mezhep ne demek din kültürü / Mezhep nedir, kaça ayrılır ve nasıl ortaya çıkmıştır? - Din Kültürü - E-OKUL Bilgi

Mezhep Ne Demek Din Kültürü

mezhep ne demek din kültürü

1. İSLÂM MEZHEPLERİ TARİHİ ANABİLİM DALI

İslam&#;ın siyasi, itikadi ve ameli sahadaki düşünce ekolleri diyebileceğimiz mezhepler, dinin anlaşılma biçimi ile ilgili farklılıkların kurumlaşması sonucu ortay çıkmış olan beşeri oluşumlardır. Siyasi, içtimai, iktisadi, tarihi, kültürel, coğrafi ve benzeri sebepler, din anlayışında birtakım farklılaşmalara yol açmıştır. Bu farlılaşmaların belirli bir süreç dâhilinde kurumsallaşması, görüşlerin sistematik nitelik kazanarak sosyo-kültürel yapıyı derinden etkilemesi ve oluşan mecrada, temel argümanları desteklemek ve temellendirmek amacıyla fikir üretilmeye başlanması, karşımıza mezhep olgusunu çıkarmıştır. İslam Mezhepleri Tarihi, siyasi ve itikadi gayelerle vücud bulmuş İslam&#;ın düşünce ekolleri diyebileceğimiz bu beşeri oluşumları, bilimsel yöntemlerle inceleyen bir bilim dalıdır.

İslam Mezhepleri Tarihi, bütün İslami anlayışları ve fikirleri bir araya toplayan bir bilim dalı olup, mezhepleri olduğu gibi inceler. Her mezhebi kendi kaynaklarına, kendi iddialarına göre ele alır ve tanıtır. Dolayısıyla da mezheplerin görüşlerini anlatırken objektif bir yaklaşım içindedir. İslam Mezhepleri Tarihi, geçmişte var olan fırkaların, veya bugün yaşamakta olan mezhep ve çağdaş İslami akımların İslam&#;ı nasıl anladıklarını ortaya koymaya çalışır ve mezheplerin savunduğu fikirlerin tarihini, siyasi ve içtimai temellerini ortaya koyar. Böylece fırkalar arsındaki ihtilaf noktaları aydınlanır ve belki de gereksiz düşmanlıklar yerini dostluk ve müşterek anlayışa bırakır.

İslam Mezhepleri Tarihi dersi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yılında kurulduğunda Hilmi Ziya Ülken&#;in hazırladığı taslakta İslam Medeniyeti’ne ait ilimler grubu içerisinde bir disiplin olarak sunulmuştur. Söz konusu ders, ilerleyen yıllarda “İslam Dini ve Mezhepleri Tarihi” adıyla müstakil bir kürsüye dönüştürülmüş ve bu kürsünün profesörlüğüne Yusuf Ziya Yörükan tayin edilmiştir. İslam Dini ve Mezhepleri kürsüsü başkanlıklarını sırası ile Yusuf Ziya Yörükan, Muhammed Tanci, Yaşar Kutluay, Neşet Çağatay (vekâleten) ve Ethem Ruhi Fığlalı yürütmüşlerdir.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kurulduktan sonra gerçekleştirilen değişikliklerle İslam Mezhepleri Tarihi, Kelam Anabilim Dalı&#;na bağlı bir bilim dalı haline getirilmiştir. Bu dönemde bir süre, Sabri Hizmetli İslam Mezhepleri Tarihi Bilim Dalı başkanlığını yürütmüştür. Yüksek Öğretim Kurulu&#;nun tarih sayı 7-d/2 maddesi ile İslam Mezhepleri Tarihi, Anabilim Dalı haline gelmiştir. sayılı kanunun 3. maddesi çerçevesinde gerçekleştirilen yapılanmada, bu anabilim bünyesinde, Klasik İslam Mezhepleri Tarihi ve Çağdaş İslam Akımları adı altında iki bilim dalı oluşturulmuştur.

İslam Mezhepleri Tarihi’nin anabilim dalı başkanlığı, anabilim dalı haline geldiği tarihinden itibaren Prof. Dr. Hasan Onat tarafından yürütülmektedir. İslam Mezhepleri Tarihi bünyesinde halen anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Hasan ONAT’ın yanı sıra, Prof. Dr. Sönmez KUTLU, Prof. Dr. Osman Aydınlı, Doç. Dr. Muzaffer TAN, Doç. Dr. Mehmet KALAYCI, Ar. Gör. Dr. İsmail AKKOYUNLU ve Ar. Gör. Nuran ÜÇOK görev yapmaktadır.

Bologna Bilgi Sistemi-İslam Mezhepleri Tarihi (Yüksek Lisans)
Bologna Bilgi Sistemi-İslam Mezhepleri Tarihi (Doktora)

2. İSLÂM MEZHEPLERİ TARİHİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYELERİ

Prof. Dr. Sönmez KUTLU (Anabilim Dalı Başkanı)
Prof. Dr. Osman AYDINLI
Doç. Dr. Muzaffer TAN
Doç. Dr. Mehmet KALAYCI
Ar. Gör. Dr. Nuran ÜÇOK
Ar. Gör. Ahmet Bedri YAVUZ
Ar. Gör. Mine DEMİRBİLEK

Mezhep Nedir? Mezhepler Kaça Ayrılır? İslamiyette Mezhepler

Mezhepler Hakkında Bilgiler

Din de gerçekleşen çeşitli görüş ayrılıklarına mezhep denmektedir. Bu görüş ayrılıkları beraberinde pek çok soruyu da meydana getirmektedir. İslam dininde de insanlar mezheplere göre farklı gruplara ayrılmıuşlardır. Bu içeriğimizde mezhep çeşitleri ve hangi mezheplerin hak üzerine amel ettiklerini anlattık.

İşte ayrıntılı bir şekilde derlediğimiz mezhepler hakkında bilgiler.

İslam Dini ve Mezhepler

Dinimizin gerekli gördüğü şekilde yaşamak ve davranmak için Allah(cc), Kuran-ı Kerim’i indirmiştir. Tüm ibadet ve amellerimiz Kuran-ı Kerim’e göre olmalıdır ancak bazen aklımıza takılan dini açıdaki bazı soruların cevaplarını Kuran’da bile bulamayabiliriz daha doğrusu anlayıp yorumlayamayabiliriz. İşte bu noktada peygamber efendimizin sözlerine, yaşamı olan hadislere ve sünnetlere başvururuz.

Ayet, hadis ve sünnetlerin farklı kesimlerce değişik şekillerde yorumlanmasıyla görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Bu görüş ayrılıklarıyla birlikte mezhepler oluşmuştur.

Öncelikle bu düşüncede hemfikir olunmalıdır; mezhepler asla bir dinmiş gibi görünmemeli, gösterilmemelidir. Mezhep kurucuları ise dinin koruyucusu ya da tebliğcisi değildir. Yani her mezhep farklı bir din olarak algılanmamalıdır. Mezhepler, İslam dininin anlaşılması, yorumlanmasını sağlayan bir çeşit düşünce ekolleri olarak tanımlanmaktadır.

Mezhepler arasında ayrımlara gidilmeden önce değinelim ki esas olan şudur: Din, kişinin Allah’a inanmayı ve inancı doğrultusunda hareket etmesini gerektirir. Başta da yazdığımız gibi Kuran-ı Kerim’de dinimizle ilgili bilmemiz gereken çoğu şey yazılmıştır ancak normal vasıflara sahip olan Müslümanlar burada yazan her ayeti anlayıp yorumlayamayabilir. Mezheplerin çıkışı ise bu görevi üstenen alimlerin çabaları ile ortaya çıkmıştır.

Mezhep Nedir?

Mezhepler

Mezhebin kelime manası, izlemek, gidilen yol, benimsenen görüş demektir. Dini anlamda ise müctehid bir İslam aliminin kapalı ve kesin olmayan ayet ve hadisleri, İslam’a ters olmayacak şekilde yorumlaması ve bu konuda çözüm getirmesi demektir.

Başka bir tanıma göre ise mezhep, herhangi bir dinin çeşitli görüş ayrılıklarından dolayı ortaya çıkan kollarından her birine verilen isimdir. Mezhepler aynı zamanda dini kişilik ve toplumların dine bakış açısıdır. Algılayan kişinin kendisine bağlı bazı sebeplerden dolayı farklı şekillerde düşünmesine yol açılır. Mehzebi kısacası ayrım, farklılık, kıvrım olarak tanımlayabiliriz.

İslamda Mezhepler Kaça Ayrılır?

Mezhepler

Birçok dinde olduğu gibi İslam'da mezhepler farklılık gösterir. İslam'da mezhepler Fıkhi Mezhepler ve İtikadi Mezhepler olmak üzere iki ana gruba ayrılır. İçeriğimizin bu bölümünde hem Fıkhi mezhepleri hem de İtikadi mezhepleri derinlemesine inceleyeceğiz. İşte, İslam'da yer alan Hak Mezhepler ve bu mezhepler hakkında bilgiler

Fıkhi (Sünni) Mezhepler

İslam dininde ibadet, evlilik, boşanma, ticaret, miras ve amel gibi konular doğrultusunda ortaya çıkan mezheplerdir. Fıkhi mezheplere Sünni mezhepler de denmektedir. 4 adet Fıkhi mezhep olduğu kabul edilmektedir. Bu mezhepleri kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;

1. Hanefi Mezhebi

İslam dininin sünni fıkıh mezheplerindedir. Kurucusu İmam- Azam diye adlandırılan Ebu Hanefi’dir. Hanefi mezhebi ilk olarak Irak topraklarından doğmuş, ortadan batıya doğru yayılmıştır. Abbasiler döneminde başlıca fıkıh mezhepleri içinde yer almıştır. Abbasiler'in yıkılmasıyla Hanefi mezhebinde bir gerilemeye gidilmiş ancak Osmanlı Devleti’nin kurulmasıyla birlikte yeniden canlanmaya başlamıştır. Türkiye nüfusunun çoğu Hanefi mezhebine mensuptur. Günümüzde, Türkiye, Afganistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Hindistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek ve Romanya topraklarında yaşayan Müslümanların çoğu Hanefilik mezhebindedir. Hanefilik mezhebine göre bir konunun çözümü ile ilgili olarak ilk olarak Kuran ayetlerine bakılır. Ayetlerde konu ile ilgili bir çözüm yolu yok ise bu kez de sünnete başvurulur, peygamber efendimizin yaşayışını, davranışlarını esas alırlar.

2. Maliki Mezhebi

İmam Maliki bin Enes tarafından kurulmuştur. İhtiyacı olunan ilmin Medine’de olduğuna inanan İmam Maliki, yaşamı boyunca kutsal olan bu peygamber şehrinden ayrılmamıştır. Bu mezhep ilk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiş, daha sonrasında hac görevini yapmak için gelenler tarafından hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Tamamen Hz. Muhammed (S.A.V)’in doğrultusunda ilerleyen ve bu yolda fetva veren İmam Malik, Maliki mezhebinin oluşmasını sağladı.

3. Şafii Mezhebi

Kurucusu İmam-ı Şafi hazretleridir. Şafii mezhebi ilk olarak Mısır'da doğmuş sonrasında Irak, Yemen, Suriye ve Horosan’a yayılmıştır. Günümüzde Mısır, Suriye ve Irak’taki Müslümanların çoğu Şafii mezhebine mensuptur. Türkiye topraklarında ise Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’daki insanların çoğu Şafiilik mezhebindedir.

4. Hanbeli Mezhebi

Kurucusu Ahmet bin Hanbel’dir. Kuran ve hadislerin önde geldiği fıkhi mezhepler içerisinde yerini almıştır. Eğer bir konu hakkında Kuran ve sünnette kesin bilgilere varılmıyorsa, buna en yakın yola başvurulur. Günümüzde Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ‘da bu mezhebe mensup Müslümanlar çoğunluktadır.

İtikadi Mezhepler

İtikad kelime manası olarak aksine ihtimal vermeyecek bir şekilde bir şeyi kabullenmek, gönülden bağlanmak demektir. İtikadi mezhepler ise iman ve inançla ilgili konular üzerine yoğunlaşmış mezheplerdir. Bu mezhepleri şu şekilde sınıflandırabiliriz;

1. Ehl-i Sünnet Mezhebi

Hz. Muhammed (S.A. V) ‘in yolundan giden ve bu yoldan hiç sapmayan mezheptir. Bu mezhebin kaynağı Kuran- ı Kerim ve sünnetlerdir. Ehl-i sünnet mezhebi Kuran-ı Kerim’de ya da sünnette ne buyrulmuşsa ona inanır ve onu uygularlar. Ehl-i sünnet mezhebi kendi içerisinde iki kola ayrılır.

Mâtüriddiyye Mezhebi

Kurucusu Semerkand köylerinde Matürid’de doğmuş olan Ebu Mansur Muhammed’dir. Genellikle Hanefiler Mâtüridi mezhebindedirler.

Eş’ariyye Mezhebi

Kurucusu Ebu’l Hasan Eş’ari hazretleridir. Maliki ve Şafiler genellikle eş’ariyye mezhebine mensupturlar. İki mezhep de peygamber efendimizin sünnetine uygundur.

2. Ehl-i Bid’a Mezhebi

Hz. Muhammed (S.A.V)’in sünettlerini ve Kuran-ı Kerim’in hükümlerini kendilerine göre yorumlayıp uygulayan kimselerdir. Yani bu şu demek oluyor, sünnet yolundan sapan, bid’ata giren kişilerdir. Bid’at kelime anlamı olarak dinin esaslarına ters düşen her türlü davranış, söz ve düşünce manasına gelmektedir. Peygamber efendimiz bir hadisinde şu şekilde söylemiştir;

“ Sözlerin en hayırlısı Allah’ın Kitabi, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur” İşlerin en kötüsü ise sonradan çıkarılanlardır. Sonradan çıkartılan, uydurulan şeylere bidi’at yani sapkınlık denilmektedir.

Ehl-i bid’a mezhebinin birçok kolu bulunmaktadır.

Cebriye

İnsanda cuzi irade olmadığı için seçme şansının verilmediğini savunur.

Mu’tezile

Aklın vahiden daha üstün olduğunu gören mezheptir.

Mürcie

İstedikleri kadar günah işleseler de “La ilahe İllallah Muhammeden Resulullah” dedikleri an cennete gireceklerine inan mezheptir.

Haricilik

Yalnız ve mutlak suretle Kuran-ı Kerim’de hüküm çıkartmakta, Peygamber sünnetlerini yok saymaktadır.

Şia

Kuran-ı Kerim’in bazı ayetlerinin eksik olduğunu iddia edenler ve dört büyük halifeden Hz. Ali’nin dışındakileri sevmeyenlerdir.

Vehhabilik

İngilizler'in ümmeti bölüp, dağıtmak için ortaya çıkarttıkları bir mezheptir.

3. Ehli Delalet Mezhebi

Allah’a, peygambere ve ahrete iman konusunda sapkınlığa düşen kişilerin mezhebidir. Delalet, doğru yoldan sapkınlık manasına gelir. Ehl-i Delalet ise Allah’a, peygambere ve ahrete iman konusunda sapkınlığa düşmüş kimselerin mezhebidir. Durzilik ve Bahailik bunlara örnektir. Bahailer kurucularını ilah olarak sayarlar, namazlarını o kişinin öldüğü evin yönüne doğru kılarlar. Bu mezhepler islamda hak olmayan mezhepler olarak tanımlanmıştır.

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Mezhepler

Hz. Muhammed (S.A.V) hayattayken sahabeler etrafında toplanır, merak ettiklerini, akıllarına takılan her soruyu sorarlardı. Peygamber efendimiz de Kuran-ı Kerim’in nasıl yorumlanacağını ve ayetlerin iniş sebeplerini tek tek bildiğinden ötürü en doğru şekilde yorumluyordu. Peygamber efendimizin ölümüyle birlikte sahabeler Mekke ve Medine topraklarının dışına çıkmışlardır. Gittikleri yerlerde halk dini konularda bu kişilere sorular soruyor, onlar da bu soruları cevaplandırıyordu fakat her yerin kendine özgü gelenekleri ve görenekleriyle bazı meseleler bunlara uygun çözülüyordu. Farklı yerlere dağılan bu sahabelerin yayılması ve uygulamalarıyla zamanla farklı görüşler ortaya çıkmıştır.

İslam mezhepleri, Hz. Ali ile Muaviye arasındaki savaş ve İslam toplumundaki bölünme Sünnilik, Şiilik ve Haricilik şeklinde olarak ilk mezhepsel ayrışmayı beraberinde getirmiştir. Erken dönemlerde değişik İslam şehirlerinde, bu şehirlerin adıyla anılan okullar bulunmaktadır. Şam, Kufe, Basra, Medine medreseleri bunlardan sadece birkaçıdır.


Mezhep nedir ve mezhepler nasıl ortaya &#;ıkmıştır. D&#;rt b&#;y&#;k mezhep ve isimleri

Haberin Devamı

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

 Mezhepler İslam'a göre dini ve siyasi gruplaşmalar oluşum esnasında peygamberin ölümünden sonra ortaya çıkmıştır. Bu dönemde çeşitli alimler ortaya çıkmış ve İslam hakkında görüşlerini belirtmiştir. Görüşlerini sözle ifade eden bu alimlerin görüşlerine uyan kişiler o mezhebe ait olmuşlardır. Bu görüşler giderek belirginleştikten sonra ortaya mezhepler çıkmıştır. İslam tarihinde de dört tane büyük mezhep yer almaktadır.

Dört Büyük Mezhep ve İsimleri

1) Hanefi Mezhebi

 İslam'da yer alan dört büyük mezheplerden bir tanesidir. İmam Ebu Hanife'nin görüşlerini benimseyen insanların oluşturmuş olduğu bir mezheptir. Hanefi mezhebinin doğuşu Ebu Hanife'den gelmektedir. Küfe şehrinde oluştuğu düşünülen bu mezhebin Hz. Ömer devrinden sonra giderek artmıştır. Pek çok insan Hanefi mezhebini buradan sonra benimsemiştir.

 Ebu Hanife Irak'ın Küfe şehrinde ünlü alimlerden ders almıştır. Birçok alimden ders alarak yetişen Ebu Hanife'nin en önemli fıkıh hocası ise Ebu Süleyman olmuştur. Ebu Hanife hocası Hammad vefat edince onun yerine geçmiştir. Küfe'de Hammad'ın kürsüsüne en iyi öğrencisi olan Ebu Hanife geçmiştir. 30 yıl kadar hocasının ölümünden sonra dersler vermeye devam etmiştir. Bu esnada ise 'i aşkın talebesi yer almıştır. Bu talebelerinin 40 tanesi de yine içtihad derecesinde yer aldığı İslami kaynaklar tarafından kabul edilmektedir.

Haberin Devamı

 Emevi devleti ve Abbasi devletleri tarafından birçok davet alan Ebu Hanife çalkantılı dönemlerde sıkıntılara maruz kalmamak açısından hiçbir devlet görevlisini kabul etmemiştir. Küfe'de ders verirken Ebu Cafer El Mansur ile aralarında bir takım anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Bunun sonucunda da bir süre hapis yatmıştır.

2) Şafii Mezhebi

 Şafii mezhebi İslam dininin dört büyük mezhepleri arasında değerlendirilmektedir. İmam Şafii'nin görüşlerini benimseyen kişiler şafii mezhebinden olarak kabul edilir. İmam Şafii İslam tarihine ve Hicri takvime göre yılında doğmuş ve yılında vefat etmiştir. Gazze'de doğan İmam Şafii ünlü alimlerden ders almıştır. Almış olduğu derslerden sonra bir İslam görüşü benimsemiştir. Belirlemiş olduğu İslam görüşü iyice yayılmıştır.

Haberin Devamı

3) Hanbeli Mezhebi

 Ahmed bin Hanbel'in görüşlerini benimseyen insanların oluşturmuş olduğu bir mezheptir. Dördüncü büyük sünni mezhebi olarak adlandırılır. Bu mezhebe ait olan kişilere hanbeli denilir. Hicaz ve Irak bölgesinde doğmuş olan bu İslam mezhebi daha sonra fıkhi gelişmeler ile birlikte bu topraklarda iyice yayılmıştır.

4) Maliki Mezhebi

 Malik Bin Enes'in görüşlerini benimsemiş olan kişilerin yer aldığı mezheptir. Malikilik mezhebine ait olan kişilere Maliki denir.

Kaynak: İslam Ansiklopedisi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir