mehmet kaşıkçı cinayeti / Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü günü anlattılar

Mehmet Kaşıkçı Cinayeti

mehmet kaşıkçı cinayeti

Cemal Kaşıkçı cinayeti: New York Times, Suudi gazeteciyi öldüren ekipten 4 kişinin ABD'de eğitim aldıklarını iddia etti

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı

Kaynak, EPA

Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, yılının Ekim ayında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı İstanbul'da öldüren ekipten dört kişinin, bir önceki yıl ABD'de eğitim aldıklarını iddia etti. Gazete, dört kişiye verilen milis eğitimiyle ilgili sözleşmenin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından onaylandığını öne sürdü.

NYT'ye göre eğitimi, özel sermaye fonu Cerberus Capital Management'a ait Tier 1 Group adlı şirket verdi.

Gazete, eğitimin savunma amaçlı olduğunu ve Suudi liderlerin korunması için verildiğini yazdı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise haberle ilgili açıklamasında, Amerikan yasaları gereği bakanlığın medyada yayımlanan bu tip haberler ve iddialarla ilgili yorum yapamayacağını söyledi.

Ned Price, ABD'nin Suudi Arabistan'a yönelik politikasının, "hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı olunmasını öncelik verilmesine dayanacağını" belitti.

Suudi Arabistan ve Cerberus Capital Management ise haberle ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

İstanbul'da öldürüldü

Amerikan Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı eleştiren çok sayıda yazı kaleme almıştı.

Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü.

Şubat ayında yayımlanan Amerikan istihbarat raporunda, Muhammed bin Selman'ın, Kaşıkçı'nın yakalanmasına ya da öldürülmesine yönelik bir operasyona onay verdiği belirtilmişti.

Cerberus'un üst düzey yöneticisi Louis Bremer geçen yıl, ABD Kongresi üyelerinin sorularına verdiği yazılı yanıtta, şirketinin bazı Suudileri ABD'de eğittiğini kabul etmişti.

Ancak Trump yönetimi yazılı yanıtı Kongre'ye göndermediği için konu açıklık kazanmamıştı.

Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü günü anlattılar

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan firari 26 sanık katılmadı.

İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen bazı avukatların sanıkları temsil ettiği duruşmada, Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz ile avukatı hazır bulundu. Prof. Dr. Yasin Aktay da duruşmada izleyici olarak katıldı.

Duruşmada ilk olarak Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda şoför olarak görev yapan tanık Serhat Karataş dinlenildi.

Karataş, olay günü binanın dışında güvenlik kulübesinde olduğunu, Hatice Cengiz ve Cemal Kaşıkçı'nın geldiğini gördüğünü anlatarak, "Merhum (Cemal Kaşıkçı) içeri girdi, hanımefendi (Hatice Cengiz) dışarıda bekledi. Daha önce bir kez daha gelmişlerdi. Ondan sonra bir şey görmedim. Çıkışlarını da görmedim." dedi.

"BİR ANORMALLİK YOKTU"

Konsolosluğun talimatıyla bir otelden misafir almaya gittiğini aktaran Karataş, şu ifadeleri kullandı:

"3 kişilerdi, otelden aldım, konsolosluğa getirdim. Suudi vatandaşlarıydı. Soruşturma aşamasında bana gösterilen fotoğraflardan bu şahısları teşhis ettim. Yine olay günü akşamı beni çağırdılar. Misafirleri havalimanına bırakmamı söylediler. Bu kişilerin otelden getirdiğim misafirler olup olmadığını bilmiyorum. Yine 3 Suudi vatandaşıydı. Bu kişileri konsolosun konutundan aldım ve götürdüm. Bir anormallik yoktu. İSTOÇ civarında trafik vardı diye 'Acele teşekkür, acele teşekkür' diyorlardı. Özel uçakla gideceklerdi sanırım, çünkü arka taraftaki sivil havacılık bölümüne bıraktım. Olaydan, gün sonra basına yansıyınca haberdar oldum. Olay sonrasında da konsolosluk içinde konuşulan anormal bir şeyden haberdar olmadım."

Duruşmada tanık olarak ifade veren gazeteci-yazar Turan Kışlakçı, Kaşıkçı ile yıllık dostlukları olduğunu anlattı.

Olayın nasıl meydana geldiğinin medyaya yansıdığını ifade eden Kışlakçı, "Cemal Amerika'da yaşamak istediğini söylüyordu. Türk Amerikan Derneğinin Amerika'da temsilcisi olmasını istemiştim. Cemal, ayı Türkiye'de, ayı da Amerika'da geçirmek istiyordu. İş olursa burada da kalabileceğini söylüyordu. 'Arabistan’da gidersem tutuklanırım' diyordu ama öldürülebileceğinden hiç bahsetmedi. Arabistan’dan makalelerinden dolayı bazen uyarılar geldiğini söylemişti. Olay günü Hatice Hanım ve bir arkadaşı beni aradı, 'Cemal elçiliğe girdi, saatler oldu çıkmadı' dediler. Ben Cemal’in Londra’da olduğunu sanıyordum. Hatice arayınca İstanbul'a geldiğini öğrendim. Birkaç yeri arayıp konuyla ilgili haber verdim." diye konuştu.

"AŞAĞIDAN SESLER GELİYORDU"

Bunun üzerine elçiliğin önüne gidip burada beklediklerini belirten Kışlakçı, şunları söyledi:

"Kapıda Suudi bir görevli vardı. 'Cemal nerede niye çıkmıyor?' dedik. 'Cemal çıktı gitti niye bütün medyayı buraya topluyorsunuz?' dedi. Kuveytli bir generale durumu söylediğimizde, ' gündür yoksa öldürülmüş olabilir' dedi. Olaydan bir süre sonra Hikmet diye bir arkadaşımız konsolosluktan bir çalışanla görüşmüş. Bu çalışan, 'Cemal bence öldürüldü. Olay günü bizi üst katta bir odaya koydular, aşağıdan sesler geliyordu. Bana göre Cemal elçilikte öldürüldü.' demiş."

Tanık ifadelerinin ardından konuşan Cengiz'in avukatı, Amerikan istihbarat biriminin bir raporu olduğuna değinerek, "Açık kaynaklardan ulaştığımız birkaç sayfada huzurda yargılanan sanıklarla ilgili bilgiler olduğunu tespit ettik. Bu raporun istenilmesini ve detaylı olarak incelenmesini, dosya kapsamına katkısı olacağını düşündüğümüz için talep ediyoruz." dedi.

Duruşma savcısı, söz konusu raporun yabancı istihbarat birimlerinin istihbari raporu olduğunu belirterek, Türk yargı sisteminde delil niteliği bulunmadığından raporun istenilmesi talebinin reddine karar verilmesini istedi.

Söz konusu raporla ilgili istemin daha önce de reddedildiğini hatırlatan mahkeme heyeti, bunun davaya bir katkı sağlayamayacağı gerekçesiyle talebi kabul etmedi.

Sanıklarla ilgili yakalama kararlarının devamına hükmeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir