menopoz hangi testle anlaşılır / Menopoz Nedir ve Ne Zaman Girilir? | Medicana

Menopoz Hangi Testle Anlaşılır

menopoz hangi testle anlaşılır

Menopoz Belirtileri Testi Nedir? Menopozda Hangi Hormon Testleri Yapılmalıdır?

Menopoz belirtileri için yapılan bazı hormon testleri bulunuyor.

Menopoz Belirtileri Testi Nedir?

Kadınlar menopoz dönemi hakkında birçok konuyu merak ediyor. Menopoz dönemi kadınların fizik olarak değişim geçirdiği bir dönemdir. Bu dönem doğal bir süreç olarak adlandırılıyor. Kadınlarda yaşanan bu değişimler hormonal değerlerin hızlı bir şekilde azalmasıyla ortaya çıkıyor ve vücudun bazı değişiklikler göstermesine neden oluyor. Menopoz dönemine girildiğinde bazı belirtiler görülür. Bu dönemde kadınlarda görülen adet kanamaları kesilir ve doğurganlık kaybolur. Bu dönem yaşanmadan bir kaç yıl önce değişim belirtileri menopoz dönemini işaret eder. Bu dönem kadınlar için oldukça sancılı ve sıkıntılı bir süreçtir.

Dönem içerisinde ortaya çıkan belirtiler, bazen menopozu işaret etmeyebiliyor. Bu nedenden dolayı kadınlar bu durumdan emin olmak için bazı testler yaptırıyor. Menopoz belirtileri bazı hastalıklarla aynı veya benzer belirtileri gösterebiliyor. Bu nedenden dolayı yaş önemi ön plana çıkıyor. Menopoza girip girmediği kesin olarak tespit edilmesi gerekir. Başka hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiği için, hastalık olması durumunda geç tedavi uygulanabilir ve bu durum insan sağlığını riske atar.

Menopozda Hangi Hormon Testleri Yapılmalıdır?

Menopoz, hormon değerlerinin göstermiş olduğu değişimleri ifade eder. İnsanların kanında bulunan bazı hormon seviyelerini ölçmek için kan testleri ve muayeneler yapılır. Menopoz için yapılan bazı testler bulunur. Bu testlerle kişilerin menopoz dönemine girip girmediği kolay bir şekilde anlaşılabilir. Her kadının merak ettiği menopoz hormon testleri şu şekildedir;

  • FSH hormon kontrolü
  • Östrojen Hormonu kontrolü
  • LH Hormonu değerleri
  • İnhibin- B hormonu değerleri
  • Testosteron değerleri
  • HCH hormonu

Menopoz belirtileri görüldüğünde mutlaka bu hormon testleri yapılmalıdır. Menopozun erken bir zamanda belirlenmesi, bazı hastalıkların tespiti açısından daha iyi olacaktır. Kişilerin yaş itibariyle belirti göstermesi durumunda, mutlaka hormon testlerini yaptırması gerekir.

Menopoz Nedir ve Ne Zaman Girilir?

Kadın üreme sistemi ergenlikle birlikte tüm vücut işleyişini doğrudan ve derinden etkileyen adet döngüsü ile sürekli değişim geçiren ve yaşın ilerlemesi ile birlikte ikinci bir değişim yaşayarak ikinci bir safhaya geçiş gösteren karmaşık bir sistemdir. Menopoz denen bu ikinci safha ise kadınlarda belirli fizyolojik değişimlerin yaşanmasıyla birlikte bazı sağlık sorunlarının gelişmesine zemin hazırlayabilir.

Menopoz Nedir?

Ergenlikle birlikte aktif konuma geçen ve aylık adet döngüsü esnasında gelişimini tamamlayarak olası bir sperm tarafından döllenmek üzere rahme geçiş yapan yumurta hücreleri; yumurtalıkta sayı ve gelişim açısından yetersiz kaldığında menopoz dönemi başlar. Menopozla birlikte kadın eşey hormonları başta olmak üzere vücut genelini etkileyen bazı endokrinolojik olaylar yaşanır. Tam karşılığı menstrüel kanamanın durması olan menopoz, kadınlarda fizyolojik değişimle birlikte bazı sağlık sorunlarının gelişme riskini artırdığından dikkatle ele alınması gereken bir dönemdir.

Her ne kadar menopoz kadınlarda 50 yaş ve sonrasında sık görülse de fizyolojik olarak yumurtalıkların üreme ve endokrin işlevlerini yitirmesi sonucu ergenlik sonrasında her yaşta görülebilmektedir. Bu bakımdan yumurtalıkta çeşitli nedenlere bağlı gelişen yetmezlik durumlarında erken yaşta menopoz gelişebilir.

Menopoza Ne Zaman Girilir?

Adet döngüsü kadın fizyolojisinin önemli olaylarından biridir. Temel olarak ergenlikle birlikte endokrin sistemin temel düzenleyicisi olan hipofiz bezinden FSH ve LH hormonlarının belirli düzene sahip salınımını takiben yumurtalık hücreleri aktifleşir. Bu durum, östrojen-progesteron gibi eşey hormonlarının üretimini başlatır. Bu hormonlar arasındaki dengeye bağlı olarak yumurta hücreleri olgunlaşır ve adet döngüsünün ortasında rahme salınır. Döllenmenin gerçekleşmemesi halinde hormon miktarlarındaki değişimlerle orantılı olarak rahim içi dokular dökülür ve kanama gerçekleşir.

Menopozla birlikte bahsedilen hormonların salınımında azalma gerçekleştiğinden ve yumurtalıkta gelişime müsait yumurta hücresi kalmadığından, adet döngüsüne ait fizyolojik olaylar gerçekleşemez ve adet kanaması yaşanmaz. Bu anlamda menopoz sonrası dönemde kadın endokrin sistemi daha durağan ve stabil bir seyir izler.

Kadınlarda yumurtalıkta yer alan yumurta hücresi sayısı anne karnındayken belirli bir miktarı aşamaz ancak doğum sonrasında yüzlerce yumurta hücresini barındırır. Ergenlikle birlikte her ay belirli sayıda yumurta hücresi gelişim gösterir ve bir tanesi rahme bırakılır. Aylık kanamalarla birlikte yumurtalıktaki hücreler gittikçe tükenir ve ileri yaşla birlikte yumurtalıkta gelişmeye müsait yumurta hücresi sayısı ciddi anlamda azalır. Yaklaşık olarak 50’li yaşlarda bu duruma bağlı hormonal düzensizliklere paralel olarak adet kanaması düzeninde değişimler, kanamaların sıklığında azalma veya artmalar yaşanır. Bu dönem menopoz öncesi (perimenopozal) dönem olarak kabul edilir ve menopozun gerçekleşeceğine dair ilk belirtiler arasında sayılabilir. Kanamanın tamamen kesilmesi ve 12 ay boyunca kanamanın yaşanmaması sonucunda menopoz tamamlanır. Menopoz geçiren kadın artık adet kanaması görmez.

Menopoz Yaşı Var Mıdır?

Menopoz, yumurtalıktaki yumurta hücresi sayısı ve hormonal olaylarla doğrudan ilişkili olduğu için doğrudan yaşla ilintili değildir. Bununla birlikte, toplumda sıklıkla yaşları arasındaki kadınlarda menopozun daha sık yaşandığı bilinmektedir. Perimenopozal döneme ait belirtiler genellikle bu yaşlardan 4 yıl öncesindeki dönemi kapsayan periyotta izlenebilir. Yine perimenopozal dönemin ne kadar süreceği, hangi şiddette gerçekleşeceği menopozun yaşandığı yaş gibi kişiden kişiye farklılık gösterir.

Menopozun gerçekleşmesinde kişinin genetik alt yapısı, vücut yapısı, hormon sisteminin özellikleri, kullandığı ilaçlar, kronik hastalığa sahip olup olmadığı, doğum yapıp yapmadığı, adet düzeni ve psikolojik durumu gibi çok sayıda faktör etkili olabilir. Tüm bu nedenlere bakıldığında menopoz yaşı kişiye özeldir denebilir.

Menopoz Belirtileri Nelerdir?

Kadınlarda menopozun gerçekleşme zamanı kişiye özel olduğu gibi, her kadında menopoz öncesi ve menopoz döneminde ortaya çıkan belirtiler de farklılık gösterebilir. Bununla birlikte aşağıdaki sağlık problemleri ve şikayetler menopozla birlikte sıklıkla gelişir:

    • Sıcak basması, gece terlemesi
    • Yüzde ve göğüste kızarıklık
    • Adet düzensizlikleri veya anormal vajinal kanamalar
    • Vajinal kuruluk ve buna bağlı tahriş, vajinal iltihaplanmalar
    • Kilo alımı
    • Uykusuzluk, gerginlik, yoğun stres gibi psikolojik problemler
    • Cinsel isteksizlik
    • Meme dokusunda hassasiyet
    • Cilt değişiklikleri, saçlarda incelme ve dökülme, vücutta kıllanmada artış
    • Kemik dokusunda zayıflık ve kemik erimesi, buna ikincil gelişen kırıklar
    • Baş ağrısı, çarpıntı, idrara çıkmada artış gibi somatik belirtiler

Menopoz Döneminde Hangi Tedaviler Uygulanır?

Menopoz sonrasında vücudun östrojen ve progesteron gibi temel eşey hormonları tarafından uyarılmasında azalma yaşandığından, belirli konularda sağlık problemlerinin gelişimine yatkınlık oluşur. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesi (osteoporoz) en sık rastlanılan rahatsızlıkların başında yer alır. Yine kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, belirli kanserler, jinekolojik problemler ve kronik hastalıkların şiddetinde artış gibi farklı sorunlar meydana gelebilir.

Menopoza ait bu problemlerle mücadele edebilmek için kadınlarda aşağıdaki tedaviler uygulanabilir:

    Hormon Replasman Tedavisi: Menopoz sonrası vücutta miktarı azalan östrojen ve progesteron hormonlarının yerine konulmasını hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Özellikle kemik dokusunun güçlendirilmesi, sıcak basması gibi belirtilerin giderilmesi ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıklara karşı vücudun korunmasında oldukça etkilidir.

    Kemik Erimesinin Önlenmesine Yönelik Kalsiyum Tedavisi: Bu tedavi yönteminde; kalsiyum ve D vitamini desteği, gerekli hallerde hormon ve biyolojik ajan tedavileri ile bifosfanat kullanımı gündeme gelebilir.

    Kolesterol Tedavisi: Kalp-damar hastalığı gibi kronik hastalıklara yönelik olarak kolesterol tedavisi, dengeli beslenme, egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri tedavide yer alan ögelerdendir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir