megapol nedir coğrafya / Türkiye’de Yerleşme Şekilleri 9.sınıf coğrafya özet kısaca Ders Notları

Megapol Nedir Coğrafya

megapol nedir coğrafya

Nüfus artışı yüzünden şehirlerin yayılarak birbirine bitişmesiyle meydana gelen yerleşme alanı, birleşik şehir. Megapol için ‘bütünşehir-büyükşehir’, Metropol için ‘anakent’ kelimelerini kullanabiliriz. İstanbul, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik etmesi sebebiyle hem metropol hem de batıda Çorlu, doğuda Gebze ile birleşmesinden dolayı megapol şehirdir.


Emlak Terimleri

Megapol
Megapol şehir İstanbul

Megapol nedir?

Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre ‘Megapol’, Fransızca mégapole’ kelimesinden dilimize yerleşmiştir. Anlamı, “Büyükşehir” dir.

 

Bir başka tanıma göre ise megapol, Yunanca “megalopolis”ten Türkçe’ye yerleşmiştir. 

Türkçe’de "nüfus artışı yüzünden şehirlerin yayılarak birbirine bitişmesiyle meydana gelen yerleşme alanı, birleşik şehir" anlamında kullanılan bu söz için, dev şehir sözünü önerilmektedir. Şehir kelimesinin Anadolu'da "Şar" biçiminde kısaltıldığı ve çeşitli yerleşim yerlerinin adında da bulunduğu hatırlanırsa, “dev şehir” yanında “dev şar” sözünün de kullanılabileceği bazı kurul üyelerince ifade edilmiştir.

İstanbul batıda Çorlu, doğuda ise Gebze ile birleşmesinden dolayı ‘megapol’e en güzel örneklerden birisidir.

Metropol nedir? 

Metropol kelimesi, Yunanca meter (anne, ana) ve polis (şehir, kent) kelimelerinin birleşiminden oluşan meterpolis kelimesinin kısaltılması ile oluşmuştur ve anakent anlamına gelir.

İç içe geçmiş büyük kentlerden ve banliyölerden oluşan, çevreye ve ülkeye göre kültür ve ekonomi yönünden en gelişmiş olan merkez şehir.

Herhangi bir şehirde kültür, finans gibi unsurlar gelişirse bu şehrin metropolleşmesine örnektir. Çoğu metropollerin nüfusu 1 ve 10 milyon civarındadır.

İstanbul, mimari, dini, kültür, nüfus, ekonomi, tarih, medeniyetler bakımından bir metropoldür. Metropol kavramı aynı zamanda başkentlere gönderme yapan bir kavramdır. Bu itibarla İstanbul Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin başkenti olması sebebiyle de metropoldür.

Bir şehrin megapol olması için gereken şartlar nelerdir?

Megapol ismi ilk olarak eski Yunanda, Yunan kent devletlerinin en büyüğü olarak tasarlanmıştır (Eke, 7). Konurbasyon (conurbation) terimi ise, ilk kez İngiltere’de büyüyüp, birbiriyle bitişen kentler için kullanılmaya başlanmıştır. Konurbasyon ve megapol temelde aynı şeyi ifade etmektedir Kentler daha da büyüdükçe, sıkışık bir coğrafyada bulunan kentler birleşmeye başlamışlardır. Ana ulaşım koridorları boyunca iki veya daha fazla kentin (politik olarak gerekmeyebilir) mekansal birleşmesidir (Brunn ve Williams, ). 

"Kent bilim Terimleri Sözlüğünde megapol, "birçok anakenti ve kenti, aralarında yerleşim boşlukları olmaksızın, çok büyük bir kentsel yığın biçiminde bir araya toplayan anakentler topluluğu" olarak tanımlanmaktadır (Keleş, 49) 

Megapol olması için yoğun bir şekilde sanayileşmiş metropollerin aralık vermeden birleşmesi yani uç uca gelmesi gerekmektedir (Keleş, 26; Yavuz ve diğerleri, 26). 

Metropol şeklinde gelişen büyük kentlerin fiziki sınırlar açısından genişleyerek sosyo-ekonomik ve kültürel etkinliklerim ülke sınırları dışına kadar götürebilen kentlerdir (İsbir, \3) Megapoller yalnızca barındırdıkları nüfusun yoğunluğu dolayısıyla değil, aynı zamanda kamu ve özel sektör iş kollarının burada faaliyet göstermesi, eğitim ve sanat yönünden birer merkez olmaları nedeniyle dünyanın simgesi konumundadırlar. Megapol birden fazla metropoliten alanı kapsar (İsbir, ). 

Mumford, Yunancada anakent anlamına gelen metropol kavramının eskisinden daha farklı bir anlam taşıdığını ileri sürerek Patrick Geddes'in ortaya attığı birleşenkent (conurbation) teriminin günümüze daha uygun olduğunu savunur. 

Fakat, konurbasyon en yaygın anlamına göre, birkaç kentin birleşmesinden oluşur diye kabul edilmiştir ve çoğu metropollerde bu şekilde meydana gelmemiştir (Göçer, a: 35). 

Megapol kavramı Jean Gottman tarafından ABD'de New Hamshire ve Kuzey Virginia arasındaki yedi eyaletin birleşmiş yörelerim kapsayan, her tür ekonomik Kentleşme ve toplumsal eylemlerin oldukça yoğun olduğu bölgeyi açıklamak için kullanılmıştır. Fakat bu kavram (megalopol) daha sonra kent alanlarının birleşmesini açıklamada genel bir kavram haline gelmiştir. Gottman'a göre ABD'deki çok sayıda kentsel alan, hatta bunların kümeleşmesiyle oluşmuş, coğrafi olarak daha geniş kentsel bölgeler bulunmasına karşılık, bunlardan hiçbiri ekonomik ve ticari önem, nüfusun sayısı, yoğunluğu ulaşım ve iletişim olanakları ve toplumsal hareketlilik bakımından kuzeydoğu sahilinde, Washington'dan Boston'a kadar uzanan bu megapol ile kıyaslanamaz (Gottmann, ;  Eke, ). 

Megapol kavramının, sonraki yıllarda dünyanın değişik ülkelerinde hayli kentleşmiş, bir dizi anakenti betimlemek için daha sıkça kullanıldığı görülmektedir. Örneğin, Tokaido megapolü Tokyo, Osaka ve Kobe'yi içeren tüm Japonya nüfusunun %50'sinin oturduğu bölgeye denilmektedir. Aynı biçimde, San Fransisko'nun kuzeyinden Los Angeles ve San Diego'yu da içine alarak Kaliforniya'nın Kuzey sınırlarına kadar uzanan A.B.D.'nin batı kıyı şeridinin de dünya üzerindeki önemli megapollerden biri olduğu kabul edilmektedir (Eke, ). 

Süper konurbasyon ise basitçe, zorunlu bir nüfus eşiğine (sınırına) dayanan, en az 12 milyon nüfusa sahip dev konurbasyon veya megapoldür (Brunn ve Williams: ).  (Kaynak: Sakarya'nın Rekabet Gücünün Belirlermesi ve Geliştirilmesi, Sakarya Valiliği, - Bilecik Üniversitesi Yayınları)


Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları

Türkiye’de Yerleşme, Nüfus ve Göç Konu Anlatımı

Coğrafya ayt konu anlatımı, coğrafya tyt konu anlatımı , coğrafya yks konu anlatımı&#; Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Türkiye’de Yerleşme, Nüfus ve Göç hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz

Türkiye&#;de Yerleşme

Yerleşme, İnsanların bir yere geçici veya sürekli olarak kalmalarıdır. Kentsel ve kırsal yerleşme olarak ikiye ayrılır.

Kentsel Yerleşme

Kent: Nüfusu &#;den fazla olan ekonomik faaliyeti sanayi ve hizmet sektörlerine dayanan, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel yönü gelişmemiş yerleşim birimlerine denir. Kentler büyüklüklerine ve fonksiyonlarına göre sınıflandırılır.

1. Büyüklüklerine Göre Kentler

Megapol: Nüfusu 10 milyonu geçen kentlerdir.
Metropol: Nüfusu 1 milyon ile 10 milyon arasında kentlerdir.
Büyük Şehirler: Nüfusu ile 1 milyon arasında olan şehirlerdir.
Orta Ölçekli Şehirler: Nüfusu arası şehirlerdir.
Küçük şehirler: Nüfusu &#;den az olan şehirlerdir.

2. Fonksiyonlarına göre Kentler

Tarım Kentleri: Rize, Trabzon, Bafra, Çarşamba (Samsun), Niğde gibi kentler ekonomisi tarıma dayalı kentlerdir.

Sanayi Kentleri: İstanbul, İzmir, Kocaeli, Karabük, İskenderun gibi kentler ekonomisi daha ok sanayiye dayalı kentlerdir.

Liman Kentleri: İstanbul, İzmir, İskenderun, Mersin, İzmit gibi kentler limanlara sahip olan kentlerdir.

Ticaret Kentleri: İstanbul, İzmir, Samsun, Adana, Bursa gibi kentler ticaretin yoğun olduğu kentlerdir.

İdari Kentler: Ankara.

Üniversite Kentleri: İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir gibi kentlerin gelişmelerinde üniversitelerin etkili olduğu kentlerdir.

Askeri Kentler: Erzurum, Konya, Kayseri, Malatya, Erzincan ve Sarıkamış gibi kentler önemli askeri tesislerin bulunduğu kentlerdir.

Turizm Kentleri: Antalya, Alanya, Bodrum, Fethiye, Ürgüp gibi kentler gelişmelerinde turizmin önemli yer tuttuğu kentlerdir.

Dini Kentler: Konya, Şanlıurfa, Bursa gibi kentlerin gelişmelerinde dini etmenler de etkili olmuştur.

Maden Kentleri: Gelişmesinde yer altı zenginliklerinin etkili olduğu kentlerdir. Batman, Soma, Zonguldak örnektir.

Teknoloji Kentleri: Günümüz teknolojilerinin üretim merkezi olan bu kentlere teknokent de denilmektedir.

Kırsal Yerleşme

İnsanların geçimlerini genellikle tarım, hayvancılık, ormancılık, balıkçılıktan sağladığı ve nüfus miktarı az olan yerleşme çeşididir. Bu tür yerleşmelerde az da olsa madencilik ve turizm faaliyetleri de yapılabilmektedir.

1. Büyüklüklerine Göre Kır Yerleşmeleri 

&#; Büyüklüklerine göre köy ve köyaltı  olarak 2&#;ye ayrılır.
&#; Kır yerleşmelerinde hayat daha çok doğal koşulların etkisi altındadır.

Köy: Cami, okul, yaylak, orman gibi ortak malları bulunan toplu ya da dağınık oturan insanların bağ, bahçe ve tarlaları ile birlikte oluşturdukları nüfusu genelde &#;den az olan yerleşmelerdir.

Köy Altı: İdari açıdan köye bağlı köyden daha küçük tek ev ve eklentilerinden oluşan toplu veya dağınık yerleşmelerdir.

Mahalle: Ev sayısı 5 ile 30 arasında değişen yerleşme tipidir. Zamanla gelişerek köy yerleşmeleri haline gelirler. Batı Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Batı Anadolu&#;da yaygındır.

Çiftlik: Geniş toprak mülkiyeti içindeki küçük yerleşme tipidir. Tarım ve hayvancılık yapılır. Trakya, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu&#;da görülür.

Mezra: Tarım ve hayvancılığın yapıldığı yerlerdir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.

Divan: Samsun, Bolu, İstanbul hattında görülen mahalle tipindeki yerleşmelerdir. Tahıl tarım yaygındır.

Yayla: En önemli ve en yaygın köy altı yerleşme tipidir. Yazların serin geçmesi, otların gür olması yaylacılığı artırmıştır. Turizm ya da hayvancılık amaçlı kullanılır. En yaygın olduğu yer Karadeniz Bölgesi&#;dir.

Kom: Doğu Anadolu Bölgesi&#;nde hayvancılık yapılan yerlerdir. Yerleşmenin içinde hayvan barınakları ve çoban evleri bulunur.

Oba: Akdeniz Bölgesi&#;nde yaylalarda görülen çadır yerleşmeleridir.

Ağıl: Genellikle küçükbaş hayvancılık yapılan Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Doğu Anadolu&#;da etrafı ç,tler ve duvarlarla çevrili, üstü açık yerleşmelerdir.

Dam: Ege Bölgesi, Göller Yöresi, Gökçeada ve Bozcaada&#;da yaygın olarak görülen ve daha çok hayvancılık yapılan, onun yanısıra da küçük çaplı tarımsal faaliyetlerin olduğu yerleşmelerdir.

Köy Altı Yerleşmelerinin Özellikleri

&#; Genel olarak tarım ve hayvancılığa dayanır. (Ormancılık da kısmen)
&#; Genellikle dağınık yerleşme görülür. (Engebe etkeninden ötürü)
&#; Akarsu ve göl gibi su kaynaklarının yakınına kurulur.
&#; Nüfusları çok azdır.
&#; Küçük ve az sayıda konutlardan oluşur.
&#; Konutlara bitişik olarak ahır, ağıl, damlar bulunur.
&#; Sosyal imkânlar kısıtlıdır. Kent merkezlerine de uzaktırlar.

2. Yerleşme Şekline (Dokularına ) Göre

Toplu Yerleşmeler: Evlerin birbirine yakın olarak kurulduğu yerleşmelere toplu yerleşme denir. Toplu yerleşmelerin ortaya çıkmasında su kaynaklarına yakın olma isteği başlıca nedenler arasındadır. Bunun dışında toprakların sınırlı olduğu yerlerde insanlar tarım arazisi üzerine değil, yakınındaki dağ yamaçlarına toplanırlar.

Dağınık Yerleşmeler: Tek ev ve eklentilerden ibaret olan bu tip yerleşmeler, tarımsal toprakların sınırlı olduğu dağlık araziler ve eğimin fazla olduğu alanlarda yaygınlık gösterir. Ülkemizde Doğu Karadeniz bölümünde evler bazen tek bazen de yamaca serpilmiş hâlde dağınık olarak bulunur.

Çizgisel Yerleşmeler: Bir akarsu veya yol boyunca görülen yerleşmelerdir. Kıyı boyu yerleşmeleri de çizgisel niteliktedir.

Dairesel Yerleşmeler: Düz ovalık yerlerde görülen yerleşmelerdir. Bu yerleşmeler aynı zamanda toplu yerleşme tipidir.

3. Kırsal Yerleşmelerdeki Ev Tipleri

Kırsal yerleşmeler deki ev tiplerini ve bu evlerde kullanılan malzemeyi etkileyen faktörler şunlardır;

&#; İklim (Karadeniz de kerpiç malzemenin kullanılamaması gibi,
&#; Jeolojik yapı (Nevşehir’de arazinin volkanik olmasından dolayı volkan tüfünden ev yapılması, ya da Akdeniz’de karstik kayaçların kullanılması,
&#; Bitki örtüsü (Karadeniz’de ahşap evlerin yaygın olması),
&#; Gelenek ve Kültürel değerler,
&#; Ekonomik seviyedir.

Kerpiç Evler: Kurak ya da yarı kurak bölgelerde karasal iklimin hakim olduğu yerlerde görülürler. Killi toprağın samanla karıştırılıp çamur haline getirilmesi ve güneşte kurutulması sonucunda elde edilir. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve G. Doğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.

Ahşap Evler: Orman yönünden zengin, nemli iklim bölgelerinde görülür. En yaygın Karadeniz Bölgesinde görülür. Yağış miktarı fazla olduğu için çatıları diktir.

Taş Evler: Özellikle volkanik ve karstik taşların bol olduğu yerlerde meskenlerde yapı malzemesi olarak kullanılır. Türkiye’de özellikle İç Anadolu bölgesinde Nevşehir ve çevresindeki volkanik arazilerde ve Akdeniz bölgesindeki karstik arazilerde taş meskenlere rastlanır.

Tüf Evler: Volkanik arazilerin bulunduğu yerlerde yaygındır. Türkiye&#;deki en güzel örneği Nevşehir&#;de bulunan peri bacalarıdır.

Betonharme Evler: Sanayileşen yerlerde yaygındır. Çünkü sanayileşen yerlerde tuğla, briket ve çimento fabrikaları fazladır.

Türkiye&#;de Nüfus

Nüfus; Sınırları belirli bir alanda, belirli zaman diliminde yaşayan insan sayısına denir.

Nüfus Artış Hızı

Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki farktır. Bu fark, doğal nüfus artış hızını verir. Göçler göz önüne alındığında ise reel nüfus artış hızı belirlenmiş olur.

Nüfus Artış Hızını Artıran Nedenler

&#; Doğum oranının ölüm oranından yüksek olması
&#; Eğitim seviyesinin düşük olması
&#; Bebek ölümlerinin az olması
&#; Sağlık hizmetlerinin iyileşmesi
&#; Ortalama yaşam süresinin artması
&#; Gelnek ve görenekler
&#; Dışarıdan yapılan göçler
&#; Dini inanışlar vb.

Nüfus Artış Hızını Azaltan Nedenler

&#; Aile planlamaları
&#; Bebek ölümlerinin fazla olması
&#; Eğitim seviyesinin yükselmesi
&#; Dışarıya göç vermesi
&#; Doğal afetler ve salgın hastalıklar
&#; Savaşlar ve etnik baskılar
&#; Sanayileşme ve kadının iş hayatına atılması
&#; İnsan emeğine olan ihtiyacın azalması

Nüfus Artış Hızının Yüksek Olmasından Kaynaklanan Olumsuz Sonuçlar

&#; Kişi başına düşen milli gelir azalır.
&#; İşsizlik artar.
&#; Beslenme ve sağlık hizmetleri aksar.
&#; Köyden kente göç artar.
&#; Çarpık kentleşme artar.
&#; Doğal kaynakların tüketimi artar.
&#; Yaşam standardı düşer.
&#; İhracat azalır, ithalat artar.
&#; Çevre kirliliği artar.
&#; Kalkınma hızı yavaşlar.

Nüfus Artış Hızının Yüksek Olmasından Kaynaklanan Olumlu Sonuçlar

&#; İhtiyacın daha fazla olmasıyla birlikte üretim artar.
&#; Ülkede insan sayısının artmasıyla birlikte daha fazla vergi toplanır.
&#; Nüfus artışının yaşanması yeni endüstriyel alanların oluşmasını sağlar.
&#; İhracattaki rekabet nüfus artışıyla kolaylaşır.
&#; Mal ve hizmetlere olan rağbet artar.
&#; Ülkenin askeri gücüne katkıda bulunur.
&#; Üretimdeki maliyet azalmaya başlar.
&#; Askeri savunma alanında kısa sürede güçlü ordular kurulur.
&#; Ülke nüfusu dinamik bir yapı kazanır.

Gelişmiş Ülkelerde Gelişmemiş Ülkelere Göre

&#; Doğum oranı düşüktür.
&#; Nüfus artış hızı azdır.
&#; Kalkınma hızı fazladır.
&#; Yaşam standardı yüksektir.
&#; Kişi başına düşen milli gelir yüksektir.
&#; Ortalama yaşam süresi uzundur.
&#; Eğitim düzeyi yüksektir.
&#; Bebek ölüm oranı düşüktür.
&#; Yaşlı nüfus oranı fazladır.
&#; Kentli nüfus oranı yüksektir.
&#; İşsizlik oranı düşüktür.
&#; Enerji tüketimi fazladır.

Türkiye&#;de Nüfus Artışı ve Nüfus Sayımları

Cumhuriyet Döneminin ilk nüfus sayımı   yılında yapılmıştır ikinci &#;te  yapılmış ve yılına kadar her 5 yılda bir sayım gerçekleşmiştir. yılındaki bilgisayar ortamında  yapılmıştır.

Genel olarak bakıldığında ilk sayımdan yılına kadar göç, kentleşme sanayileşme, aile planlaması, eğitim seviyesinin yükselmesi ve kadının iş hayatına daha çok girmesinden dolayı ülke nüfusunun artış hızı azalmıştır.

Türkiye&#;de Nüfus Politikaları

&#; Nüfus politikaları nüfusun niteliğini, niceliğini ve dağılımını etkileyen bilinçli uygulamalardır.

&#; Dünyada genel olarak uygulanan üç çeşit  nüfus politikası vardır. Bunlar;

Nüfus artışını artırmaya yönelik nüfus politikası
Nüfus artış hızını azaltmaya  yönelik nüfus politikası
Nüfusun niteliğini ve niceliğini iyileştirmek amacıyla uygulanan nüfus politikasıdır.

&#; Türkiye&#;de farklı dönemlerde farklı nüfus politikaları uygulanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından planlı dönemin başladığı yılına kadar nüfus artış hızını yükseltici politikalar izlenmiştir.

Bu durum üzerine;

Fazla nüfusun bir ülke için askeri ve siyasi güç olması,
Tarımda insan gücüne duyulan ihtiyacın fazla olması,
Savaş ve salgın hastalıklarla genç nüfusun azalmış olması,
Türkiye&#;nin hızla kalkınmak zorunda olması etkili olmuştur.

&#; Planlı dönemin başladığı yılından günümüze kar ise  nüfus artış hızını düşürücü politikalar izlenmiştir. Bu nedenle hızlı nüfus artışının ekonomik kalkınmaya engel olduğu düşüncesi yayılmaya başlamış ve &#;de Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Çıkarılan kanunla aile planlaması uygulanmıştır.

&#; Ekonomide yapısal değişimlerin gerçekleştiği yılı sonrası, nüfus artış hızının istenilen seviyede tutularak, nüfusumuzun nitelik ve niceliklerini iyileştirme politikaları izlenmeye başlanmıştır.

Nüfus Yoğunluğu

1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Bir ülke veya bir bölgedeki toplam nüfusun, o ülkenin  ya da bölgenin yüz ölçümüne bölünmesiyle elde edilir.

Aritmetik Nüfus Yoğunluğu= Toplam Nüfus/ Yüz Ölçümü

&#;Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğu sürekli artmıştır. Bunun nedeni Türkiye’nin toplam nüfusunun sürekli olarak artması yüz ölçümünün değişiklik göstermemesidir.

Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge
&#; Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge Marmara Bölgesidir nedeni; Marmara’nın yüz ölçümünün küçük olması toplam nüfusun çok fazla olmasıdır.

Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölge
&#; Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesidir. Nedeni; D. Anadolu’nun yüz ölçümünün fazla, toplam nüfusunun ise az olmasıdır.

Aritmetik nüfus yoğunluğunun bölgeler arasında farklılık göstermesinin nedenleri;
&#; Doğal faktörler (Yeryüzü şekilleri, iklim vb..)
&#; Beşeri ve ekonomik faktörler (Sanayi, ticaret, turizm, tarım vb..)

2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Tarımla uğraşan nüfusun, tarım alanlarına bölünmesiyle bulunan kavrama tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Tarımsal nüfus yoğunluğu ile arazinin engebeli olması arasında doğru orantı kurulabilir. Engebe artarsa tarımsal nüfus yoğunluğu da artar.

Tarımsal Nüfus Yoğunlu= Tarımla Uğraşan Nüfus / Tarım Alanı

Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge
Engebeli arazilerde tarımsal nüfus yoğunluğu fazla olur bunun nedeni ise engebeli alanlarda ;

&#; Tarım alanı dar olur.
&#; Diğer ekonomik faaliyetler gelişmez bu yüzden tarımla uğraşan nüfus fazla olur.
&#; Dar tarım alanlarında tarımla uğraşan sayısı fazla olursa yoğunluk fazla olacaktır.

Türkiye’de Tarımsal Nüfus Yoğunluğunun Fazla Olduğu Yerler
Bu söylediklerimizden yola çıkarak Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerler;

&#; Doğu Anadolu Bölgesi
&#; Hakkâri Bölümü
&#; Doğu Karadeniz
&#; Batı Karadeniz
&#; Yıldız Dağları Bölümü
&#; Menteşe – Muğla Yöresi
&#; Yukarı Kızılırmak Bölümü
&#; Teke Platosu
&#; Taşeli Platosu ‘dur.

Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölge
Tarımsal nüfus yoğunluğunun az olduğu yerler ise yer şekillerinin sade tarım alanlarının geniş olduğu;

&#; İç Anadolu Bölgesi
&#; G. Doğu Anadolu Bölgesi
&#; Marmara Bölgesi
&#; Ergene Bölümü
&#; Çukurova ‘dır.

3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Toplam nüfusun tarım alanlarına bölünmesi ile elde edilen rakama Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu denir.

Türkiye’de fizyolojik nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölge
&#; İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizdir.

Türkiye’de fizyolojik nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge
Tarım Alanının çok dar olması yüzünden fizyolojik nüfus yoğunluğu fazla olan yerler;

&#; Doğu Anadolu Bölgesi
&#; Hakkâri Bölümü
&#; Doğu Karadeniz
&#; Batı Karadeniz
&#; Yıldız Dağları Bölümü
&#; Menteşe – Muğla Yöresi
&#; Yukarı Kızılırmak Bölümü
&#; Teke Platosu
&#; Taşeli Platosunda fazladır

Aşırı Nüfus yüzünden fizyolojik nüfus yoğunluğu fazla olan yerler;
Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu Marmara bölgesinde en fazladır.

Türkiye&#;de Nüfus Dağılışı ve Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler

Türkiye’de nüfusun dağılışını etkileyen iki faktör vardır. Bunlar;

1. Doğal faktörler
2. Beşeri faktörler.

Doğal Faktörler

Fiziki faktörler, kendi arasında 3 başlık altında incelenmektedir. Bunlar;

&#; İklim özellikleri
&#; Yer şekilleri
&#; Toprak özellikleri

İklim Özellikleri

Türkiye’de nüfus dağılımı incelendiğinde kıyı kesimler yani kışları çok soğuk ve yazları çok sıcak ve kurak geçmeyen yerlerde nüfusun daha fazla olduğu görülmektedir. Akdeniz, Ege bölgesi ve Marmara bölgesinin bu bakımdan uygun olması, buralarda nüfusun daha fazla olmasını etkilemektedir. Ülkemizin Doğu Anadolu bölgelerinde (Kars, Erzurum, Ardahan, Iğdır) gibi yerlerde ise nüfusun daha az olduğu görülür. Bunun nedeni, bu bölgelerde yaz aylarının kurak ve sıcak geçmesi, kış aylarında ise çok soğuk olmasından kaynaklanmaktadır. Ama buna karşın Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesi ile Karadeniz’in kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğunun daha fazla olduğu görülür.

Yer şekilleri

Yer şekilleri de ülkemizde nüfus dağılımında büyük bir faktör olarak görülmektedir. Doğu Anadolu bölgesinde, Taşeli platosu, Menteşe yöresi gibi yerlerde engebeli araziler hâkim olduğu için buralarda tarım ve ulaşım güçlüğü yaşanır. Bu da nüfusun az olmasında önemli oranda rol oynar.

Toprak Özellikleri

Bir bölgede nüfusun kalabalık olmasında en önemli etken toprak özellikleridir. Toprakları verimli olan Çukurova, Gediz ve Büyük Menderes, buna verilebilecek en iyi örneklerdir. Buna karşın tarım arazileri olmayan ve toprakları tarıma elverişli olmayan yerlere bakıldığında nüfusun daha az olduğu görülmektedir.

2. Beşeri Faktörler

Türkiye’de nüfus dağılışını etkileyen faktörlerden biri de dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi beşeri faktörlerdir. Beşeri faktörler, insanların yaşam kolaylığı ve çalışma alanları bakımından yoğun olan yerlerde yaşamalarını etkiler. Beşeri faktörler kendi aralarında 5 başlık altında incelenir. Bunlar;

&#; Sanayileşme
&#; Tarım
&#; Yeraltı kaynakları
&#; Turizm
&#; Ulaşım
&#; Sanayileşme

Dünyanın her yerinde sanayinin geniş olduğu yerlerde nüfus kalabalığının daha fazla olduğu görülür. Daha iyi bir yaşam ve çalışma şartlarının iyi olduğu İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir gibi yerlerde nüfusun daha fazla olmasının nedeni de sanayileşmenin buralarda daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Buna karşın Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Karadeniz bölgelerinde nüfus daha azdır. Bunun nedeni, iş imkânlarının olmamasını etkileyen sanayileşmenin yoğun olmamasıdır.

Tarım

Tarım, insan hayatının düzenli olabilmesi için en önemli kaynaklardan biridir. Hem ekonomik güç bakımından hem de insan yaşamı açısından önemli bir yere sahip olan tarım arazilerinin fazla olduğu yerlerde insan nüfusu da fazladır. Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları gibi yerlerde nüfusun fazla olmasının nedeni de budur.

Yeraltı Kaynakları

Enerji kaynakları ve madenlerin yoğun olduğu bölgelerde de yine nüfus daha fazladır. Çünkü bu yerlerde yaşam şartlarına katkıda bulunacak iş sahaları daha geniştir. Ülkemizin Zonguldak, Soma, Elbistan gibi yerleşim yerlerinde nüfusun yoğun olmasının nedeni de yine yeraltı kaynaklarının fazla olmasındandır.

Turizm

Türkiye’de nüfusun yoğun olduğu bölgelerden biri Ege diğeri de Akdeniz’dir. Buralarda nüfusun fazla olmasını etkileyen tek etken turizmdir demek yerinde olacaktır. Her ne kadar tarım arazileri bakımından Akdeniz bölgesinin bazı kentleri elverişli olsa da bu bölgede nüfus yoğunluğunun yaşanmasındaki en büyük neden, buraların turizm alanında canlı olmasından kaynaklanmaktadır.

Ulaşım

Ulaşım, nüfusun artmasında en önemli aktörlerden biridir. İşlerin yürümesi, insan yaşamının daha kolay hale gelebilmesini önemli oranda etkileyen bu faktör, Türkiye ve dünyanın her yerinde nüfusun azalmasına ve artmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Türkiye’nin kalabalık olan Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul illerinde nüfusun fazla olmasının en büyük nedenlerinden biri de yine buralarda ulaşımın daha rahat olmasıdır.

Türkiye’de ve dünyada nüfus artışını etkileyen önemli faktör fiziki faktörler olsa da ülkelerin sanayileşmesi, dağılımın daha çok beşeri faktörler üzerinde yoğunlaşmasını etkilemektedir. Bir ülkede nüfus dağılımını etkileyen ekonomik ve beşeri faktörler gelişmiş ise sanayileşme de büyük oranda gelişmiş anlamına gelir.

Türkiye&#;de Nüfusun Yoğun Olduğu Yerler

Türkiye’de nüfus dağılımı haritası incelendiğinde, ülkenin en kalabalık illerinin Trabzon, Samsun, Zonguldak, İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Aydın, Adana, İçel, Hatay, Ankara ve Gaziantep illeri oldukları görülmektedir.

Türkiye&#;de Nüfusun Seyrek Olduğu Yerler

Türkiye’de nüfus dağılımı haritası incelendiğinde, ülkenin en seyrek illerinin Sinop, Kastamonu, Artvin, Gümüşhane, Kırklareli, Çanakkale, Muğla, Kütahya, Burdur, Sivas ve Doğu Anadolu&#;da Elazığ, Malatya dışında kalan iller oldukları görülmektedir. Yine bunun nedenleri de yukarıda saydığımız doğal ve beşeri faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Türkiye &#;de Nüfusun Yapısal Özellikleri

1. Nüfusun Cinsiyet Durumu

yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, &#;ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.

Türkiye&#;de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.

2. Aktif Nüfus

Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.

yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.

Türkiye&#;de nüfusun % 40&#;ını çocuk, genç ve yaşlı nüfusu oluşturduğundan, aktif nüfus oranı gelişmiş ülkelere göre daha az ve işsizlik oranı daha fazladır.

Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır. Bunlar:
&#; Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
&#; Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
&#; Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.

Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90&#;a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde, hizmet ve sanayi söktöründe çalışanların oranı, tarımdan oldukça fazladır. Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.

Türkiye&#;de yılında nüfusun %90&#;ı tarım, %10&#;u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır. &#; lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50&#;nin altına düşmüştür.

Çalışan nüfusun içindeki tarımsal nüfus oranı azalırken, nüfusun miktarı artmıştır. Çünkü, de 13 milyon olan nüfus, de 62 milyonu geçmiştir. Bu durum gözardı edilmektedir.

Türkiye&#;de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.

Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi&#;ndeki Çatalca &#; Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır. İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gaziantep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.

3. Nüfusun Eğitim Durumu

6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya&#;da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur &#; yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.

Türkiye&#;de yıllara göre okur &#; yazarlık oranı şu şekildedir:
&#; Türkiye&#;de ilköğretimde okuyanların sayısı 10 milyon civarında iken, liselerde ise yaklaşık 2 milyon öğrenci eğitim görmektedir.
&#; yılına göre, faal nüfusun % 55&#;e yakını ilkokul mezunları, % 7,4&#;e yakınını okur &#; yazar, % 5&#;e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4&#;ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.

4. Nüfusun Kırsal &#; Kentsel Durumu

Türkiye&#;de nüfusu &#;den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir. Ülkemizde, yılları arasında kır ve kent nüfusunda büyük değişmeler olmuştur.

ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.

Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, yılları arasında meydana gelmiş ve li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir. En son yapılan yılındaki sayımda kent nüfusu % 65&#;e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye&#;nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.

Az gelişmiş ülkelerle, gelişmiş ülkelerin nüfus özelliklerinin karşılaştırılması

Az gelişmiş ülkelerde;
&#; Doğum oranı ve nüfus artış hızı yüksektir.
&#; Genç nüfusun oranı fazla, yaşlı nüfus oranı
&#; Nüfus grafiği geniş tabanlı üçgene benzer. Ortalama yaşam süresi azdır.
&#; Çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük, bağımlı nüfus oranı fazladır.
&#; Tarım sektöründe çalışan nüfus fazla, hizmet ve sanayi sektöründe çalışan nüfus azdır.
&#; Nüfusun eğitim seviyesi düşüktür.
&#; Nüfusun yarısından çoğu, kırsal kesimde yaşamaktadır.

Gelişmiş ülkelerde;
&#; Doğum oranı ve nüfus artış hızı düşüktür.
&#; Ortalama yaşam süresi fazladır.
&#; Genç nüfus oranı az, orta ve yaşlı nüfus fazladır.
&#; Nüfus grafiği, tabanı dar, orta kesimi şişkin bir üçgene benzer.
&#; Çalışan nüfusun yaş ortalaması yüksek ve bağımlı nüfus oranı azdır.
&#; Hizmet ve sanayi sektöründeki çalışan nüfus, tarım sektöründe çalışan nüfustan daha fazladır.
&#; Nüfusun eğitim seviyesi yüksektir.
&#; Nüfusun yarısından çoğu, kentte yaşamaktadır.

Türkiye&#;de Göçler

Göç; nüfusun, çeşitli nedenlerle bir yerden başka bir yere olan hareketidir. İç göçler ve dış göçler olmak üzere ikiye ayrılır.

İç Göçler

Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.

İç göçler, kalıcı ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Kalıcı Göçler

Bu göçler genellikle, kırsal kesinden kente veya küçük şehirden büyükşehire olan göçlerdir. Kırsal alandan kentlere daha çok göç olmaktadır.

Kalıcı iç göçün nedenleri

&#; Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı,
&#; Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması,
&#; Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi,
&#; Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal iş gücünün azalması,
&#; Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması,
&#; Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler,
&#; Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği,
&#; iklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri,
&#; Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı,
&#; Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığıdır.

Kalıcı iç göçün sonuçları
&#; Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür.
&#; Yatırımlar dengesiz dağılır.
&#; Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
&#; Düzensiz kentleşme görülür.
&#; Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir.
&#; Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.
&#; Kentlerde işsiz insanların oranı artar.

İç göçü önlemek için
&#; Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
&#; Intansif tarım metodunu geliştirmek,
&#; Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
&#; Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
&#; Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
&#; Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb. gereklidir.

2. Mevsimlik İç Göçler

Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.

Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.

&#; Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri
&#; Genellikle genç nüfus göç etmektedir.
&#; Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir.
&#; Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır.
&#; Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.
&#; Sanayileşme göçü arttırmaktadır.
&#; Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir.
&#; Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir.

Dış Göçler

Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin başlıca nedenleri:

&#; Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi
&#; Tabii afetler
&#; Savaşlar
&#; Etnik nedenler
&#; Sınırların değişmesi
&#; Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi

Dış göçlerin sonuçları

&#; Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır.
&#; Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir.
&#; Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir.

Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize &#; yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. Bu sayı nüfusumuzun % 5&#;ini oluşturur.

&#;den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.

Türkiye&#;den yurt dışına göç sonucunda;
&#; Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır.
&#; Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır.
&#; Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur.
&#; Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.

 

Türkiye’de Yerleşme Nüfus ve Göç, Türkiye’de Yerleşme Nüfus ve Göç Konu Anlatımı

Türkiye&#;de Yerleşme Şekilleri

Ülkemiz, Dünya&#;da ilk yerleşmelerin ve ilk medeniyetlerin kurulduğu bir yer olarak, hem tarih öncesi dönemlerde hem de tarihi dönemlerde önemli yerleşim alanlarına sahne olmuştur. Bunda ülkemizin Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine en yakın olduğu bir yerde bulunması, çeşitli iklimlere ve verimli topraklara sahip olması, çeşitli ulaşım yollarının kavşak noktasında bulunması gibi faktörler etkili olmuştur. Ülkemizde farklı medeniyetlere ait kalıntıların bulunması da, ülkemizin eski yerleşim alanlarından biri olduğuna kanıt olarak gösterilebilir.

Zaman içinde artan nüfus ve gelişmelere bağlı olarak yerleşme birimleri büyümüş, gelişmiş ve yayılmıştır. Bu yerleşmelerin nüfusları, genişlikleri, fonksiyonları ve ekonomik etkinlikleri birbirinden farklıdır. Bu farklı özelliklerden yola çıkarak ülkemizdeki yerleşmeler, kır ve kent yerleşmeleri olarak ikiye ayrılabilir.

Bir yerleşim merkezinin kır veya kent yerleşmesi olarak belirlenmesinde, çeşitli ölçütler kullanılmaktadır. Bununla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nüfusu 10 &#;in üzerinde olan tüm yerleşmeleri kent, nüfusu 10 &#;in altında olan yerleşmeleri kır olarak tanımlamaktadır.

Türkiye&#;de Kırsal Yerleşmeler

Ülkemizde kır yerleşmeleri, sürekli yerleşmeler ve geçici yerleşmeler olmak üzere ikiye ayrılır.

Sürekli Kır Yerleşmeleri

Kasaba [Belde]

Ülkemizdeki kasabalar genellikle tarım kasabası niteliğindedir. Bazı kasabalarda turizm etkinlikleri, bazı kasabalarda da hafif sanayi faaliyetleri yürütülmektedir. Kasabaların büyük çoğunluğu idari açıdan ilçe merkezidir.

Köy

Türkiye&#;de yılında çıkarılan sayılı Köy Kanunu&#;na göre; cami, okul, otlak, yaylak, baltalık ve orman gibi ortak malları bulunan ve toplu veya dağınık oturan insanların bağ, bahçe ve tarlaları ile birlikte oluşturdukları yerleşmelerdir. Muhtarlıkla yönetilen köyler, ülkemizdeki en küçük idari yönetim birimidir.

Çiftlik

Tarım arazileri içinde kurulu evler ve ahırlardan oluşan yerleşmelerdir. Çiftliklerde sadece hayvancılık veya sadece tarım yapıldığı gibi bazı çiftliklerde her iki faaliyet birlikte yapılmaktadır. Çiftlikler, genellikle yer şekillerinin sade olduğu geniş ve verimli tarım arazilerinin bulunduğu sahalarda yaygın olarak görülür. Trakya, Ege Bölgesi ve İç Anadolu&#;da yaygındır.

Mezra

Ekonomisi daha çok hayvancılığa dayalı köy altı yerleşmesidir. Tarım yapılabilecek ya da hayvan beslenebilecek bir alanda birkaç ev ve eklentisinden (hayvan barınakları) oluşan köy altı yerleşmeleridir. Özellikle Doğu Anadolu&#;daki engebeli alanlarda, köy çevresindeki tarım ve otlak alanlarının dar olması, mezraların kurulmasına neden olmuştur.

Mahalle

Bir köyden ayrılan, ancak idari fonksiyonu olmadığı için köy sayılmayan küçük yerleşmelerdir. Mahalle yerleşmeleri zamanla büyüyerek gelişebilirler. Mahalleler hem akrabaların bir araya toplanmasından, hem de sosyal ve ekonomik dayanışma içinde bulunan ailelerin birleşmesinden meydana gelmiştir. Mahalle yerleşmeleri; Batı Karadeniz, Batı Anadolu, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yaygındır.

Divan

Birbirinden uzakta kurulmuş olan ve birlikte bir köyü oluşturan mahallelere divan denir. Her divan, birkaç evden oluşan ayrı bir yerleşme kümesidir. Dağınık yerleşme tipi olan divanlarda akraba aileler bir arada toplanmıştır. Divanlar genellikle kurucularının adlarıyla anılırlar.

Divan yerleşmelerine genellikle Karadeniz Bölgesi&#;nde rastlanmaktadır. Batı Karadeniz&#;de genelde dağınık halde olan divan yerleşmeleri, Orta Karadeniz&#;de toplu haldedir. Ekonomisi genelde tarıma dayalı olan divan yerleşmelerinin büyük çoğunluğu Sinop, Sakarya, Kocaeli ve Bolu illerinde bulunur.

Geçici Kır Yerleşmeleri

Yayla

Köye bağlı geçici yerleşme birimleri içinde en yaygın olanı yaylalardır. Yazları serin ve yağışlı olan yörelerimizdeki yüksek sahalarda yaz mevsiminde gür bitki örtüsü oluşur. Gürleşen çayır örtüsü nedeniyle buralarda büyükbaş hayvancılık faaliyeti yapılır.

Yaylacılığın yaygın olduğu yörelerde, yaz başlarında hayvanları ile birlikte yaylalara göç eden köylüler yaz boyunca hayvanlarını otlatıp, sütlerini işledikten sonra yaz sonunda köylerine geri dönerler. Yayla yerleşmeleri en fazla Karadeniz, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde görülür.

Son yıllarda geleneksel yaylacılık anlayışında bazı değişiklikler görülmeye başlamıştır. Kuzey Anadolu Dağlarının denize bakan yamaçlarındaki yaylalar turizme açılmıştır. Yayla turizminin gelişmesiyle birlikte buralarda lüks konutlar ve oteller yapılmaya başlanmıştır. Toros Dağları&#;ndaki yayla yerleşmeleri, yaz döneminde sıcaktan korunmak amacıyla sayfiye olarak kullanılmaktadır.

Ağıl

Köy yerleşmelerinin yakınında, küçükbaş hayvanların otlatıldığı yerlerde hayvan sürülerinin gecelemeleri için kullanılan geçici yerleşmelerdir. Ağıllar, çevresi çit veya taş duvarlarla örülü, üstü açık avlu biçimindeki mekanlar ile çoban kulübesinden oluşur.

Kom

Genellikle hayvancılık yapmak amacıyla köylerden uzak yerlerde kurulan geçici yerleşmelerdir. Komlar, ev ve bunların eklentileri olan ağıl, samanlık, avlu ve hayvan yemi yetiştirmek amacıyla ekilen tarlalardan oluşur. Doğu Anadolu&#;da özellikle Erzurum, Erzincan, Kars ve Tunceli&#;de çok sayıda kom yerleşmesi bulunur.

Oba

Hayvancılıkla uğraşan ailelerin kurdukları ve genellikle çadırlardan oluşan, yaz aylarında yerleşilen geçici yerleşmelerdir.

Dam

Küçük çaplı tarım faaliyetleri ile hayvancılık faaliyetlerinin ya-
pıldığı geçici yerleşmedir. Bu tür yerleşmelere Göller Yöresi,
Ege Bölgesi ile Gökçeada ve Bozcaada&#;da rastlanır.

Bağ Evleri

Bağcılık faaliyetlerini daha kolay yürütmek ve hasat dönemin-
de oturmak amacıyla, bağların içlerinde veya kenarlarında
yapılmış evlerden oluşur. Ülkemizde bağcılık faaliyetlerinin
yaygın olduğu yörelerde özellikle Ege Bölgesi&#;nde yaygındır.

Dalganlar

Deniz kıyılarındaki balık üretme yerleridir. Körfezlerin karaya iyice sokulmuş girintileri, balıkların açık denize kaçmaması için boydan boya kapatılır. Buralarda çoğalan balıklar, dalyan işletmecileri tarafından tutularak satılır. Ege ve Akdeniz kıyılarında dalyan yerleşmelerine rastlanır.

Yazlık Sahil Yerleşmeleri

Akdeniz, Ege ve Marmara denizleri çevresinde yaygın olan ve sadece yaz aylarında yerleşilen, genellikle bahçeli ve iki katlı evlerden oluşan sitelerdir. Yazlık siteler ekonomik durumları belli bir düzeyde olan kişilerin ikinci meskenleridir. Yazlık yerleşmelerin bir bölümü de devre mülk olarak adlandırılan sistemle işletilmektedir.

Türkiye&#;nin değişik yörelerinde işletilmekte olan kireç ocakları, kum ocakları, benzin istasyonları ve değirmen gibi geçici yerleşmelere de sıkça rastlanır.

Kent [Şehir] Yerleşmeleri

Ülkemizde iller ve ilçeler kent yerleşmelerini oluşturur. Kentler genel olarak nüfuslarına ve fonksiyonlarına göre iki grupta sınıflandırılır.

Nüfuslarına Göre Kentler

  • 10 ile arasında nüfusa sahip olan Artvin, Bayburt ve Tunceli gibi kentler küçük kent olarak adlandırılır.
  • ile arasında nüfusa sahip olan Çanakkale, Bolu ve Adıyaman gibi kentler orta büyüklükte kent olarak adlandırılır.
  • ile 1 arasında nüfusa sahip olan Kayseri, Şanlıurfa, Samsun gibi kentler büyük kent olarak adlandırılır.
  • 1 &#; 10 arasında nüfusa sahip olan İzmir ve Ankara gibi kentler metropoliten kent (metropol) olarak adlandırılır.
  • Nüfusu 10 &#;dan fazla olan İstanbul megakent (megapol) olarak adlandırılır.

Fonksiyonlarına Göre Kentler

Tarım Kentleri

Gelişmesinde tarımın etkili olduğu şehirlerdir. Şehrin asıl fonksiyonu tarım ve hayvancılıktır. Tarım alanlarının merkezinde kavşak noktasında yer alır. Tarım ürünlerini işleyen küçük sanayi tesisleri bulunur. Çevresinde ihtiyaçların karşılandığı pazar ile küçük alışveriş merkezleri bulunmaktadır. Ürünleri pazarlayacak ticaret kapasitesine sahiptir. Tarsus, Söke, İnegöl, Akhisar, Bergama, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş gibi merkezler tarım şehirlerine örnek olarak gösterilebilir.

Sanayi Kentleri

Kentin ekonomik yapısında sanayinin önemli payı vardır. Bu kentlerin kurulduğu yerler, genellikle sanayi faaliyetleri için gerekli olan ham madde ile enerji kaynaklarına yakın ve ulaşım kolaylığı olan bölgelerdir. Bir ya da birden fazla sanayi kolu vardır. Ticaret gelişmiştir. İthalat ve ihracat fazladır. Bursa, İzmit, İstanbul, Adapazarı, İzmir, Adana, Batman, Karabük, Karadeniz Ereğli, Kırıkkale, Seydişehir, İskenderun gibi iller sanayi şehri olarak nitelendirilebilir.

Ticaret Kentleri

Genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan bu şehirlerde iç ve dış ticaret canlıdır. Şehrin gelişmesine bağlı olarak değişen orta veya büyük ölçekli sanayi tesisleri, ticaret mallarının alınıp satıldığı, üretildiği, depolandığı çok sayıda iş yeri, pazar, panayırlar ve fuarların bulunduğu merkezlerdir. İstanbul, İzmir, Mersin, Trabzon, Samsun, Gaziantep, Eskişehir, Ankara, Kayseri ve Bursa başlıca ticaret kentlerimizdir.

Turizm Kentleri

Doğal güzellikleri ve tarihi değerleri barındıran, gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden karşılayan kentlerdir. İstanbul, İzmir, Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Nevşehir, Göreme, Fethiye ve Bursa turizm şehirlerine örnek olarak gösterilebilir.

Ulaşım Kentleri

Büyümesinde ulaşım hizmetlerinin etkili olduğu kentlerdir. Genellikle kavşak noktaları ve işlek yollar üzerinde kurulan bu kentlerde, ulaşım koşullarının gelişmesi sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerini de geliştirmiştir. Başlıca ulaşım şehirleri; İstanbul, Ankara, Konya ve Eskişehir&#;dir.

Liman Kentleri

Deniz ulaşımı ve taşımacılığında, gemilerin kalkış ve varış yerleri olan limanların çevresinde kurulan kentlerdir. İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Karadeniz Ereğli, Zonguldak, Samsun, Trabzon, İskenderun liman şehirlerine örnek olarak verilebilir.

Bilgi: Liman kentlerinin büyüklüğü, sahip olduğu limanın ticaret hacmine ve limanın iç bölgelerle olan ulaşım olanaklarına bağlıdır. Ekonomik olarak limanı besleyen, limanın iç bölgelerle olan etkileşim alanına hinterlant (art bölge) denir. Bir limanın art bölgesindeki sanayi tesisleri, ticari fonksiyonları, tarım alanları, enerji kaynaklarının yayıldığı alan ne kadar genişse liman da o kadar gelişir.

  • Sinop Limanı doğal liman olmasına rağmen Samsun limanı kadar gelişmemiştir. Çünkü Sinop Limanı&#;nın hinterlandı Samsun Limanı kadar geniş değildir. Çünkü art bölgesi ile olan ulaşım olanakları Samsun Limanı&#;na göre daha azdır.
  • Trabzon Limanı&#;nın Doğu Karadeniz&#;deki diğer limanlardan daha fazla gelişmesinde, Kop ve Zigana geçitleri sayesinde Doğu Anadolu Bölgesi ile ulaşımının daha kolay olması etkili olmuştur.

İdari, Askeri ve Kültürel Kentler

Ankara, ülkemizin başkenti olup, gelişmesinde ve büyümesinde Türkiye&#;nin idari merkezi olmasının büyük etkisi olmuştur. Sarıkamış, Çorlu, Gölcük, Erzincan, Erzurum, Malatya ve Konya gibi bazı kentlerimiz barındırdıkları askerî birlikler ve tesisler nedeniyle askerî fonksiyonu olan kentlerdir. Üniversite ve yüksek okulların bulunduğu, çeşitli sanat, bilim ve kültür etkinliklerinin düzenlendiği, festivallerin yapıldığı İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir kültür kentleri olarak nitelendirilebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir