meful bih ne demek / Arapçada Mefulun bih ne demek?

Meful Bih Ne Demek

meful bih ne demek

Mef’ulü bih, failin fiilinden olumlu veya olumsuz etkilenen mansub kelimedir. Müteaddi fiiller mef’ul alırlar, lazım fiiller ise mef’ul almazlar. Mef’ül bihin açık bir isim olması gerekmez. Buna göre;

  1. Mef’ul-ü bih muttasıl zamir olabilir.

سَأَزُرُكSeni ziyaret edeceğim.

  1. Mef’ul-ü bih munfasıl zamir olabilir.

إيَّاكَ نَعْبُدُ                  Ancak sana ibadet ederiz.

  1. Başında أَنْ bulunan muzari (müevvel mastar) olabilir.

أُحِبُّ أَنْ أَلْعَبَ Oyun oynamayı severim.

  1. Başında أَنَّ bulunan isim cümlesi olabilir.

سَمِعْتُ أَنَّكَ غَنِيٌّ  Zengin olduğunu işittim.

  1. قَالَ ve benzeri fiillerden sonra gelen başında إِنَّ bulunan veya bulunmayan her türlü cümle olabilir.

قَالَ إنِّي مُدَرّسBen hocayım, dedi.

قَالَ أُدَرّسُ فِي الْكُلِّيةFakültede ders veriyorum, dedi.

  1. Aslı mübteda haber olan iki mef’üllü fiilin ikinci, üç mef’ullü fiillerin üçüncü mefulü olabilir.

جَعَلْتُهُ يَمْشِي    Onu yürüttüm.

Fail ve Mefulun Bih

Fâil (özne), bir işi yapana denir. Harekesi ötre ya da ötre tenvin olur. Fiile kim ya da ne sorusunu sorduğumuzda aldığımız cevap fâildir. Fiil ile fâil arasında müzekkerlik (erkeklik), müenneslik (dişilik), tekillik çoğulluk bakımından uyum olması şarttır.

 

Fâil

Fiil

Çocuk gitti (Kim gitti?)

الْوَلَدُ.

ذَهَبَ

Kız okudu (Kim okudu?)

الْبِنْتُ.

قَرَأَتِ

Öğrenci oturdu (Kim oturdu?)

التِّلْمِيذُ.

جَلَسَ

Bir adam çıktı (Kim çıktı ?)

رَجُلٌ.

خَرَجَ

    

Not: Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi harf-i tarifli kelime cümle ortasında geldiği takdirde geçiş önceki kelimenin harekesiyle olur.

Mef’ûlun bih; kendisine iş yapılanı bildiren isimdir. Harekesi üstün (َ-) ya da üstün tenvin olur ( اً). Fiile ne, kimi, neyi, neye sorusunu sorduğumuzda aldığımız cevap mef’ûldür. Fiil ile fâil arasında olması gereken müzekker-müennes uyumu şartı mef’ûlün bihle diğerleri arasında yoktur. Yâni mef’ûlün bih’in fiil ya da fâil ile müzekkerlik müenneslik, tekillik çoğulluk vs. açısından uyumlu olma şartı aranmaz.

 

Meful

Fâil

Fiil

Öğrenci dersi yazdı  (Neyi yazdı?)

الدَّرْسَ.

التِّلْميِذُ

كَتَبَ

Baba suyu içti (Neyi içti?)

الْماَءَ.

الْاَبُ

شَرِبَ

Öğrenci bir kitap okudu (Ne okudu?)

كِتاَباً.

التِّلْمِيذُ

قَرَأَ

Halit öğrenciye vurdu (Kime vurdu?)

التِّلْمِيذَ.

خاَلِدٌ

ضَرَبَ

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi fâilin açıkça yazılışı (öğrenci, baba, Halit gibi) gâib fiil kullanıldığında gerçekleşir. Muhâtab ve mütekellim fiillerde fiil ve fâil birarada olur. Yine de fiile aynı sorular (ne, neyi, kimi kime) sorulduğunda alınan cevap mef’ûldür ve harekesi üstündür:

Dersi yazdım (Neyi yazdım?)

الدَّرْسَ.

كَتَبْتُ

Suyu içtiniz (Neyi içtiniz?)

الْماَءَ.

شَرِبْتُنَّ

Halid’e sordun (Kime sordun?)

خاَلِداً.

سَأَلْتَ

Bir kitap okudunuz (Ne okudunuz)(belirtisiz nesne)

كِتاَباً.

قَرَأْتُمْ

Öğrenciye vurdun (Kime vurdun?)

التِّلْمِيذَ.

ضَرَبْتَ

Fiil fail ve meful hakkında bilgiler

Fiil fail ve meful hakkında bilgiler

Kayıtsız Üye
Fiil fail ve meful nedir Fiil fail ve meful ne anlama gelmektedir Fiil fail ve meful hakkında bilgiler verir misiniz ?


Cevap: Fiil fail ve meful hakkında bilgiler

Desert Rose
Fiil Cümlesi, FİİL, Fâil ve Meful ( Mefulün bih, Mefulün bih gayri sarih, Mafulün fih, Mefulün leh, Mefülün maah ) Hakkındaki Bilgiler: (İlgili dosyalar: Mamuller sayfası, Zamirler-5 dosyası. Âmiller sayfası, Fiil ve unsurları dosyası ve Mutlak fiili dosyaları ve Tam fiili &#; Nâkıs fiil dosyası. İ&#;râb sayfası, Fiil dosyaları)

1) Fiil cümlesi, bir fiil ile başlar. Fiil, fâil ve mef&#;ûl olmak üzere üç unsurdan meydana gelir. Fâil; mamuldur, merfudur ve fiilde saklı olan hükümleri idrak ettikten sonra; yaşamakla yükümlüdür, görevlidir ve sorumludur. (MAMUL: Nahiv&#;de "Âmil" ismiyle tanımlanan 60 adet kelimenin (isim, fiil ve harfin) doğrudan veya vasıtalı olarak tesir ettiği kelimeye, mamul denir. ÂMİL: İlâhi sıfat, izafi sıfat, aslî vasıf, izafi vasıfları görülür, bilinir, sezilir veya anlaşılır hâle getiren kelimelerin genel ismidir.
Önemli notlar :

(A) Mazi fiili gâibesiyle yapılan cümledeki tâ ( &#;&#; ) fâil değildir. Fâilin müennes olduğunu gösterir ve sâkindir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) "Ayşe kitabı okudu" terkibindeki gibi. Ancak kendisinden sonra hemze-i vasıl geldiğinde kesre ile harekelenir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) "Kız öğrenci kitabı okudu" terkibindeki gibi.

(B) Tâu&#;l fâil (et-tâu&#;l-müteharrike) olan ( &#;&#; ) ve ( &#;&#; ) ve ( &#;&#; ) muttasıl zamiri&#;nin sakladığı anlam, fâil ve nâibu fâil&#;in anlamlarından çok farklıdır. Çünkü et-tâu&#;l-müteharrike, Osmanlıca lügata göre : Harekete geçen, kımıldanan, yerinde duramayıp hareket eden, devir ve hareket eden fâil anlamlarını kapsamaktadır.
(C) Hz. Rasûlullah (a.s.v)&#;a tâbi olanın varlığı ( 01 = 1) eşitliğindeki sıfırın varlığı gibi olduğu takdirdeki fâile, Tâu&#;l fâil denir diye tanımlanabilir. Tâu&#;l fâil olan ( &#;&#; ) ve ( &#;&#; ) ve ( &#;&#; ) muttasıl zamirleri, bir kişinin üç farklı hâli hakkında bilgi verir. Müzekker, müennes, mütekellim vahde gibi üç farklı kişiyi kastedmez. Ek bilgi için bakınız : İ&#;râb sayfası, Yâsîn Sûresinin İ&#;râbı dosyasına.
(D) Bir fiil, kendisinden sonra gelen fiile ( &#;&#;&#;&#; ) ile bağlanır (müevvel masdar olarak gelir). Zarf olan ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; ) den sonra fiil gelecekse araya ( &#;&#;&#; ) gelir.

2) Kur&#;an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdeki fiil cümlelerinde, (a) Sebepler, sebebi yaratanın iradesine bağlıdır. Bunun aksi de olmaz ilkesinin, (b) "fiil, fâilin şahididir" haberinin, (c) "fiilin, öncesini ve sonrasını gördükten sonra ya hayır konuş ya da sus" ikâzının, (d) "fiilleri gözlemleyerek, Esma-ül Hüsna&#;lar hakkında marifet sahibi olmak, Hz. Resulullah asv&#;mın yaşadığı ilk sünnetullahtır. Çünkü, ilk beş ayetten sonra üç sene başka ayet nazil olmamıştır." imâsının, (e) "müteaddi fiilinin mânası, mefülde görülür ve bilinir" kaidesinin, (f) "Yapanı değil de yaptıranı gör (Çünkü müteaddi fiilin mânası, mefulde görülür.)" atasözünün, (g) fiil; teklik, çokluk, müzekkerlik, müenneslik açısından fâile tâbi olduğu için fiil, fâile tâbidir ve onun şahididir , saklı bilgisinin ve &#;. vb ifadelerin anlamları saklıdır.

(h) Fiil cümlesi tefsir edilir, isim cümlesi tefsir edilmez (Bakınız: Furkan Suresi,33). Çünkü, isim cümlesindeki hüküm açıktır ve sadece buradaki hükümler uygulanır ve sonuçlarına da şahidlik edilir. (NOT: Tefsir kelimesi 25/33&#;de Tef&#;il bab&#;nın masdarıdır. Fiilde, fâilde ve mefuldeki çoklukları ve &#; seafoodplus.info ayeti kerimede Allah Teala; "Ey kulum ! en güzel tefsiri sana (okuyan ve dinleyene) bizzat ben yaparım" diyor. Bu nedenle tefsir; ya hadis-i şeriflerle yapılır veya Rehber&#;e sorulur ve edeple cevabı beklenir veya Allah Teala ile sohbet ederken (Kur&#;an-ı Kerimi okurken) O&#;na sorulur. Açıklama için bakınız : Mamuller sayfası, Zamirler-6&#;daki cı paragraf. Bu üç açıklama şeklinin dışında kalanlar, "Tefsir" anlamına girmez.)

(i) Masdar edatlarından birinin önüne geldiği cümlenin mânasını masdara çevirmesine "masdar-ı müevvel" denir. Bu masdar edatlarından ( &#;&#;&#;&#;), fiil cümlesini ve ( &#;&#;&#;&#;&#; ) de, isim cümlesini masdara çevirir ve Sarf ilmine göre cümlelerin mânalarında bir değişiklik olmaz. Fakat Nahiv ilmine göre ise, önemli mâna değişiklikleri olur ancak bu değişiklikler saklı olarak okuyana ve dinleyenlere hitabeder. (NOT Aşağıdaki üç cümlenin Türkçe anlamları aynı olmasına rağmen, sakladıkları bilgiler üçünde de çok farklıdır. NOT Yusuf suresi,15&#;deki masdar cümlesinin açıklaması aşağıdaki açıklamaya benzer.)

A. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; Doğru olman beni sevindirir.) Bu cümle, olaydan önce ve muhatabına öğüt vermek için kullanılır.

B. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; Doğru olman beni sevindirir.) Bu cümle, olaydan sonra ve muhatabına (okuyan ve dinleyen her bir kişiye) "kendisine yalan söylendiğini imâ ederek" şevkatle bir daha böyle yapma diye ikaz için kullanılır. (NOT: Fiil cümlesi masdarlaşmış)

C. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; Doğru olman beni sevindirir.) Burada ( &#;&#;&#;&#;&#; ) nin ismi ve haberi ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; ) olan isim cümlesi, (&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#; ) fiil cümlesinin mef&#;ûlü bih&#;idir. Bu cümle, olaydan sonra ve muhatabına (okuyan ve dinleyen her bir kişiye) "doğruluğunun mükafatını kazanırsın, adaletin tecellisi kaçınılmazdır." müjdesi için kullanılır bilgileri saklıdır. Çünkü ma&#;mûlün bihi ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; ), kendisi ile amel olunan Allah Teala&#;nın hukukudur ve ihsân ile ifâ edilir. İhsân ise; Allah Teala&#;ya O&#;nu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O&#;nu göremiyorsan da, O seni görmektedir. olarak açıklanmıştır. (NOT: İsim cümlesi masdarlaşmış).
Kâide: (a) Mübtedâ ve haberden oluşan isim cümlesi, doğrudan doğruya bir durumu haber verir. (b) Başında ( &#;&#;&#;&#;&#; ) olan isim cümlesi, bir sorunun cevabı olur. (c) Mübtedânın başında ( &#;&#;&#;&#;&#; ) ve haberin başında ( &#;&#; ) olan isim cümlesi, bir inkârcının inkârına cevap olur. (NOT: haber başa geçerse, ( &#;&#; ) mübtedânın başında olur ve yine haberdeki kattiyeti ifâde eder.)
( &#;&#;&#;&#; ) Cümlenin başına geldiğinde muzari fiili NASB eder ve mazi fiili de mahallen NASB eder. Masdar cümlesi, temel cümleye "seafoodplus.info, seafoodplus.info, seafoodplus.info, ..ın" gibi şahıslara göre değişen takıları alarak bağlanır. Cümle içinde ise; fâil, naib-i fâil, mefulün bih veya harfi cer ile mefulün bih gayri sarih (mecrur) olarak gelebilir. Emir fiilini ise, mahallen NASB ederek mânasını masdara çevirir ve bu masdar cümlesi, temel cümleye "seafoodplus.info" eki ile bağlanır.

Örnek: Şuarâ, 63 (Musa&#;ya "asânı denize vur" diye vahyettik.)
( &#;&#;&#;&#;&#; ) yalnız isim cümlesinin başına gelir, cümleye masdar mânasını kazandırır ve onu tek bir unsur haline getirir. Şöyle de söylenebilir: Masdarlaşmış isim cümlesi tek başına: mübteda veya haber veya fâil veya naibu fâil veya mefulün bih, veya seafoodplus.info sarih (car &#; mecrur) olabilir. Türkçe&#;ye "seafoodplus.info, seafoodplus.info, ..dığı, seafoodplus.infoği, ..düğü, seafoodplus.infoğu" şeklinde tercüme edilir.

3) Surelerin başlarındaki Besmele-i Şerife, harfi cer ile başladığı için bir şibhi cümledir. Şibhi cümle (a) mübtedası saklı isim cümlesi olabilir, (b) fiili ve fâili saklı, fiil cümlesinin mefulü olabilir. Delilleri:
Hud suresi, 41 (&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) "Dedi ki: Allah&#;ın ismiyle gemiye binin ve dururken de ve giderken de besmele çekin&#;." Ayeti Kerimesinde, fiil cümlesinin mefulüdür.
Neml suresi, 30 ( &#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;) (Gerçekten o mektub "Rahmân ve Rahîm olan Allah&#;ın ismiyle başlarım" ifadesi ile yazılmış.) Ayeti Kerimesinde, isim cümlesinin haberidir.
Besmele-i Şerifenin, mahzuf olarak geldiği takdir edilen bir fiil ile başlayan fiil cümlesinin mefulün bih gayri sarihi olması durumunda şu bilgi saklı olabilir. NASB halinde olduğu için de, açıkça söylenmeli ve herkes tarafından bilinmeli anlamı saklıdır (Şâfi Mezhebinde). Aşk ehlinin Allah Teala&#;ya hitap şeklidir. Sakli olarak geldiği takdir edilen fiiller:
( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; hayret hâli, cezbe hâli görülebilir. Hz. Reaulullah asv&#;ın Hira dağında ilk olarak nazil olan Alak suresinin ayetlerini okurken yaşadığı hâle karşılık gelir.
( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; hayranlık hâli, ürperme, gözün nemlenmesi, gözyaşı görülebilir. El-Furkan, 32 ve Fâtır, ayeti kerimelerindeki okuyuş şekline karşılık gelir.
( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) ise, okuyanda ve dinleyenlerde; boyun bükme, utanma, sevinme gibi çok çeşitli duyguların hissedilmesine karşılık gelir.

4) Fiil ve fâil den meydana gelen en küçük cümleye cümle-i fiiliye denir. Mesela; ( &#;&#;&#;&#;&#; ) gibi. "Fâil, fiilin zahir olduğu yerdir" de denebilir. Ayet-i Kerimelerdeki ( &#;&#;&#;&#;&#; ) cümlesini sadece fâil bilir, başkası duymaz bilemez. Türkçemizdeki "Aklından şöyle geçirmiş, içinden ne konuşuyor bilinmez, içimden şunları söyledim, &#;" gibi ifadelerle anlattıklarımıza karşılık gelir. Yoksa, sesli olarak şunları dedi anlamına gelmez.

5) Fiil cümlesini oluşturan tüm unsurların tamamı, Kur&#;an-ı kerim&#;deki her fiil cümlesinde mevcuttur, ancak bu unsurların çoğu hazf edilmiştir. KİM fiildeki hükümleri (saklı emirleri) ihyâ etmeye çabalarsa, hazf edilmiş unsunlar kendi kıssalarıyla (yaşadığı olaylarla) öğretilir.
Fiil neyin zuhuru : Kendi aslî vasfının / izâfi vasfının / izâfi sıfatının mı zuhurudur?
Fiili yapan : KİM yaptı ? &#; (Fâil)
Fiile maruz kalan : KİME / NEYE yaptı? &#; (Mefulün bih)
Fiilin işlendiği zaman: NE ZAMAN yaptı? &#; (Mefulun fih)
Fiilin işlendiği mekan: NEREDE yaptı ? &#; (Mefulün fih)
Fiilin işleniş gerekçesi: NİÇİN yaptı? &#; (Mefulün lieclih)
Fiilin işleniş araçları : NASIL / NE İLE yaptı? (mefulün bih gayri sarih)

Bu yedi unsuru da takdir eden ve yaratanın tek bir Zat olduğu idrak edilirse, o fiil Zat&#;ın zuhur yeri olur. Zat, beden gözüyle görülmese de varlığını kayıtsız şartsız kabul edersin. O fiile da Zat&#;ın "fiili sıfatı" denir. Şöyle de söylenebilir: Bir fiilin yedi unsurundan her birini ayrı ayrı yüce Hakk&#;a bağlayabilecek zahiri ve batınî bilgiye sahip olan kişi, Hakk Tealayı fiilinde müşahade etmiş demektir. Buna fiillerin tecellisi de denir. (Örnek: Âl-i İmran Suresi, Açıklaması için Bina sayfası / seafoodplus.info&#;a bakınız)
Mef&#;ulün bih ve mef&#;ulün bih gayri sarih&#;in sakladıkları bilgiler:
Mef&#;ulün bih&#;e, sadece ehli olan şâhidlik eder. Örnek, 87/6 : ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) "Seni okutacağız, artık sen unutmayacaksın." Ayet-i Kerimesinin i&#;râbı ; ( &#;&#; ) : İstikbal (gelecek zaman harfidir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) : Fiil-i muzâri olup, fâili ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; ) olarak takdir edilen müstetir (gizli) zamirdir. ( &#;&#; ) : Mef&#;ulün bih olup, muttasıl zamir NASB mahallindedir.
Mef&#;ulün bih gayrı sarih&#;e, herkes şâhidlik eder. Örnek, 87/8 : ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) "ve seni en kolay (olan) için başarılı kılacağız." Ayet-i Kerimesinin i&#;râbı ; ( &#;&#; ) : Atıf harfidir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) : Fiil-i muzâri olup, fâili ( &#;&#;&#;&#;&#;&#; ) olarak takdir edilen müstetir (gizli) zamirdir. ( &#;&#; ) : Mef&#;ulün bih olup, muttasıl zamir NASB mahallindedir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) : Mef&#;ulün bih gayrı sarih olup ; ( &#;&#; ) : Harf-i cerdir. ( &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; ) : Maksur isim olduğu için, takdir edilen kesra ile mecrûrdur.
Sevgide fâil (seven) &#; mef&#;ul (sevilen) ilişkisini özetleyen çok güzel bir kıssa:
Şah-ı Nakşibend (kaddesAllahu Sırrahu), sayfa , Semerkant Yayını: Hace Alâüddin ksa anlatmıştı: "Şah-ı Nakşibend hazretlerine bağlanmış olduğum ilk günlerdi&#;. Onun beni kabul etmesiyle şereflenmiştim. Kendisine çok muhabbet duyuyor, sohbetlerinden bir an olsun ayrılmak istemiyordum. Ama bir gün, bana şöyle dedi:
Sen mi beni seviyorsun, yoksa ben mi seni seviyorum ?
Efendim, ben sizi çok seviyorum, dedim. Benim bu cevabım üzerine:
Peki bir süre bekle, kimin daha fazla muhabbet duyduğunu anlarsın, buyurdu.
Bir müddet sonra, bende Hace hazretlerine yönelik o eski muhabbetten hiç eser kalmamıştı. Bunun üzerine Hace Hazretleri, "Şimdi muhabbet ve dostluğun kimden kaynaklandığını anladın mı ? dedi ve şu şiiri söyledi:
Mâşuktan, âşıka bir meyil olmazsa
Zavallı âşıkta, arzu meydana gelmez.


Cevap: Fiil fail ve meful hakkında bilgiler

Kayıtsız Üye
Ödevim için gerekli bilgileri aldım. Bu siteyi çok seviyorum. Din ödevlerimi yapmamda bana yardımcı oluyor.


Yorum:uşak islami ilimler

Kayıtsız Üye
uşak islami ilimler arapça okunacak en iyi fakülte


fiil fail meful, arapça fiil fail meful, fail meful

Bu kategoride yer alan Hz. Salih'in fiziksel özellikleri, şemaili hakkında bilgi verir misiniz? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

iki (çift) meful bih alan fiiller

zanne ve benzeri fiiller, çift mefulün bih alan fiiller grubuna girer. Çift mefulün bih olarak görülen bu öğeler, aslında mübteda ve haber öğeleridir. Diğer bir ifadeyle bu fiiller, mübteda öğesini birinci mefulün bih ve haber öğesini ikinci mefulün bih öğesine karşılık gelecek şekilde kullanır. Bu konu daha önce anlatılmıştı (bkz. zanne ve benzerleri). Zanne ve benzeri fiillerin sayısı azdır. HATIRLAYALIM:

1

ح&#;س&#;ن&#;ط&#;ال&#;ب&#; ذ&#;ك&#;ي&#;&#;.

Hasan, zeki bir öğrencidir.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; ح&#;س&#;نا&#;ط&#;ال&#;با&#; ذ&#;ك&#;ي&#;ا&#;.

&#;Hasan&#;ınzeki bir öğrenci olduğunu&#; sandım.

2

ح&#;س&#;ن&#;ف&#;ي الص&#;&#;ف&#;&#;.

Hasan, sınıftadır.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; ح&#;س&#;نا&#;ف&#;ي الص&#;&#;ف&#;&#;.

&#;Hasan&#;ınsınıfta olduğunu&#; sandım.

3

ح&#;س&#;ن&#;ي&#;ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

Hasan, dersi yazıyor.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; ح&#;س&#;نا&#;ي&#;ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

&#;Hasan&#;ındersi yazdığını (yazmakta olduğunu)&#; sandım.

4

ح&#;س&#;ن&#;ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

Hasan, dersi yazdı.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; ح&#;س&#;نا&#;ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

&#;Hasan&#;ındersi yazdığını&#; sandım.

5

ح&#;س&#;ن&#;و&#;ال&#;د&#;ه&#; م&#;ر&#;يض&#;.

Hasan,&#;ın babası, hastadır.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; ح&#;س&#;نا&#;و&#;ال&#;د&#;ه&#; م&#;ر&#;يض&#;.

&#;Hasan,&#;ın babasının hasta olduğunu&#; sandım.

İsim cümlesi: Mübteda ve

Haber&#;den oluşmaktadır.

&#; Zanentu (fiil+fail) + Birinci Meful (mübteda) + ikinci mef&#;ul (haber)

&#; İsim cümlesinin mübteda öğesi birinci meful, haber öğesi

ise ikinci meful haline gelmiştir. Meful, mansûp bir öğedir.


NOT: Zanne ve benzerleri, mübteda ve haber öğesinin müevvel mastar haline dönüşmüş halini, çift nesne yerine geçecek şekilde kullanabilir ki bu, yaygın bir kullanımdır. Anlam değişikliğine uğramadan, yukarıdaki cümlelerde geçen birinci ve ikinci mef'ûlleri, müevvel mastara dönüştürmek ve zanne'nin mefulleri olarak kullanmak mümkündür:

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; أ&#;ن&#;&#; ح&#;س&#;نا&#; ط&#;ال&#;ب&#; ذ&#;ك&#;ي&#;&#;.

&#;Hasan&#;ın zeki bir öğrenci olduğunu&#; sandım.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; أ&#;ن&#;&#; ح&#;س&#;نا&#; ف&#;ي الص&#;&#;ف&#;&#;.

&#;Hasan&#;ın sınıfta olduğunu&#; sandım.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; أ&#;ن&#;&#; ح&#;س&#;نا&#; ي&#;ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

&#;Hasan&#;ın dersi yazdığını (yazmakta olduğunu)&#; sandım.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; أ&#;ن&#;&#; ح&#;س&#;نا&#; ك&#;ت&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

&#;Hasan&#;ın dersi yazdığını&#; sandım.

ظ&#;ن&#;ن&#;ت&#; أ&#;ن&#;&#; ح&#;س&#;نا&#; و&#;ال&#;د&#;ه&#; م&#;ر&#;يض&#;.

&#;Hasan,&#;ın babasının hasta olduğunu&#; sandım.


sayyara ve benzeri fiiller(tasyîr/dönüştürme fiilleri) de çift mefulün bih alan fiiller grubuna girer. Çift mefulün bih olarak görülen bu öğeler, aslında mübteda ve haber öğeleridir. Diğer bir ifadeyle bu fiiller, mübteda öğesini birinci mefulün bih ve haber öğesini ikinci mefulün bih öğesine karşılık gelecek şekilde kullanır. Bu konu da daha önce anlatılmıştı (bkz. tasyîr fiilleri). Sayyara ve benzeri fiillerin sayısı azdır. HATIRLAYALIM:
Not: Sayyara ve benzeri fiiller, müevvel mastarı, çift meful yerine geçecek şekilde kullanamaz.

1

ال&#;ع&#;ال&#;م&#;م&#;ت&#;و&#;اض&#;ع&#;.

Âlim, mütevazidir.

ص&#;ي&#;&#;ر&#; ال&#;ع&#;ل&#;م&#; ال&#;ع&#;ال&#;م&#;م&#;ت&#;و&#;اض&#;عا&#;.

İlim, âlimi, mütevazi hale getirdi (mütevazileştirdi).

2

الط&#;&#;ب&#;يع&#;ة&#;ف&#;ي خ&#;د&#;م&#;ة&#; ال&#;إن&#;س&#;ان&#;.

Tabiat, insanın hizmetindedir.

ص&#;ي&#;&#;ر&#; الله&#;الط&#;&#;ب&#;يع&#;ة&#;ف&#;ي خ&#;د&#;م&#;ة&#; ال&#;إن&#;س&#;ان&#;.

Allah, &#;tabiatı, insanın hizmetinde&#; kıldı (insanın hizmetine verdi).

3

الط&#;&#;ف&#;ل&#;ي&#;ك&#;ت&#;ب&#; ب&#;ال&#;ق&#;ل&#;م&#;.

Çocuk, kalemle yazıyor.

ص&#;ي&#;&#;ر&#; الله&#;الط&#;&#;ف&#;ل&#;ي&#;ك&#;ت&#;ب&#; ب&#;ال&#;ق&#;ل&#;م&#;.

Öğretmen, &#;çocuğu, kalemle yazar (yazıyor)&#; hale getirdi.

İsim cümlesi: Mübteda ve

Haber&#;den oluşmaktadır.

&#; SÂRA (+fail) + Birinci Meful (mübteda) + ikinci mef&#;ul (haber)

&#; İsim cümlesinin mübteda öğesi birinci meful, haber öğesi

ise ikinci meful haline gelmiştir. Meful, mansûp bir öğedir.


Aşağıdaki fiiller de çift meful alırlar. Fakat bu fiillerin mefulleri, aslında mübteda ve haberden oluşan isim cümlesi değildir. Diğer bir ifadeyle bu fiiller (aşağıdakiler), mübteda öğesini birinci mefulün bih ve haber öğesini ikinci mefulün bih öğesine karşılık gelecek şekilde KULLANAMAZ.

أ&#;ع&#;ط&#;ى

ح&#;س&#;ن&#;

ع&#;ل&#;ي&#;&#;ا&#;

ق&#;ل&#;ما&#;.

verdi

Hasan

Ali&#;ye

bir kalem

فعل

فاعل

مفعول به أول

مفعول به ثان

yüklem

özne

1. nesne

2. nesne

Hasan, Ali&#;ye, bir kalemverdi.


Bu tür fiillerin sayısı çoktur. Aşağıdaki birkaç örnek vermekle yetineceğiz.

م&#;ن&#;ح&#; ال&#;م&#;د&#;ر&#;&#;س&#; ال&#;ف&#;ائ&#;ز&#; ج&#;ائ&#;ز&#;ة&#;.

Öğretmen, kazanana bir ödül verdi (bağışladı).

أ&#;ل&#;ب&#;س&#; ال&#;أ&#;ب&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; م&#;ل&#;اب&#;س&#; خ&#;ف&#;يف&#;ة&#; ف&#;ي الص&#;&#;ي&#;ف&#;.

Baba, yazın, çocuğa, hafif elbiseler giydirdi.

أ&#;ش&#;ر&#;ب&#; ال&#;أ&#;ب&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; ال&#;ح&#;ل&#;يب&#;.

Baba, bebeğe süt içirdi.

و&#;ه&#;ب&#; ال&#;أ&#;م&#;ير&#; الش&#;&#;اع&#;ر&#; ج&#;ائ&#;ز&#;ة&#;.

Emir, şaire bir ödül verdi (hibe etti).

م&#;ن&#;ع&#; ال&#;خ&#;اد&#;م&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; الخروج&#; م&#;ن&#; ال&#;ب&#;ي&#;ت&#;.

Hizmetçi, çocuğu, evden çıkmaktan alıkoydu (çıkmasına engel oldu).

س&#;أ&#;ل&#; ال&#;م&#;ح&#;ت&#;اج&#; ال&#;غ&#;ن&#;ي&#;&#; م&#;س&#;اع&#;د&#;ة&#; م&#;ال&#;ي&#;&#;ة&#;.

İhtiyaç sahibi, zenginden, mali destek istedi.

ر&#;ز&#;ق&#;ه&#; الله&#; و&#;ل&#;دا&#;.

Allah, ona bir oğul verdi.

ع&#;ل&#;&#;م&#; ال&#;م&#;د&#;ر&#;&#;س&#; الط&#;&#;ال&#;ب&#; الل&#;&#;غ&#;ة&#; ال&#;ع&#;ر&#;ب&#;ي&#;&#;ة&#;.

Öğretmen, öğrenciye, Arapçayı öğretti.

س&#;أ&#;ل&#; ال&#;م&#;ؤ&#;م&#;ن&#; الله&#; ال&#;ع&#;اف&#;ي&#;ة&#;.

Mümin, Allah&#;tan afiyet istedi/dilendi.

أ&#;ر&#;ك&#;ب&#; ال&#;أ&#;ب&#; ال&#;ب&#;ن&#;ت&#; ال&#;ح&#;ص&#;ان&#;.

Baba, kız çocuğunu, ata bindirdi.

أ&#;ف&#;ه&#;م&#; ال&#;م&#;د&#;ر&#;&#;س&#; الط&#;&#;ال&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

Öğretmen, öğrenciye, dersi anlattı.

ف&#;ه&#;&#;م&#; ال&#;م&#;د&#;ر&#;&#;س&#; الط&#;&#;ال&#;ب&#; الد&#;&#;ر&#;س&#;.

Öğretmen, öğrenciye, dersi anlattı.

ح&#;م&#;&#;ل&#; ال&#;ف&#;ل&#;&#;اح&#; ال&#;ح&#;م&#;ار&#; ال&#;ح&#;ط&#;ب&#;.

Çiftçi, eşeğe, odun yükledi.

ك&#;س&#;ا ال&#;ع&#;ل&#;م&#; أ&#;ه&#;ل&#;ه&#; و&#;ق&#;ارا&#;.

İlim, sahibine, vakar giydirdi (kazandırdı).

ح&#;ف&#;&#;ظ&#;ت&#; ال&#;غ&#;ل&#;ام&#; ال&#;ق&#;ر&#;آن&#;.

Çocuğa, Kuran&#;ı ezberlettim.

س&#;ق&#;ى الط&#;&#;ب&#;يب&#; ال&#;م&#;ر&#;يض&#; الد&#;&#;و&#;اء&#;.

Doktor, hastaya, ilaç içirdi.

أ&#;ع&#;ط&#;ي&#;ت&#; الس&#;&#;ائ&#;ل&#; ف&#;ر&#;اط&#;ة&#;.

Dilenciye, bozuk para verdim.

أ&#;ب&#;ل&#;غ&#;ه&#; س&#;اع&#;ي ال&#;ب&#;ر&#;يد&#; ال&#;خ&#;ب&#;ر&#;.

Postacı, haberi, ona ulaştırdı.

خ&#;و&#;&#;ف&#;ت&#; الر&#;&#;ج&#;ل&#; الظ&#;&#;ل&#;م&#;.

Adamı, zulümden, korkuttum.

و&#;ق&#;ى ال&#;خ&#;اد&#;م&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; الن&#;&#;ار&#;.

Hizmetçi, çocuğu, ateşten korudu.


Not: Yukarıda zikredilen ve çift meful alan fiillerin bazıları, tek meful alır halde de kullanılabilir. Diğer mefulü ise bir harf-i cerle gelerek mefulün bih gayr-ı sarih olarak kabul edilir.

أ&#;ب&#;ل&#;غ&#; س&#;اع&#;ي ال&#;ب&#;ر&#;يد&#; ال&#;خ&#;ب&#;ر&#; إل&#;ي&#;ه&#;.

Postacı, haberi, ona ulaştırdı.

و&#;ق&#;ى ال&#;خ&#;اد&#;م&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; م&#;ن&#; الن&#;&#;ار&#;.

Hizmetçi, çocuğu, ateşten korudu.

خ&#;و&#;&#;ف&#;ت&#; الر&#;&#;ج&#;ل&#; م&#;ن&#; الظ&#;&#;ل&#;م&#;.

Adamı, zulümden, korkuttum.

أ&#;ع&#;ط&#;ي&#;ت&#; ل&#;لس&#;&#;ائ&#;ل&#; ف&#;ر&#;اط&#;ة&#;.

Dilenciye, bozuk para verdim.

أ&#;ع&#;ط&#;ي&#;ت&#; ل&#;لط&#;&#;ال&#;ب&#; ك&#;ت&#;ابا&#;.

م&#;ن&#;ح&#; ال&#;م&#;د&#;ر&#;&#;س&#; ل&#;ل&#;ف&#;ائ&#;ز&#; ج&#;ائ&#;ز&#;ة&#;.

Öğretmen, kazanana bir ödül verdi (bağışladı).

ر&#;ز&#;ق&#;ه&#; الله&#; ب&#;و&#;ل&#;د&#;.

Allah, ona bir oğul verdi.

و&#;ه&#;ب&#; ال&#;أ&#;م&#;ير&#; ل&#;لش&#;&#;اع&#;ر&#; ج&#;ائ&#;ز&#;ة&#;.

Emir, şaire bir ödül verdi (hibe etti).

م&#;ن&#;ع&#; ال&#;خ&#;اد&#;م&#; الط&#;&#;ف&#;ل&#; م&#;ن&#; الخروج&#; إ&#;ل&#;ى الش&#;&#;ار&#;ع&#;.

Hizmetçi, çocuğu, evden çıkmaktan alıkoydu (çıkmasına engel oldu)


NOT: içinde "meful" sözcüğü geçen tüm öğeler, car-mecrurdan oluşmuyorsa, mebni değilse ya da müevvel mastar ya da C değilse, her zaman lafzen mansûp olur. Lafzen mansup olmadığında "nasb mahallinde olduğu" ifade edilir ("fi mahalli nasbin" şeklinde).

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir