Aizanoi Antik Kenti günümüzde İç Batı Anadolu’da, Kütahya İli’nin 48 km güneybatısında yer alan Çavdarhisar ilçesi sınırlarında, Örencik Ovası platosunda bulunmaktadır. Strabon’un Phrygia Epiktetosu kentleri arasında gösterdiği Aizanoi, Kotiaeion’un (Kütahya) 40 km. güneybatısında; Kadoi’nin (Gediz) 25 km. kuzeydoğusunda; Appia’nın (Altıntaş) yaklaşık 40 km. kuzeybatısında yer alıp, Rhyndakos (Orhaneli) Çayı’nın Penkalas (Kocaçay) kolu üzerindedir.
Yakın zamana kadar yapılan araştırmalar ve Zeus tapınağı çevresinde yapılan kazılar sayesinde Aizanoi’un tarihi MÖ 3. bin yıla dayanmaktadır. Aizanoi Roma egemenliği altına girene kadar Pergamon ve Bithynia krallıkları arasındaki mücadele sırasında ilk kez politik anlamda gündeme gelmiştir. Güneye doğru genişlemek isteyen Bithynia Krallığı için Aizanoi stratejik bir noktadadır ve krallık buraya sahip olmak ister. Pergamon ve Bithynia Krallıkları arasındaki mücadeleyi I. Attalos (MÖ ) kazanır ve Aizanoi Pergamon Krallığına dâhil olur. II. Eumenes’in MÖ yılında tahta çıkısı sırasında, Pergamon Krallığı ciddi bir iç karışıklık yaşar ve bu durum Bithynia için olumlu bir gelişme olarak gerçekleşir. Böylece MÖ. 2. yy.’ın başında Bithynia Kralı I. Prusias Phrygia Epiktetos’u, Bithynia topraklarına katmıştır
MÖ ’de yapılan Apameia Barışı sonrasında Pergamon ile Bithynia arasındaki düşmanlık Roma İmparatorluğu’nun arabuluculuğu sayesinde sona ermiş ve Aizanoi tekrar II. Eumenes egemenliğindeki Pergamon kontrolüne verilmiştir. Bu durum MÖ ’da Roma imparatorluğu’nun Pergamon Krallığı topraklarını Asia Eyaletine dönüştürünceye kadar devam etmiştir.
Roma İmparatorluk Dönemi’nde, Aizanoi’un tapınak-kent statüsü ve Panhellen Birliği’ne kabul edilmesi ile sosyo-politik anlamda ön plana çıktığı görülür. Bununla beraber özellikle Hadrianus Dönem’inde Anadolu’daki imar faaliyetleri Aizanoi’da da kendini gösterir ve bu dönemde Zeus tapınağı dâhil birçok kamusal yapının onarımı veya inşası gerçekleşmiştir
Aizanoi Zeus Tapınağı
Aizanoi’un yakınında bulunan mermer ocaklarından getirilen malzeme ile MS 92 yılında yapımına başlanmış ve inşası Hadrian Dönemi’ne kadar sürmüştür. Tapınak 53x35m ölçülerinde bir podyum üzerine inşa edilmiştir. Pseudodipteros planlı, ion düzeninde, 8x15 sütunludur. Aizanoi Zeus tapınağı Anadolu’daki Zeus tapınakları içinde en iyi korunmuş olandır.
Tapınak, kent içinde ve çevresinde bulunan toprakların sahibiydi. Hadrianus döneminde Aizanoi ile Roma arasındaki en temel sorun kente ait olan toprakların yönetimi konusundaydı. Zeus tapınağına bağlı olduğu düşünülen bu topraklar hakkında gayet net ve ayrıntılı bilgileri epigrafik kaynaklardan elde etmekteyiz. Bunlardan dördü resmi makamlarca yazdırılan ve tapınağın üzerinde yer alan yazıtlardır Tüm yazıtlar Hadrianus dönemine tarihlidir. Tapınağın duvarları üzerinde gördüğümüz bu yazıtlar Aizanoi’daki tapınak topraklarının yönetimi sırasında Roma ile Aizanoi arasında bir grup yazışmayı kapsamaktadır.
Aizanoi merkezi Kütahya olan ve yy.'ın son çeyreği ile yy.'ın başlarında parlayan Germiyanoğulları Beyliği’nin parçası olmuştur. Tatar boyundan Çavdar kabilesi beylikler döneminde buraya yerleşmiş ve harap olmuş tapınağı bir kale gibi kullanmışlardır. Bu dönemde tapınağın duvarlarında üç yüzden fazla çavdar tatarlarlarına ait figürler, süvariler, kopuz çalanlar, âşıklar ve hayvan figürleri bulunmaktadır.
Öğrenmede İş Birliğini Geliştirmek Amacıyla Okul-Müze İlişkilerini İnceleme: Durum Çalışması
Öz:Müzelere yapılan okul gezileri sayesinde, öğrenciler sınıftaöğrendikleri kavramları yakından görerek öğrendiklerinipekiştirebilir. Ne yazık ki, algıya dayalı ve gerçekte var olan zorluklar yüzünden, okul ve müzeler arasındaki müze eğitimi amaçlı iş birliği istenilen boyutta değildir. Bu araştırmada okul ve çevresindeki yerel müzeler arasındaki iş birliği düzeyinin durum çalışma yöntemi kullanılarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu yöntem doğrultusunda, müze eğitimiyle ilgili olarak müze eğitimcilerinin ve öğretmenlerin algı ve uygulamalarını daha yakından anlayabilmek üzere fenomenografik araştırma yaklaşımıuygulanmıştır. Araştırma, Ankara, Türkiye’de gerçekleştirilmiş olup, araştırmaya özel bir okulun öğretmenleri ve yerel müzelerden yedi çalışan dahil edilmiştir. Araştırmada nitel verileri desteklemesi amacıyla nicel verilerden de faydalanılmıştır. Yapılan görüşmeler, anketler ve kullanılan analitik çerçeve ışığında eldeedilen bulgular, müze eğitiminde belirlenen rollerin ve iletişim yollarının güçlendirilmesinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma sonuçlarından yola çıkarak, yazarlar, okul ile yerel müzeler arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için önerilerde bulunmuştur. Bir okul çalışanının müze ile okul arasında arabuluculuk yapması, böylece tutarlı bir ilişki kurması ve fikir alışverişi sağlaması bir strateji olarak görülmüştür. Gelecekteki araştırmalar için değerlendirilebilecek fikirlere yer verilmiştir.
Anahtar Kelime: