nabizin yukselmesi / Nabız Nedir, Normal Nabız Kaç Olmalı? - Acıbadem Hayat

Nabizin Yukselmesi

nabizin yukselmesi

Nabız Nedir? İdeal Nabız Kaç Olmalı?

İçindekiler

Nabız nedir?

Nabız, kalp vuruşlarının oluşturduğu kan basıncı nedeniyle özellikle bilekteki ve boyundaki atardamarda parmakla basıldığında duyumsanan çarpma hissidir. Bir diğer deyişle kalbin her atışıyla birlikte pompaladığı kanın, damarlar üzerinde oluşturduğu basınçtır. Bu basıncı, parmaklarınızı belli bölgelerden geçen atardamarlarınızın üzerine koyarak kolayca hissedebilirsiniz.

Yetişkin ve sağlıklı insanlarda nabız kaç olmalıdır?

Yetişkinlerde nabız sayısı, kişinin fiziksel olarak dinlenmiş ve ruhsal olarak sakin olduğu bir dönemde dakikada 60– arasında olmalıdır. Sporcularda kalp hızı daha düşük olabilir ve dakikada 40–60 arası olması normal kabul edilir.

Nabız nasıl ölçülür?

Nabzınızı en iyi sayabileceğiniz yerler; başta bilekler ve boyunda şah damarı olmak üzere,

  • Dirsek içi
  • Kasık
  • Şakak
  • Ayağın üst kısmıdır.

Parmaklarınızı nabzı en iyi hissettiğiniz yere koyduktan sonra bir dakika boyunca hissettiğiniz vuruş sayısını sayınız. Bu sayı size kalp atış yani nabız sayısını verir. Efor sonrası dinlenmeden nabız ölçülmesi, nabız sayısının olduğundan yüksek çıkmasına neden olur. Aynı şekilde stres altındaki kişinin de nabız sayısı olduğundan yüksek çıkacaktır. Bu iki durumda nabız sayısının yüksek olması doğaldır.

Yüksek nabız belirtileri nelerdir?

Kişi istirahat halindeyken nabız sayısının normalden daha yüksek olmasına 'taşikardi' denir. Taşikardi belirtileri şunlardır:

  • Çarpıntı hissi
  • Baş dönmesi
  • Nefes darlığı
  • Göğüste rahatsızlık hissi
  • Göğüs ağrısı
  • Bayılma

Yüksek nabız nedenleri nelerdir?

Yüksek nabız nedenlerini üç grupta değerlendirmek gerekir.

1- Kalp, bazı durumlarda vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak için hızlı atabilir. Bu durum patolojik (hastalık tanısı olarak) kabul edilmez ve tedavi gerektirmez. Efor sarf etmek, stres (heyecanlanmak, korkmak, sinirlenmek vb.) veya kişinin bir yerinin ağrıyor olması bu duruma verilebilecek en iyi öneklerdir.

2- Kalp bazı durumlarda bir hastalığa veya bir dış etkene bağlı olarak hızlı atabilir. Nabız sayısının fazla olabileceği başlıca hastalıklar; 

  • Kalp yetersizliği,
  • Doğuştan gelen kalp hastalıkları,
  • Enfeksiyona bağlı ateş yükselmesi,
  • Kansızlık,
  • Tiroit bezinin fazla (hipertiroidi) çalışmasıdır.

Dış etkenlerin başında ise sigara gelir. Ayrıca;

  • Aşırı kafein ya da alkol tüketimi,
  • Uyuşturucu kullanımı
  • Bazı ilaçların yan etkileri sayılabilir.

3- Bazı durumlarda da nabız sayısı kalbin elektriksel sistemindeki bozukluklardan dolayı yüksektir. Bunlar gerçek ritim bozukluklarıdır ve 'aritmiler' grubunda yer alırlar. Bazıları hayati tehlike yaratabilir ve acil tedavi edilmeleri gerekir. Bazıları ise kısmen iyi huylu ritim bozukluklarıdır ve dikkatle ele alınmaları gerekir.

Taşikardi nasıl tedavi edilir?

Tedaviye başlamadan önce taşikardinin nedeninin bulunması gerekir. Çoğu durumda taşikardiye neden olan hastalığın veya durumun tedavisi taşikardiyi de tedavi eder. Örneğin, ateşi olan bir hastanın enfeksiyonunun antibiyotiklerle tedavisi veya hipertiroidisi olan birinin tiroit hormonunun normal seviyelere getirilmesi kalp hızının da normale gelmesini sağlayacaktır. Eğer taşikardi ileti sistemindeki bozukluklar nedeniyle gelişmişse uygun ilaçlarla veya “kardiyoversiyon” dediğimiz, kişiyi uyutarak göğsüne elektrik şoku vermek suretiyle düzeltilebilir. Bazı durumlardaysa “ablasyon” olarak adlandırılan girişimsel yöntemle tedavi edilmesi gerekir.

Düşük nabız belirtileri nelerdir?

Kişinin nabız sayısının normalden daha düşük olmasına “bradikardi” denir.

Bradikardi belirtileri şunlardır:

  • Baş dönmesi
  • Göz kararması
  • Halsizlik/yorgunluk
  • Çabuk yorulma
  • Göğüs ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Bayılma

Düşük nabız nedenleri nelerdir?

Nabız düşüklüğü, bir hastalığa ya da duruma bağlı gelişebileceği gibi bazen de kalbin ileti sistemindeki bozukluklar nedeniyle olabilir.

Nabız düşüklüğüne neden olan hastalık ve durumlara;

  • Tiroit bezinin az (hipotiroidi) çalışması,
  • Uyku apnesi (OSAS),
  • Kanda bazı minerallerin düşük veya yüksek olması,
  • Bazı ilaçlar ve bal (deli balı) zehirlenmesi örnek verilebilir.

Kalbin ileti sistemindeki bozuklar ise daha çok ileri yaşlarda, ileti sisteminin de yaşlanması nedeniyle olmaktadır. Ancak ileti sisteminin bozuklukları her yaşta görülebilir. Bu duruma kalp damar tıkanıklıkları, doğuştan gelen kalp hastalıkları veya kalp içi enfeksiyonlar yol açabilir.

Bradikardi (Düşük nabız) nasıl tedavi edilir?

Öncelikle bradikardinin nedeninin saptanması gerekir. Hastada hipotiroidi veya uyku apnesi gibi hastalıklar varsa bu rahatsızlıklar tedavi edilmelidir. Nabız düşüklüğü ilaçlara bağlı ise bu ilaçların kesilmesi veya dozunun ayarlanması gerekir. Bradikardi hayatı tehdit ediyor ve nedeni ortadan kaldırılamıyorsa “kalp pili” gibi cihazlar takmak gerekebilir.

Kalp atış hızı nasıl düzenlenir? Sağlıklı bir kalp atışı için nelere dikkat edilmelidir?

Kalbin ileti sistemindeki bozuklar haricindeki kalp atış anormallikleri genelde kalp dışı nedenlere bağlıdır. Bunların birçoğu ilgili doktor tarafından tedavi edilir. Ancak hastalığa bağlı olmayan kalp hızı anormalliklerinin düzenlenmesinde asıl iş, kişinin kendisine düşmektedir. Kişi uygun yaşam tarzı değişikliklerini gerçekleştirmelidir.

Kalp hızını düzenlemek için hastanın yapması gerekenler şunlardır:

  • Kişi eğer sigara kullanıyorsa bırakmalı
  • Kafeinli içeceklerden uzak durmalı
  • Başarabiliyorsa stresten uzaklaşmalı ya da profesyonel destek almalı ve gerekirse doktorunun vereceği ilaç tedavisi kullanmalı
  • Düzenli spor yapmalı
  • Sağlıklı beslenmeli

Aritmilerde ise bir doktordan profesyonel destek alınmalıdır. Hasta, kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Ritim bozukluğunun türüne göre;

  • İlaç tedavisi,
  • Kardiyoversiyon,
  • Ablasyon veya kalp pili ile tedavi gerçekleştirilmelidir.

Nabız Nedir? İdeal Nabız Kaç Olmalıdır?

Nabız Nedir?

Nabız, kalbin 1 dakikadaki atış sayısıdır. İnsan vücudu, kişinin yaptığı aktivitelere ya da duygusal durumuna uyum sağlamak için kalp atışını otomatik olarak kontrol eder. Bu yüzden aktif, heyecanlı ya da korkmuşken nabız hızlanır ve dinlenirken, sakinken ya da rahatken yavaşlar. Nabzın yüksek ya da düşük olması bir rahatsızlığın göstergesi olabilir. Günde ortalama 30 dakika kadar egzersiz yapmak, daha sağlıklı beslenmek, sağlıklı kiloyu korumak ve alkol, kafein, sigarayı azaltmak gibi daha sağlıklı bir yaşam tarzı nabzı normal tutmaya yardımcı olabilir. Kalbin atış ritmi bozulduğunda bu duruma aritmi denir. Bu bozukluğa tıkanmış veya sertleşmiş damarlar, yüksek tansiyon ve kalp kapakçıklarıyla ilgili sorunlar neden olabilir. Aynı zamanda kalp ameliyatları da nabız değişikliklerinde rol oynayabilir. Dört aritmi tipi vardır. Bunlar:

  • Taşikardi: Kalp dakikada atımdan fazla attığında yüksek nabzı ifade eder.
  • Bradikardi: Sporcu olmayan kişilerde dakikada 60’dan daha az atan nabız ifade eder.
  • Supraventriküler aritmi: Kalbin üst odacıklarından kaynaklanan bozukluktur.
  • Ventriküler aritmi: Kalbin alt odacıklarından kaynaklanan bir sorundur.

İdeal Nabız Kaç Olmalıdır?

İstirahat nabzını ölçmek için en iyi zaman, uyandıktan sonra, yataktan kalkmadan önce, ideal olarak iyi bir gece uykusundan sonradır. Çok hızlı veya çok yavaş nabız kalp veya diğer sağlık sorunlarının bir işareti olabilir. Normal bir dinlenme nabzı dakikada 60 ile atış olmalıdır, ancak dakikadan dakikaya değişebilir. Aynı zamanda yaş ve genel sağlık da nabzı etkileyebilen faktörlerdir. Fiziksel aktivite sırasında nabız artması normaldir. Aynı zamanda aktivite sırasında artan nabız, kişinin kalp sağlığı hakkında bilgi verebilir. Fiziksel olarak aktif kişilerin nabızları için normal görülen değerler de farklı kabul edilebilir. Bu nedenle ideal nabız değerinin kişiden kişiye değişebileceğini unutmamak önemlidir. Hedef kalp atış hızı, yaşa bağlı olarak kalbin atabileceği maksimum kalp atış hızınızın yüzdesidir. Kalp atış hızını etkileyebilecek şeyler şunlardır:

  • Hava durumu
  • Sıcaklık
  • Nem seviyesi
  • Aniden ayağa kalkmak
  • Stres
  • Kaygı
  • Egzersiz
  • Obezite
  • Tiroid ilaçları
  • Yaş

Nabız Nasıl Ölçülür?

Nabız ölçülebilecek en iyi noktalar bilekler, ayak üstü ve dirsek içidir. Nabzı bulmak için en kolay yer bilektir. Nabız ölçümü için avuç içi yukarı bakacak şekilde el konumlandırılır. Diğer elin ortadaki üç parmağı bilek üzerinde en şişkin noktaya yerleştirilir. Nabız parmaklar altında hissedilmek için hafifçe bastırılır. En doğru okumayı elde etmek için 60 saniyedeki atım sayısı not edilir. Dinlenme kalp atış hızı, egzersiz yapılmadığı için ihtiyaç duyulan en düşük miktarda kanı pompalayan kalp atış hızıdır. Oturma veya uzanma sırasında ve kalp atış hızı normalde 60 (dakikada atış) ile (dakikada atış) arasındadır. Düzensiz bir nabızda dinlenirken bile nabzın çok yavaş veya çok hızlı attığı hissedilebilir. Nabzın düşük ya da yüksek olması hastalıkları da işaret edebileceği için doktor tarafından kontrol edilmelidir. Doktor elektrokardiyografi gibi testler ile düzensiz nabız nedenini inceler ve bir hastalık durumunda tedaviye başlanır.

Dinlenirken dakikada 60 atışın altındaki bir kalp atış hızı düşük nabız olarak kabul edilir bu durum bradikardi olarak adlandırılır. Kalp kasının hasar görmesi nedeniyle bradikardi oluşması mümkündür. Fakat bazı sporcularda bu durum normal kabul edilebilir.

Yüksek Nabız Nedenleri ve Belirtileri

Dinlenme sırasında kalp atış hızı dakikada atımın üzerinde ise, bu yüksek nabız olarak kabul edilir. Taşikardi olarak da bilinen hızlı kalp atış hızı, birçok farklı sağlık durumuyla ilişkilendirilebilir. Egzersiz yaparken veya vücut bir enfeksiyonla savaşırken kalp atış hızının artması normaldir. Stres, kafeinli içecek tüketimi, alkol gibi faktörler kalp atışının hızlı olmasının nedenleri arasındadır. Fakat kalp atış hızında ani bir artış fark edildiğinde ve aynı zamanda baş dönmesi, baygınlık veya çarpıntı hissedildiğinde, bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Kalbin alt odasında meydana gelen hızlı kalp atışları ventriküler taşikardi olarak bilinir. Vücut, kalbin içinden veya dışından nedenlerle şoka girdiğinde, kalp atış hızı önemli ölçüde artabilir. Yüksek nabız belirtileri şunlardır:

  • Göğüs ağrısı
  • Kafa karışıklığı
  • Düşük kan basıncı
  • Baş dönmesi
  • Kalp çarpıntısı
  • Nefes darlığı
  • Ani halsizlik
  • Bayılma
  • Bilinç kaybı

Düşük Nabız Nedenleri ve Belirtileri

Bazı insanlar için düşük nabız normal olabilir. Enfeksiyon, tiroid bezindeki sorunlar, kan değerlerinde dengesizlik, uyku apnesi veya inflamatuar hastalıklar normal olmayan nabız düşüklüklerine neden olabilir. Bununla birlikte, düşük nabız hızı belirtileri şunlardır:

  • Baş dönmesi
  • Yorgunluk
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Bayılma
  • Zihin karışıklığı

Yaşa Göre Nabız Hızı Kaç Olmalı?

Yaş ve aktivite düzeyi kalp atış hızını etkileyebilen faktörlerdir. Bu faktörlere bağlı olarak kişi çünkü normal nabız değişiklik gösterebilir ve kabul edilen bazı değerler vardır. Genel olarak, kişi ne kadar aktifse kalp atış hızı o kadar düşük olabilir. Sağlıklı olan, kalbin kan dolaşımı için çok çalışmak zorunda olmamasıdır. Bu değerler kişinin yaşına göre minimum ve maksimum olarak belirlenmiştir. Yaşa göre nabız değerleri şunlardır:

  • 20 yaş: bpm
  • 30 yaş: bpm
  • 35 yaş: bpm
  • 40 yaş: bpm
  • 45 yaş: bpm
  • 50 yaş: bpm
  • 55 yaş: bpm
  • 60 yaş: bpm
  • 65 yaş: bpm
  • 70 yaş: bpm

Nabız Nasıl Normale Döndürülür?

Nabzın normale dönmesi hızlanmasının ya da yavaşlamasının nedenine bağlı olarak değişir. Eğer heyecana bağlı nabızda bir hızlanma varsa dinlenmek ve sakinleşmek nabzı normale çevirebilir iken ciddi bir hastalık nedeniyle meydana geliyorsa tedavi gerekebilir. Yüksek nabız tedavisi nedenine bağlıdır. Ateşe bağlı nabız yükselmesi varsa, ateş düşürücü ilaçlar nabzı normale çevirmeye yardımcı olur tedavi. Ateş bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa, antibiyotiklere de ihtiyaç duyulabilir. Bazı hastalar yalnızca, nabzı yükselten anormal kalp dokusu alanını yok eden bir prosedür olan radyofrekans kateter ablasyonuna yanıt verir. Fakat çoğu durumda yüksek nabız kendiliğinden düzelir.

Eğer düşük nabız bulunuyorsa ve bu ciddi bir hastalığa bağlı ise tedavi gerektiren bir durumdur. Kalp pili, cildin altına yerleştirilen ve düşük kalp atış hızını düzeltmeye yardımcı olan bir cihazdır. Hipotiroidizm veya tuz dengesizliği gibi başka bir tıbbi sorun düşük nabıza neden oluyorsa, nedeni tedavi etmek genellikle bu sorunu iyileştirir. Eğer ilaç kullanımı düşük nabzın nedeni ise, doktor ilacın dozunu azaltabilir veya başka bir ilaçla değiştirebilir.

Kişide dinlenme anında dahi yüksek ya da düşük nabız bulunuyorsa bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir. Doktor tarafından yapılacak incelemeler ile nabız değişikliğine sebep olan hastalıklar bulunabilir ya da nabız değeri normal kabul edilebilir.

Hiç durmadan vücudumuza kan pompalayan kalbimizin sesi, sağlığımız ile ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman ise yavaş atan kalbimizi yılda en az bir kez kontrol ettirerek, sağlığımıza sağlık katmak elimizde!

Kalbin ileti sistemi, bir evin elektrik tesisatı gibidir. Bu sistem, elektriksel aktiviteyi oluşturan bir jeneratör (sinoatriyal nod) ve oluşan bu elektriksel aktiviteyi kalp kasına götüren yollardan oluşur. Jeneratörün veya ileti yollarının kendi hastalıkları, bazen de bunları etkileyebilecek sistemik hastalıklarda ritim bozuklukları görülebilir. Kalpte organik ritim bozuklukları ise çok geniş bir yelpazeye dağılır.

Nabız düşüklüğünü önemseyin
Kalbin elektriksel aktiviteyi oluşturan sinoatriyal nodunda elektriksel aktivite oluşumu yaşla beraber olan dejenerasyona, damar tıkanıklıklarına bağlı beslenme bozukluğuna, bazı depo hastalıklarına, tiroid fonksiyon bozukluklarına veya pek çok sistemik hastalığa bağlı olarak azabilir. Bu durumda normalde arasında olan impuls çıkarma hızı düşer. Hastanın nabzı 60/dk altındadır. Bu durum vücutta beslenme bozukluğuna sebep olur. Hasta baş dönmesi, halsizlik, minimal eforda dahi nefes darlığı veya bayılma gibi şikayetlerde bulunur.

Hastanın nabzının düşük olduğu, çekilen EKG’lerde veya ritim takibi amacıyla yapılan 24 saatlik ritim holter incelemesiyle tespit edilir. Bu durumda tedavi, kalbin elektriksel aktivitesini sağlayabilecek kalıcı kalp pili uygulamalarıdır. Kalp pilleri göğüs kasının altına yerleştirilen 3x5 cm ebatlarında cihazlardır.

Kontroller ile kalbinizin sorunlarını dinleyin
Normalde kalbin jeneratörüne bağlı kalp kasına iletim sağlayan bir ana kablo mevcuttur. Bazı kişilerde doğumsal olarak ikinci bir kablo bulunabilir. Buna ‘aksesuar yolak’ denilir. Bu aksesuar yolağın aktiflendiği durumlarda kalp hızının /dk kadar çıkabilen, ani başlayıp ani biten, göğüste huzursuzluk hissi oluşturabilen çarpıntılar oluşur. Bu çarpıntıların ne zaman başlayacağını ne kadar süreceğini tahmin etmek pek mümkün değildir.

Eğer çarpıntı süresi uzun olursa hasta acil servise müracaat ettiğinde çekilen EKG veya sık tekrarlıyorsa takılan 24 saatlik ritim holter tetkiki ile tanı konulabilir. Bu çarpıntılar kalp krizine veya kalp yetmezliğine sebep olan kötü ritim bozuklukları değildir. Ancak nabzın çok yükselmesi hastada ciddi bir huzursuzluk oluşturabilir. Bu bozuklukların tedavisi EFÇ (elektrofizyolojik çalışma) ve ablasyon denilen tedavilerdir. Bu tedaviler anjiografi laboratuvarlarında yapılan ve kasık toplar damarından girilerek uygulanan işlemlerdir. Aksesuar yolağın yerinin tespit edilip, radyofrekans (yakılarak) veya criyoablasyon (dondurularak) ile ortadan kaldırılması temeline dayanır.

Çarpıntı nedeni yalnızca kalp değildir
Çarpıntı, kalbin çalıştığını hissettiğimizde tarif ettiğimiz şikayettir. Normalde kalbimiz ömür boyu hiç aralık vermeden sürekli olarak çalışır, ancak biz onun çalıştığını göğsümüzde hissetmeyiz. Bu çarpıntılar bazen düzensiz teklemeler, bazen de nabzın /dk’ya yükselecek hıza ulaşması olabilir.

Çarpıntı tarifi olan hastalarda mutlaka sistemik bir rahatsızlığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Kansızlık, tiroid hastalıkları, sıvı kayıpları, ateşli hastalıklar, anksiyete, panik hali, ağır egzersiz, kronik sistemik hastalıklar, kondisyonsuzluk gibi pek çok durumda nabız değerleri artar, kişi bunu çarpıntı gibi hissedebilir.

Aslında buradaki durum kalp hastalığından ziyade, kalbin mevcut hastalığı kompanse etmesi için hızını arttırmasıdır, yani olması gereken fizyolojik bir durumdur. Tedavi sebebe yönelik yapılmalıdır. Yani kansızlığın, enfeksiyonun ya da tiroid fonksiyonlarının tedavisi yapılmalı, kondisyonsuzluk varsa düzenli egzersize başlanmalıdır. 

Ailesel sağlık öykünüzü iyi takip edin
Kalpte yapısal bozukluğu olan hastalarda görülen ritim bozuklukları klinik olarak çok büyük önem taşır. Kalp krizi geçirmiş, bypass, stent gibi işlemler yapılmış, kalp büyümesi görülen hastalarda veya bazı doğumsal anomalilerde (hipertrofik kardiyomyopati, aritmijenik sağ ventrikül displazisi, ebstein anomalisi gibi) veya bazı ritim bozukluğuyla seyreden genetik geçişli hastalıklarda (brugada sendromu, uzun QT sendromu, kısa QT sendromu gibi) gelişen ritim bozuklukları (ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon) kalpte ani durmaya yani bayılma veya ölüme sebep olabilir.

Dolayısıyla kalp damar hastalığı bulunan tüm hastaların mutlaka rutin kardiyoloji kontrollerinin yapılması gerekir. Bu muayenelerde ekokardiyografik incelemelerinin gerek duyulduğu takdirde ritim holter incelemelerinin yapılması gerekir. Ailesinde sebepsiz erken ölüm öyküsü bulunan hastaların veya sporcuların mutlaka kardiyoloji muayenelerinin EKG ve ekokardiyografik değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Yapılan muayenelerde veya tetkiklerde ani ölüm riski görülen hastalara ICD (implentable cardiak defibrilator) dediğimiz şok cihazlarının takılması gerekir. Bu şok cihazları kalp pillerine benzer şekilde göğüs kasının altına yerleştirilen, pillere göre biraz daha büyük, yaklaşık 5x7 cm ebatlarında cihazlardır. Bu cihazlar kalbin ritmini sürekli olarak takip edip ölümcül bir ritim bozukluğu görüldüğü zaman şok vererek kalbi tekrar çalıştıran cihazlardır.

Sporcular ve kalp hastaları düzenli kontrolleri ihmal etmemeli
Kalpte görülen ritim bozuklukları felçle veya ölümle sonuçlanabilecek kadar önemli olabilir. Bundan dolayı herkesin mutlaka yılda bir kez ayrıntılı kardiyoloji muayenesinin, EKG ve ekokardiyografik incelemelerinin yapılması önerilir. Risk grubundaki hastaların ise koroner arter hastalığı açısından değerlendirilmek üzere eforlu EKG, talyum testi, gerekirse koroner anjiografi gibi tetkiklerinin yapılması ise önem taşıyor.

Ailede erken ölüm olan kişilerin, sporcuların, kalp yetmezliği ile takip edilen hastaların veya baş dönmesi, halsizlik, bayılma gibi şikayeti olan hastaların kalp damar hastalığı veya ritim bozuklukları açısından EKG ve ritim holter takiplerini yaptırması ise ihmal edilmemelidir.

Sürekli devam eden ritim bozukluğu: atriyal fibrilasyon
Atriyal fibrilasyon (AF) olarak bilinen, en sık sürekli devam eden ritim bozukluğu ise ayrıca ele alınması gereken bir hastalıktır. Özellikle ileri yaşta, kapak hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği varlığında görülme sıklığı daha da artar. Kulakçıkların (atriyum) kasılamayıp sadece titreşim hareketi yaptığı ritim bozukluğudur. Bu özelliğinden dolayı atriyum içindeki kan, hareketsizliğe bağlı pıhtılaşabilir. Bu pıhtıların embolize olması felç ataklarına sebep olabilir. İleri yaşta görülen felçlerin en sık sebebi de AF’dir. AF’nin tespit edilmesi, mutlaka pıhtı önleyici tedavi kullanımını gerektirir. Pıhtı önleyici tedaviler pıhtı ve felçten korurken diğer taraftan kanama eğilimini arttırdıkları için kontrollü kullanımları gerekir.

Aritmi (Kalpte Atım Bozukluğu)

Kalbin normal elektriksel aktivitesi sinüs nodu denen bölgenin elektriksel aktivitesi sonucu olmaktadır. Kalp atımlarını düzenleyen elektriksel uyarıların düzgün çalışmaması sonucunda kalbinizin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atmasına neden olur. Bu duruma aritmi denir.

Kalp kaslarının düzenli şekilde çalışmasını sağlayan etken, bir elektrik sinyalidir. Kalpte normal olarak bu elektrik akımını doğuran belli bir odak ve onu ileten belli yollar vardır. Belli bir rota izleyerek dağılan bu düzenli akım sayesinde kalp normalde dakikada civarı düzenli kasılma yapar ve kan pompalar. Bu akımın doğuşunu veya iletilişini engelleyen her türlü etken ritim bozukluğuna neden olabilir. Bu etkenler kalbin kendisinden de kaynaklanabildiği gibi kalpte hiçbir sorun olmadığı halde dış faktörlerden de kaynaklanabilir.

Ritim bozukluğu kalbin normalden daha hızlı, daha yavaş veya düzensiz çalışması gibi şekillerde ortaya çıkabilir. Normal olarak kabul edilen dakikada olan nabız değeri 'ün çok daha üstüne çıkabilir ve/veya düzensizleşebilir.

Kalpte Ritim Bozukluğunun Belirtileri

 

  • Çarpıntı hissi
  • Göğüs kafeslerinin içinde bir şey atlıyor veya bir kuş kanat çırpıyormuş hissi,
  • Kalp atışlarında tekleme,
  • Kalbin duraklayıp tekrar çalışıyormuş hissi vermesi,
  • Nefes alamama,
  • Fenalık hissi,

Daha seyrek olarak Ritim bozukluğuna bağlı baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ritim bozukluklarının tehlikeli bazı türleri, özellikle kalbin yapısal sorunlarıyla bir araya geldiğinde ani ölüm sebebi de olabilmektedir.

Nabız Atışı İçin Normal Kabul Edilen Değerler

Nabzın normal değeri istirahat halindeki bir insanda dakikada iken, bazı insanlarda sürekli 50 gibi biraz aşağıda veya gibi biraz yukarıda olması mutlaka bir hastalık veya sorun olduğu anlamına gelmemektedir. Bazı insanlar yapısal olarak böyledir ve eğer eşlik eden başka yakınmalar yoksa, bu değerler olağan değer olarak kabul edilir.

Ayrıca nabzın uykuda 40’lı değerlere inmesi gibi; heyecan ve stresle ’lü değerlerin üzerine çıkması, hatta yorucu hareketlerle civarı değerlere ulaşması da olağan olarak yorumlanır.

Düzensiz Vuruşlar (Ekstrasistol) Hastalık Belirtisi Midir?

Zaman zaman sağlıklı insanlarda da atriyum veya ventrikül gibi değişik kalp boşluklarından kaynaklanan düzensiz vuruşlar (ekstrasistol) olabilmektedir. Bu tip belirtirlerin hastalık boyutunda bir ritim bozukluğu olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir.

Ekstrasistol denilen düzensiz vuruşlara, eğer kalp yetersizliği veya benzeri yapısal kalp sorunları eşlik etmiyorsa, genellikle herhangi bir tehlike arz etmezler ve rahatsızlık veren bir çarpıntı hissine neden olmadığı sürece tedavi gerektirmezler.

Ritim Bozukluğu Farklı Türlerde Görülebilir

Ritim bozukluğu diye tek bir hastalık yoktur. Ritim bozukluklarının onlarca farklı türü ve her türün de farklı önemi bulunmaktadır.
Ritim bozukluklarının kalpte başka hiçbir sorun olmaksızın;

  • Sadece stres,
  • Uyku bozuklukları,
  • Çay - Kahve - Alkol tüketiminin fazla olması,
  • Tiroid bezinin fazla çalışması,
  • Ciddi kansızlık,
  • Kullanılan bazı ilaçlar

gibi dış etkenlerle tetiklenen zararsız türleri olmakla birlikte, ritim bozukluğunun hayati tehlikeye neden olan türleri de bulunmaktadır.

Birçok şey aritmiye( Ritim Bozukluğu ) neden olabilir;

  • Bir anda meydana gelen bir kalp krizi,
  • Bir önceki kalp krizinden dolayı kalp dokusundaki bozukluk,
  • Kardiyomiyopati gibi kalp yapısındaki değişiklikler,
  • Koroner arter hastalığı,
  • Yüksek kan basıncı,
  • Diyabet,
  • Aşırı aktif tiroid bezi (hipertiroidi),
  • Sigara içme,
  • Çok fazla alkol veya kafein içme,
  • Uyuşturucu,
  • Stres,
  • İlaçlar,
  • Diyet takviyeleri ve bitkisel tedaviler,
  • Elektrik şoku,
  • Hava kirliliği

Ritim Bozukluğunda Yapısal Faktörler

Dış etkenlerin yanı sıra kalpte ritim bozukluğuna neden olan yapısal sorunlar da bulunmaktadır.

Kalpte, kapak, damar veya kas sorunları gibi çoğunlukla sonradan edinilen hastalıklar olabildiği gibi, ailesel geçişli yani genetik kökenli ritim sorunları da görülmektedir. Genetik geçişli ritim sorunları arasında, doğumdan itibaren var olan fakat belirti vermeyen, spor, ani stres veya heyecan durumunda ortaya çıkabilen, sibutramin içerikli zayıflama ilaç kullanımlarında, bazı allerji, mantar hastalığı ilaçları ve antibiyotiklerin kullanımı sonrasında kalp durması nedeniyle ani ölüme yol açabilen türleri bulunmaktadır.

Bu nedenle, özellikle kitlesel sorumluluk taşıyan pilotluk veya ağır vasıta şoförlüğü gibi yüksek riskli mesleklere başlayacak kişiler ile, sportif aktiviteye başlayacak gençlerin bu gözle incelemeden geçirilmeleri mutlaka gerekmektedir.

Dış faktörler olarak belirtilen çay, kahve, kola, uykusuzluk ve stres gibi tetikleyici unsurlardan kaçınmanın yeterli olmadığı hastalarda, altta yatan nedene göre doktor tarafından farklı medikal tedaviler uygulanmaktadır. Kalbin atış hızının fazla azaldığı ya da kalp kasılma sorunlarının olduğu hastalarda kalp pilleri (Pacemaker) kullanılmaktadır.

Atriyal Fibrilasyon denilen ritim bozukluğu kanın kalp içinde iyi hareket edemeyip koyulaşarak pıhtılaşmasına, bazı durumlarda da pıhtıdan kopan parçaların farklı damarları tıkamasına neden olabilmektedir. Bu risklere karşı doktor tarafından medikal tedaviye ek olarak kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmaktadır.

Stres Ritim Bozukluğunu Tetikler

Ritim bozukluğunun asıl sebebi ne olursa olsun, stres tüm ritim sorunlarını olumsuz etkilemektedir. Stresle başa çıkma, olaylara tepki verme alışkanlıklarının değiştirmesi, zihinsel ve bedensel gevşeme teknikleri konusunda eğitimlerin alınması ve uygulanması, ritim bozukluğunun pek çok türünde olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
Stres ve olaylara abartılı tepki verme konusundaki yanlış zihinsel alışkanlıklar, çarpıntı ve ritim bozukluklarında çok önemli bir etkin olarak gözlemleniyor. Değerlendirme sırasında ritim sorununun altında psikolojik faktör de tespit edilmişse tedaviye mutlaka bu yönden de yaklaşmak gerekmektedir.

Ritim Bozukluğu Teşhisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?

Ritim bozukluğu tek başına belli bir anlam veya tehlike ifade etmez. Bunun türü, sıklığı, kalpte buna neden olan veya eşlik eden başka bir sorun (kalbin kasları, kapakları veya damarlarında) olup olmadığı gibi noktalarla beraber değerlendirilmesi gerekir. Yaklaşım ve tedavi de ritim bozukluğunun türüne göre değişir. Özellikle şikayet esnasındaki kalp elektrosunun (EKG) çekilebiliyor olması  hastalığın teşhisi için çok öseafoodplus.infoğer tetkiklerle beraber, özellikle Ritim Holteri tanıda yardımcı olmaktadır. Ritim Holter, hastanın koluna veya kemerine takılın, saat süreyle üzerinde kalan, bu süre zarfında kalp atışlarını takip ve kayıt eden, anormalliklerin dökümünü veren bir sistemdir.
Daha seyrek olan ritim bozuklukları için Transtelefonik EKG yöntemi uygulanmaktadır. Şikayet sırasındaki kalp ritiminin tespitinde kullanılan bu yöntemle, hasta şikayet esnasındaki kalp elektrosunu bir cihazı göğsüne değdirip düğmesine basmak suretiyle çekebilir ve ilgili merkeze telefon yoluyla gönderip dökümünü sağlayabilir. Çok daha seyrek olan ritim bozukluklarının tespit edilebilmesi ve o sırada olan bir düzensizliğin saptanabilmesi için cilt altına yerleştirilen, aylarca duran ve hastanın ritimini takip eden "Event Recorder" denilen mini cihazlar da kullanılmaktadır.

Elektrofizyolojik Yöntem
Bazı ritim bozukluklarında, elektriksel düzensizliği üreten kalp içi odağı bulmak için Elektrofizyolojik uygulama yöntemine (EPS) başvurulmaktadır.
Anjiyografi işleminde olduğu gibi kasık damarlarından girilerek kalp içindeki değişik bölgelere ilerletilen elektrodlarla, tıpkı bir elektrikçinin kontrol kalemiyle tesisatı kontrol edişindeki gibi, sorunlu elektriksel odağın tespiti yapılır. Sorunlu odak tespit edilince "Ablasyon" yöntemine yani radyofrekans enerjisi veya soğuk uygulayarak bu odağı ortadan kaldırmaya sıra gelir. Bu yöntemle ritim bozukluklarının türüne göre değişen başarı oranları söz konusudur. Kalp pillerinin veya ihtiyaç olduğunda elektroşok yapmak suretiyle ritim bozukluğunu düzeltmesi için göğüste ciltaltına yerleştirilen "AICD" isimli mini cihazların kullanıldığı bazı özel ritim bozukluğu türleri de vardır.

Tanı:
Aritmilerin tanısında hastanın öyküsü oldukça önemlidir. Aritmileri ve nedenlerini teşhis etmek için yapılan testler şunlardır:
seafoodplus.infookardiyografi (EKG)
seafoodplus.info: Uzun süreli EKG kaydı
seafoodplus.info Testi
seafoodplus.infodiyografi
seafoodplus.infoak kateterizasyon
seafoodplus.infoofizyoloji çalışması (EPS)

Tedavi:
Aritminin çeşidi ve ciddiyetine bağlıdır. Tedavide öncelikle nedenin ortadan kaldırılması gereklidir. Etken tedavi edilemiyor veya mevcut ritim iletim bozukluğu hayatı tehdit ediyorsa veya belirti veriyorsa tedavi gereklidir. Burada öncelikle istirahat, sakinleştirme, bazı özel manevralar gibi saptanan soruna uygun genel tedbirlerin alınması ve bunlar yeterli olamıyorsa ilaç tedavisi veya girişimsel (Pacemaker/ ablasyon/aritmi cerrahisi gibi) tedavilerin uygulanması önerilmektedir. Kalp hastalığı olmayanlarda gözlenen ve hastada yakınmaya neden olmayan ekstra atımların ilaç ile tedavisi önerilmemektedir.

Kardiyoloji doktorlarımızdan muayene randevusu almak için, 77 99 nolu telefondan arayabilir veya e-randevu hizmetimizden yararlanabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir