metpamid hamilelikte kullanımı / METPAMID 10 mg 30 tablet Gebelik

Metpamid Hamilelikte Kullanımı

metpamid hamilelikte kullanımı

Hamilelikte ila&#; kullanımı - Genel &#;neriler

Gebelik dönemi bazı yakınmalar, önceden var olan hastalıklar ya da gebelikte yeni gelişen durumlar nedeniyle çeşitli ilaçların kullanıldığı bir dönemdir.

Elbette tıbbi durumlar gerektirdiğinde gebelik döneminde de ilaçlar kullanılmalıdır.

Anne adayı şiddetli yakınmaları olduğunda gebe olduğu için tıbbın tedavi olanaklarından yoksun bırakılmayacaktır.

Ancak gebelikte ilaç kullanımında uyulması gereken kurallar vardır ve bu kurallara uyularak kullanıldığında, gebelikte alınan ilaçların gebelik ve bebek üzerinde istenmeyen etkiler oluşturması ve bebek üzerine zararlı olması beklenmez.

En önemli kural gebelikte tıbbi durum ya da yakınmalar ilaç kullanımını gerektirmedikçe ilaç kullanmamak ve kullanılacak ilaçları mutlaka doktor önerisiyle kullanmaktır. Hemen her tıbbi durum için gebelikte kullanıma uygun bir ilaç vardır.



Gebelik döneminde ilaç kullanımı - genel bilgiler

Gebelik döneminde anne adayları çeşitli nedenlerle ya hamile olduklarını bilmeden ya da bildikleri halde doktor önerisiyle çeşitli ilaçlar kullanırlar. WHO (World Health Organization: Dünya Sağlık Örgütü) dünya genelinde yaptığı bir çalışmada anne adaylarının tüm gebelik dönemi boyunca vitamin ve demir ilaçları hariç ortalama üç ayrı ilaç kullandığını belirlemiştir.  Buna "over the counter" tabir edilen ve reçetesiz satın alınabilen ilaçlar dahil değildir.

Gebelik döneminde en sık kullanılan ilaçlar antiemetik ilaçlar (bulantı gidericiler: Dramamine, Emedur, Zofran, Premesis, Metpamid gibi), antiasitler (mide asidini düşüren ilaçlar, Talcid, Rennie, Gaviscon gibi), antihistaminikler (alerji belirtilerine karşı kullanılan ilaçlar, Zyrtec gibi), analjezikler (ağrı kesici ilaçlar, Minoset, Parol gibi), antibiotikler (Augmentin, Duocid, Rovamycin, Cefatin, Zinnat gibi), sakinleştirici ilaçlar, uyku ilaçları gibi ilaçlardır.

Gebelik döneminde kullanılan ilaçların %'e yakını plasentadan bebeğe geçmesine karşın, ilaçların çok az bir kısmının bebekte istenmeyen durumların oluşmasına neden olduğu belirlenmiştir.


Video: GEBELİKTE İLAÇ KULLANIMI: HANGİ İLAÇLAR KULLANILABİLİR? HANGİLERİNİN KULLANILMASI SAKINCALI OLABİLİR?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

İlaçlar hakkında genel bilgiler

İlaçlar lokal (bölgesel), oral (ağızdan), parenteral (damar yoluyla, kas içi uygulamayla), transdermal (cilt yoluyla), inhalasyon (akciğerler yoluyla) ve ender ve özel durumlarda uygulanan bazı yollarla vücuda girerler.

Lokal ya da topikal uygulama esnasında hasta olan bölgeye ilacın direkt verilmesi söz konusudur (göz, kulak burun damlaları, cilt pomad ve kremleri ve merhemleri, hemoroid (basur) ilaçları gibi). 

Lokal uygulama şeklinde kana geçiş genellikle oldukça düşüktür ve bu yüzden bebeğin direkt olarak etkilenme riski azdır.

Gebelikte bu tür ilaçlar oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.

Oral uygulamada tablet, kapsül, suspansiyon (yani tozun eritilmesiyle hazırlanmış ilaç), şurup gibi etken maddeyi içeren farmakolojik preparatlar ağız yoluyla alınır ve sindirim sistemine ulaşır. Direkt mideye ya da bağırsaklara etkili olan ilaçlar etkilerini burada gösterdikten sonra genellikle kana fazla geçmeden dışkı yoluyla atılırlar (mide ilaçları, bağırsak gazı gideren ilaçlar, kabızlık ilaçları gibi). Ancak diğer ilaçlar bağırsaklardan geçerken yüksek oranda kana geçerler ve vücudun tüm organlarına dağılarak etki gösterecekleri bölgeye ulaşırlar (antibiotiklerin enfeksiyon bölgesine, ağrı kesicilerin de ağrı olan bölgeye ulaşması gibi).


Video: Hamilelikte ilaç kullanımı-hangi ilaçlar gebeliği ve bebeği etkileyebilir?Ağrı kesici kullanılır mı?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

Burada bilinmesi gereken önemli nokta ilaçların seçici olarak hasta bölgeyi bulma özelliklerinin olmaması ve bu nedenle kan damarlarının götürdüğü her noktaya ve bu arada da plasentaya eşit miktarlarda ulaşmalarıdır.

Bu yüzden kana geçen her madde plasenta yoluyla bebeğe de ulaşır. Bunun istisnası verilen ilacın plasentayı geçemeyecek kadar büyük yapılı bir madde olmasıdır (kan pıhtılaşmasını engellemede kullanılan heparin gibi).

Parenteral uygulamalarda intravenöz (damar içi) uygulama ilacın direkt olarak kana karışmasını sağlar. Kas içi (intramuskuler) uygulamalarda da ilaç kısa zamanda kan dolaşımına geçer. Transdermal (cilt yoluyla) yapılan uygulamalar (flaster şeklinde cilde yapıştırılan ilaçlardır), inhalasyon yoluyla ilaç alımı gibi uygulamalar da etken maddenin kısa zamanda kana geçmesini sağlar.



İlaç kana geçtikten sonra neler olur?

İlaç kana geçtikten sonra bazı istisnalar hariç kural olarak plasenta yoluyla direkt olarak bebeğin kan dolaşımına geçer ve anne kanındaki ilaç düzeyiyle bebeğin kanındaki ilaç düzeyi eşitlenir. Bu çoğu durumda bir dezavantaj gibi görünmekle beraber bebeğin lehine kullanıldığı çok sayıda durum vardır. En güzel örnek bebekte aritmi (düzensiz kalp atımı) saptandığı ve bebeğin bu yüzden ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı durumlarda anne adayına verilen antiaritmik (kalp atımını düzenleyici) ilaçların bebeğin dolaşımına geçerek bebekteki aritmiyi normale döndürebilmesidir.

İlaç bebeğin dolaşımına geçtiği andan itibaren bebeğin bulunduğu gebelik haftasına, maruz kaldığı ilaç dozuna ve ilacın teratojen (anomali yapıcı) etkilerine göre bebekle ilaç arasında etkileşim başlar.


İlgili Konular:

  • Hamilelikte ilaç kullanımı - Genel Öneriler
  • Hamilelikte sık kullanılan ilaçlar
  • Hamilelikte ilaç kategorileri - bebeğe zarar verebilen ilaçlar
  • Hamilelikte bebekte doğumsal kusur ve sakatlık (anomali) yapan (teratojen) ilaçlar
  • Gebelikte Röntgen Filmi, Tomografi ve MR
  • Kan sulandırıcı iğneler neden kullanılır, doğumdan ne kadar önce bırakılmalı, kanamayı artırır mı?
  • Gebelikte ne zaman antibiyotik kullanılır? Bebek için risk yaratır mı?
  • Gebelikte göbekten/karından yapılan iğneler (kan sulandırıcı vs.) bebeğe zararlı mı, batabilir mı?
  • Gebelikte ilaç kullanımı kategorileri (a, b, c, d, x). Mide yanması, bulantı ilaçları, antibiyotik
  • Gebelikte x-ray cihazı, metal kapı dedektörü ve elle üst arama cihazı bebeği olumsuz etkiler mi?
  • Gebelikte hormon takviyesi: gebelik şekerinde insülin, tiroid eksikliğinde T4 (Euthyrox, Levotiron) hormonu kullanımı

Gebelikte sıklıkla kullanılan ilaçlar >>



GEBELİKTE BULANTIYA YAKLAŞIM
Günlük yaşamda midesi bulanan birine espri amaçlı da olsa’ hamilemisin?’ diye sorulur,filmlerde karakterlerden birinin hamile kaldığı izlenimi durup dururken midesinin bulanması ya da kusması yoluyla verilir yani hamilelik ve bulantı arasındaki ilişki bu derece güçlüdüseafoodplus.infoşık olarak hamile kadından 50 ile 70&#;inin az ya da çok bulantı ve kusma sorunu yaşar buna emesis gravidarum seafoodplus.infoğin sıklıkla 6. haftasından itibaren bulantıya rastlanıseafoodplus.infoikle sabahları daha şiddetli olan bulantılara kusma, iştahsızlık, kokulara karşı aşırı hassasiyet ve halsizlik eşlik eder . Ayrıca çarpıntı, tükürük salgısında aşırı artış ve ağız kokusuda bu tabloya eşlik seafoodplus.infoıların şiddetine bağlı olarak yemek borusunda tahriş ve yemek borusu ile midenin birleştiği yerde küçük yırtıklar olabilir. Mallory-Weis sendromu adı verilen bu durumda kusmuk içinde taze kan görüseafoodplus.infokteki bulantı ve kusmanın gün boyunca sürmesi , sık ve az yemek yenmesi gibi yöntemlere cevapsız kalması, ağız yoluyla verilen ilaçlara cevap vermemesi anne adayının normal beslenmesini ve, günlük faaliyetlerini engeller sonuçta anne adayının genel durumu bozulur ve kilo kaybına yol açar,işte bu tabloya ise Hiperemesis Gravidarum (&#;gebeliğin şiddetli bulantısı&#;) denir , ileri inceleme ve genelde hastaneye yatarak tedavi gerektiren bir seafoodplus.info hamilelik birbirinden farklı olduğu için aynı kadının iki hamileliği arasında da farklılıklar olabilir. İlk hamileliğinde sorun yaşamayan bir kadının ikinci hamileliğinde şiddetli bulantı ve kusmalar görülebileceği gibi bunun tam tersi de söz konusu olabilir.

Nedenleri; Hamilelik sırasında görülen bulantı ve kusmaların altına yatan nedenin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Yakınmaların kanda gebeliğe bağlı olarak yükselen hCG, ve östrojen hormonlarının artış şekline paralel olması, hormonların normalden yüksek olduğu çoğul gebelik ve mole (üzüm) gebelik gibi durumlarda daha şiddetli görülmesi gibi gözlemler nedeniyle, bu hormonların beyindeki bulantı merkezini uyararak tabloya neden olduğu düşünülmektedir.Öte yandan psikolojik ve fiziksel stres, yorgunluk da bulantı ve kusmaları arttırabilmekte, özellikle istenmeyen gebeliklerde durum daha şiddetli olabilmektedir.
Gebelik bulantı ve kusmalarında en etkili sonuçların B6 vitamini ile alınması bu vitamin eksikliğinin altta yatan neden olabileceğini düşündürse de yapılan çalışmalarda kusma olan ve olmayan hastalar arasında B6 vitamini eksikliğinin görülme sıklığında bir fark olmadığı ortaya konmuştur. B6 vitamininin hangi mekanizma ile tabloyu düzelttiği bilinmemektedir.

Kimler daha yüksek risk altındadır?
Kesin olmamakla birlikte çoğul gebeliklerde görülme olasılığı ve şiddeti daha fazladıseafoodplus.infoçbir sorun yaşamayan pekçok çoğul gebelik olduğu da akıldan çıkartılmamalıdır.
Daha önceden doğum kontrol hapı kullanımı sırasında hapa bağlı olarak bulantı yaşayanların gebeliklerinde bulantıların görülme olasılığı daha yüksektir. Bunun nedeni östrojene olan aşırı duyarlılık olabilir.
Araç tutması olanlarda daha sık görülmektedir.
Annesi ya da kız kardeşlerinde de bulantı-kusmalı gebelik yaşayanların kendi gebeliklerinde de bu tablonun ortaya çıkma olasılığı biraz daha yüksektir.
Migren öyküsü olanlarda daha sık görülür.
Genç yaştaki anne adaylarında daha sık görülür
İlk gebeliğini yaşayanlarda daha sık görülür.

Ayırıcı Tanı; Her bulantı ve kusma gebeliğe bağlanmamalı, özellikle çok şiddetli olan ve tedaviye zayıf cevap veren bulantı ve kusmalarda, gebeliğin ilk 3 ayı geçmesine rağmen devam eden veya gebeliğin üçüncü ayı geçtikten sonra başlayan bulantı kusmalarda aynı belirtilere yol açabilecek diğer hastalıklar araştırılmalıdır. Bunlar arasında en önemlileri mol gebeliği, hepatit (karaciğer iltihabı), pankreatit (pankreas iltihabı), kolelityazis (safra kesesi taşı), kolesistit (safra kesesi iltihabı), peptik ülser (mide ve oniki parmak barsağı ülseri), pnomoni (zatürre), hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması), over kisti torsiyonu (yumurtalık kistinin kendi etrafında dönmesi), sindirim sistemi tıkanmaları, IDDM (insüline bağımlı diabet hastalığı) başlangıcı ve beyin tümörleridir.
Hiperemesis Gravidarum&#;un anne adayı ve karnındaki bebeği üzerine etkileri; Erken gebelikte aşırı bulantı ve kusmaları olan anne adaylarının gebeliklerinin daha sağlıklı geçtiği ve düşük yapma oranlarının da azaldığı sıklıkla gözlenen ancak bilimsel olarak nedeni aydınlatılamayan bir durumdur. Ancak hyperemesis gelişen ve yetersiz tedavi gören ya da tedaviye cevap vermeyen anne adaylarında bu durum tersine dönebilir. Kilo kaybı ,kandaki elektrolitlerin dengesizlikleri, besin ve vitaminlerin yetersiz alınması durumunda bebekte gelişme geriliği gelişseafoodplus.info hiperemesis gelişen anne adayının hastaneye yatarak uygun tedaviyi görmesi durumunda gebeliğin olumsuz etkilenmesi söz konusu değildir.

Tanı konması ve Tedavi yaklaşımı; Şiddetli bulantı kusmayla başvuran her anne adayının genel sistem muayenesi yapılıp, ultrason incelemesiyle kaç bebek taşıdığı,sağlıklı olup olmadığı ve gebelik haftası belirlenir. Tam idrar tetkikinde idrarda keton maddesinin saptanması bulantı-kusmanın ciddi olduğunu gösterir, ayrıca ölçülen idrar yoğunluğu ve idrarın gözlenen rengi de vücudun genel sıvı durumu hakkında bilgi seafoodplus.info idrar tetkikinde bulantı-kusmayı tetikleyen idrar yolu enfeksiyonu da saptanabilir.
Kan elektrolitleri de vücudun su durumu hakkında detaylı bilgi verir. Vücut susuz kaldığında kan yoğunlaştığı için kandaki sodyum ve potasyum miktarı artar. Elektrolitlerin artmış bulunması hiperemesisin çok şiddetli olduğunu ve acil tedavi gerektirdiğini göseafoodplus.info elektrolit dengesizliği yaratacak kadar ağır seyreden hiperemesis olguları çok nadirdir.

Hiperemesis Gravidarum tedavisinde üç ayrı tedavi yaklaşım şeklinden biri uygulanır:
1-Ayaktan ilaçsız tedavi
2-Ayaktan ilaçlı tedavi
3-Yatarak serum ve ilaç tedavisi
Anne adayının şikayetleri hafifse ayaktan ilaçsız tedavi denenebilir: Ayaktan ilaçsız tedavide amaç anne adayının bulantılarla kendisi başa çıkmasını sağlamaktır. Bu amaçla anne adayına şunlar önerilir:

*Öncelikle sık karşılaştığım bir durum olan ilaçların tetiklediği bulantı-kusmalardan bahsetmem seafoodplus.info içeren tabletler ve gebelik vitaminleri veya düşük önleyici olarak kullanılan progesteron hormonu içeren hapların bulantı-kusmayı tetiklediğini biliyoruz. Dolayısıyla bunların gereksiz yere ilk 3 ayda verilmesi bulantı-kusmayı tetikler, kesilmeleri ise anne adayını rahatlatıseafoodplus.infomamalıdır ki ilk 3 ay anne adayının çok özel bir durumu olmadığı müddetçe folik asit dışında bir vitamine ihtiyacı yoktur,pek çok folik asit tableti bulantıyı önleyebilen B-vitaminlerini de içseafoodplus.infoteron hapının kullanımında da dikkatli davranılmalıdır, önceki gebeliğin düşükle sonuçlanmış olması şimdiki gebelikte progesteron hormonunu kullanmayı gerektirmez ya da kasık ağrısı olan kendi kendine gebe kalmış 2 aylık bir anne adayının progesteron hapı kullanması gerekli değildir.
*Gece uyku süresi ortalama 8 saattir ve bu bir gebe için oldukça uzun bir açlık süresidir dolayısıyla gece yatmadan önce glisemik indeksi düşük tarzda bir atıştırmalık sabah bulantılarının azalmasına yardımcı olacaktır.
* Sabah uyanınca hemen yataktan kalkmayın biraz yastığınızı dikleştirip uzanın sonra yatağın kenarına oturup yatağınızın başucunda bulundurmanız gereken isteğinize bağlı tatlı- tuzlu kraker veya bisküviden birkaç lokma yedikten sonra yataktan kalkın.
* Kan şekerinin yaklaşık gebelerde 3 saatte düşmesi ve kan şekerinin düşmesinin de bulantıyı tetiklemesi nedeniyle günlük öğününüzü üç değil beş ya da altıya bölerek alın.
*Bulantıyı tetiklemesi nedeniyle sıvıları yemekler arasında alın.
* Hazmı zor gıdalardan uzak durun. Yemeklerin az yağlı ve baharatsız pişirilmesi mümkünse haşlama tarzında olmalıdır. Az ve sık sık, mesela 3 saatte bir karbonhidrattan zengin besinlerle beslenmek yararlı olabilir. Özellikle güne başlarken kızarmış tam tahıllı ekmek,kraker ve yağsız beyaz peynir ile açık çayı önerilebilir. Diğer öğünlerde de katı gıdaları öncelikle tüketmek ve sıvı alımına dikkat etmek gerekir.Sıvı alımları yemek sırasında az, yemekten 1 saat sonra daha bol miktardaolabilir. Yağsız pilav ,makarna , haşlanmış patates, ekmek, peynir gibi hazırlanması kolay, kokusuz gıdalar gün boyu tüketmek için uygun gıdalardır.

*Ani hareketler bulantıyı tetikleyebilir, yataktan kalkıp hemen yürümeyin, koltuktan kalkınca saniye durup öyle yürüyün

* Son zamanlarda gebelik bulantıları için bileğin iç kısmına hafif bir basınç uygulayarak bulantıları giderdiği ileri sürülen bileklikler çıkmıştıseafoodplus.infokturun bir varyantı olan acupressure temeline dayanan bu bilekliklerden yarar gördüğünü ileri süren pek çok kişi olmakla birlikte bilimsel olarak kanıtlanmış bir veri seafoodplus.info basınç uygulaması(seaband, psiband) yapan veya bununla beraber hafif bir elektriksel uyarı da veren FDA onaylı(primabella) bu bilekliklerin herhangi bir zararının olmadığı da göz önüne alınırsa kullanılmalarında hiç bir sakınca yoktur..
*Zencefil! Evet bence de bulantınıza olumlu etkiyecek en etkili seafoodplus.infoını bizzat kendiniz ayarlayarak hazırlayacağınız yoğurt ve /veya ballı zencefil tozu bulantınızı gidermesi yanında besleyici de olacaktıseafoodplus.infoliğin erken döneminde günde dört defa mg dozunda verilen zencefil tozu, bulantının şiddetinde ve kusma krizlerinin sayısında belirgin bir azalma sağlanmıştıseafoodplus.infoilin güvenirliği ve az miktarda kullanım gerektirmesi, üstelik kusma önleyici ilaçları birçok anne adayı ‘güvenlidir, kullanabilirsiniz’ dememize rağmen ’İLAÇ’ oldukları için kullanmak istemediklerinden, hamilelik bulantı ve kusmasının tedavisinde bu bitkinin kullanımını desteklemektedir.

*Unutulmaması gereken nokta ise bulantıyla yaşanmaması gerektiğidir, bütün gün oturup bulantım var, yemek yiyemiyorum, iştahım yok diye yakınılması durumunda ilaçlar bile faydasız olacaktır. Çalışmak bu noktada çok faydalıdır ama ev hanımları kitap okuyarak,televizyon seyrederek, komşu ziyareti yaparak veya gezintiye çıkarak kafalarını dağıtmalı bulantıyı unutmaya çalışmalıdırlar.
* Kendi kendine aldığı bu önlemlerle bulantı-kusmalarıyla baş edemeyen anne adayları muhakkak doktorlarına başvurmalıdırlar..
Anne adayının şikayetleri günlük faaliyetlerini engelliyorsa, ilaçsız tedaviye cevap vermiyorsa ayaktan ilaç tedavisi denenir. Her bulantı giderici ilaç hamilelikte kullanılmaz ancak kullanılabilen ilaçlar yıllardır denenen ve anne karnındaki bebek üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmayan ilaçlardır. Bazı anne adayları doktorlarının önerisine rağmen ilaç kullanmaktan çekinmektedirler. Bu son derece yanlış bir davranış şeklidir. İlaç olarak en sık anne adayına verilen bulantı gidericiler ve antihistaminiklerdir. Bulantı-kusma tedavisinde kullanılan H1-reseptör blokörleri, fenotiyazinler, metokoloropamid ve ondensatron gibi ilaçların çoğu B veya C grubundadır ve bu nedenle gebelik sırasında kullanımı bebek için önemli bir risk oluşturmamaktadır, Dramamine, Postadoxin ve Emedur gibi ilaçlar gebelikte rahatlıkla kullanılabilmektedir. Metpamid ve Zofran gibi ilaçlar konusunda daha az veri olmakla birlikte B grubunda incelenmekte ve gebelikte kullanımında önemli bir sakınca bulunmamaktadır.

Ek olarak B vitaminlerinin ön planda olduğu bir vitamin takviyesi de yapılmalıdıseafoodplus.info ayaktan ilaç tedavisin yanında yukarıda bahsedilen önlemlere de uyulmalıdır.
Anne adayının şikayetleri ayaktan ilaç tedavisine cevap vermiyorsa, genel durumu bozuksa, kilo kaybı varsa, tetkikler de drarda keton yüksek bulunursa ya da vücudun susuz kaldığı yönünde bulgular varsa yani idrarın yoğunluğu artmış, rengi koyu bulunursa, kan elektrolitleri dengesizse anne adayı hastaneye yatırılır ve serum tedavisine başlanır. Serum tedavisinin amacı anne adayına kaybettiği sıvı, elektrolit ve besin maddelerini damar yoluyla geri vermektir. Bulantı giderici ilaçlar ve vitaminler de serumun içinde verilir. Bulantı ve kusma kesilene kadar hastaya ağız yoluyla herhangi birşey verilmez. daha sonra ise diyetisyen tarafından planlanan hiperemesis dietine geçilir. Kişi ağızdan sıvı ve gıda alımını tolere ettikten sonra ise normal beslenmeye geçillir.

Bu destekleyici tedavi ile genelde gün içinde tablo hızla düzelir ve hasta ağızdan beslenebilecek hale gelir ve taburcu edilir. Bazı durumlarda hamile kadının birkaç kere bu şekilde hastanede tedavi edilmesi gerekebilir.

Destekleyici tedaviye cevap vermeyen olgularda ise ek önlemler alınır. Hastanın loş bir odada yatırılarak ziyaretçi, eşine bile, yasağı konabilir. Ağızdan hiçbir şekilde beslenemeyen kişilerde özel damar yolu açılarak total parenteral nutrisyon(TPN) tedavisi yoluyla damardan beslenir,anne adayının gereksinimi olan karbonhidrat, protein ve yağ solüsyon şeklinde bu damar yolundan verilir.
Hiperemesis genellikle gebelik haftası ilerledikçe hafifler ve ilk 3 ayın sonunda biter. Hiç bir tedaviye cevap vermeyen ve gebeliğin sonlandırılmasını gerektirecek kadar şiddetli olan hiperemesise çok ender rastlanır.

seafoodplus.info MEMEÇ
26/08/

Kusmanın eşlik ettiği ya da etmediği bulantıyla erken hamilelik döneminde sık karşılaşılır. Şiddetli kusma, dehidratasyon ve kilo kaybının olduğu durumlara hiperemezis gravidarum adı verilir ve  acil tıp hekimlerinin sıklıkla karşı karşıya kalacağı bir durumdur. Bir taraftan bulantı ve kusmadan bitkin düşmüş bir gebe, diğer taraftan endişeli yakınları; bebeğe bir şey olmaz değil mi endişesinin çevresinde dönen kaygı bulutu hem hastayı ve yakınlarını hem de acil hekimini içine alır. Bulantı ve kusmanın diğer nedenlerinin de göz önünde bulundurularak olgulara yaklaşılması nihayi soruyu etkilemeyecektir: bulantıya karşı hangi ilaçları kullanabilirim?

Beslenme ve yaşam biçimi değişikliği önerileri, akapunktur, acupressure gibi medikal olmayan tedavi yaklaşımları ya zaten denenmiştir ya da acil servis ortamında uygulanması olası değildir. İlaç tedavisi planlandığında ise tarihsel olarak gebelerde ilaç kullanımından sakınmak alışkanlığı öne çıkar. Gebelerde bulantı ve kusmada gebelik dışı nedenlerde de semptomatik tedavi gerekebilir. Gebeliğe bağlı bulantı kusmaya karşı basamaklı tedavi önerileri, akış şemaları mevcuttur ancak bu yazıda acil serviste parenteral kullanılabilecek ilaçların gözden geçirilmesi hedeflenmiştir.

Dopamin Reseptör Antagonistleri-Fenotiyazinler

Bulantı ve kusma sırasında midedeki dopamin reseptörleri gastrik motiliteyi inhibe eder ve bu nedenle antiemetik dopamin reseptör antagonistleri için bir etki yeri oluştururlar. Dopamin, spesifik olarak dopamin 2 reseptörleri kemoreseptör trigger zone sinyal iletiminde işlev görür.

Reklam

Gebelerde bulantı ve kusmada pek çok dopamin antagonisti kullanılabilir. Bunlardan fenotiazinler içinde en sık kullanılan ilaçlardan birisi metoklopramiddir.

Metoklopramid 10 mg, oral intravenöz ya da intramusküler uygulanabilir. İdeal olarak yemeklerden 30 dk önce ve yatmadan önce her altı ya da sekiz saatte bir bulantı ve kusması olan gebelere  reçete edilebilir (2). İlacın etkiniliğini randomize eden çalışmalara göre 10 mg metoclopramide, 4 mg ondansetron (3) kadar etkili.

Büyük kohortlu çalışmalarda, ilk trimesterde metoklopramid etkisinde kalan infantlarda ilaca maruz kalmayan infantlara kıyasla major konjenital malformasyonlar, düşük ya da ölü doğum riskinde artma saptanmamış (4,5).

Özellikle uzun süreli kullanımda, maternal yan etkiler endişe edilecek bir durumdur.  İlaçlarla meydana gelen hareket bozukluklarının üçte birinden metoklopramid sorumludur ve kadın cinsiyet bu yan etkilerin oluşması için bir risk faktörüdür (6).  Metoklopramidin indüklediği tardif diskinezi (vücudun istemsiz ve tekrarlayan hareketleri) bazı olgularda geri dönüşsüz olabilmektedir. Erken saptama ve metoklopramidin kesilmesi kalıcı tardif diskinezi olgularında önemli yer tutmaktadır.

Reklam

Metoklopramid anne sütüyle atılmaktadır. Bebeklerde sedasyon ve diğer istenmeyen etkileri olabileceği için emziren annelerde kullanımı önerilmemektedir. (7,12)

Serotonin 5-HT3 Reseptör Antagonistleri

Seratonin antagonistleri ondansetron, granisetron ve dolasetron 5-HT3 serotonin reseptörlerinin selektif antagonistidir. Bu sınıf ilaçlar değişik etiyolojide ve şiddette bulantı kusması olan gebe olmayan hastalarda oldukça yüksek etkinlik-güvenlilik profiline sahiptirler. Granisetron, dolasetron ve diğer 5-HT3 antagonistlerinin hamilelerde kullanımı ile ilgili veriler yeterli değildir. Hayvan çalışmalarında olumsuz gebelik etkileri gösterilmemiştir.

Reklam

Ondansetron her sekiz saatte bir 4 mg oral ya da intravenöz alınabilir. Doz eğer gerekirse artırılabilir ancak 16 mg/doz ile sınırlıdır. Baş ağrısı, yorgunluk, konstipasyon ve uyku hali ilacın karşılaşılan en sık yan etkileridir. Özellikle kişide ya da ailesinde uzun QT sendromu öyküsü olanlarda, hipokalemi ya da hipomagnazemi, kalp yetmezliği, QT uzamasına neden olabilen ilaçlarla birlikte kullanılması gibi altta yatan aritmi risk faktörleri varlığında, QT uzamasına neden olabilir (8). Bu grup riskli hastalarda elektrokardiyografik moniterizasyon ve elektrolitlerin izlenmesi gerekebilir.

Ondansetronun hamilelikte kullanımı ile ilgili hayvan çalışmalarının sonuçları güven vericidir. Hiperemeziste insanlarda kullanımına yönelik veriler kısıtlıdır ve güvenilirliği henüz net değildir:

  • Reçete kayıtlarına dayananan, ilk trimesterte ondansetron kullanımı olan gebenin incelendiği iki Danimarka çalışmasının sonuçlarında major konjenital anomali, düşük, düşük doğum ağırlığı, SGA ile artmış bir risk ilişkisi saptanmamış (9).
  • Birleşik Devletlerde Ulusal Doğum Defektleri Korunma Çalışması&#;nda (National Birth Defects Prevention Study), ondansetron ile yarık damak arasında olası bir ilişki gösterilmiştir, ancak çalışma ilk trimesterde ilaca maruz kalan 55 gebeyle sınırlıdır (10).
  • İlk trimesterde ilaca maruz kalan gebenin incelendiği bir İsveç çalışmasında, ondansetron kullanımının kardiyovasküler defekt özellikle kardiyak septum defekti ile ilişkili olabileceği belirtilmiştir (11).

Bu verilere göre erken gebelik döneminde ondansetron kullanımı konjenital malformasyonlarda yüksek risk ile ilişkili değil ancak az miktarda kardiyovasküler malformasyonla özellikle septum defekti ile ilişkili olabilir.

Emziren annelerde bu ilaçların kullanımı uyumludur (7,12).

 

Özet

 

İlaçDozDoz aralığıYan etkiTeratojeniteEmzirme
Metoklopramid10 mg PO, IV, IM saatte birTardif diskineziMajor konjenital malformasyonlar, düşük ya da ölü doğum riskinde artma saptanmamıştır.Emziren annelerde kullanımı önerilmemektedir.
Ondansetron4 mg PO, IV Gerektiğinde doz artırılabilir. Tek dozda 16 mg altında ilaç verilmelidir.8 saatte birRiskli hastalarda QT uzamasıVeriler sınırlıdır. Bu az sayıda veriye göre erken gebelik döneminde, konjenital malformasyonlarda yüksek risk ile ilişkili değildir ancak az miktarda kardiyovasküler malformasyonla özellikle septum defekti ile ilişkili olabilir.Emziren annelerde bu ilaçların kullanımı uyumludur.

Kaynaklar:

  1. Treatment and outcome of nausea and vomiting of pregnancy. seafoodplus.info
  2. Nausea and vomiting in pregnancy: a comparative European study.  
  3. Abas MN, Tan PC, Azmi N, Omar SZ. Ondansetron compared with metoclopramide for hyperemesis gravidarum: a randomized controlled trial. Obstet Gynecol. Jun;(6)  
  4. Matok I, Gorodischer R, Koren G, Sheiner E, Wiznitzer A, Levy A. The safety of metoclopramide use in the first trimester of pregnancy. N Engl J Med. ;(24)  
  5. Pasternak B, Svanström H, Mølgaard-Nielsen D, Melbye M, Hviid A. Metoclopramide in pregnancy and risk of major congenital malformations and fetal death. JAMA. Oct;(15)  
  6. Pasricha PJ, Pehlivanov N, Sugumar A, Jankovic J. Drug Insight: from disturbed motility to disordered movement&#;a review of the clinical benefits and medicolegal risks of metoclopramide. Nat Clin Pract Gastroenterol Hepatol. ;3(3)  
  7. American Academy of Pediatrics Committee on Drugs. Transfer of drugs and other chemicals into human milk. Pediatrics.  Sep;(3)
  8. Freedman SB, Uleryk E, Rumantir M, Finkelstein Y. Ondansetron and the risk of cardiac arrhythmias: a systematic review and postmarking analysis. Ann Emerg Med. Jul;64(1)e6. Pub Dec 4.  
  9. Pasternak B, Svanström H, Hviid A. Ondansetron in pregnancy and risk of adverse fetal outcomes. N Engl J Med. Feb;(9) 
  10. Andrea M, Mitchell AA, Louik C, Werler MM, Hernández-Diaz S, Rasmussen SA, National Birth Defects Prevention Study. Medications used to treat nausea and vomiting of pregnancy and the risk of selected birth defects. Birth Defects Res A Clin Mol Teratol. Jan;94(1) Pub Nov   
  11. Danielsson B, Wikner BN, Källén B. Use of ondansetron during pregnancy and congenital malformations in the infant. Reprod Toxicol. Dec; Epub Oct  
  12. Rosen’s Emergency Medicine Concepts and Clinical Practice  8th Edition. Bölüm

GEBELİKTE BULANTI VE KUSMA ve TEDAVİSİ

Gebeliklerin %50’sinde haftalar arasında görülür. Çoğunlukla sabahları daha şiddetlidir. Bazı yemekler ve yemek kokuları başta olmak üzere diğer kokular bu şikayeti şiddetlendirir. Hafif kuru gıdaların sık küçük öğünler şeklinde alınması önerilir. Genelde İZOTONİK®veya 1/3’lük mayi yeterli olur. Gerekirse Yüksek doz B6 eklenmesi hastayı rahatlatabilir. (B6 VİGEN®TABLET X1). Çok ciddi durumlarda kusmayı durdurucu ilaçlar kullanılabilir. (METPAMİD®TB/AMP 3x1 veya  ZOFRAN®TB/AMP 3x1). Aşırı kusma çoğul gebelikveya mol gebelikişareti olabilir. Aşırı kusma dehidratasyon, ketonüri ve kilo kaybına yol açarak hiperemesis gravidarum tablosunu ortaya çıkarır. Aşırı tükrük salınımı bazı gebelerde gözlenebilir. Çok ciddi rahatsızlığa neden olduğu durumlarda mg Belladona ekstresi (güzel avrat otu) ağızdan günde 4 kez verilebilir.


BU BİLGİLER 
TEMEL AİLE HEKİMİ tanı tedavi rehberi
VE PEDİATRİST tanı tedavi El kitabı
KİTAPLARIMDAN
DERLENMİŞTİR.

DAHA GENİŞ ve GÜNCEL HALİ İÇİN

KITAPLARIMA VEYA   ANASAYFAYA BAKINIZ


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir