midasın hikayesi / Kral Midas Kimdir? Eşek Kulaklı Midas'ın Hikayesi ve Marsyas

Midasın Hikayesi

midasın hikayesi

kaynağı değiştir]

Müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı Apollon ve Kır Tanrısı Pan arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas yargıçlardan biri olarak seçilmişti. Kır tanrısı, kavalıyla hoş sesler çıkarıyordu; ama Apollon'un gümüşten lir'i her çalgıdan üstünmüş. Apollon; çalmaya başladığında Musalar bile durup onu dinlermiş. Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos, yengi çelengini Apollon'a vermiş. Ama Midas oyunu yarışma sonunda Pan'a yönelik kullanınca Tanrı Apollon çok kızmış ve "güzel müziği ayırt edemeyen kulak insan kulağı olamaz , sana eşek kulağı yakışır" diyerek Midas'ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürmüş. Midas bir süre, tanrının armağanlarını koca bir külah içinde saklamış. Saklamış ama onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını görerek kralın sırrını öğrenmiş. Ancak sır bu insan ağzına sığar mı? Berber sancılar geçirip, dayanılmaz ıstıraplar yaşadıktan sonra sırrını bir kuyuya söylemeye karar vermiş. Kuyuya eğilmiş ve "Midas'ın kulakları eşek!" diye bağırmış. Sırrı kuyudaki su sazlara, sazlarsa rüzgarda salına salına bütün etrafa yayılmış. Böylece bütün ülke Midas'ın sırrını kısa zamanda öğrenmiş. Daha sonra halk Midas hakkında gölge oyunları oynamaya başlamış. Midas artık bıkkınlıkla kulaklarını kestirmeye karar vermiş ve kulaklarını kestirmiş. Kulakları kesilen Midas'ın sonradan kulakları sarmaşık kadar tekrar uzamış. Herkes onunla "eşek kulaklı Midas" diye dalga geçmeye başlamış. Kral Midas Tanrıya yalvarmaya başlamış, "Tanrım benim bu kulaklarımı düzelt ama bütün servetimi elimden al" demiş. Tanrı onu bağışlamış ve Midas kulaklarını geri almış. Ama kimse görmeden canını da alıp, mezara gömmüş.[3]

Hakkındaki eserler[değiştir

Kral Midas'ın çok bilindik bir efsanesi vardır:


Kral Midas'ın, tanrılar arasında gerçekleşecek olan bir müzik yarışmasında Tanrı Apollon tarafından hakem olması istenir. Kral Midas, Apollon ve yarı Tanrı Pan arasında gerçekleşen müzik yarışmasında galibi Pan olarak belirler. Bu duruma öfkelenen Apollon, Midas'ın müzikten anlamadığını iddia ederek Midas'ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirerek Midas'ı cezalandırır. Hikayenin bu kurgusu yazar için çok önemli olsa da Yazar için asıl önemli olan kısım ikinci bölümde saklıdır. Kral Midas bir gün sarayına bir Berber çağırtır. Berber Kral Midas'ın eşek kulaklarını görür. Bu olaya şahit olan Berber gördüklerini anlatmaması gerektiği konusunda uyarılır ve ceza olarak öldürülmekle tehdit edilir. Bir süre sonra Berber bu sırrı tutamayacağını anlar. Öldürülmekten korkan Berber bir kuyuya sırrını anlatmaya başlar ‘'Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları!'' 


İşte bu hikayede berberin ölüm korkusunu da aşacak olan şey ise, ‘'anlatma isteğidir.''


Senaryo diğer yazınsal ve görsel sanatlarda olduğu gibi, bir derdi, bir olayı veya kurulan bir hikayeyi, yönetmenin anlatma isteği pratiğine dayandırır. Senaryo, sinemanın doğuşundan itibaren sinema sanatının anlatım pratikleri gelişirken, paralelinde gelişen bir parçasıdır.


Senaryo için birçok tanımlama yapılabilir ama en temel ve kısa tanımıyla senaryo, görsel bir anlatıyı tarif eden teknik bir metindir. Evet teknik bir metin. Senaryo bir sanat eseri değildir. Sinema sanatının bir parçasıdır. Bir roman yazarı hikayesini sözcüklerle, cümlelerle anlatırken, bir Senaryo Yazarı hikayesini görsel imgelerle anlatır. Edebi bir metinde uzun uzadıya karakterin yaşadığı ikilemleri betimlemelerle yazabilirsiniz. Senarist ise, karakterin yaşadığı ikilemi görüntü ve hareketlerle nasıl anlatabileceğini tasarlar. Bunu yaparken sinematografik ögeleri kullanarak düşünceyi görüntü ve sese dönüşecek bir metin oluşturur.


Senaryo yazımı iki temel başlığa ayrılır. İçeriksel yapı ve biçimsel yapı.
İçeriksel Yapı: Temelde teknik bir metin olan senaryonun yaratıcı ve hikayesel kısmıdır. Hikaye bu bölümde oluşturulur. Dramatik olay örgüsü içerisinde kahramanımız bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sırasında yaşadığı deneyimler, ikilemler, engeller, karakterimizde bir değişime neden olur. Filmin başında kahramanımızın bozulan düzeni finalde çözüme ulaşır.


Dramatik olay örgüsü üç temel ögesi vardır. Giriş, gelişme ve bir sonuç


Biçimsel Yapı: Oluşturulan dramatik olay örgüsünün sese ve görüntüye dönüştüğü yazım kısmıdır.


Senaryonun evreleri:
AnafikirKonuSinopsis (Taslak Öykü)Tretman (Geliştirim Senaryosu)Çekim Senaryosu 

Kazanımlar: 
Katılımcılar kendi hikayelerini bir senaryoya dönüştürebilirler. Edebi bir metni, tiyatro piyesini, bir şiiri, çizgi romanı filme çekilebilecek bir senaryoya uyarlayabilirler. İzledikleri bir filmin senaryo dökümünü çıkarabilir ve bu filmlerin alt-metnini okuyarak kendi senaryo yazarlık süreçlerinde gelişim gösterebilirler. Çeşitli film festivallerinin ve film forumlarının senaryo desteklerine filmlerine başvurmak ve destek alabilmek için sunum dosyası hazırlayabilirler.

Midas ve Altın Dokunuş

Phrygia Kralı Midas, dokunduğu her şeyi altın haline getirebilme yeteneği ile tanınır. Ne yazık ki, bu hediye onun için çok hızlı bir lanet haline geldi.

Kral Midas, altını seven ve zenginliğin yalnızca kralların elinde olması gerektiğine inanan zengin bir kraldı. Onun efsanesinin iki versiyonu var. İlk versiyon, bir gün, adamları Dionysus'un akıl hocalığı olan Silenus'u içki içtikten bir gece sonra ormanda gezinerek buldular. Midas'a Silenus'a döndüğü için teşekkür etmesi için Dionysus ona istediği hediye teklif etti. Midas, dokunduğu her şeyi altın haline getirebilmek istedi. Kısa sürede bunun bir sorun olduğunu fark etti, çünkü önce önce altına dönüşmeden hiçbir şeyi yiyip içemedi. Sonunda, kızına dokundu ve altın bir heykel haline dönüştü. Çaresizlik içinde Dionysus'a gitti, kendisine nehirde vücudundan altınların tümünü yıkmasını söyledi ve her şey normale dönecekti. Geri döndüğünde, Apollo ve Pan ormanlarda boru ve arp yarışması ile karşılaştı. Pan ile yarışmanın galibi olarak yer aldı, bu yüzden Apollo kızgınlıkla Midas'ın daha iyi kulaklarına ihtiyacı olacağını gözlemledi. Midas'ın başından bir anda dev eşek kulakları büyümeye başladı. Hayatının geri kalanında bu kulaklara sıkışmıştı.

Midas, efsanenin bir başka versiyonunda Apollo'nun her nereye gittiğine göre altın ışık yayabilmesinin kıskançlığını yaşıyordu. Sonunda Apollo aşağı inene kadar Apollo'ya lanetledi ve Midas'a dokunduğu her şeyi altın haline getirme armağanı verdi. Midas önce kızına dokundu ve altın bir heykel haline döndü, ancak onun yiyeceği ve içeceğinin altın haline geldiğini keşfedene kadar onun armağanından rahatsız değildi. Sonunda onun tanrılarına tavrına hükmettiğini ve Apollo'nun laneti kaldırdığını fark etti, ancak Midas'ı aşağılamak için ona bir çift eşek kulağı verdi. Midas'ın berberleri kulakları biliyordu ve dedikodularını krallığın etrafına yaymışlardı. Midas öğrendiğinde, Apollon'un ona merhamet ettiğini anlayınca adamı infaz ettirmek üzereydi; Buna karşılık berberin hayatını kaldıracağına karar verdi. Bu noktada Apollo, Midas'ın tevazu ve merhametin önemli derslerini aldığını söyleyerek kulaklarını geri çekti ve kaldırdı.

King Midas Hızlı Referansı

ebeveyn

Gordias ve Cybele


Önemli Mitleri

  • Kral Midas ve Altın Dokunuş

Sahabeler

Damodice


Semboller / Nitelikler


Midasın Kulakları



 Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (Keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş.

 Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başlamış ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başlamış.

 Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar vermiş.

 Apollon'un arkadaşları olan Musa'lar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular.

Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı.

 Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon Lir'ini eline aldı.

Okadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler.

 Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı.

  Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi.

Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi.

 Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı.

Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti.

 Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı.

Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı.

Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu.

 Bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz varmı,

Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı.

Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı.

Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı.

Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.

 

Sayfa Başı

© seafoodplus.info Neyzen Zeki Sözen

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir