namazda rukuda ve secdede ne söylenir / Akşam namazı nasıl kılınır ve kaç rekattır? Akşam namazı saat kaçta? - Son dakika haberleri – Sözcü

Namazda Rukuda Ve Secdede Ne Söylenir

namazda rukuda ve secdede ne söylenir

DÖRT REK'ATLIK FARZIN KILINIŞI

1- Abdest alınıp, ayakta olarak kıbleye dönülür.Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur. Kadınlar, vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için en iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.

Niyet edilir. Mesela,ikindi namazının sünnetini kılıp farzına kalkınca “Allah rızâsı için bugünkü ikindi namazının farzını kılmaya niyet ettim” denir. (Resimde görünüşü)

2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.

Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır. (Resimde görünüşü )

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. (Resimde görünüşü)

3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.

Erkeklersağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.(Resimde görünüşü)

Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. Elleri baş örtüsünün altında tutmaya çalışmalıdır. (Resimde görünüşü)

Ayakta sırasıyla;

- Sübhâneke,

- Eûzü Besmele

- Fâtiha sûresi

- Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâa'taynâ... okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.

Erkeklerrükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.(Resimde görünüşü)

Kadınlar
rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar. (Resimde görünüşü)

Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.

5-Sonra, "Allahü ekber" diyerek secdeye varılır.

Secdeye
inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur. (Resimde görünüşü)

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.

Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.(Resimde görünüşü)

6- Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur. (Resimde görülüşü)

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.(Resimde görünüşü)

Sonra,“Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir. (Resimde görünüşü)

7- Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek’ata) kalkılır ve eller bağlanır.

İkinci rek’atte sırasıyla;

- Besmele,

- Fâtiha,

- Zamm-ı sûre okunur.

Sonra,birinci rek’atta olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. (Resimde görünüşü)

8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükûdan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.

Sonra “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek’atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

Sonra,“Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

9- Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.

Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş ya'ni kâdei ula denir. (Resimde görünüşü)

Ettehıyyatüyü okuyup üçüncü rek’eta kalkılır.

Üçüncü rekatte, Fatiha'yı okur, rüku ve secdeyi yapıp, dördüncü rek'ate kalkar. Dördüncü rek'atte yine Fatiha okunur sonra rüku ve secde yapılarak kâde-i ahıre yani son oturuşa oturulur.

Oturuşta sırasıyla;

- Ettehıyyâtü,

- Allahümme salli,

- Allahümme bârik,

- Rabbenâ âtinâ...duâları okunur.

Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur. (Resimde görünüşü)

Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar. (Resimde görünüşü)

10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır. (Resimde görünüşü)

Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek’at namaz tamamlanmış olur.

Bundan sonra, üç kere "Estagfirullah" denir, sonra, "Âyet-el-kürsî" okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânallah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr, denir. Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’attır.

Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz. (Resimde görünüşü)

Dört rek’atlı sünnetlerin ve farzların ikinci rek’atından sonra Tehıyyat okuyup kalkılır. Sünnetlerin üç ve dördüncü rek’atlarında Fâtiha'dan sonra, zamm-ı sûre okunur. Farzların üçüncü ve dördüncü rek’atlarında yalnız Fâtiha okunur, zamm-ı sûre okunmaz. Akşamın farzı da böyledir. Ya’nî üçüncü rek’atında zamm-ı sûre okunmaz. Vitrin üçünçü rek’atında da, Fâtiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra tekbîr getirip eller yanlara salınmadan erkekler iftitah tekbirinde olduğu gibi kulaklarına, kadınlar omuz hizâsına kaldırır. Sonra "Kunut" duâları okunur.

Gayr-i müekked olan ikindinin ve yatsının önceki sünnetleri de diğer dört rek’atlı sünnetler gibidir. Ancak, ikinci rek’attan sonraki oturmada Tehıyyattan sonra Allahümme salli ve bârik de okunur. Ayrıca, üçüncü rek’ate ayağa kalkıldığı zaman, birinci rek’atte olduğu gibi, Fâtiha ve zamm-ı sûreden önce Sübhâneke ve sonra Eûzü Besmele de okunur.Yani, Eûzübillahi mineşşeytânirracîm, Bismillâhirrahmânirrahîm, denir.

Eûzü , Eûzübillahi mineşşeytânirracîm; Besmele, Bismillâhirrahmânirrahîm, demektir.

BAŞA DÖN

Sual: Allah’tan başkasına secde etmek küfür değil mi? Küfür ise, ne diye Allah, Hazret-i Âdem’e secde edilmesini meleklere emretti? Neden Müslümanlar, Kâbe’ye secde ediyorlar?
CEVAP
İbadet niyetiyle Allah’tan başkasına secde etmek küfürdür. Saygı için yapılırsa küfür olmaz, haram olur. Çünkü Âdem aleyhisselamdan İbrahim aleyhisselama kadar, selamlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselam zamanında, el ile müsafeha sünnet oldu.

Kâbe’ye karşı secde edilir. Kâbe için secde edilmez. Kâbe için secde eden kâfir olur. Kâbe kıbledir, kıble istikametinde Allah’a secde edilir. Ettiğimiz secdeler, Kâbe için değil, Allah içindir, kıblesi Kâbe’dir. Allahü teâlâ da, Âdem aleyhisselam istikametinde kendisine secde edilmesini emretti. Ama İblis bunu da kabul etmedi. Âdem aleyhisselama saygı için secde etmesini de emredebilirdi. Yukarıda bildirildiği gibi, Âdem aleyhisselam zamanında selamlaşmak secde etmekle oluyordu. Bu manada da olsa İblis Âdem aleyhisselama saygı göstermeyi kabul etmedi. Aslında Allahü teâlânın emrine karşı geldi. Karşı gelmek niye küfür olsun ki denebilir. İblis, Allahü teâlânın bu emrini beğenmedi, (Ateşten yaratılan bir varlık, topraktan yaratılana nasıl saygı gösterebilir. Bu emrin yanlış) dedi. Allahü teâlânın emrini beğenmediği için kâfirlerden oldu.

Yalnız kılanlar için
Sual:
Namazda rükûda 5, 7, 9 veya 11 kere (Sübhane rabbiyel-azîm) dersek, secdede de, aynı sayıda (Sübhane rabbiyel a’lâ) dememiz mi gerekir?
CEVAP
Rükûda 7 kere tesbih söylenmişse, secdede de, aynı sayıda söylemek gerekmez, 3 veya 11 defa söylenebilir.

Sual: Bir ihtiyaçtan dolayı öğleyi (asr-ı evvel)de, ikindiyi de (asr-ı sani)de kılsak, yatsıyı da (işa-i sani)de mi kılmak gerekir?
CEVAP
Hayır,ikindiyi asr-ı sanide kılınca, yatsıyı işa-i sanide kılmak gerekmez. Fakat cemaatle kılınmıyorsa, her zaman ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sanide kılmak iyidir. Böylece İmam-ı a’zam hazretlerinin kavline de uyulmuş olunur.

Rükuda ve secdede tesbih
Sual:
Rükuda ve secdede üç kere tesbih söyleyecek kadar durmak vacib midir?
CEVAP
Bir kere diyecek kadar durmak vacibdir. Üç kere diyecek kadar durmak sünnettir. Üç kere diyecek kadar durmak vacib diyen âlimler de olmuştur.

İki secde de farzdır
Sual:
Secdenin birinin farz, diğerinin sünnet olduğunu söyleyenler var. Secdenin her ikisi de farz değil midir?
CEVAP
Secdenin her ikisi de farzdır. (Redd-ül-muhtar)

Secdeye gitme imkânı yoksa
Sual:
Hücre dar olup secde edemeyen mahkum namazı nasıl kılar?
CEVAP
Hücre dar olup, secdeye gitme imkanı yoksa, oturup ima ile kılar. (Merakıl-felah)

Gözlükle namaz
Sual:
Namazda gözlükleri çıkarmak gerekir mi?
CEVAP
Secdeye alnı koymak farzdır. Burunla beraber koymak vacibdir. Eğer gözlük burnun yere değmesine mâniyse, mekruh olur. Gözlüklü kimse alın ve burun yere iyi değsin diye başını bastırmaya kalkarsa gözlüğü kırılabilir. Böyle bir problem yoksa gözlükle de kılınabilir.

Parmak uçlarını kıbleye çevirmek
Sual:
Secdede ayakları yere koymak ve ayak parmakların kıbleye çevirmek farz mıdır?
CEVAP
Secdede iki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farz, vacib veya bir kavle göre de sünnettir. Yani iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek de farz değil, sünnettir. Farz diyenlerin hata ettiği, (Redd-ül-muhtar)'da yazılıdır. Secdede, alın, burun ve ayaklar, yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. (S. Ebediyye)

Rükûu unutan
Sual:
Rükûu unutup secdeye giden kimse, secdeyi yaptıktan sonra rükûu unuttuğunu hatırlarsa ne yapar?
CEVAP
Kalkıp rükûu yapar, sonra secdeye gider. Önceki secdelere itibar edilmez. Yani onlar artık geçersiz olur. Çünkü namazda tertip farzdır. Yani farzları sırayla yapmak farzdır. Rükû farzını geciktirdiği için, namazın sonunda secde-i sehv de yapar.

Tesbihleri tek söylemek
Sual:
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Rükû ve secdelerde tesbih en az üç kere söylenir. Çoğu yedi veya on birdir) buyuruyor. Buradan beş ve dokuz kere söylemenin caiz olmadığı mı anlaşılıyor?
CEVAP
Hayır. Bu ifadenin hemen altında, (Kuvvetli bir insanın, sıkıntısı olmadığı zamanlarda, yalnız kılarken, tesbihleri, en az miktarda söylemesi, ne kadar utanacak bir hâldir. Hiç olmazsa, beş kere söylemelidir) buyuruyor. Tesbihi beş, yedi, dokuz veya on bir kere de söylemek caizdir, müstehabdır, iyidir. Teke riayet ederek söylemelidir.

İmam-ı Rabbani hazretleri, Mevlana Salih’e bahçeden birkaç karanfil getirmesini emretti. Altı tane karanfil getirdiğini görünce buyurdu ki: (Bizim en aşağı talebemiz, en azından “Allahü teâlâ tektir, teke riayet edeni sever” hadis-i şerifini bilir. Teke riayet müstehabdır. Müstehab ne zannediliyor? Müstehab, Allahü teâlânın sevdiği şeydir. Eğer dünya ve âhireti Allahü teâlânın sevdiği bir şey için verseler, hiçbir şey vermemiş olurlar.)

Rabbenâ lekel hamd
Sual: (Rabbenâ lekel hamd) yerine (Rabbenâ ve lekel hamd) demek caiz midir?
CEVAP
Caizse de, (Rabbenâ lekel hamd) demek daha uygundur.

Yükseğe secde
Sual:
Sağlam kimsenin yüksek yere secde etmesi caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Sağlam kimsenin 25 cm kadar yükseğe secde etmesi mekruhtur. Bundan daha yükseğe secde edilirse, namaz fâsid olur, yani bozulur. (İslam Ahlakı)

Resulullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” az yüksek şey üzerine de, secde etmemiştir. Az yükseğe de secdenin caiz olmadığı [mekruh olduğu] Cami-ur-rumuz ve Tebyin haşiyesinde yazılıdır. (S. Ebediyye)

Secde için eğilemeyen hasta, yerden 25 cm’den daha az yüksek bir şey üzerine secde edebilir, daha yükseğe secde edemez.

Alnında yara varsa
Sual:
Alnı veya burnu yara olan nasıl secde eder?
CEVAP
Alnında yara olan, yalnız burnuyla, burnunda yara olan ise, yalnız alnıyla secde eder. Hem alnı, hem de burnu yara olup yere secde edemeyen ise, ayakta durabilse de, oturarak îmâ ile kılar. Yani rükû için biraz eğilir. Secde için, rükûdan daha çok eğilir. (S. Ebediyye)

Sual: Bir kimse, namaz kılarken secde etmeyi unuttuğunu hatırlarsa, o namazı bozup yeniden mi kılar yoksa nasıl hareket eder?
Cevap: Namaz kılarken secdeyi unutan bir kimse, unuttuğunu, rüküda veya secdede hatırlarsa, rüküdan hemen, secdeden ise, oturduktan sonra o secdeyi yapar, rükü ve secdeyi iade eder. Sonra secde-i sehiv yapar. Bu hatırladığı ve son oturuşta hatırladığı secdeyi son oturuş arasında veya sonunda yapar, tekrar oturarak tehıyyatı okur ve secde-i sehiv yapar. Tekrar oturmazsa, namazı bozulur.

Secde yaparken, önce iki diz yere konur
Sual: Namaz kılarken secdede nelere dikkat etmelidir ve nelerin üzerine secde yapılabilir?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Secde yaparken, önce iki diz, sonra iki el, sonra burun ve sonra alın yere konur. Baş parmakları, kulakları hizasında olur. Şafii mezhebinde, eller omuz hizasına konur. Ayakların, en az birer parmağını yere koymak farzdır. Yerin sertçe olup, başın içine girmemesi, gömülmemesi lazımdır. Yere serili halı, hasır, buğday ve arpa böyledir. Yerde duran masa, kanepe, araba da, yer demektir. Hayvan üzeri ve hayvan üstünde bulunan semer ve benzerleri, yer sayılmaz. Salıncak ve ağaçlara, direklere bağlanarak havada gerilmiş duran bez, halı, hasır da yer sayılmaz. Pirinç, darı, keten tohumu gibi kaygan şeyler üzerine secde sahih olmaz. Eğer bunlar çuval içinde iseler sahih olur. Secde yeri, dizlerini koyduğu yerden yirmibeş santimetre yüksek olunca namaz sahih olur ise de, mekruhtur. Secdede dirsekler bedenden, karnı da uyluklardan açık tutulur. Ayak parmaklarının uçları kıbleye karşı tutulur. Rükuya eğilirken topuk kemiklerini birbirine yapıştırmak sünnet olduğu gibi, secdede de bitişik tutulur.”

Secdede gözetilecek hususlar
Sual: Namaz kılarken, secdede nelere dikkat etmeli, secdeyi nasıl yapmalıdır?
Cevap:
Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizasında, baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, yani taş, toprak, tahta, yaygı üzerine koymak farz olup, burnu da beraber koymak vacip denildi. Özürsüz yalnız burnu koymak caiz değildir. Yalnız alnı koymak mekruhtur. Secdede en az üç kere Sübhâne rabbiyel-a'lâ denir. İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır veya vacibtir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur. Elleri ve dizleri yere koymak sünnettir. Topukları kıyamda, birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükuda, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnettir.

Sual: Erkekler, namazda rükuya gidince, rükuda nasıl durmalıdır?
Cevap:
Rükuda, erkekler parmaklarını açıp, dizlerinin üstüne kor. Sırtını ve başını da düz tutar. Rükuda, bacaklar ve kollar da dik tutulur.

Sual: Namaz kılarken, secdede iki ayağı birden kaldırmak namazı bozar mı?
Cevap:
İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır veya vaciptir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Farz veya vacip diyenlerin hata ettiği Redd-ül-muhtârda yazılıdır.

Sual: Namazda secdeye gidildiğinde, secde edilen yerin sert mi olması gerekir?
Cevap:
Alnı, sarığının sargıları ve takkenin kenarı ve alından sarkan saç üzerine ve elbisenin kolu ağzı, eteği veya elleri üzerine koymak sahih olur ise de, özürsüz iken tenzihen mekruh olur. Kadınların da, namazda alnı açık olması lazımdır. Yerin sertliğini duyacak kadar, yani başını bastırınca, alnı artık gömülmeyecek kadar bastırarak, halı, hasır, buğday, arpa, serir, kanepe ve yerde duran araba üzerine secde etmek sahih olur. İki ağaç arasına gerilmiş salıncak ve çuvalda olmayan pirinç ve darı üzerine secde sahih olmaz.

Secde edecek yer yoksa
Sual: Bazı zamanlarda mesela Cuma ve Bayram namazlarında, cami kalabalık olup yere secde edilemeyecek olursa, böyle durumlarda, namaz kılan kimse, secdeyi nasıl yapacaktır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Fıkıh ve İlmihâl kitaplarında deniyor ki:
“Secde için eğilemeyen hasta ve camide başka yer bulamayan sağlam kimse, yerden yirmibeş santimetreden daha yüksek bir şey üzerine secde etmez. Yalnız, yer bulamayan kimse, önünde aynı namazı kılarak yere secde edenin sırtına secde edebilir. Fakat, dizlerinin yerde olması lazımdır. Bu sağlam kimsenin, kalabalık dağıldıktan sonra kılması veya kalabalık olmayan camiye gidip orada kılması müstehabdır. Camide kalabalık olmadığı zaman, yirmibeş santimetreden daha az yükseğe secdenin caiz olduğu da bildirildi ise de, mekruhtur. Çünkü, Resûlullah efendimizin az yüksek bir şey üzerine dahi secde etmediği İbni Âbidînde bildirilmektedir, Az yükseğe bile caiz olmadığı Câmi'ur-rumûzda ve Şelbînin Tebyîn haşiyesinde yazılıdır.

Bunun için, özrü olanların dahi az yükseğe de secde etmemeleri lazımdır. Yükseğe secde etmeli, yere secde etmemeli demek ise, ibadeti değiştirmek olur. İbadeti değiştirmek isteyen, kafir olur. Kafirler, Resûlullah efendimizin düşmanları, camileri kiliseye benzetmek istiyorlar. Kiliselerde olduğu gibi, masada oturup, secde olarak, başını masaya koymaya ve camilere çalgı, müzik sokmaya çalışıyorlar. Önce secde yerlerini biraz biraz yükseltmeye ve ibadetleri hoparlörle yapmaya alıştırıyorlar.”

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.