mirena takıldıktan sonra nelere dikkat edilmeli / Hormonlu Spiral Nedir? Yan Etkileri Nelerdir? | Bahçeci

Mirena Takıldıktan Sonra Nelere Dikkat Edilmeli

mirena takıldıktan sonra nelere dikkat edilmeli

Spiral taktırırken nelere dikkat edilmeli?

Uzun süreli koruma sağlıyor oluşu ve istenildiği zaman çıkarılabiliyor olması sayesinde en çok tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biri de, spiral ya da Rahim İçi Araç (RİA). Rahim içerisine yerleştirilen küçük bir araç olan spiral, spermlerin yumurtaya ulaşmasını engelliyor, döllenme gerçekleşse bile yumurtanın rahim içine yerleşmesine engel olarak gebelikten koruyor.


Spiralin hormonlu ve hormonsuz olmak üzere iki çeşidi bulunur. Kalıcılığı ve ne kadar süre ile kullanılabileceği ise, kullanılan ürüne bağlı olarak 3 ila 10 yıl arasında değişebilir. Ne tür bir spiral kullanacağınıza, spiralin sizin için uygun bir doğum kontrol yöntemi olup olmadığına karar verirken, bazı noktaları göz önünde bulundumranızda fayda var.


Plastik bir parçanın üzerine sarılmış olan bakır tel ile çalışan hormonsuz spiral, rahim içerisinde spermlere karşı bir tür enflamasyon tepkisi yaratarak sperm hareketini engeller. Bu sayede spermin yumurta ile buluşması, döllenmesi ve gebeliğin oluşması engellenir. Bakır spirallerin aynı zamanda rahim ağzı kanseri riskini de azalttığı biliniyor.


Hormonlu spiraller ise, levonorgestrel adı verilen, bir tür progestin olan hormon salgılayarak çalışırlar. Levonorgestrel, rahim içi mukus yapısını incelterek sperm hareketini engeller. Eğer çok güçlü bir sperm yumurtaya ulaşmayı ve döllenmeyi başarırsa da, yine hormonlu spiralin rahim içi dokularını inceltmiş olmasından dolayı döllenen yumurta rahim içine yerleşemez ve gebelik gerçekleşmez. Hormonlu spiraller, aynı zamanda salgıladıkları hormon sayesinde aşırı kanama, kansızlık, ağrılı adet dönemleri, endometriozise bağlı ağrılar gibi şikayetlerin azalmasına yardımcı olabilir ve rahim ağzı kanseri, rahim kanseri ve pelvik iltihap hastalığı riskini de azaltabilir. Çok nadir durumlarda, her iki tür spiral ile de hamile kalma olasılığı vardır ancak bu ihtimal bilindiği kadarıyla %2 oranında gerçekleşmektedir. Hormonlu ya da hormonsuz spiraller, hamileliğe karşı korunma için eşit derecede etkilidir.




Her iki tür spiral de gebelikten iyi derecede korusa da, bazı kişilerde spirale bağlı yan etkiler görülebilmektedir. Amerikan Jinekologlar ve Obstetrisyenler Koleji (ACOG) verilerine göre hormonlu spiralin sık görülen ancak genellikle çok kısa süren yan etkileri arasında şunlar görülebilir:


  • Spiral takıldıktan sonra adet kanamasının miktarının ve süresinin artması (Genellikle ilk birkaç ay içerisinde düzelebilir.)






  • Yumurtalıklarda kist oluşumu

Bakır spiralin olası yan etkileri ise şöyle özetleniyor:

  • Daha fazla miktarda ve/veya daha uzun süren adet kanaması


Her iki durumda da, genellikle bu yan etkilerin kısa sürede düzelmesi beklenir. Eğer 3 aydan daha uzun süre bu etkileri yaşarsanız, mutlaka doktorunuzu haberdar etmeniz gerekir.


Hormonlu ya da hormonsuz spiral seçeneklerinden hangisini tercih edeceğinize doktorunuzla birlikte karar vermeniz önemlidir. Eğer halihazırda sıkıntılı, ağrılı ve ağır kanamalı adet dönemleri geçiriyorsanız, bakır spiral sizin için ideal olmayabilir. Ya da hormon takviyesinin genel olarak sağlığınızı olumsuz etkilediğini biliyorsanız (doğum kontrol hapları vs. deneyiminiz olumsuzsa), hormonlu spiralden uzak durmak isteyebilirsiniz. Öte yandan, belirli bir jinekolojik rahatsızlığınız bulunuyorsa, doktorunuz hormonlu spiral kullanmanızı da önerebilir. En doğrusu, doktorunuzla genel medikal durumunuzu gözden geçirerek ne tür bir doğum kontrol yönteminin sizin için en iyisi olacağını konuşmak olacaktır.


Referanslar:

Sara Lindberg. "Understanding the Different IUD Types—And How to Find the Best Fit for You". Şuradan alındı: seafoodplus.info ().



RİA (Spiral) Kullanımı ve Takılması

RİA takıldıktan hemen sonra genellikle bir ultrasonografi incelemesiyle rahim içine doğru bir şekilde yerleştirildiği teyit edilir.

RİA'NIN KİMLERE UYGULANMASI SAKINCALIDIR?

  • RİA, takıldıktan sonraki ilk aylarda genital enfeksiyon görülme olasılığını yükseltir. Bu durum özellikle genital enfeksiyon geçirme açısından yüksek risk altında olan kadınlarda (çok eşli cinsel yaşam veya eşin çok eşli bir cinsel yaşam sürmesi, yakın zamanda geçirilmiş veya geçirilmekte olan genital enfeksiyon) klinik anlam kazandığından bu sayılan durumlarda RİA uygulanmaz. Enfeksiyon tedavi edildikten sonra yeniden enfeksiyon geçirme açısından yüksek risk altında olmayan kadınlara dikkatli bir şekilde RİA uygulanabilir.

  • Gebelik şüphesi RİA uygulanmasına kesin bir engel teşkil eder. Gerekli durumlarda uygulanan hassas testlerle gebelik olmadığı belirlendiğinde RİA takılabilir. 

  • AIDS, uyuşturucu kullanımı ve kortizon tedavisi gibi vücut direncini düşüren durumlarda RİA uygulanmaz.

  • Normaldışı kanaması olan kadınlarda neden belirlenip tedavi edildikten sonra RİA uygulanabilir. 

  • Herhangi bir nedenle antikoagulan (kan pıhtılaşmasını azaltıcı) ilaç kullanan kadınlar bakırlı RİA kullanamazlar. Bu durumlarda adet kanaması miktarını azaltan hormonlu RİA'lar kullanılabilir. 

  • Rahim miyomları olan kadınlar arasından miyomları rahim iç tabakasının şeklini bozacak nitelikte olan kadınlara RİA uygulanması önerilmez. 

  • Bakıra allerjik olduğu bilinen veya çok ender görülen bakır metabolizması bozukluğu (Wilson Hastalığı) olan kadınlar RİA kullanamazlar. 

  • Muayenede rahimin çok ufak veya çok büyük olduğunun belirlenmesi RİA kullanımına engel teşkil edebilir.

Diğer Noktalar

  • Daha önceden doğum yapmamış kadınlar dikkatli bir değerlendirme sonucunda rahatlıkla RİA kullanımına aday olabilirler. 

  • "Bakteriyel endokardit" riski olan ve bu nedenle cerrahi müdahaleler öncesinde antibiyotik korunmasına alınan kadınlarda aynı korunma RİA uygulamasından önce de yapılır. 

  • Rahimağzı yarası papsmear incelemesi yapılmış ve gerekli tedavi uygulanmış olmak koşuluyla RİA kullanımına engel teşkil etmez. 

  • RİA uygulanmış olması vajinal tampon kullanımına engel teşkil etmez.

 

YAN ETKİLER

Bakırlı RİA'lar hemen tüm kadınlarda kanama miktarını ve gününü artırırlar. Adet döneminin daha ağrılı geçmesine neden olabilirler. Bu her iki durum da RİA kullanımın ilk aylarında nispeten sık görülür ve ağrı kesici ve iltihap giderici özelliğe sahip ilaçlarla giderilebilir. Bu ilaçların kullanılmasına rağmen şikayetlerde azalma olmaması doktor kontrolü gerektirir. Adet kanaması miktarının artması ve adet sancısının artması RİA'nın kadın tarafından çıkarttırılmak istenmesinin ana nedenidir.

Bazı durumlarda RİA takılmasından sonraki ilk haftalarda lekelenme tarzında ara kanamalar olabilir. Bu durum özellikle enfeksiyon gelişmesi durumunda sıklıkla ortaya çıkar ve antibiyotiklere cevap alınamadığında RİA'nın çıkarılması gerekebilir.

RİA ipi doktor tarafından çok kısa kesildiğinde cinsel ilişki esnasında kadının eşinin penisinde batma hissi yaratabilir. Bu durumda RİA'nın ipinin daha da kısaltılması veya değiştirilmesi gerekebilir.

DEZAVANTAJLAR VE RİSKLER

RİA'ların en büyük dezavantajları takıldıktan sonraki ilk aylarda genital enfeksiyonlara giriş kapısı açmalarıdır. Dikkatli değerlendirme sonucunda uygun kişilere takılan bir RİA enfeksiyona nadiren neden olur.

RİA takılması esnasında rahim delinmesi, RİA'nın rahim haricinde bir yere yerleştirilmesi, takılması esnasında rahimağzının zedelenmesi, işlem esnasında rahimağzının tutulup çekilmesine bağlı refleks bayılma gibi riskler ender de olsa görülebilir.

Uzun dönemde ise RİA'ların kendiliğinden rahim dışında başka bir yere göç etmesi, ciddi enfeksiyonlara neden olarak Fallop tüplerinin tıkanmasına neden olması, genital bölgede abse oluşumuna neden olması mümkün olmakla beraber uygun koşullarda takılması durumunda bu yan etkiler oldukça ender görülür.

Bakırlı RİA'lar sanıldığının aksine dış gebelik oluşma riskini azaltırlar. Daha önceden dış gebelik geçirmiş bir kadında bakırlı RİA iyi bir korunma seçeneği olabilir.

Bakırlı RİA'ların rahim iç tabakası ve rahimağzı kanserinden koruduğunu düşündüren bilimsel veriler bulunmaktadır.

RİA KULLANAN KADINLARA UYARILAR

  • RİA uygulandıktan bir ay sonra kontrole çağırılacaksınız. RİA'nın uygun yerleştirildiğinden ve enfeksiyona neden olmadığından emin olmak için bu kontrol muayenesi çok önemlidir. 

  • Bu kontrol muayenesinden sonra birer yıllık aralıklarla mutlaka kontrol muayenelerine gitmelisiniz. 

  • RİA iplerini kendiniz de ayda bir işaret ve orta parmaklarınızı vajinanın derinlerine sokarak kontrol edebilirsiniz. 

  • Şu durumlarda mutlaka kontrol gününü beklemeden doktora başvurun: Adet gecikmesi, lekelenme veya normaldışı kanama, karın ağrısı, cinsel ilişkide ağrı, eşinizde ciddi bir genital enfeksiyonun varlığı, normalden farklı akıntı, titreme ve ateşle beraber şiddetli kasık ağrısı, kendi muayenenizde ipliklerin bulunamaması, uzaması veya kısalması.

 

RİA KULLANIMINDA OLUŞAN ÖZEL DURUMLAR

Gebelik oluşması:

RİA gebelikten korumada oldukça etkili bir yöntem olmasına rağmen her yöntemde olduğu gibi RİA kullanımı esnasında da gebelik oluşabilir. Bu nedenle RİA kullanan kadınların adet gecikmesi olduğunda bu olasılığı düşünmeleri ve doktora başvurmaları önemlidir.

RİA kullanımı esnasında gebelik oluştuğunda öncelikle jinekolojik muayeneyle dış gebelik olasılığı ekarte edilir.

Normal rahim içi bir gebelik saptandığında yaklaşım gebeliğin devam etmesinin arzu edilip edilmediğine göre değişir:

İstenmeyen bir gebelik söz konusu olduğunda aynı seansta RİA çıkarılır ve tahliye uygulanır. Yeniden RİA uygulanıp uygulanmayacağına daha sonraki bir görüşmede karar verilir.

Gebelik devam ettirilmek istendiğinde rahim içinde kalmaya devam eden RİA gebelik seyrinde enfeksiyon gelişimine neden olabileceğinden, düşük ve erken doğum riskini artırdığından çıkarılması önerilir.

Gebelik süresince rahim içinde kalmaya devam eden RİA gebeliğin %50 düşükle sonuçlanmasına neden olur. Erken doğum riski ise yaklaşık dört kat artar.

RİA devam eden bir gebelikte dikkatli bir şekilde çıkarıldığında düşük ortaya çıkma riski %30'a düşer ve erken doğum riski normale iner. Unutulmaması gereken en önemli nokta devam etmekte olan bir gebelikte RİA çıkarılmasının her zaman kolay olmayacağıdır.

RİA başarılı bir şekilde çıkarıldığında ve gebelik düşükle sonuçlanmadığında gebeliğin RİA rahim içindeyken oluşmuş olması bebekte doğumsal kusur oluşma riskini artıran bir durum olarak kabul edilmez.

Normaldışı kanamalar:

Adet dışı bir zamanda kanama olması mutlaka doktor değerlendirmesi gerektiren bir durumdur. Tedaviye rağmen kanamanın durmaması RİA'nın çıkarılmasını gerektirir. RİA çıkarılmasına ve uygun tedavi verilmesine rağmen ara kanamasının devam etmesi bazen rahim içinden biyopsi alınmasını gerektirebilir.

Enfeksiyon:

Tüm önlemlere karşın üst genital sistemde (rahimağzı, rahim iç tabakası, Fallop tüpleri ve yumurtalıklar) enfeksiyon ortaya çıkabilir. Belirtileri normaldışı kanama, şiddetli akıntı, kasık-bel ağrısı şeklinde ortaya çıkar.

Daha ileri durumlarda ateş, halsizlik, yaygın eklem ağrıları, ishal gibi sistemik belirtiler ortaya çıkabilir.

Çok ender durumlarda ise RİA genital bir abse gelişimine neden olabilir.

Doktor muayenesinde enfeksiyon şiddeti hafifse RİA çıkarılmadan uygun tedavi verilir ve tedavi bitiminde yapılan kontrolde enfeksiyon bitmişse RİA yerinde bırakılır.

Enfeksiyonun ağır olduğu durumlarda hastaneye yatırılarak tedavi etmek gerekebilir. Bu durumda uygun antibiyotik tedavisi başladıktan hemen sonra RİA çıkarılır ve belirtiler iyice gerileyene kadar hastanede yatış devam eder.

Yoğun antibiyotik tedavisine cevap vermeyen abse gelişmesi durumunda cerrahi müdahale gerekebilir.

RİA'nın düşmesi:

RİA uygun koşullarda takılmadığında genellikle takılmasından sonraki ilk günlerde düşer. Enfeksiyon, gebelik gibi durumlar neticesinde de RİA kendiliğinden düşebilir. Bu durum kadın tarafından çoğu zaman fark edilir. Böyle bir durumda doktora başvurulmalı ve düşme nedeni ortaya çıkarılarak geçici olarak ek bir korunma yöntemine başlanılmalıdır. İstatistikler takılan RİA'dan ortalama 10'unun herhangi bir nedene bağlı olarak veya nedensiz bir şekilde kendiliğinden düştüğünü göstermektedir.

Rutin doktor kontrolünde RİA iplerinin görülememesi:

En sık neden iplerin çok kısa kesilmiş olmasıdır. Bu selim bir durumdur.

Diğer neden RİA'nın rahim içine gömülmüş olması veya ender durumlarda rahim dışında bir yerde bulunmasıdır.

RİA ipleri görülemediğinde öncelikle ultrasonografiyle RİA'nın rahim içinde olup olmadığı belirlenir.

Rahim içinde olduğu belirlenen RİA'nın rahim duvarına gömülmüş olma riski yüksek olduğundan çıkarılması gerekir. Bunun için genellikle lokal anesteziyle yapılan ufak bir müdahale yeterli olacaktır. Bu müdahale ile RİA'nın çıkarılamadığı ender durumlarda histeroskopi yöntemi kullnaılması gerekebilir.

Rahim içinde bulunamayan RİA için yine ultrasonografiyle genital organlara komşu bölgeler araştırılır. Bu incelemeyle RİA bulunamadığında karnın alt bölgesine çekilen röntgen filmi çekilir. Bu filmde RİA görülemiyorsa RİA'nın kadın farkında olmadan düştüğü kabul edilir.

Röntgen filminde RİA görüldüğünde RİA'nın yaklaşık olarak nerede olduğu da belirlenebilir.

Rahim dışında bir yerde olduğu belirlenen RİA'nın bulunduğu yerden çıkarılması için genellikle laparoskopiye başvurulur.

RİA'NIN ÇIKARILMASI

RİA herhangi bir nedenle çıkarılmak istendiğinde jinekolojik muayene esnasında rahimağzından dışarı sarkan iplerinden tutulup çekilerek çıkarılır. Ağrısız bir işlemdir.

Ömrü biten RİA aynı kontrol seansında çıkarılıp bir yenisiyle değiştirilebilir.

Gebe kalabilirlik RİA çıkarıldıktan hemen sonra başlar.

HORMONLU RİA'LAR

Progesteron hormonu içeren RİA'lar son yıllarda ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu RİA'ların bakırlı olanlardan en önemli farkı, bakırlı RİA'ların aksine kanama miktarını ve adet sancısını azaltmalarıdır ve bazı durumlarda yalnızca bu özelliklerinden faydalanmak için takılırlar.

Hormonlu RİA'lar spermler üzerine olan etkilerine ek olarak folikül gelişimi ve yumurtlama sürecini de kısmen engellerler. Rahimağzı tıkacı hormon etkisiyle kalınlaştığından buradan rahim içine sperm ve bakterilerin girişini engellerler. Bu son etki pelvik enfeksiyon gelişme riskini azaltır.

Gebelikten korunma yanında hormonlu RİA'lar bazen uzun süreli progesteron tedavisi gereken durumlarda (rahim iç tabakasının tedavi gerektirecek kadar kalınlaşmış olması gibi) da kullanılabilirler.

Progesteron içeren RİA'ların kanamayı azaltıcı etkileri bazı durumlarda kanamanın tümüyle kesilmesine kadar gidebilir ve bu bazı kadınlar için istenmeyen bir etki olabilir. Bazı hormonlu RİA'lar bazı kadınlarda tüylenme ve sivilce gelişimi gibi yan etkiler de ortaya çıkarabilmektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir