Tansiyon, kalp tarafndan pompalanan kann damarlarda oluturduu basnca denir. Bu basnç iddetli ise yüksek tansiyon, çok hafif derecede ise düük tansiyon meydana gelir. Bunu belirleyen faktörler tüketilen besinler ve kiinin ruh hali olmaktadr.
Ani heyecanlanma, korku, tela halinde kiinin tansiyon derecesi deimektedir. Gün içinde deikenlik gösteren tansiyon, tansiyon cihazlar ile kontrol edilmelidir. Sürekli yüksek veya düük çkan sonuçlar herhangi bir hastaln habercisi olabilir.
Tansiyon düüklüü üzerine hazrladmz bu yaz ile düük tansiyonlu kiilere ifa bulacaz. Tansiyonun düük olmas kiinin sosyal yaantsn da etkileyecektir. Bunun önüne geçmek için; tansiyon düüklüüne kar herkesin evinde kolayca uygulayabilecei çözüm önerileri bu sayfada. ifa bulacanz bilgiler ite sizlerle.
Salkta en doru tedavi yöntemleri ve kesin sonuçlar için mutlaka alannda uzman bir doktora bavurunuz. Tavsiyelerimiz hafif iddetteki rahatszlklar için evde geçici bitkisel öneriler içerir. Reçete nitelii tamaz. Salkl günler dileriz…
Tansiyon düüklüüne ne iyi gelir, nasl geçer merak edenler ve aratranlar için evde uygulanabilecek hafif ve doal çözümleri listeledik. Doktor kontrolüne ek olarak beslenme düzeninize ekleyebileceiniz tansiyon düüklüüne bitkisel tedavi yöntemleri hemen imdi sizlerle!
Havuç Suyu Faydalar Nelerdir? Nasl Yaplr? Ne Zaman çilmeli?
Ayran Tarifi
Kahve Kaç Kalori? Çeit ve Porsiyonlarna Göre Kahve Kalori Deerleri
Kuru Üzüm Faydalar Nelerdir?
Baln Az Bilinen 14 Faydas: ifa Kayna!
Zeytini Düzenli Yemenin 7 Mucizevi Faydas
Meyan Kökü Çay Faydalar, Nasl Demlenir?
Biberiye Nedir? Faydalar Nelerdir?
Ginseng Çay Faydalar Nelerdir? Nasl Yaplr, çilir?
Listede yer alan tansiyon düüklüü belirtisi sizlerde de yaanyorsa, en ksa zamanda doktora görünmeniz gereklidir. Aksi halde geç kalnan tedaviler, hastaln kroniklemesine neden olur. Tansiyon düüklüünün en çok hissedilen belirtileri u ekildedir:
Tansiyonu Ne Yükseltir? 13 Besin Dikkat!
Göz Tansiyonuna yi Gelen 12 Bitkisel Çözüm
Tansiyonu Ne Düürür? Tansiyon Neden Yükselir?
Yüksek Tansiyona Ne yi Gelir? Evde 12 Doal Yöntem
Tansiyon Düüklüüne Ne yi Gelir? Belirtileri Nelerdir? Neden Olur?
seafoodplus.info
Yayınlanma:
Tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon) genellikle herhangi bir belirti veya soruna neden olmaz, çünkü kan basıncınız ne kadar düşük olursa felç veya kalp hastalığı riskiniz de o kadar düşük olur. Ancak baş dönmesi, mide bulantısı veya başka semptomlar yaşarsanız doktora başvurmanızda fayda vardır. Şimdi, Tansiyon düşüklüğü nedenleri ve tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenlere bir göz atalım…
TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ HAKKINDA
Birçok insan düşük tansiyondan (hipotansiyon) endişe duyar, ancak çoğunlukla buna gerek yoktur. Bazı insanlar normalden düşük bir kan basıncı seviyesine sahiptir. Genel olarak bu iyi olarak kabul edilir, çünkü kan basıncınız ne kadar düşük olursa felç veya kalp hastalığı riskiniz de o kadar düşük olur. Ancak, birkaç vakada kan basıncının düşük olması sorunlara neden olabilir, bu nedenle doktorunuzla konuşmanız gerekebilir.
Tansiyon ölçülürken tansiyon aletindeki ilk numara (üstteki) atar damarlarda kalbin damarları kanla doldurduğundaki sırada ortaya çıkan basınç; ikinci numara (alttaki) ise kalp atışlar arasında dinlenirken gerçekleşen basınç miktarıdır.
En ideal tansiyon ölçüsü /80 olarak belirlenmiştir. Üst sayı (sistolik) için 90 milimetrenin altında (mmHg) veya alt sayının (diyastolik) 60 mmHg altında bir kan basıncı, genellikle düşük tansiyon olarak kabul edilir.
TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENLERİ
Düşük tansiyonun nedeni her zaman net değildir. Aşağıdakiler olası nedenler olarak sayılabilir:
– Gebelik
– Tiroid (hipotiroidizm), diyabet veya düşük kan şekeri (hipoglisemi) gibi hormonal problemler
– Bazı reçetesiz satılan ilaçlar
– Yüksek tansiyon, depresyon veya Parkinson hastalığı gibi bazı reçeteli ilaçlar
– Kalp yetmezliği
– Kalp aritmileri (anormal kalp ritimleri)
– Kan damarlarının genişlemesi veya genişlemesi
– Isı bitkinliği veya sıcak çarpması
– Karaciğer hastalığı
TANSİYON DÜŞÜKLÜĞÜ TEDAVİSİ
Kan basıncınız düşükse (hipotansiyon), ancak herhangi bir semptomunuz yoksa, tedavi gerekmez. Semptomlar yaşıyorsanız, doktorunuz hangi tedavinin gerekli olduğunu belirlemek için hipotansiyonunuzun altında yatan nedeni bulmaya çalışacaktır.
– İlaçlar
İlaç kullanıyorsanız ve doktorunuz düşük kan basıncına neden olabileceğinden şüpheleniyorsa, muhtemelen bir ilaç değişikliği önerebilir veya dozunuzu değiştirebilir. Bu, yüksek tansiyon (hipertansiyon) tedavisi için kullanılan ve Parkinson hastalığını tedavi etmek için kullanılan ilaçları içerir.
– Altta yatan hastalıklar veya koşullar
Doktorunuz kalp rahatsızlığı, adrenal bez yetmezliği veya sinir rahatsızlığı gibi bir rahatsızlığın kan basıncınızın düşmesine neden olduğundan şüpheleniyorsa, daha fazla test ve tedavi için hastaneye sevk edilebilir.
Adrenal bez yetmezliğinin düşük tansiyonunuza neden olduğu tespit edilirse, doktorunuz eksik hormon olan aldosteron yerine fludrokortizon reçete edebilir. Bu genellikle tablet şeklinde olacak ve ömür boyu alınması gerekecektir.
Eğer bir sinir rahatsızlığı düşük tansiyonunuza neden oluyorsa, tedavisi daha zor olabilir. Sinir sisteminizi canlandırmanıza yardımcı olmak için ilaç verilebilir.
– Sıvılar ve tuz
Susuz kalma (vücudunuzun su ve tuz içeriği azaldığında) kan basıncının düşmesine neden olabilir. Sıvınızı ve tuz alımınızı arttırmak bunu kolayca tedavi edebilir. Yeterince sıvı içtiğinizden emin olmak (günde en az sekiz bardak) hipotansiyon için yardımcı olacaktır. Bunun nedeni, daha fazla sıvı kanınızın hacmini artıracaktır ve atardamarlarınızda daha fazla kan olması kan basıncınızı artıracaktır.
Yüksek tansiyonu olan kişilere genellikle tuz alımlarını sınırlamaları önerilirken, düşük tansiyonunuz varsa, diyetinize daha fazla tuz eklemeniz önerilebilir. Doktorunuz size ne kadar ek tuza ihtiyacınız olduğunu ve normal yemeğinize tuz ekleyip ekleyemeyeceğinizi veya tuz tabletleri almanız gerekip gerekmediği konusunda tavsiyelerde bulunabilir.
İlginizi Çekebilir'Müzik terapisi tansiyon kontrolünde etkili olabilir'depresyondiyabetgebelikparkinsonSağlıkSağlık Bilimleri Üniversitesiuygulamayüksek tansiyon
Farklı sebeplerden dolayı tansiyon düşüklüğü her insanın başına gelebilecek olası durumlar arasındadır. Her ne kadar daha çok günümüzde yüksek tansiyon öne çıksa dahi, düşük tansiyon da aslına bakılırsa ciddi bir problemdir. Bu sebepten dolayı pek çok kişi tansiyon düşüklüğü belirtileri nelerdir merak ediyor. Genel olarak kanın damarlara yaptığı basınç tansiyon olarak bilinir. Yani aslına bakılırsa her bireyin bir tansiyonu vardır. Bu yüzden halk arasında ‘’tansiyonum var’’ cümlesi daha çok düşük tansiyon ya da yüksek tansiyon üzerinden ele alınır.
Pek çok kişi böyle durumlarda belirtilerin ne olduğunu ve ne yapılması gerektiği hakkında bilgi sahibi olmak istiyor. Ancak önemli olan belirtileri iyi okuyup analiz etmek ve buna göre gerekli önlemleri almaktır.
Tansiyon düşüklüğü nedir?
Yaşam içerisinde meydana gelen bazı problemler nedeniyle, kişinin fiziksel olarak yaşadığı bazı halsiz ve güçsüz kalma durumu tansiyon düşüklüğü olarak bilinir. Özellikle vücudun susuz kalması ve yetersiz beslenme gibi unsurlar tansiyon düşüklüğünün temel nedenleri arasında yer alır.
Elbette bununla beraber kalp yetmezliği ve benzeri gibi bazı hastalıklar üzerinden de tansiyon düşüklüğü yaşanabilmektedir.
Yaşam kalitesini artırmak ve doğru hayat tarzı yakalamak tansiyon düşüklüğünün önüne geçebilir. Ancak eğer tansiyon düşüklüğü yaşıyorsanız belirtiler üzerinden ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz.
Tansiyon düşüklüğü belirtileri nelerdir?
Tansiyon düşüklüğü nedenlerine bağlı olarak pek çok değişik belirti üzerinden kendini gösterir. Özellikle gün içerisinde yapılması gereken işlerin yarım kalmasına sebep olacak duruma gelme potansiyeli oluşturmaktadır. Peki, tansiyon düşüklüğü belirtileri nelerdir?
- Bulanık görme,
- Baş dönmesi,
- Mide bulantısı,
- Kusma,
- Susuzluk hissi,
- Soluk ya da soğuk cilt,
- Hızlı nefes alıp vermeye başlama,
- Kalp atışlarının hızlanması
- Soğuk soğuk terleme,
- Baygınlık geçirme,
- Konsantrasyon eksikliği yaşama,
Bu gibi belirtilerden birkaç tanesi yaşandığında tansiyon düşüklüğünden şüphelenebilirsiniz.
Ani tansiyon düşüşü en tehlikeli durumlardan biridir. Zira gün içerisinde sokakta veya başka bir yerde böyle bir problem ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun temel nedenleri aşırı susuz kalmak, gün içerisinde doğru beslenmemeden ötürü halsiz olma gibi durumlar söz konusudur.
Bazı yaralanmalar ve kanamalar ile beraber genetik sebeplerden dolayı da ani tansiyon düşüşü yaşanabilmektedir. Böyle durumlara karşı yanınızda mutlaka su ve enerji sağlayacak bazı besin kaynaklarını bulundurmanız büyük öneme sahiptir. Ayrıca eğer ani tansiyon düşmesi yaşanıyorsa mümkün olduğu kadar bir kenara oturarak geçmesini beklemek önemlidir.
Kan damarlarının yaptığı basınç nedeniyle tansiyon ortaya çıkar. Bu durum yüksek tansiyon ya da küçük tansiyon şeklinde meydana gelebilmektedir. Duruma bağlı olarak düşük tansiyon konusunda belli başlı bazı nedenler söz konusudur.
- Vücudun susuz kalmış olması,
- Sağlıksız ve yetersiz beslenme,
- Bazı alerjik reaksiyonlar,
- Aşırı yorgunluk,
- Kalp yetmezliği ya da kalp krizi,
- Önemli kan kaybı ya da iç kanamalar,
- Uzun süre yaşanan ishal,
- Yaşlılık,
- Hamilelik,
- Genetik faktörler,
Bu ve benzeri durumlar tansiyon düşüklüğüne sebep olduğu için, mutlaka dikkat ederek gerekli önlemlerin alınması gerekir.
Tansiyon düşüklüğünü önlemek için neler yapılabilir?
Pek çok farklı sebepten dolayı her birey tansiyon düşüklüğü yaşayabilir. Böyle durumlar ile karşı karşıya kalındığında ele alınması gereken bazı etmenler bulunmaktadır. Özellikle tansiyon düşüklüğüne iyi gelecek yiyecekler tüketmek, ekin çözüm yöntemleri arasında yer almaktadır.
- Tuzlu ayran,
- Havuç suyu,
- Badem sütü,
- Ispanak,
- Uskumru balığı,
- Zencefil,
Bu gibi kaynakları tüketerek tansiyon düşüklüğünün önüne geçebilirsiniz.
Kalp durmadan çalışarak, vücut için gerekli olan temiz kanı, doku ve organlara gönderir; oksijen seviyesi azalan kirli kanı geri toplayarak da tüm vücudun beslenmesini sağlar. Kalp kasının sürekli olarak kasılıp gevşemesiyle gerçekleşen bu durum, dolaşım sistemi aracılığıyla gerçekleştirilir. Kalp her kasıldığında, kapakçıklar açılarak kan, atardamarlara ve buradan da çatallanarak tüm damarlara gönderilir. Bu sırada kan damarlarında basınç oluşur. Bu basınç, tıp dilinde sistolik basınç ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Kalp kasının gevşemesiyle damarların üzerindeki basınç düzeyi azalır. Genişlemiş olan damarlar, kana basınç uygulayarak kan akımını devam ettirir. Ancak bu süre boyunca da kan damarlarında hala bir miktar basınç bulunur. Bu basınç ise küçük tansiyon ya da tıp dilindeki adıyla diyastolik basınç olarak adlandırılır. Tansiyon ölçümü sfigmomanometre olarak tanımlanan alet ile mm Hg cinsinden ölçülür. Tansiyon ölçümü sırasındaki koşullar kan basıncını önemli ölçüde etkilediğinden ölçüm, 5 dakikalık istirahat sonrasında yapılmalıdır. Yemek ve egzersiz sonrası tansiyon ölçümü normalden düşük, kahve tüketimi ya da sigara kullanımından sonra ise normalden yüksek sonuç verebilir. Bu yüzden tansiyon ölçümünden önceki yarım saat boyunca kişinin bu eylemlerden uzak kalması gerekir.
Tansiyonun iki farklı çeşidi bulunur:
Kan basıncının anormal şekilde düşmesi ya da halk arasında yaygın olarak bilinen adıyla tansiyon düşüklüğü, hipotansiyon olarak tanımlanır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg, küçük tansiyonun 60 mm Hg değerinin altında olmasıyla oluşur. Çoğunlukla kişide bir belirtiye neden olmayan bu durum, tedavi de gerektirmez. Ancak tansiyonun aniden düşmesi, hafif ya da şiddetli belirtilere yol açabilir. Aşırı terleme, dehidrasyon, ishal, yetersiz beslenme, alerjik reaksiyonlar, stres, gebelik, hormonal dengesizlik, bazı kalp damar hastalıkları, anemi, kan kaybı gibi nedenlerin yanı sıra bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak da hipotansiyon oluşabilir. Hipotansiyon çoğunlukla üç farklı şekilde görülür:
Tansiyonun /80 mm Hg değerinin üzerinde olması hipertansiyon ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Toplumda görülme sıklığı %30 ila %45 arasında olan bu rahatsızlık, mutlaka kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Primer ve sekonder hipertansiyon olmak üzere iki farklı türü bulunur. Toplumda yaklaşık olarak %90 oranında görülen primer hipertansiyonda tansiyonun yükselmesine neden olan odak bir hastalık bulunmaz. Sekonder hipertansiyon ise yaklaşık olarak %10 oranında görülür ve tansiyon yüksekliği altta yatan farklı bir sağlık probleminden kaynaklanır. Sıklıkla sorulan "Tansiyona ne iyi gelir?" sorusunu yanıtlamadan önce "Hipertansiyon belirtileri nelerdir? sorusunu cevaplamak gerekir.
Ailede yüksek tansiyon öyküsünün varlığı, 40 yaşın üzerinde olmak, diyabet ve sigara kullanımı, hipertansiyon riskini arttıran etkenler arasında yer alır. Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, hâlsizlik, nefes darlığı, bulanık görme, sık idrara çıkma, burun kanaması, kalp ağrısı ya da kalp ritminin düzensiz olması, hipertansiyon belirtileri arasında yer alır. Kalp, beyin, böbrek ve göz gibi organlar üzerinde olumsuz etkileri bulunan hipertansiyon, zaman içinde atardamarlarda deformasyona yol açar. Beyin kanaması, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, beyin damarlarında tıkanıklık ve körlük gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilen hipertansiyonun mutlaka kontrol altına alınması gerekir.
Tansiyon yüksekliğinde kişinin mutlaka hekime görünmesi ve tedavi alması gerekir. İlk kez tanı alan ve tedavisine başlanan hastaların ilk hekim kontrolü 2 ila 4 hafta arasında yapılmalıdır. İlk kontrol sırasında hekim, ilaçların dozunu ya da kullanım şeklini değiştirebilir. Daha sonra her 6 ayda bir kez hekim kontrolüne gidilmelidir. Tansiyon yüksekliği varlığında yaşam tarzında değişiklik olmazsa olmazlar arasında yer alır. Sigara kullanımının bırakılması, vücut kitle endeksine göre kilonun dengelenmesi, tuz tüketiminin günlük 6 gr. ile sınırlandırılması ve düzenli egzersiz yapılması son derece önemlidir. Taze meyve ve sebzelerden alınan potasyum da tansiyon yüksekliğine iyi gelir. Tüm bunların haricinde tuzsuz ayran, nar suyu, greyfurt, sarımsak, kekik, limon suyu gibi gıdaların alınması, tansiyonun dengelenmesi için önerilebilir.
Hipotansiyon, çoğunlukla belirti vermese de bazı durumlarda baş dönmesi, bulantı, kusma, hâlsizlik, nefes darlığı, aşırı terleme, depresyon, vücut ısısının düşmesi, bayılma ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilir. Tansiyon düşüklüğü belirtileri görülmesi durumunda hekime başvurulması ve nedenlerinin araştırılması önemlidir.
Yetersiz beslenmeye bağlı olarak görülen folik asit ve B12 vitamin eksikliği, diyabet, kalp hastalıkları, dehidrasyon, iç kanama, aşırı kan kaybı ve bazı ilaçların kullanımı tansiyonun düşmesine neden olabilir. Tuzlu ayran, havuç suyu, zeytin, üzüm, zencefil, fesleğen ve su tüketiminin artırılması tansiyon düşüklüğüne iyi gelebilir.
Gebelerin yaklaşık %10'unda yüksek tansiyon görülür. Gebelik öncesi var olan ya da gebeliğin beşinci ayından önce görülen tansiyon yüksekliği, kronik hipotansiyon olarak değerlendirilirken, gebelik tansiyonu olarak bilinen tansiyon yüksekliği çoğunlukla gebeliğin beşinci ayından sonra görülür. Mide bulantısı, kusma, idrar miktarında azalma, çift görme, hızlı kilo artışı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında farklılık gibi semptomlarla görülen gebelik tansiyonu, hamilelik zehirlenmesine (Preeklampsi) yol açabilir. Bu yüzden gebelik boyunca kan basıncının kontrol altına alınması son derece önemlidir. Hafif vakalarda anne adaylarına istirahat önerilirken daha şiddetli vakalarda ilaç tedavisi gerekebilir.