Sorularla İslamiyet
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
İsa peygamberin annesi olarak bilinmektedir. Meryem Ana hakkında oldukça değişik görüşler bulunmasına rağmen herkes tarafından kabul edilen görüşe göre Meryem Ana, İbrani asıllı olup Davut peygamberin soyundan gelmektedir. Hz Meryem annesi ve babası tarafından Kudüs’te bulunan Kutsal ev’in hizmetine ve burada görevli olarak bulunan Zekeriya Peygamberin yanına bırakılmıştır. Hz Meryem 15 yaşına geldiği zaman Davut peygamberin soyundan gelen Yusuf ile nişanlanmıştı. Ancak henüz Yusuf ile evlenmeden Tanrının hikmetiyle Meryem hamile kalmıştır ve bu durum Hz Meryem hakkında çeşitli söylentilerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bazı kaynaklar bu söylentiler nedeni ile İsa doğduktan sonra Meryem ile Yusuf’un İsa peygamberi de alarak Mısıra kaçtıklarını kimi kaynaklara göre ise Meryem ile Yusuf’un İsa’yı almadan Mısıra kaçtıklarını rivayet etmektedirler.
Bu kaçma olayını anlatan kaynaklardan sonra Meryem Ana’nın bundan sonraki hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Yine bazı kaynaklara göre bir süre sonra tekrar Filistin’e döndüğünü söylerlerken bazı kaynaklara göre ise Meryem’in Anadolu bölgesinde bulunan Efes’e geldiği ve burada oğlu tarafından emanet edildiği Aziz tarafından burada taştan bir kulübeye yerleştirildiği ve ölmeden önceki son zamanlarını burada geçirdiği ve hayatını da burada kaybettiğine inanılmaktadır. Hıristiyanlar için özel bir anlamı olan Meryem özellikle Katolikler tarafından kutsal bir varlık olarak görülmektedir. Meryem’in ve İsa peygamberin doğumları ile ilgili bilgiler Kuran-ı Kerimde yer almaktadır. İsa Peygamberin babasız doğduğuna sadece Hıristiyanlık dininde değil aynı zamanda İslam dininde de İsa Peygamberin babasız doğduğuna inanılmaktadır. Meryem kutsal sayıldığı için onun resimleri, heykelleri, tasvirleri Hıristiyanlık dininde önemli bir yer tutar.
Hıristiyanlık âleminde Meryem Ananın konumu mezhep ayrışmalarına neden olmuştur. Katolik kilisesi Meryem’in bekâretini ölene kadar koruduğunu ve öldüğünde de bedeni ile birlikte cennete gittiğini savunmakta ve buna inanmaktadır. Protestanlar ise Meryem’in bekâreti ile ilgili olayları ve bedeni ile birlikte cennete gittiğinin İncil’de yer edinmemesinden dolayı bu görüşü reddederler. Hz Meryem hakkında en çok bilgi veren İncil türü Luka İncilidir. Meryem konusu Kuran-ı Kerimde adı doğrudan geçen tek kadındır. Kuran-ı Kerimde Hz Meryem’in adına bir sure bile vardır. Ve Kuran-ı Kerimde Meryem’in babası olarak anılan İmran adına da bir sure bulunmaktadır. Hz Meryem’den sadece Meryem suresinde bahsedilmemektedir aynı zamanda Nisa suresi, Maide suresi, Mü’minun suresi, Enbiya suresi gibi birçok surede Hz Meryem’den bahsedilmektedir. Kuran-ı Kerime göre İmran Hz Meryem’in babasıdır. Harun ise Hz Meryem’in erkek kardeşidir.
Hz Meryem’in Hıristiyanlık dininde öneminin çok büyük olduğu gibi aynı şekilde İslamiyet’te de Hz Meryem’in önemi büyük olduğunu Kuran-ı Kerimde Meryem ile ilgili ayetlerde görebiliyoruz. Meryem Anaya İsa Peygamberi doğuracağı Cebrail tarafından müjdelenmiştir. Hz Meryem’in doğumu insanların olmadığı uzak bir yerde bir hurma ağacının dibinde gerçekleşmiştir. Doğum sonrasında Hz Meryem İsa Peygamber’in babası olmadığından dolayı utanmaktadır. Ama kısa bir zaman sonra nerden geldiği belli olmayan bir ses ona utanmaması gerektiğini bebeğinin şerefli kılındığını söylemiştir. Bebeğini alarak insanların içine giren Meryem kötü laflara maruz kalmaktadır. Bu kötü lafların üzerine İslamiyet’e göre İsa bebek konuşmaya başlamıştır ve annesinin iffetli olduğunu ve ona Allah tarafından peygamberlik verildiğini annesine iyi davranılmasını söyler bu diyalog Kuran-ı Kerime göre Meryem suresinde geçmektedir.
Bazı yazarlara göre ise Meryem Ana tamamıyla kurgusal bir kişilik olarak görülmektedir. Bizans İmparatoru Konstantin tarafından toplanan 1. İznik Konsülünde Ana tanrıçalardan birisi olan İsis’in yeniden yorumlanarak Meryem Ana formuna sokulduğuna ve yeni bir kadın Figürü ile Meryem Ananın yaratıldığına dair düşüncelerde bulunmaktadır. İlişkisi olmayan bir kadının çocuk doğurması Zerdüşt, Budizm ve Katolik Hıristiyanlığının ortak formlarındandır. Bu nedenle Hz Meryem’in herkesin gözünde farklı bir yapısı bulunmaktadır. Meryem Hıristiyanlık dini için oldukça önemli ve kutsal bir kimliğe sahiptir. Bugün bile Hz Meryem’in resimleri, figürleri, heykelleri Hıristiyanlık âleminde son derece ilgi çekmektedir. Aynı zamanda Hz Meryem ile ilgili resimler vb. eşyalara saygı son derece önemli olarak görülmektedir. İzmir’in sınırları içerisinde bulunana Selçuk ilçesinin Bülbül dağı mevkiinde yer alan Meryem Ana evinde de Hz Meryem ile ilgili resimler vb. eşyalar bulunaktadır. Burayı ziyaret eden kişiler tarafından bu eşyalar ve bu ev son derece kutsal sayılmakta ve saygı ile yaklaşılmaktadır.
Katolik kiliselerinde bugün Meryem ile ilgili birçok resim ve resimlerin altında Meryem’e duyulan inanç hakkında bilgiler ve de dualar yer almaktadır. İsa Peygamber’in Hıristiyanlığı yaymak için verdiği çabalardan dolayı da Meryem’in İsa Peygamber’in annesi olması sebebiyle de ayrıca saygı duyulmaktadır. Bu da Meryemi dinde daha kutsal bir hale getirmektedir. Meryem M.S yılında Efes konsülünde tanrının annesi olarak kutsanmıştır. Hz Meryem’in İsis ile bağdaştırılmasının nedenlerine inecek olursak isisin daha henüz İsa Peygamber doğmadan yüzyıllar öncesinde kucağında bebek horus’u emzirirken betimlenmiş figürleri Meryem’in İsa’yı kucağında taşıdığı şeklinde betimlenen resimler ile benzerlik göstermesinden dolayıdır.
Meryem Ana’nın yaşama gözlerini açmasının hikayesi ise biraz farklıdır. Galile’nin Nasıra şehrinde yaşayan Yoachim ve Anna adını taşıyan bir karı koca bulunurmuş. Bu çiftin çocukları bir türlü olmuyormuş. O devirlerde İsrail de yaşayan her ailenin bir çocuğunun olması zorunluluğu bulunmaktaymış. Bu nedenle çift sürekli Tanrıya dua ederek ondan bir çocuk diliyorlarmış. Dua ederlerken tanrıya sözlerde bulundular eğer çocukları olursa onu 3 yaşına geldiğinde Tanrının emri için çalışan bir tapınağa hizmet için vereceklerine dair. Bu sözler üzerine Tanrı onların dualarına yanıt verdi ve Anna bir kız çocuğu doğurdu. Meryem çok akıllı bir çocuktu üç yaşına geldiğinde okumayı ve yazmayı öğrenmişti ve Tapınağa verildiğinde Tapınakta öğretilen kutsal yazıları çok çabuk öğrendi ve her şeyi anlıyordu. Meryem Ana kendisini Tanrıya ve dinine adamış bir kadındı. Bunun İçindir ki tanrı ona bir Peygamber doğurma şerefi vermiştir.
Hz Meryem Yusuf ile nişanlandığı dönem içerisinde İsa’yı doğurmuştu ancak Yusuf ondan hiç şüphe etmedi ve Tanrı’nın Meryem’e lütfettiği bu evladı onunla birlikte büyütmek için uğraşlar vermiştir. Yusuf Meryem ile İsa’ya hayatı boyunca iyi bir şekilde bakmıştır. Meryem Ana İsa Peygamberin çarmıha gerilmesinden sonra Efes’e gelmiş ve ömrünün son zamanlarını burada geçirmiş olduğuna ve mezarının da burada olduğuna dair inançlar bulunmaktadır. Bu nedenler ile Efes Antik kentinde bulunan bu yerleri gezmek Hıristiyanlık inancında hac olarak algılanmaktadır. Meryem’e duyulan inanç ve Hz Meryem’in yaşadığına inanma fikri İslamiyet’te var olmakla birlikte Hıristiyanlık dinini bu inanç bazı mezheplere ayırmıştır. Kısacası Meryem İsa Peygamberi doğurmuş olmasından dolayı kutsal olarak görülmektedir.
Fotoğraf kaynakları:
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info /luke_1_
hz meryem nerede doğduhz meryem'in ailesimeryem ana efesmeryem ana evimeryem ana filistinmeryem ana nerede öldümeryem ananın mezarı nerede
Kaynak: Hazιrlayan Theodora Yapιcιoglu
Meryem Annemiz hakkında İncilde fazla bilgiler bulunmuyor. Çünkü İncil’de İsa Mesihin hayatını, öğretilerini ve verdiği bilgiler yazılmıştır. Diğer önemli kişiler ve konular ne kadar önemli olduysalar bunlar İncil’de yer almadılar. Bu nedenle incil’de Meryem Annemiz’in hayatı hakkında fazla bilgiler yazılmamıştır. Fakat Meryem Anne’nin ve diğer başka konular, ilk hristiyan din kitaplarında yazılıdır. Bu kitaplar Yakup’un İncilleri diye adlandırılır. Bu kitaplarda Meryem Annemizin doğuşunu, yaşamını, ailesini ve çocukluk hayatını anlatıyor. Ayrıca Aziz Tanrı sözülü Yuhanna Meryem annenin derin uyumasını (ölümünü) yazmıştı. Bazıları bu kitapların gizli olduğunu söylerler, lakin hiçte gizli deyildir, fakat ilk ortodoks Hristiyanlar tarafından yazılı kitaplardır. Gizli inciller bu eretik dinlerinden (Başka hristiyan dinleri) gelmedir. Bunları gerçek incillere benzeterek yazılan kitaplara gizli inciller denilir. Bu gizli kitaplar önceden saklıyarak ve sadece onları takip edenlere dağıtılıyordu, sonrada herkese verilmeye başlandı.
MERYEM ANNENİN NESİLLİ VE ATALARI
Meryem annenin, anne babası Aziz Yüekim ve Azize Annadır. Azize Annanın ailesi başka kutsal bir çift ailedir. Annanın babasının adı Mathan ve annesinin adı Meryemdir. (Mathan ve Meryem, Meryem annenin annesi tarafından dede ve nenesi olurlar). Mathan doğru, haklı ve imanlı eski ahitte Tanrıya, peygamberlere,10 emirlere inanan ve İsa Mesihin gelişini bekleyen eski Ahitte bir kahindi. Mathan yıl önce yaşayan Davutun nesilinden gelmedir. Bunun için peygamberler İsa Mesihin Davutun oğlu olacağını bildirmişlerdi, Yani, Davutun nesilinden doğacağını söylemişlerdi. Bunun için İsa Mesih Beytlehemde doğdu, çünkü orası Davutun memleketiydi. Peygamberlerde bunları söylemişti : Yeşayanın (Davutun babası) kökünden bir çubuk çıkacak ve bu filizlenip, filizide İsa Mesih olacaktır. Bu çubuk Meryem Annedir. Mathan ve Meryemin üç tane kızları oldu, Maria, Sobi ve Annadır. Sobi büyüyüp evlenince Azize Elisapetin annesi oldu. Elisapet, Vaftizci Yuhannanın annesi olur. Azize Annada, Meryem Annenin, annesi olur. Yani, Azize Elisapet ve Meryem anne birinci derece kuzendir, İsa Mesih ve Vaftizci Yuhanna ikinci derece kuzendir. Fakat Ürdün Nehrinde Yuhanna İsa Mesihi vaftiz edene kadar birbirleriyle daha önce hiç karşılaşmamıslardı. Çünkü Yuhanna küçük yaşta çöle çekilmişti. Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu, İsrail halkına görünceği güne dek ıssız yerlerde yaşıyordu Luka : 1, 80
MERYEM ANNENİN DOĞUMU VE ÜÇ YAŞINDA TAPINAĞA
Meryem annenin, anne babası Aziz Yüekim ve Azize Anna Nazaret kentinde yaşıyorlardı. Sürekli dua etmelerine rağmen çocukları olmuyordu. Tanrıya üzüntüyle ağlıyarak ve yalvararak onlara çocuk vermeleri için hep dua ederler. Çünkü eski zamanlarda çocuksuz bir çifti uğursuz sayarlardı. Bu çift dualarında Tanrıya eğer onlara çocuk verirse, çocuğu üç yaşına gelince, Ona adacaklarına söz vermişlerdi, Tanrı onların dualarını işitiyor, fakat bu istediklerini onlara çok geç ve yaşlanmiş yaşta verdi. Azize Annanın kısırlığı çözüldü ve Tanrı onlara geç de olsa sonunda çocuk verdi.
Nihayet sonunda Tanrı onların dualarını duyar ve onlara bir kız çocuğu verir. Tanrı her zaman dualarımızı işitir, ve zamanı gelince cevap verir.
Meryem üç yaşına gelince anne babası onu alıp Yeruşalimde’ki Solomonda tapınağına götürürler. Ve çocuğu Eski Ahittin kutsal bir kahine teslim ederler. Bu Kutsal Kahinnin adı Zekeriya, Zekeriya Azize Elisapetin kocası ve Vaftizci Yuhannanın babası olur.
Zekeriya ve diğer Kahinler çocuk Meryemi alıp onu Kutsalların Kutsalı ve Azizlerin Azizi ve sadece Başkâhinlerin girebildiği Tapınağa götürürler. Çünkü peygamberlerin tarafından daha önce bildirildiği gibi ve Tanrının onları aydınladığı gibi Meryemin Tanrının tarafından seçilmiş biri olduğunu ve beklendiğini biliyorlardı. Çünkü ona 《Dokunulmayan》 kutsallar Kutsalı olacağını ve ondan Tanrının doğacağını bütün bunları Tanrı tarafından aydınlanarak biliyorlardı.
Eski ahitte peygamberlerin bildirdiğine göre ve Mezmurda bunları yazıyor: Dinle, ey kral kızı, bak, kulak ver, Halkını, baba evini unut. Kral senin güzelliğine vuruldu, Efendin olduğu için önünde eğseafoodplus.info halkı armağan getirecek, Halkın zenginleri lütfunu kazanmak istiyecek. Kral kızı odasında ışıl ışıl parıldıyor, Giysisi altınla dokunmu. İşlemeli giysiler içinde kralın önüne çıkarılacak, Arkadaşlar, ona eşlik eden kızlar sana getirilecek. Sevinç ve çoşkuyla götürülecek, Kralın sarayına girecekler. Atalarının yerini oğulların alacak, Onları önder yapacaksın bütün ülkeye. Adını kuşaklar boyunca yaşatacağım. Böylece halklar sonsuza dek övecek seni. Mezmurlar : 45 , 17
Kilisemizde bu güzel ilahileri ve başka ilahileri Meryem Annenin her yapılan kutlamalarda ve bayramlarında ona övgüler söyleyerek anıyor. Meryem Annemiz herkes tarafından sevilen ve anılan bir annedir. Kilisemiz Meryem annenin doğumunu 8 eylülde kutluyor. Meryem Annenin üç yaşında Tapınağa girişini 21 Kasımda kutluyor, ve buna Tapınağa GİRİŞİ adlandırılır. anne babasınında 9 eylülde anıyor. Ayrıca Kilisemiz Azize Annayı ayrıyeten yılda iki defa daha anıyor, 25 Temmuzda ve 9 Aralıkta.
MERYEM ANNENİN YUSUFLA NİŞANI VE BU NİŞANIN NEDENİ
Meryem 13 yaşına gelince, tapınaktan ayrılma zamanı gelmişti. Meryem tapınakta 10 yıl kaldı, yani bütün hayatı 13 yaşına kadar tapınakta Tanrının sözüyle ve sevgisi içinde geçti, çünkü o zaten önceden Tanrı tarafından Mesihin annesi olmak üzere seçilmişti. Meryem tapınaktan çıkınca anne babası uyumuştu (ölmüştü).Tapınağın kahinleri yalnız kalmamasın diye onu korumak ve bakmak için doğru, haklı ve yine kutsal olan Aziz Yusufla nişanlandırmak istediler. Aziz Yusuf Meryemden yaşta daha çok büyüktü, ve önceden Salomi ile evli olan Yusuf karısı ölmüş ve 7 çocuk babası olarak dul kalmıştı. Yusufun 4 tane erkek ve 3 tane kızı vardı. Erkeklerin isimleri : Yakup, Yosi, Simon ve Yahuda (Yuda) bu Yahuda Mesihi ele veren deyildir. Kızların isimleri : Esthter, Samar Marta ve Salomi.
Tanrı tarafından önceden ayarlanmış olduğu gibi Yusuf Meryemin sadece koruyucusuydu, ve hiç bir şekilde gerçek kocası olmamıştır. Zaten Yusuf Meryeme bir baba gibi bakıyordu. Önceden Kahinler tarafından bunların hepsi bilerek yapılmıştı. Nişanın olma nedeni şu; yüz yıllar önce peygamber Yeşaya ve başka peygamberlerin söylediklerine göre İsa Mesih bekar bir kızdan doğacağını bildirmişlerdi. O zaman Kahinler onlara Tanrı tarafından bunları bildirilmiş olduğu gibi Meryemin Yusufla nişanlandırırlar. Bu Nişanın nedeni Şeytanı aldatmak içindi, çünkü şeytan peygamberlerin önceden söylediklerini bilerek Mesihin doğumunu engelemek istiyordu,Bakire bir kızdan doğacağını bilen şeytan özellikle bunu bozarak Mesihin doğumunu her bir şekilde engelemek için elinden geleni yapıyordu. Bu nedenle Kahinler Tanrı tarafından aydınlanıp seytana bu oyunu oynamaya karar verdiler. Çünkü şeytan evli birinden hiç şüphelenmiyecekti, ve böylece Tanrının onlara gösterdiği gibi şeytanın haberi olmadan herşey sesizce oldu. Bu nedenle Meryemi Aziz Yusufa onu korumak için teslim ederler, ve Yusuf Meryemee hiç dokunmadan onları nişanlandırırlar.
Yusuf Meryeme bir baba gibi bakar ve korur.
Konu hakkında Aziz Kosmas Etolos bunları söylemişti : <Mesih bir kadından doğdu çünkü kadını kutsamak ve bereketlemek için yaptı. Bakire bir kızdan doğdu, çünkü bakireliği bereketlemek için yaptı. Ve nişanlı birinden doğdu, çünkü evliliği bereketlemek için yaptı>.
MELEK CEBRAİLİN MERYEME VERDİĞİ MÜJDE VE GEBELİK
Elisapetin hamileliğin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail, Celilede bulunan Nasıra adlı kente, Davutun soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryemdi. Onun yanına giren melek, Selam, ey Tanrının lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi. Söylenenlere şaşıran Meryem, bu Selamın ne anlamına gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, Korkma Meryem dedi. Sen Tanrının lütfune eriştin. Bak, gebe kalıp bir Oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine Yüceler Yücesinin Oğlu denecek. Rab Tanrı Ona, atası Davutun tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakupun soyu üzerinde egemenlik sürecek, eğemenliğinin sonu gelmiyecektir. Meryem meleğe, By nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki dedi. Melek ona şöyle yanıt verdi: Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesinin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak senin akrabalarından Elisapet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrının yapamıyacağı hiç birşey yoktur. Ben Rabbin kuluyum dedi Meryem, Bana dediğin gibi olsun. Meryem hiç düşünmeden Tanrının buyruğunu hemen yerine getirdi. Tanrı Meryeme bunu kendisi istemeden hiç bir şekilde zorlıyarak bunu yapmasına asla izin vermezdi. (Luka : 1 26 , 38) Tanrı hiç kimseyi hiç birşeye zorlayan Tanrı deyildir. Batı ülkelerde Meryem annenin melek Cebraille olan bu konuşmalarında batı ülkelerde bir Ikonada meleğin Meryem anneye ona bir çiçek verdiği görülüyor, bunu ikona güzelleştirmek düşüncesiyle yapıldı. Melek Meryem anneye çiçek vermedi veya başka hiç birşey vermedi, onunla sadece konuştu.
Bilindiği gibi Yusuf Meryemin hamile olduğuna üzülmüştü, ve onu gizlice boşamak istiyordu (nişan boşanması) çünkü Meryem başka bir erkekten hamile kaldığını sanıyordu. Gizlice boşanmayı düşündü, çünkü eskiden bu gibi olaylarda nişanlısını aldatığı için kadınları yargılanıp ölümle cezalandırırlardı.
Ama böyle düşünmesi üzerine Rabbin bir meleği rüyadsında görünerek şöyle dedi: Davut oğlu Yusuf, Meryemi kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruhtandır. Meryem bir Oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın.
Çünkü halkını günahlarından O kurtaracak. (Matta : 1 19, 21)
Meryem gebe olarak kuzeni Elisapete gider. Elisapet o da Vaftizci Yuhannaya gebeydi. İki bebek doğmadan önce ilk defa kutsal annelerin karnındayken buluştular. Elisapet bu müjdeyi ve coşkuyu hisseder, çünkü karnındaki bebek Meryem annenin selamını alınca sevincinden hemen anne karnında hoplar. Elisapet o zaman Meryem için gerçekleri anlar.
Elisapet yüksek sesle şöyle der: Kadınlar arasında Kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır! Nasıl oldu da Rabbim in annesi yanıma geldi? Bak, Selamın kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı. İman eden kadına ne mutlu! Çünkü Rabbin ona söylediği sözler gerçekleşecektir. ( Luka : 1 40 , 45)
Aziz Lukas Meryem annenin yakından tanıyordu, Meryem anne ona bu olanları kendisi anlatmıştı. Ayrıca Aziz Lukas Meryem annenin ikonalarını ilk çizen oldu.
MERYEM ANNE VE İSA MESİH
İsa Mesih Yusuf gibi Beytlehem de doğdu, Yusufta Davutun soyundan gelmiştir. Meryem Anne Yusufla beraber gebe olmasına rağmen Beytleheme gitmek zorunda kalırlar, nüfüs sayımı nedeniyle yazılmak için onların doğdukları yere gitmeleri gerekiyordu.
O günlerde Sezar Avgustus bütün Roma dünyasında bir nüfus sayımının yapılması için buyruk çıkardı. Bu ilk sayım, Kiriniusun Suriye Valiliği zamanında yapıldı. Herkes yazılmak için kendi kentine gitti. Böylece Yusufda Davutun soyundan ve torunlarından olduğu için Celilenin Nasıra kentinden Yahudiye bölgesine, Davutun kenti Beytleheme gitti. Orada hamile olan Nişanlısı Meryemle birlikte yazılacaktı. Onlar oradayken, Meryemin doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. (İlk oğlunu doğurdu diyince, ilk ve tek oğlunu anlamına geliyor, ilk çünkü ilk ve tek defa doğum yapıyor).
Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa yer yoktu. (Luka : 2 1,)
Orda Mesihin doğumundan 40 gün sonra, Mesihi Yeruşalime, 40 günlük duayı alması için Tapınağa getirirler. Eski ahitte göre bir kadın doğumdan 40 gün sonra Tapınağa gidip orda Kahinler den çocuğuyla beraber dua ve bereketini alırlar. Meryem annenin İsa Mesihe yaptığı ve eski ahitten kalma geleneği, bu davranış şimdiye kadar ortodoks Kilisemizde yapılmaktadır. Meryem anne Tapınağa gelince orda peygamber Simona rastlar, peygamber Simon Isa Mesihin doğacağını ve geleceğini Tanrı tarafından önceden herşeyi görmüş ve bildirmişti. Ve Meryemin Mesihin Çarmıha gerilecegini ve Meryem anneninde evladını haçda çekeceklerini göreceğini bildirmişti.
O sırada Yeruşalimde Simon adında bir adam vardı. Doğru ve dindar biriydi. İsrailin avutulmasını özlemle bekliyordu. Kutsal Ruh onun úzerindeydi. Rabbin Mesihin görmeden ölmeyeceği Kutsal Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti. Böylece Simon, Ruhun yönlendirmesiyle tapınağa geldi. Küçük İsanın annesi babası, Kutsal Yasanın ilgili kuralını yerine getirmek üzere Onu içeri getirdiklerinde, Simon Onu kuçağına aldı, Tanrıyı överek şöyle dedi: Ey Rabbim, verdiğin sözü tutum; Artık ben, kulun huzur içinde ölebilirim:. Çünkü senin sağladığın, Bütün halkların gözü önünde hazırladığın kurtuluşu, Ulusları aydınlatıp halkın İsraile yücelik kazandıracak ışığı Gözlerimle gördüm. İsanın annesiyle babası, Onun hakkında söylenenlere şaştılar. Simon onları kutsayip çocuğun annesi Meryeme şöyle dedi: Bu çocuk İsrailde birçok kişinin düşmesine yada yükselmesine yol açmak ve alehinde konuşulacak bir belirti olmak üzere belirlenmiştir. Senin kalbine de bir kılıç saplanacak. Bütün bunlar, bir çoklarının yüreğındeki acığa çıkması için olacak. (Luka : 2 25,29)
Rabbin tapınağa girişini ortodoks kilisemiz 2 Şubatta kutluyor. Peygamber Simonuda 3 Şubatta anıyor. Ve bunu diye biliriz ki, Ortodoks Kilisemiz de, Anneler gününü sadece bu günde kutlayabiliriz.
İsa büyüyünce ve öğretiletine başlayınca, annesi hep yanındaydı, ve bazen Meryem anne İsa Mesihe bazı konularda Ondan birşeyler isterdi, Mesihte annesini kırmaz ve isteklerini yapardı. Örnek olarak Kana düğününde olan konu, şarap bittince Meryem anne hemen Mesihin yanına koşar ve Ona şarapın bittiğini söyler. İsa Mesih, annesine Onun daha zamanı gelmediğini söyler, fakat annesinin hatırını kırmak istemez, ve onun bu isteğini yerine getirir. Ve suyu şarap yaptı. Bu mucizenin anlamı budur: bir evliliğin iyi gitmesi için, evli olan çiftlerin evlilik hayatlarında Mesihide koymaları gerekiyor. Yoksa evlilik yaşamlarının içinde Mesihten bereketlenmiş gibi deyil, fakat sadece bir su gibi olacaktır. Yani suyla olan evlilik, Mesihsiz bir evliliktir. Ve bir evlilikte Mesih olmayınca o evlilikte bereket olmaz. Bütün evlilik hayatı İsa Mesihle olmalı ki bereketlensin. Kutsal Kitapta şöyle yazar: Üçüncü Gün Celilenin Kana köyünde bir düğün vardı. İsanın annesi de ordaydı. İsayla öğrencileri de düğüne çağırılmışlardı. Şarap tükenince annesi İsaya Şarapları kalmadı dedi. Îsa anne benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi dedi. Annesi hizmet edenlere , Size ne derse onu yapın dedi. (Yuhanna : 2- 1,5)
Meryem anne biricik oğlunun Ona işkence edilip Çarmıha gerilediğini gördü ve yaşadı, bir anne için ne kadar kötü ve zor birşey bu. İşte Meryem annemiz bütün bunları büyük bir acıyla yaşadı, veya hangi anne bir evladının acısına nasıl ve ne kadar dayanabilirki? Tanrısözlü ve incili yazan Mesihin öğrencisi olan Yuhanna o anda Meryem annenin yanındaydı, zaten bir tek aziz Yuhanna olanlardan korkmayıp Mesihin yanında Meryem anneyle beraber kaldı. O anda Mesih annesi Meryeme bunları dedi: İsa annesiyle sevdiği öğrencisinin yakınında durduğunu görünce annesine Anne işte oğlun dedi. Sonra öğrenciye, işte annen dedi. O andan itibaren bu öğrenci İsanın annesini evine aldı. (Yuhanna,26) Tanrısözlü aziz Yuhanna incili yazan, Vahiyi ve mektupları yazandır. Ve kilisemiz onu 2 mayısta ve 26 eylülde anıyor.
Meryem Annenin hayatı
<--Back