kaynağı değiştir]
Mısır Seferi, dönemin Fransa hükûmetinin girişimiyle gündeme gelmiştir. Sefer, bu dönemde Fransa ve Büyük Britanya arasındaki mücadele bağlamı çerçevesinde değerlendirilebilir. arasında İtalya'da Fransa lehine başarılı bir askeri sefer yürütmüş olan General Napolyon Bonapart, 'de Fransa'ya dönmüştü. Şubat 'de dönemin Fransa hükûmeti, Büyük Britanya'nın Fransa tarafından işgal edilmesi yönündeki planını General Bonapart'a iletti. Bonapart, yaptığı stratejik değerlendirmeler sonrasında bu planın gerçekçi olmadığı sonucuna vardı ve dışişleri bakanı Charles Maurice de Talleyrand-Périgord'un da önerisiyle, hükûmete Mısır'ın işgalini önerdi. Bu şekilde, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir vilayeti olan Mısır'ın ele geçirilmesiyle Büyük Britanya'nın Mısır ve doğu ticaret yolları üzerindeki etkisinin ortadan kaldırılması ve Uzak Doğu erişiminin engellenmesi amaçlanıyordu. Ayrıca seferin Fransa'nın Akdeniz ticaretinin Büyük Britanya rekabeti karşısında güvenceye alınmasına da hizmet etmesi amaçlanmıştı. Mevcut yönetim, bir bakıma İtalya Seferi sonrasında kamuoyunca çok takdir edilen Napolyon Bonapart'ı Fransa'dan uzaklaştırmak için öneriye ilgi göstermişti.
Mısır Seferi'nde Fransa Mısır'ı ele geçirmiş, ancak onu elde tutmayı başaramamıştır. Mısır Seferi her ne kadar Fransa açısından başarısızlıkla sonuçlanan bir sefer de olsa, çok daha ciddi bir sonuca işaret etmektedir. Büyük Britanya'nın denizlerdeki hakimiyeti, Fransa'yı Kıta Avrupası'nda kalmak durumunda bırakmıştır. Fransa'nın denizaşırı seferlere girişmek konusunda yeterli olamayan bir donanmaya sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Fransa'nın Kuzey Amerika'daki Louisiana kolonisini yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne satması da bu dönemde Fransa'nın dış politikasının denizaşırı perspektiften vazgeçmesinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.