Yüreği Yüzünden Güzel: TARIK AKAN
Türkiye’nin duayen gazeteci ve yazarlarından biri olan, aynı zamanda İzmir eski Milletvekili sevgili Mustafa Balbay’ın merakla beklenen Tarık Akan biyografi kitabı çıktı.
Tarık Akan’ın dostlarından, Özel Taş Koleji’nde 22 yıl birlikte çalıştıkları, okul müdürü Dr. Ali Akdoğan aracılığıyla tanıştığımız Balbay, daha önce yazdığı önemli kitaplar dışında Türkiye’nin en önemli isimlerinin biyografi kitaplarını da çıkarmıştı. Sabahattin Ali’den Aşık Veysel’e, Deniz Gezmiş’ten Uğur Mumcu’ya, Türkiye tarihine adını yazdıran bir çok önemli sanatçı ve aydının bilinmeyen hayat öykülerini, uzun araştırma ve çalışmalarıyla yeniden kaleme alan Mustafa Balbay, bu kez Tarık Akan’ı yazmak istiyordu. Bunu söylediğinde çok sevinmiştim. Çünkü kısa süre önce Kozalak Zeki’yle (Zeki İrfanoğlu) Tarık Akan’ın Sanat yılı için neler yapabiliriz diye konuşup düşünürken, Mustafa Balbay’ın kitap hazırlığında olması bizlere ilaç gibi gelmişti. Çok sevinmiştim. Sürekli takip ettiğim ve yazılarını okuduğum Balbay’ı da çok seviyordum. Bu sevgi de karşılıklıymış ki kalpler buluştu.
Balbay’la uzun uzun telefon görüşmelerimizden sonra kitaba katkısı olabilecek Tarık Akan arşivimi onunla paylaştım. Daha sonra İstanbulda buluştuk. Kitabın omurgası hazır hale geldikten sonra taslağını bana gönderdiğinde çok şaşırmıştım. Cumhuriyet Gazetesi yazılarını hazırlarken, bir yandan Tarık Akan kitabını bu kadar kısa sürede nasıl hazırladı, çok şaşırmıştım. O yüzden kendisi duayen bir gazeteci ve yazar. Aynı zamanda son derece mütevazi, inanılmaz pozitif, güler yüzlü, cana yakın ve samimi bir insan.
Kadıköy’de bir yandan kitap için çalışırken onlarca insan gelip fotoğraf çekildi. Her seferinde masadan kalkıp büyük bir incelikle, gelen kişilerin isteklerini, yorumlarını dinleyecek kadar da halk adamı. Her kesimden insan onu seviyor, ona güveniyor. Muhalif yazılarından dolayı da bugüne kadar iktidar kanadından ona karşı olumsuz hiçbir yorum duymadım. Çünkü aktif siyasetin içindeyken de düzgün bir insandı, gazeteciyken de.
Aslında Tarık Akan’dı bizi tanıştıran. Tarık Akan hala yaşıyor ki ikimizi bir araya getirdi. Kitabı ona yazdıran da Tarık Akan’ın onu Silivri’ye gidip hapiste ziyaret etmesi olmuş. Balbay’ın, atılan iftira ve kumpaslardan dolayı içerde yattığı, hayatının o en zor günlerinde, henüz yüzyüze tanışmadığı Tarık Akan’ın onu gidip cezaevinde ziyaret etmesi çok duygulandırmış ve bu kitap ona karşı bir vefa borcu olmuş. Kitapta Tarık Akan’la tanışma anını ise şöyle anlatıyor;
Mustafa Balbay: “Silivri hapishanesinde koğuşun önündeki havalandırma boşluğunun yüksekliği 6 metreyi bulduğu, üzerinde de tel örgü olduğu için yeryüzüne ait bir şey görmek mümkün değil. Sadece gökyüzü. Gün batımına yakın havalandırma kapısı da kapandı mı, beton ve demirden bir çevrenin içindesin. İşte tam bu sırada gardiyan, demir kapının ortasındaki 30 santim kadar genişlikte, 15 santim kadar yükseklikte demir perdeyi açtı, seslendi:
-Mustafa Balbay ziyaretçin var!
“Hayırdır, kim bu saatte?”
-Hemen hazırlanın, kapalı görüş, savcıdan izin alınmış… Kısa olacak…
Savcılık o ara özel izin vermiyordu. Avukatlar ve günü belli aile görüşleri dışında ziyaretimize gelen olmuyordu. Kapalı görüş demek şu; Ortada bir cam bölme var. İki tarafında telefon ahizesi. Ziyarete gelenle yüz yüze o telefon aracılığıyla konuşuyorsunuz. Açık görüş ise dokunabildiğiniz, bir odada baş başa konuşabildiğiniz ortam. Hazırlanıp koridora yöneldim. Kim olabileceği konusunda hiç fikrim yok. Görüş yerine geldim. Karşımda Tarık Akan. Sakin, biraz hüzünlü, yine de gülümseyen yüzüyle selamlıyor. Savcıya gitmiş, dilekçe ile başvurup özel izin almış. Bir tek o izin alabilmiş. Muhtemelen zorlamış. Kapalı görüşteki bütün konuşmalar kaydediliyor. Keşke o kayda ulaşabilsem!
Anımsadığım kadarıyla konuşmamızın özeti şöyleydi:
T.A.-Çıkacaksınız buradan. Sağlam durun, sağlığınızı koruyun, yeter.
M.B.-“Çok teşekkür ediyorum. Bize güç veriyorsunuz…”
T.A.-Asıl siz bize güç veriyorsunuz. Yıllardır buradasınız ve dimdik ayaktasınız. Türkiye’nin çıkışı bu dönem örgütlenecek direnişte. Bunun için de sizin sağlam durmanız gerekli.
M.B.-“Anadolu’da bir deyiş vardır, ‘yola baktırdım ama yere baktırmadım’ diye. Biz de burada öyle direniyoruz. Bizi seven kimse adımız geçince yere bakmayacak. Varsın bu günlerde yola baksınlar…”
T.A.-İnsanların çoğu bu davanın ne anlama geldiğini gördü artık. Sizi daha fazla tutamazlar. Göreceksin… Sana bir kitap getirdim, gardiyanlar aldı. Vereceklerini söylediler…“ Üzerine görüldü damgasını vurup verirler…”
Tarık Akan, Ergenekon davasının yaşandığı ilk günlerde, bunun bir kumpas olduğunu ilk görenlerden biriydi ve en başından beri tepkisini koymuştu. Herkesin emniyetten, yargıdan korktuğu o günlerde, bu yaşanan saçmalıklara karşı Türkiye’de ilk fitili ateşleyen kişi Tarık Akan olmuştu. Doğum gününde Silivriye gidip biber gazlarının sıkıldığı, barikatların kurulduğu, kimsenin içeri alınmadığı o ortamda barikatları yıkarak bunun kumpas olduğunu haykırdı. Utanın diye bağırdı ve o yıktığı barikat, dalda dalga ülkeye yayıldı ve Ergenekon davası ve sonraki davalar, hatta 15 temmuz yerle bir oldu. İşte Tarık Akanın o inanılmaz mücadelesi ve Mustafa Balbayı o günkü şartlarda ziyareti de Balbayı çok duygulandırmıştı.
Bu duygularla kitaba başlamış duayen yazar. Tarık Akanın tüm dostlarına ulaşıp, anılarını dinlemiş. Benim de Tarık Akana yazdığım mektuba yer verdiği kitabında, doğumundan son anına kadar, Tarık Akan’ın destansı hayatını akıcı bir dille anlatıyor. Bu emeklerin ve araştırmalarının sonunda Tarık Akanı daha yakından tanıyacaksınız. Özellikle Tarık Akan sevenlerinin mutlaka alması gereken bir kitap. Tarık Akanla ilgili şu ana kadar yazılmış en kapsamlı kitap. Biyografi kitapları, kişinin gerçek yaşanmışlıkları olduğundan, etki oranı da bir hayli fazla. “Yüreği yüzünden güzel: TARIK AKAN” kitabını okuduğunuzda da, etkisi uzun süre hafızalarınızdan çıkmayacak.
Kitabın kapağındaki harika çizim ise Mustafa Balbay’ın kızı Yağmur Balbay’a ait. Bu anlamda da kitabın Mustafa Balbay için özel bir yeri var. sayfalık kitap, Balbay’ın daha önceki biyografi kitaplarında olduğu gibi yine Halk Kitabevi’nden çıktı. Kitabın editörü ise Tuba Emlek.
Geçtiğimiz günlerde ise Mustafa Balbay’la yeniden bir araya geldik. Onun imzalı kitap vereceğini bildiğim için ben de ona Tarık Akan’dan imzalı bir hediye vermek istedim. Tarık Akan hayattayken ona arşivimdeki bir çok dergi kapağı, poster ve kartpostalı imzalatmıştım. Hepsini de büyük bir mutlulukla imzalamıştı. O imzalı Ses Dergisi kapaklarından birini Mustafa Balbay’a hediye ettim. Ve ilerde Tarık Akan’la ilgili neler yapabiliriz bunları konuştuk. Yeniden buluşmak üzere sözleştik.
Ne mutlu Türkiye’ye, Tarık Akan gibi bir sanatçı bu ülkede bizlerle yaşıyor, ne mutlu Türkiye’ye, Mustafa Balbay gibi gazeteci, yazar, siyasetçisi var. Bizlerle yaşıyor. Umut hiç bitmeyecek. Umut güzel şey. Tarık Akan’ın dediği gibi; “Mücadele hiç bitmeyecek…”
Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan: Murat Hattatoğlu Ocak
BeğenYükleniyor
Tarık Akan 12 Eylül Darbesi'nin ardından Almanya'daki konuşmasından ötürü tutuklanarak cezaevinde kaldığı süreyi ve yargılama sürecini kaleme aldı. Dönemin önemli olaylarına da değindiği anı kitabı ilk kez 'de yayımlanmış ve daha sonra da onlarca yeni baskıları yapılmıştı. Kitabın bir bölümünde de Yol filminin yapım öyküsüne yer verilmiştir.[11]
Sosyal medyada adını sıkça duyduğumuz Muscar Mustafa hakkında Muscar kimdir? Muscar sahibi kim? Mustafa Akan kaç yaşında, nereli? soruları araştırılıyor. İşte Muscar hakkında merak soruların cevapları
Muscar, Mustafa Akan'ın sahibi olduğu oto galeri dükkanıdır. Muscar, üst segment otomobil satışı yapan Akan'ın müşteri portföyünde Volkan Demirel, Merih Demiral, Ozan Tufan gibi futbolculardan, Oğuzhan Koç, Ümit Erdim ve Demet Özdemir gibi ünlü oyunculara kadar pek çok ünlü isim yer alıyor.
Galericilik işi ile uğraştığını bildiğimiz Mustafa Akan 28 Temmuz yılında Bursa'nın en eski mahallelerinden biri olan Yıldırım'da dünyaya geldi. Aslen Bursalı olan Akan, Beykent Üniversitesi'nde İngilizce İşletme eğitimini tamamladı.
Araba mesleğinde babası ile beraber 40 yıllık bir süreyi devirdiklerini ifade eden Mustafa Akan babası gibi abisi ve kendisinin de araba işinde gözlerini açtıklarını söylüyor.
#Muscar, Muscar Hikayesi, Muscar Musta Kimdir, Muscar nerede, Mustafa Akan, Mustafa Akan Kimdir, merih demiral, bursa