merhametten maraz doğar anlamı / Merhametten maraz doğar. atasözünün anlamı, açıklaması Açıklamalı TDK Türkçe Atasözleri Sözlüğü

Merhametten Maraz Doğar Anlamı

merhametten maraz doğar anlamı

Merhametten (iyilikten) maraz doğar atasözünün anlamı

Bu yazımızda sizlere Merhametten (iyilikten) maraz doğar atasözünün anlamını açıklayacağız.

➡Merhametten (iyilikten) maraz doğaratasözünün anlamı: Bir kimsenin karşılaştığı kötü durum karşısında üzüntü duyar ve o kişiye yardımda bulunur, iyilik ederiz. Ne var ki, kimileri kendisine gösterilen bu yakın ilgiyi kötüye kullanır ve başımızı derde sokar.

*Maraz: Anlaşmazlık, kavga.

Atasözü Nedir : Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere atasözü denir.

ATASÖZLERİ ÖZELLİKLERİ

»Öğüt Verir.
»Kim Tarafından Söylendiği Belli Değildir.
»Kalıplaşmış Sözlerdir.
»Bir Tek Sözcüğü Bile Değiştirilemez.
»Genellikle Mecaz Anlamlıdır.
»Kısa Ve Özlü Sözlerdir.

Tüm Atasözleri Anlamları İçin Tıklayınız

Bu Atasözü İlgili Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Merhametten (iyilikten) maraz doğar ne demek Nedir, ne demek, anlamı,manası,cümle içinde kullanımı, türkçe, sözlük, hakkında detaylı bilgi,atasözü anlamı,atasözü açıklaması,atasözü manası, eş anlamlısı, türkçe sözlük,Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü, tdk en güncel atasözleri

Merhametten (iyilikten) maraz doğar, atasözünü anlamı ve cümle içinde kullanmak. Ayrıca Açıklama ve kompozisyon yazmak.

Merhametten (iyilikten) maraz doğar.
Merhamet bazen ilaçtır, bazende hastalık. Bazı kimseler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde sokarlar yada bu iyiliği kötüye kullanırlar.

Kısaca anlamı : &#;Kimi kişiler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde sokarlar ya da bu iyiliği kötüye kullanırlar.

Cümle İçinde Örnek Kullanımı : &#;Merhametten maraz doğacağını bilseydim yine ona iyilik ederdim

Açıklama ve kompozisyon : Merhamet, şüphesiz ki özünde kötü bir şey değil; aksine çok iyi bir şeydir. Zira merhametli olmamızı en çok tavsiye eden İslam dininin ta kendisi ve en iyi örneği de Allah’tır. Dinimiz İslam dini de bize iyi olmayı , merhametli olmayı ve kötülüklerden uzak durmayı emretmiştir . Ama bazı durumlarda insanların iyi niyetleri , kötü niyetli insanlar tarafından kullanılır ne yazık ki . Kimi insanlar vardır ki biz onların zor zamanlarında yanında olduğumuz zaman bizden daha çok faydalanmak isterler ve elimizi , avucumuzu sömürmek isterler .

İşte bu durumda da merhamet ettiğimiz , iyi davrandığımız o insanlardan zarar görmeye başlarız . Bunun için insanlara karşı iyilik yaparken de ölçülü davranmalıyız ve yaptığımız iyilikleri abartmamalıyız .

insanlara karşı ne kadar iyi duygular beslemeye çalışırsanız çalışın bazı insanlar vardır ki ne iyilikten anlarlar ne de iyiliği hak ederler, o insanlar gelen tüm iyilikleri kötüye kullanan ve çıkar mücadelesi veren insanlardır açıklamasına denktir diyebiliriz.

Not:Bu atasözüyle ile ilgili bir cümle veya bir bilginiz varsa aşağıda yorum kısmına yazarak başkaların okumasına yardımcı seafoodplus.info

Secdem

Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.

Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.

Merhametten maraz doğar

* Bir kimsenin karşılaştığı kötü durum karşısında üzüntü duyar ve o kişiye yardımda bulunur, iyilik ederiz. Ne var ki, kimileri kendisine gösterilen bu yakın ilgiyi kötüye kullanır ve başımızı derde sokar.

* Merhamet bazen ilaçtır, bazende hastalık. Bazı kimseler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde sokarlar yada bu iyiliği kötüye kullanırlar.

* Kimi kişiler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde sokarlar ya da bu iyiliği kötüye kullanırlar.

* Kimi kişiler gördükleri iyiliği kötüye kullanırlar. İyilik yapmak saygıdeğer bir davranıştır. İnsanın zor durumunda onun yardımına koşmanın verdiği manevi zevki, hiçbir şey vermez. İyiliği yapan da karşılık beklemeden yapmalı ki gerçek iyilik yerine geçebilsin. Kimileri, gördükleri iyiliğe kötülükle karşılık verir. İyilik yapanı zor durumlarda bırakabilir. Bu durumdan iyilik yapan değil, kötülük yapan utanmalıdır. Bir kişi yapılan iyiliğe kötülükle karşılık verdi diye, bütün insanları kötülememeli, iyilik yapma duygumuzu köreltmemeliyiz. Gördüğümüz kötü bir karşılık üzerine iyilikten kaçınırsak, kötü kişiden farkımız kalmaz


Sual: Yazılarınızda, İslam âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olamayacağını yazıyorsunuz. Bu yetmiyor gibi, bir de ata sözlerini bile tevil ediyor, yanlış olmadığını bildiriyorsunuz. Onlar yanlış söz söylemez mi? Mesela atalarımız diyor ki:
(İyilikten maraz doğar), (İyilik et kele, duyursun seni ele), (İyiliğe iyilik olsaydı, kara öküze bıçak çalmazlardı)
Bunlara nasıl doğru denebilir? Kimseye iyilik yapmayacak mıyız?
CEVAP
O atasözleri, bir çok ilim sahibinin onayından geçerek günümüze kadar geliyor. Onun için bütün ceddimize suizan etmek yanlış olur. Bu sözler, iyiliğin mutlaka zararlı olduğunu göstermiyor. Bazı kötü kimselere iyilik edince onlardan bazı uygunsuz hareketlerin, zararların gelebileceğini gösteriyor. En hafif ve leziz kuş etinin bile bazı hastalara dokunması gibidir. Bu anlamda hadis-i şerifler hatta âyet-i kerime bile vardır. Hazret-i Ali, (Kötü kimse, kendisine iyilik yapılınca katılaşır, iyilik edene bir zarar verebilir) buyuruyor. Yine büyük bir zat, (Kötüye iyilik edince, ahmağa acıyınca, onlardan gelecek kötülükten sakının!) buyuruyor.

Demek ki birine iyilik ettik, ondan kötülük gelirse, o kimsenin kötü biri olduğu anlaşılıyor. Mesela bayramlaşmaya gelen bir şeker hastasına, onun hastalığını bilmeden baklava versek, onun hastalığı artar. Kabahat baklavada ve baklava ikram edende değildir. Kötü kimse de iyiliğe tepki olarak kötülük yapıyorsa, kabahat iyilikte değildir. Kötü kimseler, mürüvvetsizdir, kadirşinas değildir, nankördür.

Kur'an-ı kerimde, tevbe suresinin âyet-i kerimesinde, Allah ve Resulü kötü kimseleri lütufları ile zenginleştirdiği zaman, bunların Resulullahtan öç almaya kalkıştıkları bildirilmektedir.

Demek ki atasözleri nanköre yapılan iyilikten zarar gelebileceğini anlatmak istiyor.

Bunu hayatta yaşayan çok kimse olmuştur. Birkaç örnek vermek gerekirse:
1- Çoluk çocuğum açtır, bana bir iş yok mu diyor. Acıyıp bulaşık yıkama işi veriliyor. Severek kabul ediyor. Çünkü gerçekten açtır. Aradan birkaç ay geçip yerini sağlamladıktan sonra, durumunu sorduklarında, “Geldiğimde kırk tabak yıkatıyorlardı, şimdi yüz tabak yıkatıyorlar, ben de birkaçını kırıyorum” diye işinden şikayet ediyor, nankörlüğünü gizleyemiyor.

2-
Adam işsizdir. Yalvarması üzerine işe alınır, yıllarca kendisine ücret verilir. Kriz sebebiyle işten çıkarılınca, hemen tazminat davası açar.

3-
Bir ressam gelir, bana iş verin der, acıyıp iş verilir. Ressama ücretle bir resim yap denir, resmi yapar, parasını alır. Zamanla ücreti daha fazla bir iş bulur. Ücretle yaptığı o resmi yeniden bastığınız zaman, yasaların açık maddelerinden faydalanarak tekrar ücret için iş yerini mahkemeye verir. Sen işsizken sana iş verilmemiş miydi? Bu nankörlük değil mi?

4-
Adam yazardır. Ücretle gazeteye yazısını yazar. Parasını alır. Sonra da o yazıları, kitap haline getirip satar. Sen o yazıların daha önce ücretini almamış mıydın?

5-
Adam işsiz ve mesleksizdir. Ona acıyıp işe alınır. O da zamanla bir meslek edinir. Adama ihtiyacınız olduğu zamanda, daha fazla ücret veriyor diye gider başka işe girer.

Bunlar kadirşinaslık değildir. Demek ki yukarıdaki atasözleri böyle kimseler için söylenmiştir. Aynı atalar iyi kimseler için de iyi sözler söylemişlerdir. (İyilik et, denize at, balık bilmezse Halık bilir. İyilikten kötülük gelmez. İyilik eden iyilik bulur) demişlerdir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir