midye helal mi hanefi / Diyanet'ten tartışma yaratan fetvayla ilgili yeni açıklama: O ürünler haram mı helal mi?

Midye Helal Mi Hanefi

midye helal mi hanefi

Midye haram mı helal mi? Midye yemek g&#;nah mı? Diyanet midye cevabı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 04,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Midyenin yenilip yenilemeyeceği ile ilgili konu, çok merak edilen konulardan birisidir. Bu konuda detaylı bilgileri, yazımızda bulabilirsiniz. "Midye haram mı, helal mi?" ve bu konuda Diyanet'in görüşü dahil pek çok bilgiyi; sizler için derledik.

Haberin Devamı

Mezheplere göre farklılık gösteren bu konu, farklı yorumlara açıktır.

Midye; Haram mı, Helal mi?

Bu konuda, Hanifi mezhebi; midyeyi haram olarak kabul etmektedir. Çünkü midye, balık suretinde değildir ve de o sınıfına girmez. Dolayısıyla balık suretinde olmayan bir deniz hayvanının etini yemek, caiz olmamaktadır. Suda yaşayan ve suda barınan hayvanlardan, her tür balığın eti ise yenilebilir.

Kimi din alimleri; denizden çıkan ve denizden çıktıktan sonra ölen her çeşit mahlukatı, balık türüne benzetirler. Bazıları ise, kabuklu olanları; balıktan saymazlar. Buna, midye de dahildir. Midyeyi, balıktan saymayanlardan birisi de; Hanefilerdir.

Hanefi mezhebi, balığın yenmesi helaldir diyor. Fakat midye, ıstakoz, yengeç vb. gibi hayvanları ise; caiz görmemektedir. İmam-ı Şafii ise; denizden çıkan bütün mahlukatı, eğer ki sağlığımıza aykırı değilse ve de haram bir görüntü içinde değilse; yenilmesi caizdir diyor.

Haberin Devamı

Kabukluları mekruh olarak gören vardır, haram olarak gören vardır; fakat balık türünden olan hepsi helaldir. Bunların haram olması ise, Kur'an'da açıkça ilan edilmiş bulunan domuzun haram olması gibi değildir. Domuz eti yemek, haramdır diye; açıkça yazılmıştır. Midye vb. gibi kabuklular ile ilgili ise, bu konu hassas bir konudur. Bundan dolayı; alimlerin bir kısmı caizdir demiş, bir kısmı ise caiz değildir demiştir.

Midyenin Yenmesi, Günah Sayılır mı?

Âyet-i kerimelerde, Cenab-ı Hak; belli bir kısmını haramlaştırmadan, yahut başka hayvanlar gibi boğazlanma şartı koşmadan, tüm deniz hayvanlarının helâl olduğunu bildirmektedir. Dolayısıyla da, kullarına kolaylığı ve de genişliği temin etmektedir. Hattâ hayvana eziyet vermekten kaçınılması kaydı ile onları yakalamak için her şeyi kullanabilme müsaadesini de; insana vermektedir.

Bu esaslara göre, midye gibi deniz hayvanları; Hanbeli, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre yenebiliyorken; Hanefî mezhebine göreyse, yenilmemektedir.

Hanefî mezhebine göre, daima suda yaşayan ve suda barınan hayvanlardan ise; her çeşit balıketi yenilebilir. Kalkan balığı, yunus balığı, sazan balığı, yılan balığı vb. balıklar da buna dahildir. Fakat, sadece diğer su hayvanları; caiz değildir. Hanefî mezhebinin midyeyi haram saymasının sebebiyse, bu çeşit hayvanların gerek görünüşü, gerekse yenilen kısımları itibariyle hoş olmaması ve pis sayılmasıdır.

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Midye Konusundaki Görüşü

Diyanet İşleri Başkanlığı; "Yengeç, kalamar, ıstakoz, karides, midye, kurbağa vb. gibi deniz ürünleri yenilebilir mi?" sorusunu cevaplandırmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konudaki görüşleri ise, şu şekilde olmuştur:

Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurdu. Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesi ile balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyecek midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35). Şafii mezhebinde, konu ile ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor veya sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve de ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir. Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa veya su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, ,).

Midye helal mi haram mı? Konuyla ilgili bir yorum da Nihat Hatipoğlu'ndan geldi

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi" sorusuna ilişkin fetvada; Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen 'deniz hayvanları' ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünün benimsendiği belirtildi.

Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken bir yorum da Gaziantep İslam Bilim Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'ndan geldi. Sabah gazetesine açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, "İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

İşte Hatipoğlu'nun konuyla ilgili açıklaması;

Bu konuda Kur'an-ı Kerim ve hadislere bakmalıyız. Öncelikle Kur'an-ı Kerim'e bakalım. Maide Suresi'nin ayeti şöyle buyuruyor: 'Kendinize, yolculara geçimlik olmak üzere sularda avlanmak ve onu yemek size helal kılınmıştır.' Ayet hacdaki ihram yasaklarıyla ilgili olsa da bir prensip ortaya koyuyor ve suda avlanmak ile oradaki avları yemek meşru kılınıyor. Konuyla ilgili başka bir ayet ise Fatır Suresi'nin ayetidir. Bu ayet ise şöyledir: 'Şu iki çeşit su kütlesi birbirine eşit olmaz. Birisi tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi güzeldir. Ötekisi ise tuzlu ve acıdır. İkisinden de taze et yersiniz' Bu ayette ise tatlı ve tuzlu sulardaki balıkların -ürünlerin- yenilebileceği belirtiliyor. Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyuruyor: 'Denizin suyu temiz, ölüsü ise helaldir' (Ebu Davud, 41). Bu ayetler ve hadis bize deniz ürünlerinin avlanıp yenilebileceğini öğretiyor.

Burada akıllara gelen soru, hangi ürünlerin deniz ürünü veya balık türü yahut balık türüne benzediğidir. İslam hukukçuları bu hususta farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Hanefiler, Kur'an ve sünnetteki nasları değerlendirip şu sonuca varıyorlar: Deniz hayvanları ifadesiyle balık türü kastedilmiştir. Bundan ötürü denizde yaşasa da deniz türüne girmeyen midye ve benzeri hayvanların yenmesi caiz olmaz. Şafii, Maliki ve Hanbeliler, bu konuda Hanefilerden ayrışırlar. Maliki ve Hanbelilere göre denizdeki bütün ürünler yenebilir. Ancak timsah gibi yırtıcıların etinin yenmeyeceğini bütün âlimler ittifakla belirtirler. Bu hususta Malikilerin farklı bir mütalaası varsa da genel kabul böyledir. Bazı Malikiler, timsah etine de caiz derler.

Şafiiler ise bu konuda şöyle der: Denizde yaşayıp da dışarı çıktığında kısa sürede ölen deniz ürünlerinin şekline ve yapısına bakılmaz. Midye ve benzeri ürünleri yemekte bir sakınca yoktur. Fakat esas itibarıyla denizde yaşamakla beraber karada yaşayan deniz ürünlerinin durumu farklıdır. Bu hayvanlar için ise, onların benzeri olup karada yaşayan hayvanların durumuna bakarız. Eğer boğazlanarak yenmesi helal kılınmış hayvanlara benziyorlarsa yenilmeleri helaldir. Aksi durumda helal olmaz. Şafiiler bu nedenle yengeç, kurbağa gibi hayvanların etinin yenmesine sıcak bakmaz. Özetleyecek olursak: Şafiiler, "Midye, kalamar gibi hayvanların eti yenir" derler. Hanefiler dışında kalan üç mezhebin hukukçuları, denizdeki bütün ürünlerin tüketilebileceği kanaatindedirler.

Burada gözden uzak tutulmaması gereken önemli bir konu vardır. Kur'an-ı Kerim'in en önemli hususlarından biri, bazı ifadelerinin birçok anlama açık olmasıdır. Bunu "zu vücuh", yani "çok yönlü olmak" diye tanımlarız. Az sözle, çok anlam yükler. Deniz ürünü ifadesi de bu ifadelerden birisidir. Ayette deniz ürünü deniyor ama balık denmiyor. Bazı hukukçular deniz ürününden balık türünü anlamış. Bazı hukukçular ise denizden çıkan her ürünü anlamış. Ancak bu konunun, Kur'an ve sünnet ile haramlığı açık ve net olarak belirtilen bir ürünle karşılaştırılması son derece sakıncalıdır. Mesela, domuz etinin haramlığı konusunda hiçbir İslam âlimi tereddüt etmemiştir. İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır. Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre deniz ürünlerinin tümünün (midye gibi ürünler de dahil) tüketilmesi caizdir. Hanefilere göre ise deniz ürünlerinden balık eti tüketilebilir.

Nihat HatipoğluNihat HatipoğluYaşamGüncelHaberler

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, midye helal mi haram mı? sorusuna yanıt verdi: Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi" sorusuna ilişkin fetvada, Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen 'deniz hayvanları' ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünün benimsendiği belirtildi.

Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken bir yorum da Gaziantep İslam Bilim Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'ndan geldi. Sabah gazetesine açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, "İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

İşte Hatipoğlu'nun konuyla ilgili açıklaması;

Bu konuda Kur'an-ı Kerim ve hadislere bakmalıyız. Öncelikle Kur'an-ı Kerim'e bakalım. Maide Suresi'nin ayeti şöyle buyuruyor: "Kendinize, yolculara geçimlik olmak üzere sularda avlanmak ve onu yemek size helal kılınmıştır." Ayet hacdaki ihram yasaklarıyla ilgili olsa da bir prensip ortaya koyuyor ve suda avlanmak ile oradaki avları yemek meşru kılınıyor. Konuyla ilgili başka bir ayet ise Fatır Suresi'nin ayetidir. Bu ayet ise şöyledir: "Şu iki çeşit su kütlesi birbirine eşit olmaz. Birisi tatlıdır, susuzluğu giderir ve içimi güzeldir. Ötekisi ise tuzlu ve acıdır. İkisinden de taze et yersiniz" Bu ayette ise tatlı ve tuzlu sulardaki balıkların -ürünlerin- yenilebileceği belirtiliyor. Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyuruyor: "Denizin suyu temiz, ölüsü ise helaldir" ( Ebu Davud, 41). Bu ayetler ve hadis bize deniz ürünlerinin avlanıp yenilebileceğini öğretiyor.

"FARKLI GÖRÜŞLER VAR"

Burada akıllara gelen soru, hangi ürünlerin deniz ürünü veya balık türü yahut balık türüne benzediğidir. İslam hukukçuları bu hususta farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Hanefiler, Kur'an ve sünnetteki nasları değerlendirip şu sonuca varıyorlar: "Deniz hayvanları" ifadesiyle balık türü kastedilmiştir. Bundan ötürü denizde yaşasa da deniz türüne girmeyen midye ve benzeri hayvanların yenmesi caiz olmaz. Şafii, Maliki ve Hanbeliler, bu konuda Hanefilerden ayrışırlar. Maliki ve Hanbelilere göre denizdeki bütün ürünler yenebilir. Ancak timsah gibi yırtıcıların etinin yenmeyeceğini bütün âlimler ittifakla belirtirler. Bu hususta Malikilerin farklı bir mütalaası varsa da genel kabul böyledir. Bazı Malikiler, timsah etine de caiz derler.

"ŞAFİİLERE GÖRE CAİZ"

Şafiiler ise bu konuda şöyle der: Denizde yaşayıp da dışarı çıktığında kısa sürede ölen deniz ürünlerinin şekline ve yapısına bakılmaz. Midye ve benzeri ürünleri yemekte bir sakınca yoktur. Fakat esas itibarıyla denizde yaşamakla beraber karada yaşayan deniz ürünlerinin durumu farklıdır. Bu hayvanlar için ise, onların benzeri olup karada yaşayan hayvanların durumuna bakarız. Eğer boğazlanarak yenmesi helal kılınmış hayvanlara benziyorlarsa yenilmeleri helaldir. Aksi durumda helal olmaz. Şafiiler bu nedenle yengeç, kurbağa gibi hayvanların etinin yenmesine sıcak bakmaz. Özetleyecek olursak: Şafiiler, "Midye, kalamar gibi hayvanların eti yenir" derler. Hanefiler dışında kalan üç mezhebin hukukçuları, denizdeki bütün ürünlerin tüketilebileceği kanaatindedirler.

"HANEFİLER ŞAFİLERİ TAKLİT EDİP YİYEBİLİR"

Burada gözden uzak tutulmaması gereken önemli bir konu vardır. Kur'an-ı Kerim'in en önemli hususlarından biri, bazı ifadelerinin birçok anlama açık olmasıdır. Bunu "zu vücuh", yani "çok yönlü olmak" diye tanımlarız. Az sözle, çok anlam yükler. Deniz ürünü ifadesi de bu ifadelerden birisidir. Ayette deniz ürünü deniyor ama balık denmiyor. Bazı hukukçular "deniz ürünü"nden balık türünü anlamış. Bazı hukukçular ise denizden çıkan her ürünü anlamış. Ancak bu konunun, Kur'an ve sünnet ile haramlığı açık ve net olarak belirtilen bir ürünle karşılaştırılması son derece sakıncalıdır. Mesela, domuz etinin haramlığı konusunda hiçbir İslam âlimi tereddüt etmemiştir. İçtihatla haram sayılan ile kesin nasla haram kılınan arasında büyük bir fark vardır. Bunu göz önünde bulunduralım. Bu nedenle de bir Hanefi, deniz ürünlerini tüketme konusunda Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır. Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre deniz ürünlerinin tümünün (midye gibi ürünler de dahil) tüketilmesi caizdir. Hanefilere göre ise deniz ürünlerinden balık eti tüketilebilir.

Son Dakika›Yaşam›Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, midye helal mi haram mı? sorusuna yanıt verdi: Şafii'yi taklit ettiğinde bunda bir sakınca olmayacaktır - Son Dakika

Midye haram mı? Kalamar ve karides gibi deniz ürünleri yemek günah mı? Mezhebe göre

Midye haram mı? Kalamar ve karides gibi deniz ürünleri yemek günah mı? Mezhebe göre

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, dinimizin maneviyatımızı ya da maddiyatımızı etkileyip hasar bırakacak şeyleri yasakladığını ve faydalı olanları da helal kıldığından bahsetti.

Toplum içerisinde kalamar, midye, ıstakoz ve yengeç gibi bazı deniz ürünlerinin tüketiminin caiz olup olmadığı yönünde bazı farklı görüşler vardır. Dini kaynaklarda belirtilenlere göre Midye, istiridye gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerinde caiz yani yenebilir iken, Hanefî mezhebine göre caiz değil dolayısıyla da tüketilememektedir. Hanefi mezhebinde dinen yasak yiyecekler arasında görülen midye, istiridyenin balık haricindeki deniz ürünlerini haram saymasının nedeni, bu gibi hayvanların yenen bölgelerin çirkin ve pis sayılmasından kaynaklanmaktadır.

HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE MİDYE NEDEN HARAM?

Bu mezhebe göre balık suretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini tüketmek haramdır. Devamlı suda yaşayan hayvanların her çeşit balık eti tüketilebilir. (Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı) Ancak, diğer su hayvanlarını tüketmek uygun değildir. (Midye, istiridye, istakoz ve yengeç)  el-Mezâhibu’l-Erbaa, II/5. Kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerim'de denizden elde edilen besinler helal sayılmıştır. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12).

Hanefi mezhebinde geçen "deniz hayvanları" ifadesiyle balık türünün kastedildiği, buna bağlı olarak da balık grubuna girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşü benimsenmiştir (Kâsânî, Bedâi', V, 35).

BALIK HARİÇ DENİZ ÜRÜNLERİNİN HARAM SAYILMASININ HÜKÜMLERİ:

“Kendiliğinden ölen hayvanlar size haram kılındı.” (Maide, 5/3),

“Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıfları yazılı o ümmî Peygambere tâbi olurlar. O Peygamber ki kendilerine meşrû şeyleri emreder, kötülükleri yasaklar, kendilerine güzel ve hoş şeyleri mübah, murdar şeyleri ise haram kılar.” (A'raf, 7/)

MEZHEPLERE GÖRE DENİZ ÜRÜNLERİ

Alimlere göre balık türlerinin helal sayıldığı ve Hanefi alimlerde balık dışındaki ürünlerin haram sayıldığını belirten Haçkalı, şu açıklamada bulundu:

"Maliki, Şafii ve Hanbeli alimleri ise Maide Suresi'nin ayetindeki 'deniz avı' ifadesinin kapsamlı oluşunu ve Hazreti Peygamber'in 'Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.' ifadesine dayanarak, deniz ürünlerinin yenilmesi hususunda oldukça geniş bir yaklaşım ortaya koymuşlardır. Maliki ve Hanbeli alimlere göre, deniz hayvanları prensip olarak helaldir. Ancak timsah gibi yırtıcı hayvanlar helal değildir. Şafii mezhebinde ise aslen suda yaşadığı halde karada da yaşayabilen kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanı gibi hayvanlar habis ve zararlı oldukları için helal değildir. Bunların dışında kalan midye, kalamar, ıstakoz, karides gibi deniz ürünlerinin yenmesi ise helaldir.

Haçkalı, sözlerine şunları da ekledi: "Görüldüğü gibi Kur'an ve sünnette yenilmeyecek olan hayvanlar ile ilgili bir liste verilme yönüne gidilmemiş, domuz gibi ismi belirtilerek yasaklananların yanında diğer hayvanlar için ilke ve ölçüler konulmakla yetinilmiştir. Bu nedenle yenmesinin haram olduğu hususunda ittifak edilen hayvanlar oldukça sınırlıdır. Ayrıca sağlığa zararlı maddelerin tüketilmemesi İslam'ın genel ilkelerinden kabul edilmiştir. Bunun dışında, hakkında açık hüküm bulunmayan maddelerin hükmü hususunda alimler, yukarıda verildiği gibi, ihtilaf etmişlerdir. Aslında bu tür ihtilaflar meselelerin daha iyi anlaşılmasına katkı sunduğu gibi mükellefler için uygulamada kolaylık da sağlamaktadır. Bu bağlamda alimlerin çoğuna göre, belirtilen şekliyle, deniz ürünlerinin üretimi ve tüketiminin helal olduğu söylenebilir."

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir