nafaka artırım davasında avukatlık ücreti / Nafaka Artırım Davası I Süreç - Harç - Dava Dilekçesi

Nafaka Artırım Davasında Avukatlık Ücreti

nafaka artırım davasında avukatlık ücreti

Nafaka artırım davası

 

Nafaka artırım davası ile, daha önce mahkeme tarafından belirlenen nafaka, değişen hayat standartlarına göre uyarlanır. Hızlı bir şekilde değişen ekonomik güç dengesi, enflasyon oranlarındaki artış bireylerin alım gücünü etkilemekte. Dolayısıyla da boşanma ile hükmedilen nafaka artık nafaka alacaklısına yetersiz gelebilmektedir. Lehine iştirak ve/veya yoksulluk nafakası hükmedilmiş olan taraf, nafaka miktarının artık gerekli masrafları karşılamakta yetersiz kalması durumunda nafaka yükümlüsüne karşı nafaka artırımı davası açabilecektir. Ayrıca nafaka yükümlüsünün maddi olanaklarındaki belirgin iyileşmeler de bu davanın açılmasında sebep teşkil etmektedir. Aile Mahkemesi hâkimi, tarafların maddi olanaklarındaki değişiklikleri ve masraflarındaki artışları tespit ederek hakkaniyetli bir karara hükmedecektir.

 

İlgili düzenleme sayılı Türk Medeni Kanunu Maddesinde; “Tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” şeklindedir.

 

Türk Medeni Kanunu’nda dört tür nafaka türü sayılmıştır. Bunlar; iştirak nafakası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası olup tüm bu nafaka türlerinin artırılması talep edilebilmektedir. Nafaka türleri ile ilgili ayrıntılı makalemizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

 

Makalemizin devamında en çok merak edilen, Nafaka artırım davası nasıl açılır, nafaka artırım davası hangi durumlarda ve ne sıklıkla açılır, nafaka artırımı nasıl hesaplanır gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

 

NAFAKA NEDİR?

 

Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşe ve velayeti kendisinde olmayan çocuğa düzenli olarak ödenen paraya nafaka adı verilir. Boşanma davasında yoksulluğa düşecek olan taraf, diğer eşten mali gücü nispetinde nafaka isteyebilir. Kanunumuzda nafaka düzenlemesinin amacı toplum yararı gözetilerek evlilik birliğinin sonlanması ile eşleri ve çocukları ekonomik anlamda korumaktır. Nafaka bağlanabilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması şartı yoktur. Fakat Türk Medeni Kanunu’nun Maddesi’ne göre nafaka alacak olan eşin boşanma sebeplerinde kusuru daha ağır olmamalıdır. Toplum tarafından bilinen en büyük yanlış sadece erkek olan eşin nafaka ödeme yükümlüsü olduğudur. Nafaka sadece kadın olan eşe değil, yoksulluğa düşecek olan eşe verilir. Bu sebeple erkek eş ekonomik olarak ağır şekilde güçsüzlüğe düşerse kadın eşin nafaka ödemesine hükmedilebilecektir.

Hukuk sistemimizde boşanma davasında hükmedilebilecek 3 tür nafaka düzenlenmiştir.

  1. Tedbir nafakası
  2. İştirak Nafakası
  3. Yoksulluk Nafakası

 

NAFAKA ÇEŞİTLERİ

TEDBİR NAFAKASI

 

Tedbir nafakası boşanma davası açılmadan önce veya boşanma davası devam ederken istenebilecek geçici bir nafakadır. Boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder.  Boşanma davası kesinleştikten sonra tedbir nafakası ortadan kalkar ya da iştirak ve yardım nafakası olarak devam eder. Hâkim tarafından kendiliğinden hükmedilebildiği gibi taraflarca da talep edilebilir. Tedbir nafakası mahkeme tarafından kurulacak bir ara karar ile verilir. Hem eşe hem de müşterek çocuklar lehine verilebilir. Tedbir nafakasına hükmedilirken tarafların kusurlarına bakılmaz. Maddi durumu yeterli görülen eşe verilmez fakat sırf çalışıyor diye tedbir nafakası bağlanamayacağı düşüncesi de yanlıştır.

İŞTİRAK NAFAKASI

 

İştirak nafakası halk arasında çocuk nafakası olarak da bilinir. İştirak nafakası boşanma davasının neticelenmesi ile çocuklar için hükmedilen nafakadır. Boşanma sonunda velayet kendisinde olmayan eşin, müşterek çocukların bakım, sağlık, sosyal ihtiyaçlar ve eğitim giderleri için katkıda bulunması amacıyla verilir. Bu nafaka türüne hükmedilmesi için eşlerin kusurlu olup olmamalarına bakılmaz. Yoksulluk nafakasından farklı olan hâkim talep olmasa dahi iştirak nafakasına kendiliğinden hükmedebilir. Fakat taraflar bir talepte bulunmuşsa hâkim talep edilen miktarı aşamaz.

İştirak nafakası miktarı belirlenirken çocuğun ihtiyaçları, giderleri ve nafaka yükümlüsünün maddi durumu dikkate alınır. İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da mahkeme kararı ile ergin kılınmasıysa sona erer. Ancak çocuğun eğitim hayatı sürmekte ise nafaka ödenmeye devam edilir. İştirak nafakası boşanma davasında talep edilebileceği gibi boşanma davası bittikten sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir.

YARDIM NAFAKASI

 

Yoksulluk nafakası boşanmasın kesinleşmesinden sonra yoksulluğa düşecek olan eşe ödenen nafakadır.  Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Fakat yoksulluğa düşen tarafın nafaka yükümlüsünden daha ağır kusuru olmamalıdır. Yoksulluk nafakasının bağlanabilmesi için bir gün bile evli kalmak yeterlidir. Hâkim yoksulluk nafakası konusunda taleple bağlıdır. Yani hâkim tarafından kendiliğinden belirlenemez. Bu sebeple yardım nafakası talebinin açık ve belirgin şekilde mahkemeye bildirilmesi önemlidir. Boşanma davasında veya boşanmadan sonra 1 yıl içinde ayrı bir dava ile talep edilebilir. Fakat bu noktada toplum tarafından bilinmeyen çok önemli bir husus vardır. Taraflar anlaşmalı boşanma ile boşanmışsa ve protokolde yoksulluk nafakasına yer vermemişlerde, boşanmadan sonra ayrı bir dava ile yoksulluk nafakası talep edemezler.

Yoksulluk nafakası süresiz olarak bağlanır. Fakat;

  • Nafaka alacaklısı olan eşine evlenmesi
  • Nafaka alacaklısının ya da nafaka yükümlüsünün ölümü

Hallerinde kendiliğinden sonra ererken;

  • Nafaka alacaklısının yoksulluğunun sona ermesi
  • Nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi
  • Nafaka alacaklısının evli gibi yaşaması

Hallerinde mahkeme kararı ile kaldırılabilir.

SÜRESİZ NAFAKA

 

Süresiz nafaka boşanmadan sonra yoksulluğa düşen tarafa diğer eş tarafından yapılan ödemedir. Bu nafakaya hükmedilebilmesi için nafaka alacaklısının diğer taraftan daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Süresiz nafakanın bağlanmasında ve miktarında evlilik süresinin ya da müşterek çocuğun olup olmamasının bir önemi yoktur. Nafaka yükümlüsü bu düzenleme ile biten evliliği sebebiyle adeta ömür boyu cezalandırılmaktadır. Süresiz nafakanın yarattığı sorunlar sebebiyle, birtakım eleştiriler ve yeni düzenlemeler ortaya çıkmaktadır. Süresi nafaka düzenlemesine ilişkin eleştirilerin de değerlendirildiği ayrıntılı yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NASIL AÇILIR?

 

Nafaka artırım davası, değişen ihtiyaçlara karşı maddi imkanlarının yetersiz kaldığına ilişkin delillerin de eklenerek, uygun bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme ise; davalının yerleşim yeridir. Bu davayı lehine daha önce nafaka hükmedilmiş taraf açabilir.  Her şeyden önce bu dava dilekçesinin HMK bakımından gerekli şartları taşıması gerekir, aksi durumda dilekçede eksiklik ya da yanlışlık olması halinde dava usulden reddedilebilir ve geri dönülmez sonuçlarla karşılaşılabilir.

İlgili dilekçenin esasında ise nafaka artırım talebini haklı kılacak açıklamalar yapılmalı, maddi imkanlar, değişen koşullar ve ihtiyaçlar sıralanmalıdır.  Nafaka artırım talebinin; gerçek ve somut gerekçelere dayandırıldığı takdirde, özellikle ülkemizde enflasyonun çok yüksek olduğu bu süreçte kabul edilme ihtimali çok yüksektir. Ayrıca ilgili dilekçede daha önce hükmedilen nafakanın hangi mahkeme tarafından karara bağlandığı, dosya ve karar numarasına da yer verilmelidir. Tüm bu sürecin etkin, hızlı ve profesyonel şekilde ilerlemesi için aile hukuku ile ilgilenen tecrübeli bir avukattan destek alınması önemlidir.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI HANGİ DURUMLARDA AÇILIR?

 

Nafaka artırım davası açmak için gerekli bazı şartlar ve mevcut durumlar vardır. Bunları sıralamak gerekirse;

 

    • Öncelikle nafaka artırım davası açılabilmesi için daha önceden mahkeme tarafından hükmedilmiş artışı istenecek bir nafaka mevcut olmalıdır. Ayrıca mevcut mahkeme kararında nafakanın irat şeklinde ödenmesine karar verilmiş olması gerekir.
    • Nafaka alacaklısının maddi olanaklarının artık yeterli gelmemesi, nafakanın ilk hükmedildiği zamana göre alım gücünün ya da hayat standartının düşmesi gereklidir.
    • Nafaka borçlusunun nafakanın hükmedildiği döneme göre ekonomik gelirinde belirgin bir artış yaşanmış olması da önemli bir etkendir.
    • Artırım talep edilen miktar adil ve gerekli olmalıdır.
    • Ekonomik buhran sebebiyle ortaya çıkan hayat pahalılığı ve olağan dışı enflasyon artışı dikkate alınabilir.
    • İştirak nafakası artırım talebi bakımından çocuğun büyümesi ile doğal olarak artan ihtiyaç ve giderleri dikkate alınır.

 

NAFAKA HESAPLAMA

 

Nafaka hesaplama boşanma sürecinde olan eşler tarafından ödeyeceği veya alacağı nafakanın belirlenmek istenmesi sebebiyle merak edilmektedir. Nafaka artış oranı nasıl hesaplanır ya da nafaka artış miktarı neye göre belirlenir sorularının net bir cevabı yoktur. Hesaplama yapılırken her somut olaya göre farklı hususlar göz önünde bulundurulduğundan objektif, belirli kriterler yoktur. Taraflar mahkemeye taleplerini iletip, delillerini sunar. Ayrıca mahkeme de gerekli görürse resen araştırma yapar. Bunun sonucunda hakkaniyet ilkesi ışığında nafaka artırım talebi kabul edilebilir ya da reddedilebilir. Kabul edilmesi halinde uygulanacak olan artış miktarının belirlenmesinde ise;

-Değişen ekonomik şartlar ve alım gücü, yaşam standartları,

-nafaka alacaklısının maddi durumundaki değişimler ve ihtiyaçlarındaki artışlar,

-Nafaka borçlusunun ekonomik durumundaki iyileşme,

–TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranı yani üretici fiyat endeksi

Gibi durumlar birlikte değerlendirilir.

 

Türkiye İstatistik Kurumunca açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) özellikle Yargıtay’ca esas alınan bir unsur ise de bu oran kesin uygulanması gereken kati bir kural değildir. Hâkim bu oranı uygulamak zorunda olmayıp bahsi geçen diğer durumları da somut olaya göre değerlendirip bir artış belirleyecektir. Nitekim nafaka artış miktarının nasıl hesaplandığı hususunda net bir bilgi ya da kural yoktur. Hâkim birçok faktörü birlikte değerlendirip hakkaniyet ilkesini de gözeterek bir karara varır. Fakat bilmek gerekir ki; hiçbir şekilde nafaka borçlusunun maddi gücünü aşan bir nafaka miktarına hükmedilemez.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE ZAMAN AÇILABİLİR?

 

Nafaka artırım davasının ne zaman açılabileceği konusunda herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur. Bu davada süreden daha belirleyici olan değişen koşullardır. Boşanma davası ile hükmedilen nafakadan itibaren ne kadar süre geçerse geçsin hakkaniyet ilkesi daha ön planda tutulur. Uygulamada ya da halk arasında mevcut nafakaya hükmedilmesinin ardından bir yıl içinde nafaka artırım davası açılamayacağına ilişkin bir kanı bulunmaktadır. Fakat bu kanı doğru değildir. Bu davayı açmak için kanunda belirtilmiş bir süre yoktur.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE KADAR SÜRER?

 

Nafaka artırım davasının ne kadar süreceği hususunda kesin bir süre vermek güçtür. Fakat her ne kadar çekişmeli bir dava olsa da çok uzun süren bir yargılama olmaz. Net bir süre verilemese de nafaka artırım davası yaklaşık olarak 6 ay ila 12 ay arasında sürebilmektedir. Hiç duruşma yapılmaksızın karara bağlanabileceği gibi, birkaç duruşma yapıldıktan sonra da hüküm kurulabilmektedir. Süreye etki eden en önemli unsurlardan biri davanın açıldığı yerde bulunan mahkemenin dosya yükü ve iş yoğunluğudur.

Mahkeme iş yoğunluğuna göre duruşma tarihleri arasındaki süreyi belirlemekte dolayısıyla bu da dosyanın süresini etkilemektedir. Bundan ayrı olarak sürecin doğru yürütülmesi de süre bakımından çok önemlidir. Prosedür gereği yapılan işlemlerin doğru yürümesi, getirtilmesi istenilen belgeler ile ilgili yazı yazılan kurumların dönüş hızları da sürenin artmasına ya da azalmasına etki edecektir. En nihayetinde alanında uzman ve tecrübeli bir avukatın bu süreci yürütmesi durumunda dava, olabilecek en kısa sürede sonuçlandırılabilecektir.

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA AVUKATLIK ÜCRETLERİ VE YARGILAMA MASRAFLARI

 

Nafaka artırım davasının talep doğrultusunda başarı ile sonuçlanması ve sürecin kısa sürede tamamlanması, yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi için aile hukuku alanında tecrübesi olan bir avukattan destek alınması kişilerin yararına olur. Özellikle internette yer alan nafaka artırımı davası dilekçe örnekleri baz alınarak yazılan dava dilekçeleri kişilerin hak kaybına uğramasında büyük etkendir. Çünkü nafaka artırım davası herkes için ayrı koşulların bağlılığına göre değişen, objektif kriterleri olmayan bir davadır.

Nafaka artırım dilekçesi yazımında davacının bir avukattan yardım alması faydalı olacaktır Kişi ile avukat arasında nafaka artırım davası için belirlenecek ücret ise serbestçe tayin edilir. Nafaka artırım davası açan kişinin ödemesi gereken bazı yargılama masrafları ve harçlar vardır. Ancak dava kabul edilirse yargılama giderleri davalıya yükletilir. Bu dava nisbi harca tabii olduğundan ödenecek harç, talep edilen nafaka miktarına göre değişir. Ancak davacı kişi adli yardım talebinde bulunmuş ve talebi kabul edilmiş ise harç ödemesi gerekmez.

 

NAFAKA ARTIRIMI YARGITAY KARARI

 

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. / K. / T. 1/6/

Zarara konu olayda iştirak nafakasının artırılması talebinin reddi üzerine karar temyiz edilmiştir.

 

‘’ Türk Medeni Kanunu’nun /2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk doğumlu ve beyana göre sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, emekli olup, ,00 TL gelirinin ve model otomobilinin bulunduğu, yeni eşine ait evde yaşadığı anlaşılmıştır.

Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.

Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; iştirak nafakasında artış yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK’nın seafoodplus.infoinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir artış miktarına hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…’

 

 

 

 

 

NAFAKA ARTIRIM DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

 

(…) AİLE MAHKEMESİ’NE

 

Davacı             : Ad-soyad, adres, T.C. Kimlik No

Vekili              : Av.

Davalı             : Ad-soyad, adres, T.C. Kimlik No

Konu               : Nafakanın Artırılması talebidir.

 

AÇIKLAMALAR:

Davalı taraf ile … tarihinde evlenmiş olup, Aile Mahkemesinin …… Esas ….… karar sayılı ilamı ile boşandık. Karar kesinleşmiş olup müşterek çocuk ……… velayeti tarafıma verilmiştir.

İlgili kararda müşterek çocuk ……. Lehine … TL nafakaya hükmedilmiştir.

Yaklaşık …… yıl önce karara çıkan bu dosyadan verilen nafaka miktarı, çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Ayrıca tüm bu olayların yarattığı manevi tahribat nedeniyle işsiz kaldım. Buna karşılık davalının işi ve geliri bulunmakta, o tarihten itibaren de aylık geliri her sene artmaktadır.

Davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, müşterek çocuğumuzun ihtiyaçlarının aşırı derece artması, büyümesinden kaynaklı eğitim giderleri, kurs giderleri gibi kalemlerinde bu ihtiyaçlara eklenmesi ve daha önce tespit edilen rakamın geçimimiz için yetersiz kalması sebebiyle işbu davanın açılma zorunluluğu doğmuştur.

 

HUKUKİ DELİLLER                  : Eğitim giderlerine fatura, kurs ücretini içeren dekont, çocuk için alınan kıyafetlerin faturaları, Aile Mahkemesinin… Tarih, … Esas ve …. Karar sayılı kararı.

HUKUKİ SEBEPLER                 :  sayılı TMK m. ve sayılı HMK’ nın ilgili hükümleri

TALEP VE SONUÇ                   :

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı iş bu davanın kabulü ile;

Müşterek çocuk …….İçin… Aile Mahkemesinin …… Esas ……. Karar sayılı kararı ile takdir edilen …TL iştirak nafakasının 5… TL’ye çıkartılarak,  her ay davalıdan alınıp tarafıma ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.……/……/…..

 

AD-SOYAD

İMZA

Nafaka artırım davası, ülkemizde çok sıklıkla karşılaşılan bir dava türüdür. Bu yazımızda nafaka artırım davasında görevli ve yetkili mahkemenin neresi olduğu, hangi durumlarda bu davanın açıldığı, davanın hukuki dayanaklarının neler olduğu üzerinde durduk.

Nafaka Artırım Davası

Boşanma davaları sonucunda mahkeme boşanma kararı ile birlikte eşlerin, varsa çocukların ekonomik ve sosyal durumuna göre nafakaya ilişkin karar vermektedir. En yaygın nafaka türleri olarak karşımıza çocuklar için tesis edilen iştirak nafakası ile yoksul eş için tesis edilmiş olan yoksulluk nafakası karşımıza çıkmaktadır. Yoksulluk nafakası boşanma kararı kesinleşene kadar tedbir nafakası olarak adlandırılmaktadır. Nafaka uzun soluklu hüküm ve sonuç doğuran bir karardır. Örneğin iştirak nafakası erkek çocuklar için 18 yaşına kadar devam ederken, okuyan çocuklar için 18 yaşından sonra yardım görmeden eğitimini ve yaşamını devam ettiremeyecek olduğu hallerde bu nafaka yardım nafakası olarak devam etmektedir. İştirak nafakasının, yardım nafakasına dönüştürülmesi konusunda Ankara Çekişmeli Boşanma Avukatı Tahancı Hukuk Bürosu avukatlarından hukuki destek alabilirsiniz.

Nafaka miktarı değişen ekonomik, sosyal şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda yetersiz kalabilir. Alınan nafakaların yetmemesi durumunda nafaka artırım davası açılabilir. Nafaka artırım davası Ankara’da hizmet veren Tahancı Hukuk Bürosu’nun uzmanlık alanları arasında yer almaktadır. Nafaka artırım davası için haklı gerekçeler olmalıdır. Örneğin; paranın geçen zaman içerisinde ciddi değer kaybetmesi, ülkedeki enflasyon, nafaka veren şahsın ekonomik hayatında gerçekleşen pozitif gelişme, alınan nafaka miktarının nafaka alanının giderlerini karşılayamaması gibi&#;

Nafaka Artırım Davası Görevli Yetkili Mahkeme &#; Zamanaşımı

Nafaka artırım davasında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının ikametgahı çevresinde bulunan Aile Mahkemesidir. Kişiler nafaka aldıkları süre içerisinde nafaka artırım davası açabilirler. Her ne kadar nafaka alacaklarında zamanaşımı 10 yıl olsa da 22 yaşında bulunan işe başlamış bir genç geçmişe yönelik olarak 10 yıllık nafaka alacağı için artırım talebinde bulunamaz. Yardım nafakası alan kişilerin nafaka süresi içerisinde nafaka artırım talebine ilişkin dava hakları saklıdır. Nafaka alacaklarında zamanaşamı, geçmişe yönelik alacakların tahsili konusunda Ankara Boşanma Avukatı Tahancı Hukuk Bürosu’ndan yardım ve destek alabilirsiniz.

Nafaka Artırım Davasının Hukuki Dayanağı

Nafaka alacağına ilişkin yargılama süreci hakimin mevcut nafaka miktarını, nafaka artırımı için gösterilen sebepleri delilleriyle birlikte değerlendirmesi sonucunda karara bağlanır. Türk Medeni Kanunu madde ’ya göre  “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Bu madde ile nafaka artırım talebinde bulunan kişi sürekli aynı mağduriyetleri yaşamasın diye nafakaya hükmedilen ilk kararda veya nafaka artırımına ilişkin kararda nafaka alacağının her yıl belli oranda artırılmasına dair hüküm koyulabilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre nafaka artırımı yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda yapılmaktadır. Böylece yıllık ekonomik verilere göre değişkenlik gösteren bir endeksin uygulanması ile kişilerin nafaka konusunda mağduriyetler yaşamasının önüne geçilmiştir.

Nafaka artırımı için ne yapmalı?

Nafaka artırmak için aile mahkemesi nezdinde nafaka artırım davası açılması gerekmektedir.

Nafaka artırımı davası kaç yılda bir açılır?

Nafaka artırımı davası için herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. Nafakanın azlığının gerçekleşmesi halinde her zaman açılması mümkündür.

Nafaka artırım davası kaç ayda sonuçlanır?

Nafaka artırım davaları ilk derece mercinde ortalama 1 yıl sürmektedir.

Nafaka Artırım Davası I Süreç &#; Harç &#; Dava Dilekçesi

Nafaka artırım davası, ülkemizde çok sıklıkla karşılaşılan bir dava türüdür. Boşanma davası sonucu karara bağlanan nafaka miktarı değişen ekonomik, sosyal şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda yetersiz kalabilir. Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın yetmemesi durumunda nafaka artırım davası açılabilir.  Mahkeme tarafından tespit edilen nafaka miktarının günün koşullarına göre çok küçük miktarda kalması ihtimali göz önünde bulundurularak nafaka artırım davası düzenlenmiştir. Nafaka artırım davasının ne olduğuna ve ayrıntılarına geçmeden önce nafaka çeşitleri hakkında bilgi vermek gerekir. Türk Medeni Kanunu kapsamında 4 tür nafaka vardır. Bunlar;

  • Tedbir nafakası
  • Yoksulluk nafakası
  • İştirak nafakası
  • Yardım nafakası

Çocuğun ihtiyaçlarında veya anne ve babanın ödeme gücünde veya benzeri hayat koşullarının değişmesi halinde, hakim tarafından nafaka miktarının yeniden belirlenmesi veya nafakanın tamamen kaldırılması mümkündür (TMK m). Bu hüküm, durumun değişmesi halinde hem nafaka borçlusu anne ve babaya, hem de nafaka alacaklısı çocuğa mahkemeye başvurma hakkı tanımaktadır. Bunun için belli bir sürenin geçmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Velayetin anne veya babadan birine verilmesi, çocuk kendisine bırakılmamış olan tarafın, çocukla kişisel ilişki kurması ve iştirak nafakası ile ilgili hususlar hakkında verilen kararlar kesin ve nihai bir hukuki durum meydana getirmez. Taraflar değişen hal ve koşullar çerçevesinde hakime başvurarak, nafakanın artırılmasını veya azaltılmasını veyahut da tamamen kaldırılmasını isteyebilir.

nafaka artirim davasi nedir

Nafaka Artırım Davası Nedir?

Nafaka artırım davası; değişen ekonomik durum sonucunda nafaka alacaklısının, nafaka ödemek ile yükümlüğü olduğu kişiden nafakanın artırılmasını talep ettiği davadır. Bu dava içerisinde nafaka ödeyen kişinin maddi durumunun iyi olacak yönde geliştiğini kanıtlayan belgeler bulunmalıdır. Bunun yanında nafaka alan kişinin haklı sebepler ile nafaka artırılması talebi oluşturması gerekir. Nafaka çeşitleri 4 tanedir. Bunlar;

  • Tedbir nafakası
  • Yoksulluk nafakası
  • İştirak nafakası
  • Yardım nafakasıdır.

Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın sonrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflar irat şeklinde hükmedilen nafakanın arttırılmasını isteyebilir. Nafaka alacaklısının paranın alın günü karşısında ihtiyaçlarının artması, hastalık, çocuğun eğitimi gibi nedenlerle mevcut nafakanın giderlerini karşılayamaması, buna karşın nafaka borçlusunun gelirinde ödeme gücünde artış olmuşsa nafaka arttırılması davası açılabilir.

Nafaka; yoksulluğa düşmüş olan ve geçimini kendi imkanlarıyla sağlayamayan, başkalarına muhtaç durumda bulunan kişiye yardım etmeye denir. Hükmedilen nafakanın az gelmesi durumunda kişiler haklı gerekçelere dayanarak nafaka arttırma davası açabilmektedirler.

Mahkeme tarafından hükmedilen nafaka miktarı kesin hüküm teşkil etmemektedir. Yani nafaka miktarının değişen koşullara göre artırılabilmesi mümkündür. Nafaka miktarının artırılması açılacak nafaka artırım davası ile talep edilir. Nafaka artırım davası açılabilmesi için ortada önceden hükmedilmiş bir nafaka olmalıdır. Sonrasında ise nafaka artırımını talep eden kişinin bu talebine dayanak olarak haklı gerekçeler göstermesi gerekmektedir. Bu gerekçeler kişiden kişiye ve duruma göre değişmekle beraber gerekçelerin gerçekliğini değerlendirme konusunda hakimin takdir yetkisi mevcuttur. Hakim sunulan gerekçeleri tarafların maddi ve sosyal durumlarına, zamanın ekonomik koşullarına ve paranın alım gücüne göre değerlendirecektir. Nafaka artırım oranları Yargıtay kararları ışığında mahkemelerce TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranı dikkate alınarak belirlenmektedir.

nafaka artirim davasi masraf

Nafaka Artırım Davası Şartları

Çocuğun velayeti kendisine verilmiş olan taraf ona bakmak, onu beslemek ve barındırmak yükümlüdür. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılması gerekir. (TMK /2. madde) Eşlerin mali gücü nafaka miktarının tayin edilmesinde rol oynar. Hükmünden yola çıkılarak nafaka ödeyen kişinin maddi durumunda artış olması halinde ve nafaka alacaklısının maddi durumunun kötüleşmesi halinde nafaka davasının açılması söz konusudur. Nafaka artırım talebinin hakim tarafından göz önüne alınabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır.

  • Nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması,
  • Mevcut nafakanın giderleri karşılayamaması,
  • Nafaka borçlusunun ekonomik gücünde önemli artış olması gerekir.

TMK ve Maddeleri uyarınca nafaka artırım davası açacak kişiler mahkemeden nafaka miktarının ileri ki yıllardaki artış oranının belirlenmesini de talep edebilirler. Böylece kişiler tekrar tekrar dava açmak durumunda kalmazlar.

nafaka artirim davasi reddi

TMK Madde /4 “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”

Nafaka Artışı Neye Göre Belirlenir?

Boşanma davası sırasında veya boşanmanın kesinleşmesinden sonra mahkeme boşanma kararı ile birlikte maddi anlamda sıkıntıya düşecek eşe ya da varsa müşterek çocuklara sosyo-ekonomik durumlarına göre nafaka bağlayabilir. Hakim bağlanacak nafaka miktarını belirlerken eşlerin maddi durumunu, çocukların giderlerini, zamanın ekonomik ve sosyal koşullarını göz önüne alır. Ancak değişen koşullar ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar neticesinde hükmedilen nafaka miktarı yetersiz kalabilir. Bu durumda nafaka alan taraf nafaka yükümlüsüne nafaka artırım davası açabilir. Ancak nafaka artırım talebinin ülke genelindeki ekonomik kriz, paranın değer kaybetmesi, nafaka yükümlüsünün ekonomik anlamda zenginleşmesi, nafaka alanın yeni giderlerinin ortaya çıkması gibi haklı gerekçelere dayanması gerekir.

Nafaka artırım davasının kanuni dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun maddesinin 4’üncü fıkrasıdır. Anılan hüküm şu şekildedir: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Buna göre nafaka alacaklısı veya nafaka borçlusunun mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda nafaka artırımı talep edilebilecektir.

Nafaka artış miktarı, Yargıtay kararları doğrultusunda mahkemelerce, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamış olduğu Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranında belirlenmektedir. Fakat, bu oranlar değişmez artış oranları değildir. Ekonomik şartlarda oluşabilecek değişimlere göre de artış oranı üzerinde bir nafaka artırım kararı verilebilir.

Nafaka Artırım Davasında Yetkili Mahkeme Neresidir?

Nafaka artırım davalarında, yetkili mahkeme nafaka alacaklısının oturduğu yerdeki Aile Mahkemesidir. Kişiler nafaka aldıkları süre içerisinde nafaka artırım davası açabilirler. Yardım nafakası alan kişilerin nafaka süresi içerisinde nafaka artırım talebine ilişkin dava hakları saklıdır.

Nafaka alacağına ilişkin yargılama süreci hakimin mevcut nafaka miktarını, nafaka artırımı için gösterilen sebepleri delilleriyle birlikte değerlendirmesi sonucunda karara bağlanır.

Türk Medeni Kanunu madde / 4’e göre  “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”

Bu madde ile nafaka artırım talebinde bulunan kişi sürekli aynı mağduriyetleri yaşamasın diye nafakaya hükmedilen ilk kararda veya nafaka artırımına ilişkin kararda nafaka alacağının her yıl belli oranda artırılmasına dair hüküm koyulabilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre nafaka artırımı yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda yapılmaktadır. Böylece yıllık ekonomik verilere göre değişkenlik gösteren bir endeksin uygulanması ile kişilerin nafaka konusunda mağduriyetler yaşamasının önüne geçilmiştir.

TMK Maddesi uyarınca yoksulluk nafakası; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali günü oranında süresiz olarak isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Nafaka Artırım Davasında Yargılama Usulü

İştirak nafakasının artırılması veya azaltılması davasında verilen karar, dava tarihinden itibaren hüküm ifade eder. İştirak nafakasında yapılacak artış oranı, boşanmanın kesinleşme tarihine göre belirlenmesi gerekir. Karara bağlanan iştirak nafakasında gelecek yıllar için artış yapılması istenmiş ise Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyatları endeksi dikkate alınarak artırım yapılmalıdır. Açıkça istem olmadan gelecek yıllar için artırma kararı verilemez.

Aile mahkemesinin, nafakanın artırılması yönünde karar verebilmesi için nafaka artırım dava açılması gerekmektedir. Nafakasının artırılması talebiyle açılan dava basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde dava aşaması; dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden ibarettir. Yani tarafların birer dilekçe sunma hakkı vardır. Basit yargılama usulü, daha çabuk sonuçlanması gereken, kısa bir incelemeye ihtiyaç duyulan bir yargılama usulüdür. Bu tür davalarda, mahkeme delilleri ve beyanları yeterli görür ise duruşma yapmadan dosya üzerinden de karar verebilmektedir. Dosya üzerinden karar verilemiyor ise mahkeme duruşma yapacaktır.

Basit yargılama usulünde mahkeme, en fazla iki duruşma yaparak yargılamayı tamamlamak zorundadır. Yapılacak olan duruşmalar arası ise en fazla bir ay olmalıdır. Görüldüğü üzere nafakanın indirilmesi davası, boşanma davasından farklı bir usul ile görülmekte olup hızlı ve daha çabuk karara verilen bir yargılama usulüne tabidir.

Nafaka artırım davası açacak eşin, davayı kazanması için gerekçelerini mahkemeye sunmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, kişiler tarafından öne sürülecekleri deliller birbirinden farklılık gösterecektir. Gösterilen deliller karşısında aile mahkemesi, öncelikle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olup olmadığını tespit edecek bunun için de taraflardan konu ile ilgili delilleri toplayacak, gerekirse ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazarak, uzman görüşüne başvuracak ve nafakayı günün koşullarına göre yeniden değerlendirip bir karar verecektir.

Nafaka Artırım Davası Ücreti

Nafaka artırım davası, konusu para ile ölçülebilen davalardandır. Yani dava açan taraf arttırılmasını talep ettiği miktar oranında dava açma harcı ödemek zorundadır. Bu nedenle talep edilen nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nispi esasa göre harcın belirlenmesi gerekir. sayılı Harçlar Kanunu uyarınca nispi harç alınır.  Nafaka artırım davası harç hesaplama bu kapsamda yapılır.

Nafaka artırım davası harca tabi bir davadır. Nafaka artırım davası ücreti nispi harç tabidir. Talep edilen bir yıllık nafaka miktarı üzerinden nispi harcın yatırılması gereklidir. Nafaka artırım davası harç örnek verecek olursak aylık artırım miktarı TL olarak kabul edersek;   x 12= TL olacak ve TL üzerinden harç hesaplanacaktır. TL üzerinden verilecek harç ise 1 tanık olması durumunda;

  • Başvuru Harcı: TL
  • Dosya Gideri: TL
  • Peşin Harç: TL
  • Tebligat Gideri: 70 TL
  • Vekalet Suret Harcı: 0 TL
  • Bilirkişi Ücreti :0 TL
  • Keşif Gideri :0 TL
  • Tanık Gideri TL
  • Diğer İş ve İşlemler TL

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

        Toplam TL

Aynı şekilde karşı vekalet ücreti de nispi oranda belirlenir. Davayı kaybeden taraf, davayı kazanan tarafın avukatına 1 yıllık nafaka miktarı üzerinden AAÜT oranında karşı vekalet ücreti öder.

Nafaka Artırım Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

Nafaka artırım talebinde bulunabilmek için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Nafaka devam ettiği sürece nafaka alacaklısı değişen koşullar ve haklı gerekçelerin varlığı halinde her zaman nafaka artırım davasını açabilir. Nafaka borçlusu ya da alacaklısının ekonomik durumundaki olumlu ya da olumsuz değişikliğin bir dönem için geçerli olmaması, değişikliğin süreklilik arz etmesi halinde nafaka artırım talebi ile dava açılabilecektir.

Nafaka kararı verildikten sonra nafaka ödeyen kişinin maddi durumunda artış olması ya da  nafaka alacaklısının maddi durumunun kötüleşmesi durumunda veya hakkaniyet duyguları gerektiği takdirde hakim bağlanan nafakanın artırılması yönünde karar verebilir.

Anlaşmalı Boşanmanda Nafaka Artırım Davası Açılabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar nafaka miktarını kendileri belirlerler. Anlaşmalı boşanmış olmak nafaka artırım davası açmaya engel değildir. Çünkü anlaşmalı boşanma protokolü halin ve günün şartlarına göre hazırlanır ve dolayısıyla koşulların gelecekte değişmesi ve hakkaniyetin gerektirmesi gibi durumlarda anlaşmalı boşanmış olan eşler de nafaka artırım talebinde bulunabilirler. Nafaka borçlusunun maddi durumunun olumlu yönde değişmesi, ekonomik düzeyinde artış olması, kendisine miras kalması gibi durumlarda anlaşmalı boşanmaya rağmen nafaka borçlusu tarafından nafaka artırımı talep edilebilir. Nafaka normalde ÜFE oranında arttırılır. Bu durum boşanma kararında yoksa yine nafaka artırım davası açılabilir.

Nafaka artırım davası boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesi önemli hak kayıplarının meydana gelmesini önleyecektir.

Nafaka Artırım Davası Yargıtay Kararı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi / Esas / Karar Tarih

  • Nafaka Artırım Davası
  • Medeni Kanun Madde

Yargıtay&#;ın bir kararında, &#;Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile şartları oluştuğu takdirde artırılabilir veya azaltılabilir, aksi düşünce güven ilkesine aykırı düşer. Zira davacının sözleşme ile elde ettiği statüye beslediği güven, davalı sosyal ve ekonomik durumunun bu özel statüyü koruyacak seviyeden daha aşağıya düşmediği veya hakkaniyet bunu gerektirmediği sürece onaylanmış olan iradın aradan çok az bir zaman geçtikten sonra indirilmesi isteminde bulunmak, hakkın kötüye kullanılması mahiyetini de arz edebilir. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokol ile üstlenen kişinin sonradan bu yükümlülüğünün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunması da iyi niyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleriyle bağdaşmaz. Çünkü kendi kusuru ile mali imkanlarını zorlayan tarafın TMK md. 2&#;den yararlanması söz konusu olamaz.


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi / Esas / Karar Tarih

  • Nafaka Artırım Davası
  • Medeni Kanun Madde

sayılı Türk Medeni Kanununun “Yoksulluk nafakası” başlığını taşıyan maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, kusuru daha ağır olmamak kaydı ile boşanma ile yoksulluğa düşecek eşin, diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği bir nafaka olup, bu nafakaya hükmedilebilmesinin ön koşulunun, bu konuda talep bulunması olduğu gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda istikrarlı bir biçimde kabul edilmektedir. Talep yazılı şekilde veya sözlü olarak yapılabilir. Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur.

Nafakanın artırılması davasına dayanak teşkil eden Ankara Asliye Hukuk mahkemesinin / Esas, / Karar sayılı dosyasının incelenmesinde:

Davalının yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığı, yoksulluk nafakasına ilişkin talep haklarını saklı tuttuğu, mahkemece boşanmaya karar verilerek “… davalı eş lehine 7/7/ tarihinden başlamak üzere aylık TL nafakanın tayin ve takdirine, müşterek çocuklar lehine her biri için ayrı ’ar TL’den ceman TL iştirak nafakasının tayin ve takdirine, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine…” şeklinde hüküm kurulduğu, temyiz incelemesi sonunda hükmün manevi tazminat yönünden kısmen bozulmasına ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12/6/ tarih ve sayılı ilamının 1. bendinde hükmolunan nafakaların tedbir nafakaları olduğunun belirtildiği görülmüştür.

Bu itibarla, nafakanın artırılmasını isteyen lehine daha önce hükmedilen bir yoksulluk nafakası bulunmamasına rağmen, mahkemece nafakanın artırılmasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun /6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16/3/ tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Nafaka Artırım Davası Dilekçesi

Nöbetçi Aile Mahkemesine

Davacı: A.Ö., adres, T.C. Kimlik No:&#;&#;.

Vekili  : Av. Umur Yıldırım

Davalı :C.Ö., adres, T.C. Kimlik No:&#;&#;.

Dava Konusu : Nafakanın Artırılması

Olaylar

Müvekkilim ile davalı &#; tarihinde evlenmiş olup, Aile Mahkemesinin /&#; Esas, /&#; karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Karar kesinleşmiş olup müşterek çocuk M.Ö.&#;in velayeti müvekkilime verilmiştir. İlgili kararda müşterek çocuk lehine ,00TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. yılında takdir edilen nafaka, bu tarine kadar aynen devam etmiştir. Müvekkilim işsiz olup çocuğun artan ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Buna karşılık davalının işi ve geliri bulunmakta, o tarihten itibaren de aylık geliri her sene artmaktadır. Buna durumlar altında önceki nafaka miktarı yetersiz duruma gelmiş ve TL&#;ye artırılması talep ve dava etmek gerekmiştir.

İddiamızın Dayanağı Olan Vakıalar:

1) Müvekkilim ile davalı evli iken Aile Mahkemesinin &#; Tarih, &#; Esas ve &#;. Karar sayılı kararı ile boşanmış müşterek çocuğun velayeti müvekkilime verilerek ,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir.

2) Müşterek çocuk müvekkilimin yanında kaldığı için ve ihtiyaçları arttığı için yılında hükmedilen nafaka miktarı yetersiz olup artırılması gerekmektedir. Bunun için davalının mali gücü vardır.

Deliller:

1) &#;. Aile Mahkemesinin &#;. Tarih, &#; Esas ve &#; Karar sayılı ilamı,

2) Tanık beyanları, mali durum araştırması.

3) Her türlü yasal delil.

Hukuki Sebepler: sayılı TMK m. ve sayılı HMK&#; nın ilgili hükümleri

Sonuç ve Talep: Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı iş bu davanın kabulü ile;

1- Tarafların müşterek çocuğu M.Ö. için&#; Aile Mahkemesinin / Esas / Karar sayılı kararı ile takdir edilen ,TL iştirak nafakasının ,TL&#;na çıkartılarak, &#; tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,

2-Yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi arz ve talep ederiz. Tarih

Davacı Vekili

                    Av. Umur Yıldırım

Nafaka Ödememenin Cezası Nedir?

Nafaka ödemesine dair karar verilmiş olan eş artık maddi durumunun elverişsiz olmasından kaynaklı olarak ya da nafaka hükmediliş şartlardan birinin ortadan kalkmasına dayanarak nafaka ödeyemediğini, ödemesine gerek kalmadığını mahkemeye kanıtlamak suretiyle nafakanın kaldırılmasını talep edebilir.

Fakat böyle bir durum oluşmamışsa, mahkeme kararına ve hakkında yapılan icra takibine rağmen nafaka borcunun ödenmemesi durumunda İcra ve İflas Kanunu uyarınca nafaka borçlusu hakkında 3 aya kadar tazyik hapsine hükmedilebilir. Bu ceza ayrıca para cezasına çevrilemediği gibi ertelenmesi de söz konusu değildir. Yasaya göre nafaka ödemeyen nafaka yükümlülerine alacaklının şikâyeti üzerine 3 aya kadar hapis cezası verilir. Verilen bu hapis cezasının kalkması için nafaka borcunun ödenmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise ödenmemiş olan nafaka borçları hakkında alacaklı tarafın 3 ay içerisinde bir şikayette bulunması gerektiğidir. Bu süre içerisinde şikayet edilmediği takdirde nafaka alacaklısının şikâyet hakkı düşecektir.

Nafaka Artırım Davası Avukat

Nafaka artırım davası yukarı ayrıntılı belirttiğimiz üzere görevli ve yetkili mahkemede açılmalıdır. Bütün dava sürecin etkin ve hızlı şekilde takibinin yapılabilmesi adına deneyimli bir boşanma avukatının hukuki yardımına başvurmak kişinin yararına olacaktır.

Nafaka eşler ve çocuklar için ne kadar önemliyse nafakanın miktarı ve yeterliliği de o kadar önemlidir. Bu husus, kişinin yaşadığı toplum içerisinde asgari geçim standartlarını yakalayabilmesi adına mahkemece hükmedilen ödemedir. Nafaka davası ve artırım davası bu bakımdan kişi lehine ve olabildiğince hak kaybı yaşanmadan sonuçlanmalıdır. Bu nedenle boşanma davası avukatı ile sürecinizi sürdürmeniz menfaatinize olacaktır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir