nabız neden yavaşlar / Bradikardi Belirtileri Nelerdir? | NPİSTANBUL

Nabız Neden Yavaşlar

nabız neden yavaşlar

Hiç durmadan vücudumuza kan pompalayan kalbimizin sesi, sağlığımız ile ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman ise yavaş atan kalbimizi yılda en az bir kez kontrol ettirerek, sağlığımıza sağlık katmak elimizde!

Kalbin ileti sistemi, bir evin elektrik tesisatı gibidir. Bu sistem, elektriksel aktiviteyi oluşturan bir jeneratör (sinoatriyal nod) ve oluşan bu elektriksel aktiviteyi kalp kasına götüren yollardan oluşur. Jeneratörün veya ileti yollarının kendi hastalıkları, bazen de bunları etkileyebilecek sistemik hastalıklarda ritim bozuklukları görülebilir. Kalpte organik ritim bozuklukları ise çok geniş bir yelpazeye dağılır.

Nabız düşüklüğünü önemseyin
Kalbin elektriksel aktiviteyi oluşturan sinoatriyal nodunda elektriksel aktivite oluşumu yaşla beraber olan dejenerasyona, damar tıkanıklıklarına bağlı beslenme bozukluğuna, bazı depo hastalıklarına, tiroid fonksiyon bozukluklarına veya pek çok sistemik hastalığa bağlı olarak azabilir. Bu durumda normalde arasında olan impuls çıkarma hızı düşer. Hastanın nabzı 60/dk altındadır. Bu durum vücutta beslenme bozukluğuna sebep olur. Hasta baş dönmesi, halsizlik, minimal eforda dahi nefes darlığı veya bayılma gibi şikayetlerde bulunur.

Hastanın nabzının düşük olduğu, çekilen EKG’lerde veya ritim takibi amacıyla yapılan 24 saatlik ritim holter incelemesiyle tespit edilir. Bu durumda tedavi, kalbin elektriksel aktivitesini sağlayabilecek kalıcı kalp pili uygulamalarıdır. Kalp pilleri göğüs kasının altına yerleştirilen 3x5 cm ebatlarında cihazlardır.

Kontroller ile kalbinizin sorunlarını dinleyin
Normalde kalbin jeneratörüne bağlı kalp kasına iletim sağlayan bir ana kablo mevcuttur. Bazı kişilerde doğumsal olarak ikinci bir kablo bulunabilir. Buna ‘aksesuar yolak’ denilir. Bu aksesuar yolağın aktiflendiği durumlarda kalp hızının /dk kadar çıkabilen, ani başlayıp ani biten, göğüste huzursuzluk hissi oluşturabilen çarpıntılar oluşur. Bu çarpıntıların ne zaman başlayacağını ne kadar süreceğini tahmin etmek pek mümkün değildir.

Eğer çarpıntı süresi uzun olursa hasta acil servise müracaat ettiğinde çekilen EKG veya sık tekrarlıyorsa takılan 24 saatlik ritim holter tetkiki ile tanı konulabilir. Bu çarpıntılar kalp krizine veya kalp yetmezliğine sebep olan kötü ritim bozuklukları değildir. Ancak nabzın çok yükselmesi hastada ciddi bir huzursuzluk oluşturabilir. Bu bozuklukların tedavisi EFÇ (elektrofizyolojik çalışma) ve ablasyon denilen tedavilerdir. Bu tedaviler anjiografi laboratuvarlarında yapılan ve kasık toplar damarından girilerek uygulanan işlemlerdir. Aksesuar yolağın yerinin tespit edilip, radyofrekans (yakılarak) veya criyoablasyon (dondurularak) ile ortadan kaldırılması temeline dayanır.

Çarpıntı nedeni yalnızca kalp değildir
Çarpıntı, kalbin çalıştığını hissettiğimizde tarif ettiğimiz şikayettir. Normalde kalbimiz ömür boyu hiç aralık vermeden sürekli olarak çalışır, ancak biz onun çalıştığını göğsümüzde hissetmeyiz. Bu çarpıntılar bazen düzensiz teklemeler, bazen de nabzın /dk’ya yükselecek hıza ulaşması olabilir.

Çarpıntı tarifi olan hastalarda mutlaka sistemik bir rahatsızlığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Kansızlık, tiroid hastalıkları, sıvı kayıpları, ateşli hastalıklar, anksiyete, panik hali, ağır egzersiz, kronik sistemik hastalıklar, kondisyonsuzluk gibi pek çok durumda nabız değerleri artar, kişi bunu çarpıntı gibi hissedebilir.

Aslında buradaki durum kalp hastalığından ziyade, kalbin mevcut hastalığı kompanse etmesi için hızını arttırmasıdır, yani olması gereken fizyolojik bir durumdur. Tedavi sebebe yönelik yapılmalıdır. Yani kansızlığın, enfeksiyonun ya da tiroid fonksiyonlarının tedavisi yapılmalı, kondisyonsuzluk varsa düzenli egzersize başlanmalıdır. 

Ailesel sağlık öykünüzü iyi takip edin
Kalpte yapısal bozukluğu olan hastalarda görülen ritim bozuklukları klinik olarak çok büyük önem taşır. Kalp krizi geçirmiş, bypass, stent gibi işlemler yapılmış, kalp büyümesi görülen hastalarda veya bazı doğumsal anomalilerde (hipertrofik kardiyomyopati, aritmijenik sağ ventrikül displazisi, ebstein anomalisi gibi) veya bazı ritim bozukluğuyla seyreden genetik geçişli hastalıklarda (brugada sendromu, uzun QT sendromu, kısa QT sendromu gibi) gelişen ritim bozuklukları (ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon) kalpte ani durmaya yani bayılma veya ölüme sebep olabilir.

Dolayısıyla kalp damar hastalığı bulunan tüm hastaların mutlaka rutin kardiyoloji kontrollerinin yapılması gerekir. Bu muayenelerde ekokardiyografik incelemelerinin gerek duyulduğu takdirde ritim holter incelemelerinin yapılması gerekir. Ailesinde sebepsiz erken ölüm öyküsü bulunan hastaların veya sporcuların mutlaka kardiyoloji muayenelerinin EKG ve ekokardiyografik değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Yapılan muayenelerde veya tetkiklerde ani ölüm riski görülen hastalara ICD (implentable cardiak defibrilator) dediğimiz şok cihazlarının takılması gerekir. Bu şok cihazları kalp pillerine benzer şekilde göğüs kasının altına yerleştirilen, pillere göre biraz daha büyük, yaklaşık 5x7 cm ebatlarında cihazlardır. Bu cihazlar kalbin ritmini sürekli olarak takip edip ölümcül bir ritim bozukluğu görüldüğü zaman şok vererek kalbi tekrar çalıştıran cihazlardır.

Sporcular ve kalp hastaları düzenli kontrolleri ihmal etmemeli
Kalpte görülen ritim bozuklukları felçle veya ölümle sonuçlanabilecek kadar önemli olabilir. Bundan dolayı herkesin mutlaka yılda bir kez ayrıntılı kardiyoloji muayenesinin, EKG ve ekokardiyografik incelemelerinin yapılması önerilir. Risk grubundaki hastaların ise koroner arter hastalığı açısından değerlendirilmek üzere eforlu EKG, talyum testi, gerekirse koroner anjiografi gibi tetkiklerinin yapılması ise önem taşıyor.

Ailede erken ölüm olan kişilerin, sporcuların, kalp yetmezliği ile takip edilen hastaların veya baş dönmesi, halsizlik, bayılma gibi şikayeti olan hastaların kalp damar hastalığı veya ritim bozuklukları açısından EKG ve ritim holter takiplerini yaptırması ise ihmal edilmemelidir.

Sürekli devam eden ritim bozukluğu: atriyal fibrilasyon
Atriyal fibrilasyon (AF) olarak bilinen, en sık sürekli devam eden ritim bozukluğu ise ayrıca ele alınması gereken bir hastalıktır. Özellikle ileri yaşta, kapak hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği varlığında görülme sıklığı daha da artar. Kulakçıkların (atriyum) kasılamayıp sadece titreşim hareketi yaptığı ritim bozukluğudur. Bu özelliğinden dolayı atriyum içindeki kan, hareketsizliğe bağlı pıhtılaşabilir. Bu pıhtıların embolize olması felç ataklarına sebep olabilir. İleri yaşta görülen felçlerin en sık sebebi de AF’dir. AF’nin tespit edilmesi, mutlaka pıhtı önleyici tedavi kullanımını gerektirir. Pıhtı önleyici tedaviler pıhtı ve felçten korurken diğer taraftan kanama eğilimini arttırdıkları için kontrollü kullanımları gerekir.

Nabız Nedir?

Kalbin dakikada attığı sayı nabızdır. İdeal nabız yetişkinlerde istirahat halindeyken atıştır. Bu kalp atışı, boyunda ve bileklerde hissedilir. Örneğin; kalbiniz 70 defa kasılırsa yani atarsa, nabzınız 70 demektir. Nabza, ‘kalp atış hızı’ da denebilir.

Normal nabız, düzenli bir ritimdedir. Yani kalp atış hızı belirlidir. Bazı kişilerde ritim düzensizdir. Bu ‘düzensiz nabız’ (aritmi) olarak adlandırılır.


Kalp Atış Hızı ile Nabız Aynı mı?

Nabız, kalp atış hızı olarak bilinir. Kalbinizin her dakikadaki bu atışı, kimi zaman düşük kimi zaman yüksek olabilir. Nabız düşüklüğü ve nabız yüksekliği bir hastalığın sonucu olabileceği gibi yaş, ruh hali, sigara, kafein tüketimi gibi etkenlere de bağlıdır. Herkesin nabız hızı aynı değildir.

İdeal Nabız Kaç Olmalıdır?

Nabız dinlenirken daha düşüktür; egzersiz ile yükselir. Çünkü egzersiz anında vücut daha fazla oksijenli kana ihtiyaç duyar. Korku ve heyecan gibi durumlarda da nabız yükselebilir. İdeal nabız 60 ila arasında değişkenlik gösterir. Nabız herkeste aynı değildir. Örneğin; kondisyona sahip bir atletin istirahat halindeyken nabzı 40 olabilir. Yine çocuklarda nabız daha yüksektir. Yaş ilerledikçe kalp atışı düşer. “Nabız kaç olmalı?” sorusuna çocuklarda ( yaş) , yetişkinlerde (18 yaş ve üstü) cevabı verilebilir. Kalp atış hızının aşağıdaki faktörlere bağlı olabileceğini unutmayın:

  • Yaş
  • Egzersiz
  • Sigara
  • Kafein içrne gıda tüketimi (kahve, kola)
  • Kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, tiroid bezi hastalıkları, kansızlık
  • Hava sıcaklığı
  • Yatar ya da ayakta pozisyonda olmak
  • Duygusal durum
  • Vücut ölçüleri
  • İlaçlar

Nabız, hastalıklara bağlı olarak da yüksek veya düşük olabilir. Yüksek nabız ve düşük nabız teşhisi için doğru bir ölçüm gerekir.

Nabız Nasıl Ölçülür?

“Nabız nasıl ölçülür?” sorusuna verilebilecek en iyi cevap; nabzın bilekten ölçülebileceğidir. Bu kolay nabız ölçme yöntemidir. Avucunuz yukarı bakacak şekilde elinizi çevirin. İşaret, orta veya işaret, orta ve yüzük parmağınızı, başparmağınızın olduğu tarafta bileğinize koyun. Nabzınızı hissetmek için hafifçe bastırın. Bir şey hissetmiyorsanız biraz daha bastırın. 15 saniye bu atışı kontrol edin ve bunu 4 ile çarpın ya da 30 saniye bu atışı kontrol edip bunu 2 ile çarpın. Bu sayede nabız sayınızı bulabilirsiniz. Nabzınızı boynunuzdan da ölçebilirsiniz. İşaret ve orta parmağınızın uçlarını nefes borunuzun (her iki yan da olabilir) yanına yerleştirin ve atışı hissetmeye çalışın. Nabzınızı doğru sonucu vermesi için hareket haldeyseniz 5 dakika dinlendikten sonra ölçün. Doğru sonuç her zaman nabzın dinlenirken ölçülmesidir. Aktif halde daha fazla oksijen almak için kalp daha fazla attığından doğru sonucu vermez. Mesela koşarken nabzınız daha yüksek çıkar. Sıkı egzersiz yapıyorsanız, o an kalp atış hızınız dakikada veya daha fazla olabilir. Yine kafein, nikotin, kullanılan ilaçlara, heyecanlı veya korku dolu bir ana göre kalp daha hızlı atar.

Düzensiz bir nabız ise kalbin düzenli bir ritimle atmadığı anlamına gelir. Nabız düzensizliğinden şüpheleniyorsanız mutlaka bir kardiyoloğa gitmelisiniz. Eğer nabzınız düzensiz atıyor ise atriyal fibrilasyon denilen ritim bozukluğunuz olabilir. Kalp doktorunuz EKG (elektrokardiyogram) çekerek düzensiz nabzınızı kontrol edebilir ve tanıyı koyabilir. Klinikte en yaygın karşılaşılan ritim bozukluğu artmış felç riskine neden olan atriyal fibrilasyondur. Aritmi yani ritim bozuklukları durumları yüksek nabız ve düşük nabız olmak üzere ikiye ayrılır.

Yüksek Nabzın Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Nabız yüksekliği, istirahat halindeyken sürekli olarak kalp atışınızın ’ün üzerinde olması demektir. Buna taşikardi denir. Taşikardinin sebepleri şöyle sıralanabilir:

  • Doğumsal kalp hastalıkları
  • Kan akışını etkileyen kan hastalıkları
  • Kalp krizi gibi kalpte meydana gelen sorunlar
  • Ventriküler veya supraventriküler ritim bozuklukları
  • Anksiyete ve stres
  • Aşırı kafein tüketimi
  • Aşırı alkol tüketimi
  • Elektrolit dengesizliği
  • Anemi
  • Tiroit gibi hormonal sorunlar (hipertiroidizm)
  • Ateş
  • Yoğun ve yorucu egzersiz ya da fiziksel aktivite
  • İlaçların yan etkileri
  • Sigara içme
  • Uyuşturucu kullanımı
  • Hamilelik

Yüksek nabzın belirtileri şunlardır:

  • Nefes darlığı
  • Bayılma nöbetleri
  • Sersemlik veya baş dönmesi
  • Göğüste çarpıntı hissi
  • Göğüste ağrı veya rahatsızlık hissi
  • Egzersiz yapamama

Düşük Nabzın Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Nabız düşüklüğü ise, istirahat halindeyken sürekli olarak kalp atışınızın 60’ın altında olması demektir. Buna bradikardi denir. Bradikardinin sebepleri şöyle sıralanabilir:

  • İlaçların yan etkileri
  • Elektrolit dengesizliği
  • Uyku apnesi
  • Altta yatan bir sağlık sorunu (kalp hastalığı gibi)
  • Yaşlılık
  • Kalbin iletim sistemiyle ilgili sorunlar

Düşük nabızda da şu belirtiler görülür:

  • Nefes darlığı
  • Göğüste sıkışma ya da ağrı
  • Baş dönmesi, sersemlik
  • Bayılma
  • Egzersiz yapamama

Kalp atışındaki düzensizlik, kalp çarpıntısı olarak kendini hissettirebilir. Bazen uzanırken de bunu göğsünüzde ve kulaklarınızda hissedebilirsiniz. Kalp atışınız size çok hızlı veya çok yavaş gelebilir. Ara sıra kalp çarpıntısı hissetmek normaldir. Bunu düzenli olarak hissetmeniz halinde doktora gitmelisiniz. Kalp hastalıkları, kalp yetmezliği ya da kalp hastalığı geçmişinin olması kalp atışında dalgalanma yaratabilir. Bunun fark edilmesi halinde mümkün olan en kısa sürede doktora gidilmelidir. Düşük ve yüksek nabızda görülen semptomlar ciddi bir kalp hastalığı durumuna işaret edebilir. Doktor teşhis koyabilmek için bazı cihazlardan yararlanır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Holter
  • Elektrokardiyogram (EKG)
  • Stres testi (efor testi)
  • Tilt testi (eğik masa testi)
  • Görüntüleme yöntemleri (EKG, BT ve MR gibi)
  • Elektrofizyolojik testler

Nabız Nasıl Normale Döndürülür?

Uzun vadede nabzı düşürmek için spor yapmak faydalıdır. Kalp hastalığınız varsa hangi egzersizi nasıl yapacağınıza doktorunuz karar vermelidir. Yine kafein ve alkollü içecekleri kesmek nabzın düzene girmesi için önemli bir adımdır. Sigarayı bırakmak ve sağlıklı beslenmek de normal nabız için faydalıdır. Nabzınızı anlık normale döndürmek için dinlenme pozisyonuna geçebilir, derin nefes alabilir, meditasyon gibi gevşeme teknikleri uygulayabilirsiniz. Eğer nabız problemi ritim bozukluğuna bağlı ise kardiyoloğunuza başvurmanız önerilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir