metran isa destanı / Sasunlu Ermenilerin seslerle taşınan hafızası | Agos

Metran Isa Destanı

metran isa destanı

Hollanda Leiden Üniversitesi Kültürel Antropoloji Bölümü’nden, Kürt halk şairleri (dengbêjler) üzerine bir doktora tezi yazmakta olan Wendy Hamelink, Müslümanlaştırılmış Ermenilerin, geçmişleriyle ve bağlılık hissettikleri kimliklerle müzik aracılığıyla kurdukları ilişkileri anlattı.

ALTUĞ YILMAZ

Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler Konferansı’ndaki konuşmasında, öncelikle, Kürt sözlü geleneklerinde ‘Ermenilik’ temasının yer alış biçimlerine değinen Hamelink, Van’da yaşayan bir Ermeni din adamının kızı olan ve Vali tarafından istenen, fakat bir Kürt gence âşık olan Meryem’in hikâyesini anlatan, ünlü ‘Metran Îsa’ destanından örnek verdi. Hamelink, Ermenilerin, Karapetê Xaço ve Gulê gibi, hep Kürtçe okumuş Ermeni dengbêjlerin şarkıları aracılığıyla da hatırlandığını, ancak bu müzisyenlerin, Ermeni değil Kürt kültürel hafızasının taşıyıcıları olduğunu belirtti.

Geleneksel Kürt müziğinin yüzyıldaki en önemli isimlerinden, Ermeni dengbêj Karapetê Xaço (Garabet Haçaduryan, Batman - Bilêyder köyü, – Yerevan, ) 

yüzyılda Osmanlı egemenliği altına giren, ancak yüzyıl sonlarına kadar, Ermeni köylerinden oluşan, büyük ölçüde bağımsız bir federasyon olarak kalan Sasun’un öncesi ve sonrasındaki nüfus yapısına dair bilgiler veren araştırmacı, soykırımdan kurtulan Ermenilerin çoğunun, ismen Müslümanlaşsa da, Hıristiyanlık inancını ve ritüellerini uzun süre devam ettirdiğini söyledi.

Hamelink, ’ten önce bölgede Ermenice, Arapça ve Kürtçe konuşulduğunu, birçok Ermeni’nin ve Kürt’ün birbirinin dilini bildiğini; ’ten sonra ise Ermeni dili ve kültürünün bir kuşak içinde bölgeden neredeyse tamamen silindiğini vurguladı. Hamelink, soykırım sonrasında, bölgede tanınan tek bir Ermeni dengbêj kaldığını, önceleri Ermenice şarkılar da okuyan Amo adlı bu müzisyenin, ’ten sonra Müslüman olup Ömer adını aldığını ve yalnızca Kürtçe okuduğunu anlattı. Araştırmacının, sunumunun başında, Sasunlu bir Ermeni’den yaptığı alıntı da, bu gerçekliğe işaret ediyordu: “Kürt müziği artık kulağımızdan silinmiyor”

Ermeni-Arap bir Kürt dengbêjin hikâyesi

Hamelink, Ermeni kimliğinin bir yandan neredeyse yok olmuş olmasının, bir yandan da unutulamayışını, bir Kürt dengbêjin hayat hikâyesine odaklanarak anlattı. Babasının Ermeni olduğunu söylemekten çekinmeyen ve Hıristiyan kökenli bir Müslüman olmaktan gurur duyan, birçok Sasunlu Ermeni’nin aksine, kendini ‘Fılle’ değil, Kürt ve Müslüman (‘Misilmîn’ yani Müslüman olmuş Ermeni) olarak tanımlayan Dengbêj Cihan, soykırımdan kurtulup din değiştiren Hagop ile Arap bir annenin oğlu olarak, yılında, Hewrê köyünde dünyaya gelmiş. Sekiz yaşındayken, annesi babasını terk etmiş ve başka biriyle evlenmiş. Babası da kısa süre sonra ölünce, Cihan, bir Kürt’le evli olan halasının yanında büyümüş ve 20 yaşlarındayken, annesi Ermeni, babası Kürt olan bir akrabasının (Hamo Ağa) davetiyle, onun köyüne gidip yanında çalışmaya başlamış; bir süre sonra da, kızıyla evlenmiş. Cihan, dengbêjliği, ağanın evine gelip giden dengbêjlerden öğrenmiş.

Hamelink, bölgedeki Müslümanlaşmış-Kürtleşmiş Ermeniler ile Hıristiyan kalmış olanlar arasındaki ilişkilere dair bir örnek olarak, Dengbêj Cihan’ın anlatısından, zorla Müslümanlaştırıldıktan sonra Hıristiyan kimliğine dönen bir kadın dengbêjden söz ettiği bölümü de aktardı. Dengbêj Cihan, Müslüman adı Henîfe olan Xemê’den, hayatında gördüğü tek kadın ve Ermeni dengbêj olan bu kadının icracılığından büyük bir hayranlıkla söz ediyor.

Hamelink, dokuz çocuğu olan ve ’ten beri İstanbul’da yaşayan Dengbêj Cihan’ın bütün çocuklarının, Kürt hareketinin güçlü savunucuları olduğunu, kendi çocuklarıyla her zaman Kürtçe konuştuklarını, bir avukat olan ve İstanbul’da yaşayan en küçüklerinin ise, kökenlerindeki Ermeniliği yeniden keşfettiğini ve Ermenice bir isim aldığını, hem Kürt hem de Ermeni meselesini yakından takip ettiğini söyledi. Babası Dengbêj Cihan ise, “Ben Kürt ve Müslüman’ım, Fılle değilim” demeye devam etse de, kişisel ‘Ermenilik’ hikâyesini, çekinmeden anlatıyor.

Hamelink de, sunumunu, Türkiye’de Ermeni kimliğinin sistematik bir şekilde silinmeye çalışıldığını, ancak buna rağmen, Ermenilerin ‘ses’inin, artık Kürt olan bir dengbêjin sözlerinde olduğu gibi, yankılanmaya devam ettiğini belirterek tamamladı.

Kategoriler

GüncelAzınlıklarİnsan Hakları

Hikaye Van Gölünün içine bulunan Akdamar kilisesinde geçer. Metran kelime olarak Kürtçe’de piskopos anlamına gelmektedir. Metran İsa Akdamar Kilisesi’nin piskoposudur. 

Van’da güzelliğiyle nam salmış Ermeni olan Meryem’in müslüman Kürt genci Eliyê Qolaxasî’ye varmak için Metran îsa’ya sığındıkları maceraları içerir bu hikaye.  Meryem’e zalim Van Valisinin talip olmasıyla başlar asıl serüven. Metran îsa’yı kurtarıcı olarak görürler, yönlerini Akdamar Kilisesi’ne çevirirler.  Bunu öğrenen Vali, Metran îsa’ya keseler dolusu altın teklif eder. Fakat Metran karşı çıkar ve Vali Akdamar Kilisesine savaş açar. 

Hikayenin sonraki aşamalarında ise Metran Îsa’nın bir imam çağırıp bu iki genci evlendirdiğinden söz edilir. Hatta Metran İsa’nın müslüman olduğuyla da ilgili söylentiler vardır. 

Destanı Hesen Cizîrî’den dinleyeyebilir, Kürtçesini ve Türkçesini aşağıdan okuyabilirsiniz.

Were li min û şerê vî Metranî
Vî horgucî vî beranî
li ber Dêra Aktarmanê kemîn danî
Metran Îsa ji wî zamanî heta vî zamanî
Navê xwe ji devê dengbêjan her deranî

Eliyê Qolexasî got:
Ez diçûme Wanê, Wan li wêde
De tu rabe kelekvano
Kelek û qayikê ji me re girêde
Emê biçine cem Metran Îsa di bahrê de
Delîl delîl delîl secrarî lo dilo
Were li min û şerê vî Metranî
Vî horgucî vî beranî
Li ber Dêra Aktarmanê kemîn danî
Metran Îsa ji wî zamanî heta vî zemanî
Navê xwe ji devê dengbêjan her deranî

Elî gezî kir got:
Metrano çi sibeye sibe zûye
Ji xewka şîrîn rabe Metrano
Min tiştekî ne qenc di emneta fulehtê de qet nekiriye
Min Meryema Fuleh destgirtiya waliyê Wanê revandiye
Ez li bextê te me û tu jî li bextê xwedê be
Tu were mara min û Meryema Fuleh bibire bi fuletiye
De hayê sed caran li min hayê.

Metran Îsa digot:
Elî yo wiha nakim
Elî yo migot wiha nakim, şerîetê betal nakim
Dînê Muhemed li hewşa dêra Aqtermanê ji bo jinekê rezîl nakim
Hecî qesta Dêra Aqtarmanê bike bê kuştina xwe
Sonda Îsayê Nûranî dikim,
ezê bê mirad ji Dêra Aqtarmanê bernadim
Ezê li gor qewl û dînhe resûlê xwedê
Meryema Fileh li canê Eliyê Qolaxasî mahr kim
Delîl delîl delîl secarî lo dilo
Were li min û şerê vî Metranî
Vî horgucî vî beranî
li ber Dêra Aktarmanê kemîn danî
Metran Îsa ji wî zamanî heta vî zemanî
Navê xwe ji devê dengbêjan her deranî

Waliyê Wanê bi sê dengan gazî kir û got:
Lo lo Metrano dîsa, dîsa
Min şeva bûrî di xewna xwe de dîtibû
Cotek kevok firî hate cem te lîsa
Heger tû Meryema Fuleh û Eliyê Qolaxasî radestî min bikî
Ez ê bidime te bi hezabê zêra hizar kîsa.
Delîl delîl delîl secarî lo dilo
Were li min û şerê vî Metranî
Vî horgucî vî beranî
li ber Dêra Aktarmanê kemîn danî
De hayê sed caran li min hayê.

Metran Îsa lê zivirî gazî kir û got:
Waliyo ez wiha nakim
Lo lo Waliyo ez wiha nakim
Şerî’etê lo lo betal nakim
Ola xwe li nîvê dêrê rezîl nakim
Hecî qesta Dêra Aqtarmanê bike bê kuştina xwe
Sonda Îsayê Nûranî dikim,
Ezê bê mirad ji Dêra Aqtarmanê bernadim
Meryema Fileh li canê Eliyê Qolaxasî mahr kim

Werin li min û li vî Metranî
Li vî hogucî li vî beranî
Li ser Dêra Aktarmanê şerî’kemîn danî
Metran Îsa sala weke vê salê
navê xwe li nav koşik û dîwanxaneyan tev de danî.

Delîlê dilo.

Türkçesi

Şu Metran’ın verdiği savaşa bakın,
Bu koçun, bu yiğidin
Akdamar Kilisesi önünde pusu kurdu
Metran İsa o günden bu güne
İsmini dengbêjlerin dilinden düşürmedi

Eliyê Qolaxasî dedi:
Van’a gidiyordum, Van ötede
Kalksana kayıkçı
Bizim için kayığı bağla
Denizin ortasında bulunan Metran İsa’nın yanına gideceğiz
Delil delil delil, bin kere delil

Şu Metran’ın verdiği savaşa bakın,
Bu koçun, bu yiğidin
Akdamar Kilisesi önünde pusu kurdu
Metran İsa o günden bu güne
İsmini dengbêjlerin dilinden düşürmedi

Eliyê Qolaxasî Metran İsa’ya seslendi:
Metran bu nasıl bir sabahtır, şafak vaktidir
Tatlı uykundan uyan Metran
Kötü bir şey yaptım ben, Hristiyanlık’ta bunun ifadesi yok
Van Valisi’nin nişanlısı Hristiyan Meryem’i kaçırmışım
Ben sana sığınıyorum, sen tanrıya sığın
Gel Hristiyan dininin kurallarına göre Meryem ile nikahımızı kıy

Metran Isa dedi:
Elî yapamam
Elî diyorum ki bunu yapamam, şeriatı ortadan kaldıramam
Muhammed’in dinini bir kadın için,
Akdamar Kilisesi’nin avlusunda rezil edemem
Akdamar Kilisesi’ne sığınan hiç kimseyi
Kutsal İsa’nın üzerine and olsun ki, muratsız geri yollamam.
Resullullahın din ve kavli üzerine
Hristiyan Meryem’i, Elî Qolaxasî ile evlendireceğim
Delil delil delil, bin kere delil

Van Valisi Metran İsa’ya sesleniyor:
Ey Metran yine yine
Dün gece bir rüya gördüm
Bir çift güvercin uçup senin yanına konuyordu
Eğer Hristiyan Meryem ile Elî Qolaxasî’yi bana teslim edersen
Altın hesabıyla sana bin kese vereceğim
Delil delil delil, bin kere delil

Matran İsa Vali’yi şöyle yanıtlar:
Ey Vali, dediğini yapamam
Hey gidi vali bunu yapamam, Şeriatı yok sayamam
Kendi dinimi kilisenin ortasında rezil edemem
Akdamar Kilisesi’ne sığınan hiç kimseyi
Kutsal İsa’nın üzerine and olsun ki, muratsız geri yollamam.
Hristiyan Meryemi, Elî Qolaxasî ile evlendireceğim
Delil delil delil, bin kere delil

Şu Metran’ın verdiği savaşa bakın,
Bu koçun, bu yiğitin
Akdamar Kilisesi önünde pusu kurdu
Metran İsa o günden bu güne
İsmini köşk ve divanhanelerde dengbêjlerin dilinden düşürmedi..

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir