mutlu yaşam sırları / mutlu yaşamın sırrı - ekşi sözlük

Mutlu Yaşam Sırları

mutlu yaşam sırları

Mutlu Yaşamın Sırları

Mutlu Yaşamın Sırları Kısa Özet

Değerli Okuyucum,

Bu kitabı sizleri düşünerek ve sizin için yazdım. Elinizde tuttuğunuz bu kitabın sayfalarında hastalıksız ve sağlıkla geçecek bir ömrün şifrelerini bulacaksınız. ’ün üzerinde uzman doktorla 3 yılı aşkın süredir yaptığım çalışmaların sonucunda sizlere sağlıklı yaşam konusunda ipuçlarını sunmaya çalıştım.

Size her pazar Hürriyet gazetesinin Ege ekinde sağlık köşesinde yazdığım yazılarla ulaşıyorum. Yaptığım çok sayıdaki mülakatla binlerce hekim tanıdım, farklı hastalıklarla ilgili de bilgi sahibi oldum. Sağlık alanında kazandığım deneyimler doğru bilgiye, doğru hekime doğru zamanda ulaşılması farkındalığı kazanma fırsatını sağladı bana. Hekimlerin çalışmalarını, onların aracılığıyla hastalıkları, tıptaki gelişmeleri ve yenilikleri güncel olarak sizlere sunmaya çalıştım. Devlet ve üniversite hastanelerinde çalışan ve özel kliniği olan hekimleri, yaptıkları özellikli işleri detaylandırarak sunmayı hedefledim. Sağlık alanında her konudaki gelişmeleri sizlere önyargısız olarak aktardım. yılında ‘Yüz Doktor Yüz Hastalık’ adıyla, hastalıkları derlediğim kitabımın ardından, sizden aldığım pozitif bildirimler sonucunda, bu kez sağlıklı yaşam üzerine ‘ Doktor Öneri’yle karşınızdayım. Kendi branşında deneyim sahibi olan hekimlerimiz, bu sefer size kendi branşlarıyla ilgili bakış açılarını, önceliklerini ve önerilerini anlatıyor. Bu öneriler, sizin daha sağlıklı olmanız ve yaşam kalitenizin artması için düzenlendi. Umarım, size yaşamınızın kalitesini artırabilmek adına ipuçları verebilirim.

Sağlıklı günlerde, keyifle okumanız dileğiyle

Bülent Katarcı

mutlu yaşamın sırrı

  • yerine göre umursamaz olmayı bilmek

  • kafada kurmamak.

  • sürekli mutlu olmayı beklememek de bunlardan biri olmalıdır
    ınsan sürekli mutsuz olduğunu düşünürse mutsuz hisseder
    ancak mutlu muyum diye düşünürse mutluyum der
    mutluyum çünkü
    yaşamda süregelen bir mutluluk hali yakalamak zordur
    genel manada mutlu olduğunuzu düşünüyorsanız mutlusunuzdur
    yani her dakika en sevdiği oyuncağı ile oynayan çocuk kadar mutlu olmayı hayal edersek mutlu olamayız.

  • istediğinizi söylemek, söylediğinizi yapmak ve yaptığınızı istemektir.

  • farklı bir perspektiften yorumlamak gerekirse (zannımca).

    öncelikle kabul etmediğimiz veya kabullenmek istemediğimiz (haklı veya haksız) durumlar içerisinde sürekli teyakkuz halindeyiz. hep mücadele ve savaş gerektiren şeyler, insanın fark edeceği veya fark etmesi gereken bazı güzelliklerden mahrum bırakıyor.
    bu savaşların çoğu seneler sürüeyor. sürekli ve devamlılık gerektiren eylemler olduğu içinde kısır döngü içerisinde dolanıyorsunuz. tüm bunları yaşam döngüsüne soktuğunuz zaman da kendinize küsüyorsunuz. beraberinde nefret, kin, kıskançlık gibi şeyler de geliyor. hepsini bir kareye soktuğunuz zaman içerisinde tek bir nedenin binlerce sebep ürettiği ortaya çıkıyor.

    nasıl bir sebep dersiniz?

    örneğin; saçı olmayan veya saç dökülmesi yaşayan insanın hangi duyguyu kırıcı ve yıkıcı bir şekilde yaşadığını bilemezsiniz.

    her güne uyanırken, en büyük problem buymuş sanrısı içerisinde hazırlanırken ve kendisiyle barışık olmadığı bir havayı soluyorken hangi
    güzel zaman diliminden muaf kaldığını da bilemezsiniz. takıntısı onu öyle bir meşgul ediyor ki, zaman belli bir noktaya geldiğinde, artık ona her şeyin çok geç olduğunu söyleme gerçeğini hissettirdiğinde, ayakları da yere sağlam basmayacak. bir şeylere uzanırken elleri titreyecek belki.

    yani demem o ki, siz bir şeylerin eksikliğini yaşarken ve onunla meşgul olurken, zaman sandığınızdan daha farklı bir birimle geçiyor ve bunun pişmanlığı gerçekten çok farklı. bu pişmanlığı yaşamak istemiyorsanız kendinizle barışık olmanız gerekmektedir.

    mutlu yaşamanın en büyük sırlarından birisi kendinizle barışık bir yaşam alanı oluşturmalısınız.

    kafanıza elinizi uzatmaktan kaçının, arabanın veya mağzanın camlarını ayna gibi kullanmayın. bırakın sizi gördükleriniz değil, düşündükleriniz yaşatsın. sizi aklınız yaşatsın, mantığınız yaşatsın. hayalleriniz yaşatsın.

    size satınlarla değil, sizin satın aldığınız şeyler mutlu etsin.

    bedensel eksiklikleriniz gelip geçici şeyler. eninde sonunda yaşlanıp kemik yığını olacaksınız. ne yaşadım ve neler yaptım sorusunun içerisinde "iyi şeyler var ise" güzel görünmenizin bir anlamı yok. kötü olmadığınızı güzel ruhunuza borçlu olacaksınız. ruhunuzu bozmamak için, kendinize psikolojik savaşlar açmayın. değer yargılarınızı ve yaşamanızı başkalarının hayatına endesklemeyin.

    güzellik geçici iyilik kalıcıdır. kel olmak sorun değil, sakalsız olmak sorun değil, sivilceli olmak kötü değil.

    eğer ki bir insanın ruhuna değer verirseniz sizi bu mutlu eder.

    bu sebeple tek bir şeyle veya bir çok şeyle savaşıp zaman kaybetmek yerine, kabullenip kaybetmeyi deneyin.

    o zaman; zamanı durdurmuş olur, başka parametreler açarsınız hayatınızda ve mutluluk değerleriniz, barışık olduğunuz hayatla ölçüşür.

  • nerde çokluk orda bokluk

  • kendi ikigai'nizi bulmaktan geçer.

    "ikigai bir tür japon felsefesi. iki sözcüğün birleşmesinden oluşuyor. iki hayat, gai hedef, amaç ve gaye anlamına geliyor. yani ikigai bir hedefe, gaye ya da arzuya hiçbir zorlama olmadan içten ve kendiliğinden bağlılık hissetme duygusu."

  • bana göre;
    duygularınızı karşınızdaki kişi (lere) mümkünse en iyi şekilde yansıtmaya çalışın. bir kişinin davranışlarından rahatsızsanız bunu ona belirtin, açık olun ve çekinmeyin. aksi taktirde siz içinize attıkça bu dert sizi daha da dibe çekecek ve hayatınızı yerle bir etme noktasına bile getirebilecektir.
    ikinci olarak sevdiğiniz işi yapın. gerçekten ama gerçekten sevdiğiniz, başkalarının sizi zorlamadığı, çok heves etmemenize rağmen yine de çevrenizden yönlendirme aldığınız bir işi yapmak yerine gerçekten sizi o işi yaparken mutlu edecek, işe her gün eğer home office çalışıyorsanız adapte biçimde kalkmanızı sağlayacak fakat değilseniz de işe giderken gerçekten pişman olmayıp uyanmayı size amaç edindirecek bir iş tercih etmeye çabalayın.
    üçüncüsü, çevrenize çok fazla yalan söylemeyin. yalanlar öyle beklemediğiniz anda boynunuza dolanıp sizi kıstırır ki, öldürmez ama süründürür, yaşarken bitkisel hayat simülasyonunu tadarsınız. kişilere yalan söylemek yerine açık olun, kırılacağını bilseniz dahi üzeleceğini bilseniz dahi en azından o kişi size yalan söylendiğini anladığında tadacağı hüznü o an tatsın ki o kişinin o negatif yapıdan çıkması daha kolay olsun. aksi takdirde o kişininde hayatını riske attığınız gibi sizde bir şekilde gün gelir o kişinin yaşadığını yaşarsınız, bunu bir kenara yazınız.
    dördüncüsü hobi edinmek, hobileriniz olsun suser efendiler. f1 izleyin, tiyatro/sinemaya gidin, sinemanın eski tadı yok der gibisiniz haklısınız, arkadaşlarınızla bir ev seçin o evde bir(kaç) film izleme etkinliğinde bulunun yani kısacası etkinliklere katılın, topluma karışın.
    beşincisi, kendinizi hiçbir zaman küçük görmeyin ama çokta sürrealist olmayın. her zaman hayal kurun, bir hayaliniz varsa ve gerçekten istediğiniz bir şeyse sizi kimse durduramaz, en azından bir yere kadar fakat engeller her zaman vardır.
    altıncısı, elalem ne der diye düşünmeyi kesin, bunu yapmayın fakat elalemin tepkilerini de çok göz ardı etmeyin. yerine göre toleranslı davranmak gerçekten hayatınızda bir fayda sağlar fakat sizin düşünceleriniz her zaman sizi bağlar ve sizin şahsi düşünceleriniz sizi yaşatan, hayata bağlayan şeylerden biridir o yüzden düşüncelerinizi her zaman dile getirin ve elalemi çokta önemsemeyin. eğer bir düşünce üzerine tartışmak gerekirse bunu yapın fakat sakın tartışmaya girmeden "ben yanılmışım." demeyin.
    yedincisi, hep özür dilemeyin. tecrübe ile sabittir hep özür dileyen biriyim. hep özür dileyen birisi tahmin edebileceğiniz gibi hep, sık sık hata yapan birisidir ve muhtemelen hatalarından da henüz doğru düzgün ders alamamıştır. hep özür dilemek yerine karşınızdaki kişiye samimi olun ve özür dilediğiniz eylemi aslında gerçekten neden yaptığınızı detaylıca ve düzgün bir dille açıklamaya çalışın. hep özür dilemeyin, özrü belkide neden hata yaptığınızı açıkladığınızda karşısı diler. tabii özür dilenecek durumları ayırmak lazım orası da sizde yani.
    sekizincisi, ne olursa olsun size kim ihanet ederse etsin, hayatınızı hiçbir zaman bir kişiye adamayın. hiçbir zaman birileri için yaşamayın. hiçbir şahıs kendi şahsiyetinizden daha önemli ve üstün değildir. her zaman kendinizi düşünün fakat her zaman diğer insanları da kendinizi düşündüğünüz için afedersiniz ama bok yoluna sürüklemeyin. birileriyle bir yol ayrımına gireceksemiz bunu yüzüne söyleyin. kendinize değer verin, kendinizi sevin. sevilmezseniz dahi

  • yunus emre'nin bir ben vardır bende benden içeru derken kastettiği, içinizdeki sizi bulduğunuz zaman mutlu yaşamın sırrını da bulmuş olacaksınız.

  • beklentilerinizi en aza indirmek ve en önemlisi varsa bile bir beklentiniz bunu başka insanların oluruna bırakmamak.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir