Listeler
Editör
oluşturuldu. — güncellendi
1,
okunma
Aşağıdaki tablo ve liste kısaltmalarıyla birlikte İngilizce olarak haftanın günlerini göstermektedir. Haftanın günleri ile Hafta içi günlerinin aynı olmadığına dikkat edin. Haftanın günleri Pazartesi'den (Monday) Pazar'a (Sunday) kadar 7 gündür, ancak hafta içi günler, Pazartesi'den (Monday) Cuma'ya (Friday) yalnızca 5 gündür ve hafta sonu günleri Cumartesi (Saturday) ve Pazar (Sunday).
ingilizce haftanın günlerihaftanın günleri ingilizceingilizce aylar ve günleringilizce gün ve aylaringilizce gün isimleriingilizce hafta günleriingilizce aylar günlergünler ingilizce
Büyük olasılıkla hello ve how are you? ifadelerini zaten biliyorsundur.
Ancak İngilizce konuşanlar daima “hello” ve “how are you?” demezler.
Birbirinden farklı şekillerde İngilizce greeting expressions kullanırlar.
Kendini daha net ve düzgün ifade etmek, hem de daha doğal konuşmak için greeting people yani insanlara selam verirken bu ifadeleri kullanabilirsin. Greetings ne demek sorunun da cevabını almış oldun.
İngilizce öğreniyorum, İngilizcede merhaba nasıl denir diye saatlerce arama yapmana gerek yok. Bu yazı sorularına fazlasıyla cevap verecek.
İnsanların birbirlerine selam vermek için kullandıkları hem resmi hem de günlük İngilizce selamlaşmaları ve hatta çok sık kullanılan argo ifadeler nasıl kullanılır öğrenelim. İster bir ESL öğrencisi ol ister iş İngilizcesi bilen bir meslek sahibi ol, senin de ilgini çekecek, İngilizce karşılıklı konuşma cümlelerini ela alacağız.
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
İngilizce konuşan insanlar genellikle birbirlerine selam vermek için gündelik bir dili tercih ederler, bu yüzden en çok kullanılan İngilizce karşılıklı konuşma ifadelerini veya cümlelerini arkadaşlarına, ailene, gündelik bir ortamda tanıştığın insanlara selam verirken kullanabilirsin.
İngilizce konuşanlar ile sık sık bir araya gelmiyorsan ne olur? Greeting exercises nereden bulup nasıl pratik yapabilirsin?
FluentU, günümüzün otantik İngilizcesini öğrenmek için harika bir araçtır. FluentU, kişiselleştirilmiş bir dil öğrenme deneyimine dönüşen, film fragmanları, müzik videoları, ilham verici konuşmalar gibi daha fazlasının yer aldığı gerçek dünyadan İngilizce videolar sunuyor.
Her bir video etkileşimli alt yazılar ile sunuluyor. Hemen tanımını, telaffuzunu ve resmini görmek için bilmediğin herhangi bir kelimeye tıkla! Ayrıca kelimeleri aklında tutmanı sağlayacak flaş kartlar ve alıştırmalar da var.
Native speakers yani ana dilini konuşanların kullandığı şekliyle İngilizce öğrenmek için süper eğlenceli bir yoldur.FluentU ücretsiz denemesine göz at ve aşağıdaki (ve çok daha fazlasını) ifadeleri gerçek hayattan durumlarla öğrenmeye başla. Artık FluentU, iOS ve Android cihazlarda.
“Hello” merhaba demek yerine birine selam vermek için “Hey” ve “hi” kullanabilirsin. Her ikisi de özellikle gençler arasında popülerdir. Herhangi bir gündelik ortamda hi kullanmak uygun iken “hey” daha ziyade daha önceden tanışmış olduğun kişilere söylenir. Eğer bir yabancıya “hey” dersen karşındaki kişi için biraz kafa karıştırıcı olabilir çünkü seninle daha önce tanışıp tanışmadığını hatırlamaya çalışacaktır.
Erkekleri selamlarken “hey”den sonra “man” de ekleyebilirsin. Bazı insanlar “hey man”i rahat bir şekilde daha genç kadınları selamlarken de kullanıyorlar fakat eğer selam vereceğin kadını çok iyi tanıyorsan bunu yapabilirsin.
Unutma ki “hey” daima “hello” demek değildir. “Hey” ayrıca birinin dikkatini çekmek için de kullanılabilir.
Bunlar, İngilizce günlük konuşma cümleleri arasında yer alır ve “How are you?” İngilizce nasılsın yerine kullanılır. Eğer özellikle nazik olmaya çalışıyorsan “how are you?” demeyi bırakma aksi takdirde neredeyse herkese selam vermek için bu ifadeleri kullanabilirsin.
“Going” kelimesi genellikle kısaltılır bu yüzden “go-in” gibi daha çok söylenir. Soruya bağlı olarak “it’s going well” (iyi gidiyor) veya “I’m doing well” (iyiyim) diye bu tür sorulara cevap verebilirsin.
İngilizce gramer bakımından doğru olmasa da pek çok insan bu sorulara “good” diye cevap veriyor sen de böyle diyebilirsin. “How are you?” sorusuna cevap verdiğin gibi cevabının ardından “and you?” (ya sen) diye sorarak devam edebilirsin.
Bunlar yine İngilizce nasılsın “how are you?” diye sormanın gayri resmi soruş şekilleridir. Özellikle daha önce tanıdığın birisi ile selamlaşırken kullanılır.
Pek çok insan “nothing” (yok bir şey) veya “not much” diye cevap verir. Eğer kısa bir sohbet yapabileceğini hissedersen, “what about you?” (Ya sen?) diye sorarak konuşmaya devam etmeden önce, hayatında devam eden ilginç veya yeni herhangi bir şeyi kısaca açıklayabilirsin.
Yine bunlarda günlük konuşmalarda İngilizce nasılsın demenin başka yolları. Dilediğin herkesi bunlarla selamlaya bilirsin fakat daha ziyade daha önce tanıdığın kişilerle diyalog kurarken tercih etmelisin.
Bunlara “good” veya “not bad” (fena değil), şeklinde cevap verebilirsin. Yine kısa bir sohbet için uygun olduğunu hissedersen hayatınla ilgili ilginç bir haberi kısaca paylaşabilirsin ve daha sonra karşındaki kişiye “what about you?” (ya sen) diye sorabilir veya başka bir selamlama sorusuyla devam edebilirsin.
Bu sorular şu anda “how are you?” olduğunla ilgili değil bütün gün boyunca kendini nasıl hissettiğine dair sorulardır. Bu soruları günün ilerleyen zamanlarında ve düzenli olarak gördüğün birini selamlarken kullanabilirsin. Örneğin, öğleden sonra bu sorunları bir iş arkadaşına veya her akşam markette gördüğün kasiyere sorabilirsin.
“It’s going well” (iyi gidiyor) İngilizce gramer bakımından doğru bir cevap fakat pek çok insan yalnızca “fine”, “good” veya “alright” (iyi) şeklinde cevap veriyor. Bu arada dikkat ettin mi, “good”, “fine” veya “not bad” hemen hemen her selamlaşma sorusuna mükemmel birer cevap.
Bir süredir görmediğin arkadaşlarını, iş arkadaşlarını veya aile fertlerini selamlamak istediğinde kullanabileceğin gündelik selamlaşmalardır. Birbirlerine selam verirken yakın arkadaşların kucaklaşması oldukça yaygındır, özellikle bir süredir birbirlerini görmemişlerse gayet doğaldır bu yüzden bu selamı, muhatabınla olan ilişkine bağlı olarak bir kucaklaşma veya tokalaşmayla birlikte kullanabilirsin.
Bu İngilizce selamlaşma kalıpları, birini uzun zamandır görmediğin özellikle tesadüfen karşılaştığın birine selam verirken kullanılır.
Uzun bir süre ne kadardır? Bu, bu kişiyi normalde görme sıklığına bağlıdır. Örneğin, normalde bu kişiyi her hafta gördüğün halde daha sonra birkaç aydan daha fazla bir süredir göremediysen bu selamlamalardan birini kullanabilirsin. Genellikle bu ifadelerden sonra “how are you”, “how have you been?” (görüşmeyeli nasılsın) veya “what’s new?” (yeni bir şeyler var mı?) soruları kullanılır.
Çoğu iş ortamında, formal yani resmi selamları kullanarak başlamak ve iş arkadaşının veya iş ortaklarının seni nasıl selamladığını görmen en iyisidir. Biriyle gündelik bir dille konuşmadan önce onun senle gündelik bir dil kullanarak konuşmaya başlamasını beklemek daha iyi bir fikirdir. Birbirinizi daha iyi tanıdıkça zamanla insanların daha samimi selamlaşma kalıplarını kullanmaya başladıklarını görebilirsin. Resmi selamlaşmalar daha yaşlı insanlarla karşılaştığında da kullanılır.
Bunlar günün saatine bağlı olarak değişebilen İngilizce merhaba demenin daha formal yollarıdır. Unutma ki good night sadece “good bye” demek için kullanılır. Bu yüzden biriyle günün geç bir saatinde karşılaştığında good night yerine good evening ile selamlamayı unutma.
Good morning, sadece “morning” diyerek daha gündelik bir kullanım elde edilir. Ayrıca resmi olmayan selamlama şekli olarak “afternoon” veya “evening” kullanabilirsin fakat bu şekilde çok sık kullanılmazlar.
Bu selamlamalar formal ve kibardır. İlk defa tanıştığında birine bunu söylersen kibar biri olarak görünmeni sağlar. Bunları yalnızca ilk defa tanıştığın birine söyleyeceğini unutma. İngilizce tanışma diyalogları çalışırken bunları kullanmaya özen göster. Bir dahaki sefere bu kişiyi gördüğünde “it’s nice to see you again” (sizi yeninden görmek güzel) diyerek onu hatırladığını gösterebilirsin.
Bu selamlama sorusu sadece daha önce tanışmış insanlar tarafından kullanılır. Eğer biri sana “how have you been?” diye sorarsa en son görüştüğünüzden beri iyi olup olmadığını öğrenmek istiyordur.
Bu selamla ÇOK resmidir ve oldukça nadir kullanılır fakat daha yaşlı olan insanlar tarafından hala kullanılıyor. Doğru cevap “I’m doing well” ama her ne kadar garip görünse de bazı insanlar cevaben “how do you do?” diye tekrar soruyorlar.
Argo selamlar oldukça gayri resmi bir üsluba sahip ve sadece çok yakından tanıdığın ve onlarlayken kendini rahat hissettiğin insanlara selam verirken kullanabilirsin. Bir çeşit sokak İngilizcesi de sayılır. Unutma ki pek çok argo tabir bölgeseldir ve mesela, Avustralya argosu kullanmak, Amerikada tuhaf kaçabilir. Her nerede isen oranın yerel argo ifadelerini öğrenmelisin fakat bir yerden başlaman için bu genel örnekler sana yardımcı olacak.
Bu son derece gayri resmi selamlama Amerikada yaygındır. ların hip-hop argosundan geliyor ve bugünlerde şaka yollu çok kullanılıyor. Bu selamı çok yakın arkadaşlarına kullanmalısın ve asla bir iş ortamında dile getirmemelisin.
İngilizce merhaba ve “how are you” demenin oldukça gündelik bir yolu İngilterede çok yaygındır. “Yeah, fine”, veya sadece “alright” şeklinde cevap verebilirsin.
Kanada ve Amerikanın belli bölgelerinde çok yaygın olan “how do you do?”nun çok informal bir kısaltmasıdır. Bu bölgelerin dışında “howdy” dersen bir kovboy olarak görülebileceğini ve diğer insanları kendine güldürebileceğini unutma.
Bu selamlar, gençler arasında yaygın olan “what’s up?”ın kısaltmalarıdır. “What’s up?”ta olduğu gibi “nothing” veya “not much” şeklinde cevap verebilirsin.
Bu gündelik selam, “Good day”in Avustralyada kullanılan kısaltılmış halidir. Avustralyada selamlaşmalarda “you” yerine sıklıkla “ya” kullanıldığını unutma. Yani “how are ya?” ile “how are you?” aynıdır ve “how are ya going?” esasen “how’s it going?” veya “how are you doing?” ile de aynıdır.
İngilizce nasılsın “how are you?”nun kısası olan bu selamlama İngilterenin belli bölgelerinde yaygın olarak kullanılır. Ancak bu soruya gerçekten cevap vermene gerek yok yalnızca “hey!” diyebilirsin.
Umarız bu yeni İngilizce selamlaşma kelimelerini ve kalıplarını denemekten keyif alırsın. Farklı şekillerde insanlara selam vermek senin daha doğal bir biçimde İngilizce konuşmana katkı sağlayacak ve belki de İngilizce selamlar sana daha eğlenceli ve ilginç hale gelecek.
Alan Park es el fundador de FluentU. Se siente afortunado de haber podido transformar su afición por aprender chino y japonés en un proyecto que ayuda a otras personas a aprender idiomas con vídeos auténticos. Dedica cada día a crear productos y contenido para el aprendizaje de idiomas que gusten a todos.
Francisco J. Vare loves teaching and writing about grammar. He's a proud language nerd, and you'll normally find him learning languages, teaching students or reading. He's been writing for FluentU for many years and is one of their staff writers.
İngilizce Vedalaşmanın, Hoşça Kal Demenin 17 Zarif Yolu »
Selamlaşma, İngilizce öğrenirken öğrenmek istediğimiz şeylerin başında gelir. Başlamak için harika bir nokta, sonuçta sohbet etmeye çalışıyoruz ve biriyle ilk tanıştığımızda söylememiz gereken ilk şey bu.
Biriyle İngilizce selamlaşmanın farklı yolları hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam et. Muhtemelen kendine şunu soruyorsundur; resmi İngilizce selamlaşma şekilleri var mı? Yaşlıları İngilizcede farklı mı selamlıyorum?
Hadi bir bakalım!
Biriyle ilk kez tanıştığında, iyi bir izlenim bırakmak istersin. Sıcak bir selamlama iyi bir başlangıçtır, işte birini İngilizce olarak selamlamanın birkaç yolu:
Hello! - Merhaba!
Bu, tanıştığın herkesle kullanabileceğin en temel selamlaşma şeklidir.
Hi! - Selam!
Bu, “Hello!”nun kısaltılmış, biraz daha resmi olmayan bir versiyonu. Rahat olmak, tanıdıklarına, meslektaşlarına ve hatta bir partide yeni tanıştığın yabancılara karşı daha ulaşılabilir görünmene yardımcı olabilir.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Hi! - Selam!
Good morning! - Günaydın!
Sabah birini selamlamak istediğinde bunu söyle. Herkesle kullanabileceğin çok yaygın bir selamlamadır… tabi ki öğlen 'den önce olduğu sürece!
Morning! - Günaydın!
“Good Morning!”in kısaltılmış hali, bu İngilizce günaydın demenin resmi olmayan versiyonudur. Kullanacaksan, çok sıcak ve coşkulu bir şekilde söyle, çünkü gerçekten günün aydın olsun demek istiyorsun.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Morning! - Günaydın!
Good Afternoon - Tünaydın
Saat öğleyi vurduğunda, başka bir cümleye geçme zamanı. “Good Morning”e benzer şekilde resmi olmayan bir selamlama olarak “Afternoon!” da diyebilirsin (“Morning!” için bahsettiğimiz aynı coşkuyla).
Good Evening - İyi Akşamlar!
Tahmin ettiğin üzere, “Good evening” akşamları kullandığımız selamlama şekli. Aynı şekilde resmi olmayan bir yolla söylemek istersen sadece “Evening!” diyebilirsin.
Yeni başlayan biriysen ve günün saatine bağlı selamlamalar kafanı karıştırıyorsa, sadece “Hello!” veya "Hi!" diyebilirsin.
Come in - İçeri gelsene
Bu, birisini evine, kaldığın yere veya bulunduğun odanın kapısı çaldığında içeri davet etmek için kullandığın selamlamadır. İngilizcede genellikle “hello” dedikten sonra “come in” kullanılır.
Yukarıdaki tüm resmi selamlar bir iş ortamında kullanılabilir. Daha resmi olmayan bir şekilde selamlaşmayı tercih eden bazı meslektaşların veya müşterilerin olabilir, ancak özellikle onları çok iyi tanımıyorsan, işi garantiye almak için daha resmi olmak her zaman daha iyidir.
İngilizce argo selamlaşmalar
Her dilde olduğu gibi, İngilizcede de resmi olmayan ortamlarda kullanabileceğin argo selamlar vardır. Bunları arkadaşlarınla, ailenle ve daha rahat olduğunu hissettiğin herkesle kullanabilirsin.
“Hello!” yerine şu argo selamları dene:
Amerikalılar bunu şöyle söylüyor:
What’s up? - Naber?
İngilizce birisine veda ederken, arkadaşça ve güler yüzlü bir şekilde oradan gitmek istersin. İngilizcedeki tüm selamlaşmalar gibi, hoşça kal demenin birkaç yolu vardır:
Goodbye! - Hoşça kal!
Bu en temel ve yaygın ifadedir ve günün herhangi bir saatinde herkesle kullanılabilir.
Bye! - Hoşça kal!
Bu, "Goodbye!" ile aynıdır, ancak daha resmi olmayan bir seçenektir. Bunu sadece arkadaşlarına veya meslektaşlarına değil, herkese söyleyebilirsin.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Bye! - Hoşça kal!
See you soon! - Yakında görüşürüz!
Bu, hoşça kal demenin başka bir yoludur, ancak İngilizcede “See you soon” normalde arkadaşlarınla, ailenle veya sık sık tanıştığın insanlarla kullandığın bir ifadedir. Onları tekrar görmek istediğini önerdiği için daha sevimli bir ifade.
See you later! - Sonra görüşürüz!
Bu, İngilizce "See you soon" demenin başka bir yolu ve istediğin zaman kullanabilirsin.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
See you later! - Sonra görüşürüz!
See ya! - Görüşürüz!
Bu, “See you soon!” demenin gündelik şeklidir. Bunu genellikle sadece arkadaşların ve ailenle kullanırsın.
Take care - Kendine iyi bak
İngilizcede bunu birine sıcaklık ve sevgi ifadesi olarak veda ederken kullanabilirsin, onlara dikkatli olmalarını ve onları tekrar görene kadar kendilerine bakmalarını söylüyorsun.
Take care - Kendine iyi bak
Have a nice day - İyi günler
"Take care" gibi, bu da birinden ayrılırken "Goodbye" demek yerine kullanacağın bir ifadedir. “Have a good day” de diyebilirsin.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğini Memrise uygulamasından bir video ile dinle:
Have a nice day - İyi günler
Goodnight - İyi geceler
Bunu akşam birine veda etmek istediğinde söyle, yani genellikle akşam 7'den sonra. Çok yaygın bir ifadedir ve herhangi biriyle kullanabilirsin.
Night! - İyi geceler!
Bu “Goodnight” ifadesinin kısaltılmış halidir ve çoğunlukla coşkulu ve samimi bir tonda tanıdığın kişilere söylersin.
İngilizce öğrenmeye başlamak için motive oldun mu? Bir şans ver ve şimdi Memrise ile bir İngilizce kursuna başla!
Öğrenmeye başla
İngilizcede kibarca konuşmanın birçok biçimi vardır, işte en yaygın olanlarından bazıları:
Thank you - Teşekkür ederim
Bu, İngilizcede nezaket ifadesi olarak söyleyeceğin en önemli sözlerden biridir. Bunu, yemek pişirmekten borç para vermeye kadar, insanların senin için yaptığı büyük ve küçük şeyleri ne kadar takdir ettiğini göstermek için kullanabilirsin. Hem kişisel hem profesyonel durumlar için mükemmeldir.
Thanks! - Teşekkürler
Bu da tıpkı “Thank you” gibi ama daha kolay ve çabuk söyleme şekli diyebiliriz. Bunu normalde, kahve yapma veya kapıyı tutma gibi daha küçük şeyler için kullanırsın.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Thanks! - Teşekkürler!
Cheers! - Sağol!
İngilizce öğrenirken, bu kafa karıştırıcı olabilir. Aslında İngilizcede kadeh kaldırmak için kullanılan bir deyimdir, ancak İngiliz İngilizcesinde aynı zamanda "Teşekkür ederim" demenin bir başka yoludur, bu yüzden İngiltere'ye geldiğinde bu kelimenin çok söylendiğini duyarsan şaşırma. Eğer kendini rahat hissedersen sen de söylemeyi deneyebilirsin, yerlisi gibi konuşmana yardımcı olacaktır! Ama önce tanıdığın insanlarla konuşurken denemek isteyebilirsin.
You’re welcome - Rica ederim
Birisi sana "teşekkür ederim" dedikten sonra kullanman gereken yanıt budur.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir videomuz:
You’re welcome - Rica ederim
No problem - Sorun değil
Bu, İngilizcede “you’re welcome” veya “with pleasure” demenin başka bir yoludur. Daha çok resmi olmayan durumlarda kullanılır.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
No problem - Sorun değil
Yıl boyunca önemli günleri kutlarken sana yardımcı olacak bazı İngilizce ifadeler var:
Happy birthday! - Doğum günün kutlu olsun!
Birinin doğum gününü İngilizce “happy birthday” diyerek kutlayabilirsin. Ayrıca, pasta kesmeden önce hep birlikte söylenen “Happy Birthday” şarkısını, söylemek için ihtiyacın olan tek sözler de bunlar.
Happy anniversary! - Mutlu yıl dönümleri!
Önemli bir anın yıldönümünü kutlayanlara iyi dilekler göndermek için İngilizce “happy anniversary” diyebilirsin. Bu ifade en çok bir çiftin ilişkilerinin veya düğünlerinin yıl dönümlerinde kullanılır, ancak aynı zamanda birinin şirkette ne kadar süredir çalıştığını gösteren diğer yıl dönümlerini kutlamak için de kullanılabilir.
Merry Christmas! - Mutlu Noeller
Bu İngilizce Christmas dönemini kutlamak ve birine eğlenceli ve hoş bir zaman dilemek için kullanılır. Ayrıca “happy Christmas” diyebilir ve bunu tatil sezonunun herhangi bir noktasında söyleyebilirsin. “Happy holidays” ifadesine benzer ancak daha çok Hristiyan inancına özgü bir ifadedir. İngilizce Santa Claus veya Aziz Nicholas demenin başka bir yolu olan ‘Father Christmas’ hakkında da konuşabilirsin.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Merry Christmas! - Mutlu Noeller
Happy Holidays! - İyi Tatiller!
“Merry Christmas” gibi bu ifade de Amerika’da daha çok tatil sezonunda kullanılır ancak genellikle farklı gelenek ve kültürlerden insanlar tercih eder.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Happy Holidays! - İyi Tatiller!
Happy New Year! - Yeni Yılın Kutlu Olsun!
Yeni Yıl Arifesinin sonunda veya 1 Ocak'ta birisine İngilizce olarak mutlu bir yeni yıl dilemek çok kolay, sadece “Happy New Year!” demen yeterli.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
Happy New Year! - Yeni Yılın Kutlu Olsun!
İyi veya kötü bir deneyim sırasında birine destek olmak istiyorsan şunları söyleyebilirsin:
Best wishes - En iyi dileklerimle
Bir çok durumda, genellikle birinin hayatındaki anlamlı zamanlarda, örneğin düğününde veya yeni bir işin başlangıcında, İngilizce “best wishes” diyebilirsin. Aynı zamanda e-postalarının sonunda kullanabileceğin bir ifade. Bu hem kişisel hem de iş kullanımı için uygundur.
Good luck - İyi şanslar
Birisi yeni bir şey denerken, yeni bir başlangıç yaparken veya bir yarışmaya katılırken İngilizcede “good luck” kelimesini kullanabilirsin. Bazen, insanlar bir şeyin ne kadar imkansız olduğunu ifade etmek için “good luck” ifadesini alaycı bir şekilde kullanırlar, örneğin "bu imkansız görevde sana iyi şanslar!". Muhtemelen İngilizce öğrenirken bunu alaycı bir tonda kullanmamak en iyisi, ancak birisi alaycı bir tonda kullandığında da bunu bilmekte fayda var.
I’m sorry - Üzgünüm
“I’m sorry” ifadesini iki durumda kullanabilirsin.
İlk olarak birisi trajik bir şey yaşadığında, üzüntünü İngilizce olarak ifade etmek istersen kullanabilirsin.
İkincisi ve daha yaygın olarak özür dilerken kullanabilirsin. Hatta hata başkasında olsa bile yerli konuşmacılar yaşanan durumun kazara olduğunu ve niyetinin diğer kişiyi incitmek olmadığını ifade ederken “I’m sorry” derler.
Yerli konuşmacıların bunu nasıl söylediğine dair Memrise uygulamasından bir video:
I’m sorry - Üzgünüm
İşte böyle, gün veya yıl boyunca baştan sona kullanacağın ve bilmen gereken İngilizcedeki özel ifadeler! Bu selamlaşma ifadelerini ve cümleleri öğrenip uyguladıktan sonra, yalnızca İngilizce konuşanlarla sohbet başlatmakla kalmayacak, aynı zamanda onlar üzerinde de harika bir izlenim bırakacaksın.
Daha da hızlı öğrenmek ve İngilizceni daha da geliştirmek istiyorsan, neden şimdi Memrise uygulamasını indirip yerlisi gibi konuşmayı öğrenmeye başlamıyorsun? Farklı durumlarda kullanmak için öğrendiğin kelimeleri ve ifadeleri söyleyen gerçek yerli konuşmacıların ses ve video kliplerini kullanarak gerçek dünyadaki dil becerilerini öğreneceksin. Kurslarımız eğlenceli, bağımlılık yapıcıdır. Gerçek dünyada hayatta kalmak ve başarılı olmak için ihtiyaç duyduğun dil becerilerini hızla kazanacaksın.
Bir şans ver, öğrenmekten yeni bir dilde konuşmaya düşündüğünden daha hızlı bir şekilde kolayca geçeceksin.
Şimdi kayıt ol