mevlidi şerif kimin eseri / Mevlid-i şerif şiiri - Süleyman Çelebi

Mevlidi Şerif Kimin Eseri

mevlidi şerif kimin eseri

G&#;n&#;lleri fetheden Mevlid-i Şerif'in şairi: S&#;leyman &#;elebi

AA muhabirinin çeşitli kaynaklardan yaptığı derlemeye göre, Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahı Orhan Gazi'nin silah arkadaşı Şeyh Mahmud'un torunu, I. Murad'ın veziri, devlet adamı Ahmed Paşa'nın oğlu Süleyman Çelebi, 'de Bursa'da dünyaya geldi.

İlimle uğraşan kültürlü bir aileden gelen Süleyman Çelebi, Emir Buhari'nin tavsiyesiyle 'de inşası tamamlanan Ulu Cami'nin imamlığına getirildi.

Süleyman Çelebi, Hazreti Muhammed'in hayatının bazı bölümlerini, Peygamber sevgisini sade bir Türkçe, sanatlı bir üslupla ifade ettiği, beyit, 16 babdan oluşan Mevlid-i Şerif'i Ulu Cami'deki görevi sırasında 'da tamamladı.

Eser, yazıldığı dönemden itibaren Hazreti Peygamber'in doğum günlerinde, mübarek gün ve gecelerde, doğum, ölüm, sünnet, evlenme gibi çeşitli vesilelerle okunageldi.

Halk arasında çok beğenilen, sevilen, gönülleri fetheden ve halen okunmaya devam eden eserin müellifi, 'de vefat etti ve Bursa'da Çekirge Caddesi'nde bir sırta defnedildi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) anma ve kutlama yıl dönümleri programına aldığı Süleyman Çelebi, vefatının yılına rastlayan 'de çeşitli etkinliklerle yad edilecek.

"Sufi tecrübeye sahip bir kişi"

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli, AA muhabirine, Süleyman Çelebi'nin Bursa'nın yetiştirdiği önemli değerlerden olduğunu söyledi.

Süleyman Çelebi'nin Ulu Cami imamlığından önce Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'in divan imamlığını da yaptığını anlatan Kemikli, "Sultana en yakın isimlerden biri, bir bakıma onun dini anlamda danışmanı olarak nitelendirebiliriz. Divan imamlığından önce de Yıldırım Bayezid'in çocuklarının, özellikle Emir Süleyman'ın musahibi olduğu zikrediliyor. Bunlardan Süleyman Çelebi'nin, devrinde gerekli olan ilmi tahsil ettiğini ve seçkin bir yere sahip olduğunu anlıyoruz." dedi.

Müellifin ailesi hakkında bilgi veren Kemikli, Süleyman Çelebi'nin dedesi Şeyh Mahmud'un, Osmanlı'nın ilk şairlerinden, müderrislerinden olduğunu, Fususü'l-Hikem gibi Muhyiddin İbnü'l-Arabi'nin eserlerini şerh ettiğinin belirtildiğini aktardı.

Babası Ahmed Paşa'nın da Sultan 1. Murad'ın vezirlerinden olduğuna değinen Kemikli, "Dolayısıyla Süleyman Çelebi, saraya yakın, idari atmosferi bilen, devlet mantığına vakıf bir insan. Aynı zamanda Emir Sultan'ın sohbet muhitinden, sufi tecrübeye sahip bir kişi. Süleyman Çelebi'nin nerede eğitim aldığı, kimlerden icazet aldığı, hangi kitapları okuyup hangi medreselerde tahsil gördüğüyle ilgili yeterince bilgi bulunmuyor. Ailesinden ve o dönemde Bursa'da yaşayan Emir Sultan, Molla Fenari gibi alimlerden ders almış olabilir." ifadelerini kullandı.

Osmanlı'nın Fetret Devri'nde kaleme aldı

Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat eserini Osmanlı'nın Fetret Devri'nde yazdığına dikkati çeken Kemikli, şöyle devam etti:

"Siyasi istikrarsızlığın olduğu bir ortamda ekonomik ve sosyal iktidarsızlık da meydana gelir. Tam da bu süreçte kurtarıcılık, Mehdilik, Mesihlik iddiasında bulunanlar var. Vesiletü'n-Necat, 'kurtuluşa vesile' anlamındadır. Kurtuluşa vesile olan şey, Peygamberimiz ve bize bıraktığı manevi mirastır. Eser, bu mesajı veriyor aslında. Yazılmasına sebep olan bir hadise var. Ulu Cami'de İranlı bir vaiz tarafından peygamberlerin üstünlüğü meselesi gündeme getiriliyor. Zaten halk, ekonomik ve ruhi sıkıntıda. Bu tartışma, bir de zihni sıkıntıyı getiriyor. Süleyman Çelebi, olaya şahit olmuş ve bu ortamda Mevlid-i Şerif'i yazıyor. İlk yazılan beyit: Ölmeyip İsa göğe bulduğu yol. Ümmetinden olmak için idi ol."

Kemikli, Mevlid-i Şerif'in yazılmasının ardından yaşanan süreçte, tıpkı İstiklal Marşı'nın kaleme alındığı dönemdeki milli ruh gibi bir ortam oluştuğunu vurguladı.

Süleyman Çelebi'nin eserinden hemen sonra Çelebi Mehmed'in, dirlik ve düzeni sağladığını, devletin yeniden toparlanmaya başladığını anlatan Kemikli, "Bu anlamda bir kuruluş metnidir. Süleyman Çelebi'den sonra bu esere Mevlid adı verildi; 'Peygamber'in doğuşu' anlamında. Eser, mevlit türünün oluşmasını, pek çok mevlidin yazılmasını sağladı. Bunun yanında zengin bir edebiyat ortaya koydu. Milleti bir araya getirmeyi, bir olmayı, ortak dil kurmayı temin etti. Kanuni Sultan Süleyman devrinde, resmi teşrifatla girecek bir uygulama haline gelecek Mevlid Kandili kutlamalarının gerçekleşmesini temin etti. Bir kültür oluşturdu. Bu ruhla toplum tazelenmiş yenilenmiş oldu." diye konuştu.

"Süleyman Çelebi'nin bu toprağın çocuklarına tanıtılması elzemdir"

Kemikli, Vesiletü'n-Necat'ın ne kadar sürede yazıldığının bilinmediğini dile getirdi.

Mevlidin çeşitli bahirlerden müteşekkil bir mesnevi olduğunu aktaran Kemikli, "Tevhit bahriyle başlar, kainatın yaratılışını, Hazreti Peygamber'i, doğumunu anlatır. Doğumun hemen arkasından veladet bahri gelir. Peygamber'imizin dünyaya teşrifleri, teşrif ettiğinde olan olağanüstü hadiseler anlatılır. Nübüvvetle birlikte Miraç hadisesini anlatır. Sonra vefatı ve duayla biter." bilgisini paylaştı.

Kemikli, bu eserin en çok tercüme edilen metinlerden olduğuna dikkati çekti.

Rumcaya çevrildikten sonra Arnavutça, Boşnakça, İngilizce, Almanca, Çerkezce, Tatarca, Arapça gibi dillere tercüme edildiği bilgisini veren Kemikli, "Camiye Türkçeyi getirmiştir; ilim, din dilini Türkçeleştirme çabası vardır. Bu sebepten Süleyman Çelebi, çok kıymetlidir. Cumhurbaşkanlığı nezdinde de 'de Mevlid'in, Süleyman Çelebi'nin bu toprağın çocuklarına tanıtılması elzemdir." değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Kemikli, Mevlid'in yıllar sonra bile okunuyor olmasının aşk ve samimiyetten kaynaklandığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Süleyman Çelebi, Peygamber'e olan muhabbetini, sevgisini dile getirdi. Düştüğümüz yerden kalkmamızı sağlayacak, düşmanlıklarımızı yok edecek yegane şey sevgidir, muhabbettir. O muhabbetin kaynağı da bize sevmeyi, doğru bakmayı, düşünmeyi, akletmeyi öğreten Peygamber'imizdir. Ancak Peygamber'i severek derlenip toparlanabiliriz, adaveti, düşmanlığı, ötekileştirmeyi yok edebiliriz. Buna ihtiyaç vardı ve Süleyman Çelebi bunu dile getirdi. Peygamber sevgisi etrafında toparlanan bir topluluk inşa etme çabası var. Bunu yaparken de yapmacık bir üsluptan ziyade samimi bir şekilde inandıklarını, yaşadıklarını dile getirdi."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Mevlid’i Şerif’in Yazarı Mevlid Kandilinde Yad Edildi

  Yazı Boyutu +

Ulucami’nin ilk imamı ve Mevlid-i Şerif’in yazarı Süleyman Çelebi’yi vefatının ’üncü yılında andık.

 

Peygamber Efendimizin (SAV) doğumunun anlattığı Mevlid-i Şerif ‘i tasavvuf edebiyatına kazandıran Süleyman Çelebi, belediyemiz tarafından Mevlid Kandilinde Bursa’daki kabri başında okunan dualar ve Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Süleyman Çelebi ve Mevlid’ konulu panel ile yad edildi. Ulucami’de imamlık yaparken beyitten oluşan Mevlid-i Şerif'i yazan Süleyman Çelebi için ilk olarak kabri başında anma töreni düzenlendi. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve çok sayıda vatandaşın katıldığı törende Süleyman Çelebi, Kuran-ı Kerim tilaveti ve okunan dualar ile anıldı.

 

DÜNDAR TERÖRÜ LANETLEDİ

 

Belediye Başkanımız Mustafa Dündar, Süleyman Çelebi’nin mezarı başında düzenlenen anma törenindeki konuşmasına terörü lanetleyerek başladı. Başkan Dündar, “Bugünün dünyasında sevgi, birlik, beraberlik ve hoşgörü duygularına ne kadar çok ihtiyaç duyduğumuz net bir şekilde ortaya. Dün akşam ülkemize yönelik hain bir saldırı gerçekleştirildi. Maalesef ki şehit ve yaralılarımız var. Bu hain saldırı ülkemizin birliğini, beraberliğini hedef alan bir saldırıydı. Peygamberimiz tüm insanlığa  kardeşliği, birlik, beraberliği hedef olarak göstermiş. Süleyman Çelebi’de Peygamber efendimizin hayatını ve Peygamberimizin bizlere gösterdiği yolu Mevlid’i Şerif eseri ile günümüze taşımıştır. Terörü lanetliyor ve terör belasının tüm insanlığın başından yok olmasını diliyorum. İnşallah bizim birlik ve beraberliğimiz terör belasını defedecektir. Bu saldırılar bizi daha çok kenetleyecektir. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet yaralılarımıza da başsağlığı diliyorum” dedi. 

 

“MANEVİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ”

 

Osmangazi Belediyesi olarak manevi mirasa sahip çıktıklarını belirten Başkan Dündar, “Mevlid-i Şerif’in yazarı Süleyman Çelebi’yi Mevlid Kandili’nde anıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Süleyman Çelebi’nin yazmış olduğu Mevlid-i Şerif’i kitap haline getirmiştik. Bu yıl Süleyman Çelebi ve Mevlid isimli kitabı yeniden basarak vatandaşlarımıza dağıttık. Hem kabri başında hem de Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlediğimiz programlar ile de Süleyman Çelebi’yi vefatının ’üncü yılında yad ediyoruz. Süleyman Çelebi ve eseri Mevlid-i Şerif bizim kültürümüzün, tarihimizin ve inancımızın bir değeri. Osmangazi Belediyesi olarak bizler bu değerimize sahip çıkıyoruz. Bursa’dan tüm gönül coğrafyamıza hitap eden ve o dönem yazmış olduğu eser ile Peygamberimizi günümüze taşıyan Süleyman Çelebi’yi büyük bir saygı ile anıyoruz” dedi.

 

“SÜLEYMAN ÇELEBİ VESİLESİYLE HZ. PEYGAMBER’İ ANIYORUZ”

 

Mezarı başında gerçekleştirilen anma programının ardından Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Süleyman Çelebi ve Mevlid’ konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Mustafa Kara, Prof. Dr. Mustafa Kara ve Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi İbrahim Benlioğlu, Mevlid Nazımı Süleyman Çelebi’nin hayatı ve çalışmalarını dinleyicilerle paylaştı. Panelin oturum başkanlığını yapan Prof. Dr. Mustafa Kara, “Mevlid Kandilinde Osmangazi Belediyemiz tarafından düzenlenen programlar ile Süleyman Çelebi’yi anıyoruz. Süleyman Çelebi vesilesiyle kainatın efendisi Peygamber efendimizi anmış oluyoruz. Mevlid-i Şerif’i dinleyerek nice insanlar dindarlığını hissetmiştir. Süleyman Çelebi kitabına Vesiletü’n-Necat yani kurtuluşun vesilesi ismini vermiştir. Bu kurtuluşu da kainatın efendisi yani Hz. Peygamberimiz olarak göstermiştir” diye konuştu.

 

“MEVLİD-İ ŞERİF OSMANLIYI İKİNCİ KEZ KURAN METİNDİR”

 

Prof. Dr. Bilal Kemikli de Süleyman Çelebi’nin hayatı ve eseri Mevlid’i Şerif hakkında bilgiler vererek, “Süleyman Çelebi’yi önemli kılan yıldır Türklerin İslam’ı götürdüğü her bölgede okunan Mevlid’i yazmış olmasıdır. Mevlid, aynı bu günlerde olduğu gibi sıkıntılı bir dönemde yazılmıştır. Milletin kötü günlerden kurtulup toparlanmasını ifade eden bir metindir. Ankara Savaşı’nın ardından bunalımların, sıkıntıların yaşandığı bir dönemde kaleme alınmış. Süleyman Çelebi dönemin sıkıntılarına merhem olmak istiyor ve yeniden birliği sağlamaya yönelik bir çabası olarak Mevlid’i Şerif’i yazıyor. Süleyman Çelebi eserinde, insanlığın Hz. Peygamber’in gösterdiği yolda toplandığı takdirde, yeniden bir millet ve devlet olacağı mesajını vermiştir. Süleyman Çelebi, Mevlid-i yazdıktan sonra Osmanlı, Hz. Peygamber’in gösterdiği yolda ve Sultan Mehmed Çelebi’nin etrafında toparlanmış ve adeta devletin ikinci kuruluşu gerçekleşmiştir. Bundan dolayı ben Mevlid’i Osmanlı’yı kuran bir metin olarak nitelendiriyorum” dedi.

 

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi İbrahim Benlioğlu’da Mevlid-i Şerif’in musiki ve okunuş biçimiyle alakalı bilgiler vererek Mevlid’in Tevhid ve Müracat bahirlerini neyzenler eşliğinde okudu.

 

Anma programının ardından belediyemiz tarafından Türk edebiyatına kazandırılan Süleyman Çelebi ve Mevlid adlı kitap katılımcılara dağıtıldı.

 

Osmangazi Belediyesi

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

BU İÇERİĞİ PAYLAŞABİLİRSİNİZ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir