miraciye ne demek / ​Mevlid ve Mi’raciye geleneği

Miraciye Ne Demek

miraciye ne demek

Mi&#;râciyye İslâmî Türk Edebiyatı nevilerinden biri olarak Mi&#;râc hakkında yazılan, Hz. Muhammed&#;in Mirac mucizesini işleyen manzumelere verilen ad. Daha çok kaside ve mesnevî şeklinde yazılırlar.

Eski Edebiyatımızda, Na&#;t yazmak gibi, Mi&#;râciyye yazmak da edebî usul ve geleneklerden biri kabul edilmiştir. Bu yüzden pek çok şâir ve edibimiz Mi&#;râciyye yazmışlardır. Müstakil Mi&#;râciyye&#;ler kaleme alındığı gibi &#;Mevlid&#; manzumeleri içinde Mi&#;râc&#;ın anlatıldığı bölümler de mevcuttur. Bunları da Mi&#;râciyye kabul etmek gerekir. Süleyman Çelebi&#;nin Mevlidindeki Mi&#;râc Bahri bunların en meşhurlarındandır.

Bilinen ilk Türkçe miracnameyi Fahreddin Attar yazmış ve Melik Bahşi tarafından istinsah edilmiştir (). Edebiyatımızda başlıca miraciye yazarları:

Seyyid Nizameddin Seyfullah (ölm. ) Ganizade Nadiri (ölm. ,) Nevi-zade Ataî (ölm. ), Neşatî Dede (ölm. ), Lebib Efendi (ölm. ). Nabî (ölm. (), Aîaaddir, Sabit {ölm. ), Abdü&#;baki Arif (ölm. ), Nazım (ölm. ), Seyyid Vehbi (ölm. ), Faiz Efendi (ölm. ),

Bu eserlerin bir kısmı müstakildir. Bir kısmı ise divanları arasında küçük birer bölümdür. Bu eserlerin yanında mevlid türünde yazılmış eserlerde de miraç bahisleri vardır.

Müstakil Mi&#;râciyye yazarları arasında Ganî-zâde Nadirî eseri ile haklı bir şöhrete sahib olmuş ve kendinden sonra gelen şâirlerce tanzir edilmiştir.

Mi&#;râciyyeler içinde en meşhuru asrın ilk yarısında yetişen Şeyhü&#;n-Nâyî Osman Dede&#;ye ait olanıdır. Güftesi ve bilhassa bestesi itibariyle, hadisenin şanına yakışır bir surette muhteşem bir muvaffakiyetle ibda edildiği ehlince kabul edilmektedir. Osman Dede&#;nin bu eseri Dinî Musikîmizin eşsiz eserlerinden biri olarak ölümsüzlüğe erişmiştir.

Günümüzde İstanbul&#;da vakfiyeleri mucibince Kadiri Arifânesi, Hüdaî ve Nasûhî Camilerinde Mi&#;râciyye okunmaktadır.

DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ, MİRACİYE NEDİR?

DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ, MİRACİYE NEDİR?

4. MİRACİYE:

Edebiyatta Hz. Muhammed’in miraç mucizesini konu alan şiirlerdir. Miraç’ın sözlük anlamı “çıkılacak, yükselecek yer, merdiven, göğe yükselme”dir. Hz. Muhammed, Cebrail yardımıyla bir mucize olarak Mekke’den Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmüş ve ora­dan da semaya yükseltilmiştir. Hicri takvimde Recep Ayı’nın yirmi yedisine rastlayan bu gece İslam dünyasında Miraç Kandili olarak kutlanmaktadır.

Türk Edebiyatında bu konuyu işleyen manzum, mensur eserler yazılmıştır. Bu tür eserlere mi’raciye, mi’rac-name gibi isimler verilir. Miraciyelerde peygamberin özellikleri, miraç için kullanılan binekler ve Peygamberin miracda yaşadıkları, ayetler ve hadislerden alıntılarla dile getirilir. Hazret i Peygamber, Mekke’den Beytü’l Makdis’e kadar Burak’la oradan dünya­nın semasına kadar Mirac’la, yedinci semaya kadar meleklerin kanatları üzerinde, Sidretü’l Münteha’ya kadar Cebrail’in kanadı üzerinde ve Kâbe Kavseyn’e kadar da Refref adı verilen binekle yükselmiştir.

Genellikle kaside veya mesnevi biçiminde yazılan bu şiirlerin bazıları bestelenerek cami ve tekkelerde okunmuştur. Bunları ezgiyle okuyan­lara mirachan denir.

Mi’râciyye İslâmî Türk Edebiyatı nevilerinden biri olarak Mi’râc hakkında yazılan, Hz. Muhammed’in Mirac mucizesini işleyen manzumelere verilen ad. Daha çok kaside ve mesnevî şeklinde yazılırlar.

Eski Edebiyatımızda, Na’t yazmak gibi, Mi’râciyye yazmak da edebî usul ve geleneklerden biri kabul edilmiştir. Bu yüzden pek çok şâir ve edibimiz Mi’râciyye yazmışlardır. Müstakil Mi’râciyye’ler kaleme alındığı gibi “Mevlid” manzumeleri içinde Mi’râc’ın anlatıldığı bölümler de mevcuttur. Bunları da Mi’râciyye kabul etmek gerekir. Süleyman Çelebi’nin Mevlidindeki Mi’râc Bahri bunların en meşhurlarındandır.

Bilinen ilk Türkçe miracnameyi Fahreddin Attar yazmış ve Melik Bahşi tarafından istinsah edilmiştir (). Edebiyatımızda başlıca miraciye yazarları:

Seyyid Nizameddin Seyfullah (ölm. ) Ganizade Nadiri (ölm. ,) Nevi-zade Ataî (ölm. ), Neşatî Dede (ölm. ), Lebib Efendi (ölm. ). Nabî (ölm. (), Aîaaddir, Sabit {ölm. ), Abdü’baki Arif (ölm. ), Nazım (ölm. ), Seyyid Vehbi (ölm. ), Faiz Efendi (ölm. ),

Bu eserlerin bir kısmı müstakildir. Bir kısmı ise divanları arasında küçük birer bölümdür. Bu eserlerin yanında mevlid türünde yazılmış eserlerde de miraç bahisleri vardır.

Müstakil Mi’râciyye yazarları arasında Ganî-zâde Nadirî eseri ile haklı bir şöhrete sahib olmuş ve kendinden sonra gelen şâirlerce tanzir edilmiştir.

Mi’râciyyeler içinde en meşhuru asrın ilk yarısında yetişen Şeyhü’n-Nâyî Osman Dede’ye ait olanıdır. Güftesi ve bilhassa bestesi itibariyle, hadisenin şanına yakışır bir surette muhteşem bir muvaffakiyetle ibda edildiği ehlince kabul edilmektedir. Osman Dede’nin bu eseri Dinî Musikîmizin eşsiz eserlerinden biri olarak ölümsüzlüğe erişmiştir.

Günümüzde İstanbul’da vakfiyeleri mucibince Kadiri Arifânesi, Hüdaî ve Nasûhî Camilerinde Mi’râciyye okunmaktadır.

1. Kasidenin nesib bölümünden methiye bölümüne geçerken söylenen beyit ya da beyitlere —- denir. —- iki bölümü birleştiren bir basamak görevindedir.

Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Teşbib

B) Fahriye

C) Tevhit

  1. Giriş (girizgâh)

E) Dua

2. Aşağıdakilerden hangisi kasidenin bölümlerinden biri değildir?

A) Fahriye

B) Tegazzül

C) Girizgâh

D) Methiye

E) Hicviye

3. Yuğ adı verilen ölüm törenlerinde söylenir. Ölen kişinin iyilikleri, yiğitlikleri anlatılır.

Yukarıda özellikleri verilen tür aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sav

B) Destan

C) Sagu

D) Varsağı

E) Koşuk

4. Hece sayısı koşmayla eşit olan Divan edebiyatı nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tuyuğ

B) Rubai

C) Şarkı

D) Gazel

E) Kıt'a

5. Ölen kişinin iyiliklerini, yiğitliklerini anlatan şiirlere İslam öncesi Türk edebiyatında —-, Halk edebiyatında —- Divan edebiyatında —- denir.

Yukarıdaki parçada sözü edilen nazım türleri sırasıyla hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Koşuk, koşma, gazel

B) Ağıt, sagu, koşuk

C) Mersiye, ağıt, semai

D) Sagu, ağıt, tuyuğ

E) Sagu, ağıt, mersiye

6. Aşağıdakilerin hangisinde tek dörtlükten oluşan nazım şekilleri bir arada verilmiştir?

A) Mani, şarkı, rubai

B) Rubai, ağıt, tuyuğ

C) Mani, sagu, murabba

D) Rubai, tuyuğ, mani

E) Tuyuğ, murabba, rubai

7. Tasavvuf edebiyatı nazım türlerinden hangi ikisi "Alevi, Bektaşi" şairleri tarafından kullanılmıştır?

A) Şathiye – ilahi

B) Deme – şathiye

C) Nefes – nutuk

D) Nefes – deme

E) Nutuk – ilahi

8. Aruzun kısa kalıbıyla yazılır. Beş —- yazan şairlere hamse sahibi derler. Her beyit kendi arasında uyaklıdır.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdaki nazım şekillerinden hangisi getirilmelidir?

A) Kaside

B) Gazel

C) Terci-i bent

D) Müstezat

E) Mesnevi

Aşını tattırandı

Kötü düşmanı kaçırandı

"Oğrak" askerini çevirendi

Bastı ölüm, aktardı

9. Yukarıdaki dörtlük aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine örnek olabilir?

A) Sagu

B) Mani

C) Koşuk

D) Semai

E) Varsağı

Bari kapıdan kaçmasan

Göçküncü gibi göçmesen

Ölüm şarabın içmesen

Ah nideyim ömrüm seni

Yukarıdaki dörtlük aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine örnek olabilir?

A) Semai

B) Varsağı

C) İlahi

D) Ağıt

E) Tuyuğ

Ölen kişinin iyiliklerini anlatan şiirlere —-, kopuz eşliğinde aşk ve tabiat güzelliklerini anlatan şiirlere —- denir.

Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki nazım şekillerinden hangileri getirilmelidir?

A) Sav – sagu

B) Sagu – koşuk

C) Koşuk – destan

D) Sagu – destan

E) Koşuk – sagu

Aşağıdakilerden hangisi Türklere ait nazım şekilleridir?

A) İlahi, tuyuğ, şarkı

B) Kıt'a, şarkı, türkü

C) Rubai, şarkı, sone

D) Koşma, destan, kıt'a

E) Nefes, semai, sone

Yedili hece ölçüsüyle söylenir. Eğlencelerde, sevgililer arasında haberleşmelerde, törenlerde öğüt ve ders vermek amacıyla sıkça kullanılmıştır. Anonim Halk edebiyatının önemli bir türüdür. Asıl söylenmek istenen üçüncü ve dördüncü dizede verilir.

Yukarıda sözü edilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mani

B) Koşuk

C) Sav

D) Ağıt

E) Türkü

Av törenlerinde ve zaferle biten savaşlardan sonra okunur, yiğitlik ve tabiat sevgisi, aşk gibi konuları işler.

Yukarıda sözü edilen sözlü edebiyat nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Destan

B) Semai

C) Koşuk

D) Varsağı

E) Mani

Aşağıda "Koşuk'la ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Hece ölçüsüyle söylenir.

B) Aşk, tabiat ve yiğitlik gibi konular işlenir.

C) Kopuz eşliğinde söylenir.

D) Zengin uyak kullanılmıştır.

E) Dörtlükler şeklinde söylenmiştir.

Aşağıdaki nazım şekillerinden hangisi İslam öncesi Türk edebiyatına aittir?

A) Mersiye

B) Koçaklama

C) Ağıt

D) Sagu

E) Şathiye

Aşağıdaki cümlelerin hangisi "gazel" ile "kaside"nin ortak özelliği değildir?

A) Beyitlerden oluşmaları

B) İlk beyitlerine matla, son beyitlerine makta denilmesi

C) Uyak örgüsünün benzer olmaları

D) Şairlerinin takma adlarının (mahlas) kullanılması

E) Eğlence ve doğa güzelliklerini işlemeleri

Aşağıdaki nazım şekillerinden hangisinin ölçüsü diğerlerinden farklıdır?

A) Varsağı

B) Güzelleme

C) Koçaklama

D) Taşlama

E) Ağıt

Aşağıdaki nazım şekillerinden hangisi aruz ölçüsüyle yazılmaz?

A) Rubai

B) Tuyuğ

C) İlahi

D) Şarkı

E) Kıta

—- özel bir ezgiyle söylenir ve yörelere göre adlandırılır. —- söyleyeni (yakıcısı) belli olan ve belli olmayan olmak üzere ikiye ayrılır. Asıl —- yakıcısı belli olmayanlardır.

Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki nazım şekillerinden hangisi getirilmelidir?

A) Koşma

B) Türkü

C) Mani

D) Destan

E) Şarkı

Aşağıdaki nazım şekillerinden hangisi hem Anonim Halk edebiyatı hem Aşık edebiyatı nazım şeklidir?

A) Semai

B) Türkü

C) Koşma

D) Nefes

E) Varsağı

CEVAP ANAHTARI

1-D 2-E 3-C 4-A 5-E 6-D 7-D 8-E 9-C A B A A C D D E A C B B

DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ, MİRACİYE NEDİR?

Mevlid ve Mi’raciye geleneği

Bursa Eşrefîlerine mensup olan, eski eser uzmanı, restoratör Mehmed Safiyüddin Erhan Hoca, kentteki Numaniye Dergahı’nda uzun yıllardır süren Miraç Gecesi’nde Mi’raciye okuma geleneğini, Mi’raciye’nin mahiyetini ve geçmişe dair hatıralarını Mehmet Yüksel Hoca’ya anlattı.

-Efendim, Mir’âciye’nin bir vakıf şartı olarak Bursa’da sizin ve tabii ecdadınızın gayretiyle yıllardır devam ettiğini biliyoruz. Bu geleneğin Müslüman Türk kültür tarihinde oturduğu ana fikir nedir? Okunmaya nasıl başlanmış Bursa’da?

Dinî ve milli hisleri inkişaf etmiş milletlerin fertleri için hayat mücadele değil, tesanüd ve muavenet olarak bilinir. Tevhid sırrına vukufla, başta hem cinsi olan insan olmak üzere bütün mevcudattaki her zerrenin Hak tecellisi olduğunu bilirler, kendinden başkasını sevmek esasının şuuruyla, kendisini ve şahsına Hak emaneti olan emvalinden dilediğini, ibadullahın istifadesine sunup, hizmetinin kalıcılığını sağlamak için tasarrufları altındaki şeyleri elden ele dolaşacak mülk olmaktan çıkmasını temin kasdıyla vakıflar tesis etmişler.

Selâtin-i Osmaniye’de de, halkın kendi arasında içmaî ve dini hislerine hizmet edip ayakta tutacak, umumiyetle eyyam-ı mübarekeye mahsus zamanlarda toplu merasim ve buluşmalara vesile olan ikramlaşmayı da teşvik eden vakıflar kurmuşlar. Bursa’da bunlardan biri de Safiye Hatun’un tarihinde tanzim ettiği vakfiyedir. Mevlid, Regaib, Berat kandillerinde Mevlid-i Şerif, Kadir Gecesi hatm-i şerif, Mi’râc kandilinde de Mi’râciye okunmasını şart-ı vakf olarak göstermiş.

-Halen okunan bu Mir’âciye’nin bize tarihçesinden biraz daha bahseder misiniz?

Bahsedelim… Tasavvuf edebiyatımızda pek çok Mi’râciye yazılmış. Ama İstanbul Galata’da Kuledibi Mevlevihanesi postnişinlerinden ’da vefat eden Kutb-u Nâyî Osman Dede’nin kaleme alıp, tasavvufi musikîmize ait pek çok makamını kullanarak bestelediği Mi’râciye, sadece mevlevihanelerde değil diğer sufi dergahlarında da kabul görerek icra edilegelmiş. İçerisinde hemen bütün makamları ihtiva ettiğinden musikîmiz repertuarı ve en uzun bestelerinden olduğu bilinmekte.

-Siz ilk ne zaman dinlemiştiniz? Hatırlıyor musunuz?

Tabii. İlk mektebe devam ettiğimiz 60’lı yıllarda merhum amcamız İstanbul’da Cağaloğlu vilayet civarındaki eski Başbakanlık Arşiv Umum Müdürlüğü dairesinde vazifeli olduğu senelerde yani, yine İstanbul’un Tophane semtindeki büyüklerimizin de medfun olduğu Kâdirihâne muhiti ve diğer turuk-u aliyye mensubu şahsiyetler ile Tophane’de Karabaş Tekkesi sabık şeyhi Hubcuzâde Şakir Çetiner Beyefendi ile hep birlikte her sene Mi’râc Kandili gecelerinde Bursa’ya gelirlerdi. Numaniye Dergâhı’ndaki Mi’râciye kıraatlerini ve müteakip diğer icralarıyla aralarındaki sohbetleri dinleyip bu iklimden aldığımız zevkle, bir sene sonraki Mi’râc Kandili’nin mutad heyetle birlikte gelmesini heyecanla beklerdik.

Andığımız Miraciye grubu kandil günü İstanbul’dan öğleye doğru gelirler, birlikte Ulucami’ye uğrayıp ikindi namazından sonra Mahkeme Camii’nde Mi’raciye okunup Nebiyyi Muhterem a.s. Efendimiz’in urûc hadisesinde kendilerine sunulan içeceklerden sütü tercih etmelerinin remzi olarak, bardaklarda süt ikram edilirdi. Amcamızın ’deki vefatından sonra da bu vazifeyi fahri bir mütevelli naibi gibi devamına, heyetten hayatta kalan azizimiz Nail Keova ve zaman içinde yeni katılan mensupları ile devamına azmetmekteyiz.

-Son olarak neler demek istersiniz?

Mi’raciye gibi, her türlü dinî merasim ve meclislerin yasaklanıp takibe uğradığı yıllarda dindar halkımızın bu hisleri tadabildikleri yegâne meclisler olan mevlidlerde okunan Efendimiz Aleyhisselam’ın tevellüdü, ahlâkı ve urûcundan bahseden Süleyman Çelebi Hazretleri’nin müstesna eseri Mevlid-i Şerif, mânâ iklimimizin zevkine varıldığı büyük bir sığınak olmuştu. Bu sebeplerle, hazır bulunan ve istikbalde geleceğinin devamını umduğumuz şuurlu nesillerimizin bu eserlerden istifade edip ilahi musikimize kulak aşinalıklarının ve hassasiyetlerinin doğru ve müstesna şekillenmesini temenni eder, tahakkuk ve takdirinin sebeblerinin Cenabı Hak’tan niyaz ederiz.

47 yıl sonra tekrar kaydedildi

  • -Mi’râciye hakkında bir film de çekilmişti geçtiğimiz yıllarda… ’de de Ayasofya Cami-i Şerif-i Kebir’inde icra edilmişti değil mi Efendim?

  • Evet, “Saklı Miras: Miraciye” nam filmin yapımına çeşitli şekillerde katıldık. Bunun yanı sıra, Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nda vazife alan azizimiz Tanburî Cüneyt Bayraktar Beyefendi’nin tarafımıza teklifiyle 73 senesinde hayatta olan ekibin icrasını kaydettiğimiz ses bandını kendilerine takdim ederek Nâyî Osman Dede’ye ait Şakir Çetiner Bey ve heyeti tarafından okunan tavrıyla senesinde notaya alınma çalışmalarına da vesile olduk. Bu eserin 10 Mart ’de İstanbul’da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde Mi‘rac Kandili gecesinde İstanbul Müftülüğü ve Esenler Belediyesi tarafından icrası temin edilebilmişti. Bu meclis bizim de hazır bulunduğumuz halde İstanbul Tarihî Türk Musikisi Topluluğu ve Nurettin Cerrahî Hazretleri Dergâhı mensupları riyaset ve kıraatiyle icra edilip, basılmış olan risalesi ve cd’si de hazır bulunanlara hediye edilmişti.

Mi’raciyye, Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan miracı anlatan edebî eserlere verilen addır. Fars edebiyatından Nizami, Attar, Molla Cami bu nazım türünde önemli eserler vermişlerdir. Mi’raciyelerde Kuran-ı Kerim’de miraç hadisesinin geçtiği “Necm” ve “İsra” surelerinden bazı ayetlerin meallerine sıkça yer verilir.

Mirac, Miraciye Nedir?

Miraciyye, Hz. Muhammed’in en büyük mucizesi konumunda olan miracı anlatan edebî eserlere verilen addır.

Mirac nedir?

&#; Sözlükte &#;yukarı çıkmak, yükselmek&#; anlamındaki urûc kökünden türemiş olan mi‘râc kelimesi &#;yukarı çıkma vasıtası, merdiven&#; anlamlarını taşır. İslamî terim olarak ise Hz. Peygamber’in göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder.&#; (seafoodplus.info)

Fars edebiyatından Nizami, Attar, Molla Cami bu mirac nazım türünde önemli eserler vermişlerdir.

Miraciyyelerde Kuran-ı Kerim’de Miraç hadisesinin geçtiği “Necm” ve “İsra” surelerinden bazı ayetlerin meallerine sıkça yer verilir.

Miraciyyelerde daha çok kaside nazım biçimi tercih edilir.

Türk edebiyatında miraciyye türündeki ilk örnek Abdülvasi Çelebi’ye aittir ( yy.). Bu miraciye örneği Abdülvasi Çelebi’nin Halil-name adlı mesnevisinde yer almaktadır.

İzzet Molla, Nahifi, Nev’izade Atayi, Sabit, miraciye yazmış önemli divan edebiyatı temsilcileridir. Cumhuriyet Dönemi’nden “Abdullah Azmi Yaman”ın yazdığı Miraciye meşhurdur.

Ayrıca bakınız ⇒ Divan Edebiyatında Nazım Türleri

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir