mezarlıkta üst üste gömülmek / İslam’da Cenaze Defni, Mezarlıklar ve Avrupa’daki Uygulama

Mezarlıkta Üst Üste Gömülmek

mezarlıkta üst üste gömülmek

Bir mezara birden fazla cenaze defnedilebilir mi? Çok katlı, asansörlü, ranzalı mezar caiz midir?

Değerli kardeşimiz,

Normal şartlarda bir kabre, yalnız bir cenaze defnedilir. Önce defnedilmiş olan cenaze, tamamen çürüyüp toprak haline gelmedikçe, bir zarûret olmaksızın kabrin açılması ve bu kabre ikinci bir cenazenin defni caiz değildir. Cenaze çürüyüp toprak haline geldikten sonra ise, aynı kabre başka bir cenaze defnedilebilir. Daha önce defnedilen cenazenin çürüdüğü kanaatiyle mezar açıldığında çürümeyen bazı kemikler bulunursa, bu kemikler bir tarafa çekilip araya topraktan bir set yapmak suretiyle ikinci cenaze defnedilebilir.

Bir kabre birden fazla ölü koymak mekruhtur. Ancak salgın hastalık, savaş, deprem, sel felâketi gibi durumlarda, ölü sayısı fazla olur da her biri için ayrı bir kabir hazırlamak güçleşirse, o takdirde iki üç kişiyi bir kabre defnetmekte kerahet yoktur.

Karışık şekilde bir defin yapılıyorsa, o takdirde önce erkek yüzü kıbleye gelecek şekilde konur, onun arkasına erkek çocuğu onun arkasını da kadın konulur. Aralarında da fasıla bulunsun diye toprak konulur.

Bir kabre konulan bir kaç erkek ise, takva yönünden daha çok bilinenine öncelik tanınır. Bunda eşit olurlarsa, en faziletlisi önce defnedilir. Birkaç kadın ise yine aynı ölçülere göre defnedilir.

Çok katlı mezar yapılması dinen uygun mudur?

Yer darlığı ve ekonomik zaruretler nedeniyle, bölümleri birbirinden beton ve ayrıca toprak tabakayla ayrılmış katlı mezarlar yapılmasında ve bunlara cenaze defnedilmesinde dînen bir sakınca yoktur.

Mezar başka bir yere nakledilebilir mi?

Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, kabrin su altında kalması veya kabrin bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, defnedildiği yerden çıkarılması dinen caiz değildir.

Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

İslam’da Cenaze Defni, Mezarlıklar ve Avrupa’daki Uygulama

Müslümanların vefatlarının ardından defin işlemleriyle İslami çerçevenin, Avrupa’da uygulanabilir olup olmadığıyla alakalı fikir beyan etmeden önce, İslam’da cenazenin taşınması ve defnedilmesiyle ilgili edepleri hatırlatmakta fayda var.

Cenazenin kabre kadar taşınması, müminler üzerine düşen bir kardeşlik görevidir. Hatta cenazeyi taşımak bir ibadettir. Mezarlıkla kabristan arasındaki mesafe yakınsa cenazenin vasıta ile taşınması bu ibadetin terk edilmesi demektir. Cenaze ile beraber yürüyenler, yolda gereksiz ya da yüksek sesle konuşmamalıdır. Hatta yüksek sesle zikir ve Kur’an da okunmamalı; ölüm ve ötesi tefekkür edilmelidir. Cenazeyi takip edenler, cenaze yere konuncaya kadar oturmazlar. Cenaze yere konduktan sonra, kabirle meşgul olanların dışındakiler ayakta beklemeyip otururlar.

Cenazenin tabutsuz gömülmesi gerekmektedir. Kabre konulmak üzere cenaze tabuttan çıkarılır, kefenin baş ve ayak kısmı bağlı ise açılır. Cenaze, kıble tarafından kabre konur. Sağ tarafı üzerine kıbleye döndürülür. Sırt üstü yatırılmaz. Cenazenin sırt kısmına, cesedi toprağın sıkıştırmaması için taş veya tahta gibi şeyler dizilir. Sonra kabir, toprakla doldurulur ve tamamen örtülür.

Bir Müslümanın Cenazesi Gayrimüslim Mezarlığına Defnedilebilir Mi?

Aslolan uygulama bir Müslümanın kendi dininden olan kimselerin mezarlığına gömülmesidir. Bu durum her dinin kendine has uygulamalarından kaynaklanır. İslami gelenekte kabir ziyareti ve ölüye dua gibi uygulamalar vardır. Bu uygulamaların sürdürülebilmesi ve dini kültürün bu alanda ayakta tutulabilmesi açısından Müslüman mezarlarının diğer inanç sahiplerinin mezarlarından ayrı alanlarda bulunması önemlidir. Tarih boyunca Müslümanlar bu konuda hassas davranmışlar ve Müslüman mezarlarının başka inançtan olanların mezarları ile karışmamasına özen göstermişlerdir. Buna rağmen Müslümanlar arasında yaşayan bir gayrimüslimin ölümü hâlinde kendi din mensuplarının gömüldüğü bir mezarlığı yoksa ve başka yere nakli de mümkün değilse, bu gayrimüslimin cenazesi Müslüman mezarlığının uygun bir yerine defnedilebilir. Aynen bunun gibi, bir Müslüman da gayrimüslim bir toplum içinde ölür ve defnedilecek bir Müslüman mezarlığı ya da uygun bir yer bulunamazsa, ortada ciddi bir zorunluluk hâli söz konusuysa cenazesi gayrimüslim mezarlığının bir köşesine defnedilebilir. Fakat buradaki “zorunluluk” devamlılık arz etmemelidir. Yani Müslümanların gayrimüslim mezarlığının bir köşesine defnedilmesi uygulaması, sıradan uygulamaya dönüşmemelidir. Müslümanların İslami usullere göre defnedilebileceği ayrı bir mezarlıklarının olması şarttır. Bu durumun mümkün olmaması durumunda zorunluluk hâli geçene kadar defin mümkünken, Müslümanların bu geçici hâli sona erdirmek için bütün güçleriyle çalışmaları, örneğin Müslüman mezarlıklarının açılması için gerekli adımları atmaları da elzemdir.

Cenaze Nakli Dinî Açıdan Zorunluluk Mu?

Peki gayrimüslimlerin çoğunluk olduğu bir yerde yaşayan bir Müslümanın cenazesinin, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı beldeye nakli şart mıdır? Ve gayrimüslim beldelerde Müslüman mezarlıkları kurulabilir mi?

Ölen kişiyi, bulunduğu yerin kabristanına gömmek müstehaptır. Ancak defnedilmeden evvel bir iki millik bir mesafeye nakledilmesinde bir sakınca yoktur. Başka bir memlekette ölen kimseyi de yine öldüğü yere defnetmek müstehaptır. Kendi memleketine nakletmek mecburiyeti yoktur. Hatta âlimlerimiz cenazenin taşınıp taşınmaması konusunda hüküm olarak bir kerahet yoktur; demişlerdir.

Şu anda olduğu gibi gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu beldelerde yaşayan Müslümanlar kendilerine özel makberler oluşturabilirler. Bunun en çarpıcı örneği şudur: Yarım milyondan fazla olan sahabe-i kiramın sadece otuz bin kadarının kabri Hicaz bölgesindedir. Diğerlerinin kabirleri ise bugün Ortadoğu, Kuzey Afrika, Anadolu, İran ve Maverâünnehir gibi bölgelerde bulunmaktadır. Bilhassa Peygamberler nerede vefat ederlerse oraya gömülürler. Nitekim Hz. Ebu Bekir’e (ra), Rasûlullah’ın nereye defnedileceğini sordular. Buna cevaben Hz. Ebu Bekir (ra): “Allah’ın ruhunu kabzettiği yere defnedilir. Çünkü, Allah’ın onun ruhunu kabzettiği yer en güzel mekândır.” demiştir.

Müslüman kabristanlığının, gayrimüslim mezarlığına ait parsellerin haricinde ama yakınında kurulmasında bir sakınca olmaz; fakat aynı mekanda karışık bir şekilde cenazelerin defnedilmesi doğru değildir. Bu nedenle, Avrupa’daki biz Müslümanlar, kendi mezarlıklarımızı oluşturmalı ve cenazelerimizi oraya defnetmenin yollarını aramalıyız. Bu mümkün olmadığı hâl ve yerlerde, geçici bir çözüm olarak ve nihai çözüm elde edilene kadar gayrimüslimlere ait kabristanlığın yine ayrı bir köşesine defin yapılabilir.

Bir Kabre Birkaç Defin ve Ebedi Defin Meselesi

Peki bir kabre, başka birinin defni yapılabilir mi? Bu konuda bir bekleme süresi var mıdır? Bir kabre, kaç yıl sonra bir mevta defnedilebilir?

Cenaze, kabre konulup üzerine toprak atıldıktan sonra, artık cemaatin elinden çıkmış, Allah’a teslim edilmiş sayılır. Artık zaruret bulunmadıkça kabrin açılmaması gerekir. Zaruret bulunmadıkça iki ve daha fazla cenaze bir kabre gömülmez. Zaruret olursa, aralarına toprak gibi bir engel konularak toplu mezar kullanımı caiz olur. Nitekim Uhud şehitleri için uygulama böyle olmuştur.

Fakat lüzumunda kabirdeki ölü çürüyüp toprak hâline geldiğinde başka birini o kabre defnetmek caizdir. Kemikleri duruyorsa, toplanıp bir köşeye yerleştirilir. Ara yere fasıla olsun diye toprak konulur. Ölünün çürüyüp çürümediği toprağın durumuna göre tespit edilir. Bir de arazi yapısını bilen insanların tecrübeleri bu konudaki kararda belirleyicidir. Standart bir zaman tespit edilip, “Şu kadar sene sonra çıkarılabilir” demek zordur.

Salgın hastalık, savaş, deprem, sel felâketi gibi durumlarda, cenaze sayısı çok olur da her cenaze için ayrı ayrı kabir kazmak güç hâle gelirse, o takdirde birden çok cenazeyi bir kabre koymak mekruh olmaz.

Buradan hareketle, içinde yaşadığımız Avrupa ülkelerinde Müslümanlar için tahsis edilen mezarlıklardaki duruma bakabiliriz. Zira bu ülkelerde genellikle cenazeler belli süreler dahilinde mezarlara konulmaktadır. O süre sona erdikten sonra o cenazenin kemikleri bir tarafa alınarak oraya yeni cenazeler konulmaktadır. Yukarda ifade edildiği gibi, İslam’a göre zorunluluk olmadıkça cenaze kabrinden çıkarılmaz. Burada da aslolan cenazenin çok ciddi bir zorunluluk olmadıkça kabirden çıkartılmaması ve başka bir yere nakledilmemesidir. Dolayısıyla süresiz olarak mezar yeri oluşturma konusunda yine atılması gereken adımlar Müslümanlar açısından bir gerekliliktir.

Bir Müslümanın Tabutla Defnedilmesi Mümkün Mü?

İslami cenaze defin prosedüründe aslında cenazeler direkt olarak kefenleri içinde toprağa konulur. Ancak cenazenin konacağı kabrin fiziki şartlarına göre durum farklı olabilir. İslam’da cenazenin zarar görmemesine büyük özen gösterilmelidir. Bunun için cenazenin defnedilmesi gereken yerin coğrafi/madeni şartlarına dikkat edilmelidir. Bulunulan yerde eğer cenazeye zarar verebilecek bir ortam var ise (rutubet, toprak yumuşaklığı), cenazenin daha olumlu şartlarda defnedilebileceği yere ulaşım zor veya mümkün değil ise, cenazenin yakın zamanda defnedilmesi gerektiği şartı göz önünde bulundurarak istisnai olarak tabutla da gömülebilir. Hatta bu hâlde, tabutun mermerden, demirden yapılmış olması da câizdir. Fakat böyle bir durum söz konusu değilse tabutla defin mekruhtur.

Cenaze tabutla mezara konulacaksa, imkân varsa sandığın içine bir miktar toprak konularak, yine imkân varsa sağ tarafına yatırılarak yüzünün kıbleye yöneltilmesi güzel olur. Çünkü ölünün cesedinin tahtaya değmesinden, toprağa değmesi daha evladır.

Ölümden Sonraki Bekleme Süresi

İslami definle ilgili önemli sorulardan biri de ölümden sonraki bekleme süresidir. Örneğin Almanya’da ölümden 48 saat geçmeden cenaze defni mümkün değildir. Müslümanlar ise “en hızlı” şekilde cenazeyi defnetmek istemektedirler. Peki bu tarz düzenlemeler sorun oluşturur mu?

İslam’da aslolan, cenazenin defninde acele etmektir. Hz. Ebu Hüreyre’den (ra.) rivayet edilen hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Cenazede hızlı davranınız! Şayet cenaze salih bir insan idi ise bu hayırdır ve bir an önce yerine ulaştırmış olursunuz. Eğer salih değilse bu şerdir ve bir an önce omuzlarınızdan onu indirmiş olursunuz.” Bu sebepledir ki, cenaze bir an önce defnedilmelidir.

Fakat otopsi veya başka resmi prosedür olacaksa o süre içinde cenaze morg veya bir başka yerde tutulabilir. Bunun da zamanı bu prosedürün tamamlanması kadardır. Ayrıca cenaze ülkeler arası nakille defnedilecekse o takdirde de cenazenin geç defnedilmesinde zorunlu olarak bir sıkıntı söz konusu olmaz. Allah en iyisini bilir.

Mezarin üstüne baska mezar kaç yıl sonra gömülür?

İçindekiler:

  1. Mezarin üstüne baska mezar kaç yıl sonra gömülür?
  2. Bir mezara uzerine kaç yıl sonra defin yapılır?
  3. Üst üste mezar olur mu?
  4. Kadın erkek aynı mezara gömülür mü?
  5. Kadın mezarına üzerine erkek gömülür mü?
  6. Ölü ölü üstüne gömülür mü?
  7. Kadın erkek üst üste gömülür mü?
  8. Kadın ölünce mezara kim koyar?
  9. Mezar ne zaman yapilmali Diyanet?
  10. Mezarlıklar satılabilir mi?
  11. Ölen kocasına kadın bakabilir mi?

Mezarin üstüne baska mezar kaç yıl sonra gömülür?

Ama duvarlarla çevrilmiş olan o kabristan hiç büyümez, aynı kalır. Çünkü definden üç yıl sonraaynı kabre başkabirini gömerler. Öncekinin kemikleri bir tarafa toplanır, yeni ölü gömülür. Böylece aynı kabir, her üç yıldabir yeni ölüler kabul eder.

Bir mezara uzerine kaç yıl sonra defin yapılır?

Cenazenin daha önce ölmüş biryakının üstüne definedilmesi için ilk gömü tarihinden itibaren en az 5 (Beş) yılgeçmiş olması şartı aranır. Üste gömü yapılacakolan kabrin başında mutlaka okunabilir birbaştaşı olmalı ve müdüriyet kayıtları ile baştaşındaki bilgilerin birbirini doğrulaması gereklidir.

Üst üste mezar olur mu?

Önce defnedilmiş olan cenaze, tamamen çürüyüp toprak haline gelmedikçe, bir zarûret olmaksızın kabrin açılması ve bu kabre ikinci bir cenazenin defni caiz değildir. Cenaze çürüyüp toprak haline geldikten sonra ise, aynı kabre başka bir cenaze defnedilebilir.

Kadın erkek aynı mezara gömülür mü?

Bir zaruret bulunmadıkça, birkaç cenazeyi bir mezarakoymak caiz değildir. Zaruret halinde ise konulur. Aralarına da bir engel (perde) olsun diye toprak doldurulur. Erkeğinüstüne kadınveya kadınınüstüne erkekcenazesi defnedilmesi ise, bunda yukardaki şartlara göre bir sakınca yoktur.

Kadın mezarına üzerine erkek gömülür mü?

Bir zaruret bulunmadıkça, birkaç cenazeyi bir mezarakoymak caiz değildir. Zaruret halinde ise konulur. Aralarına da bir engel (perde) olsun diye toprak doldurulur. Erkeğinüstüne kadınveya kadınınüstüne erkekcenazesi defnedilmesi ise, bunda yukardaki şartlara göre bir sakınca yoktur.

Ölü ölü üstüne gömülür mü?

Bir ölününcesedi tamamen toprak kesilip kemikleri de kalmamış olmadıkça, kabri açılarak yerine başkası defnedilemez. Ancak cenazeyi defin için başka bir yer kalmamışsa bu taktirde kemikleri toplanır, kendisiyle, yeni gömülecek olan ölüarasına toprak vb. şeyler engel olarak doldurulur ve kabir kapatılır.

Kadın erkek üst üste gömülür mü?

Bir zaruret bulunmadıkça, birkaç cenazeyi bir mezara koymak caiz değildir. Zaruret halinde ise konulur. Aralarına da bir engel (perde) olsun diye toprak doldurulur. Erkeğin üstüne kadınveya kadınınüstüne erkekcenazesi defnedilmesi ise, bunda yukardaki şartlara göre bir sakınca yoktur.

Kadın ölünce mezara kim koyar?

Varlı, İslam İlmihali, S). “Kadınları kabre koyacak kimselerin kendilerinin rahim cihetinden mahremleri olmaları evladır.” (M. Zihni, Nimet-i İslam, S). Buna göre kadın cenazeyibabası, oğlu, kardeşi, amcası, dayısı ve yeğenleri gibi bir yakınının, bir mahreminin mezara indirmesitercih sebebidir.

Mezar ne zaman yapilmali Diyanet?

Bu sonuçta 3 aydan önce mezaryaptırmak kanunen yasaktır. Yapılan mezarın çökmemesi için de cenaze defnedildikten en az bir yıl sonra mezarın yapılması gerekmektedir. Mezarerken yapıldığı takdirde mezardaçökme yaşanabilir. Sadece mezartaşı koymada ise bir maruzat yoktur” diye konuştu.

Mezarlıklar satılabilir mi?

MADDE 8 – (1) Umumî mezarlıklarınmülkiyeti belediye bulunan yerlerde belediyelere, köylerde ise köy tüzel kişiliklerine aittir. Bu yerler satılamazve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap edilemez. (2) Mezarlıklarve şehitlikler ile mezarlar bozulamaz, tahrip edilemez ve kirletilemez.

Ölen kocasına kadın bakabilir mi?

Fıkıh kitaplarımızda şöyle bir hüküm vardır: Bir kadınvefat eden kocasınıncenazesini yıkayabilir. Çünkü kocasınınölümünden sonra dört ay on gün iddet bekleyecektir. Bu iddet müddeti tamamlanıncaya kadar kadınbir başkası ile evlenemez.

Defin İşleri

defin işleri

Cenazenin Defni: Mezarlık olarak seçilmiş ve defin yapılması uygun görülen yerlerden başka yerlere defni, sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunun maddesinde belirtilen istisna haricinde yasaktır. Gömme izin belgesi alınmadıkça hiçbir cenaze gömülemez.

Mezarlıkta Defin Prosedürü

Mezarlıklara sabah sekizden akşam mesai bitimine kadar defin yapılır. Bu saatler dışında zorunlu sebepler haricinde cenaze gömülemez. Zorunlu sebebin tayini Belediye başkanına aittir.

Adli tıptan ve diğer resmi dairelerden gelen kimliği belirsiz cenazeler dahil olmak üzere yetkili ve görevli makamlardan Gömme İzin Belgesi alınmayan cenazeler mezarlığa kabul edilmez.

Bir mezar yerine mükerrer defin 5 yıldan önce yapılamaz. Her mezara bir ölü defin edilir.

Mezar Türleri:

Aile Mezarları:

Bu mezarlar en az dört en fazla on kişilik olup, ölüm şartı aranmaksızın Belediye Meclisince belirlenen ücreti ödemek sureti ile parselasyonu yapılmış geniş yollar arasındaki adalar içerisinde tahsis edilen ücretli mezarlardır.

Almış olduğu Aile Mezarlığına gömülmesini istediği kişileri Mezarlıklar Müdürlüğüne mezar sözleşmeleri ile birlikte bildirmeleri gerekir.

Şahsa Mahsus Mezarlar:

Bu mezarlar şahsa mahsus olup ölüm şartı aranır. Belediye Meclisince belirlenen ücreti ödeyerek daha önceden yer belirlemeksizin ada ve parsel sırasına uyularak kazı ve gömü işlemi yapılan ayrıca talep edilirse bitişiğindeki Eş Mezarı olarak tabir edilen birden fazla olmamak şartıyla ikinci bir mezarın da ücret tarifesindeki belirlenen ücreti ödenerek satın alınan mezarlardır.

Ücretsiz Mezarlar:

Bu mezarlar ücretsiz olup fakir ve kimsesizlerin defin edildiği mezarlardır. İhtiyaç halinde defin tarihinden itibaren beş yıldan az olmamak şartı ile yeniden bu mezarlara defin yapılabilir. Ancak beş yılı doldurmadan veya yerine defin yapılmadan önce mezar sahipleri tarafından o günkü yürürlükte olan ücreti yatırılırsa adına yeniden ücretli işlemi yapılarak ona tahsis edilir ve ücretli mezara dönüştürülür. Ücretsiz mezarların üst yapı inşasına ruhsat verilemez.

Şehit ve Gazi Mezarları:

Parselasyonu yapılmış adalar içinde ayrı olarak dizayn edilen ve ücretsiz olarak defin yapılan Şehit ve Gazilere ait mezarlardır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir