Bursa seyahatimizin son gününde şehrin 3 şirin beldesini ziyaret edeceğiz.
Bunlardan ilki Bursa’ya 45 kilometre mesafede, Ulubat (Apolyont) Gölü kenarında kurulmuş olan Gölyazı. Anayolda İzmir istikametinde ilerlerken Ulubat Gölü’ne ulaştığımızda az sonra karşımıza Gölyazı tabelaları çıkar. Bu tabelaları izleyerek kolayca Gölyazı’ya ulaşırız.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Gölyazı[/caption]
Tarihi Roma dönemine kadar uzanan köyün nüfusunu Lozan Antlaşması sonrasında gerçekleşen nüfus mübadelesine kadar ağırlıklı olarak Rumlar oluşturuyormuş. Günümüzde Rumlar’dan eser kalmamış fakat kendilerinden kalan taş evler, beldenin sokaklarında gezerken göze çarpıyor.
Köyün sıcakkanlı sakinlerinin birçoğu da mübadele ile Selanik’ten gelmiş olan Türkler.
Köye geldiğinizde Türkiye’de böyle bir yer mi varmış deme ihtimaliniz yüksek. Köyün merkezi, Karadağ’daki Sveti Stefan Adası ya da Amasra gibi anakaraya bir köprü ile bağlı. Su seviyesinin düşük olduğu zamanlarda merkezi anakaraya bağlayan küçük kara parçası ortaya çıkarken, suların yükseldiği aylarda sadece köprü gözüküyor. Bu sebeple merkezi ada olarak da nitelemek mümkün.
Bu korunaklı konum sayesinde bölge eski çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılmış.
Suların yükseldiği zamanlarda köy evlerinin önündeki merdivenlerden adeta Venedik misali kayıklara binilebiliyor.
Merkeze geldiğinizde sizleri kimbilir yıllardır nelere tanıklık etmiş olan Ağlayan Çınar karşılar. küsur yaşındaki bu heybetli çınar ağacının gövdesinden bazı zamanlarda kırmızıya yakın bir sıvı aktığından bu isimle anılıyor.
Ben kahvaltınızı yapmadan Bursa’dan ayrılmanızı ve kendinize Ulubat Gölü kenarında dizilmiş huzurlu mekanlarda bir ziyafet çekmenizi öneririm. Zaten köye haftasonu gelmiş iseniz Bursalılar için son derece popüler bir kahvaltı noktası olduğunu göreceksiniz. Göl kenarında pek çok farklı restaurant, café mevcut. Beğendiğiniz birinde kahvaltınızı yapabilirsiniz.
Kahvaltı sonrasında bu şirin köyü gezmek için mutlaka vakit ayırmanızı öneririm.
Köy oldukça küçük olduğundan bir kaç saatlik bir yürüyüş ile kolayca her tarafını gezmek mümkün.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Gölyazı Merkez ve Ulubat Gölü[/caption]
Köyde ve civarında görmeniz gereken bazı önemli yapılar da var. Bunlardan biri Yüzyıl başında inşa edilmiş olan Aziz Panteleimon Kilisesi. Uzun yıllar boş kalan ve çürümeye başlayan yapı geçtiğimiz yıllarda restore edildi ve Kültür Evi olarak tekrardan işlev kazandı.
Gölyazı’nın pek çok bölgesinde eski Antik Kent’e dair kalıntılar bulunmakta. Arkeoloji meraklıları Bizans zamanından kaldığı düşünülen, Tarihi Dış Kale Kapısı’na da bir göz atabilirler.
Kafeterya olarak kullanılan Tarihi Gölyazı Hamamı, Gölyazı Merkez Camii merkezdeki adanın ziyeret edebilecek diğer mekanları.
Nilüfer Belediyesi, köy merkezinde yazarların ve çevirmenlerin hem konaklamaları hem de çalışabilmeleri için tarihi bir yapıyı Gölyazı Evi olarak restore etmiş. Ev dışardan ziyarete kapılı olsa da böyle bir yerin varlığını bilmek böyle şirin bir köy adına insanı mutlu ediyor.
Köyde gezerken tarihi cumbalı evler size geçmişten el sallayacak. Biz ilginç bir tesadüf sonucu eşimin bir akrabasının bu evlerden birinde yaşadığını öğrenince, bu tarihi evlerin içinde kahve içme şansını da elde ettik.
Köy yürüyüşünüz sırasında buradan etkilenmiş yabancı sanatçıların eserleri ile de karşılaşacaksınız.
Köyün yerlileri genel olarak balıkçılık ile geçiniyor. Gölde çeşit çeşit tatlı su balığı bulunmakta. Tabi balıkçılık için kullanılan kayıklar son yıllarda artan ziyaretçi sayısı ile turistik geziler için de kullanılmaya başlanmış Siz de bu tekneler ile göl turuna çıkabilirsiniz.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Gölyazı evleri ve kayıklar[/caption]
Bu turlarda çevrede yer alan Manastır Adası’ndaki Bizans kilise kalıntısını ve Kızadası’ndaki Apollon Tapınağı’nı görebilirsiniz.
Köyün Leylek Şenlikleri de meşhur. Göçmen kuşlar yaz aylarında, yakınlarda yer alan Manyas Gölü’nde yuvalıyor olasalar da beslenmek için Gölyazı yakınlarına geliyorlar. Meraklıları için Gölyazı kuş gözlem merkezi konumunda.
Ben tur programı gereği Gölyazı’da kahvaltı önerdim, fakat siz bu şirin köyü ayrı bir program ile ziyaret ederseniz, restaurantlarında köyde çıkan çeşitli balıklarla kendinize ziyafet çekebilirsiniz.
Gölyazı insana huzur veren bir yer. Bu şirin beldeyi kesinlikle ziyaret listenize almanızı öneririm. Doğru projeler ve restorasyonlar ile dünya çapında parlayabilecek bir köy. Tarih ve konum olarak çok daha geride olan bazı yurtdışı merkezlerin başarılı çalışmalar ile nasıl parladığını düşünürsek Gölyazı’nın barındırdığı potansiyeli daha iyi kavrayabiliriz.
Gölyazı’dan sonraki diğer ziyaret noktamız Tirilye. Bursa’nın şirin bir bölgesinden diğerine geçiyoruz.
Gölyazı ile Tirilye arası yaklaşık 40 kilometre. Mudanya ilçesine bağlı olan bu beldeye tekrardan Bursa İzmir otobanına çıkıp, sonrasında Tirilye, Mudanya okları takip edilerek ulaşılıyor. Güzergahın anayol haricindeki kısmı virajlı olduğu için yolculuk 40 dakikayı bulabiliyor.
Tirilye hakkında
Tarihi eski Anadolu Uygarlıkları’na kadar uzanan Tirilye’nin mübadele öncesi nüfusu, Gölyazı’da olduğu gibi ağırlıklı olarak Rumlardan oluşuyormuş. Merkezdeki Rumlara ait eski yapılar ve kiliseler bu geçmişi kolayca hissettiriyor.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Tirilye[/caption]
Mübadele sonrası beldeye çoğunluğu Giritliler’den ve Selanikliler’den oluşan Balkan Türkleri yerleştirilmiş.
Zeytini dünyaca meşhur olan belde bir dönem Zeytinbağı ismi ile anılmış.
Tirilye sahili boyunca restaurantlar, balık lokantaları, kafeteryalar dizili. Buralarda veya kasabanın merkezindeki mekanlarda kahvaltı da yapılabiliyor. Ancak rotamız gereği kahvaltıyı Gölyazı’da yaptığımızdan önce Tirilye’yi gezip, sonrasında da öğlen yemeği yiyeceğiz.
Tarihi eserleri ve sokakları ile Tirilye
Gölyazı kadar olmasa da Tirilye’de oldukça küçük bir belde olduğundan illa şu rotayı izlemelisiniz diye bir öneri getirmiyorum. Ben kendi izlediğim rotayı paylaşıyor olacağım.
Sahil bölgesinden tepeye doğru yönelerek yürüyüşümüze başlayabiliriz.
Tarihi yapıların arasından tepeye doğru ilerlerken karşımıza Fatih Camii çıkar. Zamanında Aziz Stefan’a adanmış bir kilise olan yapı 8. Yüzyılda inşa edilmiş. 9. Yüzyıl öncesinden kalma çok fazla Bizans eseri bulunmamasından dolayı nadir eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Yapı Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş ve bu sayede de iyi korunarak günümüze ulaşma şansını yakalamış. Girişte yer alan Bizans usulü sütun başlıkları dikkat çekici.
Fatih Camii’nin hemen yanında Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan Osmanlı Hamamı yer alıyor. Avlulu Hamam olarak da bilinen yapı en son Kültür Merkezi olarak kullanılmak adına restore edilmekte idi.
Tarihi sokaklardan tepeye doğru ilerlerken karşılaşılan dikkat çekici yapılardan biri de Taş Mektep. Rum öğrenciler için yapılmış olan bu okul yılında açılmış. Kıbrıs’ın eski Cumhurbaşkanı Makarios’un da bu okulda eğitim aldığı söylenir. Okul, Cumhuriyet Dönemi’ne geçildiğinde yetim ve öksüz çocukların eğitimine tahsis edilmiş. Sonrasında da eğitim kurumu olarak kullanılan okul senesinde yapısal sorunlar nedeni ile boşaltılmış . Son dönemlerde binanın turistik ve kültürel bir merkez olarak hizmete sunulması adına yenilenmesi gündemde.
Taş Mektep’ten tepeye doğru ilerlerken karşımıza çıkacak önemli yapılardan biri de Dündar Evi. Yüzyılda Aziz Yuhanna olarak inşa edilmiş olan yapı, Rumlar Tirilye’den ayrıldıktan sonra özel mülkiyete geçmiş. Günümüzde bu yapıda 3 aile yaşamakta. Mülk olarak kullanılan bir Yüzyıl kilisesi her yerde insanın karşısına çıkmıyor. Sadece bu bile Tirilye seyahatini ekstra değerli kılıyor.
Güzergah izlenip tepeye ulaşıldığında sizi çok güzel bir manzara karşılar. Şayet manzaranın keyfini bir şeyler içerek çıkarmak isterseniz, Çamlı Kahve sizi bekliyor. Burada çok uygun fiyatlara birşeyler içip Tirilye ve deniz manzarasını doya doya yaşayabilirsiniz.
Tepeden inişte çarşıya doğru yönelelim. Yol üzerinde taş sokakların, renk renk boyalı cumbalı evlerin keyfini çıkarın.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Tirilye Çarşı[/caption]
Tirilye’de sokak ortasında yer alan çok Çıkmalı Ev’de kasabanın görülmesi gereken sembol yapılarından.
Ana caddeye indiğinizde karşınıza Tirilye Kültür Merkezi çıkar. Zamanında Aziz Vasil Kilisesi olan yapı cumhuriyet döneminde bir süre yetimler okulu olan Taş Mektep’in yemekhanesi olarak da kullanılmış.
Mudanya’daki önemli yapılardan biri de Kemerli Kilise. Yüzyılda yapıldığı düşünülen kilise Fener Rum Patrikhanesi tarafından satın alındı ve yenilenme aşamasında. Kilise duvarlarına resim yapılmış olan ilk kilise olma özelliğine sahip.
Tirilye ve harika zeytini
Tirilye halkının büyük çoğunluğu zeytincilikle uğraşıyor. Çarşı bölgesine indiğinizde karşınıza bolca çıkacak dükkanlardan yörenin harikulade zeytinini ve bu zeytinden üretilen zeytinyağı, sabun gibi yan mamülleri temin edebilirsiniz.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Leziz Tirilye Zeytini[/caption]
Şayet acıktı iseniz çarşı bölgesindeki ev yemekleri yiyebileceğiniz mekanları veya sahildeki balıkçıları değerlendirmeniz mümkün.
Sahilde sıra sıra restaurantlar ve balıkçılar yer alıyor. Bunlarda çeşit çeşit deniz mahsulleri ve balık servis ediliyor. Tabi tüm restaurantlar yörenin leziz zeytinini ve zeytinyağını servislerinde kullanıyor.
Mekan önerisi isterseniz Bursalılar arasında Taşmahal’in popüler olduğunu söyleyebilirim.
Tirilye’den sonraki durağımız ise Mudanya.
Trilye Mudanya arası yaklaşık 12 kilometre, Zeytin ağaçları arasındaki manzaralı yol virajlı olduğu için yaklaşık 20 dakika civarı sürüryor.
Tirilye’den Mudanya’ya doğru yola çıktığımızda hemen Tirilye’nin çıkışında bölgeye tepeden bakan noktadan Tirilye’yi fotoğraflıyabilirsiniz.
Güzergah üzerindeki Kumyaka beldesinde yer alan Baş Melekler Kilisesi de meraklı kişiler için uğranması gereken mekanlardan. Geçmişi 8. Yüzyıla dayanan kilise Ortodoks dünyasının en eski kiliselerinden. Aynı Kemerli Kilise gibi bu kilise de Fener Rum Patrikhanesi tarafından satın alınmış ve restorasyon aşamasında.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Kumyaka Kilisesi[/caption]
Mudanya Hakkında
Kumyaka’ya geçtikten sonra ise hem günün hem de 3 günlük seyahatimizin son noktası olan Mudanya’dayız.
Gemlik Bursa’nın ticari limanı ise Mudanya’da yolcu limanı konumunda. İstanbul ile deniz ulaşımını sağlayan feribot ve vapur seferleri sebebi ile Mudanya’da gün içinde sürekli bir transit geçiş hali hakim.
Bursa’lılar arasında deniz kıyısı kaçamağı için her daim popüler olan ilçe, 75 dakikalık feribot ulaşımı dolayısı ile İstanbullular tarafından da turistik amaçla ziyaret edilmeye başlandı.
Aynı Gölyazı ve Tirilye’de olduğu gibi Mudanya’nın nüfusu da müdabele öncesi Rumlardan oluşmakta imiş. Mübadele sonrasında ise Balkanlardan gelen Türkler yerleştirilmiş.
Mudanya’nın merkezini gezmeye Mütareke Binası civarından başlayalım. İlçenin eski semtlerini gezerken karşınıza tarihi evlerle bezenmiş pek çok şirin sokak çıkacak. Eski Rum ve Türk evleri olan bu yapılar umarım korunur ve artan yapılaşmanın kurbanı olmazlar.
Mudanya’yı geziyoruz
İşte o eski binalardan biri de Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran meşhur Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığı Mütareke Binası. Yüzyılda Rus bir işadamı tarafından yaptırılan eser, erken Cumhuriyet döneminin en zenginlerinden olan Mudanya’lı İpar Ailesi tarafından alınıp müzeye dönüştürülmüş. Dönemin çalışma odalarını, salonları, belgeler ve fotoğraflar eşliğinde gezebilirsiniz.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Mütareke Evi[/caption]
Müzenin karşısınsaki parkta da Mütareke Anıtı yer alıyor.
Mütareke Anıtı’nın hemen gerisinde ise günümüzde Uğur Mumcu Kültür Merkezi olarak kullanılan Rum Ortodoks Kilisesi yer alıyor. Yapılış tarihi ve adı bilinmeyen kilise, Rumların Mudanya’dan ayrılmasından sonra uzun yıllar boş kalmış. 90’lı yıllardan beri ise kültür merkezi olarak işlevini sürdürüyor.
12 Eylül Caddesi üzerinde Mudanya İskelesi’nin ters yönünde ilerlendiğinde cadde üzerinde ve çevredeki sokaklarda birçok tarihi ev ve yalı ile karşılaşılır. yılında inşa edilen Şükrü Bey yalısı, Hotel Gold Konak olarak yenilenen Yahşi Bey Konağı önemli yapılardan. Sahile çıkan sokakların harika evlerle süslü olduğu Halitpaşa mahallesi, Giritle yapılan mübadelen ötürü Girit Mahallesi olarak adlandırılıyor. Mahalle yerleşimi İtalyan Mühendis Piçiretu tarafından tüm evlerden deniz görülebilecek şekilde planlanmış.
12 Eylül Caddesi üzerinde Mütareke Binası’ndan İskele yönüne ilerlenip Hamam Sokak’a sapıldığında ise Tahir Ağa Kültür Merkezi ile karşılaşılır. Tahir Ağa (Nur) Hamamı’nın yenilenmesi ile kültür merkezi olarak hizmet vermeye başlayan yapı geçtiğimiz aylarda Ara Güler Sergisi ile açılışını yapmıştı.
Tahir Ağa Kültür Merkezi’nden sahile sırtımızı verip Köşk Sokak’a ilerlediğimizde bu sefer karşımıza Tahir Paşa Konağı çıkar. yılı ile tarihlenen bu yapı çok eski bir eser. Günümüzde bu harika binanın içinde tarihi objelerin sergilendiği Kent Müzesi ve Halk Kütüphanesi yer almakta.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""] Mudanya Tahir Paşa Konağı[/caption]
Mudanya İskelesi civarında yer alan tarihinde Fransızlar tarafından Gümrük Müdürlüğü olarak inşa edilen eski Tren Garı restore edilerek günümüzde Montania Otel’e dönüştürülmüş, Belediye Sosyal tesisi olarak kullanılan Mudanya Tren İstasyonu İşletmesi Binası, tarihi Hasan Paşa Hamamı, Mudanya’da görülebilecek diğer önemli tarihi eserler.,
Şayet Mudanya’da birşeyler yemek isterseniz kıyı hattında sıralı bir çok deniz mahsulü restaurantından birini seçebilirsiniz. Ege havasını koklayacağınız salaş mekan Kalami ‘nin ve leziz meze ve balıkları ile Kıyı Balık’ın en popüler mekanlardan olduklarını söylemeliyim.
Üç günlük Bursa seyahatimizin son noktası Mudanya idi. Mudanya’dan akşam feribotu ile İstanbul’a dönüş zamanı.
Bursa serisinin ilk yazısında bahsettiğim gibi 3 yazıda verilmiş olan rotayı izleyebileceğiniz gibi Bursa geçişlerinizde güzergahınızda yer alan belli bir noktayı gezip seyahatinizi renklendirebilirsiniz.
Yakınlarımızda yer alan fakat pek çok zaman es geçtiğimiz yerleri keşfetmenin sizlere çok keyif vereceğini garanti edebilirim.
Tekrar buluşuncaya dek nerede olursanız olun, yeni yerler keşfetmenin keyfini doyasıya yaşayın, sevgiyle kalın.
Gölün ortasndaki huzur adas…
Nasl Gidilir?
Bursa’dan zmir istikametine giderken Uluabat Gölü’nü gördükten 5 km kadar sonra Gölyaz tabelas görülüseafoodplus.info tabelay gördükten sonra sola dönerek zeytin aaçlaryla çevrili güzel bir yoldan 5 km gidildiinde Gölyaz köyü’nün giriine ulalyor.
Hakknda?
stanbul Gölyaz aras km uzaklkta ve 3,5 saat sürmektedir. GÖLYAZI Eski ad Apolyont olan rum köyüdür. Bursa’nn Nilüfer ilçesine bal, Uluabat gölünün kysnda yer alan küçük bir balkç köyüdür. Huzur adasdr.
Gölyazköyünde Selanik'ten mübadele zamannda gelen göçmenler ve köyden ayrlamam olan az sayda Rumlar yaamaktadr. Gölyaz köyü halknn geçim kayna Zeytincilik ve Balkçlktr. GÖLYAZI KÖYÜ'nde yaayanlar son derece scakkanl insanlar ve sizi sanki tanyorlarm gibi sohbet ettikleri için hiç yabanclk çekmeden köyü gezmenin tadna varabiliyorsunuz.
Gölyaz köyünün iki yakas, ince uzun bir ta köprüyle birbirine balanyor.
ZAMBAK TEPES
Meydandan 10 dakikalk yürüme ile ulatnz tepeden bütün Gölyaz ya ve Uluabat gölü manzarasna hakim olabiliyor, sessizliin, nasl bir ey olduunu unuttuumuz yeil manzarann tadn çkarnz.
Sonrasnda kendinizi Gölyaz sokaklarna atabilir, rengarenk çiçeklerle ve göl manzaras ile süslenmi evlerin olduu yerleri görebilirsiniz.
ULUABAT GÖLÜ
S, uzun, ince bir göl. En derin yeri 4 metreymi, ortalama derinlii de 2,5 metredir. Uluabat gölü, Göçmen kular için ku cennetidir. Uluabat Gölü, Türkiye’nin en geni nilüfer yataklarna sahiptir.
Ulubat Gölünde bulunan adalara, motorlu sandallarla ücret karl ksa süren dakikalk bir yolculuk ile gidebilir ve eski yerleim kalntlarn görebilirsiniz.
Ulubat gölü üzerinde Sandal gezintisi srasnda AZZ PANTELEIMON KLSES dikkatinizi çekecektir.
ALAYAN ÇINAR
** Siz Hiç Alayan Çnar gördünüz mü?
Tarihin verdii yorgunlukla, yan yatm ulu bir çnar.
Lakin yaamaktan umudu kesmemi, uzanm öylesine
Bar yank, yapraklar hüzün, içi kan alarcasna
Savalara, aclara, kara sevdalara, tercüman olurcasna
Ardnda, sevgi bahçesi açamayan gonca bir gül
Önünde, oluk oluk gözyalarnn eseri, koca bir göl..
Mehmet Okatan
ALAYAN ÇINAR üzerindeki tantmda aacn yllk olduu yazmaktadr.
Köyde yaayan Mehmet isimli bir Türk ile Eleni adnda bir Rum kz birbirlerine sevdalanmlar. Sürekli bu çnar aacnn oyuunda buluurlarm. Kurtulu Sava yllarnda Rum köylerinin boaltlmas, o köylere Türklerin getirilme zaman balam. Apolyont'tan ayrlan Rumlardan Eleni'nin abilerini gören Mehmet, Eleni'yi arad söylemi. Abileri de ii zorlatrmamasn ve Eleni'yi unutmasn söylemiler Mehmet'e. Mehmet direnmi ve bir kavga çkm. Eleni'nin abisi Yorgi, Mehmet'i bçaklam. Bçak izleriyle Mehmet çnar aacnn oyuuna gitmi. Bu srada köyü terk eden Rumlardan Eleni'nin çok yakn bir kz arkada ona Mehmet'in abisiyle kavga ettiini söylemi. Eleni de bunun üzerine konvoydan ayrlp çnar aacna gitmi. Bir de bakm vücudu kan içinde Mehmet ölmü. Bunun üzerine de Eleni de orada intihar etmi. Rivayet edilir ki baz dönemler, bu dönemlerin net tarihi yok, çnar aacndan kan damlalar akarm. Bu yüzden bu aaca Alayan Çnar derlermi.
Efsane mi gerçek mi bilmiyorum; ama çok etkileyici.
Tarihin dile geldii yer…
Nasl Gidilir?
Gölyaz’ dan Trilye’ ye giderken, Trilye-Mudanya tabelas takip edilir, yol 50 dakika sürmektedir.
Hakknda?
Gölyaz Trilye aras 40 km uzaklkta ve yarm saattir. Trilye stanbul aras km 3,5 saat sürmektedir. Yemyeil bahçeleri, Rum evleri, tarihi ile Bursa’ ya bal bir belde Trilye. Krmz kiremitlerle kapl mimari doku, dar sokaklar ve eski mahalle kültürünü devam ettiren huzur dolu bir köydür. Trilye zeytinle tannr. Eskiden Rumlarn yaad bir yerdir.
Trilyede mutlaka görülmesi gereken yerler; Ta Mektep, Tarihi Trilye Evleri, Aya Ani Manastr, Trilye Liman, Çaml Kahve, Kemerli Klise,Trilye Plaj ve Zeytinbahçeleridir.
Tarihi Trilye Evleri; Rumlardan kalan evler Trilye’ nin sembolüdür.
Aya Ani Manastr; Trilyeye 5 km mesafede. Manastrn bir ksm yklmtr.
TRLYE ÇARISI &TRLYE SOKAKLARI
ÇAMLIKAHVE
Kahve'ye girmeden solda bir teras var. Oradan Trilye'ye bir bak atabilirsiniz.
TA MEKTEP
Ta Mektep ylnda yaplm.O dönemin bat mimarisi yanstan Neo-klasik tarzda ina edilmi. Rumlar açsndan oldukça önemli bir seafoodplus.info ve öksüz çocuklarn okuduklar Ta Mektep Kazm Karabekir Paa tarafndan yaplmtr.
DÜNDAR EV – KEMERL KLSE
Rumlarn bölgeyi terk etmesi sonucu bu kilise özel mülkiyete geçmi.
gölyazıtrilyebursagezitarihadaağlayan çınaruluabat gölüapolyontayaanitaş mektepdoğa