moğolistan daki türk yazıtları / 'Türk' adının geçtiği en eski anıt Moğolistan'da bulundu | N-Life

Moğolistan Daki Türk Yazıtları

moğolistan daki türk yazıtları

Orhon-Uygur Hanlığı Dönemi-Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları

Moğolistan'daki Türk Kağanlığı ile Uygur Kağanlığına ait yazıtlar, Kül Bilge Kağan, Tunyukuk, Ongi, Küli Çor, Çoyr, Kara Balgasun (I, II), Tes, Taryat, Moyun Çor ve Süci yazıtları ilk kez elinizdeki bu kitapta bir araya getirilmiştir. Türkçe yazıtların dışında, her üç döneme, ilk ve son Türk (Uygur) hakanlıklan dönemine ait Soğdca ve Çince yazıtlar da ilgili alanların uzmanlarının çevirilerine dayanılarak bütünlük sağlamak amacıyla kitaba dahil edildi. Anılan bu yazıtlar, Türk dili alanındaki ilerlemelere, yeniliklere göre yeniden okunmuş, Türkçeye, yalın bir dille, bir kez daha çevrilmiştir. Kitap, yazıtlarla ilgili fotoğraflarla da zenginleştirilmiştir Orhon-Uygur Hakanlığı Dönemi Moğolistan'daki Eski Türk Yazıdan, hem eski Türk diliyle ilgilenenlerin hem de bu alanda öğrenim görenlerin başvuru kitabı olacağı inancıyla derlenmiştir. Tanıtım MetniTanıtım Metni

Kitap Adı: Orhon - Uygur Hanlığı Dönemi - Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları
Yazar: Mehmet Ölmez
Yayınevi: BilgeSu Yayıncılık
Hamur Tipi: 2. Hamur
Sayfa Sayısı:
Ebat: 13,50 x 21,00 cm
Baskı Yılı: Ekim
Baskı Sayısı: 4. Baskı
Dil: Türkçe
Çevirmen:
Cilt Tipi: Ciltsiz
Ürün Tipi: Kitap
Barkod:

Yorum Yapabilmek İçin Oturum Açın

TÜRK OCAKLARI İSTANBUL ŞUBESİ YAYINI TÜRKİYE-MOĞOLİSTAN DİPLOMATİK İLİŞKİLERİNİN YILI MÜNASEBETİYLE GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKLER VE MOĞOLLAR TARİH-DİL-KÜLTÜR YAYINA HAZIRLAYAN: DOÇ. DR. KÜRŞAT YILDIRIM BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ KATKILARIYLA Yapım: Damla Acar Grafik-Tasarım: Ceyhun Durmaz Baskı Yeri-Ayı-Yılı: Baskı: ŞenYıldız Yayıncılık Hediyelik Eşya ve Tekstil San ve seafoodplus.infoŞti. Gümüşsuyu caddesi. yüz- yılda Alâeddin Ata Melik Cüveynî’nin Târîh-i Cihangüşâ’sında, yüzyılda İbni Arabşah’ın Acâibü’l-Makdûr fî Nevâib-i Teymur’unda, yüzyılda Ro- men seyyah ve şarkiyatçı Nicolaie Gavriloviç Milescu’nun günlüğünde ve Ni- colaes Witsen’in yılında yayımladığı Noord-en Oost Tartarye (Kuzey ve Doğu Tataristan) adlı eserindeki kayıtlarda yer almış ancak bu bilgiler bilim dünyasında yeterince ilgi görmemiştir. Bilindiği gibi Batı dünyasında ilginin bu yazıtlara odaklanması Ocağının ilk günlerinde Daniel Messerschi- midt’in Yenisey’e dökülen Uybat Irmağı’nın kollarından olan Bey Nehri’nin kıyısında, Çarkov köyü yakınlarındaki bir tepeciğin üstünde bulunan Yeni- sey yazıtlarından III. Uybat Yazıtı’nı keşfi; Messerchimidt’in dostu olan ve keşfi dinledikten sonra bölgede araştırmalar yapıp yine aynı yıl Yenisey-Tes Yazıtı’nı keşfeden Yüzbaşı Johann Tabbert von Strahlenberg’in yılında Yenisey kıyılarında bulunan iki yazıtla madeni bir ayna üzerindeki tek satır- lık yazıtın kopyalarının da yer aldığı Das Nord und Östliche Teil von Europa und Asia adlı eserin neşri bilim dünyasının dikkatlerini bir anda bu yazıtlara çekmiş, bölgeye art arda bilim heyetleri gönderilmiştir. Henüz bilinmeyen bir alfabeyle yazılan bu yazıtların çözülmesi ve okunması yılında Nikolay M. Yadrnitsev tarafından Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının keşfinden son- ra mümkün olacak; 22 Kasım ’te mukayeseli diller profesörü Wilhelm Thomsen’in Türk alfabesini çözmesiyle runik harfli yazıtlarla ilgili çalışmalar yeni bir boyuta taşınacaktır1. yılının sonuna yaklaşırken ilk yazıtın bulunuşunun ; yazının çö- zülüşünün yılında amacımız bu yazıtların tarihi, keşfi, yazıtlar üzerinde yapılmış çalışmaların tanıtımı vs. değildir. Çalışmada amaçlanan Moğolis- tan’da bulunan Türk yazıtlarının son durumlarını gözler önüne sermek ve yazıtlarla ilgili yapılması gereken çalışmalar hakkında düşüncelerimizi pay- laşmaktır. Amaç yazıtlar üzerine yapılan çalışmaları değerlendirmek olmadı- * Prof. Dr., İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü [email protected] 1 Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bk. Ahmet Bican Ercilasun, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taş- ları, Dergâh Yayınları, İstanbul, , s. 94 Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar ğından şimdiye kadar yapılan çalışmalarla bu çalışmaların mahiyetine yönelik tespit ve değerlendirmeler yapılmamıştır. Bu çalışma ve öğretim yıllarında Yunus Emre Ens- titüsü Türkoloji Projesi kapsamında Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Anabilim Dalı’nda konuk öğretim üyesi olarak görev yaptığımız süre boyunca yaptığımız yüzey araştırmaları ve yılında İzmir Kâtip Çelebi Üniversite- siyle Moğolistan Bilim ve Teknoloji ortaklığında yapılan kazı çalışması sonrası yaklaşık km yol kat ettiğimiz yüzey araştırmasına dayanılarak hazır- lanmıştır. Runik yazıtları yazıldıkları yüzey, yazılış amaçları, hacimleri, bulundukları coğrafya vs. pek çok açıdan tasnif etmek mümkündür. Bu çalışmada yazıtlar Kağanlık yazıtları; çeşitli süs ve kullanım eşyaları üzerindeki yazıtlar ve küçük yazıtlar olarak tasnif edilip başlıklandırılmış her başlık da kendi içerisinde tasnif edilerek gerekli görüldüğü durumlarda alt başlıklar kullanılmak sure- tiyle meselenin daha anlaşılır hale getirilmesine çalışılmış; sonuç kısmında konuya ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. I. Kağanlık Yazıtları Bu başlıkta I. (Doğu) Türk Kağanlığı II. (Doğu) Türk Kağanlığı ve III. (Doğu) Türk Kağanlığı ‘Ötüken Uygur Kağanlığı’ dönemlerinde yazıldıkları bilinen yazıtlar ele alınmıştır. Bu yazıtlar amaca hizmet etmesi açısından Koruma Al- tında Olanlar/Olmayanlar olmak üzere iki başlık altında işlenmiş, bahse konu yazıtların son durumları ve bu yazıtlarla yazıt alanlarının durumları verilerek, sonuç bölümünde bu yazıtlarla ilgili yapılması gerekenler paylaşılmıştır. Ça- lışmanın Kağanlık yazıtları ile ilgili bir bölümü içerik gereği Hacettepe Üni- versitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından 8 Mayıs tarihinde düzenlenen “Türk-Moğol Araştırmaları Çalıştayı”nda tarafımızdan sunulan “Moğolistan’daki Türk Dönemi Eserlerine Dair Düşünceler” başlıklı bildiri ile benzerlikler göstermektedir. 1. Koruma Altında Olanlar a. Bugut Yazıtı I. (Doğu) Türk Kağanlığı döneminden kaldığı bilinen tek yazıttır. Sogdca ve Sanskrit yazılmış olan ve adını Arhangay aymağın Bayn Tsagaan Gol bölge- sindeki Bugut Dağı’ndan alan yazıt, bu dağın yaklaşık 10 km doğusundaki Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar 95 ovaya inşa edilmiş anıt külliyedeki Türk kültür ve medeniyet eserlerindendir. Bugut Yazıtı bulunduğu yerden alınarak Arhangay aymagda bulunan Çeçerleg Müzesi’nin bahçesine konmuştur ve orada sergilenmektedir (Fotoğraf 1, 2). Bugut Yazıtı’nın bulunduğu anıt külliye kelimenin tam anlamıyla harabeye dönmüştür. Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz anıt külliyenin yılındaki duru- munu “Sunak masasına ait taşlar parçalanmış; bark tamamen harabeye dön- müş; barkın duvarlarına ve temeline ait taş, tuğla ve künkler geniş bir alana saçılmış; balballar da sağa sola devrilmiştir”2 ifadeleriyle anlatmıştır. Maale- sef külliye günümüzde, Cengiz Alyılmaz’ın ’te verdiği bilgilerden çok daha kötü durumdadır. Bahse konu alan, anıt külliye görüntüsünü tamamen kaybetmiş olup yazıtın alındığı alan, atılan ve rüzgâr tarafından sürüklenen atıklarla adeta çöplüğe dönmüştür. Orasının bir anıt külliye olduğuna işaret eden sadece balballardır. Sunak taşından, duvar ve temel tuğlalarıyla künk- lerden eser kalmamıştır. Cengiz Alyılmaz, bu durumun sebebini “Bugut anıt külliyesinin harabeye dönüşmesinde, hem geride kalan tarihî sürecin hem de Ts. Dorjsüren ve V. Ye. Voytov tarafından yapılan kazılar sonrasında her- hangi bir koruma uygulanmamış olmasının rolü büyüktür. Daha ziyade “son- daj usulü yapıldığı anlaşılan bu kazılarda künkler, tuğlalar, döşemeler, beyaz mermerden yapılmış birçok eser tanınmayacak şekilde parçalanmıştır”3 ifa- deleriyle zamanın yıpratıcılığı ve bilinçsiz kazılarla açıklamıştır. Kazı alanında yaptığımız incelemelerde, derin bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim (Fotoğraf 3). Bunun sebebi de hiç şüphesiz yazıtın alındığı alanın boş olma- sıdır. Yazıtların koruma amaçlı taşınmasına karşı olmadığımızı ifade etmek isterim ancak taşınan yazıtın bir replikasının yapılarak alınan yere dikilmesi gerektiği inancındayız. Zira yazıtlar bulundukları yerlerin tapu senetleridir ve hiç şüphesiz dikenler de diktikleri yerde kalmasını arzular. Onları anlamlı kılan, biraz da bulundukları yerlerdir. Bu yazıtlar koruma amaçlı olarak kapalı mekânlara alınırken yerlerine replikalarının dikilmemesi yazıtın bulunduğu külliyenin de anlamsızlaşması sonucunu doğurmaktadır. Maalesef Bugut Ya- zıtı’nın bulunduğu anıt külliye bu kaderi yaşamaktadır. En kısa sürede yazıtın bir replikasının o alana dikilmesi ve yapıya anıt külliye görüntüsünün yeniden kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. b. Bilge Kağan - Köl Tigin Anıt Külliyeleri ve Yazıtları Hiç şüphesiz Türk yazıtları içerisinde üzerlerinde en fazla çalışma yapılan yazıtlar, Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtlarıdır. Yazıtlar Arhangay aymag sınır- 2 Cengiz Alyılmaz, “Bugut Yazıtı ve Anıt Mezar Külliyesi Üzerine”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 13, , s. 3 Alyılmaz, a.g.m., s. 96 Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar ları içerisinde yer alan Höşöö Tsaydam bölgesinde yer almaktadır. Hem Bilge Kağan hem de Köl Tigin yazıtlarının bulunduğu anıt külliyeler TİKA tarafından koruma altına alınarak duvarlarla çevrilmiş; yazıtlar ve farklı zamanlarda yapılan kazılarda ele geçirilen eserlerle Türk-Moğol ortak kazı ekibi tarafından 31 Temmuz tarihinde bulunan ve Bilge Kağan hazinesi olarak adlandırılan parça altın, gümüş, yakut vb. kıymetli taşlardan ya- pılmış çeşitli süs ve kullanım eşyalarının replikaları külliyelerin yanı başında inşa edilen müzeye taşınmıştır (Fotoğraf 4). Anıt külliyelerden alınan ya- zıtların yerine de replikalar konulmuştur. Replikaların son derece başarısız olduğunu üzülerek müşahede ettik. Çalışmanın “Ekler” kısmında Moğolistan Milli Müzesindeki replika ile TİKA tarafından yaptırılarak anıt külliyelere ko- nulan replikalardan birisinin fotoğrafları yer almaktadır. Yapılacak bir karşı- laştırma ile ne söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır (Fotoğraf 5, 6). Konuyla ilgili yapılması gereken, mevcut replikaların yazıtların asılları- na uygun olan yenileriyle değiştirilmesidir. Değinmek istediğimiz bir başka husus da yazıtların ve anıt külliyelerden çıkarılan eserlerin korunduğu ve sergilendiği müzenin durumudur. Müzenin mevcut haliyle yeterli olduğunu söylemek güçtür. Başta ışıklandırma olmak üzere pek çok eksiklik ve aksak- lık dikkat çekmektedir (Bk. Fotoğraf 4). Mevcut müzenin tadilat ve bakımı ile çağın şartlarına uygun hale getirilmesinin mümkün olmadığı düşünce- sindeyiz. Müze olarak adlandırılan yapı daha çok bir depo görünümündedir. Konuyla ilgili görüşlerimiz daha detaylı olarak çalışmanın sonuç bölümünde ifade edilecektir. c. Tonyukuk Yazıtları ve Anıt Külliyesi Tonyukuk Yazıtları, II. Köktürk Kağanlığı’nın kurulmasında önemli pay sahip- lerinden olan büyük devlet adamı Bilge Tonyukuk adına dikilmiş birincisi , ikincisi cm yükseklikte olan iki yazıttır. Yazıtlar Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’un güneydoğusunda Tola Irmağı’nın yukarı kısmında Bayn-Tsokto bölgesinde yer almaktadır. Yazıtların bulunduğu anıt külliye TİKA tarafından çitlerle çevrilmiş olup (Fotoğraf 7), külliyede bulunan eserlerin muhafazası için külliyenin yakınında yine TİKA tarafından inşa edilen bir depo bulun- maktadır. Anıt külliyedeki kazılarda çıkarılan buluntular bu depoda muhafaza edilmektedir. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre ileride burada bir müze inşa edilecek ve depodaki eserler de bu müzede sergilenecektir. Kazılarda çıkarı- lan heykeller, heykel parçaları vs. eserler bu depoya konulmuşken iki yazıtın neden depoya alınmadığı sorgulanması gereken bir durumdur. Yapılması ge- reken, tasarlanan müze kısa sürede tamamlanmayacaksa, bu iki yazıtın da replikalarının yaptırılarak yerlerine konulması ve orijinallerinin depoya alın- Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar 97 masıdır. Böylelikle Türk dili, kültürü, tarihi açısından önemi tartışılamayacak olan bu yazıtlar açık havada, sert iklim şartlarında kaderlerine terk edilmemiş olacaktır. d. Çoyr Yazıtı Dundgovi aymağının Sansar bölgesinde bulunan yazıt “taş baba ve yazıtın bir arada olduğu tek örnektir”4. Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’daki Milli Tarih Müzesi’nde sergilenen yazıtın yer aldığı taş baba yaklaşık cm yük- sekliktedir. Yazıtın bulunduğu yüzeyin genişliği ise 36 cm’dir. Taş babada ya- zıtın bulunduğu alandaki dağ keçisi tamgası da dikkat çekmektedir. Köktürk Devleti’nin kurucu boyu olan Aşina’ya ait olduğu bilinen tamganın yüksekliği 16; genişliği 13 cm’dir. Çoyr Yazıtı’nda yer alan karakterlerin ortalama yük- seklikleri 4 cm’dir (Fotoğraf 8). e. Tes ve Taryat Yazıtları Kuzeybatı Moğolistan’da Hövsgöl yakınlarındaki Tsagaan Uul ilçesinde, Abd- rant vadisinde yer alan Nogoon Tolgoy yakınlarında bulunan Tes Yazıtı, Uygur Kağanlığı dönemi yazıtlarındandır. Tes Irmağı’na yakınlığı sebebiyle bu adla anılmaktadır. Yazıt günümüzde Moğolistan Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü de- polarında korunmaktadır. Yine aynı depoda muhafaza edilen Taryat Yazıtı da Uygur Kağanlığı yazıtlarındandır (Fotoğraf ). f. Doloogoydoy I ve II Uvs vilayetine bağlı Türgen ilçesi sınırlarında yer alan Har us bölgesinde “Doloogoydoy Bulş diye bilinen büyük bir kurganda yılında arkeolog Ts. Dorjdüren tarafından bulunmuştur.”5 Yazıtlar Uvs Müzesi’nin bahçesinde sergilenmektedir. Doloogoydoy I runik harflerle yazılmış 4 satırdan ibarettir. Doloogoydoy II ise Uygur harfli yazıtlardan olup 7,5 satırdan meydana ge- lir. Yazıt 70 cm genişliğinde ve cm yüksekliğindeki bir taşa yazılmıştır. Karakterler ortalama 5 cm yüksekliğindedir. Taşın sadece bir yüzünde yazıt vardır. Diğer cephelerde yazıt ya da tamga yoktur (Fotoğraf ). 4 Mehmet Ölmez, Orhon-Uygur Hanlığı Dönemi Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları, BilgeSu Yayın- ları, Ankara, s. 5 Battulga Tsend, “Moğolistan’daki Uygur Harfli Yazıtlar”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı: 4/2, , s. 98 Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar 2. Koruma Altında Olmayanlar a. Şine Us Anıt Külliyesi ve Yazıtı Adını Arhangay aymag sınırları içerisindeki Şine Us Gölü’nden alan yazıt Ötüken Uygur Kağanlığı eserlerindendir. Ötüken Uygur Kağanlığı’nın ikinci kağanı Moyen Çor anısına veya tarihinde dikildiği sanılan yazıtta Moyen Çor’un diğer Türk boylarıyla yaptığı mücadeleler anlatılmaktadır. Ya- zıt Şine Us Gölü’nün kuzeyinde bulunan bir anıt külliyenin parçasıdır (Fo- toğraf 13). Anıt külliyedeki pek çok heykel bulundukları yerden taşınmıştır. Kısacası anıt külliyede günümüzde sadece yazıtlar kalmıştır. Bu yazıtların da ivedilikle, replikalarının yerlerine bırakılarak, kapalı bir mekânda koruma altına alınması gerekmektedir. Yazıtların bundan birkaç yıl önce çalınmaya çalışıldığı ancak yerel halk tarafından bu girişimin engellendiği bilgisini al- dık. Bu tür girişimlerin başarılı olması böylesine önemli eserlerin ortadan kaybolması sonucunu doğuracaktır ki bu da Türk kültür tarihi açısından son derece vahim olur. b. İhe Ashete Anıt Külliyesi ve Yazıtı Moğolistan’ın Bulgan aymağının Mogod sumunda Tülee Uul Dağı’nın batı- sında kalan Asgatın Höndiy bölgesindeki Asgat vadisinde bulunan anıt kül- liyenin parçası olan yazıt demir çitlerle çevrilmiş bir mezar kompleksi içeri- sinde yer almaktadır. Bozkırın ortasında kaderine terk edilmiş durumdadır. İhe Ashete Yazıtı’nın yer aldığı birinci taş üzerindeki kabartmalar sanatsal olarak da oldukça etkileyicidir (Fotoğraf ). İkinci taşta yer alan yazı- ların okunamayacak duruma geldiğini de üzülerek müşahede ettik. Her iki taşın da replikalarının hazırlanarak yerlerine bırakılıp orijinallerinin koruma altına alınması gerektiğini düşünüyoruz. c. İhe Nuur Anıt Külliyesi ve Yazıtı Moğolistan’ın Arhangay aymağına bağlı Erdene Mandal sumunun 4 km gü- neyinde yer alan anıt külliyenin parçası olan yazıt taştan bir sandukanın iki köşesinde yer almaktadır. Köktürk dönemi yazıtlarından olan İhe Nuur’un bulunduğu sandukanın yanı başında kafaları kırılmış, sağ ellerinde ant kadehi tutan iki adet heykel parçası bulunmaktadır. Bozkırın ortasında, başta tabia- tın tahrip edici gücü olmak üzere her türlü tehlikeye açık ve korumasız olarak duran bu yazıtın bulunduğu sanduka ile heykellerin koruma altına alınması gerekmektedir (Fotoğraf 16). Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar 99 d. Köli Çor Yazıtı ve Anıt Külliyesi Köli Çor Yazıtı Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’un yaklaşık km güney- batısında, Töw aymag sınırları içerisinde, Delgerhan sumun 30 km kuzeyin- deki bir anıt külliyenin parçasıdır. Köktürk dönemine ait pek çok anıt külli- yede olduğu gibi külliyeye bir balbal sırasından gidilmekte, yazıt çevresinde de Köktürk anıt külliyelerinde bulunan insan ve hayvan heykelleri bulunmak- tadır. Hiçbir koruma önleminin olmadığı külliye bozkırın ortasında kaderine terk edilmiş durumdadır (Fotoğraf 17). Yazıt artık okunamaz duruma gelmiş olup zamanın ve iklimin yıpratıcı etkisiyle her geçen gün daha da yıpranmak- tadır. Son ziyaretimizde yazıttaki erimenin oldukça ilerlediğini müşahede et- tik. Yazıtın bir an önce koruma altına alınması ve erimenin sebeplerinin tespit edilerek önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. II. Kaya Yazıtları Moğolistan topraklarında kayalar üzerine yazılmış küçük yazıtlar da bulun- maktadır. Bu yazıtların pek çoğu, yazıldıkları zeminin taşınmasının mümkün olmaması sebebiyle, günümüzde de yazıldıkları mekânlardadır. Taşınması mümkün olan bazı kaya yazıtlarının müzelerde olması hasebiyle bu yazıtları da iki maddede incelemenin doğru olacağını düşünüyoruz. 1. Koruma Altında Olanlar Moğolistan topraklarında bulunan kaya yazıtlarından birkaçı yazıldıkları yü- zeylerin uygun olması sebebiyle kapalı alanlara nakledilmiştir. Bu yazıtlar müzelere taşınmış olup sergilenmektedir. a. Hotgor Hag Yazıtı Yazıt Hovd aymağa bağlı Öviin Töv Müzesi’nde sergilenmektedir. yı- lında bir Köktürk kurganında yapılan kazı çalışmasında bulunan yazıt kazıda ele geçirilen diğer buluntularla birlikte müzeye nakledilmiştir. Günümüzde müzenin bir köşesi bu buluntuların sergilenmesi için ayrılmış olup kurgan bu alana taşınmıştır. Tek satırlık yazıtın toplam uzunluğu 12 cm harf boyutları 1 ila 1,2 cm civarındadır. Yazıtın bulunduğu alan 1 metre uzunluğunda 39 cm yükseklikte ve 15 cm kalınlığında düz bir kaya parçasıdır. Yazıtın sağ alt Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar kısmında Köktürk devletinin kurucu boyu Aşina’nın tamgası yer almaktadır (Fotoğraf 18). b. Tevş Yazıtı Övörhangay aymağa bağlı Bogd ilçesinde bulunan yazıt Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü depolarında muhafaza edilen iki satırlık yazıt- tır (Fotoğraf 19). c. Övörhangay Yazıtı Övörhangay aymağa bağlı Uyanga sum sınırları içerisinde yer alan Maanitın Bürd bölgesinde bulunan kaya yazıtı günümüzde Övörhangay İl Müzesi’nde sergilenmektedir. Yazıt alanı 51 cm yükseklikte 33 cm genişliktedir. Yazı ka- rakterleri ortalama cm yüksekliğindedir (Fotoğraf 20). 2. Koruma Altında Olmayanlar a. Arhanan Yazıtı Bulgan vilayetine bağlı Hişig-Öndör ilçesindeki Arhanan kışlağında yer alan üç satırlık yazıttır. °46’32,06” E, 48°03’” N koordinatlarındadır (Fo- toğraf 21). b. Ereen Harganat Yazıtı Bayan Ölgiy vilayetine bağlı Bugat ilçesi sınırlarında yer alan Hatuugiyn Gol bölgesinde bulunan yazıt 3 metre yüksekliğinde bir dikili taş üzerinde bu- lunmaktadır. Yazıt bahse konu dikili taşın güneydoğuya bakan yüzünde yer almakta olup kapladığı alan 52 cm’dir. 14 karakterden oluşan tek satırlık bir yazıttır. Koordinatları °08’58,30”E, 48°55’” N (Fotoğraf 22). c. Züriyn Ovoo Yazıtı Tek satırlık yazıtın satır uzunluğu 2,30 metredir. Zavhan vilayetine bağlı Tes ilçesinin sınırlarında yer alan Züriyn Ovoo adlı tepenin üstündeki Şaman ovo- osu ile Budist stupasının doğusunda yer alan kayanın doğu yüzünde bulun- maktadır. Harf boyutları cm aralığındadır. Koordinatları °45’46,18” E, 49°38’” N (Fotoğraf 23). Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar III. Çeşitli Süs ve Kullanım Eşyaları Üzerindeki Yazıtlar Moğolistan coğrafyasında çeşitli süs ve kullanım eşyalarına yazılmış yazıtlar da bulunmaktadır. Bu yazıtlar yazıldıkları eşyaların kolay taşınabilir ve sergi- lenebilir olması hasebiyle çeşitli müzelerde bulunmaktadır. Bahse konu yazıt- ların korunma ve sergilenmelerinde sorun olmadığı müşahede edildiğinden, sınırlı sayıda örnek verilecektir. a. Altay Yatıg Üzerindeki Yazıt Türk müzik tarihinin en müstesna eserlerinden birisi olan Altay Yatıg gü- nümüzde Moğolistan Milli Tarih Müzesi’nde sergilenmektedir. Bilinen en eski Türk çalgısı olan “Altay Yatıg” yılında Hovd aymağa bağlı Manhan sumdaki Cargalant Hayrhan Dağı bölgesinde Ömnöhiin Am geçidi yakınında keşfedilen bir kaya mezarlığında kemer, kemer tokası, deri ve ipek eşya par- çaları, ok, yay vb. eşyalarla birlikte bulunmuştur. “Altay Yatıg”ın M.S. yüzyıllar arasından kalma olduğu saptanmıştır. Müzik aletindeki harfli metin üzerinde pek çok bilim insanı tarafından okuma ve anlamlandırma çalışması yapılmıştır. Bu müzik aleti restore edilerek kullanılabilir hale getirilmiş, hatta bu aletin adını taşıyan ve bu müzik aletini kullanan bir grup da kurulmuştur (Fotoğraf 24). b. Soğd Tarzı Gümüş Tastaki Yazıt yılında Rusya Federasyonu’ndan Soğd sanatı ve arkeolojisi uzmanı B. I. Marshak Soğd tarzı gümüş kulplu bir tasın fotoğraflarını yayınlayarak tasla ilgili değerlendirmeler yapmış; yılında tasa Moğolistan hükümeti ta- rafından el konulmuştur. Yazıtın da yer aldığı alt kısımda yazıt dışında haçı andıran bir şekil bir dağ keçisi tamgası ve bir de çengel tamga yer almaktadır. Tasın II. Köktürk Kağanlığı döneminde yapıldığı/kullanıldığı düşünülmekte- dir6 (Fotoğraf 25). c. Yay Kabzasına Yapıştırılmış Bir Kemikte Bulunan Yazıt Moğolistan’ın Arhangay aymağına bağlı Hotont sumun Hulhiin Amnu Dör- völjin bölgesinde Uygur dönemine ait kurganlar tespit edilmiştir. Bu alanda 6 Ayrıntılı bilgi için bkz. Mönhtulga Rinçinhorol, “Moğolistan’da Bulunan Eski Türk Dönemi- ne Ait Soğd Tarzı Gümüş Kulplu Tas”, Moğolistan’da Türk Ayak İzleri, Mönhiin Üseg Yayınevi, Ulanbaatar, , s. Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar yılında yapılan kazı çalışmalarında yay kabzasına yapıştırılmış iki adet kemik bulunmuştur. Bu kemiklerden birisinde 5 karakterden oluşan bir de yazıt yer almaktadır. Bahse konu buluntular Moğolistan Milli Tarih Müzesi’n- de sergilenmektedir (Fotoğraf 26). SONUÇ VE ÖNERİLER Moğolistan’da gerek anıt külliyelerin parçaları olarak ve gerekse kayalar ve çeşitli kullanım eşyaları üzerinde Köktürk harfli pek çok yazıt bulunmakta- dır. Müzik aletleri, kemikler, ok ve yaylarla altın, gümüş vs. kullanım eşyaları üzerinde bulunan yazıtlar çeşitli müzelerde korunmakta ve sergilenmekte- dir. Anıt külliyelerinin parçası durumundaki büyük yazıtlar üzerinde önem- li çalışmalar yapılmış ve bahse konu yazıtlar Türkiye’de de yayımlanmıştır. Anıt tanıtmak ve bu külliyelerdeki yazıtları yayımlamakla kültürümüze ve tarihimize karşı sorumluluklarımızı tam olarak yerine getirmiş olduğumuzu söylemek mümkün değildir. Bu eserleri gelecek nesillere aktarmak gibi bir sorumluluğumuz daha vardır. Bu gerçekten hareketle aşağıdaki hususları dik- katinize sunmak isteriz: Kağanlık Yazıtlarıyla İlgili Olarak; 1. Bugut Yazıtı Arhangay aymagdaki Çeçerleg Müzesi’nin bahçesindedir. Açıkça ifade etmek gerekirse koruma amaçlı değil sadece sergileme amaçlı olarak götürüldüğü izlenimi vermektedir. Bugut Yazıtı’nın bulunduğu Çeçer- leg Müzesi’nin yazıtla ilgili koruma ve sergileme biçimi son derece yanlıştır. Yazıt, açık alanda (müze bahçesinde) ve hiçbir koruma tedbiri alınmaksızın sergilenmektedir. Yazıtın, müze girişinde ve bahçede sergilenmesi önemine binaen yapılıyorsa, yazıt cam kafesle koruma altına alınmalı, yazıtla ilgili de- taylı bir bilgilendirme levhası yazılarak yanına konmalıdır. Mümkünse yazıtın müze bahçesinden alınması ve kapalı mekânda sergilenmesi daha uygun ola- caktır. Bu haliyle bile pek çok kısmı okunamayacak duruma gelmiş olan yazı- tın zamanla kalan kısımlarının da silinebileceği gözden ırak tutulmamalıdır. 2. Bugut Yazıtı’nın bulunduğu anıt külliye yazıtın yerinden alınarak mü- zeye taşınmasından sonra harabeye dönmüştür. En kısa sürede yazıtın bir replikasının o alana dikilmesi ve yapıya anıt külliye görüntüsünün yeniden kazandırılması gerekmektedir. 3. Bugut gibi müze bahçesinde sergilenen Doloogoydoy I ve II’nin de ive- dilikle müze bahçesinden kapalı alana alınması şarttır. Yazıtın müzenin yanı başında olması hasebiyle taşınma işlemi ilgililere maddi külfet getirmeyecek- tir. Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar 4. Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarıyla anıt külliyelerde bulunan eserlerin sergilendiği Bilge Kağan Müzesi beklentileri karşılamaktan uzaktır. Müzeden çok bir depo görünümünde olan binanın yerine, çağın şartlarına uygun olarak yeni bir müze yapılması şarttır. 5. Müzedeki mevcut ışıklandırma ve eser sergileme sistemi son derece ilkeldir. Müzedeki iki yazıtın da insanların temasını engellemek maksadıyla cam kafes içine alınması gerekmektedir. İnsan temasının ellerdeki her türlü kiri ve özellikle de yağı bu yazıtlara bulaştıracağı ve deformasyona zemin ha- zırlayacağı aşikardır. 6. Müze girişinde yazıtların sergilendiği bölüme giden koridorlardaki bil- gilendirme yazılarının da gözden geçirilerek yenilenmesi gerekmektedir. Bu yazılarda pek çok imla hatası olduğunu gözlemledik. Ayrıca yine bu bölüm- lerde yer alan yazıtlarla ilgili çalışmalar yapmış bilim insanlarının fotoğraf- ları arasında Türkiye’den hiçbir bilim insanının olmaması da düşündürücü ve üzücüdür. O coğrafyaya giderek kazılar yapmış, çok önemli çalışmalara imza atmış ve ömrünü Türk yazıtlarına adamış Türk bilim insanlarının da o müzede fotoğraflarıyla ve çalışmalarıyla yer alması gerektiğini düşünüyoruz. 7. Moğolistan’dan, ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda, Türk eserlerinin sergileneceği büyük ve modern bir müze inşa etmesini bek- lemek gerçekçi olmaz. Yapılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin modern müzecilik yöntemlerine uygun olarak mevcuttan çok daha büyük sergileme alanına sahip bir müze inşa etmesidir. TİKA’nın yeni bir müze inşa etme konusunda istekli olduğunu ve bu işi gündemine aldığını biliyoruz. İnşa edilecek müzeye Moğolistan’ın farklı bölgelerinde ve korumasız olarak açık alanlarda bulunan Köktürk ve Uygur dönemi yazıtlarının tamamı ge- tirilebilir. Bu hususta müze inşaatına başlanmadan hazırlıklar yapılmalıdır. Böylelikle sadece iki yazıtın değil pek çok yazıtın aynı mekânda sergilenmesi ve korunması mümkün olacaktır. Profesyonel bir çalışma ile sadece kitabe biçimindeki yazıtlar değil Moğolistan’da bulunan kaya yazıtlarının replikaları da bu müzede sergilenebilir. 8. Şine Us, İhe Ashete, Köli Çor ve İhe Nuur korumasız olarak uçsuz bucaksız Moğolistan bozkırlarında kaderlerine terk edilmiştir. Bu oldukça önemli bir sorundur ve ivedilikle çözülmesi gerekmektedir. Bu yazıtlar, Türk- lüğün ve insanlığın somut kültürel miraslarındandır. Yazıtların koruma altına alınarak müzelere taşınması öncelikli işlerdendir. Taşıma işlemi de ciddiyetle, profesyonelce ve aşağıdaki hususlar göz ardı edilmeden yapılmalıdır. Yazıtlar bulundukları bölgelerin değerleridir. Koruma ve sistemli sergileme için taşın- maları gerektiği muhakkaktır ancak bulundukları bölgelere de değer kattık- ları düşünülecek olursa, yerlerinden taşınma sonrası replikalarının yapılarak Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar alındıkları yerlere konulması şarttır. Yerleri boş bırakılan yazıt alanlarının ha- rabeye döndüğü gerçeği Şine Us örneğinde görülmüştür. 9. Yerlerine replikaları bırakılarak Bilge Kağan Müzesi’ne konulan Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları replikaları teknolojinin imkânlarından yararla- nılarak yeniden yapılmalıdır. Mevcut replikaların değiştirilmesi zaruridir. Bu replikaların, Moğolistan Tarih Müzesi’nde yer alan replikalarla mukayese edildiğinde son derece başarısız kopyalar olduğunu üzülerek belirtmek duru- mundayız. Kaya yazıtlarıyla ilgili olarak; 1. Küçük yazıtlardan bir kısmının taşınması mümkün görünmektedir. Bu türden yazıtların ivedilikle müzelere alınmasının şart olduğu kanısındayız. 2. Türkiye’de ve dünyada Moğolistan’daki kağanlık yazıtlarıyla ilgili çok önemli çalışmalar yapılmıştır ve yapılmaya devam edilmektedir. Bu yazıtlara gösterilen ilginin küçük yazıtlara da gösterilmesi, bunların da en kısa zaman- da bir araya getirilerek tek bir eserde yayımlanması şarttır. 3. Yapılacak yayında küçük yazıtların detaylı fotoğraf ve çizimlerinin ol- ması yazıtlarla ilgili yapılacak düzelti teklifleriyle yeni okuma denemeleri açı- sından önemlidir. 4. Yapılacak yayında her bir yazıtla ilgili literatür verilerek farklı okuma teklifleri de gösterilmelidir. 5. Yayın sadece metinden ibaret olmamalı, dizin-sözlük bölümü de hazır- lanarak bu metinlerin Eski Türkçenin söz varlığına katkıları ortaya konmalı- dır. 6. Yeni yazıtların bulunabilmesi için o coğrafyada alan araştırması yapa- bilecek öğrencilerin yetiştirilmesi elzemdir. Moğolistan’daki tek Türkoloji programı idarecilerin basiretsizliği/iş bilmezliği/Türkiye’ye karşı ön yargıları sebebiyle tercih edilmeyen bir birim haline gelmiştir. Yapılan işbirlikleri ile tekrar tercih edilebilir hale getirilen bu birim Türkiye tarafından desteklen- melidir. Çeşitli Süs ve Kullanım Eşyaları Üzerindeki Yazıtlarla İlgili olarak; 1. Moğolistan hükümetinin bu yazıtlarla ilgili alınması gereken tedbirleri aldığını düşünüyoruz. Bu hususta yapılacak şey bu yazıtları da olası bir toplu yayında göz ardı etmemektir. Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar Kaynaklar Alyılmaz, Cengiz, “Bugut Yazıtı ve Anıt Mezar Külliyesi Üzerine”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 13, , s. Ercilasun, Ahmet Bican, Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları, Dergâh Yayınları, İstan- bul, Mönhtulga, Rinçinhorol, “Moğolistan’da Bulunan Eski Türk Dönemine Ait Soğd Tarzı Gümüş Kulplu Tas”, Moğolistan’da Türk Ayak İzleri, Mönhiin Üseg Yayınevi, Ulaan- baatar, Ölmez, Mehmet, Orhon-Uygur Hanlığı Dönemi Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları, BilgeSu Yayınları, Ankara, Tsend, Battulga, “Moğolistan’daki Uygur Harfli Yazıtlar”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı: 4/2, , s. Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar EKLER (Fotoğraf 1: Çeçerleg Müzesi Bahçesi, Ş. Doğan, ) (Fotoğraf 2: Bugut Yazıtı, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 3. Bugut Yazıtı Anıt Külliyesi, Ş. Doğan ) (Fotoğtaf 4, Bilge Kağan Müzesi, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 5, Moğolistan Milli Müzesindeki replika, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 6, TİKA tarafından yaptırılan replika, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 7, Tonyukuk Anıt Külliyesi, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 8, Çoyr Yazıtı, Moğolistan Milli Müzesi, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 9, Tes Yazıtı) (Fotoğraf 10, Taryat Yazıtı) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 11, Doloogoydoy I, Uvs Müzesi Bahçesi, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 12, Doloogoydoy II, Uvs Müzesi Bahçesi, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 13, Şine Us, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 14, İhe Ashete Anıt Külliyesi ve Yazıtı, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 15, İhe Ashete Anıt Külliyesi ve Yazıtı, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 16, İhe Nuur Anıt Külliyesi ve Yazıtı, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 17, Köli Çor Anıt Külliyesi ve Yazıtı, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 18, Hotgor Hag Yazıtı, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 19, Tevş Yazıtı) (Fotoğraf 20, Övörhangay Yazıtı, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 21, Arhanan Yazıtı, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 22, Ereen Harganat Yazıtı Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 23, Züriyn Ovoo Yazıtı, Ş. Doğan ) (Fotoğraf 24, Altay Yatıg, Ş. Doğan ) Geçmişten Günümüze Türkler ve Moğollar (Fotoğraf 25, Soğd Tarzı Gümüş Tastaki yazıt, Mönhtulga ) (Fotoğraf 26, Yay Kabzasına Yapıştırılmış Kemikteki Yazıt, Ş. Doğan )

Orhon-Uygur Hanlığı Dönemi Moğolistan&#;daki Eski Türk Yazıtları (Metin-Çeviri-Sözlük)

Moğolistan’daki Türk Kağanlığı ile Uygur Kağanlığına ait yazıtlar, Bugut, Hüys Tolgay (Khüis Tolgoi), Kül Tegin, Bilge Kağan, Tunyukuk, Ongi, Küli Çor, Çoyr, Dobgoyn Şiree, Kara Balgasun (I, II), Tes, Taryat, Moyun Çor, Çang-an (Karı Çor) ve Süci yazıtlan ilk kez bu kitapta bir araya getirilmiştir. Türkçe yazıtların dışında, her üç döneme, ilk ve son Türk (Uygur) hakanlıklar dönemine ait Soğdca ve Çince yazıtlar da ilgili alanların uzmanlarının çevirilerine dayanılarak bütünlük sağlamak amacıyla kitaba dahil edildi. Anılan bu yazıtlar, Türk dili alanındaki ilerlemelere, yeniliklere göre yeniden okunmuş, Türkçeye, yalın bir dille, bir kez daha çevrilmiştir. Kitap, yazıtlarla ilgili fotoğraflarla da zenginleştirilmiştir.

Orhon-Uygur Hakanlığı Dönemi Moğolistan’daki Eski Türk Yazıdan, hem eski Türk diliyle ilgilenenlerin hem de bu alanda öğrenim görenlerin başvuru kitabı olacağı inancıyla derlenmiştir.
(+24 sayfa renkli resim)

Hazırlayan: Mehmet Ölmez
Yayın Tarihi: 4. Basım — Kasım
ISBN:
Sayfa Sayısı:

TürkolojiMehmet Ölmez

Orhon-Uygur Hanl&#x;ğ&#x; D�nemi; Moğolistan'daki Eski T�rk Yaz&#x;tlar&#x;: (Metin-�eviri-S�zl�k) - Softcover

Mogolistan'daki Turk Kaganligi ile Uygur Kaganligina ait yazitlar, Kul Tegin, Bilge Kagan, Tunyukuk, Ongi, Kuli Cor, Coyr, Kara Balgasun (I, II), Tes, Taryat, Moyun Cor ve Suci yazitlan ilk kez elinizdeki bu kitapta bir araya getirilmistir. Turkce yazitlarin disinda, her uc doneme, ilk ve son Turk (Uygur) hakanliklar donemine ait Sogdca ve Cince yazitlar da ilgili alanlarin uzmanlarinin cevirilerine dayanilarak butunluk saglamak amaciyla kitaba dahil edildi. Anilan bu yazitlar, Turk dili alanindaki ilerlemelere, yeniliklere gore yeniden okunmus, Turkceye, yalin bir dille, bir kez daha cevrilmistir. Kitap, yazitlarla ilgili fotograflarla da zenginlestirilmistir. Orhon - Uygur Hakanligi Donemi Mogolistan'daki Eski Turk Yazidan, hem eski Turk diliyle ilgilenenlerin hem de bu alanda ogrenim gorenlerin basvuru kitabi olacagi inanciyla derlenmistir. (Tanitim Bulteninden)

"synopsis" may belong to another edition of this title.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir