Nafile (tatavvu) namazlar, herhangi bir yükümlülüğü olmadan, içten gelerek kılınan namazlardır. Beş vakit namaza bağlı olan sünnetler, ramazan geceleri kılınan teravih namazları, kuşluk namazları, gece namazları başlıca nafile namazlardır.
İslam dinine göre bu namazlarda büyük sevap ve haseneler bulunmaktadır. Önemli sayılan diğer nafile namazları şunlardır:
Abdest veya gusül alındıktan sonra vakit müsaitse, yaşlık kuruyacak kadar bir zaman geçmeden iki rekat namaz kılınması menduptur. Bu, abdest veya gusül nimetine kavuşmanın bir şükür ifadesidir. Çünkü abdest almak Allah'a yaklaştırıcı bir ibadettir, hedefi ise namazdır. Muhammed şöyle demiştir:
"Her kim şu benim aldığım gibi abdest alır ve aklından bir şey geçirmeyerek iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları af olunur." (Buhari, Vudû, 14)
Tahiyyetü’l Mescid Namazı Nedir, Hükmü Nedir?
Tahiyyetü’l Mescid namazı, sünnettir. Cami ya da Mescid gibi ibadet meknına girildiği vakit oturmadan önce kılınması gerekmektedir. Hükmü, “Sizden biriniz mescide girdiği vakit oturmadan 2 Rek’at namaz kılsın!” Hz Peygamberin de öğüdüdür. Bu nedenle sünnet namaz olarak kabul edilmektedir. Tahiyyetü’l Mescid namazı Hanefilere, Maliklere ve Şafiilere göre farklı sayılarda kılınmaktadır.
Tahiyyetü’l Mescid namazı kerahat vaktinde ve Cuma günü Hatip Minbere çıktığı vakit kılınması doğru değildir. Kişinin meşguliyeti var ise ya da Camiie girilen zaman Kerahat vakti ise Tahiyyetü’l namazı kılınması günah sayılmaktadır. Mecid- i Harâm’ın Tahiyye namazı ise Kabe’ yi Tavaf etmek demektir. Kabe tavaf edilmek niyetiyle gidildiği vakit hemen tavafa başlanması gerekmektedir.
Tahiyyetü’l Mescid Namazı Nasıl Kılınır?
Tahiyyetü’l Mescid Namazı camiiye girildiğinde kılınan sünnet namazdır. Mescide girilen süre kerahet vakti ise ya da kişinin önemli meşguliyeti bulunuyorsa Tahiyyetü’l Mescid namazı kılmaması uygundur. Böyle durumda; Sübhânallahi ve’l- hamdü lillahi ve la ilahe illallahü va’ llahü ekber” diyerek girilmelidir. Bazı Âlimler ise; Ve la havle la kuvvete illa bi’ llahi’l-aliyyil-Azim diyerek girmektedir. Mezheplere göre farklı Rekat sayılarıyla kılınan Tahiyyetü'l Mescid namazının fazla kılınması da isteğe bağlıdır. Bu namazın kılınmaması gereken vakitler, Hatip Minbere çıkıp vaaz verdiğinde, Kerahet vaktinde ve tavaf sırasında kılınmaması gerekmektedir. Mescid-i Haram'ın Tahiyye namazı ise hemen tavafa başlamak olarak kabul edilmektedir.
Tahiyye; selam vermek demektir. Tahiyyetül-mescid, mescidin selâmlanması, saygı gösterilmesi demek ise de esasında mescidlerin sahibi olan Allaha saygı ve tâzim anlamını içermektedir. Bu bakımdan Peygamberimiz "Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rek‘at namaz kılsın" buyurmuştur (Müslim, “Salâtül müsâfirîn”, 11).
Kuranı kerimde mescitlere "Allahın Evleri" denilmiştir. Bir eve giren kimsenin, önce ev sahibini selamlaması kadar tabi bir şey olamaz. Bu halde Allahın Evine girenin de Onu selamlaması gerekir. Selamlamanın en mükemmel ve en güzel şekli namazla olur. Camiye giren kimsenin tahiyyetül mescid kılmak suretiyle Allah Tealayı bir nevi selamlamış, ona bağlılığını saygısını ve kulluğunu sunmuş olur.
Bir mescide sadece ziyaret için veya öğretmek veya öğrenmek gibi bir maksatla giren kimse orada nafile olarak iki rekat namaz kılar. Dileyen daha fazla kılabilir. Mescide günde birden fazla girilmesi halinde bir kere tahiyyetül-mescid kılmak yeterlidir. Mescide girildikten sonra tahiyyetül-mescid kılmadan oturulursa, Hanefî ve Mâlikîlere göre bu namaz, yine de kılınabilir; ancak oturmadan önce kılmak daha faziletlidir. Şâfiîlere göre ise eğer kişi kasten oturmuşsa bu namaz sâkıt olur.
Tahiyyetül mescid namazı, mescide girildiğinde daha oturmadan kılınmalıdır. Faziletli olan da budur. Oturulduktan sonra da kılınır. Bazıları; oturmadan kılınırsa eda, oturduktan sonra kılınırsa kaza olur, demişlerdir.
Şâfiî mezhebine göre mescide ne zaman girilirse girilsin bu namazın kılınması müstehaptır. Hanefîlere ve Mâlikîlere göre ise kerâhet vakitlerinde mescide giren kimsenin bu namazı kılması mekruhtur. Kişi bunun yerine tesbih ve tehlîlde bulunarak ve salavat getirerek mescidi selâmlamış olur. Normal vakitlerde mescide girdiği halde tahiyyetül-mescid kılamayan kimsenin, bunun yerine dört defa "Subhânellahi vel-hamdu lillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber" demesi menduptur.
Cuma vakti hatip hutbedeyken mescide giren kimse Hanefî ve Mâlikîlere göre tahiyyetül-mescid kılamaz. Şâfiîlere ve Hanbelîler’e göre ise uzatmamak ve iki rek‘atı geçmemek şartıyla bu durumda tahiyyetül-mescid kılınır.
Bir mescide, herhangi bir namazı kılmak için veya farz kılmak ve imama uymak niyetiyle girmek ve oturmadan o namaza başlamak da tahiyyetül mescid yerine geçer.
Tahiyyetül-mescid ile ilgili hadisler