mehmet akif ersoy bülbül şiiri dinle / ~ BÜLBÜL ~ MEHMET ÂKİF ERSOY

Mehmet Akif Ersoy Bülbül Şiiri Dinle

mehmet akif ersoy bülbül şiiri dinle

kaynağı değiştir]

Mehmet Akif, henüz 14 yaşındayken babasını kaybetti.[21] Annesi Emine Şerife Hanım ise yılında öldü ve Üsküdar'daki Küplüce Camii yakınındaki mezarlığa gömüldü.[22]

yılında, Tophane-i Âmire Veznedarı Mehmet Emin Beyin kızı İsmet Hanım () ile evlendi. Evlendikleri sırada Mehmet Akif 25, İsmet Hanım 20 yaşındaydı. Bu evlilikten Cemile, Feride, Suad, Emin, Tahir adlı 5 çocukları oldu. Aslında dördüncü çocuğu olan İbrahim Naim ise 1,5 yaşında ölmüştü.

yılında doğan oğlu Emin Akif, Milli Mücadele'ye katılmak için babasıyla birlikte Anadolu'ya gitti ve sonraki yıllarında da babasına eşlik etti. Fakat Mısır'dan döndükten sonra Türkiye'de madde bağımlılığı nedeniyle kötü bir hayat yaşadı ve 24 Ocak tarihinde İstanbul'da ölü bulundu.[23] Mehmet Akif'in yılında doğan küçük oğlu Tahir ise tercümanlık yaparak mütevazı bir yaşam sürdü ve 19 Nisan tarihinde İstanbul'daki Esma Hatun Hastanesi'nde karaciğer ve kalp yetmezliğinden öldü.

Büyük kızı Cemile, araştırmacı ve yazar Ömer Rıza Doğrul () ile evlendi. Hicri (miladi /) yılında doğan ortanca kızı Ayşe Feride ise iş adamı Muhittin Akçor'la evlendi, bu evlilikten Nihal ve Seyhan adlarında iki kızı oldu.[24]

yılında doğan küçük kızı Suad, yılında veteriner ve İstiklal Madalyası sahibi bir subay olan Ahmet Argon (d) ile evlendi,[25] bu evlilikten Fatma Ferda ()[26] ve Selma (d.1 Ekim ) adlarında iki çocuğu oldu. Anlaşmazlık yaşadığı için 19 Haziran tarihinde boşandığı eşi Ahmet Argon, yılında kalp krizinden öldü. Suad Hanım, yılında kirasını ödeyemediği için Beyoğlu'ndaki evinden atılmasının istenmesi üzerine gündeme geldi ve hükûmetin yardımıyla Halkalı'da bir eve yerleşti. yılı Ocak ayında şiddetli bir felç geçirdi ve tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında, 20 Şubat tarihinde yaşamını yitirdi;[27] babasının mezarının da bulunduğu Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi.[28]

Edebî hayatı[değiştir kaynağı değiştir]

İstanbul'da rahat hareket etme olanağı kalmayan Mehmet Âkif, görevinden azledilmeden az önce oğlu Emin'i yanına alarak Anadolu'ya geçti. Sebilü'r-Reşad'ı Ankara'da çıkarması için Mustafa Kemal Paşa'dan davet gelmişti. TBMM'nin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan günü Ankara'ya vardı. Millî Mücadele'ye şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak katıldı. Ankara'ya varışından bir süre sonra ailesini de yanına aldırdı.

Ankara'ya geldiği günlerde, Mustafa Kemal Paşa Konya vali vekiline telgraf göndererek Âkif'in Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemişti. Haziran ayında Burdur'dan, Temmuz ayında ise Biga'dan mebus seçildiği haberi meclise ulaştı. Âkif, Burdur mebusluğunu tercih etti. Böylece yılları arasında vekil olarak I. TBMM'de yer aldı. Meclis kayıtlarında adı "Burdur milletvekili ve İslam şairi" olarak geçmektedir.[11]

Ankara'ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması'nı önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya'ya gitmekti. Büyük gayretine rağmen Konya'da kesin bir sonuca ulaşamadı ve Kastamonu'ya geçti. Halkı, Türk Kurtuluş Savaşı'na destek vermeye teşvik etmek için yılının Kasım ayında Kastamonu'daki Nasrullah Camii'nde verdiği ateşli vaazın metni Diyarbakır'da basıldı ve tüm vilayetlere ve cephelere dağıtıldı.

Âkif, Anadolu'ya geçerken Eşref Edip'e de arkasından gelmesini söylemişti. Eşref Edip, Sebilü'r-Reşad dergisinin klişesini de alıp İstanbul'dan ayrıldı.[12] Son olarak 6 Mayıs günü derginin sayısını yayımlamışlardı. Âkif derginin sayılarını Eşref Edip ile beraber Kastamonu'da yayımladı, sayı o kadar ilgi gördü ki birkaç kere basılıp Anadolu'ya ve askere dağıtıldı. sayıdan itibaren yayıma Ankara'da devam ettiler. Derginin etkisi o kadar büyüktü ki, yaydığı yoğun duyguların hâkimiyetindeki Türk halkları etkilenmesinden korkan Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasakladı.[13]

'de Ankara'da Taceddin Dergâhı'na yerleşen Mehmet Âkif, Burdur milletvekili olarak meclisteki görevine devam etmekteydi. Taceddin Dergâhı'nda kaldığı ev Mehmet Akif Ersoy Müzesi olarak ziyarete açıktır.

İstiklâl Marşı'nı yazması[değiştir kaynağı değiştir]

Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebinde öğrenci olduğu yıllarda başladı. Yayımlanan ilk şiiri Kur'an'a Hitap başlığını taşır. 'den itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazdı. Hikâyelerinde halkın dert ve sıkıntılarını anlattı. Balkan Savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazmaya başladı. İlk büyük destanı, "Çanakkale Şehitlerine" başlıklı şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa'nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül“ adlı şiiridir. Üçüncü olarak da "İstiklâl Marşı"nı yazarak İstiklâl Savaşı'nı anlatmıştır.

"Sanat, sanat içindir." görüşüne karşı çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemişti. Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıktı ve edebiyatta Batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile ters düştü.

Manevi mirası[değiştir kaynağı değiştir]

^ Akif’in damadı Ömer Rıza Doğrul, Mehmet Akif’in doğduğu evi şu şekilde tarif ediyor: “Fatih’te Ali Emîrî Efendi Sokağı’ndan Kıztaşı’na doğru inerek ve Sarıgüzel’e doğru ilerleyerek Sarı Nasuh Sokağı’na vardınız mı… Akif’in doğduğu sırada bu ev yedi sekiz odalı, beş yüz arşın bahçeli bir konak çıktı.” Mithat Cemal Kuntay da evin adresini, “Sarıgüzel’de Sarı Nasuh Mahallesi, 12 numaralı ev” olarak vermektedir.

Kaynakça[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir