mustafa sarıgül nasıl biri / Mustafa Sarıgül'ün Yıllar Sonra Gelen Seçim Başarısı ve Seçim Serüveni Bir Video ile Anlatıldı

Mustafa Sarıgül Nasıl Biri

mustafa sarıgül nasıl biri

&#;Kılıçdaroğlu ile birebir görüştüm&#; diyerek açıkladı: Mustafa Sarıgül&#;den altılı masa liderlerine çok konuşulacak sözler! "Yazıklar olsun bize"

Son dakika haberi: Seçim sonras&#; siyasetin gündeminde bir yandan yeni Kabine'nin nas&#;l &#;ekillenece&#;i en çok merak edilen konular aras&#;nda yer al&#;rken di&#;er yandan da gözler CHP cephesindeki hareketlili&#;e çevrildi. Seçimlerden ma&#;lup ç&#;kan CHP lideri Kemal K&#;l&#;çdaro&#;lu'nun nas&#;l bir yol izleyece&#;iyle ilgili TDP lideri Mustafa Sar&#;gül önümüzdeki y&#;l gerçekle&#;ecek yerel seçimleri i&#;aret etti. Sar&#;gül, K&#;l&#;çdaro&#;lu ile dünkü görü&#;mesinden ayr&#;nt&#;lar&#; aç&#;klad&#;&#;&#; canl&#; yay&#;nda ayr&#;ca K&#;l&#;çdaro&#;lu'nun seçim sürecinde yaln&#;z b&#;rak&#;ld&#;&#;&#;n&#; savunarak 'alt&#;l&#; masa' liderlerine ses getirecek bir ele&#;tiri yöneltti.

YEREL SEÇ&#;MLER&#; &#;&#;ARET ETT&#;! "KILIÇDARO&#;LU C&#;DD&#; B&#;R ÇALI&#;MA YAPAB&#;L&#;R"

Sar&#;gül, Halk TV'de &#;smail Küçükkaya'n&#;n konu&#;u oldu. Canl&#; yay&#;nda gündemi de&#;erlendiren Sar&#;gül'ün aç&#;klamalar&#;ndan sat&#;r ba&#;lar&#; &#;öyle:

"Keyifli bir görü&#;me yapt&#;k. Erzincan'&#; nas&#;l kazand&#;&#;&#;m&#;z&#; anlatt&#;m. Morali iyiydi, Eksiklerin, hatalar&#;n nerede oldu&#;unu gördü. 8 ay sonraki seçimlerde ciddi bir çal&#;&#;ma yapaca&#;&#; intibas&#; bende oldu. Ben dün say&#;n Genel Ba&#;kan&#; bir lider olarak gördüm. Revizyon yapacak, kadrolar&#;n&#; planlayacak. Ona göre çal&#;&#;ma yapacak. Benimle yerel yönetimlerde neler yap&#;lmas&#; gerekti&#;i konusunda konu&#;tu. Özellikle seçimlerdeki raporumu istedi. Birebir görü&#;tük.

AAMILLETVEKILLERI_KAYIT_YAPTIRIYOR
Dün Meclise gelen CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sar&#;gül, kay&#;t yapt&#;rm&#;&#;t&#;.

"SEÇ&#;MDE OYUMUZU KORUYAMADIK"

Genel merkezler bin sand&#;&#;&#;n ba&#;&#;na adamlar&#;n&#; koymal&#; ve &#;slak imzalar al&#;nmal&#;. Islak imzalar al&#;nmad&#;&#;&#; sürece hiçbir itiraz yapma hakk&#;n&#;z yok. Biz Erzincan'da bu kadar çaba göstermemize ra&#;men &#;slak imzal&#; tutanaklar&#;n yüzde 85'ini ald&#;k, yüzde 15'ini alamad&#;k. Bizim orada oyumuz gitti, koruyamad&#;k.

GÜNDEM YARATACAK 'ALTILI MASA' SÖZLER&#;!

K&#;l&#;çdaro&#;lu oy kaybetmedi, biz kazand&#;ramad&#;k. Yaz&#;klar olsun bize. Ben ayr&#;nt&#; anlatmak istemiyorum. Alt&#;l&#; masadaki liderler tek tek ç&#;k&#;p neden gidip miting yapmad&#;lar? Meral Han&#;m bir tek dola&#;t&#;. Say&#;n Genel Ba&#;kan K&#;l&#;çdaro&#;lu biraz yaln&#;z b&#;rak&#;ld&#;."


ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

Mustafa Sarıgül'ün bilinmeyen hikayesi

'Sarıgül, İstanbul'da kazanabilir mi: Kazanır Ancak silah dayasanız adaylığını koymaz Çünkü o sadece Şişli'deki 'dükkanın' açık kalmasının peşinde'

İstanbul'un trafiği en keşmekeş, havası en kirli, en fazla çarpık kentleşmenin olduğu ilçesi hangisidir desem Ve en borçlu belediye hangisidir diye eklesem Ne cevap verirsiniz Ben tüm soruların cevabını peşinen söyleyeyim: Şişli

Peki nasıl oluyor da Şişli'nin başkanı Sarıgül en başarılı belediye başkanı olarak biliniyor? Ve Şişli yetmiyor solun yeni umudu olarak pazarlanmaya çalışılıyor. Kendi kendinize sordunuz mu? Ben sordum Bu sorunun cevabı Mustafa Sarıgül'ün PR'larla örülü yaşamında gizli. Gelin o zaman birlikte 'solun son umudu' olarak pazarlanan Sarıgül'ün gerçek hayat hikayesine bir uzanalım

Mustafa Sarıgül 'da Erzincan'ın İliç İlçesi'ne bağlı Güngören Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu Güngören'de okudu. Ailesi birçok Anadolu köylüsü gibi köyünde geçinemiyordu. İstanbul'un yolunu tuttular. Babası Hakkı Bey'in elinde bir meslek yoktu.

MERKEZ Mahallesi, Yeniyol Sokak, 4 No'lu Park Apartmanı'nın apartman görevlisi oldu. Hakkı Sarıgül çocuklarını zor koşullarda da olsa okutmak istiyordu. Mustafa, Şişli Ortaokulu'na kaydoldu. Ardından ise Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi'ne gitti. Dönemin bakanı Mustafa Üstündağ'ın başlattığı 3 aylık öğretmenlik kursunun ardından öğretmen olarak çıktı. Ancak tek bir derse dahi girmedi. Onun gözü hep yükseklerdeydi.

İETT SINAVINDA BİRİNCİ

MUSTAFA Sarıgül, önce Kağıthane Belediyesi'nde çalıştı. Ardından İETT sınavlarına girdi. Sınavı birincilikle kazandı. Siyasi rakipleri Sarıgül'ün bu başarısını 'gülümseyerek' dinliyorlar. Onlara göre Sarıgül, rüşvet vererek sınav cevap anahtarını ele geçirmişti. Yoksa yazılıda alırken neden sözlüde 58 alsındı?

NEYSE geçelim

MUSTAFA Sarıgül, artık hayatının kurgusunu değiştirecek iki kurumla neredeyse aynı zamanlarda tanışmıştı CHP ve belediye

CHP gençlik kollarına üye olmuş ve belediyenin İETT'sinde çalışmaya başlamıştı.

CHP'DE kendisine örnek aldığı isim ise İstanbul milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu'ydu. Köksaloğlu aslen Sivas Suşehri doğumluydu. O da Mustafa Sarıgül gibi belediye meclis üyeliğinden gelmiş, seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilmişti. Mustafa Sarıgül, Köksaloğlu'nun evinden çıkmıyordu.

'ÇOCUK OLMAYACAK'

ABDURRAHMAN Bey'in iki kızı vardı: Hülya ve Aylin.

HÜLYA Köksaloğlu'nun kalbi delikti. Doktorlar fazla yaşamayacağını söylemişlerdi. Eve gelip gidişleri sırasında Mustafa Sarıgül, Hülya'ya ilgi duydu. Hülya da bu hastalıklarla örülü yaşamında bir kez olsun gelinlik giymek istiyordu. Baba Köksaloğlu itiraz etti. Mustafa Sarıgül'e güvenmiyordu. Fakat hasta kızının son isteğini geri çeviremedi.

TEK bir şart koştu: 'Çocuk yapmayacaksınız.'

ZATEN bunu doktorlar söylemişti: Hasta kalbi gebeliğe dayanamazdı.

MUSTAFA çocuk olmayacak sözü vererek evlilik iznini kopardı. Artık İstanbul CHP'nin en önemli isminin damadıydı.

ANCAK tabii ki kayınpederine verdiği sözü tutmadı. Hülya Sarıgül hamile kalmıştı. Mustafa'ya göre çocuk yapmak, Allah'ın bir 'emir'iydi. Emir'e karşı çıkılmazdı. Doğan çocuklarına 'Abdurrahman Emir' ismini koydular.

DEĞİŞMEYEN VEKİL

ABDURRAHMAN Köksaloğlu'nun Abide-i Hürriyet Caddesi'ndeki Pirelli Lastik bayisinin de adı 'Oto Sivaslı'ydı. Aynı zamanda otopark işletmeciliği ve taksi işletmeciliği de yapıyordu. İki ülkücü militan akşam saatlerinde lastik bayisinin önüne geldi. Biri kapıda gözcülük yaptı. Diğeri içeri daldı. Masasının başında çalışan Abdurrahman Bey'e 2 el ateş etti. Her iki kurşun da kalbine saplanmıştı. Abdurrahman Bey ayağa kalktı, zorlukla da olsa dükkanın depo bölümüne kadar süründü. Orada yığıldı. Ameliyata alınan Abdurrahman Köksaloğlu kurtarılamadı.

KÖKSALOĞLU'NUN ölümünden sonra dükkanda işleri toplamaya çalışan iki kişi vardı. Biri genç damat Mustafa Sarıgül diğeri getir götür işlerine bakan Bayram Özata!..(Bayram Özata sonraki yıllarda değişmeyen Belediye Başkan Vekili oldu. Ayrıca Bayram Bey'in ticarette de işleri rast gitti. Özata Şirketler Grubunu kurdu. Sarıgül'ün siyasi rakipleri Abdurrahman Köksaloğlu'nun öldüğü gün çelik para kasasının kaynak makinesiyle kesildiği iftirasını da attılar. Oysa zaten Sarıgül'e yüklüce bir servet kalmıştı. Kaynak makinesine lüzum yoktu.)

ABDURRAHMAN Köksaloğlu'nun cenazesinde tabutu dönemin İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil'le birlikte omuzladı. Artık yakınlaşma sırası Aytekin Kotil'e gelmişti.

BABASININ ölümünden bir yıl sonra Hülya Sarıgül de yaşama veda etti.

BU arada Mustafa Sarıgül'ün siyasette yıldızı parlıyordu. genel seçimlerinde ön seçimle girdiği seçimlerden parlamentonun en genç milletvekili olarak çıktı.

MUSTAFA Sarıgül 'te Aytekin Kotil'in yeğeni Aylin Kotil'le evlendi.

***

SİYASETTE önünü açan kişi ise Hüsamettin Özkan oldu. yerel seçimlerinde aday gösterilmeyeceğini anlayınca DSP genel merkezine gitmiş ve saatlerce beklemişti. Ağladığı konuşuluyordu. Sarıgül hırsına yenik düşmüştü. Hüsamettin Bey gücünü gösterdi ve Sarıgül Şişli'den belediye başkan adayı oldu.

TAM 15 yıldır bu görevde Şişli Belediye Başkanlığını yürütüyor. Ama onu asıl popüler kılan şeyin başında cenaze işleri geliyordu. Ölü evinin yasçısı düğün evinin tefçisi lakabı da buradan kaynaklanıyor. Teşvikiye Camii'ndeki hiçbir cenazeyi kaçırmıyordu.

BİR de hemen hemen Anadolu'nun her yerinde Şişli Belediyesi'nin cenaze arabasını görebilirsiniz. Kim nereye nakil isterse şehir bölge önemli değil Üzerinde Şişli Belediyesi logolu cenaze arabası hizmetinizdedir.

MEDYAYLA ilişkileri de her zaman iyi oldu. Mesela onu yere göğe koyamayan birçok TV-gazetecinin program sponsoru milimetrik İnşaattı. Milimetrik İnşaat, Emir Sarıgül'ün şirketiydi. Bir diğer şirketinin ismi ise oldukça ironikti. Maritza Maritza Latince 'bitmeyen ortaklık' anlamına geliyordu.

Türkİye'nİn en büyük şirketinin 'sinin genel müdürlükleri Şişli sınırları içerisindeydi. Ve şirketinizin rahat edebilmesi için Şişli Belediyesi ile 'iyi' ilişkiler kurmak zorundaydınız. (Bir belgesel hazırlıyorum. Adı 'İrtifada Sessizlik' İmar Planı tadilleriyle yapılan büyük vurgunu ve medyanın büyük suskunluğunu anlatıyorum) Sarıgül'le 'iyi' ilişkiler kurulursa sorunsuz bir şekilde ticari hayatınıza devam edebilirdiniz. Sarıgül'ün Şişli'deki en büyük yaratıcılığı buydu.

'İYİ' İLİŞKİ PEŞİNDE

ÖRNEĞİN İlaç sektörünün tartışmasız 1 numarası olan bir holdingimiz yapacağı alışveriş merkezi için izin almasının yeterli olacağını düşündü. Sarıgül'le 'iyi' ilişkiler kurmadı. Sonuç tam bir felaket oldu. İnşaat bitmiş, dükkanlar hazırlanmış ama istenen belediye izinleri bir türlü çıkmıyordu. Sonunda canına tak eden holdingin patronu Ankara'nın yolunu tuttu. Sarıgül'ü Deniz Baykal'a şikayet edecekti. Yine de kibar bir dille Sarıgül'ün gereksiz yere sorun çıkardığını söyledi. Baykal Sarıgül'ü aradı. 'Beyefendi'ye kanunlar çerçevesinde lütfen yardımcı ol' dedi. Sarıgül kavga değil 'iyi' ilişki peşindeydi. 'Efendim bir 'evrak' eksik kaldı tamamlasınlar hemen ruhsatı vereceğim' dedi.

'Evrak' tamamlandı, 'iyi' ilişki kurulmuş oldu.

H H H

MUCİZEVİ yöntemlerle arsa yaratabiliyordu. Feriköy'de yolu bir inşaat şirketine verdi. Evet evet yanlış okumadınız. Bir inşaat şirketi Lalaşahin Caddesi üzerinde inşaata başladı ve rezidans yaptı. Şimdi yol rezidansın etrafından dolaşıyor. İnşaat şirketinin Sarıgül'le 'iyi ilişkiler' kurduğu biliniyordu.

SARIGÜL İstanbul'u kazanır mı?

ANKETLERE bakacak olursanız şansı var. Kazanabilir. Ancak bir şartla Başbakan Erdoğan'ın müsaade ettiği ölçüde Çünkü Şişli Belediyesi'nin İçişleri Bakanlığı'nda bekleyen dosyaları iş ciddiye binince ortalığa dökülüverir. Bunu da en iyi Mustafa Sarıgül biliyor. O yüzden haftada bir 'abla' dediği Emine Hanım'ı aramayı ihmal etmiyor, bir cenazede karşılaştığı muhtemel rakibi Kadir Topbaş'ı arsız çocuk gibi sarılıp yanağından öpüyor. 'Kadir Topbaş varsa ben yarışta yokum' diyor. (Sarıgül'ün siyasi rakipleri Topbaş'ın çocuklarıyla Emir Sarıgül'ün ortak iş yaptıklarını söylese de gerçekle ilişkisi yok bunun) Ama elbette İstanbul Büyükşehir adaylığı için değil. Sadece Şişli'de yerini koruyabilmek için.

HADİ ben de aynı tahminde bulunayım. Sarıgül'e silah dayasanız da İstanbul'a aday olmaz

Olamaz

ÇÜNKÜ o sadece Şişli'deki 'dükkanın' açık kalmasının peşinde

Bu Habere Tepkiniz

Mustafa Sarıgül: Şişli Belediyesi için CHP'den istifa edip DSP'ye dönen siyasetçi

Sarıgül

Kaynak, Getty Images

'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak için "afla" döndüğü CHP'den istifa eden ve DSP'den Şişli Belediye Başkan Adayı olacağını açıklayan Mustafa Sarıgül; hırslı, popülist ve kendine özgü siyaset tarzı nedeniyle toplumun farklı kesimlerine "dokunabilen" kişiliğiyle tanınıyor.

Erzincan İliç'in Güngören köyünde doğan Sarıgül henüz ilkokul çağlarında ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu olan Sarıgül siyasete CHP Şişli İlçe Gençlik Kolu yönetim kurulu üyeliği ile başladı. 12 Eylül darbesi sonrasında CHP'nin kapatılması nedeniyle, siyasete Sosyaldemokrat Halkçı Parti'de (SHP) devam etti.

genel seçimlerinde milletvekili adayı oldu ve o dönem kendisine destek veren partinin önemli isimlerinden Ali Topuz'un da desteğiyle parlamentoya giren en genç milletvekili oldu.

Garaj operasyonu ve Sarıgül

Ali Topuz'un başını çektiği ekip, bir süre sonra parti içindeki "sol gruba" karşı hareket başlattı. Sarıgül'ün hep "Abi" olarak andığı Topuz'un talebi doğrultusunda şirketine ait garajı parti içindeki bu ekibin toplantılarına açtı.

Topuz ünlü "SHP'yi Aleviler ve Kürtler ele geçirdi" çıkışını bu garajda yaptı ve SHP Genel Sekreterliği Yardımcılığı'ndan istifa etmek zorunda kaldı.

Bu olay siyasi literatüre, "garaj operasyonu" olarak geçti. Parti yönetiminden izinsiz olarak "Kürt Kongresi'ne" katılan isimler de bu olayın ardından SHP'den ihraç edildi.

İlk ihraç ve fırıncılık günleri

Sarıgül bir sonraki seçimde parlamento dışında kaldı ama partiyle bağlarını kesmedi. Ancak 'de Şişli İlçe Kongresi'nde çıkan olaylarda bir partilinin gözü kör oldu.

Sarıgül, olaylardaki rolü nedeniyle ihraç istemiyle disipline sevk edilince, sonucunu beklemeden partiden ayrıldı. Bu olaydan sonra Romanya'ya gitti ve siyaset dışındaki günlerinde fırıncılık işine girdi.

'Kaybedince ağladım'

Ancak hedefini siyasete göre kurmuştu ve bir sonraki seçimleri gözlüyordu. 'deki yerel seçim sürecinde DSP'nin etkili isimlerinden Hüsamettin Özkan'la tanışması ona belediye başkan adaylığı yolunu açtı ve partinin adayı oldu.

Ancak seçimi gerçekten de "kılpayı" denilebilecek bir oy oranıyla kaybettiği gibi, CHP'nin adayının da seçimi kaybetmesini sağladı. Sonrasında hakkında yolsuzluk davası açılacak olan ANAP'lı Gülay Atığ seçimi kazandı. Sarıgül, yıllar sonra, 17 Nisan 'de CHP'nin Beylikdüzü Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nu ziyaretinde, o dönemki duygularını şöyle anlatacaktı:

"Milletvekili olmak istemedim. Belediye başkanı olmak istedim. Geldim, aday oldum. Ve oyla seçimi kaybettim. Evde 3 gün ağladım."

Hırsından da ağladı mı?

Siyasette hırslı kişiliğiyle tanınan Sarıgül'ün ağladığı tek olay bu değildi.

yerel seçimlerinde yine DSP'den Şişli Belediye Başkan adayı olmak istiyordu, ancak Rahşan Ecevit kendisine mesafeli bakıyordu.

Başkanlık yolunu açan ise o dönem DSP'nin en etkili isimlerinden olan Hüsamettin Özkan'dı. Gazeteci Gürkan Hacır, yerel seçimlerinde CHP'den İstanbul adayı olması gündeme gelince kaleme aldığı Sarıgül portresinde o "sancılı" dönemi nasıl aştığını şöyle anlatıyordu;

"Siyasette önünü açan kişi ise Hüsamettin Özkan oldu. yerel seçimlerinde aday gösterilmeyeceğini anlayınca DSP genel merkezine gitmiş ve saatlerce beklemişti. Ağladığı konuşuluyordu. Sarıgül hırsına yenik düşmüştü. Hüsamettin Bey gücünü gösterdi ve Sarıgül Şişli'den belediye başkan adayı oldu."

Ve Sarıgül, kendisini 3 dönem boyunca Şişli'de başkanlık koltuğunda tutacak olan seçimlerin ilkini 'da kazandı.

'Düğün evinin tefçisi'

Göreve başlar başlamaz "klasik belediye başkanı" sınırlarının dışında bir başkan olacağını da gösterdi. Zira, camilerden cemevlerine, kiliselerden sinagoglara kadar hemen her kesim cemaati ile yakından ilgiliydi ve sık sık buralardan görüntü verdi.

Kimine göre onun bu tavrı "popülist" siyaset anlayışından kaynaklanıyordu, yakın çevresine göre ise "halkçılık" anlayışından Düğünde, cenazede ayrım yapmadan hemen her yerde boy gösteren Sarıgül'e, "Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı" lakabı takılmıştı.

Hatta bu isimle bir de kitap kaleme alan Ömer Yılmaz İnanç, Sarıgül'le ilgili şu değerlendirmeye yer vermişti:

"Popülisttir, hiç fırsat kaçırmaz, mesela Körfez depremi olur, her belediye gücü yettiği kadar yiyecek, içecek, yardım malzemesini kamyonlarla felaket bölgesine gönderir, ama Sarıgül bir başka biçimde gönderir. Şişli Belediye binası Esentepe' dedir, yardım malzemesi burada kamyonlara yüklenir, Boğaz köprüsünü geçer İzmit' e Gölcük' e gider, değil mi? Hayır, Sarıgül kamyonları Taksim' e doğru, yani ters yönde yola çıkartır, yol boyunca Şişli Belediyesi' nin yardım konvoyunu görmektesiniz, diye hoparlörle bağıra çağıra duyurtur, sonra konvoy geri döner, İzmit' e gider."

Rahşan Ecevit yasak getirdi

DSP içinde Hüsamettin Özkan ile Rahşan Ecevit arasındaki gerginlikte, kendisine başkanlık yolunu açan Özkan'ın yanında yer aldı ama Rahşan Ecevit de İstanbul'a gidişlerinde Bülent Ecevit'i karşılamasına yasak getirdi.

YTP macerası

Ecevit'in rahatsızlığı sonrasında DSP ve hükümeti, hızla parçalanmaya ve erimeye başlamış, parti içinden bazı milletvekilleri partiden istifa etmeye başlamıştı.

Bunlardan biri de partinin en önemli isimlerinden ve Dışişleri Bakanlığı gibi önemli görevlerde bulunan İsmail Cem'di. Sarıgül bu süreçde DSP'den istifa ederek İsmail Cem liderliğindeki Yeni Türkiye Partisi'ne (YTP) katıldı, ancak bu macera uzun sürmedi.

YTP'nin siyasi ömrü çok kısa oldu ve Sarıgül YTP'den ayrılarak siyasete ilk başladığı CHP'ye geri döndü.

"Alev topu gibi"

Dönemin CHP lideri Deniz Baykal, 11 Aralık tarihli CHP Grup toplantısında, bizzat parti rozetini taktığı Sarıgül'ü büyük övgüyle takdim etti:

"Kendine özgü, tarzı olan bir belediye başkanı. Çok dinamik, alev topu gibi kabına sığmayan, pırıl pırıl, çok sevilen bir belediye başkanı."

Sarıgül yerel seçimlerinde ise Şişli'de CHP'ye "rekor" sayılabilecek bir sonuç getirdi. Yüzde 70'e yakın oy alarak başkan seçilirken, CHP'nin "en yüksek oyla seçilen belediye başkanı" ünvanını da almış oldu.

İşte bu başarı, Sarıgül'ün siyasette hesaplarını revize etmesine ve yeni makamlara göz dikmesine yol açtı: CHP Genel Başkanlığı.

Baykal, 2 yıl sonra kendi makamını hedef alan "alev topunu", siyaset deneyimi ve partideki yetkilerini sonuna kadar kullanarak durdurdu. 2 yıl öncesine kadar "pırıl pırıl" diye tanıttığı Sarıgül'ü, kendisine rakip olmasından sonra ise "kirli işler" içinde olmak, hatta rüşveti Şişli'ye ve partiye bulaştırmakla suçlayıp, "CHP'ye lider adaylığı kimseye aklanma fırsatı vermez" sözleriyle rest çekti ve ardından da Sarıgül ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevkedildi.

Ancak 3 Ocak tarihli YDK toplantısında ihraç istemi reddedildi. Baykal, Sarıgül'ü bazı YDK üyelerine rüşvet teklif etmekle suçlayıp, olağanüstü kurultay kararı aldı.

Olaylı kongrede kaybetti

Sarıgül, CHP'nin 29 Ocak 'te yapılan Olağanüstü Kurultayı'nda, Baykal'ın karşısına genel başkan adayı olarak çıktı. Baykal, uzun kurultay konuşmasını ağırlıklı olarak Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddiaları üzerine kurmuştu. Baykal yüklendikçe, Sarıgül oturduğu yerden yanıt veriyordu.

Baykal sık sık kendisini, "Otur oturduğun yerde senin gırtlağın yetmez" sözleriyle tepki gösteriyordu. Baykal sert eleştirilerini sürdürünce, Sarıgül ve yandaşları "sahaya" indi, yumruklar konuştu, sandalyeler havada uçuştu. Dönemin Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Sarıgül'den yediği yumruk nedeniyle hastanelik oldu. Kurultay divan başkanlığı polisi çağırdığında ise çok sayıda partili hastanelik olmuştu.

Kurultayın ilk gününde kavga nedeniyle morali bozulan ve belediye başkanını yumruklamasıyla kamuoyu ve partililerden tepki gören Sarıgül, Baykal karşısında başkanlık yarışını kaybetti.

Bu Sarıgül için CHP'de bir kez daha sonun başlangıcı oldu. Yeniden ihraç talebiyle disipline sevk edildi ve kurultayda yeni seçilen YDK üyelerinin oybirliğiyle partiden ihraç edildi.

Yeniden DSP

Bu kararın iptali için verdiği uzun hukuk mücadelesini 'de kaybeden Sarıgül, yaklaşan yerel seçimleri de dikkate alarak, aynı yılın Kasım ayında bir kez daha DSP'ye döndü.

"Halkçı Sarıgül" sloganlarıyla karşılanması nedeniyle, artık kurucusu olduğu partiyle bağlarını koparan Rahşan Ecevit, dönemin DSP yönetimine, "Varlık nedeni anlaşılmayan bir kuruluş haline gelen DSP'nin ya adını değiştirin ya da Ecevit'in adını bırakın" sözleriyle tepki gösterdi.

Rahşan Ecevit'in tepkilerine rağmen, Şişli'den 3. kez belediye başkanı seçilen Mustafa Sarıgül'ün kısa süre sonra "partileşmek" üzere Türkiye Değişim Hareketi'ni (TDH) kurdu ve hatta yılı başında da "partileşeceklerini" açıkladı.

TDH kurucusu

Mustafa Sarıgül, başkanlık görevini sürdürürken, bir yandan da TDH'nin partileşme sürecini yönetiyordu. 70'in üzerinde ilde örgütlenme sağlanmasına rağmen TDH, hiçbir zaman partileşemedi ve "hareket" olarak kaldı. Zira 22 Haziran tarihinde yaptığı basın toplantısında Türkiye Değişim Hareketi'nin partileşmeyeceğini ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığındaki CHP'yi destekleyeceğini açıkladı.

Bu süreçte de Sarıgül, Şişli belediye başkanı olmasına karşın belediyenin olanaklarını, örneğin cenaze araçlarını ya da yardım konvoylarını Türkiye'nin dört bir yanına gönderiyor, Anıtkabir'e binlerce çocuk ya da vatandaş belediye otobüsleriyle taşınıyordu.

Dağa taşa 'Çare Sarıgül'

Bu dönemde dikkat çeken bir slogan ise "Çare Sarıgül" oldu. Bu slogan, Türkiye'nin neredeyse her bölgesinde, dağlara, taşlara yazılmış şekilde görmek mümkündü. Sarıgül, "Çare Sarıgül" sloganının sırrını bir televizyon programında açıkladı:

"TDH olarak 72 ilde gençlik kolları başkanlarımız var. Her ayın ilk çarşambası, gece saat ile arası yazıya çıkarlar. O yazıya çıkmayan gençlik kolları başkanı ile çalışmam mümkün değil. Çünkü Sarıgül'ün hayatı, 'Halkçı Ecevit' yazmakla geçti, 'kahrolsun faşizm' yazmakla geçti. Aslında o gençler beni yazmıyorlar, dağa taşa kendi geleceklerini yazıyorlar."

CHP'ye afla dönüş

Yine bir yerel seçim yaklaşıyordu ve kimi yorumculara göre TDH'yi "pazarlık" yapmak için kuran Sarıgül, bu kez bir kez daha CHP'ye dönme kararı aldı. Ancak dönüşünde önemli bir sorun vardı: Sarıgül'ün partiden ihracında imzası bulunan bazı YDK üyeleri, "yolsuzluk" iddiaları nedeniyle Sarıgül'ün ihraç edildiğini açıklıyor ve bu durum, CHP'ye muhalif kesimler tarafından aleyhte kullanılıyordu.

Sarıgül'ü ihraç eden YDK'nin Başkanı Orhan Eraslan ise Sarıgül'ün yolsuzluktan değil, " kurultayındaki davranışları" nedeniyle ihraç edildiğini açıkladı. CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayı olarak adı gündeme gelen Sarıgül, 31 Ekim tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ile birlikte yaptığı basın toplantısında yeniden CHP'ye katıldığını açıkladı. Parti tüzüğünün gereği olan resmi prosedür ise Mustafa Sarıgül'ün 2 Kasım 'te verdiği "af" dilekçesinin Parti Meclisi'nde kabulüyle tamamlandı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, aynı gün Ankara'ya gelen Mustafa Sarıgül'le kahvaltıda buluştu ve resmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını teklif etti.

Sarıgül, "Ben bu partinin ocağında yetiştim. Kavgaya değil, barış ve kardeşliğe geliyorum. Partimi iktidara taşımak için elimden geleni yapmaya hazırım" diyerek adaylık teklifini kabul etti.

Sarıgül, büyükşehir adayı olarak birçok ilçe adayı için "kontenjan" istedi. Genel merkezle yürütülen büyük pazarlıklar sonucunda, Şişli ve Beşiktaş'ın da aralarında bulunduğu bazı ilçelerde kendisinin önerdiği isimlerin aday yapılmasını sağladı.

Ancak Sarıgül, 30 Mart yerel seçimlerinde yüzde 41 oy almasına karşın, AKP adayı Kadir Topbaş karşısında 7 puan farkla başkanlık yarışını kaybetti.

Şişli'de oğul Sarıgül dönemi

Yerel seçim sürecinde Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül'ü Şişli'de yerine belediye başkan adayı yapmak istediği konuşuluyordu. Ancak, "babadan oğul devir" görüntüsünün parti içinde ve kamuoyunda tepkiye yol açacağı gerekçesiyle Emir Sarıgül Belediye Meclis Üyesi oldu, başkan adayı da Sarıgül'ün Belediye Meclis Üyesi de olan İnönü ailesinden Hayri İnönü aday gösterildi ve seçildi.

Seçimlerden kısa süre sonra ise İnönü ile Sarıgüller arasında mahkemeye yansıyan "tehdit ve küfür" iddiaları patlak verdi. Kavganın nedeni ise İnönü'nün "emanet başkanlık" rolünü kabul etmemesinden kaynaklanıyordu.

İddiaya göre "Seçimlerden sonra İnönü'nün hastalanarak, belediye başkanlığından ayrılması yönünde bir anlaşma sağlanmıştı".

Ancak seçimlerden sonra İnönü istifa etmeyince belediye meclis üyesi ve başkanvekili olan Emir Sarıgül'ün, İnönü'yü tehdit ettiği iddiası kamuoyuna yansıdı.

Kılıçdaroğlu ile de görüşen İnönü, "Beni halk seçti, görevimi sürdürmek istiyorum" diye destek istedi ve istediği desteği de aldı.

Bu gelişmelerin ardından İnönü, Emir Sarıgül'ün tüm yetkilerini elinden aldı, yaşanan iç tartışmanın ardından Sarıgül, belediye başkanvekilliği görevinden istifa etti.

İnönü'nün eşi Nazlı İnönü ise Mustafa Sarıgül'ün eşi ve ailesini "ölümle tehdit ettiği" iddiasında bulununca hakkında dava açıldı ve dava hala sürüyor.

Parlamentoya dönemedi

Mustafa Sarıgül, başkanlık yarışını kaybedince, şansını bu kez parlamentoda denemek istedi. 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde İstanbul 2. bölgeden aday oldu ancak seçilemedi.

Sarıgül son olarak 23 Ocak 'da CHP'den istifa ettiğini ve Şişli Belediye Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı ve kendi internet sitesinde şimdilik başka bir partiye geçmeyi düşünmediğini yazdı.

Bu açıklamadan bir hafta sonra ise DSP'ye döndü, bu partiden Şişli adayı oldu ve şu sözlerle DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'a teşekkür etti:

"Bülent Ecevit öğretisiyle yetişen biri olarak sayın genel başkanımıza teşekkür ederim. Binlerce yurttaşımıza müjdeler olsun."

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir