maydanoz tansiyonu yükseltirmi / Maydanoz Tansiyonu Düşürür mü? - Tansiyon Hastalara Tavsiyeleri

Maydanoz Tansiyonu Yükseltirmi

maydanoz tansiyonu yükseltirmi

Yazı İçeriği

Tansiyon yükselmesine limon suyu iyi gelir diyerek, ilacını aksatarak kendini limona adamak yanlıştır.

Tansiyonum yıllardır yüksek, ama ben hiçbir şey hissetmiyorum, demek ki benim vücudum alışık, tansiyon bana bir şey yapmaz!

Benim tansiyonum yıllardan beri yüksek ama benim vücudum buna alışık, hiçbir şikayet hissetmiyorum, vücudum çok sağlam!

Bu ilaçlar vücuduma daha zararlı o nedenle ilaç almasam daha iyi olur!

Alkol, sigara ve kafeinli içecekler tansiyonu etkilemez!

Fiziksel aktivite ve spor anında tansiyonum yükselir, spor yapmamalıyım!

İlaç tedavisi aldım tansiyonum iyileşti, artık ilaç almama gerek yok!

Henüz çok gencim, ömür boyu ilaç mı kullanacağım!

Ben bu tansiyonu kendim düşürürüm, ilaca gerek yok!

Hipertansiyonunuz varsa bunlara dikkat!

Hastalıklardan korunmada sağlıklı yaşamın rolü büyük. Peki ya bir hastalığı olanlar için? Sağlıklı yaşamın tüm kuralları, herhangi bir hastalığı olanlar için de es geçilmemeli. Kalp ve damar hastalığınız varsa, beslenmeden spora kadar sağlıklı yaşamın her kriterine dikkat etmelisiniz. Hele ki hipertansiyonunuz varsa… Maalesef hipertansiyonu olan pek çok kişi, sağlıklı yaşamı benimsemek bir yana, kendi doğrularına ya da kulaktan dolma bilgilere inanıyor. Bu da pek çok kötü sonucu doğuruyor. Siz siz olun hipertansiyonunuz varsa başkasına değil, uzmanın söylediklerine inanın. 

Birçok meyve ve sebzede (sarımsak, nar, yaban mersini, soğan, marul, mercimek, lahana, kızılcık, çilek, ıspanak, brokoli, balık yağı vb) bulunan flavonoidlerin kullanımının sağlıklı kişiyi kalp damar hastalıklarından koruduğuna inanılıyor.

Özellikle flavonoidler olarak bilinen ve sülfür içeren bitkisel kaynaklı, birçok meyve ve sebzede bulunan maddelerin kullanımı konusunda yeterli veri bulunmuyor. Fitoterapi içerisinde yer alan ve çok çeşitli maddeler içeren bu grup tedavilere ait kesin bilimsel veriler mevcut değil. Bu nedenle kullanımları henüz tavsiye edilmiyor. Yukarıda sayılan besinleri veya vitaminleri sofrada makul ölçülerde kullanmanın sakıncası yoktur, ancak bu besinleri veya vitaminleri hipertansiyon tedavisi ile kesin olarak ilişkilendirmek ve “Bitkidir nasıl olsa zararsızdır” gibi düşünmek yanlıştır. Bu besinlerden sadece sarımsakta bulunan prostaglandinlerin hafif bir tansiyon düşürücü etkisi bulunuyor ancak bu dozlar kesin tedavi edici nitelikte değildir.


Tansiyon yükselmesine limon suyu iyi gelir diyerek, ilacını aksatarak kendini limona adamak yanlıştır.

Günümüzde birçok kesim sadece ülkemizde değil aynı zamanda tüm dünyada da tansiyon yükselmeleri durumunda limon veya greyfurt suyu içiyor. Yapılan birçok çalışmada bu meyve sularının direkt olarak tansiyon düşürücü etkileri kesin olarak gösterilmemekle birlikte bu meyve sularının kullanımının bazı tansiyon ilaçlarının etkinliğini artırdığı gösterilmiştir. Bu grup tansiyon ilaçları dihidropiridin grubu tansiyon ilaçlarıdır ve bunlar ile birlikte bu meyve sularının kullanımı tansiyon düşürücü etkinliği potansiyalize etmektedir. Ancak hiçbir büyük ve detaylı çalışma yoktur ki, limon veya greyfurt suyunun tedavi edici etkinliğini göstermiş olsun. Bu nedenle bu meyve sularının kullanımının sakıncası olmamakla birlikte, bunun bir ilaç gibi görülmemesi gerektiği tansiyon hastalarının dikkat etmesi gereken bir konudur.

Tansiyonum yıllardır yüksek, ama ben hiçbir şey hissetmiyorum, demek ki benim vücudum alışık, tansiyon bana bir şey yapmaz!

Bir kişinin tansiyonunun yüksek olmasına rağmen hiçbir şikayetinin olmaması iyi bir durum değildir. Genellikle o kişinin yıllardır damarlarının yüksek basınca maruz kalması neticesi, vasküler damar lif patojenitesinin arttığı, kalsifikasyonun arttığı ve dolaşımda laminer akımın bozularak türbülans akımın arttığı manasına gelir ki; bu ise vasküler komplikasyonların yakın olduğunun habercisidir. Oysa ki sağlıklı ve normal dolaşıma sahip bir damar yapısında en ufak bir yüksek tansiyon bile baş ağrısı, dolgunluk, sersemlik hissi, baş dönmesi, bulantı ve çabuk yorulma gibi semptomlara neden olacaktır ve bu şikayetlerle yüksek tansiyonun hissedilebilir olması ve tedbir alınması daha doğrudur.

Benim tansiyonum yıllardan beri yüksek ama benim vücudum buna alışık, hiçbir şikayet hissetmiyorum, vücudum çok sağlam!

Böyle söyleyen önemli bir kitle bulunuyor. Kişilerin önemli bir kısmı tansiyonu yüksek olmasına rağmen herhangi bir sıkıntı hissetmiyor. Bu durum son derece yanlış bir kanaattir. Ciddi ani damar komplikasyonlarına davetiye çıkartır. Tansiyon ölçülürken ilk ölçümü kesin almamak gerekir ancak ardışık gün istirahat halinde ve oturur pozisyonda ölçülen tansiyonlarınızın ortalaması /85 mmHg veya daha yüksek ise artık bir tansiyon probleminiz başlıyor ve yüksek olasılıkla bir tedavi almanız gerekiyor demektir.

Bu ilaçlar vücuduma daha zararlı o nedenle ilaç almasam daha iyi olur!

Kişilerin ilaçlarını düzenli almamaları konusunda bazı nedenler ön plana çıkmaktadır ki bunlar, ilaç yükünün fazla olması, devamlı ilaç kullanmama isteği ve takip edememe, ilaç fiyatlarının yüksek olması, yan etkilerinden kaçınma, ilaç konusunda yeterli bilgilendirilmemedir. Bu nedenle kişilerin yarısından fazlası tedavi hedefine ulaşamadan, tansiyonları >/90 mmHg olarak hayatına devam ediyor. Özellikle ihmal ve ilaçların yan etkileri konusunda yanlış bilgilerin magazinsel olarak dolaşması bu sonuca götürüyor. Çoğu zaman kişilerin yanlış bilgilerle ilaçlarını kestiklerine şahit olunuyor. Elbette ki her ilacın yan etkileri mevcuttur ve bu etkileri olmayan bir ilaç bu güne kadar keşfedilmemiştir. Ancak bu konuda doğru yaklaşım; hekimin bu yan etkilerin sıklığı ve şekli konusunda kişiyi bilgilendirmesidir. Buna rağmen kişi, bir yan etki ile karşılaştığında önce bu etkinin gerçekte o ilaçtan olup olmadığı hekim tarafından araştırılmalı ve gerçekten ilaçtan kaynaklanıyor ise o halde ilacı daha uygun formasyonu ile değiştirmelidir. Ancak kişi tarafından ve uzman görüşü alınmadan hele de medyanın dezenformasyonu ile etkilenerek ilacı kesmek ve tedavi almamak son derece yanlıştır.

Alkol, sigara ve kafeinli içecekler tansiyonu etkilemez!

Sigara içmek, kanserden kalp damar hastalıklarına kadar birçok hastalığın kaynağıdır. Bunun yanı sıra, sigara içiminden sonra tansiyonda mmHg lık gün boyu süren yükselmeler görülür. Alkol tüketimi orta içicilikten itibaren vücuttaki kan akımı ve damar fonksiyonlarını etkileyerek tansiyonda yükselmelere neden olur. Kahve ve kafeinli içecekler ise hafif geçici yükselmelere neden olur ve özellikle bir kupadan sonraki dozlarda bu durum nabız artışı ile birlikte daha belirgin olur.

Fiziksel aktivite ve spor anında tansiyonum yükselir, spor yapmamalıyım!

Aksine egzersiz kesin olarak en basit tansiyon tedavilerinden biridir. Hele de diyet ve tuz kısıtlanması ile birlikte yapıldığında son derece yararlıdır. Ancak her vücut, her sporu yapmaya uygun değildir. Burada yapılması gereken; kişinin uzman hekimi ile görüşerek, kalbinin, damarlarının ve hipertansiyonunun durumuna göre hangi sporları ve nasıl yapacağı konusunda profesyonel öneri almaktır. Elbette ki spor yaparken hem tansiyon ve hem de nabız yükselecektir. Doğru tedaviyi alındıkça ve tansiyon değerleri normal sınırlarda tutulduğunda rahatlıkla spor yapabilir. Ancak yapılan sporun şekli, süresi ve şiddeti konusunda hastalıklara ve kalbin durumuna ilişkin sınırlar hekimden öğrenilmelidir.

İlaç tedavisi aldım tansiyonum iyileşti, artık ilaç almama gerek yok!

Hipertansiyonun yaklaşık yüzde 97’si primer hipertansiyon yani nedeni bilinmeyen hipertansiyondur. Bu durumun oluşumunda genetik risk ve yatkınlık çok önemli bir yer tutuyor. Primer hipertansiyonun kesin radikal bir tedavisi yoktur. Yani ilaçlı veya ilaçsız alacağınız tedavi süresinde tansiyon düşer ancak tedavi kesildiği zaman tansiyon yine bir süre sonra yükselecektir. Bu nedenle kilo vermek, tuz miktarını azaltmak, egzersiz yapmak erken dönemde yeterli bir tedavi olabilir. Ancak bunların yetersiz kaldığı durumlarda ilaç tedavisi gerekir ve bunu düzenli hekim kontrolü altında devam ettirmek gerekir. “Tansiyonum düştü artık tedavi oldum” diye uzman görüşü almadan ilacı kesmek son derece yanlıştır.

Henüz çok gencim, ömür boyu ilaç mı kullanacağım!

Yüksek tansiyonun yaşı yoktur. Üstelik günümüzde yanlış beslenme, obezite ve egzersiz yapmayan çocuklarda hipertansiyon sıklığı hiç de azımsanmayacak kadar çoktur. Hipertansiyon hangi yaştan itibaren olursa olsun tedavi edilmelidir ve gerekirse ilaç kullanılmalıdır. Hekiminiz size risk yarar oranını gözeterek tedavi verecektir. Burada esas korkulması ve kaçınılması gereken unsur; tedavi değil, hastalığın kendisidir. Esas hedef tansiyonun normal sınırlarda tutulmasıdır. Bu hedef ilaçlı tedavilerle ya da ilaçsız yaşam düzenlemeleri ile başarılabilir, ancak bir şey kesindir ki tansiyon yüksek bırakılmamalıdır.

Ben bu tansiyonu kendim düşürürüm, ilaca gerek yok!

Hipertansiyon ciddi bir hastalıktır ve tedavisi de uzmanlık gerektirir. Elbette ki hekim önce kişiyi ilaçsız tedavi yaklaşımları ile takibe alacak ve hipertansiyon ile ilgili risklerini modifiye edecektir. Ancak bu yaklaşımların yetersiz kaldığı durumlar sıktır ve bu durumda ilaç kullanmak kaçınılmaz hale gelir. Hipertansiyonu olanlarda başlıca hasar gören hedef organlar; kalp, koroner damarlar, beyin damarları, böbrek ve göz damarlarıdır. Yapılan çalışmalarda hipertansiyon tedavisi; inme (felç) riskini yüzde , kalp krizi riskini yüzde ve kalp yetersizliği riskini yüzde 50 azaltmıştır. Diyabet ve hipertansiyonun kalp ve damarlara vereceği zararı engelleyerek, hayat kalitesini artırmak ve istenmeyen ölümleri azaltmak mümkün. Bunlar ispat edilmiş bilgilerdir. Günümüzde yapılan incelemeler kişilerin sadece yüzde 70’inin hipertansiyonlarının farkında olduğunu göstermiştir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Maydanoz Kan Basıncının Düşmesini mi Yükselmesini mi Sağlar?

Maydanoz suyu kullanımı yüksek kan basıncının düşmesini sağlar ve dengeler. Bu su başlı başına tüketilebilirken bazı bitkiler ile karıştırılıp çay olarak da tüketilebilmektedir.

İçindekiler

Maydanoz Tansiyon Düşürür mü?

resim

Tansiyonun dengelenmesi adına beslenme konusunda oldukça dikkatli olunması gerekir. Beslenme konusunda dikkatli olunmadığında süre tansiyon yüksek ya da düşük değerlerde seyrederek sorunların yaşanmasına sebep olur. Beslenme düzeni ve egzersizler düzenli şekilde yapıldığında, ilaç kullanımı aksatılmadığında hastaların tansiyon ile alakalı sorun yaşaması neredeyse imkânsızdır.

Tansiyonun dengelenmesi için potasyum açısından zengin gıdaların tüketiminin yapılması gerekir. Potasyum açısından zengin olan besinler içinde havuç, muz, enginar, patates, ıspanak, maydanoz, marul, fındık, kuru baklagiller ve kahve bulunur.  Tansiyonun dengelenmesi adına kalsiyum ve magnezyum içeren besinlerinde tüketilmesi gerekmektedir.

Günlük olarak mg kalsiyum, mg da magnezyum tüketilmesi uygundur. Kalsiyum için kurutulmuş meyveler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, fıstık, pekmez, susam magnezyum için badem, fıstık, ekmek, kuru baklagiller ve ıspanak tüketilmelidir. Bu detayları göz önüne aldığımızda maydanoz suyu tansiyon konusunda yükseltici değil de düşürücü etkisi ile bilinir. Özellikle maydanozun tansiyona etkisi düşürme özelliği ile bilindiği için kullanılmalıdır.  Bundan dolayı maydanoz suyu tansiyon yükseltir mi sorusunun cevabı da hayırdır.

Maydanozun suyu bitkisel çay gibi ek tatlandırıcı ile de kullanılabilir. Suyu tansiyon üzerinde etkisi ile kısa süre içinde değerlerde düşme sağlar. Maydanozun suyu ile hazırlanacak olan tansiyon düşürücü etkisi bulunan çay için;

Malzemeler;

  • yaprak melisa
  • adet papatya
  • Yarım tatlı kaşığı rezene tohumu
  • adet sapı ile beraber maydanoz
  • Bir tutam biberiye

Bir su bardağı suyun için suyu çıksın diye tüm malzeme atılır ve yaklaşık olarak 3 dakika bekletilir. Bu şekilde demlenmesi sağlanır. Tansiyon konusunda etki sağlaması adına ince 1 dilim limon ile günde 3 fincan tüketilebilir. Bu karışımın her seferinde taze şekilde hazırlanması çok önemlidir.

Tansiyon Hastalarına Tavsiyeler

  • Tansiyonun çıkmaması adına terlemenin önüne geçmek gerekir. Bunun için kıyafet seçimi önemlidir.
  • Bol düzeyde sıvı alımı gerekmektedir. Bu sayede kısa süre içinde tansiyonun dengelenmesi sağlanır.
  • Bu hastalık için uzman tarafından verilen tüm ilaçların düzenli şekilde kullanılması gerekir.
  • Özellikle yaz sıcaklarında öğle saatlerinde dışarı çıkmak değerlerin yükselmesini sağlar. Bu anlamda dikkatli olmak gerekir.
  • Sık şekilde duş almayı unutmamak gerekir.
  • Sabah ile akşam serinliklerinde düzenli ve aksatılmadan egzersiz yapılmalıdır.
  • Sofra tuzunun dengeli şekilde tüketilmesi gerekir. Bu tuza sodyum klorür ismi verilmektedir. Sodyum insan vücudunda bulunan sıvı dengesinin korunmasını sağlar. Hücrenin dışındaki ve içindeki sıvıların hareketlerini kontrol altında tutar, kasların gevşemesini sağlar ve kan basıncının düzenlenmesini sağlar. Bazı kişilerde sodyuma duyarlı kan basıncı bulunur. Bu bireyler tarafından alınan sodyum da kan basıncının yükselmesine sebebiyet verir. Bundan dolayı gıdalar ile alınacak olan günlük tuz miktarının 6 gramı yani 1 tatlı kaşığını geçmemesi gerekmektedir. Fazlası tansiyonun yükselmesi sebep olurken az alımı da dengelenmesine konusunda destek sağlar. Alınacak olan tuzun miktarına günlük tüketimde kullanılan içecekler, yemekler ve ekmek te dâhil şekilde hesaplanmalıdır.



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız(1votes, average: 5,00out of 5)
Loading
Yorum ekle

YEŞİL MUCİZE MAYDANOZUN 10 &#;NEMLİ FAYDASI

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, salata ve yemeklere lezzet katan, antioksidan zengini, bol lifli, vitamin ve mineral deposu maydanozun yaşamsal önem taşıyan faydalarını anlattı ve önemli uyarılarda bulundu.
Gence, uzmanlar tarafından bolca tüketilmesi tavsiye edilen ve gramı 36 kalori olan maydanozun yapraklarının kolesterol ile yağ içermediğini, A, C, E ve K vitaminleri ile B9 vitamini, yani folikasitin de iyi bir kaynağı olduğunu belirtti. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, aynı zamanda kalsiyum, potasyum ve demir minerallerinden de zengin olan maydanozun 10 faydasını şöyle açıkladı;
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Maydanoz denilince akla ilk olarak bağışıklık sistemi geliyor. İçeriğindeki A, C, K vitaminleri ilefolat bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, A vitamini aynı zamanda lenfosit ve beyaz kan hücreleri üzerinde doğrudan etkili oluyor.
VÜCUTTAKİ ÖDEMİ ATIYOR
Sağlıklı bir vücut, sıvıyı muhafaza ediyor. Ancak ödem gibi sıvı birikmesi sonucunda vücut şişiyor. Ödem sorununuz varsa birkaç çay kaşığı maydanoz suyu bile rahatlamanızı sağlıyor. 1 bardak kaynar suya maydanoz saplarını ekleyin. Maydanoz suyu toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olacak.
KALP HASTALIKLARINDAN VE KANSERDEN KORUYOR
A vitamininin öncül maddesi beta karoten ve C vitamini içeriğinden dolayı antioksidan özelliğe sahipolan maydanozserbest radikallerin oluşumunu engelliyor. Maydanoz aynı zamanda kalp sağlığı ve kansere karşı da koruyucu etki gösteriyor. Folik asit içeriği sayesinde kalp dostu olarak nitelendiriliyor, çünkü kalp krizi riskini artıran homosisteinmiktarının azalmasında yardımcı oluyor. Diüretik etkisi sayesinde tansiyon düşürücü etkisi bulunuyor. Glutatyontransferaz enzimini aktive ederek, oksitlenmiş moleküllerle savaşarak kansere karşı koruyucu fonksiyon üstleniyor. Ayrıca içerindeki K vitamini ve demir bakımından zengin olan maydanoz, vücuttan toksinlerin atılması sağlıyor ve kanı temizliyor. Karaciğeri zehirli maddelerden temizlemek için de yardımcı oluyor.
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜYOR
Araştırmalara göre, maydanozun diyabeti olan hastalarda kan şekeri düzeyini düşürmeye yardımcı olduğu kanıtlandı. Ancak araştırmalar sürüyor.
İDRAR SÖKTÜRÜYOR
Maydanozun içeriğindeki flavonglikozidinden dolayı idrar söktürücü etkisi bulunuyor. Bu sayede maydanoz, böbrek taşı, safra kesesi ve enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı oluyor.
DİŞ VE DİŞ ETİ HASTALIKLARINI ÖNLÜYOR
Diş ve diş eti hastalıklarına karşı koruyucu görev görüyor. Ağız kokusunun giderilmesinde de etkili oluyor.
MİDE BULANTISINI DİNDİRİYOR
Maydanoz ciddi bir hastalığın nedeni olmadığı takdirde mide bulantısına iyi seafoodplus.infoları ve sapı antiseptik olan maydanozun gaz giderici etkisi de mevcut.
ARTRİTİN KONTROLÜNÜ SAĞLIYOR
Maydanozun beta karoten ve C vitamini içeriği sayesinde anti-inflamatuar özelliği bulunuyor. Böylelikle artrit kontrolünde önemi fayda sağlıyor
RETİNA SAĞLIĞI İÇİN DE ÖNEMLİ
Maydanoz içeriğindeki beta karotensayesinde ileri yaştaki kişilerde retina sağlığını koruyor. A vitaminin iyi kaynağı olan maydanoz göz sağlığını koruyucu etki gösteriyor.
ANTİBAKTERİYEL ÖZELLİĞE SAHİP
Klorofil içeren maydanozantibakteriyel özelliğe de sahip. Bu sayede ağız kokusunun önlenmesinde yardımcı besindir.
AŞIRIYA KAÇMAYIN!
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, maydanozu tüketmenin de bir sınırı olması gerektiğini anlattı. Fazla maydanoz tüketildiğinde sağlık problemleri görülebileceğini ifade eden Gence, şunları belirtti;
“10 sap maydanoz C vitamini ihtiyacının yarısını karşılıyor. 60 mililitre fazla maydanoz suyu içmemeye dikkat edin. Hamilelik ve emzirme döneminde maydanozun aşırı tüketiminden kaçının. Fazla tüketim, hamilelik döneminde kasılmaları artıracağı gibi riskli seafoodplus.infoe döneminde de diüretik etkisi nedeniyle süt salgısının azalmasına yol açabiliyor. Ciltte döküntüye ve cildin güneşe ekstra hassas hale gelmesine yol açabiliyor. Kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız, dikkatli olun. Çünkü içeriğindeki K vitamini ile ilaç etkileşiyor. Kanın pıhtılaşmasında rol oynayan K vitamini bazı ilaçların etkisini azaltıyor. Kan basıncını yükseltebildiği için hipertansiyon hastası iseniz maydanoz tüketimini sınırlandırmanız önemli. Maydanoz suyu detoks programlarında yer alsa da dikkatli olun. Zayıflamak uğruna bilinçsizce aşırı miktarda tüketilen maydanoz suyu diüretik etkisi nedeniyle vücuttan atılan sıvı yüzünden zayıflama sağlanmış gibi göstererek tartıda yanılgılara neden olabiliyor. Kilo kaybı yağ ağırlığından olmadığı sürece doğru zayıflama söz konusu olmuyor.”

“Maydanoz tüketiminde aşırıya kaçmayın”

Salatalara, yemeklere lezzet katıyor, antioksidan zengini, bol lifli, vitamin ve mineral deposu. 'Mucize' yeşillerden maydanozun, böbrekten ağız sağlığına kadar pek çok faydası var ancak onun da fazlası zararlı.

gramı 36 kalori olan maydanozun yaprakları kolesterol ve yağ içermiyor. Maydanozun gramı günlük alınması gerek folat gereksiniminin yüzde 38’ini karşılarken, kalsiyumun yüzde 14’ünü, demirin ise yüzde ’ini sağlıyor. Günlük ihtiyacınız olan A, C ve K vitaminlerinin karşılanmasında da rolü büyük. ‘Mucize’ yeşillik maydanozun faydalarını Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence şöyle anlattı:

MAYDANOZ SUYU ÖDEMİ GİDERİYOR

- İdrar söktürücü etkisi bulunuyor. Bu nedenle maydanoz, böbrek taşı, safra kesesi ve idrar yolu enfeksiyonlarıyla mücadeleye yardımcı. Sağlıklı bir vücut, sıvıyı muhafaza eder ancak ödem gibi sıvı birikmesi sonucunda vücut şişiyor. Ödem sorununuz varsa maydanoz suyu içebilirsiniz. Birkaç çay kaşığı bile rahatlamanızı sağlıyor. 1 bardak kaynar suya maydanoz saplarını ekleyin. Bu, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Maydanoz suyu detoks programlarında bulunuyor. Ancak zayıflamak uğruna bilinçsizce aşırı miktarda tüketilen maydanoz suyu sizi kilo konusunda yanıltabilir.

- Yaprakları ve sapı antiseptik olup gaz giderici etkisi var.
- Araştırmalara göre, diyabeti olanlarda kan şekeri düzeyini düşürmeye yardımcı olduğu kanıtlandı. Ancak araştırmalar sürüyor.
- Maydanozun beta karoten ve C vitamini içeriği sayesinde anti-inflamatuar özelliği bulunuyor. Böylelikle artrit kontrolünde önemi bir yere sahip.
- Diş ve diş eti hastalıklarına karşı koruyucu görev görüyor. Ağız kokusunun giderilmesinde de etkili.
- İleri yaştaki kişilerde retina sağlığını koruyor.

KARACİĞERİ TEMİZLİYOR, BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR

- Maydanoz deyince bağışıklık sistemini akla geliyor. İçeriğindeki A, C, K vitaminleriyle folat, bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, A vitamini lenfosit ve beyaz kan hücreleri üzerinde doğrudan etkilidir. Klorofil içeren maydanoz, anti bakteriyel anti mantar özelliklere sahiptir.
- Ciddi bir hastalığın nedeni olmadığı takdirde mide bulantısına iyi geliyor.
- Karaciğeri zehirli maddelerden temizlemek için yardımcıdır.
- Antioksidan içeriği yüksek olan maydanoz aynı zamanda kalp sağlığı ve kansere karşı da koruyucu.

Maydanoz tüketiminde aş&#x;r&#x;ya kaçmay&#x;n
 - 1

FAZLASI NEDEN ZARARLI?

Bu kadar yararlı olmasına rağmen maydanozu tüketmenin de bir sınırı olmalı. Diyetisyen Gözde Gence, maydanozun fazla tüketilmesi durumunda bazı sağlık problemlerinin görülebildiğini söylüyor. İşte aşırı derecede maydanoz tüketmekten kaynaklanan o sorunlar:

- Hamilelik ve emzirme döneminde maydanozun aşırı tüketiminden kaçınılmalı. Fazla tüketim, hamilelik döneminde kasılmaları artıracağı gibi riskli olabiliyor.
- Maydanoz oksalat bakımından zengindir bir bitkidir. Bu nedenle böbreklerinde kalsiyum oksalat taşı bulunan kişiler, fazla maydanoz tüketmemeli.

GÜNEŞE HASSASİYETİ ARTTIRABİLİR

- Maydanozun fazla tüketimini yine ciltte döküntüye neden olabiliyor. Ayrıca cildin güneşe ekstra hassas hale gelmesine yol açabiliyor.
- Kan sulandırıcı ilaç kullananlar için de fazla maydanoz tüketimi sakıncalıdır. İçeriğindeki K vitaminiyle ilaç etkileşimi söz konusudur.
- Hipertansiyonu olanlar içinde maydanoz tehlikeli olabilir.

SAĞLIK HABERLER&#x;

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir