müntehabat i esar / MÜNTEHABÂT - TDV İslâm Ansiklopedisi

Müntehabat I Esar

müntehabat i esar

Duaname mecmuası. -- [y.y. : y.y.], 16 s. ; 21 cm.
1. İslâm dini_Dua kitapları
Dünyanın büyük dinleri. -- [İstanbul] : Resimli Ay Matbaası, 55 s.
1. Dinler tarihi
Dürr-i yekta. / Mehmed Esad İmamzade, / -- [y.y., t.y.] 92, 4 s. ; 19 cm.
1. İslâm fıkhı 2. İslâm dini_İbadetler
Düstur-u ahlaki : müntehabat-ı eş'ar-ı Ali tercümesi. / Ahmed Raşid. -- -- İstanbul : Metin Matbaası, 22 s.
1. İslâm ahlâkı
Düşman elinde. / çev. E. Ali. -- [y.y., t.y.] 42 s. ; 18 cm. -- (Nat Pinkerton ; Kitab)
1. Roman
Düvel-i muazzama süferasiyle Tophane Kasrı Hümayun'unda imza olunan mukaddemat-ı sulhiyye ile Devlet-i Âliye ve Yunan Hükümeti beyninde akd ve imza olunan muahede-i kat'iyye-i sulhiyye ve tahdid-i hudud komisyonu = Preliminaires de paix signes a Tophane le 6/18 Septembre -- Kostantiniye : Matbaa-i Osmaniye, 23 s. ; 31 cm.
1. Osmanlı Devleti_Gerileme ve çöküş devri,
Ebu hatırat Said Paşa hazretlerine açık mektup. / Aka Gündüz, -- İstanbul : Matbaa-i Amedi, 13 s. -- (Zenginler cedveli ; 2)
1. Osmanlı Devleti_Gerileme ve çöküş devri,
Ecmelü's-siyer li-ekmeli'l-beşer. / Mustafa Hakkı b. Ahmed Şükrü Aksekili. -- İzmir : Maarif Kitaphanesi, 55, 3 s.
1. İslâm tarihi
Edebiyat ve hikayat-ı garibe. / Hafız Refi'. -- [İstanbul] : Şark Matbaası, 48 s.
1. Edebiyat
Edebiyat ve siyasiyat. / Namık Kemal, -- İstanbul : İkdam Matbaası, . s.
1. Osmanlı Devleti,

Müntahabat-ı Eşar - İbrahim Şinasi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:İbrahim Şinasi

Yayın Evi: Bordo Siyah Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı:

Müntahabat-ı Eşar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Müntahabât-ı Eş’âr (Seçilmiş Şiirler), Şinâsi’nin eski biçemde ama kimilerini yeni bir içerikle yazdığı şiirlerini toplayan tek şiir kitabıdır. Özellikle Mustafa Reşid Paşa için ’de yazdığı kasidede, Tanzimat’ın ortaya koyduğu ilkelerden, özgürlükten, özellikle meşrutiyet düşüncelerini esinlendiren kimi kavramlardan söz ederek, yeni şiirin öncülerinden biri oldu ve Divan şiirinden yeni Türk şiirine geçişte, kilometre taşlarından biri sayıldı.

Müntahabât-ı Eş’âr: Eskiden yeniye geçişin şiirleri.

Müntahabat-ı Eşar Alıntıları - Sözleri

  • Adl ve ihsanını ölçüp biçemez Nevton’lar Akl u irfanını derk eylemez Eflatun’lar Âleme muris-i can adl ile ihsan olmuş Âdeme bais-i şan akl ile irfan olmuş
  • Varlığım halikimin varlığına şahittir Gayri bürhan-ı kavi var ise de zaiddir
  • Ey Şinasi içimi havf-ı ilahi dağlar Suretim gerçi güler kalp gözüm kan ağlar
  • Cenab-ı Kibriya el-hak sezavar-ı ibadettir İbadet ona zikr ü fikr-i halisten ibarettir
  • Bin yaşa devlet ve ikbal-i fehimanen ile Mülkü tedbir ederek akl-ı hekimanen ile
  • “Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksânı Ya anın kahrına galip mi değil ihsânı” Kulunun zayıflığına göre çoksa (da) eksiklikleri, Ya bağışlaması, O’nun kahrına üstün değil mi?
  • İşitip gördüceğimsin cânâ Deştte ebrde her subh ü mesâ Gösterir sûretinin aksini mâ Bana savtın getirir bâd-ı sabâ LAMARTİNE'den
  • Kulunun zayıflığına göre çoksa eksiklikleri, Ya bağışlaması, O’nun kahrına üstün değil mi?
  • İşte envâ-ı mecellât-ı tevârih-i selef Var mı zâtı gibi düstûr-ı mülûkî dîvân Kalem-i kâtib-i cân levha edip böyle rakam Eder evsâfını sükkan-ı felek vird-i zeban Zül-gabâvettir ana nisbet ile Kadı Ayas.
  • Aceb midir medeniyyet resulü dense sana Vücud-ı mu’cizin eyler taassubu tahzir
  • Ben şehid olmadan aşkıyla mezarım kazayım, Taşımı gözlerimin kanlı yaşıyla yazayım.
  • Adl ü hikmet sıfat-ı bahire-i Mevladır Zor u cüretse değil âdem ü hayvanda muhal
  • Nice sadr-ı şeref-enduz-ı adalet ki odur Mefhar-i saltanat ü Devlet-i Âl-i Osman
  • Geçti İskender’i hükmen hükema-yı Ristoyu Hasılı etti meşahir-i izâma rüçhan
  • Bir nefes eylese nuş ab-ı revan-ı adlin Ateş-i zulmünü fark eyler idi Nuşirvan

Müntahabat-ı Eşar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bilinmeyen hazinelerden diyebileceğim bir kitap Eski Türkçe ve Yeni Türkçe şiirleri içinde barındıran, konusuna göre; dini, devlete öğüt, aşk, doğa şeklinde işlenen bir şiir kitabı. Gerçekten sürpriz bir kitap şiirlerin içeriği -hem eski hem yeni- o kadar içine çekti ki beni, bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Diyecek çok fazla bir söz yok klasik şiirlerin dışında farklı bir şeyler arıyorsanız tam sizlik diyebilirim. Unutmadan, Eski Türkçe şiirlerin olduğu sayfaların altında kelimelerin anlamları yazıyor o yüzden anlamam diyerek çekinmenize gerek yok. Benim okuduğum en orijinal kitaplardan biriydi. Tavsiye ederim (Emre)

Her biri farklı anlamlara sahip şiirlerden oluşan bir kitap. Çoğu eski türkçe ile yazılmış. Bendeki kitapta en son sayfada eski kelimelerin anlamları verilmiş. Okurken, sürekli son sayfaya bakmak biraz yorsa da, güzel ve anlamlı bir kitap. (Tuğçe Eker)

Arzı-ı Muhabbet: Uğradım Zülf-i Hayâliyle kara sevdaya Böyle Mecnûn dağı düşkün mü idi Leylâ'yâ Divan edebiyatından ayrılığı kanıtlayan bir gazel .Hem başlık vardır hem de dili sadedir. Türkçeye değer veren Şairimiz şiir kitabının sonuna'Safi Türkçe' notunu düşmüştür. (Çevik Çevik)

Müntahabat-ı Eşar PDF indirme linki var mı?

İbrahim Şinasi - Müntahabat-ı Eşar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Müntahabat-ı Eşar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İbrahim Şinasi Kimdir?

Batı uygarlığındaki Türk Edebiyatı'nın kurucusudur. Tanzimat Edebiyatı'nı başlatan, Batı Edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk olarak eser veren Şinasi'dir. İlk çeviri şiirleri, ilk noktalama işaretleri, ilk özel Türk gazeteciliği ve ilk yerli tiyatro eseri edebiyatımıza onunla girmiştir. Akılcı ve mantıkçı olup, Türk toplumuna yeni bir görüş kazandırmak gayesindedir. Halkçıdır, halka karşı sorumluluk duygusu ile doludur. Halk, vatan millet gibi sözcükleri bugünkü anlamda ilk olarak kullanan yine Şinasi'dir. Şiiri mecazlardan arıtıp yalın hale koyar,soyut anlatımdan somut anlatıma geçer. Halk dehasına inanır, edebiyatımızda ilk olarak halk kaynaklarından yararlanıp dil, folklor araştırmaları yapar. Mazmunlu deyişler yerine sade bir dil, konuşma diline dayanan bir Türkçe yerleştirmiştir. Sanat için sanat ilkesini bırakır, halk için sanat ilkesine bağlanır. Divan Edebiyatı'ndaki parça güzelliği anlayışına karşı, toplu güzellik anlayışını savunmuşseafoodplus.infou bilgice kalkındırmak için en önemli yolun gazete olduğunu bilmiş ve ilk özel gazeteyi çıkarmıştır.(Tercüman-ı Ahval)Nesir alanında da kompozisyon alanında karşımıza çıkar.

İbrahim Şinasi Kitapları - Eserleri

  • Şair Evlenmesi
  • Müntahabat-ı Eşar
  • Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar

İbrahim Şinasi Alıntıları - Sözleri

  • Göğe mi erdi başım yeryüzüne geldimse Var mı bak bencileyin yıldızı düşkün kimse Kurtulmadım âlemde bir an derd ü elemden Sahra-yı vücuda geleli ketm-i ademden (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • Ey Şinasi içimi havf-ı ilahi dağlar Suretim gerçi güler kalp gözüm kan ağlar (Müntahabat-ı Eşar)
  • “Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksânı Ya anın kahrına galip mi değil ihsânı” Kulunun zayıflığına göre çoksa (da) eksiklikleri, Ya bağışlaması, O’nun kahrına üstün değil mi? (Müntahabat-ı Eşar)
  • "Aşk ve sevgisiz evlenen geçinebilirse aşk olsun!" (Şair Evlenmesi)
  • "Ah! Düşmanlarım benim bu halimi bilseler nasıl gülerler." (Şair Evlenmesi)
  • Kabahati hoş görmek aynı kabahati işlemektir. (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • Aceb midir medeniyyet resulü dense sana Vücud-ı mu’cizin eyler taassubu tahzir (Müntahabat-ı Eşar)
  • Geçti İskender’i hükmen hükema-yı Ristoyu Hasılı etti meşahir-i izâma rüçhan (Müntahabat-ı Eşar)
  • Adl ü hikmet sıfat-ı bahire-i Mevladır Zor u cüretse değil âdem ü hayvanda muhal (Müntahabat-ı Eşar)
  • Mahv u ifna değil ıslah-ı beşerdir maksut Şemi itfa kolay amma ki ne güçtür işal. (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • Bir nefes eylese nuş ab-ı revan-ı adlin Ateş-i zulmünü fark eyler idi Nuşirvan (Müntahabat-ı Eşar)
  • Zahida aklına ehl-i hikemin olma hasud Vermeyince sana Mabud ne yapsın Mahmûd Şimdi altınla biterken her iş Akçe eyler mi dua-yı derviş Yememiştim feleğin sillesini Çekmemiştim dahi el çilesini Âleme verdiği zehri içti Ektiğin bağ-ı cihanda biçti (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • Varlığım halikimin varlığına şahittir Gayribürhan-ı kavi var ise de zaiddir (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • Beni imrendirir ağzındaki tatlı sözler.. (Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar)
  • "Kederimden yüreğime iniyor. Ah!" (Şair Evlenmesi)
  • "Suça göz yummak suç işlemekle birdir." (Şair Evlenmesi)
  • Bin yaşa devlet ve ikbal-i fehimanen ile Mülkü tedbir ederek akl-ı hekimanen ile (Müntahabat-ı Eşar)
  • Cenab-ı Kibriya el-hak sezavar-ı ibadettir İbadet ona zikr ü fikr-i halisten ibarettir (Müntahabat-ı Eşar)
  • Ben şehid olmadan aşkıyla mezarım kazayım, Taşımı gözlerimin kanlı yaşıyla yazayım. (Müntahabat-ı Eşar)
  • Nice sadr-ı şeref-enduz-ı adalet ki odur Mefhar-i saltanat ü Devlet-i Âl-i Osman (Müntahabat-ı Eşar)

M&#;ntehab&#;t Nedir ve Ne Anlama Gelmektedir?

--> İslâm dünyasında geniş hacimli eserlerin içinden belirli kısım veya konuların seçilmesi, tekrarlardan arındırılıp özetlenerek bazan müelliflerince yeniden düzenlenmesiyle meydana gelen kitaplarla tanınmış müelliflerin eserlerinden yapılmış derlemelere müntehab (müntehabât) adı verilmiştir. Aralarında bazı küçük farklar bulunmakla birlikte mecmûa, muhtâr/muhtârât, muktetaf/muktetafât gibi adlar taşıyan derlemelerle muhtasar/muhtasarât, mülahhas, telhîs, hulâsa, tehzîb, zübde başlığını taşıyan eserlerin bir kısmı da bir tür müntehabât sayılır. Bunlardan muhtar/muhtârât genellikle Arap edebiyatına, muhtasar/muhtasarât daha ziyade dinî ilimlerle İslâm tarihine dair eserlerde görülmektedir (bk. MUHTÂRÂT; MUHTASAR). Bununla birlikte yukarıdaki isimler zaman zaman birbirinin yerine de kullanılmıştır. Meselâ Teftâzânî, bir belâgat kitabı olan Telḫîṣü'l-Miftâḥ üzerine yazdığı el-Muṭavvel adlı şerhini özetleyerek buna Muḫtaṣarü'l-meʿânîadını vermiş, Takıyyüddin İbn Kādî Şühbe, İbn Habîb el-Halebî'nin Mısır Memlükler tarihine dair Dürretü'l-eslâk'inden seçmeler yaparak oluşturduğu kitaba Münteḫabü Dürreti'l-eslâk başlığını koymuştur.

Belli konuları ana hatlarıyla işleyen kitaplara da müntehabât adı verilmiştir (Keşfü'ẓ-ẓunûn, II, ; Îżâḥu'l-meknûn, II, ). Abdülkādir el-Bedâûnî, Hindistan tarihine ait eserini Münteḫabü't-tevârîḫ diye adlandırmış, Osmanlı müelliflerinden Ahmed Câvid Bey, XVII ve XVIII. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinin eserlerinden yaptığı seçmeleri Müntehabât-ı Câvid Bey adı altında toplamıştır (bu eser üzerine bir doktora tezi hazırlanmıştır: Adnan Baycar, Ahmed Cavid Bey'in Müntehabâtı: Tahlil ve Tenkitli Metin, , İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü). Dinî ilimlere dair hacimli kitaplarla tezkire türü eserlerden, gramer, lugat, tıp, ahlâk, felsefe kitaplarından ve süreli yayınlardan yapılan derlemeler de bu şekilde adlandırılmıştır. XIV. yüzyıl tabiplerinden Hacı Paşa, Anadolu'da Arapça kaleme alınan ilk tıp kitaplarından olan Şifâʾü'l-esḳām ve Kitâbü's-Saʿâde ve'l-iḳbâl isimli eserlerinden yaptığı seçmeleri Müntehab-ı Şifâ adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir (İÜ Ktp., TY, nr. ; Süleymaniye Ktp., Kadızâde Mehmed, nr. ). Firdevsî'nin Şâhnâme'sinden seçmeler Münteḫabât-ı Şâhnâme-i Firdevsî-i Ṭûsî adıyla basılmıştır (İstanbul ). Selîm Fâris, babasının Arapça yayımladığı el-Cevâʾib gazetesindeki makalelerini derleyerek Kenzü'r-reġāʾib fî münteḫabâti'l-Cevâʾib ismiyle neşretmiştir (İstanbul ).

Manzum edebî eserlerden seçilerek oluşturulmuş mecmuaların birçok özelliği müntehabât adı taşıyan eserler için de söz konusudur. Bu yakınlığı Mecmûa-i Müntehabât (Kütahya Vahîd Paşa İl Halk Ktp., nr. ), Mecmûa-i Müntehabât-ı Eş'âr (İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. K. ), Mecmûa-i Müntehabât-ı Şi'riyye-i Arabiyye ve Fârisiyye (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. ), Mecmûa-i Müntehabât-ı Kasâid ve Eş'âr-ı Fârisiyye (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. /3) gibi derlemelerle mecmûa-i edebiyye, mecmûatü'l-eş'âr, mecmûatü'l-ebyât gibi adlarla anılan manzum eserlerin isimlerinden başlayarak tesbit etmek mümkündür. Seçilen şiirler bir şaire aitse başlığa şairin adının, bazan da "divan" kelimesinin ilâve edildiği görülmektedir. Dîvânü münteḫabâti eş'âri İbn Sînâ (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. , ), Habib Efendi'nin Münteḫabât-ı ʿUbeyd-i Zâkânî'si (İstanbul ), Nâbî (Beyazıt Devlet Ktp., nr. ) ve Şinâsi'nin (İstanbul ) Müntehabât-ı Eş'âr'larıyla Edirne Müftüsü Fevzi Efendi'nin Müntehabât-ı Dîvân-ı Fevzî adlı eseri (İstanbul, ts.) bunun diğer örnekleridir. Ziyâ Paşa'nın Türk, Fars ve Arap şairinin şiirini ihtiva eden Harâbât'ı Türk edebiyatında bütünüyle şiire tahsis edilen müntehabâtların en hacimli ve en önemli örneğidir (I, İstanbul ; II-III, ). Hacimli kitaplardan yapılan kısaltma ve derlemelere Muhammed Şükrü b. Ahmed'in Müntehabât-ı Mesnevî'siyle (İstanbul ) Habib Efendi'nin Müntehabât-ı Gülistân'ı (İstanbul ), Şemseddin Sivâsî'nin mevlidinden seçilmiş bölümlerin yer aldığı Müntehab Mevlidi'n-Nebî (Ahmed Sûzî, Dîvan içinde, İstanbul , s. ) gibi kitaplar örnek verilebilir.

XX. yüzyıl başlarında edebî metinleri derleyen antoloji niteliğindeki kitaplar arasında Bulgurluzâde Rızâ Bey'in Müntehabât-ı Bedâyi'-i Edebiyye'si (I, İstanbul [manzum]; II, İstanbul [mensur]; İstanbul [zeyil]), Re'fet Avni ve Süleyman Bahri'nin birlikte hazırladıkları Resimli Müntehabât-ı Edebiyye (İstanbul ), Fâik Reşad'ın Muharrerât-ı Nâdire yâhud Hazîne-i Müntehabât'ı (İstanbul ), Mehmed Cevdet'in Müntehabât-ı Sahâif-i Nefîse'si (İstanbul ) zikredilebilir. Sadece beyit ve mısraları derleyen müntehabâtlar da vardır. Bunlara Şeyhülislâm Yahyâ Tevfik Efendi'nin İran ve Osmanlı şairlerinden seçtiği beyitleri içeren Müntehab adlı derlemesiyle (TSMK, Hazine, nr. ) Bursalı Mehmed Tâhir'in Müntehabâtü Mesâri' ve Ebyât'ı (İstanbul ) örnek gösterilebilir.

Dinî konuları ve fıkhî bilgileri derleyen müntehabâtlar için Mustafa b. Îsâ'nın Mecmaʿu'l-münteḫabât'ı (Süleymaniye Ktp., Hacı Beşir Ağa, nr. ) zikredilebilir. Mehmed Zihni Efendi, Arapça öğretimine dair kitabına el-Münteḫab fî taʿlîmi luġati'l-ʿArab adını vermiş (İstanbul ), ayrıca Ni'met-i İslâm'ın tahâret ve ibadet bahislerini el-Muhtasarât fî mesâili't-tahârât ve'l-ibâdât ismiyle neşretmiştir (İstanbul ). İbrahim Fehim ve İsmail Hakkı Eldem'in Müntehabât-ı Terâcim-i Meşâhîr'i (İstanbul ), Mehmed Fahri'nin Müntehabât-ı Sıhhiyye'si (İstanbul ) bu tür teliflerin biyografiden popüler sağlık konularına kadar uzandığını göstermektedir.

Tanınmış müelliflerin gazetelerde çıkan yazıları daha sonra bir araya getirilerek müntehabât adıyla yayımlanmıştır. Üç ciltlik Müntehabât-ı Tercümân-ı Hakîkat ile (İstanbul, ts.) Ebüzziyâ Mehmed Tevfik'in Nâmık Kemal'in gazetedeki yazılarından siyasiyat, edebiyat ve makālât alt başlığıyla derlediği Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr (İstanbul ), yine Ebüzziyâ'nın Nâmık Kemal'den derlediği Makālât-ı Mütenevvia'sı (İstanbul ) bu tür eserlerdendir. Bunun yanında Evliya Çelebi, Ahmed Midhat Efendi, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Hüseyin Remzi Efendi'nin eserlerinden yapılan seçmeler de müelliflerin adlarının başına müntehabât kelimesi getirilerek neşredilmiştir (Özege, III, ).

Müntehabât kelimesinin bazı sözlük adlarında da kullanıldığı görülmektedir. Hacimli sözlüklerin kısaltılmasıyla ortaya çıkan eserler bu adı taşıdığı gibi alanın genişliği karşısında kendisine bir sınırlama getirmek isteyen müellifler de müntehabât kelimesine eserlerinin adları içerisinde yer vermişlerdir. Redhouse sözlüğünden derlenen Müntehabât-ı Lugāt-ı Osmâniyye ile (İstanbul ) Ahmed Vefik Paşa (Müntehabât-ı Durûb-ı Emsâl: Atalar Sözü, Bursa, ts.) ve Hafîd Efendi'nin (ed-Dürerü'l-müntehabâtü'l-mensûre fî ıslâhi'l-galatâti'l-meşhûre, İstanbul ) eserleri bunların en tanınmışları arasında zikredilebilir.

XIX ve XX. yüzyıllarda notalarıyla neşredilen klasik Türk mûsikisinin çeşitli formlardaki eserleri ve fasıllarla kanto mecmualarının bir kısmı "müntehabât" başlığı altında yayımlanmıştır. Müntehabât-ı Âsâr-ı Mûsıkî (İstanbul, ts.) bunlardan bir örnektir. Müntehabât genel başlığı altında hangi makamdan seçilmiş olduklarını belirten adlar taşıyan bu eserlerin bir listesi Seyfettin Özege tarafından verilmiştir (Katalog, III, ). Konuyu bir tebliğinde ele alan Etem Ruhi Üngör, bu tür müntehabâtları Musiki Mecmuası'nda (bk. bibl.) neşrettiği kapsamlı makalesiyle ilim dünyasına sunmuştur.


Keşfü'ẓ-ẓunûn, I, ; II, ; Îżâḥu'l-meknûn, II, ; Adıvar, Osmanlı Türklerinde İlim, s. 10; FME, I, , ; Özege, Katalog, III, ; Etem Ruhi Üngör, "Türk Mûsıkîsinde Nota Yayımcılığı, Yayımlar-Yayımcılar", MM, sy. (), s. ; A. Hamori, "Muk̲h̲tārāt", EI2(İng.), VII, ; Günay Kut, "Muk̲h̲tārāt", a.e., VII, ; seafoodplus.info, "Mecmua", TDEA, VI, ; Dihhudâ, Luġatnâme, XIII, ; Ömer Faruk Akün, "Ahmed Vefik Paşa", DİA, II, ; Orhan Şâik Gökyay, "Cönk", a.e., VIII, ; Abdülkadir Özcan, "Hafîd Efendi", a.e., XV, ; Cemal Kurnaz, "Harâbât", a.e., XVI, ; Mustafa Uzun, "Mecmua", a.e., XXVIII, ; Hulusi Kılıç, "Mehmed Zihni Efendi", a.e., XXVIII, ; "Nazif Ahmed Bey", TDEA, VI, FARS EDEBİYATI. Fars edebiyatında antoloji mânasında, Ferîdüddin Attâr'ın dörtlüklerinden oluşan Muḫtârnâme'si dışında genel olarak Arap edebiyatında görülen muhtârât terimine rastlanmaz. Klasik edebiyatta müntehabât ve intihâbât, modern edebiyatta ise antoloji kelimesinin Yunanca aslındaki (anthologikha: çiçeklerden yapılmış taç ya da çelenk) anlamı yansıtan gülçîn-i edebî tabiri kullanılır. Bunun yanında güzîde, mecmûa, hulâsa, beyâz, cöng, gülzâr, güldeste ve sefîne başlıkları altında şiir koleksiyonları bulunur.

Fars edebiyatında antoloji niteliğine sahip ilk eserler şairlerin hayat hikâyelerini anlatan ve şiirlerini nakleden tezkire kitaplarıdır. Bu alandaki en eski çalışmanın Avfî'nin (ö. / [?]) Lübâbü'l-elbâb'ı olduğu kabul edilir. Daha sonraki dönemlerde şairlerin biyografileriyle birlikte şiirlerinin de yer aldığı tezkire kitapları birer şiir antolojisi kaynağı olmuştur. Devletşah'ın Teẕkiretü'ş-şuʿarâʾ, Şeyh Ali Hazîn'in Teẕkiretü'l-muʿâṣırîn, Lutf Ali Beg Âzer'in Âteşkede ve Rızâ Kulı Han'ın Mecmaʿu'l-fuṣaḥâ adlı eserleri tanınmış tezkirelerden birkaçıdır (bk. TEZKİRE). Ali b. Zeyd el-Beyhakī'nin Târîḫ-i Beyhaḳ'ında olduğu gibi şairlerin biyografileriyle ilgili bölümlerde şiirlere yer verilmesi bazı tarih kitaplarına da mecmua niteliği kazandırmıştır.

Tezkirelerin yanı sıra her devirde çeşitli şiirler bir araya getirilerek mecmualar oluşturulmuştur. Bu türde bilinen en eski çalışma Muhammed b. Bedr-i Câcermî'nin () yılından sonra derlediği ve şairden şiirleri topladığı Münîsü'l-aḥrâr'dır. Aynı yüzyılda Abdülazîz el-Kâşî'nin derlediği ve içinde Arapça şiirlerin de bulunduğu Ravżatü'n-nâẓır ve nüzhetü'l-ḫâṭır da bir antoloji niteliğindedir. Bu alandaki en zengin mecmualardan biri Selçuklu ve Moğollar dönemine ait Farsça şiirlerin yer aldığı, Muhammed Sâdık b. Şemseddin'in 'de () telif ettiği Riyâżü'l-ʿuşşâḳ'tır (Rieu, II, ).

Büyük şairlerin kitaplarından yapılan seçmeler de bir başka türü oluşturur. Firdevsî'nin Şâhnâme'si, Nizâmî'nin Ḫamse'si ve Mevlânâ'nın Mes̱nevî'si başta olmak üzere Hâfız-ı Şîrâzî, Örfî-i Şîrâzî gibi birçok şairin divanından ve manzum eserlerinden antolojiler derlenmiştir. Eski şairlerden "güzîde" başlığı ile yapılan antolojiler arasında Güzîde-i Eşʿâr-ı Mesʿûd-i Saʿd (Tahran hş.), Güzîde-i Dîvân-ı Ḥakîm Senâʾî-yi Ġaznevî (Tahran hş.), Güzîde-i Dâstânhâ-yı Mes̱nevî (Tahran hş.), Güzîde-i Bostân-ı Saʿdî (Tahran hş.), Güzîde-i Ġazeliyyât ez Dîvân-ı Ḥâfıẓ (Tahran hş.), Güzîde-i Ḫüsrev-i Şîrîn ez Penç Genc-i Niẓâmî-yi Gencevî (Tahran hş.) ve Güzîde-i Ġazeliyyât-ı Ḥazîn-i Lâhîcî (Tahran hş.) bulunur. Bunun yanında Güzîde-i Eşʿâr-ı Fürûġ-i Ferrûḫzâdgibi (Tahran ) XX. yüzyıl şairlerinden de antolojiler hazırlanmıştır. Ayrıca eski edebiyatın şiirleriyle ilgili örneklerin yer aldığı, XX. yüzyıl edebiyat tarihçilerinin eserlerinden antoloji niteliği taşıyanlar vardır. Bedîüzzaman Fürûzanfer'in Süḫan u Süḫanverân ve Zebîhullah Safâ'nın manzum eserler için düzenlediği Genc-i Süḫan'ı çok rağbet görmüştür. Bir kısım antolojiler özel mâna ve mefhumlara göre bir araya getirilmiş, bu yolla gül, aşk, anne, baba ve vatan gibi alanlardaki mefhumlarla ilgili şiirler bir mecmuada toplanmıştır. Kerbelâ şehidleri için yazılmış şiirlerin yer aldığı Vâḳıʿât u Rivâyât adlı mecmua (a.g.e., II, ), Mecmûʿa-i Eşʿâr-ı Genc-i ʿİrfân (Tahran hş.), Mecmûʿa-i Eşʿâr-ı Ceng (Tahran hş.), Ali Rızâ Zekâvetî'nin Güzîde-i Eşʿâr-i Sebk-i Hindî, ayrıca Cöng-i Mâder (Tahran hş.) bu tip çalışmalardandır. Son dönemde genç şairlerin şiirlerinden Cöng-i Şiʿr-i Şebhâ-yı Şehriyor (Tahran hş.) adlı bir antoloji oluşturulmuştur.

Modern anlamda antolojinin başladığı XX. yüzyılın başından itibaren Farsça şiir yazan şairlerin yeni şiirleri periyodik yayınlar içinde çıkmaya başlamıştır. Bu konuda öncü, Muhammed Rızâ Heştrûdî'nin Münteḫabât-ı Âs̱âr ez Nüvîsendegân-i Muʿâṣır adlı çalışmasıdır (Tahran hş.). Modern antolojiler arasında Hüseyin Pizmân'ın Bihterîn-i Eşʿâr'ı (Tahran hş.) ve Seyyid Muhammed Bâkır Burkaî'nin Süḫanverân-ı Nâmî-yi Muʿâṣır'ı (Tahran hş.) önemlidir. Sîrûs Tâhbâz'ın Nîmâ Yûşîc'in bir cildi şiir, bir cildi nesir çalışmalarından olmak üzere hazırladığı Ber Güzîde-i Âs̱âr-ı Nîmâ Yûşîc'de olduğu gibi bazan bir şairin hem nazmından hem nesrinden seçme yapılarak antolojiler oluşturulmuştur. E. Granville Browne'nin The Press and Poetry of Modern Persia (Cambridge ), Dinşahî Îrânî'nin Poets of the Pehlevi Regime (Bombay ), Munibur Rahman'ın Post Revolutionary Verse (Aligarh ) adlı eserleri modern şiirin İran dışında tanınmasına yardımcı olmuştur. Son dönemde Sîrûs Âtâbây'ın Âvâzhâ-yi Ferdâ'sı (Tahran hş.), Dâryûş-i Şâhîn'in Râhiyân-i Şiʿr-i Muʿâṣır'ı ve Muhammed Hukūkī'nin Şiʿr-i Nev ez Âġāz tâ İmrûz'ı (Tahran hş.) yeni şiirin antoloji çalışmaları arasındadır. Bu mecmuaların çoğunda bir mukaddimenin yanı sıra şiir açıklamaları ve tahliller bulunur. Hatta kısaca verilen şair biyografisi antolojiye tezkire özelliği de kazandırır. Gerek eski gerekse yeni şairlerin şiirlerinden yapılan seçmelerde "gülçîn" adıyla da antolojiler meydana getirilmiştir. Bunlar arasında Gülçîn-i Ṣâʾib (der. Zeynelâbidîn Mü'temim, Tahran hş.), Gülçîn-i Ġazeliyyât-ı Şems-i Tebrîzî (der. M. Rızâ Ali Kulızâde, Tahran hş.), Gülçîn-i Ġazeliyyât-ı Saʿdî (ed. Menûçihr Adaniyat, Tahran hş.), Gülçîn-i Şiʿr-i Fârisî (Tahran hş.) ve Gülçîn-i Medâyiḥ ve Merâs̱î (Tahran hş.) adlı çalışmalar yer alır. Yine son dönemde "sefîne" başlığıyla şiir seçmeleri yayımlanmıştır. Sefîne-i Ḥâfıẓ (Tahran hş.), Sefîne-i Ġazel (Tahran hş.) ve büyük şairlerin şiirlerinin bir araya getirildiği Sefîne-i Mevârid (Tahran hş.) bunlardandır. Ḫulâṣa-i Şâhnâme-i Firdevsî (Tahran hş.), Ḫulâṣa-i Ḥadîḳa-i Ḥakîm Senâʾî (Tahran hş.) ve Ḫulâṣa-i Mes̱nevî-i Mevlevî (Tahran hş.) gibi antolojilere de rastlanır.

Aynı dönemde Batılı şair ve yazarların eserlerinden tercüme yapılarak antolojiler yayımlanmıştır. Şücâeddin Şüfâ'nın Münteḫabî ez Şâhkârhâ-yı Şiʿr-i Cihân (Tahran hş.) ve Nasrullah Felsefî'nin Münteḫab-ı Eşʿâr-i Viktor Hugo (Tahran hş.) bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca çeşitli şairlerin Farsça şiirleri yabancı dillere çevrilerek antolojiler meydana getirilmiştir. Ahmed Kerîmî Hakkāk'ın İngilizce'ye çevirdiği Farsça şiirlerden oluşan Anthology of Modern Persian Poetry (Boulder ), Nasira Sharma'nın şiirlerin Farsça'sının da yer aldığı Echoes of Iranian Revolution Poems of Revolt and Liberation (New Delhi ) ve Rızâ Sabirî'nin yıllık rubâî örneklerini bir araya topladığı A Thousand Years of Persian Rubāʿiyāt (Bethesda ) adlı çalışmaları örnek olarak kaydedilebilir.

Fars edebiyatında manzum eserlerin yanı sıra mensur eserlerden de seçmeler yapılmıştır. Abdülgaffâr Necmüddevle'nin Necmeddîn-i Dâye'nin eserinden düzenlediği Münteḫab-ı Mirṣâdü'l-ʿibâd'ı (Tahran hş.), Asker-i Hukūkī'nin Senâî'nin eserinden Münteḫab-ı Ḥadîḳatü'l-ḥaḳīḳa'sı (Tahran hş.), Gulâm Hüseyin Yûsufî'nin Münteḫab-i Ḳābûsnâme'si (Tahran hş.) ve Mirza Abdülazîm Gürgânî'nin Münteḫab-ı Kelîle ve Dimne-i Behramşâhî'si (Tahran hş.) bunlardan birkaçıdır.

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir