namazı oturarak kılmak / seafoodplus.info | Anasayfa

Namazı Oturarak Kılmak

namazı oturarak kılmak

Sual: Dizlerini bükemeyen hasta, yere de oturamıyorsa sandalyede, koltukta veya yatakta nasıl namaz kılar?
CEVAP
Dizlerini bükemeyen hasta, yere oturarak veya yatağının içinde, ayaklarını kıbleye karşı uzatarak ima ile kılabilir. Rüku için az başını eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Koltuğa, sandalyeye oturursa ayaklarını sehpaya veya başka bir koltuğa koyarak kılabilir. Bunları da yapamayan hasta yatarak ima ile kılar.

Tekerlekli sandalyesinde oturan felçli, ayaklarını önündeki sehpaya koyacak birisi olmazsa, ayaklarını sarkıtarak da kılar. Ayaklarını sehpaya koyabileninki caiz olmaz. Dizlerini bükebilen hasta da, kıbleye doğru uzatmaz. Kolayına geldiği gibi oturur. Mesela, namazda oturur gibi oturur, bu rahatsız ederse bağdaş kurar.

Yere, sandalyeye veya koltuğa oturup nasıl namaz kılınacağı aşağıdaki resimlerde gösterilmiştir.

Yere oturabilen, fakat dizlerini bükemeyen hasta, şu şekilde oturup namazını kılar:








Yere oturunca kalkamayan, dizlerini de bükemeyen hasta, aşağıdaki şekilde sandalyeye oturup namazını kılar:








Yere oturunca kalkamayan, dizlerini de bükemeyen hasta, aşağıdaki şekilde koltukta oturup namazını kılar:








Yere oturunca kalkamayan, dizlerini bükemeyen hasta, aşağıdaki şekilde yatakta veya çekyatta oturup namazını kılar:





Sandalyede Oturarak Namaz Nasıl Kılınır

Diğer namazlar ise sünnettir. Sağlık sorunlarından dolayı bazı kişiler ayakta namaz kılamamaktadır. Ayakta namaz kılamayan kişiler sağlıklarını ciddi anlamda zorlamaktadırlar. Çeşitli nedenlerden dolayı ayakta kılamayan kişiler oturarak namaz kılabilirler. Taburede ya da sandalye de oturarak namaz kılmak Diyanet İşlerine göre hoş bir durum değildir. Ayakta namaz kılamayan bir kişi yere veya yatağın üstünde oturarak ayaklarını kıbleye doğru yönelterek namazını kılabilir. Oturarak nasıl namaz kılınacağını bilmiyorsanız yazımızda sizler için detaylı bir şekilde ele aldık. Hadi gelin bakalım.

Sandalyede Oturarak Namaz Nasıl Kılınır

Sandalyede Namaz Nasıl Kılınır

Namaz Müslümanlar için temel noktalardan biridir. İbadet açısından her Müslüman günde 5 kere namaz kılması gerekir. Bazı kişiler sağlık sorunlarından dolayı ayakta namaz kılamazlar. Diyanet İşlerinin açıklamasına göre sandalye de ya da taburede oturarak namaz kılmak yerine oturarak namaz kılınmasının doğru olduğunu açıkladı. Sandalye ve tabureye oturarak namaz kılınmaması gerektiğini, ibadette samimiyetin ve hoşgörünün önde olması gerektiğini söyledi. Bu yüzden elinizden geldiği kadar ayakta namaz kılmaya çalışın eğer ciddi durumlardan dolayı ayakta kılamıyorsanız oturarak kılmanız gerekir. Oturarak ayaklar kıbleye bakacak şekilde kılınması sandalye ve tabure üzerinde namaz kılınmasından daha hayırlıdır.

Sandalyede Oturarak Namaz Nasıl Kılınır Bayanlarda

Sandalye de veya tabure üzerinde namaz kılmak konusunda Diyanet İşlerinden bazı uyarılar sıkça gelmektedir. Ciddi sağlık sorunları olan ve ayakta namazlarını kılamayan kişiler yere oturarak ya da yatağın içerisinde ayaklarını kıbleye doğru uzatmaları gerekir. Bayanlarda oturarak namaz nasıl kılınacağını sizlere adım adım anlatmaya çalışacağız.

Kıbleye doğru yere ya da yatağın içerisinde ayaklarınızı kıbleye doğru uzatınız.

İlk olarak niyet edilmeli daha sonra sureleri okuduktan sonra eğilebiliyorsak dizlerimizin üzerine eğilerek rükuya gidiyoruz. Daha sonra secdeye varamayan hastalar başlarını ve bellerini ileri doğru eğilerek secde yaparak namazlarını tamamlayabilirler.

Oturarak Namaz Nasıl Kılınır Erkek

Namaz kılmak bizleri Müslüman yapan temel taşlardan biridir. Namaz kılarken ayakta durmak oldukça önemlidir. Bazı kişiler sağlık problemlerinden dolayı maalesef ayakta namaz kılamamaktadır. Dizlerini bükemeyen ya da secdeye gidemeyen birçok kişi vardır. Bu kişiler oturarak ibadetlerini yerlerine getirebilirler. Erkekler oturarak namaz kılmak istiyorlarsa ayaklarını kıbleye doğru uzatmalıdır. Niyet ederek namaza başlamalı ve elleri ayaktayken nasıl bağdaşıyorsa o şekilde bağdaştırmalıdır. Rükuya giderken hafif hareketle dizlerine doğru eğilmeli ve eller dizlerin üzerinde olmalıdır. Secde de ise kafasını öne eğerek gerçekleştirmelidir. Bu şekilde ibadetlerini yerine getirebilirler.

Namaz vakitleri hakkında daha fazla bilgi almak için; seafoodplus.info adresini ziyaret edebilirsiniz.

Soru ve Cevaplar


  • Soru

    Dizlerinde rahatsızlığı olanların sandalyede namaz kılması caiz midir?

    Cevap

    Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş (Bakara, 2/), gücü aşan durumlar için kolaylaştırma ilkesi getirilmiştir (Bakara, 2/). Namazın rükünlerinden herhangi birini yerine getirmeye engel olan rahatsızlıklar da kolaylaştırma sebebi sayılmıştır (Ebû Dâvûd, Salât, ). Buna göre; namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahâbîye “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksiru’s-salât, 19) buyurmuşseafoodplus.info göre ayakta durabilen ve yere oturabildiği hâlde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri îmâ ile yapar. Ayakta durabildiği hâlde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse Hanefîlere göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Merğînânî, el-Hidâye, II, ; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, ). Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği hâlde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak îmâ ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak kılar, rükû ve secdeleri îmâ ile yerine seafoodplus.infomamalıdır ki, kişi Rabbine ibadet ederken hem özde samimi olmalı hem de dinin belirlediği şekil şartlarını tam olarak yerine getirmeye özen göstermelidir. Bu sebeple namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretler, kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olmalıdır. Namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak derecedeki rahatsızlıklar meşru mazeret olarak görülmemelidir.Öte yandan üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar hâlinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmayacağı da bilinmelidir.


  • Soru

    Abdest ve teyemmüme güç yetiremeyen kişi nasıl namaz kılar?

    Cevap

    İnsanlar ancak yapabileceklerinden sorumludurlar. Zira dinimiz, kişiye güç yetiremeyeceği yükü yüklemez. Hastalığı veren de yükümlülükler yükleyen de Allah’tır. Dolayısıyla kişi gücü neye yetiyorsa onu yapmakla mükelleftir (Hac, 22/78; Fetih, 48/17). Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’de “Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar” (Bakara, 2/) buyurmuştur. Bu ilke, ibadetlerin kişiye gerekliliği konusunda olduğu gibi, ibadetlerin yapılışı ile ilgili konularda da geçerlidir. Mesela, aklı olmayana namaz farz değseafoodplus.info göre, abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım edecek kimsesi de olmayan kişi, teyemmüm ederek namazlarını kıseafoodplus.info kolları ve ayakları sağlam olduğu hâlde, temiz su ve temiz toprak kullanmaktan aciz olan veya ağır hasta olan kişi, kendi başına abdest alıp teyemmüm edemediği gibi bu konuda kendisine yardım edecek birini de bulamıyorsa abdestli olmasa bile, yapabiliyorsa vakte hürmeten namaz kılanların hareketlerini yapar, iyileştiğinde de yine namazlarını kaza eder (Haskefî, ed-Dürrü’l-muhtâr, I, , ). Şâfiî mezhebinde sahih kabul edilen görüş de bu şekildedir (Nevevî, el-Mecmû‘, II, ). Hanbelilere göre ise bu haldeyken namaz kılınabileceğinden daha sonra kaza edilmesi de gerekmez (İbn Kudâme, el-Muğnî, I, ).Kolları ve ayakları olmadığı için abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım edecek kimsesi de bulunmayan kişi, teyemmüm de yapamayacak durumda ise, bu kişiye abdest ve teyemmüm yükümlülüğü yoktur. Kendisini abdestli gibi kabul ederek, kılabildiği şekilde namazlarını kılar. Bu namazları daha sonra kaza etmesi söz konusu değildir (İbn Nüceym, el-Bahr, I, , ; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, , ).


  • Soru

    Hamile bir kadın namaz kılarken zorlanmakta ise namazlarını oturarak veya îmâ ile kılabilir mi?

    Cevap

    Hamile olan kadın, namazda rükû ve secde yapması kendisine veya karnındaki bebeğe zarar verecekse, aşağıda anlatılanlardan kendisine uygun gelen şekilde namazını kıseafoodplus.infoığından dolayı namazda rükû ve secde yapamayan kişi oturduğu yerden kolayına geldiği şekilde, mesela bağdaş kurarak veya ayaklarını yana veya öne doğru uzatarak oturup namazını kılar. Ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kişi, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kıseafoodplus.infom Hz. Peygamber (s.a.s.), basur hastalığı olan birinin nasıl namaz kılacağının sorulması üzerine; “Durabilirsen ayakta, gücün yetmezse oturarak ona da gücün yetmezse yan üstü uzanarak kıl” (Ebû Dâvûd, Salât, ) buyurdu. Bu durumda olan bir kimse usûlüne göre, namazını îmâ ile kılar. Îmâ ile namaz kılan kişi başını rükûda biraz, secdede ise rükûdan biraz daha fazla eğer. Bununla birlikte, vücudun baş ile birlikte eğilmesiyle de îmâ yapılmış olur. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği hâlde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak îmâ edebilir; ancak oturarak îmâ etmesi daha uygundur. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse Hanefîlere göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, ).


  • Soru

    Bitkisel hayatta olan insandan namaz ve oruç ibadetleri düşer mi?

    Cevap

    Bilinci bir günden fazla yerinde olmayan kişinin namazları düşer. Bu itibarla bitkisel hayata giren ve bir daha iyileşemeyen kimse namazlardan dolayı sorumlu olmaz. Bilincini bir günden daha az süreyle kaybedenlerin, ayıldıkları zaman namazlarını kaza etmeleri gerekir (Semerkandî, Tuhfe, II, ).Oruç sorumluluğunun düşmesi için ise, bilinç kaybının bir ay devam etmesi gerekir. Bir aydan daha az olan bilinç kaybında, tutulamayan oruçların kaza edilmesi gerekir (Semerkandî, Tuhfe, II, ).Ancak bitkisel hayattayken henüz bir ay dolmadan vefat eden kişinin tutamadığı oruçlar için kaza sorumluluğu yoktur. Dolayısıyla onlar için fidye vermek gerekmez.


  • Soru

    Îmâ ile namaz nasıl kılınır? Gözle îmâ ederek namaz kılınabilir mi?

    Cevap

    Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma esası getirilmiştir. Hastalık da bu kolaylaştırma sebepleri arasında yer almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksîru’s-salât, 19) buyurmuşlardır.Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kimse îmâ ile namaz kılar. Îmâ, rükû ve secde yerine başla işaret etmek demektir. Îmâ ile namaz kılan kişi rükû için başını biraz eğer, secde için ise rükûdan biraz daha fazla eğer. Secdede başını yere koyamayan kimsenin, bir şeyi başına kaldırarak ona secde etmesi caiz değildir. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği hâlde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak îmâ edebilir; ancak oturarak îmâ etmesi daha uygundur (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kişi, rahatsızlığı sebebiyle ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamıyorsa, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir. Oturmaya da gücü yetmeyen kişi, sırt üstü yatarak veya yana yaslanarak îmâ seafoodplus.infoîlere göre îmâ mutlaka baş ile yapılmalıdır. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Merğînânî, el-Hidâye, II, ; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, ).Hanefîlerden Züfer’e ve Şafii mezhebine göre ise başıyla îma etmeye gücü yetmeyen kimse gözüyle îma ederek namazlarını kılar. Gözle de îmaya gücü yetmezse kalbiyle namazlarını kılar. Yani kalben kendisini namazda hayal eder ve okuması gereken duaları okur. Daha sonra bu şekilde kıldığı namazları kaza etmesi de gerekmez. Ancak daha sonra ayakta kılabilecek şekilde sağlığına kavuşursa kalp ve göz ile kıldığı namazları iade etmesi müstehap olur (Serahsî, el-Mebsût, I, ; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, ; Remlî, Nihayetu’l-Muhtaç, I, ).Ancak göz veya kalp ile îmaya gücü yeten kimse, Allah ile irtibatını koparmamak için namaz kılmak isterse bu son görüşle amel edebilir.

keyboard_arrow_up

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir