Çeşitli sebeplerden kaynaklanan mide bulantısına birçok kişi tarafından çeşitli çözümler sunulmaktadır. Bunlardan birisi de kahvedir. Kahve mide bulantısına iyi gelir mi? birçok kişi bu sorunun yanıtını aramaktadır. Evet, kahve mide bulantısına iyi gelir. Fakat pişirilmiş kahve değil. Türk kahvesini toz halinde yemeniz gerekmektedir. Özellikle çekilmiş kahveye sıkılan limon mide bulantısına sebep olan zararlı enzimlerin bastırılmasını sağlamaktadır. Çok fazla kullanmak da midenize zarar verebilir.
Limon suyu koyulmuş kahve iyice karıştırıldıktan sonra 2 yada 3 çay kaşığı yemek yeterlidir. Tadı çok güzel olmadığı için de daha fazla yemek oldukça zordur. Hatta fazla yenirse mide bulantınızın şiddetlenmesine bile neden olabilir. Birçok doktor da ilaç kullanmak istemeyen hastalara kahve kullanmalarını önermektedir. Mide bulantınız uzun zamandır devam ediyorsa günde en fazla 2 kere ve mide bulantınız geçene kadar sabah ve akşam almanız kısa sürede sizi sağlığınıza ulaştıracaktır. Daha uzun süren rahatsızlıklarda doktorunuza başvurmakta fayda vardır.
Kahve Satın Al
Kahve çekirdeği yemenin bir zararı yoktur. Fakat çekilmiş kahvenin sindirimi midede daha kolay yapılabildiği için çekilmiş Türk kahvesi önerilir. Türk kahvesi pişirilerek de tüketilir fakat kuru kahveye sıkılan limon sayesinde etkisi daha güçlü olmaktadır. Çünkü kahvede ve limonda bulunan asit özelliği sindirimi hızlandırmaktadır. Bu özellik birçok ilaç yapımında da kullanılmaktadır.
Kahve içmek çoğumuz için bir tutku, hatta değişmez sabah ritüellerimizden biri. Güne hızlıca adapte olmak için değişmez tercihlerimizden kahvenin antioksidan özelliği, Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların da önünde geçtiği bilimsel olarak ispatlanmış. Ama hassas bir mideniz varsa çok sevdiğiniz kahve, size kimi zaman acı verebilir.
Sağlıklı insanlar için bile kahve bazen mide ekşimesi, reflü ve mide ağrılarına neden olabilir. Nedeni ise kahvenin kavurma ve demleme tekniklerine bağlı olarak astan doğal asiditesi. Bağırsak sendromu (IBS), Crohn hastalığı veya ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıkları olanlar için kahvenin asitliği, özellikle sorun yaratabilir. Kramp ve ishal gibi rahatsız edici semptomlara neden seafoodplus.info hastalıklara sahipseniz sizin için en sağlıklı seçenek muhtemelen kahve tüketmemeniz; ancak değilseniz, kahvenizi daha mide ve bağırsak dostu şekilde tüketmenizi sağlayacak yöntemler mevcut:
ASİDİTESİ DÜŞÜK KAHVELERİ TERCİH EDİN
Yukarıda söylediğimiz gibi, kahve çekirdeklerinin asiditesi, kavruldıklarında ve demlendiklerinde artış gösterir. Bu yüzden Brezilya, Meksika, Peru, Venezüella, Guatemala, Sumatran ve Endonezya kahveleri gibi düşük rakımlarda yetişen, asit oranı düşük kahveleri tercih etmeniz ilk önerimiz. Ayrıca unutmamalısınız ki kahve kavruldukça asiditesi düşer, yani dark roast İtalyan stili kavrulmuş kahvenin daha mide dostu olduğunu söyleyebiliriz. Yanı sıra, kahvenizi alkali suyla demlemek de asitliğini düşürecektir.
YARI KAFEİNSİZ KAHVE DENEYİN
Kahve asit üretimini tetikleyen kafein gibi, bağırsaklarınızı ve midenizi rahatsız edip neredeyse hazımsızlığa yol açabilecek bazı bileşenler içerir. Bu yüzden tüm yargılarınızı bir kenara bırakıp ve kafeinsiz kahveye bir şans verin! Yarım ölçü dark roast her zamanki kahveniz ile yarım ölçü kafeinsiz kahveyi karıştırarak içmek, mide sıkışmalarınızı önlemeye yardımcı olabilir.
COLD BREW KAHVE İÇİN
Soğuk demleme tekniğiyle kahve çekirdeğinin asiditesi, sıcak demlemeye göre %65’e kadar daha az yükselebiliyor. Bu yüzden asitsiz ve mide dostu kahve keyfiniz için cold brew demlemeyi tercih edebilirsiniz. Kahvemi soğuk içemem diyorsanız, soğuk demlediğiniz kahvenizi ısıtıp tüketebilirsiniz. Üstelik büyük miktarda hazırladığınız kahvenizi 2 haftaya kadar buzdolabında saklayabilir ve dilediğiniz zaman tüketebilirsiniz.
KAHVENİZE YUMURTA KABUĞU EKLEYİN
Bazlar, asitleri nötralize eder ve kalsiyum karbonattan yapılan yumurta kabukları da baziktir. Çekilmiş kahveye eklenen yumurta kabukları, midenizi tahriş edebilecek asitleri ve diğer acı bileşikleri emer, nötrleştirir. Bunun için bir yumurta kabuğunu iyice yıkayın ve daha parçalara bölün, ancak çok küçük olmasına gerek yok. Ölçü olarak, dört fincan kahve için bir yumurta kabuğu olacak şekilde demlemeden evvel kahvenize ekleyebilirsiniz.
KAHVENİZİ ŞEKERSİZ TÜKETİN
Şeker, kötü bağırsak mikroplarını besler. Ksilitol, eritritol, mannitol ve "-ol" ile biten diğerleri gibi şekerler sindirilemez ve bunun yerine bağırsak bakterileri tarafından fermente edilir. Sonuç olarak mide ağrısına, krampa, şişirmeye veya ishale neden olan gazlar üretilir.
Bu yüzden şekersiz kahvenin tadını çıkarmak için kendinizi alıştırmaya bir an evvel başlamalısınız. Büyük resmi görmeye çalışın: Günde sadece bir fincan kahve içip, bir çay kaşığı şeker eklerseniz, sorun olmayabilir. Ancak her fincanda birden fazla çay kaşığı şeker ile günde birkaç kez kahve içiyorsanız veya sık sık yapay tatlandırıcılı içecekler de tüketiyorsanız, şeker kesmek sağlığınız için değerli bir yatırım olacak.
SÜT ALTERNATİFLERİNİ DEĞERLENDİRİN
Bazen sorun kahve değil, süt olabilir. Eğer laktoz intöleransınız olduğundan şüpheleniyorsanız, laktozsuz süt tüketmeniz gerekir. Badem sütü, Hindistan cevizi sütü, pirinç sütü gibi alternatifler de bu konudaki kurtarıcılarınız olabilir.
HİDROLİZE KOLAJEN TAKVİYESİ YAPIN
Hidrolize kolajen, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, bağırsak astarını tamir etmeye ve detoksifikasyona yardımcı olan, glutamin ve glisin gibi amino asitleri içerir. İçeceklerinize katabileceğiniz bu toz, sıcak veya soğuk sıvılarda çözünebilir ve vücudunuzda emilimleri, proteinlerden daha kolaydır. Uzmanlar gr kahveye dolu dolu 1 yemek kaşığı hidrojen kolajenin yeterli olduğunu söylüyor. Kahve sindirim sorunlarınızı tetiklerse, kolajen ona iyi gelmeyebilir ancak mideniz kahveyi tolere edebiliyorsanız bu, iyileştirici besinleri beslenmenize dahil etmek için harika bir yol.
KAHVE YERİNE HİNDİBAYI DENEYİN
Tüm bu yöntemlere rağmen kahve size iyi gelmiyorsa, neden yerine hindiba içmeyi denemiyorsunuz? Hindiba, çoğunlukla çayını tükettiğimiz karahindiba ile aynı bitki ailesinin bir üyesi.
Hindiba kökü, bağırsaklarınızdaki bakterileri beslemeye yardımcı olan prebiyotik bir lif olan inulin içerir. Sağlıklı ve dengeli bir mikrobiyomunuz varsa, hindibadaki lifler bağırsaklarınızdaki bakteri çeşitliliğini arttırır. Bununla birlikte, şişkinlik, mide ağrısı, gaz, ishal gibi şikayetleriniz devam ederse, sizin için en iyi yiyecek ve içecek seçeneklerinizi bulmanıza yardımcı olabilecek bir diyetisyene başvurmayı düşünmelisiniz.