Adana İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen törenin ardından cenazesi helikopterle Yerköy ilçesine getirilen 27 yaşındaki Dündar için Molla Hüsrev Camisi'nde ikindi vakti cenaze töreni yapıldı.
Törende şehidin eşi Kübra, annesi Sultan ve Babası Mustafa Dündar ile yakınları tabuta sarılarak gözyaşı döktü.
İl Müftüsü Ali Gülden tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından şehidin naaşı Yerköy Şehitliği'ne defnedildi.
Törene şehidin ailesi ve yakınları, Yozgat Valisi Ziya Polat, Kırşehir Valisi İbrahim Akın, İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, AK Parti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral Halis Zafer Koç, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademi Başkanı Tuğgeneral Murat Bulut, Belediye Başkanı Celal Köse, askeri personel ve vatandaşlar katıldı.
Kozan ilçesinde 9 Nisan'daki kazada, Jandarma Astsubay Çavuş Burak Şahin ve Uzman Çavuş Yusuf Avan şehit olmuş, 3 asker yaralanmıştı. Yaralılardan 2'si tedavilerinin ardından taburcu edilmişti. Kazaya karışan otomobilin sürücüsü Mustafa Ç. tutuklanmıştı.
Yoğun bakıma alınan Jandarma Uzman Çavuş Muharrem Efendi Dündar, bu sabah saatlerinde şehit olmuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.Kasımpaşalı Dâyezâde Hüseyin Efendi’nin oğlu olup orada doğdu. Genç yaşta Kur‘ân-ı Kerîm’i hıfzederek hâfız olmuştur. Hüsn-i hattı evvelâ Ramazân bin İsmâil’den meşketmiş, vefâtı üzerine bir müddet de tilmizlerinden Hâfız Halîl Efendi’ye devam ederek icâzetini ondan almıştır. Bşlarda hocalarının izinden gitmişse de, daha sonra Hafız Osman tarzına yönelmiş ve ömrünü mushâf- şerîf yazarak geçirmiş olan Ahmed Muhârrem Efendi, H. /M. senesi Zi'l-hicce'sinde vefât etmiş ve Kasımpaşa’daki Seyyid Osman Efendi Tekkesi civârına defnedilmiştir. Ancak bugün mezarı mevcut değildir.
Sülüs ve nesihte mâhir, bilhassa mushâf tahrîrinde fevkalade bir hattat olan Ahmed Muhârrem Efendi'nin H. /M. tarihli Kur‘ân-ı Kerîm’i görülmüştür.
Kasımpaşa’da Seyyid Osmân Efendi Hânkâhı civârında temeskün ü temekkün eylemiş, Hâfız Ahmed demekle zebân-zeddir. Hâfız Halil Efendi’den telemmüz edip hutût-ı gûn-â-gûnda husûsâ kalem-i nesh-i meymenet-nümûnda Muharrem Hattat diye be-nâm idi. Hıfz-ı kelâm-ı kadîmi tahsil ve ismini tebdil edip Hafız Ahmed oldu.
Sabr kun Hâfız be-sahtî rûz u şeb
Ey Hafız, gece gündüz sıkıntılara sabret.
diyerek germ ü serd-i dehre tahammül ile vâsıl-ı rağbet ü i’tibâr olup mesâhif-i adîde kitabet ve temellük-i hattı meymenetle şöhret buldu. “Azîmet-i hicret” () târihi Zi’l-hicce’sinde rıhlet eyledi.
Zi’l-hicce’de Ahmed-i Muharrem göçdi” ()
dahi târih olmuştur. Hânkâh-ı mezbûrun mukabilinde vâki’ çemen-suffe ittisalinde vedî’a-i hâk-i pâk kılındı.