melekler cennete girecek mi / Melekler Cennete Girer Mi? - Güncel Oku

Melekler Cennete Girecek Mi

melekler cennete girecek mi

 Son Güncelleme:

Cennetteki Meleklerin İsimleri Ve G&#;revleri Nelerdir? Cennette G&#;revli Olan Melekler

Melek, Allah tarafından yaratılmış olan, erkeklik ve dişilik gibi özellikleri bulunmayan ve Allah'a itaatten ayrılmayan nurani bir varlıktır. Melekler, duyu organları ile algılanabilecek maddi bir yapıya sahip değillerdir ve gayb âlemine ait olan varlıklardır. Cennetteki meleklerin isimleri ve görevleri nelerdir? Cennette görevli olan melekler hakkında detayları derledik.

Melekler, belirli bir dini inanca sahip olmuş olan insanların ilgisini çekmiş olan varlıklardır. Göze görünmeyen bu varlıkları insan oğlu hep merak etmiş ve araştırmıştır. Melekler hakkında bazı bilgiler Kur'an vasıtasıyla insanlara aktarılmış olsa da insanlar bu konuda yeterli bilgiye sahip değillerdir. Ancak pek çok insan özellikle de cennetteki meleklerin isimlerini ve görevlerini çok merak etmekte ve araştırmaktadır.

Cennetteki Meleklerin İsimleri ve Görevleri Nelerdir?

Ayetlerde ve hadislerde sayıları ile alakalı olarak her hangi bir bilgiye yer verilmemiş olan melekler, oldukça fazla sayıda olan nurani varlıklardır. Meleklerin en temel görevleri ise Allah'a kulluk etmektir. Bunun beraberinde koşulsuz şartsız onun emirlerini yerine getirirler. Bu kapsamda Allah tarafından yaratılmış olan pek çok melekler ve bu meleklerin yapmakla yükümlü oldukları görevleri bulunmaktadır. Bu meleklerden bazıları da cennette görevli olmaktadır.

Cennette görevli olan meleklerin sayısı insanlar tarafından bilinmemektedir. Bu bilgiye sadece Allah sahip durumdadır. Cennette görev yapan meleklerin isimleri ve ne görev yaptıklarına dair net bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat cennetteki meleklerin başı Rıdvan adındaki bir melektir.

Cennetteki meleklerin cennet ehlini orada ebedi kalmakla müjdeledikleri bildirilmektedir. Bununla alakalı olarak Allah-u Teâlâ Kur'an-ı, Kerimde şöyle buyuruyor:

“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar bölük bölük cennete sevk edilirler. Kapıları açılmış olduğu halde oraya vardıkları zaman bekçileri onlara: ‘Selamun aleykum! Tertemiz oldunuz. Artık ebedi kalmak üzere girin buraya! derler.”
Zümer Suresi Ayet

Allah-u Teâlâ Kur'an - ı Kerimde şöyle buyuruyor:

“…Ve melekler de her kapıdan onların yanına girerler: ‘Sabretmenize karşılık olarak selam size! Dünya yurdunun sonu ne güzeldir derler.”

Ra’d Suresi ve Ayet.

Cennette Görevli Olan Melekler

Allah çok sayıda melekler yaratmış ve bu meleklere birbirinden farklı görevler yüklemiştir. Bu meleklerin her biri kendilerine verilen emri yerine getirmek noktasında asla hataya düşmez ve görevi yapmaktan asla kaçınmazlar. Kendilerine verilmiş olan her türlü görevi eksiksiz olarak yerine getirirler. Bu kapsamda da Allah'ın cennette görevlendirmiş olduğu melekler bulunmaktadır. Fakat bu meleklerin isimlerinin ve görevlerinin neler olduğu konusunda net bir bilgi verilmemektedir. Fakat cennete görevli olan meleklerin başının Rıdvan olduğu bilinmektedir.

Cennette görev üstlenen meleklere, cennete girmeye hak kazanmış olan kulları karşılar ve onlara yol gösterirler. Ancak bu görevlerin ne şekilde ve nasıl yapıldığı konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. Bu sebeple cennete görevli olan melekler hakkında insanların merak ettiği pek çok soru ne yazık ki yanıtsız kalmaktadır.

Cennetin kapısında ve cennette görev yapan çok sayıda melekler vardır bu meleklerden en büyüğü Rıdvan'dır.

Rıdvan İsmi ise: Rıza, rıza almak ve cennet kapısının bekçisi anlamına gelmektedir. Bu meleğin ismi dışında herhangi bir meleğin ismi ve görevi ile alakalı bir bilgi bulunmamaktadır. Bu doğrultuda cennette görevli olan melekler konusunda bilgiye sahip olan tek varlık Allah olmaktadır.

Cennette görevli olan melekler hakkında araştırma yapan insanları bu durum neticesinde aramış oldukları bilgiye erişememektedir. Buna göre insanlar tarafından bilinmeyen pek çok konu bulunmakta olup cennette görevli olan meleklerde bu konuya dahil durumdadır. Bunun en önemli sebebi ise Kur'an’da ve hadislerde melekler hakkında verilen bilgilerin çok kısıtlı olmasıdır.

False

Sual: Melekleri hep kanatlı kız şeklinde yapıyorlar. Kızlara melek ismini veriyorlar. Dört büyük meleğin ismini kızlara koymakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Melekleri kız şeklinde yapanlar, Hristiyanlardır. Bir de onların etkisi altında kalan cahillerdir. Meleklerde erkeklik, dişilik yoktur. Melek ismini, kız çocuğuna değil de, erkek çocuğa koymak daha uygun olurdu. En azından melekleri kız sanma ihtimali ortadan kalkardı. Ama şimdi alışılmıştır. Erkeğe melek ismi koymak yadırganabilir. Ecdadımız, dört büyük meleğin ismini erkeklere koymuşlar, böylece onların kız olmadıkları intibaı yayılmış olmaktadır. Erkek çocuklarına Cebrail, Mikail, İsrafil ismini koymak uygun olur. Cennet meleklerinin en büyüğü Rıdvan’dır. Cehennem meleklerinin büyüğü de Malik’seafoodplus.infoınismi de erkek çocuğa konabilir. Kız çocuklarına da koymak caiz ise de, Hristiyanlara benzememek için koymamalı. Azrail ismi de caizdir. Ancak diğer çocukların alay etmesine yol açabilir. Onun için Azrail ismini koymak uygun görülmemiştir.

Sual: (Ecelin hoyrat eli) demek küfür müdür?
CEVAP
Evet. Çünkü Azrail aleyhisselamın Allahü teâlânın emri ile can alması hoş karşılanmamış, ona hakaret edilmiş oluyor. Günahsız olan meleklere her ne şekilde olursa olsun hakaret etmek, onları kusurlu bulmak küfrü gerektirir. (Birgivi)

Sual: Melekler Hazret-i Âdem’e secde etti mi?
CEVAP
Melekler Âdem aleyhisselama secde etmedi. Onun istikametine Allahü teâlâya secde etti. Biz Kâbe’ye secde etmiyoruz, Kâbe istikametine dönerek Allah için secde ediyoruz.

Sual: Melekler sevinip üzülürler mi?
CEVAP
Evet.

Meleklerle alay etmek
Sual: Kazalar azalınca veya yaşlılar ölmeyince, Azrail tatilde demek caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Azrail aleyhisselam, vazifesini ihmal etmez. Böyle söylemek vazifesini ihmal ettiği anlamına gelir. Meleklerle alay etmek de, küfre kadar götürür.

Sual: Bir tefsirde, Hârut ile Mârut isimli iki meleğin günah işlediği yazılıdır. Başka bir kitapta ise, meleklerin günah işlemediği yazılıdır. Hangisi doğrudur?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde iki melek denmesi, cinlerin, meleklerin içinde olmasından dolayı idi. Hârut ile Mârût cin taifesinden idi. Melekler günah işlemez. (Tefsir-i Şeyhzâde, T. Kurtubi)

Sual: Cami kelimesi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil isimli dört büyük meleğin isimlerinin baş harflerinden mi meydana gelmiştir?
CEVAP
Hayır, meleklerin isimleri ile ilgisi yoktur. Cami, Arapça kelimedir. Dört değil, üç harflidir. Cim, mim ve ayn harfleri ile yazılır. Ayrıca, meleklerin üstünlük sırası da, bu kelimeye uygun değildir. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri buyuruyor ki:

Meleklerin birbirlerinden üstünlükleri vardır. En üstün dört büyük melekten seafoodplus.info Cebrail, seafoodplus.info İsrafil, 3.sü Mikail, 4.sü Azrail’dir [aleyhimüsselam]. (İtikadname)

Sual: Peygamberler, meleklerden üstün iken, meleklere iman niçin peygamberlere imandan önce yazılıyor?
CEVAP
Melekler, her canlıdan önce yaratıldı. Onun için, kitaplara imandan önce, bunlara iman edilmesi bildirildi. Kitaplar da, Peygamberlerden öncedir. Kur'an-ı kerimde de, inanılacak şeylerin ismi, bu sıra ile bildirilmektedir.

Meleklerin isimleri
Sual:
Meleklerde erkeklik ve dişilik olmadığı halde, niye Hristiyanlar melekleri kız gibi gösteriyorlar, Müslümanlar da, Meleklerin isimlerini erkeklere veriyorlar?
CEVAP
Hristiyanlar meleklere kız dedikleri için, bu intiba ortadan kalksın diye, Müslümanlar, Cebrail, Mikail, İsrafil gibi melek isimlerini erkek çocuklarına vermişlerdir. Böyle bir intiba söz konusu olmazsa, erkeğe de, kıza da verilebilir.

Salih Müslümanlar için, erkek de, kadın da olsa, çocuk da, büyük de olsa; temiz, günahsız anlamında, “melek gibi insan” veya “o bir melektir” demekte mahzur olmaz.


Melekleri göndermek
Sual:
Kitaplarda, (Allah bir kuluna melek gönderdi) veya (Cebrail’i hemen gönderdi) gibi ifadeler geçiyor. Allah mekândan münezzeh olduğuna göre, sanki meleklerin yanındaymış gibi, (Gönderdi) demek nasıl caiz oluyor?
CEVAP
Yedi kat gök vardır. Birinci kat gök, dünyadan çok büyüktür. Diğer gökler de, birinci kat gökten çok büyüktür. Allahü teâlâ, yerdeki ve göklerdeki meleklere aynı anda emredebilir. Onlar da, oradan başka yere gider. Gittikleri yerlerden, başka yerlere gitmelerini de emredebilir. Buradaki mekân durumu, meleklerle ilgilidir, Allahü teâlâ ilgili değildir.

Meleklerin suali
Sual:
Bekara suresinin, (Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halifeyaratacağım” dedi. Melekler, “Biz, seni hamdle tesbih ederken, orada fesat çıkaracak, kan dökecek insanı mı halife yapacaksın?” diye sordular. Allah da onlara, “Elbette ben, sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi) mealindeki âyet-i kerimesi, insandan önce de, kan döken, fesat çıkaran canlıların olduğunu, meleklerin de, bunu bildikleri için, bu şekilde sorduklarını göstermiyor mu?
CEVAP
Âdem aleyhisselamdan önce, melek, cin ve hayvan vardı; ama insan yoktu. Tefsirlerdeki bilgiler şöyledir:

Ahmed bin Yahya hazretleri buyuruyor ki:
Melekler, halife ifadesini işitince, Âdemoğulları arasında fesat çıkaracak kimselerin de, bulunacağını anlamışlardır; çünkü halife kelimesinden kastedilen anlam, kötülüğü ıslah etmek ve fesadı terk etmektir. Melekler, daha önce cinlerin fesat çıkarmalarını ve kan dökmelerini görmüşlerdi. Yeryüzünde Hazret-i Âdem’in yaratılışından önce cinler vardı. Onlar orada fesat çıkarmış ve kan dökmüşlerdi. Allah, onlara meleklerden bir ordu göndermişti. İşte melekler, (Orada fesat çıkaracak, kan dökecek kimse mi yaratacaksın?) sorusunu, sadece durumu anlamak için sormuşlardı. Yani, acaba bu halife [insan], bundan önce gördüğümüz cin gibi mi olacak, yoksa başka biri mi olacak demek istemişlerdi.

İbni Zeyd hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ meleklere, insanlar arasında yeryüzünde fesat çıkartacak, kan dökecek kimselerin bulunacağını bildirmişti. İşte bundan dolayı melekler de, böyle demişlerdir. Bu sözleriyle onlar, Allah’ın yerküresinde halife tayin ettiği ve böylelikle kendisine nimet verdiği kimsenin buna rağmen isyan etmesini hayretle karşıladıklarından dolayı böyle sual sordular.

Katade hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, meleklere, yeryüzünde birtakım kimseler yaratırsam, bunlar fesat çıkartıp kan dökecekler diye bildirmişti. Allahü teâlâ, (Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım) diye buyurunca, melekler, acaba bu, Allah’ın kendilerine yaratacağını bildirdiği insan mı, yoksa başkası mı, olduğunu öğrenmek üzere, bu soruyu sormuşlardı. (Câmi’ul ahkâm)

Zamirlerin kullanılışı
Sual:
Meleklerde erkeklik dişilik olmadığı hâlde, Kur’anda niye erkek zamiriyle bildiriliyor?
CEVAP
Türkçede, “o melekler” deniyor. “O” şahıs zamiri Türkçede erkek için, kadın için, hayvan ve cansızlar için kullanılır. “O melekler” denince hangisi kullanılmış oluyor ki? Elbette hiçbiri değil. Çünkü bunlara ait farklı zamir yok. Olmayınca mecburen hepsi için aynı zamir kullanılıyor.

İngilizcedeyse, erkek ve kadın için kullanılan zamirler ayrıdır. Hayvanlar, bitkiler ve cansızların her biri için kullanılan ayrı bir zamir yoktur. Hepsi için de “it” şahıs zamiri kullanılmaktadır. Mesela bir bitki için, “It isa rose = O bir güldür” dense, bir hayvan için de, “It is a cat = O bir kedidir” dense, (Hayvan için bitki zamirini kullandın) veya tersine, (Bitki için hayvan zamiri kullandın) denmez. O dilin özelliği öyledir. İngilizcede, cinsiyeti bilinmiyorsa, “he” kullanılması gerekiyorsa da, Hristiyan inancına göre, dört büyük melek hariç, diğer melekleri kız zannettikleri için, daha çok dişilik zamirini kullanıyorlar. Kız resimleri yapıp angel [melek] diyorlar.

Hiçbir dilde meleklere has bir şahıs zamiri yoktur. Bu bakımdan Arapçada da melekler için erkeklere mahsus zamir kullanılıyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Melekler, erkek ve dişi değildir. Kur'an-ı kerimde, meleklerin, erkeklere mahsus şahıs zamirleriyle bildirilmesi, üstünlük bakımındandır. Allahü teâlâ da, kendini, bunun için böyle zamirle bildirmektedir. (1/)

Melekler ve Kur’an-ı kerim
Sual:
Melekler de Kur’an-ı kerim okur mu?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak çok büyük bir nimettir. Allahü teâlâ, bu nimeti Habibinin ümmetine ihsan etmiştir. Melekler bu nimetten mahrumdur. Bunun için melekler, Kur’an-ı kerim okunan yere toplanıp dinlerler. (Herkese Lazım Olan İman)

Meleğin dua etmesi
Sual:
(Bir Müslüman, din kardeşinin arkasından hayır dua edince, bir melek, “Âmin! Kardeşin için ne istiyorsan aynısını Allah sana da versin” der) diye bir hadis var. Ben çok zayıfım, teyzem ise çok şişmandır. Eğer (Yâ Rabbî, teyzemi on kilo zayıflat!) diye dua edersem, aynısı bana da verilirse, on kilo zayıflar ve ölebilirim. Meleğin böyle dua etmesi uygun mudur?
CEVAP
Hadis-i şeriflere öyle mâna vermek yanlış olur. Zayıflamak, sizin için kötülüktür. Melek, iyilik edene kötü dua etmez. Sizin sağlığa kavuşmanız için ne kadar kilo almanız gerekiyorsa melek onun için dua eder. Yahut ihtiyacınız başka ne ise, onun için dua eder. Yani din kardeşimizin iyiliği için dua etmişsek, melek de, bizim de bir iyiliğe, bir ihtiyaca kavuşmamız veya bir hastalığımızın yahut bize gelecek belanın önlenmesi için dua eder. Meleğin duası kabul olur. Allahü teâlâ, yaptığımız iyiliklere, dualara çok karşılık verir. Bir hadis-i şerifte, (Her iyilik için on mislinden yedi yüze kadar sevab yazılır) buyuruldu. (Buharî)

Allah’ın işlerinde yanlışlık olmaz
Sual: TV’de bir hoca, (Gündüz melekleri, nöbeti gece meleklerine devrederken arada bir boşluk olur. Bu boşluktan faydalanan şeytanlar ve cinler, insanlara musallat olur. Melekler nöbet değişimiyle meşgul oldukları için bunlara mâni olamazlar) dedi. Niye boşluk oluyor? Boşluk oluyorsa Allah bunu görmüyor mu? Boşluktan meydana gelen kötü durumu niye önlemiyor?
CEVAP
Bu, tamamen yalandır. Hem melekleri hem de Allahü teâlâyı suçlamak olur. Meleklere o görevi veren Allahü teâlâdır. Rabbimizin işlerinde hiç açıklık, yanlışlık, eksiklik, gaflet olur mu? Melekler de görevlerini aksatmaz.

Zındıklar, dinimizi yıkmak için, Müslümanların itikadını bozmak için akıllarına geleni söyleyebilirler. Ama Müslümanların, (Belki doğru olabilir) diye her duyduklarına inanmaları yani ciddiye almaları yanlış olur. Zaten zındıkların hedefi, Müslümanları hemen kâfirliğe inandırmak değil, onları imanlarında şüpheye düşürmektir. Çünkü imanda şüphe, imanı yok eder.

Sual: Melekler ve cinler aynı maddeden mi yaratılmıştır ve birbirine benzeyen tarafları var mıdır?
Cevap: Cin, ateşin alev kısmından yaratılmış cisimler olup, her şekle girebilirler. Melekler ise, nûrânî cisimlerdir. Çeşitli şekillere girebilirler. Melekle cin, yaratılış bakımından birbirine yakındır. Melekler, muhteremdir, kıymetlidir. Cin, hakirdir, kıymetsizdir. Melekte, nûr, ışık kısmı, cinde ise, alev maddesi fazladır. Elbette nûr, zulmetten efdaldir. Meleklerin, cinnilere yakınlığı, insanın hayvana yakınlığı gibidir. İnsanların üstün olanları, melekten kıymetli, cin de hayvandan kıymetlidir. Meleklerde nefis yoktur, cinlerde ise nefis vardır.

Sual: Meleklerde yeme, içme, erkeklik, dişilik ve evlenme gibi şeyler mevcut mudur?
Cevap: Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Emir olundukları işleri yaparlar, isyan etmezler. Yemeleri, içmeleri yoktur. Evlenmezler, erkek, dişi değildirler, çocukları olmaz. İlahi kitapları onlar getirmiştir. Emin oldukları için, getirdikleri de doğrudur. Müslüman olmak için, meleklere, böyle inanmak lazımdır.

Melekler, nurani varlıklardır
Sual: Melekler, nasıl varlıklardır, insanlar gibi akıllı mıdırlar ve kötülük yapma özellikleri var mıdır?

Cevap:Melek, elçi, haber verici veya kuvvet demektir. Melekler, cisimdir, latiftir. Gaz hâlinden de daha latiftirler. Nuranidirler, diri ve akıllıdırlar. İnsanlardaki kötülükler meleklerde yoktur. Her şekle girebilirler. Gazlar, sıvı ve katı olduğu gibi ve katı olunca, şekil aldığı gibi, melekler de güzel şekiller alabilirler. Melekler, büyük insanların bedeninden ayrılan ruhlar değildirler. Hıristiyanlar, melekleri, böyle ruh zannediyor. Enerji, kuvvet gibi, maddesiz de değildirler. Eski filozoflardan bir kısmı, böyle zannediyordu. Meleklerin hepsine Melâike denir. Melekler, her canlıdan önce yaratıldı. Onun için, kitaplara imandan önce, meleklere iman edilmesi bildirildi. Kitaplar da, Peygamberlerden öncedir. Kur'an-ı kerimde de, inanılacak şeylerin ismi, bu sıra ile bildirilmektedir.

Sual: Meleklerin kanadı var deniyor, eğer varsa, meleklerin kanatları bizim bildiğimiz, gördüğümüz cinsten midir?
Cevap: Uçan her hayvanın ve uçakların kanatları, kendilerinin yapısında olup, birbirlerine benzemediği gibi, meleklerin kanadı da, kendi cinslerindendir. İnsan, görmediği, bilmediği bir şeyin adını işitince, bunu bildiği şeyler gibi zan edip aldanır. Meleklerin kanatları vardır, inanırız. Fakat, nasıl olduğunu bilemeyiz. Kiliselerde, bazı dergi ve filmlerde, melek diye görülen kanatlı kadın resimleri uydurmadır. Müslümanlar böyle resim yapmaz. Müslüman olmayanların yaptığı bu bozuk resimleri doğru sanmamalı ve aldanmamalıdır.

Sual: Melekler yaratılmış olduğuna göre, bunlar da insanlar gibi hata edebilir, yanılabilirler mi?
Cevap:
Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Allahü teâlânın emirlerine isyan etmezler. Emir olunduklarını yaparlar. Evlenmeleri yoktur, doğurmazlar, çoğalmazlar. Bunlar hata etmez, unutmaz, hile yapmaz, aldatmazlar. Bunların Allahü teâlâdan getirdikleri hep doğrudur. Şüpheli, ihtimalli değildir. Melekler, Allahü teâlânın azameti, celâli, büyüklüğünden korkudadır. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur.

Sual: Sayısı en çok olan mahluk, hangileridir?
Cevap:
Sayısı en çok olan mahluk meleklerdir. Bunların sayılarını Allahü teâlâdan başka kimse bilmez.


Sual: İblis, lanetlenmeden önce, meleklerin hocası mıydı?
CEVAP
Evet, meleklerin hocası ve reisi idi. İslam âlimleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emri ile, bütün melekler, Adem aleyhisselama doğru secde etti. Meleklerin hocası olan İblis, emri dinlemedi, secde etmedi. İmam-ı Salebi hazretlerinin, İbni Abbas hazretlerinden rivayet ettiğine göre; İblis, meleklerle beraber idi. Ateşten yaratılan cinler taifesinden idi. Melekler ise, nurdan yaratıldı. İblis’in önceki adı Azazil idi. Cennetin bekçilerindendi. Dünya seması meleklerinin reisi idi. Dünya, semasının ve yerin sultanıydı. Meleklerden ilimde üstün idi. Gök ile yeryüzü arasını idare ediyordu, bunun için kendini büyük gördü. Bu hâli onu Allah’a isyana sürükledi. Allahü teâlâ da onu, rahmetinden uzaklaştırdı. (Camiul Ahkam)

İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki:
(İblis, Cennet bekçilerinden idi, dünya semasının işlerini idare ediyordu.) [Beyheki]

Said bin Müseyyib buyuruyor ki:
(İblis, Meleklerin reisi, hocası idi.) [İbni Cerir, İ. Süyuti]

Ahmed Rıfai hazretleri Talebeleri ile sohbet ederken insanların kendini beğenmesi ile ilgili bir soruya verdiği cevapta buyurdu ki:
İlminin fazla, amelinin çok olması ile gurura kapılan kimse, marifet sahibi değildir. Çünkü şeytan da pek fazla bilgiye sahipti. Yanlış mantık yürüterek, ateşin topraktan daha üstün olduğunu iddia etti. Hâlbuki meleklere hocalık yapıyordu. Sonunda kendi nefsinin üstün olduğunu söyleyip kibirlendi. Böylece Allahü teâlânın gazabına uğradı ve lânete müstahak oldu. Ebedî olarak rahmet dergâhından kovuldu. (Evliyalar ansiklopedisi)

Meleklerin reisi iblis idi. (Rehber ansiklopedisi)

Sual: Kur’anda, İblise değil, meleklere secde emri verildiği bildiriliyor. Şeytana böyle bir emir verilmediği halde, neden şeytan cezalandırılıp lanetlendi?
CEVAP
Hâşâ, Allahü teâlânın, yanlış, lüzumsuz bir şey yapması, haber vermeden, suçsuz bir mahlukunu cezalandırması, yani zulmetmesi, elbette mümkün değildir! İblis, Meleklerle beraber yaşıyordu, onların hocası idi. Allahü teala, içinde, İblis’in de bulunduğu melekler topluluğuna emir verdi. O toplulukta, İblis olmasa idi, verilen emirden sorumlu olmazdı. Âyet-i kerimelerde, (Fakat İblis secde etmedi) buyurulduğuna göre, İblis de, secde emri verilenlerden idi. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Meleklere,“Adem’e secde edin” demiştik. İblis hariç, hepsi secde etmişti. O, cinlerden idi. Rabbinin emrinin dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da, İblis’i ve onun avenelerini dost mu ediniyorsunuz? Halbuki onlar, sizin düşmanınızdır. [Şeytanın yolundan gidenleri dost edinerek, Cenneti verip Cehennemi almak] zalimler için, ne kötü bir değiş tokuştur.) [Kehf 50]

Şeytanın, secde ile emrolunduğunu bildiren, iki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ademoğlu, secde âyetini okuyup da, secde edince, şeytan ağlayarak uzaklaşır. Sonra şöyle der: Yazık bana, ademoğlu secdeyle emrolundu ve secde ettiği için Cennete kavuştu. Ben de secdeyle emrolundum, ama isyan ettiğim için, Cehenneme müstahak oldum.) [Müslim]

(Kibirden sakının. Kibir, şeytanı secde etmemeye sevk etti.) [İ. Asakir]

Sual: İblis, Hazret-i Âdem'e secde etmediği için niye lanetlendi? Şeytanın Hazret-i Âdem'e secde etmeyişi ile, Allah’a isyanın ne alakası var? Hem Allah’a isyan etmiş olsa bile, isyan lanetliğe, küfre sebep olur mu? Niye Allah kendisine değil de, Hazret-i Âdem’e secde edilmesini emretmiştir?
CEVAP
Secdenin, Âdem aleyhisselam için değil, Allah için yapılması istendi. Yani Hazret-i Âdem istikametinde Allah’a yapılması emredildi. Biz de, Kâbe istikametinde Allah için secde ediyoruz. Kâbe’ye secde etmiyoruz. Meleklerle birlikte İblis’e, Âdem aleyhisselam istikametinde Allah’a secde edilmesi emredildi. İblis ise, bu emri yanlış kabul ederek, secde etmedi. Yani İblis, secde emrini yerine getirmediğinden değil, Allah’ın emrini yanlış kabul ettiği için lanetlik oldu.

Namaz kılmayan, oruç tutmayan kimse, Allah’a isyan halinde olmakla beraber ona kâfir denmez. Ama namazı, orucu lüzumsuz görürse kâfir olur.

İşte şeytan da Allah’ın emrini uygun görmeyip, (Ben ateşten o ise, topraktan yaratıldı. Ateşten yaratılan bir varlığın, topraktan yaratılan bir varlığı kıble edinmesi yanlıştır) diyerek secde etmedi ve ebedi lanetliklerden oldu.

Melek ve şeytan
Sual:
Her insanın yanında bir melek ve bir şeytan var mıdır? Bir de, İslam Ahlakı kitabında (Şeytanım Müslüman oldu) hadisi geçiyor. Şeytanım Müslüman oldu ne demektir?
CEVAP
Her insanın yanında bir şeytan olduğu gibi, herkesin yanında bir de melek vardır. Şeytan, insanın kalbine kötü düşünceler, vesveseler getirir. Melek ise, insana iyi düşünceler ilham eder. Üç hadis-i şerif meali:
(Melekten gelen ilham, İslamiyet’e uygun olur. Şeytandan gelen vesvese, İslamiyet’ten ayrılmaya sebep olur.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâ, benim yanımdaki şeytanın vesveselerinden beni muhafaza etti.) [Berika]

(Allahü teâlâ, bana ihsan etti. Şeytanım Müslüman oldu.) [Berika]

Buradaki Müslüman oldu demek, teslim oldu, bana zarar veremedi demektir. Zaten kelime olarak Müslüman, teslim olan, kayıtsız şartsız boyun eğen demektir.

Şeytan niye kâfirdir?
Sual: Şeytan, Allah'ı tanıyor. Cenneti ve Cehennemi gördü. Günah işleyenlerin Cehennemde ceza göreceğini biliyor. Bunun için insanlara vesvese veriyor. Günaha ve küfre teşvik ediyor. Küfre girenlerin Cehennemde cezalanacağını biliyor ki, durmadan vesvese veriyor. Şeytan, bir Müslümanın inanması gereken her şeye inanıyor. Sadece Allah'ın bir emrini yapmadı. Müslüman da Allah'ın çok emrini yapmıyor. Şeytan bir günahtan dolayı niye ebedî cehennemliktir?
CEVAP
Şeytan günahtan dolayı değil, küfürden dolayı ebedî cehennemlik oldu. Allah'ın emrini yapmadığından değil, beğenmediğinden dolayı, yani Allah'ın, ateşten yaratılan bir kulunun, topraktan yaratılan bir kula secde etme emrinin yanlış olduğunu söylediği için küfre girmiş ve küfrüne pişman olmamıştır. Şimdi bir Müslüman, hiç içki içmese de, (Sarhoş etmeyecek kadar az içki içmek günah olmaz) dese küfre girmiş, kâfir olmuş olur. Çünkü dinin emrini beğenmemiş olur. Şeytan da, Allahü teâlânın emrini beğenmediği için kâfir olmuştur. Onun için dinimizin herhangi bir emrini beğenmemekten çok sakınmalıdır.

Öteki alemde, cennette, insanlarla melekler arasında tanışmak, arkadaş olabilmek mümkün olabilir mi? Cennette, insanlarla melekler arasındaki iletişim olacak mıdır?

Cennette insanlarla melekler arasında iletişimin olacağını gösteren ayetler vardır. Bu konu ancak nakle dayalı bir bilgi olduğuna göre, biz de konuyla ilgili bazı ayetlerin meallerini sunmak suretiyle sorunuza cevap vermiş olacağız:

“O güzel akıbet Adn cennetleri olup, onlar babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olanlarla birlikte o cennetlere girerler. Öyle ki melekler de her kapıdan yanlarına varıp: 'Sabretmenize karşılık size selamlar, selâmetler! Dünya diyarının ne güzel âkıbetidir bu!' diyecekler.” (Rad, 13/).

Ayette belirtildiği üzere, melekler cennet halkının yanına varır, sabırla çalışarak kazandıkları mükâfattan dolayı onları tebrik ederler. Elbette bu sohbet sadece “selam”dan ibaret kalmayıp “kelam” da olacaktır.

“Onlar ki melekler canlarını tatlılıkla alırlar: 'Selâm size! Yaptığınız işlerden dolayı buyurun cennete!' derler.” (Nahl, 16/32).

Burada meleklerin müminleri cennete buyur etmeleri ya dünyada vefat edeceği zamanda olacaktır. Buna göre, bu bir müjde manasına gelir. Yahut ahirette gerçekleşir ki, bu takdirde -müjde değil- bilinen aslî manasında bir “buyur etmek”tir. (bk. Maverdi, ilgili ayetin tefsiri).

“O en büyük dehşet (Sûra ikinci üfleyiş) dahi onları tasalandırmaz. Melekler onları: 'İşte size vâd olunan gün bugündür!' diye karşılarlar.” (Enbiya, 21/).

Bu ayetten anlaşılıyor ki, melekler mahşerden itibaren cennetliklerle iletişim kuracaklar ve onları tebrik edip kutlarlar.

“ 'Rabbimiz Allah’tır.' deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların yanına melekler inip:'Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vaad edilen cennetle sevinin!'derler. Dünya hayatında da âhirette de biz sizin dostunuzuz. Orada sizin canınızın çektiği her şey, Gafur ve Rahîm’den (affı, merhamet ve ihsanı bol olan Allah tarafından) bir ikram olarak sizindir. Hem orada siz bütün istediklerinize kavuşacaksınız.” (Fussilet, 41/).

Dünya hayatında melekler müminlerin görünmeyen dostları, fakat âhirette görünen dostlarıdır. Bu dostluk elbette cennete uygun güzel sohbetlerle devam edecektir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir