uluslararası uzmanlardan bazıları katılmıştır. Japonya ve Amerika'daki deprem

İzmit Bolu bölgesinde yılında yaşanan sismik olay sonucu elde edilen en son tecrübeler özümlenmiştir ve bu deneyimler, İstanbul Boğaz Geçişi demiryolu Projesinin tasarımının dayandığı temellerin bir parçasını oluşturacaktır.

bölgelerinde daha önceden birçok benzer tünel inşa edilmiştir ve bu nedenle özellikle Japon ve Amerikalı uzmanlar, tünellerin tasarımında karşılanması gereken şartnameler dizisinin geliştirilebilmesi için, Türkiye'deki bilim adamları ve uzmanlarla çok yakın bir işbirliği içerisinde çalışmaktadır.

Türk bilim adamları ve uzmanlar, potansiyel sismik olayların özelliklerinin tanımlanması üzerinde yoğun olarak çalışmaktadırlar; ve bugüne kadar Türkiye'de toplanan ve tarihsel verilere dayanan tüm bilgiler � İzmit Bolu bölgesinde yılında yaşanan olaydan elde edilen en son veriler dahil olmak üzere � analiz edilmiş ve kullanılmıştır.

Japon ve Amerikalı uzmanlar, bu veri analizi çalışmasına yardım etmiş ve ilgili faaliyetleri desteklemişlerdir; bu uzmanlar, ayrıca tüneller ve diğer yapı ve istasyonlardaki sismik ve esnek derzlerin tasarımı ve yapımı ile ilgili geniş kapsamlı tüm bilgi ve tecrübelerinin Yükleniciler tarafından karşılanması öngörülen şartnamelerin kapsamına dahil edilmesini sağlamıştır.

Büyük depremler, tasarım kapsamında bu tür depremlerin etkilerinin yeterli düzeyde dikkate alınmaması durumunda, büyük altyapı projelerinde ciddi düzeyde zarara neden olabilmektedir. Bu nedenle Marmaray Projesinde en gelişmiş bilgisayar tabanlı modeller kullanılacak ve Amerika, Japonya ve Türkiye'den en iyi uzmanlar, tasarım sürecine katılacaklardır.

Böylece Avrasyaconsult organizasyonunun bir parçasını oluşturan uzmanlar ekibi, en kötü senaryo koşullarının � yani Marmaray

bölgesinde çok büyük bir depremin � oluşması durumunda, bu olayın o sırada tünellerden geçen veya tünellerde çalışan insanlar için bir afete dönüşmesinin önlenebilmesini sağlamak amacıyla, Yüklenicilere bağlı tasarımcılar ve uzmanlardan oluşan ekiplere destek olabilecek ve bu konu ile ilgili tavsiyelerini sunabileceklerdir.

YOLCULUK SÜRESİ VE GÜZERGAH

Marmaray Demiryolu Projesinin güzergahı, İstanbul Boğaz Geçişi hariç olmak üzere, mevcut banliyö demiryolu hattının güzergahına benzerlik göstermektedir. Bir başka ifadeyle, Halkalı ile Kazlıçeşme ve Söğütlüçeşme ile Gebze arasındaki mevcut istasyonların çoğu bugünkü yerlerinde kalacak; fakat binalar revizyon ve onarımdan geçirilecek veya tamamen yeni binalar inşa edilecektir.

Bunlara ek olarak, Yenikapı, Sirkeci ve Üsküdar'da yeni yeraltı istasyonları inşa edilecek ve demiryolu teknolojisi, modern sistemler ve demiryolu araçları kullanılarak iyileştirilecektir.

Halkalı'dan Gebze'ye bir yolculuk, Sirkeci'den Haydarpaşa'ya feribotla geçiş dahil olmak üzere, tipik koşullar altında dakika sürmektedir. İyileştirilmiş banliyö demiryolu sistemi hizmete açıldığında, bu yolculuk dakika sürecektir. Bir başka ifadeyle yolcular, bu yolculuktan 81 dakika kazanacaklardır.

Yukarıda belirtilen durum dahil olmak üzere, yolculuk süresi ile ilgili diğer örnekler, aşağıda liste halinde sunulmuştur:

• Gebze ve Halkalı arası dakika

• Bostancı ve Bakırköy arası 37 dakika

• Söğütlüçeşme ve Yenikapı arası 12 dakika

• Üsküdar ve Sirkeci arası 4 dakika

Sistemin hizmete açılacağı yılda, zamandan elde edilecek toplam tasarrufun yaklaşık 13 milyon saat olacağı hesaplanmıştır; yılı itibariyle elde edilecek olan toplam zaman tasarrufu, yaklaşık 25milyon saat olacak ve sistemlerin kapasitesi tamamen kullanılabilir hale geldiğinde, elde edilecek zaman tasarrufu yılda yaklaşık 36 milyon saat veya tüm dünya genelinde her gün insanlar tarafından kazanılan yaklaşık saat ( yıl) olacaktır!

Etkinlik düzeyindeki bu tür bir gelişme, İstanbul'un genel ulaşım modeli üzerinde de birçok farklı yansımaya neden olacaktır. Dünya genelindeki büyük şehirlerde demiryolu sistemlerinin etkinliği, genellikle toplam yolculuk sayısına karşılık, demiryolu ve metro sistemleriyle yapılan tüm yolculukların yüzdesi ile ölçülmekte ve izlenmektedir.

Birkaç yıl önce bu yolculuk yüzdesi, Tokyo'da %60, New York'ta %31, Londra'da %22, Paris'te %25 iken, bu oran İstanbul'da sadece % idi. Bu rakamlar açıkça gösteriyor ki İstanbul'da insanlara günlük ulaşım ihtiyaçları çerçevesinde etkin tren sistemlerini kullanma imkanının sunulabilirliği açısından değerlendirildiğinde, ciddi düzeyde geciktirilmiş iş yükü bulunmaktadır. Marmaray Projesi tamamlandığında ve insanlar yeni sistemleri kullanmaya alıştıklarında, bu yüzdenin yaklaşık olarak %28 oranına yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu gerçekleştiği takdirde, İstanbul'un ulaşım etkinliği ve çevresel çözümleri, dünya genelindeki diğer büyük şehirlerle karşılaştırılabilir düzeye erişecektir.

Kaynaklar

seafoodplus.info

Marmaray İki Kıta Arasındaki Demiryolu

Türkiye’nin iddialı demiryolu yatırım planının temel unsuru olan Marmaray Projesi; 63 kilometrelik banliyö raylı sistem hattının yükseltilmesine ait tasarım, yürütme ve tamamlama çalışmalarını içermektedir. Bu hat, İstanbul Boğazı’nın iki tarafında da kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde bulunmakla birlikte yine bu hatta 14 kilometrelik tünel de Boğaz’ın altından geçmektedir. 

#Marmaray#Sinyalizasyon#Tren#Demiryolu

08

İstanbul Boğazı’nın altından geçen bir tünelin inşası Marmaray Projesi dahil olmakla birlikte bu fikir ilk kez yılında ortaya atılmıştır. Ancak geleneksel deniz altı tünel inşası teknikleri bu projeyi imkansız kılmaktaydı.

 

Deniz seviyesin 55 metre altında bulunan tünel, dünyada en derine daldırmış yapı olarak kabul edilmektedir. kilometre uzunluğundaki bu tünel; kilometrelik bir delme tünel, kazma-örtme yönetimini kullanan kilometrelik başka bir tünel ve 14 kilometrelik bir tüp tünelden oluşmaktadır. Bahsedilen tüp tünel bir bölme duvarın boyunca ayrılan iki  çalışır hattan oluşmaktadır. metre uzunluğundaki bölme duvarının öndökümü ise denizin karşısındaki yerleri çekmeden önce yapılmıştır ve su tahliyesi ile birleştirilme için belirtilen yerlere düşürülmektedir. Kauçuk kapatıcıyı contayı bastırmak amacıyla, bu süreç diğer bölgenin ucunda su basıncına sebep olmuştur. Böylece conta su geçirmez hale gelmektedir. Tünele ait temeller de her bölgenin aşağısında bulunmaktadır.

Marmaray’a Ait Batırma Tüpleri

 

Batırma tünel deniz kıyısına, tünel açma makinesini kullanarak (Tunnel Boring Machine-)TBM) tünel açıklıkları ile bağlanmıştır. Burada amaç çalışan her hat için ayrı açıklık üretmektir. Program aynı zamanda  var olan 63 kilometrelik banliyö demiryolu hattının yükseltilmesini,  37 istasyonun yeniden inşaasını ve yeni üç istasyon inşaasını içermektedir.

 

Hala geliştirilmekte olan Marmaray Projesi, Yenikapı ile kuzey-güney metro hattı bağlantısı ile bir doğu-batı ulaşım koridoru sağlamaktadır.

 

Marmaray Çoklu Elektrikli Üniteleri, 34 adet 10 vagon ve 20 adet 5 vagondan oluşan tren seti şeklinde  toplam vagondan oluşmaktadır. 29 Ekim tarihinde açılan işletmecilikte geçici olarak 5 vagonlu setler kullanılacaktır.

Marmaray Aracı

 

MCT ve MCF vagonlarında makinist bölmesi mevcuttur. Bu tren donanımı çoklu ünite faaliyetlerine uygundur. MC ve M vagonlarının her bir iki (2) vagon alt düzeneği motorundan biri cer motorudur ve T vagonları, standart ebat olan 1, mm’lik iki (2) treyler motoruna sahiptir. Tren setlerinin her iki tarafında da otomatik bağlayıcılar mevcuttur ve diğer iç araçlarda yarı kalıcı bağlayıcılar bulunur. MCF, T ve M vagonlarının toplam uzunluğu 22,5 metredir ve yalnızca MCT vagonlar 22,6 metredir. 10 vagonluk trenin toplam uzunluğu ,2 metredir ve 5 vagonluk trenin toplam uzunluğu ,5 metredir.

 

Araçlarla Alakalı Diğer Bilgiler

MCT1 ve MCT2: vagonlu trenlerin sürüş kontrol kabini ("1" ön kısım, "2" arka kısım kabini demektir)

MCF1 ve MCF2: 5-vagonlu trenlerin sürüş kontrol kabini ("1" ön kısım, "2" arka kısım kabini demektir)

M1, M2, M3, M4: Motorlu kabin

T1, T3, T4, T5, T6: Pantograflı treyler kabin

T2: Treyler kabin

 

 

Marmaray Projesi’ne ait kontrat aşağıdaki alt sistemlerin tasarımı, tedariği, kurulumu, test edilmesi ve devreye alınmasını içermektedir:

 

► Trainguard Futur Seviye 1 ERTMS ve Trainguard Sirius CBTC ekipmanları

► Trackguard WESTRACE Mk II elektronik anklaşmanını içeren yeni sinyalizasyon sistemi

► Tren algılama sistemleri (derzsiz ray devreleri ve aks sayaçları)

► LED yol kenarı sinyalleri

► Kontrol güdümlü Rail merkezi trafik kontrolü (Centralized Traffic Control-CTC)

► Telekomünikasyon

► Tüm projenin SCADA sistemi

► Tüm sistemin iki yıl boyunca bakımı (5 yıla uzatma seçeneği ile)

 

Teknik çözüm durumu kanıtlanmış bir teknoloji olan Siemens Rail Automation tarafından sunulmuştur. Aynı zamanda proje; Ankara-Konya hızlı tren hattında Trainguard Sirius CBTC sistemi ile kurulan, Madrid Metro ve Singapur Downtown hatlarında çalışan ve Sao Paulo banliyö hattında (Sao Paulo banliyö ağı CPTM, Caracas Metro hattı, Singapur Downtown hattı) yürütme altında olan ERTMS çözümünü içermektedir.

 

Altyapı yönünden sinyalizasyon sistemine bakılacak olursa; var olan çift hatlı ağ, uluslararası gösterge sistemine sahip iki yönlü üçlü hat ile değiştirilmiştir. Üçüncü hat, ERTMS Seviye 1 sistemi ile donatılmıştır ve şehirler arası trenleri anahat işletmesi için kullanılmaktadır. Çift hat ise toplu taşıma banliyö trenleri için kullanılmaktadır ve ikisi de yolcu kullanımı için CBTC sistemi ile, yük taşımacılığı için ERTMS Seviye 1 ile donatılmıştır.

 

 

Siemens Rail Automation’a ait olan ve Marmaray Projesi’nin sinyalizasyonunda kullanılan bileşenler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

 

Trainguard Futur: Trainguard Futur, Siemens Rail Automation tarafından sağlanan ve ETCS (European Train Control System-Avrupa Tren Kontrol Sistemi) spesifikasyonlarıyla uyumlu entegre tren planlama ve kontrol sistemidir. ETCS ve GSM-R (ses ve veriler iletimi için kurulan radyo sistemi) birlikte, Avrupa ve dünyada kullanılan sinyalizasyon ve yönetim sistemi ERTMS’in önemli bir bileşimini oluşturmaktadır.

 

Trainguard Futur sistemi aralığındaki Trainguard Futur , bir ERTMS Seviye 1 sistemidir ve tren sistem balislerinin üzerinden geçerken yine trene dakik bilgilerin  gönderilmesi mantığına dayanan tam otomatik tren koruma sistemidir.

Trainguard Futur ERTMS Seviye 1 Mimarisi

 

Avrupa ve dünyada demiryolu idareleri için Trainguard Futur işletme ve bakım açısından büyük bir performans sağlamaktadır.

 

Trainguard Sirius CBTC Sistemi: Tranguard Sirius ATC sistemleri için olan kapsamlı bir çözümdür. Toplu taşıma ve tramvaya uygun olmakla birlikte konvansiyonel, sürücüsüz ya da tam otomatik sistemlerde de kullanılabilmektedir. Bununla birlikte en yeni dijital radyo iletim tekniklerini kullanmaktadır ve özellikle yüksek trafik yoğunluğuna sahip hatlar için tasarlanmıştır. Tren sefer aralığını optimize ederek, ardışık iki tren arasındaki olası en kısa mesafe sağlanmaktadır. Böylece, operatöre maksimum taşıma kapasitesine ulaşması ve vagon kullanımını optimize etmesiiçin izin verilmektedir.

Trainguard Sirius CBTC Mimarisi

 

CTC

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.