müzikte meyan nedir / Şarkı Nazım (Şiir) Şekli ve Özellikleri - Türk Dili ve Edebiyatı

Müzikte Meyan Nedir

müzikte meyan nedir

Meyan ne demek? Meyan kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir?

Türkçe kelimelerin anlam&#; dilbilimcilerin ara&#;t&#;rmalar&#; sonucu ortaya ç&#;kar&#;lm&#;&#;t&#;r. Herkesle payla&#;&#;lan bu incelemeler sayesinde Meyan kelimesi gibi pek çok sözcükle ilgili bilgilere ula&#;&#;labilmektedir. Ki&#;iler yapt&#;klar&#; ara&#;t&#;rmalar neticesinde kelimelerin farkl&#; anlamlara gelebildi&#;ini de görürler. Bu ba&#;lamda ara&#;t&#;r&#;lan kelimeler aras&#;nda bulunan Meyan, ne anlama gelir?

Meyan Ne Demek? Meyan TDK sözlük anlam&#; nedir?

  • Meyan kelimesinin TDK sözlü&#;e göre 3 farkl&#; anlam&#; vard&#;r.
  • Meyan kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.

Meyan TDK sözlük anlam&#; &#;u &#;ekildedir:

  1. isim,müzik &#;ark&#;lar&#;n makam geçi&#;lerinin yap&#;ld&#;&#;&#; ve melodik hareketin nakarata ba&#;land&#;&#;&#; bölüm
  2. isim,eskimi&#; Ara, orta
  3. isim,bitki bilimi Meyan kökü

    Meyan Kelimesinin Cümle &#;çerisinde Kullan&#;m&#;

    "Meclis azalar&#; meyan&#;ndan ayk&#;r&#; birtak&#;m prensiplere temayül gösterenler zuhura ba&#;lam&#;&#;t&#;." - Atatürk

Meyan Kelimesinin Kullan&#;ld&#;&#;&#; Birle&#;ik Kelimeler

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

TÜRK MÜZİĞİ SÖZLÜĞÜ

M

Majör. Majör (büyük) aralık ve tonları ifade eden kısaltma.

m

Minör. Minör (küçük) aralık ve tonları ifade eden kısaltma.

Mâbeyn

Ara seslere verilen ad.

Mağrur

Ağırbaşlı bir havada çalınmayı öngören nüans terimi. Fiero, Fiaremente (it.).

Mahalli sanatçı

Çalış ve söyleyiş bakımından yaşadığı bölgenin tüm özelliklerini bünyesinde barındıran yerel müzisyen.

Mahfûzat

Klâsik Türk müziğinde, müzik eserlerinin ezber yöntemiyle öğrenildiğini ifâde eden terim.

Mahlas

Âşıkların söyledikleri deyişlerin (şiirlerin) son kıtalarında kullandıkları ve bir tür imza niteliği taşıyan takma isimleri, lâkap.

Mahnı

Azeri müziğinde türkü, şarkı, ezgi, mâni anlamlarını veren terim.

Mâhûr

1. Klâsik Türk müziğinde tiz sekizlideki küçük mücenneb bemolü almış fa ve bakiye bemolü almış sol sesi.

2. Klâsik Türk müziğinde kullanılan makam. İki çeşidi mevcuttur. Bunlardan ilki bazı teorisyenlere göre aktarılmış (şed) bir makam olarak tanımlanmıştır. Çârgâh makamının temel dizisinin (Bkz. Çârgâh) rast (sol) sesi üzerine aktarılmasıyla meydana getirilmiştir. İnici bir seyir özelliğine sahiptir. Karar sesi rast, güçlü sesleri gerdâniye (sol) ve nevâ (re)'dır. Asma kararları, çargâh sesi üzerinde (yerinde) Çârgâh ve hüseynî aşîrân sesi üzerinde Bûselik çeşnileridir. Diğer çeşidi ise birleşik makamdır. Rast (sol) sesi üzerine aktarılmış inici bir Çargâh makamı dizisine rast sesi üzerinde (yerinde) inici bir Rast, Acem'li Rast, inici Hüseynî ve inici Beyâtî dizilerinin eklenmesiyle ve karışık olarak kullanılmasıyla meydana getirilmiştir. Karar sesi rast (sol), güçlü sesleri gerdâniye (sol) ve nevâ (re)'dır. Asma kararları çargâh (do) sesi üzerinde (yerinde) Çârgâh, gerdâniye (sol) sesi üzerinde Çârgâh, Rast ve Bûselik, hüseynî (mi) sesi üzerinde Bûselik ve Uşşak, nevâ (re) sesi üzerinde Çârgâh, Rast ve Bûselik, bûselik sesi üzerinde Kürdî, segâh sesi üzerinde Ferahnâk ve Segâh, dügâh sesi üzerinde Bûselik, Uşşak ve Hüseynî, rast ve yegâh sesleri üzerinde Çârgâh ve Rast çeşnileridir.

Mâhûr-Aşîrân

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâhûr makamı çeşidi. Mahur makamının pest tarafına aşîran (fa) sesi üzerinde bir Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâhûr-Hân

Klâsik Türk müziğinde İsmail Hakkı Bey tarafından yapılmış olan birleşik makam. Mâhur ile Hicâz çeşnilerinin birbirine eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi Bûselik (si)'tir.

Majör

Müzikte tonlar, aralıklar ya da akorlar için bir niteleme terimi olarak kullanılır ki, büyük anlamındadır.

Makam

Türk müziğinde çeşitli seslerin bir araya gelerek oluşturdukları bütün; ses örgüsü. Bir ses dizgesindeki durak, güçlü, asma karar gibi önemli perdeler etrafında dolaşarak yapılan seyir.
Üç tür makam vardır: 1-Basit makam 2- Şed Makam 3- Birleşik Makam

Mandal

Kanunun tellerini birkaç milim yukarı kaldırıp aşağı indirerek tellerden çikan seslerin değişmesine, dolayısıyla makam oluşturmaya yarayan aparat. Telleri tutan burgu anlamını da verir.

Mandra

Trakya ve Balkanlarda 2+2+ 3=7 süreli bir oyun havası ve bu oyuna eşlik eden ezgi.

Mâni

Yedili hece ölçüsü ile ve bağımsız dörtlükler halinde ezgi eşliğinde söylenen halk edebiyatı ve müziği türü. Mâni, meani, m'ani gibi söylenişleri de vardır. Halk müziğinde gerek türkü kıtalarının oluşumunda gerekse bu kıtaların arasında icrâ edilen bağlantı bölümlerinin kurgusunda mânilerden sıklıkla yararlanılır. Bu açıdan bakıldığında Türk halk müziği repertuarı içinde birbiriyle ilişkili veya birbirinden bağımsız binlerce mâni yer alır. Atışma şeklinde söylenen mâniler de vardır.

Mansûr

1. Klasik Türk müziğinde, diyapozonun la'sına karşılık gelen düzen.

2. Bir ney çeşidi.

Marş

Yürüyüş müziği. Temposu ve biçimi bir grup insanın aynı anda yürümesine fon oluşturabilecek niteliktedir. Bu sebeple genellikle askeri müzik toplulukları tarafından icrâ edilir ve bu alanda kullanılır. Ancak asker olmayan besteciler de marş türünde eserler vermişlerdir. Askeri müzik türü dışında varolan bir de ulusal marşlar vardır ki, Türk ulusal marşı, "İstiklal Marşı" adıyla bilinir.

Mâverâünnehr

Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Hümâyûn makamına Nihavent makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi rast (sol)'tır.

Maya

Doğu ve Güney Anadolu'da bilinen bir uzun hava türü.

Mâye

Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Uşşak makamına Segâh makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi segâh (koma bemolü almış si), güçlü sesi Nevâ (re)'dır.

Mâye-Aşîrân

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Mâye makamının dizisine, Aşîrân (Uşşâk) dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir.

Mâye-Büzürg

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Büzürg makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Hicâz

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Hicâz makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Hüseynî

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Hüseynî makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Irâk

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Irâk makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Isfahan

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Isfahan makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Kûçek

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Kûçek makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Nevâ

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Nevâ makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Ras

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Rast makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Rehâvî

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Rehâvî makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Uşşâk

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Uşşâk makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mâye-Zengüle

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Zengûle makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Mazhar

Büyük zilsiz def. Daha çok dinî müzikte kullanılan bu vurmalı çalgıdan dört beş tanesi bir araya gelip özel bir topluluk oluştururlar. Mevlevî, Kadirî ve Rufaî dergahları başta olmak üzere açık zikir yapan pek çok tarikat tarafından kullanılır.

Meçik (=Meçük)

Davulun ince ses çıkaran çubuğuna verilen isim.

Meclis-Efrûz

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Irak makamının dizisine yegâh sesi üzerine aktarılmış bir Uşşâk makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi yegâh (re)'tır.

Meclisî

Azerîler arasında fasıl müziğine verilen isim.

Mecmûa

Güfte antolojisi. Türk müziği tarihinde çoğu Arap hafleriyle yazılmış bu türden güfte antolojilerinin sayısı yüzlerle ifade edilebilir. Buna karşın bu mecmuaların büyük bir çoğunluğunun günümüz harflerine transkripsiyonu yapılmamış; yeni versiyonları yayımlanmamıştır.

Medhal

Klâsik Türk müziğindeçalgı müziği formu. Kısa süreli bir peşrev formu diyebileceğimiz medhal, iki kısımdan oluşur ve genellikle aksak olmayan küçük usûllerle ölçülmüştür. Peşrev formundan daha serbest bir yapıya sahiptir.

Mehdiye

Klâsik Türk müziğinde genellikle bir şahsı, bazen de bir padişahı övme amacıyla bestelenmiş sözlü eser.

Mehtâb(iyye) Faslı

Boğazda deniz üzerinde icrâ edilen müzik türü.

Mehter

1. Osmanlı askeri müzik takımının genel adı.

2. Halk arasında yerel müzisyen gruplarına, özellikle de davul-zurna takımlarına verilen isim.

Mehter Müziği

Osmanlı Devleti'nde, Osman Gazi'den Sultan II. Mahmud'a kadar ki dönemde () toplumsal ve siyasal bir işlevi de olan geleneksel askerî müzik. Daha çok üflemeli ve vurmalı sazlardan oluşan topluluk, geleneksel köklerini iç Asya'daki Türk müziğinin nevbet geleneğinden alır. Düzenli müzik takımını askerî ortamda, özellikle savaş sırasında kullanan Türklerin bu geleneği Avrupa devletleri tarafından da benimsenmiş ve modern bandonun nüvesini mehter takımı dolayısıyla mehter müziği etkilemiştir.

Melodram

Yer yer konuşma kesitleri içeren ve çalgı müziği ile desteklenen konulu sahne eseri.

Mengi

Ege ve Akdeniz Tahtacıları'nda ibadet dışında (Âyîn-i cem haricinde) daha çok gençler tarafından dönülen semah türü.

Mersiye

Ağıt. Daha çok ünlü ve toplum tarafından önem atfedilen kişilerin ölümünün ardından söylenen ağıtlara bu isim verilir.Çoğunlukla serbest tartımlı bir tarzda icrâ edilen mersiyeler, çeşitli edebi formlardaki şiirlerle söylenir.

Mersiye-Hân

Mersiye okuyan kişiye verilen isim. Genellikle erkek icrâcılar arasında yaygındır. Bkz. Mevlid-hân.

Mertebe

Klâsik Türk müziğinde usûllerin hız derecesi anlamına gelmekle birlikte, genel müzik terminolojisinde ölçü birimi anlamında kullanılan terim.

Mesnevi

Şanlıurfa'da okunan bir uzun hava türü.

Meşk

1. Klâsik Türk müziğinde eserlerin seslendirme yoluyla öğrenilmesi ve hafızaya alınması yöntemi. Müziğin içerisindeki temel bilgilerin edinilmesi büyük ölçüde, repertuvardaki eserlerin belleğe alınması ile sağlanır.

2. Eğlenmek, muhabbet etmek için yapılan müzikli toplantı.

Meşk Silsilesi

Klâsik Türk müziğinde bestecilerin birbirleriyle meşk ederek yetişmelerinden hareketle, aralarındaki hoca-öğrenci silsilesini manevî bir şecere olarak düzenlemek.

Metelik

Orta Karadeniz bölgesinde yaygın bir oyun havası ve bu oyuna eşlik eden ezgi.

Metronom

Müziğin akışı sırasında vuruş hızını yani tempoyu ölçmeye yarayan alet. Metronomun üzerinde her tempo terimine ait olan numaralar vardır. Bu numaralar 1 dakika içerisindeki vuruş sayısını bildirir ve tempo bu vuruşun hızına göre ayarlanır.

Mevlevî Evferi

Bkz. Evfer.

Mevlevî Müziği

Türk dinî müziği başlığı altındaki tasavvufî müzik kısmının önemli bir kolu olup, Mevlevî tarîkatine özgü olan müzik türüdür. Âyîn-i şerifler içerisinde yer alan Mevlevî müziği, "Sema" denen Mevlevî raksının yapılması sırasında icrâ edilir. Klâsik Türk Müziği bestecilerinin önemli bir kısmı Mevlevî olup, bunların bir kısmı da "dede" denen Mevlevî dervişidir.

Mevlid (=Mevlüt)

Mevlidhanlar tarafından serbest bir usûl anlayışıyla, çalgı eşliği olmadan seslendirilen ve Hz. Muhammed'in doğumundan ölümüne, tüm yaşam öyküsünü konu edinen şiirler üzerine bazı kalıp ezgilerle seslendirilen bir dinî müzik türü.

Mevlid-hân

Mevlid okuyan kişiye verilen isim. Osmanlı-Türk müziği geleneğinde çoğunlukla erkekler tarafından yürütülen bu meslek, kadınlar arasında da yaygınlaşmış, kadın hanendeler içinde mevlid okumakla ünlenmiş çok sayıda kadın bunu bir meslek olarak yürütmüştür.

Mevval (=Maval)

Arap müziğinde serbest tartımlı ezgi türü olmakla birlikte Türkçede bir müzik terimi olarak kullanılmamıştır. Bu sözcük daha çok halk arasında, "yalan söylemek", "hileli işlerle uğraşmak" manalarında kullanılır.

Mey

Doğu Anadolu'da yaygın olarak kullanılan kamışlı üflemeli bir halk çalgısı. 20 ile 40 cm arasında erik, kayısı gibi sert ağaçlardan oyularak yapılan bir gövdeye, cm uzunluğunda su kamışını yassı hale getirilmesiyle elde edilen kamışın eklenmesiyle meydana getirilir.

Meydân Faslı

Klâsik Türk müziğindeincesaz denen icrâ topluluğundan daha geniş bir kadroyla seslendirilen fasıl müziği. Osmanlı kayıtlarında 'den fazla müzisyenin katıldığı meydan fasıllarına rastlanmaktadır. Bunlar daha çok düğünlerde ve büyük şenliklerde toplu olarak müzik icrâ etmekteydiler.

Meydan Sazı (=Divan sazı)

Bağlama ailesine mensup çalgıların ebat olarak en büyüğü.

Mırıldanış gibi (=Fısıltılı)

Mırıldanır gibi. Mormorando (it.).

Mıskal (=Miskal)

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış olan mûsîkar isimli nefesli çalgının diğer ismi. Günümüzde kullanılmayan bu çalgı pek çok kültürde karşımıza çıkan sıralı flütlere verilen seafoodplus.info Flüt.

Mıskalî

Mıskal çalan kişiye verilen isim.

Mıtrıp

Güney ve Doğu Anadolu'nun birçok yerinde profesyonel çalgı takımlarına verilen isim. Çoğunlukla davul-zurna icrâ etmeleriyle bilinirlerse de bazen, darbuka, tambur, kaval çeşitlerini de eğlencelerde çalarlar. Mevlevilerdeki çalgı heyeti anlamında kullanılan Mutrıb ile karıştırmamak gerekir. Bkz. Mutrıb.

Mızrâp

Telli çalgılarda, tellere vurmak veya sürtmek sûretiyle çalmayı sağlayan kemik, ağaç kabuğu, plastik gibi maddelerden yapılmış araç.

Mızraplı Sazlar

Mızrapla çalınan çalgılar. Mızraplı sazlar aynı zamanda telliler grubuna dahil olduğundan bu çalgıları Telli-Mızraplı olarak adlandıranlar da vardır.

Mirâciyye

Klâsik Türk müziğinde dinî bir tür. Hz. Muhammed'in miracı üzerine yazılmış sözlü eserlerdir. Daha çok Klasik Türk müziğinde ve şehir muhitinde kullanılan bu terimin taşrada kullanılan adı miraçlamadır. Bkz. Miraçlama.

Miraçlama

Hz. Muhammed'in miraca çıkışını anlatan çeşitli biçimlerdeki şiirlere verilen isim ve bu şiirlerin beraberinde icrâ edilen ezgi. Bu tür pek çok tarikatta bilinmekle beraber Alevi-Bektaşî toplulukları tarafından daha fazla kullanılmaktadır. Bkz. Mirâciyye.

Misket

Ankara dolaylarının ünlü oyun havalarından biri ve bu oyuna eşlik eden ezgi.

Miyân (Meyân)

Klâsik Türk müziğindeşarkı, peşrev, nakış semâi ve semâi formlarındaki eserlerin orta bölümüne verilen isim. Meyan kısmı eserin 6,7,8. derecelerinden başlar ve bazen daha dik perdelerde seyreder.

Mod

Çeşitli müzik kültürlerinde karşımıza çıkan ve muhtelif mikrotonları da bünyesinde barındıran ses dizgeleri. Bazı kaynaklarda mod ve makam kavramları aynıymış gibi gösterilse de makam, sistematiği ve düzenlenişi itibarı ile mod'dan ayrı değerlendirilmesi gereken bir olgudur. Mod terimi daha çok ve doğru olarak eski Yunan müziği ses dizgelerini tanımlayan bir terimdir ve yapısal özellikleri bakımından bilinmezliklerle doludur. Mod sayısını 8, 12, 24 olarak gösteren kaynaklar varsa da bunlar kendi aralarında bir tutarlılık göstermezler.

Modülasyon

Bir müzik eserinde belirtilen esas tondan ayrılıp başka bir tonda seyretmek.

Motif

Bir müziğin, ritmik ve armonik yapısından izler taşıyan ve bütün içerisinde kendini belli eden müzik fikri. Bir ezgiden, iki, hatta kimilerine göre tek bir sesten bile oluşturulabilir. Zaman zaman kendisini belirginleştiren bir ritimden yardım alabilir.

Muçula

Irak Türkmenleri arasında hicaz makamındaki kalıp ezgiyle örülmüş Hoyrat (uzun hava) türü.

Mugam

Azeri müziğinde kendine özgü yapısal özellikleri olan serbest tartımlı ezgilerin genel adı. Türk halk müziğindeki Uzun Havalar ile Klasik Türk müziğindeki Gazellere benzer.

Mugannî

Şarkı söyleyen kişi, teganni eden.

Mugnî

Eski bir telli çalgı. Tel sayısı ve biçimi pek çok kaynakta farklı olarak belirtilmektedir.

Muhaccel

1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

2. Klâsik Türk müziğinde 56 süreli büyük usûl. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

Muhaccer Dolab

Maklûb usûlünün diğer ismi.

Muhâlif

1. Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Nîkrîz makamına Segâh makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi segâh (koma bemolü almış si)'tır. Asma kararları nîm hicaz (bakiye diyezi almış do) ve dik kürdî (bakiye bemolü almış si) sesleri ile rast (sol ) sesinde Nikrîz, ırak (bakiye diyezi almış fa) sesinde Ferahnâk dörtlüsüdür. Ayrıca yine ırak (bakiye diyezi almış fa) sesinde Hüzzâm'lı ve yegâh (re) sesinde Rast'lı asma kararlar da yapılabilir.

2. Irak Türkmen müziğinde bir hoyrat türü.

Muhammes

Klâsik Türk müziğinde 32 süreli büyük usûl. Sekiz tane Sofyân usûlünün birbirine eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Daha çok peşrev, kâr, beste ve ilâhîlerde kullanılmıştır.

Muhayyer

1. Klâsik Türk müziğinde tiz sekizlideki la sesi.

2. Klâsik Türk müziğinde kullanılan basit makam. Dügâh (la) sesi üzerindeki (yerinde) Hüseynî beşlisine hüseynî (mi) sesi üzerine aktarılmış bir Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Hüseynî makamının inici şeklidir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesleri muhayyer (la) ve hüseynî (mi)'dir. Asma kararları neva (re) sesi üzerine aktarılmış Rast, çargâh (do) sesi üzerinde (yerinde) Çargâh ve Pençgâh, segâh (koma bemolü almış si) sesi üzerinde Segâh ve Ferahnâk çeşnileridir.

Muhayyer-Kürdî

Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Makama ilişkin tüm özellikler Muhayyer makamındaki gibidir. Seyre Muhayyer makamı sesleri ile başlanır ve karara yakın yerde Kürdî makamı sesleri ile karar verilir.

Muhayyer-Sünbüle

Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Birleşik bir makamdır. Acem (fa) sesi üzerine aktarılmış bir Çargâh dizisi veya çeşnisine, Sabâ makamı dizisinin eklenmesiyle meydana getirilmiştir. İnici bir seyir özelliğine sahiptir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesleri kürdî (küçük mücenneb bemolü almış si), çargâh (do)'tır. Asma kararları, acem (fa) sesi üzerine aktarılmış Çargâh, gerdâniye (sol) sesi üzerine aktarılmış Hicaz, acem (fa) sesi üzerine aktarılmış Nikrîz, dik hisâr (büyük mücenneb diyezi almış re) sesi üzerine aktarılmış Hüzzâm ve Segâh çeşnileridir.

Muhayyer-Zengûle

Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Muhayyer makamı dizisine Zengûle makamı dizisinin eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesi hüseynî (mi)'dir.

Mukâbele

Tasavvuf müziğinde zikr töreni.

Murabbâ

1. Klâsik Türk müziğinde, bent adı verilen dört dizelik kıtalardan oluşan şiirlerin kullanıldığı form.

2. Eski bir vurmalı çalgı, bir tür def.

Mûsiki

Müzik. Batı dillerinde "music" imlasıyla yazılan terim. Türkler arasında uzunca bir süre "Musiki" imlası kullanıldıysa da, cumhuriyetten sonra Türkçenin yapısına daha uygun geldiği düşüncesiyle, müzik terimi musikinin yerini almıştır. Günümüzde daha sıklıkla kullanılmaktadır. Bkz. Müzik.

Mûsiki-i Osmânî Mektebi

İsmail Hakkı Bey'in kuruculuğunu ve müdürlüğünü yaptığı müzik okulu, bir çeşit konservatuvar.

Mûsikişinâs

Müziği seven ve bilen kişi.

Mutlak Müzik

Tasvirî müziğin zıddı olarak güzelliği esas alan müzik.

Mutrıb

Sazendeler ve hanendelerden oluşan müzik topluluğu. Bu yalnızca saz topluluğu anlamında da kullanılmıştır. Bu terim yaygın kullanım alanını Mevlevi müziğinde bulmuş olmakla birlikte diğer tarikatlerde de vardır. Mevlevi mutrıbları arasında ney, kudüm, tanbur, ud, kanun, rebab, sine kemanı gibi pek çok farklı çalgı kullanılmaktadır. Bkz. Mıtrıp.

Mutrıbân

1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.

2. Mutrıb heyetine verilen diğer isim. Çoğul manasıyla kullanılır.

Muvakkat Karar

Bkz. Asma Karar.

Muzâaf Devr-i Kebîr

Devr-i kebîr usûlünün velveleli şekline verilen isim.

Müberkaa

Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Bazı teorisyenlere bu makamın Çargâh ve Segâh makamlarının birbirine eklenmesiyle meydana getirildiğini ve karar sesinin segâh olduğunu belirtirken, bazıları ise karar sesinin sonradan dügâh olarak değiştiğini belirtir. Bu makamın günümüze örneği ulaşmamıştır.

Müezzin

Ezan okuyan kişi.

Mükerrer

Klâsik Türk Müziği formlarında eserin birden fazla tekrar edilen kısmına verilen isim.

Mülâzime

Hâne sonlarında tekrar edilen kısım.

Mürekkeb Makam

Birleşik makam. Klâsik Türk müziğindeki 13 basit makamda bulunan özellikleri taşımayan, yani bunların dışında kalan tüm makamlar için mürekkeb (birleşik) makam ifadesi kullanılır. Basit (temel) makamların dışında yer alan bu makamlar geçki (Modulasyon) esasına dayanan makamlardır.

Müsebbâ

1. Klâsik Türk müziğinde Kemanî Hızır Ağa'nın meydana getirdiği 26 süreli büyük usûl.

2. Klâsik Türk müziğinde Kemanî Hızır Ağa'nın meydana getirdiği 26 süreli büyük usûl.

Müstahsen

Klâsik Türk müziğinde diapozonun la'sını (dügâh), fa (acem) olarak kabul eden akort düzeni.

Müsteâr

Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Segâh makamı ile benzerlik taşır. Segâh makamından tek farkı, Müstear dörtlüsü denen segâh (koma bemolü almış si) sesi üzerindeki Uşşak dörtlüsünün kullanılmasıdır. Asma kararları nevâ (re) sesi üzerine aktarılmış Bûselik ve Uşşak, dik hisâr (küçük mücenneb diyezi almış re) sesi üzerine aktarılmış Segâh ve Ferahnâk çeşnileridir.

Müstezat

1. Türk şiirinde bir form.

2. Mahur, Acemaşîran makamlarını andıran ve daha çok Doğu ve Güney Anadolu bölgesinde kullanılan bir makam türü.

Müstezat Düzeni

Bağlama türü çalgılarda kullanılan bir düzen biçimi. Alt tel "la", orta tel "sol", üst tel "fa" seslerine akortlanır.

Müşkûye

Klâsik Türk müziğinde birleşik makam. Aşîrân sesi üzerine aktarılmış bir Uşşak dörtlüsü ile karar eden bir Segâh makamıdır.

Müzik

Seslerin belli bir estetik anlayışla düzenlenmesiyle oluşan sanat. Müziğin temel elemanı sestir. Sesin işlenmesiyle oluşan melodi ve bir tartım etrafında düzenlenmesiyle ritim meydana gelir. Melodi ve ritimden sonra gelen öğe armoridir. Müzik bu temeller üzerinde çeşitli formlarla işlenir. Bkz. Mûsiki.

Müzik Bilimi

Müzikoloji. Müziği tarihsel, sosyal ve estetik bir perspektifle inceleyen bilim dalı. Avrupa'da On Sekizinci Yüzyıldan itibaren gelişmeye başlayan bu bilim dalı doğu dünyasında çok daha erken dönemlerde ele alınmış fakat yeterli gelişimi gösterememiştir. Türk müzik bilimi erken dönemleri itibarıyla Safiüddin Urmevi, Farabî, Maragalı Abdülkadir gibi müzisyen düşünürler tarafından kurulmuştur ve çeşitli yönleriyle incelenmiştir. Türkiye'deki akademik anlamdaki müzik bilimi ise ancak 'lerden itibaren başlayabilmiştir. Bkz. Etnomüzikoloji.

Müzik Eleştirisi

Müzik eserlerini ve bunların icrâ ediliş biçimlerini çeşitli açılardan ele alıp inceleyen bilim dalı.

Müzik Estetiği

Estetik kavramını müzikal ifade bazında ele alan ve inceleyen, son yıllarda gelişmiş olan müzik bilimi alanı.

Müzik Folkloru

Daha çok halk müziklerinin köken, teknik ve türlerini inceleyen bilim dalı.

Müzik Nazariyâtı

Müzikteki teorik konuları ele alan müzik biliminin bir dalı.

Müzik Pedagojisi

Müzik eğitimi ve öğrenimi.

Müzik Psikolojisi

Müziğin insan ruhu üzerindeki estetik ve estetik dışı etkilerini inceleyen bilim dalı.

Müzik Tarihi

Müzikteki teknik ve sosyal değişim süreçlerini ele alıp inceleyen müzik biliminin bir dalı. Müzik biliminin temel dayanakları arasında yer alan müzik tarihi müzik kronolojisi adı verilen disiplini de bünyesinde barındırır. Türk müziğinin tarihi hakkında maalesef günümüze kadar kapsamlı bir eser yazılımamıştır. Türk müziğinin geniş bir coğrafyadaki yayılımı ve teknik özelliklerinin karmaşıklığının yanında tarihsel derinliğini ve toplumların üzerindeki derin etkileri de müzik tarihinin konuları arasındadır.

Şarkı Nazım (Şiir) Şekli ve Özellikleri

Şarkı, Divan şiirinde bestelenmek için yazılan uygun ölçü kalıpları ile yazılan ve çoğunlukla 4 dizelik bendlerden oluşan nazım birimidir.

Kafiye düzeni; x: değişken aa xa şeklindedir. Türk Edebiyatında bestelenmek amacıyla yazılan milli bir nazım biçimidir. Halk edebiyatındaki türkünün karşılığıdır.

Aruz ölçüsünün her kalıbı ile kullanılır.Dörtlüklerden kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik bendlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye meyan, dördüncü dizeye nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlence konularında yazılır. Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı Nail-i Kadim&#;dir. Lale Devrinde ise en önemli temsilcisi Nedim dir.

En çok şarkıyı Enderunlu Vasıf yazmıştır. Müzikte, türkünün karşıtı olarak, Şarktan gelen, batılı anlamında kullanılır.

Şarkı çeşitli ses sanatçıları tarafından söylenerek Türk toplumunun musikisinde önemli bir yer tutmaktadır. Şarkıda şair son bendde mahlasını söyler. Şarkıda her bentin üçüncü mısrası miyan(orta)miyanhanedir. Miyan daha çok şarkının en güzel ve dokunaklı bölümüdüseafoodplus.infoin en önemli bölümüdür. Şarkıların konusu genellikle aşk,sevgilinin güzelliği ,eğlence ve içkidir. Halk edebiyatında türkü türünün divan edebiyatına yansıması gibidir.

Divan şiirine Türkler&#;in kazandırdığı bir nazım şeklidir. Şarkıda ilk bendin dördüncü mısraı bütün bentlerde tekrarlanmaktadır. Nazım birimi, kafiye şeması bakımından koşmaya benzer. Ölçü, beste, dil ve anlatım yönünden koşmadan ayrılır. Buna nakarat denir. Şarkılar bestelenmek üzere yazılır. Bu sahanın ustası Nedim&#;dir.

Şarkı Nazım Şeklinin Özellikleri:

1. Halk edebiyatındaki türkünün karşılığıdır.

2. Kuruluşu ve kafiye düzeni yönüyle murabbaya benzer. aaaa, bbba, ccca.

3. Bestelenmek için yazıldığından fazla uzun değildir.

4. Dörtlüklerden oluşur ve dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir.

5. Şarkının konusu genellikle aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlencedir.

6. Geniş halk kitlelerine hitap ettiğinden dili genelde sadedir.

7. Şarkının en önemli isimleri Nedim, Enderunlu Vasıf&#;tır. Yakın dönem şairlerinden olan Yahya Kemâl&#;in de pek çok şarkısı vardır.

8. Günlük dile ait söyleyişler ve halk deyişleri vardır.

Örnek Şarkı-1 (Nedim)

Kimlerüñ çeşmine ol sîne bu şeb nûr oldı
Nereye gitdi o her-câyî o meh-pâre &#;aceb
Kimlerüñ yâresine merhem-i kâfûr oldı
Kandedür kande o zâlim o sitem-kâre &#;aceb

(O sine, acaba bu gece kimlerin gözüne nur oldu? Acaba, o sebatsız, o ay parçası nereye gitti? O, kimlerin yarasına kafur merhemi oldu? O zalim, o sitemkâr neredelerdedir?)

Meclis-i Cem kurulaldan olagelmiş elbet
Câmdan sonra birer bûse verilmek âdet
Bari sen ey nigeh-i hasret edip bir cür&#;et
Şunı bir söylesen olmaz mı kadeh-kâre acep?

(İçki meclisi kurulduğundan beri elbet Kadehten sonra birer öpücük vermek olmuştur adet. Ey hasretli bakış! Bari sen edip cüret Sakiye şunu söylesen olmaz mı acaba?)

Varup ol derd-şinas-ı dil ü cânı görsem
Hâk-i pâyine Nedîmâ yine yüzler sürsem
Gizlice arasam ağzın lebin emsem sorsam
Hiç bir çâre bilür mi dil-i bîmâre aceb

Örnek Şarkı-2 (Enderunlu Vasıf)

Sevdigüm bir hûb sadâdur
Mâ&#;il-i zevk u safâdur
Kârı uşşâka vefâdur
Meşrebümce dilrübâdur

Firkati kesdi amânum
Göklere çıkdı figânum
Nola sevdümse a cânum
Çeşm-i mahmûrı elâdur

Sen gücenme dilpesendüm
Ben seni gayet begendüm
Kim demiş sevmez efendüm
Vâsıfa bu iftirâdur

(Enderunlu Vasıf)

Örnek Şarkı-3 (Yahya Kemal)

Kalbim yine üzgün seni andım da derinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!

Senden boşalan bağrıma göz yaşları dolmuş!
Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş.
Son demde bu mevsim gibi benzim de kül olmuş,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!

(Yahya Kemâl)

Ayrıca bakınız ⇒

Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri

Beyitlerle Kurulanlar:

Dörtlüklerle Kurulanlar:

Bentlerle Kurulanlar:

Divan Edebiyatı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir