mide yıkandıktan sonra hastanede yatılır mı / Mide Yıkanması Nasıl Yapılır? - Aşamaları ve İyileşme Süreci

Mide Yıkandıktan Sonra Hastanede Yatılır Mı

mide yıkandıktan sonra hastanede yatılır mı

Endoskopi ucunda kamera olan bir alet ile ağızdan girilerek, yemek borusu, mide ve ince barsakların ilk bölümlerinin incelendiği bir işlemdir. Bu işlem sırasında endoskopi yapan doktor ekrandan yaptığı işlemi izler. İşlemin süresi hastaya göre değişmekle birlikte genellikle dakika arasında değişmektedir. Ayrıca endoskopi sırasında şüpheli görünen alanlardan biyopsi alınabilir, yine midede bakteri (Helicobacter pylori) varlığını araştırmak için biyopsiler alınabilir.
Tüm hastaların endoskopi konusunda en büyük endişesi işlem sırasında neler yaşayacağı, bulantı-öğürme gibi rahatsızlıkların oluşmasıdır. Aslında bu pek haksız bir endişe değildir. Geçmişte endoskopi işlemlerinde sadece boğaz kısmına bir sprey ile lokal anestezi yapılır ve işlemler uygulanırdı. Her ne kadar bu uyuşturma boğaz kısmını rahatlatsa da, hastanın psikolojik olarak bulantı-öğürme refleksini tam olarak baskılayamaz. Son yıllarda buna ek olarak, uyku ilacının damardan yapılması ile hastada uyku hali oluşturulması ve bu şekilde endoskopiyi daha rahat yaptırması amaçlanmaktadır. Bu yöntem bazı hastalarda işe yaramakta, bazı hastalarda ise uyku ilacı yeterince etkili olamamaktadır. Ayrıca uyku ilacı yapılması, geriye dönük kısa dönem hafıza kaybına neden olabileceğinden, hastaların bazılarında işlemin yapılmadığı kaygısı uyandırmaktadır.
Dünyada son yıllarda en çok tercih edilen ve en konforlu yöntem ise “propofol” anestezisi ile endoskopi yaptırmaktır. Bu yöntem hastanın tamamen uyumasına ve işlem sırasında hiçbirşey hissetmemesini sağlıyor. Ehil ellerde oldukça güvenli bir yöntem olan propofol anestezisi sonrası, saatlik bir dinlenme ile çoğu hasta günlük işlerine dönebilmektedir. Türkiye’de pek yaygın olmasa da propofol anestezisi özellikle hastane ortamında uygulanmaktadır.
Özellikle bazı hastalarda, sadece endoskopi değil, kolonoskopi de aynı anda yapılabilmektedir. Propofol anestezisi ile endoskopi ve kolonoskopi aynı anda uyutularak rahatlıkla yapılabilmektedir. Olağan üstü bir durum olmadıkça endoskopi ve kolonoskopi yarım saat içinde tamamlanmakta, hasta işlemden sonra dakika içinde uyandığında, oldukça konforlu bir şekilde her iki işleminde bittiğini öğrenmektedir. İnsan sağlığı ve psikolojisine en uygun yöntem olan propofol anestezisi imkanların el verdiği ölçüde mutlaka tercih edilen yöntem olmalıdır.
Kimlere endoskopi yapılmalıdır?
Endoskopi mide ve ilişkili organların şikayetlerinde başvurulan bir tanı aracıdır. Sadece tanı amaçlı değil bazen tedavi amacıyla da kullanılmaktadır (özellikle kanamalar ve polip gibi durumlarda). Endoskopi mide şikayetleri olan hastalarda özellikle şu durumlarda tercih edilir:
1. 40 yaş üzeri mide şikayetleri
2. Mide kanaması
3. Mide ağrısı ve
a. Kilo kaybı
b. İlaçlara rağmen düzelme olmazsa
c. Karında kitle
d. Beraberinde bulantı-kusma
e. Yutma güçlüğü
f. Ateş, halsizlik gibi belirtiler
g. Ailede mide kanseri
h. Hastanın isteği (kanser korkusu, vb)
Endoskopi yapılan hastalarda yemek borusu, mide ve duodenum (on iki parmak barsağı) incelenir. Genellikle seafoodplus.info mikrobu araştırmak için biyopsi ile örnek alınır. Şüpheli alanlar dikkatle incelenir. Örneğin uzun süreli reflü hastalığı olanlarda yemek borusunun alt ucunda bazı kronik değişiklikler olabilir. Nadiren bu bölgede kansere dönüşebilecek alanlar olabilir. Bu alanlardan biyopsi alınması erken kanser teşhisi açısından önemlidir. Midede ise her santimetrekare dikkatle incelenmelidir. Burada saptanan şüpheli alanlardan biyopsi almak erken mide kanseri tanısında oldukça önemli ve hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle dikkat edilmesi gerek iki önemli nokta vardır: Birincisi endoskopi yapan doktorun tecrübesi ve eğitimi. Bu konuda tecrübesi yeterli olmayan bir doktor çok küçük oluşumları gözden kaçırabilir. Bu nedenle mutlaka endoskopi yaptırmadan önce özellikle endoskopi alanında ileri derecede tecrübesi olan doktorlar tercih edilmelidir. Yoksa normal sanılan bir endoskopi sonrası nadiren de olsa, mide kanseri ortaya çıkabilir. İkincisi ise endoskopi aletinin kalitesi.
Son yıllarda endoskopi cihazlarının kalitesi gelişen teknoloji ile birlikte önemli gelişme kaydetti. Bu gelişmelerden kısaca bahsetmek gerekirse, NBI ve FICE denilen yeni endoskopi eklentileri sayesinde normal ışık ile görünmeyen oluşumlar ışığın dalga boyu değiştirilerek görünür hale gelmektedir. Bu sayede erken kanser teşhisi kolaylaşmaktadır. Boyama yöntemi denilen diğer bir uygulamada ise çeşitli boyalar mide içine püskürtülüp, birkaç dakika sonra yıkanır. Özellikle büyütme ( kat gibi) özelliği olan bir endoskop ile çok küçük oluşumlar görülebilir. Bu gibi yöntemler seçilmiş hasta gruplarında kullanılabilir.
Bu uygulamalar on iki parmak barsağında bu bölgeyi tutan hastalıklar için, örneğin çölyak hastalığı, lenfoma gibi, teşhisinde kullanılır. Yine bu bölgede ülserler sık görülür.
Kaliteli bir endoskopi sonrası birçok hastalık ekarte edilebilir. Sanıldığının aksine, hastalığın kontrolü için 3 ayda bir gibi sürelerde, sık endoskopi yapılmasına gerek yoktur. Çünkü uzun bir süre yeniden endoskopi yapıldığında farklı bir şey ortaya çıkmaz.
Bu nedenle endoskopi yapılması gerekiyorsa, bu endoskopinin GÜVENİLİR, DETAYLI, TECRÜBELİ BİR DOKTOR VE GELİŞMİŞ BİR ALETLE yapılması ve sık sık endoskopi yapılmaması gerekir.

Radyoiyot (Atom)

Radyoiyod nedir ve nasıl tedavi eder?
Radyoiyod, iyodun radyoaktif şeklidir ve etrafa radyasyon yaymaktadır. Halk arasında ATOM olarak da bilinmektedir. Ağız yolundan kapsül ya da sıvı olarak verilen radyoiyod, sindirim sisteminden emilerek tiroid bezi (guatr) hücrelerinde toplanır ve yaydığı radyasyon tiroid hücrelerinin büyümesini ve faaliyetini durdurur. Aşırı çalışan tiroid bezinin fonksiyonu normale döner veya istenmeyen tiroid dokuları yok olur.

Radyoiyod hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

  • Tiroid bezinin fazla çalıştığı ve kanda tiroid bezi hormonu yüksekliğine neden olan guatr hastalıklarında.
  • Tiroid bezinin bazı kanserlerinde.

Radyoiyod tedavisinin yan etkileri nelerdir?
Radyoiyod tedavisi tiroid bezi (guatr) hastalıklarının tedavisinde 50 yıldan beri başarıyla uygulanmaktadır. Tedavi sırasında önemli yan etkiler görülmeyecek saçlarınız dökülmeyecek, kısırlık oluşmayacaktır. Bazı hastalarda tükürük bezlerinde şişme ve ileride tükürük azalması görülebilir. İki gün süre ile sakız çiğnenmesi ve limon yenmesi ile bu yan etki görülme sıklığı azalır.

Verilen radyoiyod miktarı ne kadardır ve hastanede yatmak gerekir mi?
Radyoiyod dozu, tiroid hastalığının özelliğine göre değişir. Bazı hastalarda düşük doz, bazı hastalarda yüksek doz verilebilir. Düşük doz verilecekse hastanın hastanede yatması gerekmez, tedaviden sonra evine gidebilir. Eğer doz yüksek olursa, çevresine radyasyon yaymaması için hastanede radyoiyod tedavisi için hazırlanmış özel odada yatması gerekir. Bu dozun miktarı kanunen belirlenmiştir. Hastanede kalış süresi; uygulanan doza ve günlük ölçümlerle vücutta saptanan radyasyona göre 3 gün ile 1 hafta arasında değişebilir.

Radyoiyod vücuttan nasıl ve ne kadar sürede atılır?
Ağız yoluyla alınan iyodun önemli bir kısmı tiroid bezi tarafından tutulur. Vücudun diğer kısımlarında tutulan iyod az miktardadır ve dokulara herhangi bir zararı yoktur. Radyoiyod; vücuttan çoğunlukla idrar yolu ile, bir kısmı ise tükürük, ter ve dışkı ile atılır. Atılmayanlarda bir süre sonra kendiliğinden yok olur, 10 gün ila 1 ay arasında vücudunuzda radyasyon kalmaz. Vücutta kalış süresi; düşük dozlarda daha kısa, yüksek dozlarda daha uzundur.

Radyoiyod tedavisinden önce hangi yiyecek ve içeceğe dikkat edilmelidir?

İçerisinde iyod olan tüm yiyecek, içecek ve ilaçlar tedaviden önce kesilmelidir. Tedaviden önce kullanılması yasak olan ilaçlar ve tedaviden önce kesilmesi gereken süreleri

  • İyod içeren öksürük şurupları (2 hafta)
  • İyod içeren vitamin hapları (2 hafta)
  • Tentürdiyod, lugol solusyonu, saç boyaları (2 hafta)
  • Röntgen filmi çekiminde kullanılan maddeler ( hafta)
  • Tiroid hormon ilaçları (Levotiron, Tefor hafta, Tiromel 2 hafta)
  • Guatr tedavisinde kullanılan ilaçlar (Propycil, Tiramozol 1 hafta)

Tedaviden önce yenmesi sakıncalı yiyecekler

  • İyodlu tuz, kaya tuzu
  • Deniz ürünleri
  • İçinde iyod olan, veya iyodlu tuz kullanılarak hazırlanmış konserveler, hazır yiyecekler
  • Çay, hazır kahve
  • Süt, yoğurt, peynir ve dondurma

Radyoiyod nasıl içilir ve içerken nelere dikkat edilmelidir?
Radyoiyod, bir bardak su içinde ya da kapsül olarak bir Nükleer Tıp uzmanı tarafından hastaya içirilir. İçerken, bir damla sıvının bile yere dökülmemesi için özen gösterilmelidir. Hasta tedavi öncesi saat hiçbirşey yememeli ve içmemelidir. Eğer bulantınız olursa ve Radyoiyodu içtikten sonra kusarsanız hemen hekiminize haber veriniz.

Radyoiyod içtikten sonra nelere dikkat edilmelidir?

  • Hasta, radyoiyodu içtikten sonra 2 saat hiçbirşey yememeli ve içmemelidir.
  • Bol miktarda su veya meyva suyu içilmelidir, sulu yiyecekler tercih edilmelidir. İlk yemeğinizi hafif bir kahvaltı şeklinde yiyiniz.
  • Tükrük bezinde radyoiyod birikmemesi için iki gün sakız veya limon dilimleri çiğnenmelidir.
  • Sık sık tuvalete giderek idrarda biriken radyoiyod atılmalıdıseafoodplus.infot sonrası eller bol su ve sabunla yıkanmalıdıseafoodplus.infoti kullandıktan sonra en az 3 kez sifon çekilmeli ve tuvalet bol su ile yıkanmalıdır.
  • Her gün, duş şeklinde yıkanılmalı, yıkandıktan sonra banyo temizlenmeli, çamaşır değiştirilmeli, çamaşırlar ayrı yıkanmalıdır.
  • Tedaviden sonra bir hafta süreyle yatak odasında yalnız uyunmalıdır.
  • Bir hafta süre ile diğer insanlarla iş arkadaşlarınızla uzun süreli ve yakın temas içinde bulunmamalıdır ancak aşırıya kaçılmamalıdır.
  • Özellikle bebeklere, küçük çocuklara ve hamilelere 2 metreden yakın ve uzun süre birlikte olunmamalı onları öpmemelidir.
  • Birkaç gün ayrı çatal, kaşık, tabak ve bardak kullanılmalı ve bunlar bol su ile yıkanmalı, bulaşık makinesi kullanılmamalıdır.
  • Ayrı el ve yüz havlusu kullanılmalı ve giysiler ayrı yıkanmalıdır.
  • Hastaneden ayrılırken hekiminiz tarafından reçete verilmişse, ilaçlar tedaviden 48 saat sonra alınmaya başlanmalıdır.

Radyoiyod tedavisi kimlere uygulanmaz?

  • Hamilelere kesinlikle uygulanmaz!!!. Tedavi öncesi hamile olunmadığından gebelik testi yaptırarak emin olunmalıdır ve tedavi sonrasında 6 ay hamile kalınmamalıdır.
  • Emziren annelere ancak emzirmeyi kestikten sonra radyoiyod tedavisi uygulanabilir.
  • İyot içeren ilaçları kullanan veya iyotlu maddelerle film çekilmiş hastalara da uygulanmaz.

Mide &#x; bağırsak enfeksiyonu sıcak havalarda artıyor

Son yıllarda mevsim geçişlerinde daha sık görülse de özellikle yazın pek çok kişiyi acil servise götüren bir salgın mevcut. Karın ağrısı, ishal ve kusma gibi şikayetlerle kişiyi yatağa yatıran mide-bağırsak enfeksiyonu aşırı sıcaklarda bir artış gösteriyor. Uygun olmayan ortamlarda saklanan veya açıkta uzun süre bekletilen yiyecekler mide-bağırsak enfeksiyonunun en büyük nedeni olarak görülüyor. Sıcak ortamda mikroorganizmalar kolayca çoğalarak gastroenterit adı verilen mide-bağırsak enfeksiyonuna yol açabiliyor. Enfeksiyon çoğunlukla hafif seyrederek birkaç gün içinde kendiliğinden geçebiliyor ancak kusma ve ishalin şiddetli olduğu vakalarda vücuttan su ve elektrolit kaybı geliştiğinden hastaneye gitmek gerekiyor. Mide-bağırsak enfeksiyonu sizi de yakalamadan önleminizi alın.


Mide-bağırsak enfeksiyonu neden olur?

Mide bağırsak enfeksiyonlarının pek çok nedenleri vardır. Bunların büyük bölümünden basit önlemlerle korunabilirsiniz. İşte mide bağırsak enfeksiyonu risleri ve korunma yolları.

Ellerinizi sık sık yıkayın

Enfeksiyonlardan korunmak için en önemli kural; sık sık elleri yıkamak. Ellerden yiyeceklere bulaşan mikroorganizmalar sindirim sisteminde enfeksiyonlara yol açabiliyor. Tuvaletten, ev ve bahçe işlerinden, evcil hayvanlara dokunduktan sonra mutlaka ellerinizi yıkayın. Gıda maddelerine dokunmadan önce de ellerin yıkanması çok önemli. Eller en az 30 saniye bol sabunlu suyla, parmak araları dahil ovularak yıkanmalı.

Soslu ve kremalı yiyecekler enfeksiyon yuvası olabilir

Açıkta satılan yiyecek ve içeceklerden, son kullanım tarihi geçmiş ürünlerden, pastörize olmayan süt ve süt ürünlerinden uzak durun. Gıdaları buzdolabı dışında uzun süre bekletmeyin. Çiğ sebze ve meyveleri bol ve temiz suyla yıkayın. Özellikle açık büfe servis yapan yerlerde açıkta uzun süre bekletilen soslu, mayonezli ve kremalı yiyecekler önemli enfeksiyon kaynağı olarak karşımıza çıkabiliyor.

İçeceklerinize eklenen buzlara dikkat!

Özellikle sular, yaz aylarında enfeksiyonların bulaşmasında önemli bir yer tutuyor. Musluk suyu ve denetimsiz içme sularından uzak durun. Zorunlu hallerde suları kaynatarak için. Serinlemek için içeceklerinize eklediğiniz buzlara dikkat edin; zira buzlar bile önemli bir enfeksiyon kaynağı olabiliyor. Müesseselerde buzların musluk suyundan hazırlanması, ayrıca buz makinelerinin günlük olarak temizlenmemesi buzdaki enfeksiyon tehlikesinin en büyük nedenlerinden biri.

Havuz ve deniz sıcakta serinletiyor ama&#x;

Yaz sıcağında serinlemek için girilen havuz ve kirli denizler de enfeksiyon nedeni olabiliyor. Özellikle havuzların temizliğinin uygun koşul ve sıklıkla yapıldığından emin olun. Kalabalık ve temizliği yeterince yapılmayan havuzlar gözün yanı sıra mide-bağırsak enfeksiyonları açısından da risk oluşturuyor. Su yutmamaya dikkat edin.

Ortak tuvaletler mikrobun kaynağı olabilir

Mide-bağırsak enfeksiyonlarına zemin hazırlayan önemli faktörlerden biri de tuvaletler. Tuvaletlerin temiz olması, özellikle mide-bağırsak enfeksiyonu şikayeti yaşayan kişilerin kullandıkları tuvaletlerin düzenli olarak temizlenmesinde özen gösterilmesi, ortak havlu kullanımından da kaçınılması çok önemli.

Mide-bağırsak enfeksiyonuna karşı bunları yapın

  • Enfeksiyon süresince vücudunuzun su, tuz ve mineral desteğini sağlayın.
  • İshal düzelene kadar yağsız ve az posalı diyet yapın.

  • İshal süresince yağsız çorbalar, yağsız peynir, yoğurt, patates haşlaması, elma, şeftali, muz ve havuç gibi besinler tüketin.

  • Bu dönemde kepek ekmeğinden, yağlı ve şekerli gıdalardan, baharatlardan, bol posalı sebze ve meyvelerden uzak durun.

  • Halk arasında ishali azalttığı sanılan kuru kahve ve çay tüketiminden kaçının! Çünkü kahve ve çay vücuttan sıvı kaybına neden oluyor. Bol bol su içmeye özen gösterin.

  • Yapılan en önemli hatalardan biri de; hekime danışmadan ishal kesici ilaçların kullanılması. İshal kesici ilaçların bilinçsizce kullanılması, bağırsak hareketlerini yavaşlatarak sindirim sistemindeki zararlı mikroorganizmaların atılımını durduruyor ve bağırsak hastalığını daha da ağırlaştırabiliyor.

  • Uzun süren, tedaviye yanıt vermeyen, kanlı ve sümüklü ishallerde altta yatan bir bağırsak hastalığı olabileceğinden mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurun.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Kök Hücre Nakli Sonrası Yaşam Kılavuzu

(Hasta ve Hasta Yakınları İçin)

  • Evde Yaşam ve Dikkat Etmeniz Gerekenler
  • Günlük Hayatta Bakım ve Aktivite
  • Günlük Temizlik
  • Günlük Egzersiz
  • Sosyal Yaşam
  • Cinsel Yaşam
  • Beslenme ve Besinlerin Temizliği
  • Nakil Sonrası Oluşabilecek Yan Etkiler ve Öneriler
  • Hemen Bizi Aramanız Gereken Durumlar

Değerli Hastamız,

Bu kitapçık, kök hücre nakli sonrasında evde sağlığınızı korumaya devam etmeniz için siz ve bakımınıza destek olacak yakınlarınıza yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Unutmayın, bu kitapçıkta yer alan kuralları uygulamanız ilaçlarınız kadar önemlidir. Aklınıza takılanlar konusunda hekim ve hemşirenize soru sormaktan çekinmeyin.

Evde Yaşam ve Dikkat Etmeniz Gerekenler

Nakil öncesi ve sonrasında kullandığınız ilaçlar vücudunuzun savunma sistemini zayıflatır. Bunu önlemek amacıyla hastane ortamındaki odanız sizi her türlü enfeksiyondan koruyacak şekilde hazırlanmıştır. Nakil sonrası süreci de sağlıkla geçirebilmeniz için hastane koşullarına benzer bir ortamı evde de sağlamanız gerekecektir. Bu durum sizi endişelendirebilir. Ancak bu kitapçıkta yer alan öneriler evde güvenli bir ev ortamı oluşturarak sürdürmenize ve daha hızlı iyileşmenize yardımcı olacaktır.

Nakil doktorunuz onay verinceye kadar ev temizliğini kendiniz yapmamalısınız. Odanızın temizliği siz odadan çıktıktan sonra yapılmalıdır.

Hasta eve gelmeden önce mümkünse ona özel ve çok az eşya içeren bir oda hazırlayın.

Mantar ve bakteri üreme riskini engellemek için odanın duvarlarını boyatın. Oda yeni boyanmış bir odaysa duvarları silin.

Oturduğunuz bölgede hayvan barınakları varsa, hastanın yatacağı odayı, barınakların görünmediği evin en uzak bölümüne taşıyın.

Hasta odasındaki perdele ve diğer örtüleri iki hafta arayla yıkayın.

Hastaya özel bir yastık, havlu, giyecek ve nevresim takımları hazırlayın ve bunları ilk kullanımdan önce mutlaka yıkayın ve ütüleyin.

Hastanın enfeksiyondan korunmasını sağlamak için yatak takımlarını en az haftada iki kez değiştirin. Yastık ve yorganların yün, pamuk değil; yıkanabilir elyaf ve benzeri ürünlerden seçin.

Giysileri sıcak su ile çamaşır makinesinde yıkayarak iyice kurutun ve kullanım öncesi mutlaka ütüleyin. Yeni satın alınan giysiler kullanılmadan önce yıkanmalıdır.

Bütün evin tavan, kalorifer petekleri, döşemeler ve pencerelerini iyice temizleyin. Yer döşemelerinin toz tutmayan, silinebilir özellikte olmasına dikkat edin.

Toz tutmaya müsait halı ve benzeri örtüler kullanmayın. Kaldırmanızın mümkün olmadığı halı ve koltukların üzerine toz tutmayan ve yıkanabilir örtülerle kapatın.

Ortamda küf ve mantar oluşturacak ıslak veya nemli yerler olmaması gerekir.

Ev temizliğinde kağıt torbalı elektrikli süpürgeler ya da el çalı süpürgeleri yerine özel hepa filtreli veya su hazneli elektrikli süpürgeleri kullanın.

Banyo, banyo küveti, duş, lavabo ve klozetteki küflü alanları kontrol ederek iyice temizleyin.

Evde birden fazla tuvalet ve banyo varsa birini sadece hastanın kullanımına ayırın.

Lavabo, küvet, duş ve klozetin temizliğinde mutlaka çamaşır suyu kullanın ve her kullanımdan sonra klozeti çamaşır suyu ile yıkayın.

Kapı kolları ve elektrik düğmelerini çamaşır suyu ile günlük temizleyin. Temizliği lateks eldivenle yapın ve ıslak olduğu dönemde elektrik düğmesini açma-kapama için kullanmayın.

Hastanın bulunduğu ortamda ahşap kesme, çivi çakma ve bunun gibi toz çıkaran işlemler yapmayın. Mutfak temizliğini sık aralıklarla yapın; bulaşıkları yüksek ısıda yıkayın, iyice durulayarak kurulayın.

Nakil sonrası evde, akvaryum da dahil olmak üzere hiçbir hayvan cinsi bulundurulmamalıdır. Ev hayvanları hasta sağlığı için problem yaratabilir. Ev hayvanlarınızın varsa taburculuk öncesi nakil ekibiyle paylaşın.

Her türlü canlı ya da yapay saksı çiçeği ve bitkiyi hasta odasından uzaklaştırın.

Evin ısıtılmasında elektrikli soba veya kalorifer tercih edin; soba ve klima enfeksiyona yol açabileceği için kullanılmamalıdır. (bu şartlar sağlanamıyor ve sobalı bir evde yaşıyorsanız, sobanın yakıldığı ilk 30 dakika başka bir odada istirahat etmeniz, sizi oluşabilecek enfeksiyonlardan korur)

Günlük Hayatta Bakım ve Aktivite

Günlük Temizlik

Ellerinizi her yemekten ve tuvaletten önce ve sonra yıkamak sizi oluşabilecek enfeksiyonlardan korur.

Size özel sabun ve havlu kullanın.

Vücut temizliğinizi yumuşak bir sabun kullanılarak günlük banyo ve duş şeklinde yapın. Ancak trombosit sayınız düşükse oturarak ılık duş şeklinde keselenmeden banyo yapabilirsiniz.

Aşırı sıcak suyla yapılan banyodan kaçının.

Banyo sonrası iyice kurulanın ve vücudunuzda nemli bölge bırakmayın.

Koltuk altı ve kasık bölgenizin temizliğine özen gösterin.

Cildi kurutabilen deodorantlı sabunları ve alkol içeren losyonları kullanmayın. Cildiniz kuruysa, banyodan sonra bebe yağı ve nemlendirici kullanın.

Tırnaklarınızı banyodan sonra düz ve etlere zarar vermeden kesin. Tırnak kesiminden sonra ellerinizi tekrar yıkayın. Bu uygulama şekli yaralanmaları engelleyerek sizi oluşabilecek enfeksiyonlardan korur.

Diş ve diş etlerinizi yumuşak bir diş fırçası ve florlu diş macunuyla günde en az iki kez diş etlerine zarar vermeden fırçalayın. Trombositleri 50 binin altında olan hastalarda kanama oluyorsa her yemekten sonra temiz su ve antiseptik gargara solüsyonu veya bikarbonatlı su ile ağız iyice çalkalanmalıdır. Trombosit sayısının düşük olduğu durumlarda diş fırçalamak sakıncalı olabileceğinden taburculuk öncesi danışılmalıdır.

Takma diş kullanıyorsanız mutlaka temiz tutun. Diş hekimleri takma dişlerin her gün uygun bir temizleyicinin içinde yarım saat bekletildikten sonra suyla en az beş dakika iyice yıkanmasını önerirler.

Tıraş için jilet yerine elektronik tıraş aletleri kullanarak cildinizdeki açık yaralanmaları ve kanamaları engelleyebilirsiniz.

Size özel ve cilde temas eden bölümleri her kullanımda temizlenebilen makyaj malzemeleri kullanın. Gözler enfeksiyona açık ve daha hassas olduğu için göz makyajından uzak durun.

Güneş ışınları cildinizde ciddi hasarlara yol açacağı için cildinize yüksek koruma faktörlü (en az faktör) güneş kremleri sürün, tüm vücudunuzu kapatacak kıyafetler giyin, şapka ve güneş gözlüğü kullanın.

Günlük egzersiz

Düzenli egzersiz iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Egzersiz yaparak kas gücünüzü ve hareketini yeniden kazanmak yalnızca fiziksel değil duygusal olarak da kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Taburcu olduktan sonra aktivite veya egzersiz için dayanma gücünüzün azaldığını hissedeceksiniz. Başlangıçta enerji düzeyiniz düşük ve kendinizi yeterince iyi hissetmediğiniz için günlük rutin egzersizler zor olabilir. Gün içerisinde dinlenme ve egzersiz dönemlerinin her ikisini birlikte planlamanız yardımcı olabilir. Özellikle naklin ilk aylarında aşırı yorucu olmayan egzersizler tercih edilmelidir.

Trombositleriniz 10 binin altında ise egzersiziniz kıyafetinizi giyip-çıkarma ve tuvalete gitme ile sınırlıdır. Trombositleriniz 20 binin üzerine çıktığında ise en iyi ve kolay egzersiz yürümedir. Hastaneden ayrılmadan önce, oda içinde yürüyerek egzersiz programına başlayabilirsiniz. Egzersiz zamanlamasına dakika ile başlayın ve zamanla dakikaya çıkarın. Bundan sonra ise günlük egzersize dakika devam edebilirsiniz. Trombositleriniz 50 binin üzerine çıktığında nakil ekibinin onayını alarak daha güç egzersizler yapabilirsiniz.

Nakil ekibinin onayını almadan sizi yoracak egzersizler ve güç denemeyiniz.

Sosyal Yaşam

Kişilerle sarılma, öpüşme ve el sıkışma gibi yakın temastan kaçının.

Alışveriş merkezi, kafeterya, toplu taşıma araçları gibi kalabalık ortamlardan uzak durun; mutlaka bulunmanız gereken bir durum varsa N95 maske kullanın.

Araç içerisinde klima açmayın.

Üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerle aynı ortamda bulunmayın.

Çocukları kucağınıza almamanız ve öpmemeniz gerekir.

Sağlıklı kişiler temizlik kurallarına uyarak ziyaretinize gelebilirler ancak ziyaretçi sayısı kişiyi aşmamalı ve aranızda en az 1 metre mesafe olmalıdır.

Nakilden sonra 6 ay boyunca canlı aşı yaptırmayın. Ev içerisindeki bireylerin de suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, kabakulak gibi canlı aşıları yaptırmaması; yaptırmış olanların da en az 3 hafta uzak durması gerekir.

Deniz, göl, gölet, havuz gibi enfeksiyon kapma olasılığı olan yerlerden en az 1 yıl ve sonrasında nakil ekibi onaylayana kadar uzak durun.

Akciğer hasarına neden olmasından dolayı sigara içilen ortamlardan uzak durun ve kesinlikle sigara kullanmayın.

Nakil sonrası alkol alımı ilk 6 ay kesinlikle sakıncalıdır. Ayrıca 6 ay sonunda da ilaç kullanımı devam ediyorsa alkolden uzak durun.

Cinsel Yaşam

Hastalık ve tedavi süreci; vücut direncinizi düşürdüğü için cinsel hayatınızı da olumsuz yönde etkileyebilir. Nakilin ilk 4 ayında mümkünse cinsel ilişkiden uzak durun.

Cinsel ilişki öncesi sıhhi kurallara kesinlikle uyun ve korunma yöntemi olarak prezervatif kullanın.

Eğer trombositleriniz /mm3’ün altında ise özellikle kadınlarda kanama riskini artırabileceği için bu dönemde cinsel ilişkiden kaçının.

Eğer hamilelik düşünüyorsanız mutlaka hekiminizle görüşün.

Beslenme ve Besinlerin Temizliği

Besinler savunma sistemi baskılanmış kişileri etkileyerek enfeksiyona neden olabilir. Özellikle acı, ekşi ve asitli besinler midenizdeki asit oranını artırabilir. Tedaviniz süresince beslenmenizde dikkat etmeniz gerekenler aşağıda yer almaktadır.

Buzdolabınızı temizleyin ve sıcaklığını yaz ve kış konumuna göre ayarlayın.

Yiyeceklerinizi hazırlayan kişiler mutlaka hazırlamadan önce ve sonra ellerini yıkamalıdıseafoodplus.info pişirmede ve yemede kullanılan tabak, çatal, kaşık, bardak, tencere gibi araç ve gereçleri bulaşık makinesinde en yüksek ısıda yıkayın. Bulaşık makineniz yoksa yıkadıktan sonra iyice durulayın.

Midenizi yormamak için az ve sık aralıklarla besleniniz.

İyi pişmiş ve bakteri üremesini engellemek için bekletilmemiş taze yemekler yiyin.

Bol su ile yıkanmış sağlam ve kalın kabuklu meyveler ve sebzeleri kalınca soyarak bekletmeden tüketin (Gıdalarınızı içerisine 1 ölçek sirke ya da 1 ölçek limon suyu eklenmiş 9 ölçek suda yarım saat bekleterek yıkayın).

Katı ve iyi pişirilmiş yumurta ve yumurtalı gıdaları tüketin; pişmemiş ve az pişmiş yumurta içeren gıdalardan uzak durun.

Yeşillik ve çilek gibi soyulmadan tüketilen meyve ve sebzeleri yemeyin.

Lokanta ve açık yerlerde satılan yiyecek ve içeceklerden kaçının.

Baharatlı ve acı besinler aldığınız ilaçlardan dolayı hassas olan ağız, boğaz, mide ve bağırsak sisteminize zarar verebilir; yemeklerin üzerine eklenen çiğ baharatlar ise mantar enfeksiyonu riski oluşturacağından tüketmeyin.

Yemek pişirmek için çelik, cam ve ürünler, yemek yemek için cam ve porselen ürünleri tercih edin. Toprak kaplar kullanmayın.

Yemekler ağzı kapaklı düdüklü tencere gibi kaplarda, kapağı kapalı olacak şekilde veya fırınlama yöntemiyle pişirin.

Kızartma yağını bir defalık kullanın ve kızartılarak yapılan yiyecekleri çok sık tüketmeyin.

Odun ve kömür ateşinde pişmiş gıdalardan uzak durun.

Pastörize ve tek kullanımlık süt, yoğurt, peynir, tereyağı, bal, reçel gibi besinleri açıldığında hemen tüketin.

Besinleri çok sıcak ve çok soğuk olarak tüketmeyin. Sıcak ve soğuk besinlerin arka arkaya alınması ağız ve boğazda hassasiyeti artırır.

Çayı, poşet çay olarak kaynatarak demleyin ve çok koyu çay içmeyin.

Günlük su tüketiminiz litre olmalıdır. Tek kullanımlık, açıldığında bitirilebilecek en fazla mililitrelik şişe su kullanın.

Turşu, peynir, salamura yaprak gibi ürünler tüketmeyin.

Kola ve benzeri asitli gıdalardan kaçının.

Kabuklu kuruyemişler ağız içinde tahrişe yol açabileceği için yememeyi tercih edin.

Nakil Sonrası Oluşabilecek Yan Etkiler ve Öneriler

Graft Versus Host Hastalığı (GVHH)

Akraba veya akraba dışı vericilerden yapılan allojenik kök hücre naklinde görülür. Otolog nakilde görülmez. Doku uyumlu vericiden hücre toplanarak yapılan nakillerde, nakil sonrası GVHH önemli bir yan etkidir. Vücudunuzun savunma sistemi, vericinin hücrelerini yabancı olarak görür ve hücreler arası etkileşime bağlı olarak ortaya Graft Versus Host Hastalığı çıkar. GVHH nakil olduktan sonraki ilk gün içerisinde gelişmişse akut GVHH, gün sonra gelişmişse kronik GVHH olarak adlandırılır.

Akut GVHH Belirtileri

El, ayak, kulak kenarlarında kırmızı döküntü, karaciğer değerlerinin yükselmesi, tüm vücutta deride görülen sarılık, yorgunluk, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, yeşil renkli ve sulu ishal

Kronik GVHH Belirtileri

El, ayak, kulak kenarlarında kırmızı döküntü, ağız kuruluğu, ağız içinde yara, yutkunmada güçlük, gözde kuruluk ya da yaşlanma hissi, kilo kaybı, tırnaklarda ve diş etlerinde çekilme…

Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşarsanız hemen nakil ünitesine başvurunuz.

Enfeksiyon

Vücuda giren yabancı mikroplarla beyaz kan hücreleri ve diğer savunma görevi taşıyan hücreler savaşır ve birlikte mikropları yok ederler. Nakilden sonra ise verilen ilaçların ve ışının etkisiyle savaşamaz hale gelebilirler. Nakilden sonra bir süre doğal savunmanız bozulduğundan mikrop kapmanız kolaylaşır. Bundan da öncelikle deriniz, ağzı ve dudaklarınız etkilenir. Enfeksiyonlara virüsler, bakteriler ve mantarlar neden olur. Nakil ekibi; virüs, bakteri ve mantarlara karşı kullanılacak ilaçlar ve nasıl önlem almanız gerektiği konusunda sizi bilgilendirecektir.

Enfeksiyondan korunma

Ellerinizi sık sık yıkayın ve ziyaretçilerinizden de ellerini yıkamalarını rica edin

Kalabalık ortamlara girmeyin

Grip ya da başka enfeksiyonu olan kişilerden uzak durun

Aşı yapılmış çocuklardan 6 ay uzak kalın

Evde hayvan beslemeyin

Kaplıca, göl, havuz, deniz gibi yerlere girmeyin

Beyaz kan hücreleriniz yükselene kadar taze sebze ve meyve yemeyin

Kan Değerlerinin Düşmesi

Nakil sonrası haftaya kadar kan değerleriniz yükselmeyebilir. Kan değerleri düşükken enfeksiyon riskiniz artar. Taburcu olduktan sonra da kan değerleriniz düşebilir.

Beyaz Kan Hücrelerinin Düşüklüğü: Kanın beyaz hücre kısmı azaldığında vücut savaşamaz hale gelir ve böylece değişik enfeksiyonlar oluşabilir.

Beyaz Kan Hücrelerinin Düşüklüğü ile Ortaya Çıkan Sorunlar ve Öneriler

Ağız ve Diş Sorunları: Kemoterapi ve ışın tedavisine bağlı ağız içinde değişiklikler meydana gelir. Bunlar ağızda ve dudaklarda kuruluk, ağız ülseri, beyazlama, diş eti çekilmesi ve çürüklerdir. Bu dönemde iyi bir ağız bakımı yapmak ağızda oluşabilecek mantar ve diğer enfeksiyonları önler. Önceleri ağız bakımınızı sodyum bikarbonatla daha sonra ise nakil ekibinin uygun gördüğü zamanda (trombositlerinizin 50 bin ve üzeri olduğu dönem) yumuşak bir dış fırçası kullanarak en az 3 kez fırçalayın. Her gün ayna karşısında ağız içinizi renk değişikliği, beyaz plaklar, diş eti çekilmesi ve diş çürükleri açısından kontrol edin. Bu uyarılara dikkat ettiğinizde hem ağzınızdaki sorunların iyileştiğini hem de enfeksiyonlardan korunabildiğinizi fark edeceksiniz. Yapılacak diş çekimi gibi herhangi bir girişimde mutlaka nakil ekibini önceden bilgilendirin.

Deri Sorunları ve Bakımı: Kemoterapi ve ışın tedavisine bağlı ortak sorunlardan biri de deride görülen kuruluk, renk değişikliği ve kararmadır. Deride kızarıklık, döküntü, çatlak, yara ve yaradan akıntı gelmesi ise enfeksiyon olduğunu gösterir. Deriniz ışın tedavisi ve güneşe bağlı çok hassaslaştığından kolayca yanıklar meydana gelebilir. Kısa süreli de olsa güneşe çıktığınızda önlem olarak en az 20 faktör korumalı kremler kullanmanız, uzun kollu giysiler giymeniz ve şapka takmanız yanıkların oluşmasını önler. Dikkat etmediğinizde cildinizde renk değişiklikleri oluşabilir.

Nemlendirici olarak kokusuz hipoalerjenik kremler ve vazelini vücut bakımı için kullanabilirsiniz. Nakil ekibiniz cilt yapınıza uygun kullanabileceğiniz nemlendiriciler konusunda sizi bilgilendirecektir.

Makyaj yaparken daha önce kullanmadığınız ve size ait yeni aldığınız hipoalerjenik makyaj malzemeleri kullanın. Kullandığınız makyaj malzemelerini kimseyle paylaşmayın. Rimel kirpikte kalarak enfeksiyona neden olabileceği ve gözyaşını etkileyebileceği için önerilmez.

Alkol içeren parfüm, koku veya losyonlar cildinizde tahrişe neden olabileceği için kesinlikle kullanmayın.

Tırnaklarınızı düz kesin. Çok kısa ve kenarları alınarak kesilen tırnakların dibinde açılacak bir yara enfeksiyona neden olabilir. Kemoterapiye bağlı tırnaklarda geçici kahverengi çizgiler ve kırılmalar olabilir. İlaca bağlı olan bu değişiklikler ay içerisinde kendiliğinden kaybolur.

Günlük banyo yapmanız vücut temizliğinizi sağlarken, vücudunuzda gelişebilecek olası döküntü ve değişiklikleri erken fark etmenize yardımcı olur. Oturarak banyo yapmak özellikle kadınlarda idrar yolu enfeksiyonuna neden olabileceği için banyonuzu ayakta duş şeklinde yapmanız daha doğru olacaktır.

Ağır kokulu sabunlar cildinizi tahriş edebilir. Banyo sırasında kokusuz ve nemlendirici niteliği olan sabunlar kullanın.

Vücudunuzdaki tüyleri ve kaşınızı nakil ekibi izin verene kadar almayın. Bunun için trombositlerinizin /mikrolit üzeri ve beyaz kürelerin /mikrolit üzeri olması gerekir. Almanıza onay verildiğinde ise trombosit ve beyaz kan hücrelerinin tam yerleşmediğini düşünerek, enfeksiyon ve kanama riski nedeniyle makine kullanmalı, jilet veya ağdadan kaçınmalısınız.

Akciğer Enfeksiyonu:Öksürük şikayetiniz olursa mutlaka nakil ekibinizi arayın; çünkü öksürüğünüz akciğer enfeksiyonuna işaret ediyor olabilir. Nefes almada güçlük, titreme ve ateş de enfeksiyon belirtilerinden olabilir.

İdrar yolu enfeksiyonu: Kan değerleri düşen hastalarda idrar yolu enfeksiyonu görülebilir. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, idrarda koku ve idrarda renk değişikliği ve ateş, idrar yolu enfeksiyonu belirtilerinin en sık görülenleridir. Kadınlar idrar yaptıktan sonra organını önden arkaya doğru temizlemeli, erkekler ise her idrardan sonra temizliklerini yapmalıdır. Eğer sıvı kısıtlaması yoksa günde 3 litre su içilmesi önerilir.

Hemoroid: Yüksek doz ilaç sonrası makat damarlarında genişlemeye bağlı hemoroid gelişebilir. Kan değerleri düştükten sonra büyük tuvaletinizi yaptığınız alanda kızarıklık, çatlaklık, akıntı gelişebilir. Bu belirtiler enfeksiyonun haberci olabilir. Bu durumu hemen nakil ekibinizle paylaşın.

Kansızlık

Kansızlık bütün organlarınıza oksijen taşınmasını olumsuz yönde etkilediği için bitkin ve yorgun hissedebilirsiniz. Nakil ekibi böyle bir durumda size kan takviyesi yapılmasına karar verebilir.

Trombosit Düşüklüğü

Trombositler kanı pıhtılaştırmaya yardım eder. Trombositlerin düşüklüğünde kanamaya yatkınlık olacağından nakil ekibi size trombosit verilmesi gerektiği kararını alabilir.

Kanama Olasılığını Azaltabilecek Önlemler:

Sizi yoracak aktivitelerden kaçının

Ağır şeyler kaldırmayın

Trombositleriniz 50 binin altında ise sodyum bikarbonatlı gargara, 50 binin üzerindeyse yumuşak diş fırçası yardımıyla ağız bakımınızı yapın.

Kabız olmamaya özen gösterin. Bunun için bol su için ve posalı pişmiş yiyecekler tüketin. Trombositleriniz 50 binin altında ise elektrikli tıraş makinesi; 50 binin üzerinde ise jilet kullanın.

Dişlerinizi ve burnunuzu karıştırmayın.

Tırnaklarınızı çok derinden kesmeyin.

Bıçak, makas gibi kesici aletleri çok dikkatli kullanın.

Trombositleriniz 50 binin altındaysa cinsel ilişkiye girmeyin.

Nakil ekibinden habersiz ağrı kesici dahil hiçbir ilaç kullanmayın.

 

 

 

Mide Bulantısı ve Kusma

Kemoterapi ve ışın tedavisi sonrası ortak yan etki mide bulantısı ve kusmadır. Nakil ekibi tarafından size mide bulantısı ilaçları önerilecektir. Yemek öncesi mide bulantısı ilaçlarını almanız ve az az, sık aralıklarla yemek yemeniz bulantınızı azaltabilir.

Saç Dökülmesi

Kemoterapi ve ışın tedavisine bağlı vücuttaki saç, kirpik, koltuk altı ve genital bölgedeki tüyler dökülür. Nakil yapıldıktan sonra yaklaşık haftada saçlarınız ve diğer tüylü bölgeler tekrar çıkmaya başlayacaktır. Görüntünüz sizi rahatsız ediyor olabilir; istiyorsanız bandana, peruk ya da şapka kullanabilirsiniz. Saç kökü sizde olduğu için saçınız tedavi bittikten sonra tekrar çıkacaktır. Saçlarınızı boyatmadan önce nakil ekibine danışınız.

Uyku Bozuklukları

Bazı kişiler yüksek doz kemoterapinin yan etkisi ve nakil sonrası ilaçlara bağlı uyku bozukluğu yaşayabilir.

Uyku kalitesini etkileyen durumlar;

Yatmadan önce bir şeyler yemek

Kahve, kola gibi kafein içeren içecekleri tüketmek

Gün içinde uyumak

Ruhsal durum

Mide bulantısı

Ağrı

Sizi rahatsız eden ve canınızı sıkan olayları ailenizle paylaşmak sizi rahatlatabilir. Ev içerisinde yapılan yürüyüş de bir egzersiz gibi rahat uyumanızı sağlayabilir.

Kabızlık

Kabızlığın nedenleri; yeşil yapraklı sebzeler, kepek ekmek, meyveler gibi posalı besinlerin ve sıvıların az tüketilmesi, hareketsizlik, kemoterapi yan etkisi, bağırsak hastalıkları ve bazı ilaçlardır. Nakil ekibinin önerisiyle posalı yiyecekler alınması, yürüyüş ve çok su tüketimi kabızlığı önleyebilir. Tuvaletinizi 2 gün geçmesine rağmen yapamadığınızda mutlaka nakil ekibini bilgilendirin.

İshal

İshalin nedenleri; kemoterapi ve ışın tedavisi, diğer ilaçlar, stres ve enfeksiyondur. Su kaybı, potasyum, magnezyum gibi insan için gerekli olan minerallerin kaybı sonucunda karın ağrısı, makatta ağrı, makatta hassasiyet ve çatlaklıkla birlikte ishale dönüşebilir. Ayrıca bağırsak GVHH’de ishal önemli bir belirtidir. İshaliniz 24 saatten fazladır devam ediyorsa ve günde 3 kez ve üzerinde ise mutlaka nakil ekibini bilgilendirin.

Ağrı

Ağrı, kemik iliği/kök hücre nakli tedavisinin bir yan etkisi olarak meydana gelir. Ağrı, yerel ve genel vücut ağrısı şeklinde görülebilir. Ağrıyla birlikte günlük yaşamınız da zorlaşabilir. Nakil ekibinizin önerisi dışında kesinlikle ağrı kesici kullanmayın.

Hemen Bizi Aramanız Gereken Durumlar

Ateşiniz 38 derecenin üzerine çıkarsa,

Geçmeyen şiddetli kemik ağrılarınız varsa,

Aksırma, öksürme, ses kısıklığı görülüyorsa,

İdrar yaparken yanma, sık sık idrara çıkma şikayetleri yaşıyorsanız,

Kasık bölgenizde yara, akıntı, koku, kanama varsa,

Deride döküntü, kabarıklık, kırmızılık, morarma görülüyorsa,

Ağız içinde yara, renk değişikliği, diş eti sorunları varsa,

Makatta ağrı, kanama problemleri yaşıyorsanız,

Baş dönmesi ve ağrısı varsa,

Vücudunuzda; özellikle el ve ayak tabanında döküntü ve kızarıklık oluşmaya başlarsa,

İshal ve kusma şikayetleriniz varsa,

İdrar yaparken yanma ve kanama olursa,

Gözlerinizde kuruluk varsa,

Normalden uzun süren ve aşırı miktarda adet kanaması olması durumunda mutlaka hekiminize başvurunuz.

Gelişebilecek göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi problemlerde de mutlaka hastaneye geliniz.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir