melodik konuşma nedir / Melodic Intonation Therapy by Tuana Balıkçılar

Melodik Konuşma Nedir

melodik konuşma nedir

OSB'DE MELODİK KONUŞMA EĞİTİM

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde (ÇOSB) Ulkar Holding'e bağlı Ulkar Kimya Fabrikası'nın organizasyonuyla Halkla İlişkiler Servisleri'nde çalışanlara yönelik bir eğitim semineri verildi. Eski TRT spikerlerinden Ulkar Holding Kurumsal İletişim Danışmanı İsmet Topaloğlu'nun verdiği 'Melodik Konuşma' başlıklı seminere ilgi oldukça yoğundu. Seminerde konuşan İsmet Topaloğlu, Halkla İlişkiler çalışanlarını güzel konuşmaya karşı cesaretlendiren sözler söyledi. Topaloğlu, eğitime "Güzel konuşmak bir yetenek değildir" sözleriyle başladı. Seminere Ulkar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy da katıldı.
GÜZEL KONUŞMAK YETENEK DEĞİLDİR
Hitabeti yüksek kişilere karşı genel olarak bilinenlerin dışına çıkan Ulkar Holding Kurumsal İletişim Danışmanı İsmet Topaloğlu, ilgi gören seminere "Güzel konuşmak yetenek değildir. 20 saatlik eğitimi size 3 saatte özetlemeye çalışacağım. Bu üç saat içinde güzel konuşmanın yetenek olmadığını size ispatlamaya çalışacağım?" sözleriyle başlayarak ilgiyi daha fazla artırdı. Güzel konuşmanın yetenek olmadığını anlatmak için ilk örneği konuşmanın gönülden yapılmasıyla veren TRT eski spikeri İsmet Topaloğlu, "İnsanlar hiç eğitim almadan 3 konuda güzel konuşur. Bunlardan biri küfretmek, ikincisi bela okumak üçüncüsü ise borç para isterken. Bunları insan yaparken hiç konuşması aksamaz" dedi.
İNSANI KÜFREDERKEN HİÇ DURAKSADIĞINI GÖRDÜNÜZ MÜ?
İlginç bir örnekle seminere başlayan İsmet Topaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siz hiç küfrederken duraksayan bir insan gördünüz mü? Küfrederken takır takır saydırırız. Çünkü gönülden küfrederiz. Yine birisine bela okurken aynen nerede duracağını nerede ses tonunu yükselteceğini biliriz. Para isterkende önceden ne yapacağımızı hayal ederiz. Borç para isterken gayet güzel konuşur insanlar. İyi duygularla seslenirken teklemeyiz. O yüzden güzel konuşma yetenek değildir. Duyguyla aklın birleşmesidir."
HAYALİNİZDEKİNİ ANLATIN
Konuşurken hayal etmeyi öneren Topaloğlu, "Hepimize 'Su nedir?' diye sorsalar anlatırız. 'Şefaftır, akışkandır' diye anlatırız. Ama bunları herkes biliyor. Benim bilmediklerimi anlat. Bana göre değişir. Su, hayattır. Çölde bir damlası hayat kurtarır. Okyanusta bir damlası öldürür. Önemli olan hayalindekini anlatmak" dedi.
Topaloğlu, güzel ve iyi konuşmanın iyi dinlemekle başlayacağını belirterek, şunları dedi: "Dinleme terbiyesi yoksa konuşma terbiyesinin gelişmesi mümkün değildir. En iyi akıl ortak akıldır. Başkasının fikrini alırsın, kendi fikrini katarsın ortaya en doğru çıkar. Benim hayatım 'de özel televiyonların çıkmasıyla değişti. Ben nadide insan olduğum için değil TRT'de iken Amerika'da eğitim aldığım için tercih edildim. Reuters'te çalışma fırsatı buldum. Dünya'nın ülkesinde elamanları var. Haber yapıp satıyor diye biliyordum. Evet bunu yapıyor ama daha başka şeylerde yapıyor. Mesala 3 bine yakın insan konuşmasını kaydetmişler. Dünyanın dört bir yanından insan seslerini toplamışlar. İnsan konuşurken, yaşadığı yöre ve çevresel etkenler ile coğrafi yapının özelliklerini taşır. Mesala Karadeniz'de hızlı konuşurlar. Arazi yapısı bakımından evler birbirine uzaktır. Buradaki halk birbiriyle anlaşmak için bağırarak konuşur. Birde nüfus kalabalık 6 kişi evde yemekte 8 köfte var. Bir köfte fazla yemek için yarışılır. Bunların konuşma üzerinde etkisi var. Oysa Antalya'da evin tek kızı, hiç karışan yok. Daha rahattır. Ağır ağır konuşur."
DİL BİTERSE ÜLKE BİTER
Çocukların konuşmasını geliştirmek için onlara masal anlatılmasını öneren Topaloğlu, "Evde iyi bir konuşan varsa çocuklar yatağa gitmez. Ama konuşma iyi değilse akşam masanın etrafından önce çocuklar sonra eşler birer birer ayrılır. Evde iyi konuşan yetiştirmek istiyorsanız masal anlatın" dedi.&#;
Topaloğlu, seminerde kelimelerin ve kullanım şekilleri üzerinde&#; de uzun uzun durdu. Yanlış olmasına rağmen toplum içerisinde sıkça kullanılan kelimeler üzerinde duran Topaloğlu, "Bunları asla kullanmayın. Yanlış. Eskiler buna galat-ı meşhur diyor. Galat yanlış demek. Arapça'dan gelme. Yanlış olmasına rağmen kullanılır. Mesala erkekler çok kullanır. Bizim hanım! Ayıptır söylemesi şöyle. Ayıpsa neden söylüyorsun. Bunlar yanlış kelimeler. Yanlış kelimelerden uzaklaşın. Bir ülkeyi bitirmek istiyorsanız dilden başlayın. Mesala bir yaz bodruma gitmeyin Malta'ya gidin. Aynı parayla gidersiniz öyle fazla değil. Malta'da sayılar başka bir dil, günler başka, yemek başka bir dilde söyleniyor" diye konuştu.
FONETİK ALFABE
Topaloğlu, daha sonra fonetik alfebe ile sözlerini sürdürdü. Uzun uzun fonetik alfebenin ne demek olduğunu anlatan Topaloğlu, 'D', 'N', 'D' harfleriyle özetlediği 'Dudak', 'Nefes' ve 'Duygu' kavramları üzerinde durdu. Konuşmada dudağın, nefesin ve duygunun önemini anlatan Topaloğlu, güzel konuşmada okumanın rolünü, "Başkasının bildiklerini öğrenin. Kendi bildiklerinizle yetinmeyin. Sincap'ta dört fıkra varmış. Hepsi de fındık üzerine. Bu yüzden başkalarına ait bilgiler öğrenmeliyiz. Bunun için de okumalıyız. Okursanız, buraya çıktığınızda kendinize güveniniz olur. Okumazsanız söyleyeklerinizi unutursunuz" dedi.
Yaklaşık üç saat süren semineri katılımcılar büyük bir dikkatle dinledi.

İletişim Psikolojisi - Etkili ve Güzel Konuşma

< Geri dönün

Eğitmeniniz ile tanışın!

Güler Kazmacı
Güler Kazmacı

Eğitim Tarihleri

22 Haziran  - 23 Haziran

Eğitim Ücreti

İletişim Psikolojisi – Etkili ve Güzel Konuşma

Süre : 2 gün ( – )

Amaç:
İletişim özellikle çağımızda “hayatın temeli” gibidir ve genel olarak şu başlıklarla açıklanır.

  • Farkındalık
  • Kontrol
  • Önlem
  • İletişimde psikolojik sorunların kontrolü
  • İtibar ve Sempati
  • Dost ve Çevre
  • Para ve Zaman Kazanmaktır.

Güzel ve etkili konuşmak “HER MESLEKTEN İNSAN İÇİN” büyük önem taşır.
İnsanlar satış pazarlama öğrenebilir.
Ama konuşması iticiyse, kolay anlaşılmıyorsa, saygı ve sempati yaratmıyorsa, insanları kaçırtır ve başarısı gölgelenir.
Çünkü konuşma “İKİ YANI KESKİN BIÇAKTIR”. Her türlü insan ilişkisi konuşmayla başlar, konuşmayla oluşur, konuşmayla bozulur veya düzelir.
Doğru ve güzel konuşuyorsanız sadece işiniz değil, aşkınız, evliliğiniz, dostluklarınız da başarılı olur ve güzelleşir.
Ancak kötü ve yanlış konuşuyorsanız, hayatınızdaki bütün ilişkiler kötüye gider.
Buna karşılık ders alıp çalışarak, kelimeleri yutup yuvarlamak, kekemelik ve şive bozukluğu dahil, düzelemeyecek bir tek adet bile konuşma kusuru yoktur.

Davranışsal Hedefler
Bu eğitim programı sonunda katılımcılar;

  • Yüzde yüz garantili tekniklerle sesini ve nefesini doğru kullanmak, uluslararası “doğru konuşma mantığı” geliştirebilecekler,
  • Hitabetin ve iletişimin “sırlarını” anlayacak, yuvarlayıp yutmadan "anlaşılır" konuşabilecekler,
  • İletişim psikolojisini kavrayıp İKNA teknikleri kazanabilecekler,
  • İmaj bozan" temel diksiyon hatalarını anlayacaklar,
  • Doğru ve güzel ses tekniğini öğrenecekler,
  • Heyecan/ stres/ gerginlik kontrolü için doğru nefes tekniklerini öğreneceklerdir.


Eğitim Yöntemi

Herkes spiker olmayacak tabii ama karşınızdaki insanlarda SEMPATİ / SAYGI / İTİBAR yaratmak için, İKNA EDİCİ olmak için, “SÖZÜ SOHBETİ ARANIR” olmak için, diksiyonun “olmazsa olmaz” yanları vardır. En fazla karşılaşılan diksiyon hatası ise kelimeleri “yazıldığı gibi okumak” eğilimidir.
Örneğin: “Değil” yazılır ama güzel Türkçe kurallarına göre “diil” okunur.
“Yapacak” yazar ama “yapıcak” şeklinde okunur.

Alfabe sistemi her sesi göstermeye yeterli olmadığı için, bu kavram “konuşma dilindeki” seslerin bütün inceliklerini, dilin “melodisini” kapsar.
Her dilin kendine özgü bir “şiiri”, hatta “şarkısı” vardır ve bu nedenle çok iyi öğrenilmiş olsa bile başka bir dilin fonetik etkisiyle konuşulan yabancı dile “aksanlı” denir. “Arap aksanıyla İngilizce konuşuyor” gibi. Örneğin: Türk dilinin melodisinde gırtlak harfleri yoktur.

Her harfin, hecenin ve kelimenin ağızdan anlaşılır olarak ve “temiz” çıkmasını tanımlar.
Sık karşılaşılan artikülasyon hatası “yuvarlama” halidir ve bu “ağız tembelliğinden” oluşur. Yani konuşmayı oluşturan dil, dudak, çene kası, küçük dil gibi organların birinin ya da hepsinin tembelliği söz konusudur.
Ancak çalışmayla yüzde yüz düzelir.

Her dilin kendine özgü bir vurgulama kuralı vardır ve bu kural konuşmanın “şarkısını” oluşturan kavramlardan biridir.
Kelime vurgusu, sesimizin hafifçe yükseldiği hece, kelime ya da “ifade” dir.
Cümle vurgusu ise konuşmanın “içeriğini” belirler ve anlamını bile değiştirebilir. Karşı tarafın kafasında neyin kalmasını istiyorsak, hangi mesajı vermek istiyorsak o kelimenin veya ifadenin vurgulanması gerekir.

Duygusal, öfkeli, ikna edici, caydırıcı gibi değişik ruh hallerindeki konuşmalarda sarf ettiğimiz sözcüklerin anlamına bağlı olarak sesimiz, incelir, kalınlaşır, yükselir ya da düşer.
Tonlama bu farklı ses kullanımına verilen addır.
Vurgulama ve tonlama yapmadan “monotoni” halinde konuşmak, iletişimdeki iktidarı, “egemenliği” yok eder. Çünkü karşı taraf sizin istediğinizi değil kendi istediğini anlar.

Çok hızlı veya çok yavaş konuşan insanların kendi üzerimizdeki etkisini düşünürsek, konuşma temposunun önemi kendiliğinden ortada demektir.
Etkili konuşma için dinamik konuşma gereklidir ama içinde belli yerlerde “durak” vererek, bazen yavaşlayıp bazen hızlanarak ve önemsetmek istediğimiz sözcükleri bastırıp tekrarlayarak daha etkili olunabilir.

İnsanın “ses rengi” denilen kavram, sesin karakteridir ve tanrı vergisidir.
Buna karşılık “kafa sesi”, “maske sesi”, “gırtlak sesi”, “göğüs sesi” ve “ünlenme sesi” veya “mutfak sesi” gibi tanımladığımız biçimlerde, insanlar seslerini farklı alışkanlıklarla kullanırlar.
Ancak belli teknik egzersizlerle sesimizi doğru ve “bilinçli” kullanmayı öğrenerek, aynı sesi daha güzel, daha etkili ve daha ikna edici biçimde kullanabiliriz.
Sesi yanlış kullanmak da yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
Doğru sesi öğrenmek çalışmayla yüzde yüz mümkündür.

Doğru nefes “diyaframdan” alınan nefestir.
Bu sadece “tıkanmadan” ve rahat konuşmak için değil, stres gidermede ve çekingenlikleri yenmede de etkilidir.
Diyafram nefesi de, basit bir çalışmayla yüzde yüz öğrenilir
Kendimizle İletişim

Gerek aşk, gerek iş ve arkadaşlık alanlarında ikili iletişimde gösterdiğimiz “performans” hayatımızı zorlaştıran ya da kolaylaştıran bir unsurdur.
İkili iletişimde en önemli olan, kınamadan, yargılamadan, eleştirmeden evvel “anlamaktır”.
Karşınızdaki kişiyi ne kadar anlarsınız o kadar anlaşırsınız.
“Anlaşmak ve iletişimde başarılı olmak karşınızdaki kişiyle AYNI olmak değil, onun AYRI olan yanlarını anlayabilmektir”.

Farklı dünya görüşlerinden, farklı psikolojilerden, farklı konuşma alışkanlıklarından ve farklı kişiliklerden oluşan grupların içindeki iletişim becerisi, kişinin “hayatının gidişatını” bile belirleyebilir.
Çünkü grup içindeki iletişimlerde yaptığınız şakaların, anlattığınız olayların, ileri sürdüğünüz düşüncelerin “ortak kabul” duygusu oluşturması gerekir. İnsanların “bir yere ait olma” isteklerine uyum sağlaması beklenir. Konuşma biçiminizin de güzel ve “dinlenilir” olması aranır. İkili ilişkilerde konuşma biçiminizi sevmeyen biri bile “nezaketen” sizi dinlemeyi sürdürmek zorunda kalırken, grup içindeki iletişimlerde açıkça ya da gizlice dışlanabilirsiniz.
Ve bu doğal olarak “sempatik ve popüler olmak” veya “sıkıcı ve sinir bozucu olmak” tarzında isimlendirilerek, sizin hayatınızı etkileyecektir.

Temel Teknik

  • Uluslararası etkileyici hitabet.
  • Renkli ve çekici konuşmanın yolları.
  • Kısa yol insan tanıma ve kendini kabul ettirme yolları

Her meslekten ve her yaştan insanın hayatını değiştirebilecek kadar önemli bir ihtiyaçtır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir