Paylaş
Katalan sürrealist ve dadaist ressam Joan Miro te Barselonada doğdu. Önce ailesinin isteği üzerine, ticari bir kolejde eğitim aldı. Daha sonra iki yıl boyunca bir büroda çalıştı. Daha sonra de Barselonadaki bir sanat okuluna yazıldı. Bu okuldaki hocası Francisco Galí, Miróya, uzay, zaman ve mekan algısının güçlenmesi için, çizmesi gereken nesnelere dokunmasını öneren bir yöntem öğretti. Aynı zamanda Galí, öğrencilerini Paristeki en son modern sanat okullarına ve Barselonanın ünlü Art Nouveau mimar Antoni Gaudínin binalarını da tanıtıp inceletti.
ten a kadar, İspanyada, Barselonada, Montroigde ve Mayorka adasında çalıştı; manzaralar, portreler ve renklerin hacim ve ritmlerinin etkileşimi üzerine odaklandığı resimler yaptı. Miró kariyerinin başlangıcından itibaren metaforik bir anlatım aracı kurmaya çalıştı. Doğa kavramlarını aşkın, şiirsel anlamda temsil eden bulgular aradı. Doğayı, ilkel bir kişi veya yüzyılın bir yetişkininin zekasıyla donatılmış bir çocuk tarafından tasvir edildiği gibi tasvir etmek istedi.
dan itibaren İspanya ve Pariste dönüşümlü olarak yaşadı. yüzyılın ilk yirmi yılında yurtdışından Parise giden birçok sanatçıdan biriydi. Bu yabancı sanatçıların çoğu, Fransız sanatıyla temas ettikten sonra Fransız vatandaşı olmaya karar verdiler, ancak Miró Katalan kimliğine bağlı kaldı.
lerin başlarında Joan Miró, titizlikle ayrıntılı gerçekçiliği soyutlamayla birleştirdi. Kendi doğal bağlamındaki nesneleri yavaş yavaş ortadan kaldırdı ve yeni, gizemli bir dilbilgisine uygun olarak, hayaletvari, ürkütücü bir izlenim yaratarak yeniden birleştirdi. ten e kadar, Dadacılar, Sürrealistler ve Paul Kleenin etkisi altında, “rüyalar” ve “hayali manzaralar”ını çalıştı. Miró, Sürrealist hareketinin manifestosunu te imzaladı.
ların sonlarında İspanyol İç Savaşı sırasında sanatçı Pariste yaşıyordu. Her ne kadar çalışmaları politik olmasa da, ülkesindeki kargaşa onu sosyal eleştiriye yönlendirdi. Örneğin, Paris Dünya Sergisinde İspanya Cumhuriyetinin pavyonu için çizdiği duvar resminde köylü isyanını resmetti.
den itibaren bir kez daha İspanya ve Paris arasındaki zamanını ikiye böldü. O yıl kadın, kuş ve yıldızın birleşik temalarına dayanan bir dizi şiirsel eser çalıştı. ve yıllarında, ustaca bir işçilikle çalışırken, bir taraftan doğaçlama bazı resimler çalıştı.
II. Dünya Savaşından sonraki yıllarda uluslararası olarak alanda ünlendi. Heykelleri, çizimleri ve resimleri birçok ülkede sergilendi. Seramik çalışmaları, Solomon R. Guggenheim Vakfının Büyük Uluslararası Ödülünü aldı. de Paris Ulusal Modern Sanat Müzesinde adına büyük bir retrospektif sergisi düzenlendi.
Şöhretine rağmen, hoşgörülü ve içe dönük bir adam olan Miró, kendisini sadece çalışmalarına adamaya devam etti. Geç dönem çalışmalarında Miró, şekil ve arka planın daha da basitleştirilmiş bir şekilde kullanılmasını sağladı. Bazen bir kompozisyonu sadece Blue IIde () olduğu gibi deniz-mavisi bir yüzey üzerinde bir nokta ve hassas bir çizgiyle oluşturdu. Daha önceki çalışmalarının kaprisli ya da saldırgan ironisi, yarı dinsel bir meditasyona yol açmıştı. de, İspanyanın Güzel Sanatlar Altın Madalyası ile ödüllendirildi.
Etiketler:Dadaist Ressamlarkatalan ressamlarSürrealist Ressamlarünlü ressamlar
Joan Miro: Barcelona La Rambla'da mozaik
Joan Miro Oiseau lunaire (Ay Kuşu), , Madrid
Joan Miro: Wilhelm-Hack-Muzesi, Ludwidsahafen'de seramik mozaik cephe
Joan Miro Personnage (Şahıs) Japonya Hakane Açık Hava Heykel Müzesi
Joan Miro: Madrid Palacio_de_Congresos_y_Exposiciones (Kongre ve Sergi Sarayi) cephesinde mozaik duvar resmi
Joan Miro Mujer (Kadin), Barcelona
Joan Miro: Dona i Ocell (Kadın ve Kuş), Barcelona
Joan Miro: Personnage gothique (Gotik Şahıs) Palma Mallorca Heykel Parki
Joan Miro :Grande_Maternite San Francisco, ABD
Joan Miró I Ferrà (), yüzyılın en ünlü sanatçılarından biriydi. Sürrealist Hareketi'nin öncülerindendi ve daha sonra herkesçe tanınan kendine özgü bir tarz geliştirdi. Yaptığı resimler hiçbir zaman tamamen soyut olmadı, ancak görüntüleri sık sık değişen gerçekliği tasvir ediyordu. İspanya'nın Barselona kentinde büyüyen Joan Miro’nun babası kuyumcu ve saatçiydi. Ebeveynleri Miro’nun meslek lisesinde okumasını istedi. Miro iki yıl boyunca memur olarak çalıştı ancak zihinsel ve fiziksel bir çöküş yaşadı. Bunun üzerine ailesi iyileşmesi için onu İspanya'nın Montroig şehrine götürdü. Montroig’deki Katalonya manzaraları Miro'nun sanatında çok etkili oldu. İyileştikten sonra Barselona’da bir sanat okuluna girdi. Orada Francisco Gali ile çalıştı, Gali onu resmettiği objelere dokunması için cesaretlendirdi. Böylece konu ettiği öğelerin mekânsal doğasına dair daha çok şey öğrendi.
Fauvistler ve kübistler Miró'nun ilk çalışmalarını etkiledi. Vincent Nubiola'nın Portresi isimli eseri her ikisinin de etkisini gösteriyor. Nubiola, İspanya'nın Barselona şehrindeki Güzel Sanatlar Okulu'nda tarım profesörüydü. Bu resim, bir süreliğine Pablo Picasso’nun eline geçmişti.
Miro ’de Barselona’da kişisel sergi açtı, ’de ise ilk Paris sergisine katıldı. yılında Fransa'daki sürrealist grubuna katıldı, “rüya” resimleri diye hitap ettiği eserleri ortaya koydu. “Otomatik çizim” (çizim yaparken bilinçaltının zihni ele geçirmesine izin vermek)denilen tekniği kullandı. Ünlü Fransız şair Andre Breton, Miro'ya "hepimizin en sürrealisti" diye hitap etti. En iyi arkadaşlarından biri olan Alman ressam Max Ernst ile Romeo ve Juliet balesi için setler tasarladı. ’ler ve ’larda Miro somut resme geri döndü. İspanyol İç Savaşı'ndan etkilenen çalışmaları politik meselelerle örülüydü.
Bu değişimin ardından, Joan Miro olgun, kendine özgü bir sürrealizm tarzını benimsedi.
Miro bu eser üzerine şunları söyledi: “The Farm bütün hayatımı özetliyordu. Devasa bir ağaçtan küçücük salyangoza, ülkemle ilgili sevdiğim bütün şeyleri bu tuvale aktardım.” Sanatçı dokuz ay boyunca her gün sekiz saatini bu eseri yaratmaya ayırıyordu, ancak resim bittikten sonra onu satın alan kimseyi bulamadı çünkü o zamanlar Paris’te kübizm revaçtaydı. Miro bu resimde Katalan halk sanatı ve primitivizme duyduğu ilgiyi yansıtıyor. Dikkatli bir şekilde oluşturulmuş nesneler ve detaylara gösterilen dikkat, rahatsız edici bir kontrast oluşturur. Düzleştirilmiş formlar, özenle çizilmiş nesneler, Cézanne ve kübistlerin etkisini gözler önüne serer.
Bu eser, Miro'nun günlük nesneleri konu edindiği ilk çalışmalarından biridir. Genç bir sanatçı olarak Miró, Hollandalı Üstatların özenli, ayrıntılı gerçekçi resimlerinden etkilendi. Nesnelere gösterdiği özen, daha sonra Miró'nun imzası haline gelecek düzgün çizgilere sahip biyomorfik formlarda görülebilir.
Anlaşılması zor şekillerle dolu bu resim Miro’nun Katalan anavatanını tasvir eder. Görünüşte doğaya meydan okuyan organik formlarla dolu resim, Miro'nun kariyerinin bu noktasında giderek artan stilizasyon ve soyutlama çalışmalarının bir kanıtıdır. Bu tablo hem İspanya'nın geçmişine duyulan saygının hem de Avrupa'daki siyasi kargaşanın dışavurumudur. Aynı zamanda Miro’nun natüralist tarzındaki radikal değişimi gözler önüne serer.
Resimdeki anne figürü tanınamaz haldedir. Çubuk figürler, hemşireleri temsil eder; asıl figürün bir memesi profilden, diğeri önden çizilmiştir. Miro’nun soyut çalışmalara olan ilgisi, sürekli kullandığı Anne ve Çocuk motifinde kendini gösterir ve gerçeklikle olan bağlantıları ortadan kaldırır.
Bu resim, sanatçının en şiirsel eserlerinden biridir. Tuvale, kahverengi boya ile astar attıktan sonra sanatçı, kahverengi renk hala bir kenar şeklinde görünecek şekilde mavi bir tabaka uyguladı. Mavi katman, ressamın elinin süpürme hareketlerini göstermek için boya fırçasının lekeleri ve izlerini bırakarak geniş, hızlı hareketlerle eklenmiştir. Fikir ilk olarak Miro, Noel tatilini Barselona'da geçirirken geldi, o zamanlar oldukça iyi bilinen Eden Konseri adlı barda bir dansçıyı izliyordu. Birkaç küçük eskiz hazırladıktan sonra, Paris'teki Rue Blomet'teki stüdyosuna döner dönmez çalışmaya başladı. Miro, sanatçı olarak gelişiminde önemli bir aşamanın başlangıcını belirten bu tabloya çok düşkündü.
’lerin sonuna doğru Miro, boyaları bir araç olarak görmeye başladı ve yeni ifade araçlarının peşine düştü. Daha sonraları masonit (sıkıştırılmış levha) üzerine resim yapmaya başlayan Miro başka malzemeleri de bir araya getirerek denemeler yapmaya başladı. Bu resim, Miro’nun malzeme konusunda farklı şeyler denediği dönemin altını çiziyor.
Constellations (Takımyıldızları, ) serisinde Miro kompozisyonda yeni zorluklar yaratmaya ve sonra bunları çözmeye karar verdi. Seriye ait olan bu resim basitleştirilmiş formları kullanarak karmaşık takımyıldızını betimler. Bu seri üzerinde çalışırken Miro Alman birliklerinden kaçmak için ailesi ile Fransa'dan Mallorca'ya kaçmak zorunda kaldı. Görünüşe göre aile, yanlarına bu resimlerden başka çok az şey aldı. Bu kompozisyonlardaki kaotik atmosfer, Miro'nun o sırada Avrupa'daki ayaklanmaya dair duygularını yansıtıyor.
Materyallerin kullanımı Miro’nun eserlerinde giderek daha önemli hale geldi. Bir dönem kendini seramiğe adadı ve Artigas ile birlikte yeni teknikler geliştirdi. Bunun etkisiyle resimlerini yaparken ellerini kullandı ve eski mağara resimlerinden esinlendi.
Bu resimde Miro merakla bakan bir göz ve dişlere sahip ilkel bir yaratık ortaya koyar. Yükselen duruşuna ve tehditkâr sırıtışlarına rağmen, sanatçı onu zararsız, mizahi bir dokunuşla çiziyor.
Barselona'daki Joan Miró Vakfı'nın daimî koleksiyonunun bir parçası olan üç resimden biri.
Çeviren: Aslı İdil Kaynar
(ThoughtCo & Wikiart)