namazda secdede gözler nasıl olmalı / Kuran.com | Anasayfa

Namazda Secdede Gözler Nasıl Olmalı

namazda secdede gözler nasıl olmalı

Soru ve Cevaplar


  • Soru

    Dizlerinde rahatsızlığı olanların sandalyede namaz kılması caiz midir?

    Cevap

    Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş (Bakara, 2/286), gücü aşan durumlar için kolaylaştırma ilkesi getirilmiştir (Bakara, 2/185). Namazın rükünlerinden herhangi birini yerine getirmeye engel olan rahatsızlıklar da kolaylaştırma sebebi sayılmıştır (Ebû Dâvûd, Salât, 181). Buna göre; namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahâbîye “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksiru’s-salât, 19) buyurmuştur.Buna göre ayakta durabilen ve yere oturabildiği hâlde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri îmâ ile yapar. Ayakta durabildiği hâlde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse Hanefîlere göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Merğînânî, el-Hidâye, II, 83-85; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 260). Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği hâlde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak îmâ ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak kılar, rükû ve secdeleri îmâ ile yerine getirir.Unutulmamalıdır ki, kişi Rabbine ibadet ederken hem özde samimi olmalı hem de dinin belirlediği şekil şartlarını tam olarak yerine getirmeye özen göstermelidir. Bu sebeple namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretler, kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olmalıdır. Namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak derecedeki rahatsızlıklar meşru mazeret olarak görülmemelidir.Öte yandan üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar hâlinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmayacağı da bilinmelidir.


  • Soru

    Abdest ve teyemmüme güç yetiremeyen kişi nasıl namaz kılar?

    Cevap

    İnsanlar ancak yapabileceklerinden sorumludurlar. Zira dinimiz, kişiye güç yetiremeyeceği yükü yüklemez. Hastalığı veren de yükümlülükler yükleyen de Allah’tır. Dolayısıyla kişi gücü neye yetiyorsa onu yapmakla mükelleftir (Hac, 22/78; Fetih, 48/17). Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’de “Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar” (Bakara, 2/286) buyurmuştur. Bu ilke, ibadetlerin kişiye gerekliliği konusunda olduğu gibi, ibadetlerin yapılışı ile ilgili konularda da geçerlidir. Mesela, aklı olmayana namaz farz değildir.Buna göre, abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım edecek kimsesi de olmayan kişi, teyemmüm ederek namazlarını kılar.Ancak kolları ve ayakları sağlam olduğu hâlde, temiz su ve temiz toprak kullanmaktan aciz olan veya ağır hasta olan kişi, kendi başına abdest alıp teyemmüm edemediği gibi bu konuda kendisine yardım edecek birini de bulamıyorsa abdestli olmasa bile, yapabiliyorsa vakte hürmeten namaz kılanların hareketlerini yapar, iyileştiğinde de yine namazlarını kaza eder (Haskefî, ed-Dürrü’l-muhtâr, I, 184-185, 423). Şâfiî mezhebinde sahih kabul edilen görüş de bu şekildedir (Nevevî, el-Mecmû‘, II, 323). Hanbelilere göre ise bu haldeyken namaz kılınabileceğinden daha sonra kaza edilmesi de gerekmez (İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 328).Kolları ve ayakları olmadığı için abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım edecek kimsesi de bulunmayan kişi, teyemmüm de yapamayacak durumda ise, bu kişiye abdest ve teyemmüm yükümlülüğü yoktur. Kendisini abdestli gibi kabul ederek, kılabildiği şekilde namazlarını kılar. Bu namazları daha sonra kaza etmesi söz konusu değildir (İbn Nüceym, el-Bahr, I, 151, 246-249; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 185, 423).


  • Soru

    Hamile bir kadın namaz kılarken zorlanmakta ise namazlarını oturarak veya îmâ ile kılabilir mi?

    Cevap

    Hamile olan kadın, namazda rükû ve secde yapması kendisine veya karnındaki bebeğe zarar verecekse, aşağıda anlatılanlardan kendisine uygun gelen şekilde namazını kılar.Hastalığından dolayı namazda rükû ve secde yapamayan kişi oturduğu yerden kolayına geldiği şekilde, mesela bağdaş kurarak veya ayaklarını yana veya öne doğru uzatarak oturup namazını kılar. Ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kişi, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir.Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), basur hastalığı olan birinin nasıl namaz kılacağının sorulması üzerine; “Durabilirsen ayakta, gücün yetmezse oturarak ona da gücün yetmezse yan üstü uzanarak kıl” (Ebû Dâvûd, Salât, 181) buyurdu. Bu durumda olan bir kimse usûlüne göre, namazını îmâ ile kılar. Îmâ ile namaz kılan kişi başını rükûda biraz, secdede ise rükûdan biraz daha fazla eğer. Bununla birlikte, vücudun baş ile birlikte eğilmesiyle de îmâ yapılmış olur. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği hâlde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak îmâ edebilir; ancak oturarak îmâ etmesi daha uygundur. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse Hanefîlere göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 260).


  • Soru

    Bitkisel hayatta olan insandan namaz ve oruç ibadetleri düşer mi?

    Cevap

    Bilinci bir günden fazla yerinde olmayan kişinin namazları düşer. Bu itibarla bitkisel hayata giren ve bir daha iyileşemeyen kimse namazlardan dolayı sorumlu olmaz. Bilincini bir günden daha az süreyle kaybedenlerin, ayıldıkları zaman namazlarını kaza etmeleri gerekir (Semerkandî, Tuhfe, II, 192).Oruç sorumluluğunun düşmesi için ise, bilinç kaybının bir ay devam etmesi gerekir. Bir aydan daha az olan bilinç kaybında, tutulamayan oruçların kaza edilmesi gerekir (Semerkandî, Tuhfe, II, 350).Ancak bitkisel hayattayken henüz bir ay dolmadan vefat eden kişinin tutamadığı oruçlar için kaza sorumluluğu yoktur. Dolayısıyla onlar için fidye vermek gerekmez.


  • Soru

    Îmâ ile namaz nasıl kılınır? Gözle îmâ ederek namaz kılınabilir mi?

    Cevap

    Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma esası getirilmiştir. Hastalık da bu kolaylaştırma sebepleri arasında yer almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksîru’s-salât, 19) buyurmuşlardır.Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kimse îmâ ile namaz kılar. Îmâ, rükû ve secde yerine başla işaret etmek demektir. Îmâ ile namaz kılan kişi rükû için başını biraz eğer, secde için ise rükûdan biraz daha fazla eğer. Secdede başını yere koyamayan kimsenin, bir şeyi başına kaldırarak ona secde etmesi caiz değildir. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği hâlde, rükû ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak îmâ edebilir; ancak oturarak îmâ etmesi daha uygundur (Merğînânî, el-Hidâye, II, 83-87). Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kişi, rahatsızlığı sebebiyle ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamıyorsa, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir. Oturmaya da gücü yetmeyen kişi, sırt üstü yatarak veya yana yaslanarak îmâ eder.Hanefîlere göre îmâ mutlaka baş ile yapılmalıdır. Başı ile îmâ etmeye gücü yetmeyen kimse namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Merğînânî, el-Hidâye, II, 83-85; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 260).Hanefîlerden Züfer’e ve Şafii mezhebine göre ise başıyla îma etmeye gücü yetmeyen kimse gözüyle îma ederek namazlarını kılar. Gözle de îmaya gücü yetmezse kalbiyle namazlarını kılar. Yani kalben kendisini namazda hayal eder ve okuması gereken duaları okur. Daha sonra bu şekilde kıldığı namazları kaza etmesi de gerekmez. Ancak daha sonra ayakta kılabilecek şekilde sağlığına kavuşursa kalp ve göz ile kıldığı namazları iade etmesi müstehap olur (Serahsî, el-Mebsût, I, 217; Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 260; Remlî, Nihayetu’l-Muhtaç, I, 468-470).Ancak göz veya kalp ile îmaya gücü yeten kimse, Allah ile irtibatını koparmamak için namaz kılmak isterse bu son görüşle amel edebilir.

keyboard_arrow_up

Namazın müstehabları


Sual: Namazın müstehabları nelerdir?
CEVAP
Namazın müstehablarını yapana çok sevab verilir, yapmamak mekruh olmaz. Yani namazın sevabı azalmaz. Müstehab sevabından mahrum kalır. Bazıları şunlardır:
1- Tekbir alırken baş parmağı kulaklarının yumuşağına dokundurmak. (Erkekler için)

2- Namaz kılarken secde yerine bakmak.

3- Rükuda ayaklarına bakmak.

4- Başını, boyun ile birlikte rükuda düz tutmak.

5- Rüku ve secdede, tesbihleri 5-11 kere söylemek.

6- Kıyamda, ellerini bağlayınca, bileğini sıkıca tutmak.

7- Secdeye varırken önce sağ, sonra sol dizlerini yere koymak.

8- Secdeyi, iki eli arasında yapmak.

9- Secdeye, alnından önce, burnunu koymak.

10- Secdede burnunun iki yanına bakmak.

11- Namazda esnerken elin arkası ile ağzını kapamak.

12- Namaz içinde terini silmemek.

13- Öksürüğü ve esnemeyi terk etmek.

14- Secdeden başını kaldırdıktan sonra, ellerini yerden kaldırmak.

15- Ellerini kaldırdıktan sonra, dizlerini kaldırmak.

16- Tehıyyatta dizlerinin üzerine bakmak.

17- Sağına, soluna selam verirken başını çevirmek ve omuz başlarına bakmak.

18- Selam verirken, imam, hafaza meleklerine ve cemaate niyet etmek.

Müstehab sevabı
Sual:
Müstehaba da riayet etmek sevab olur mu?
CEVAP
İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
Müstehabları hafif görmemeli. Bunlar, Allahü teâlânın sevdiği şeylerdir. Eğer, bütün dünyayı vermekle, beğendiği bir işin yapılabileceği bilinmiş olsa ve dünyayı verip o iş yapılabilse, çok kâr edilmiş olur ve birkaç saksı parçası verip kıymetli bir elması ele geçirmek gibi veya çakıl parçası verip, ölmüş bir sevdiğimizi diriltmek gibidir. (1/266)

Müstehabı terk etmek
Sual:
Namazın bir müstehabı terk edilince mekruh olur mu?
CEVAP
Müstehab terk edilince, namaz mekruh olmaz, yani namazın sevabı azalmaz; fakat müstehabın sevabından mahrum kalınmış olur.

Secdeye inip kalkarken
Sual: Secdeye gidince, önce alnı mı, yoksa burnu mu koymak gerekiyor?
CEVAP
Alından önce burnu yere koymak müstehabdır. Kalkarken de tersi yapılır, yani önce alın, sonra burun kalkar. Diğer uzuvlar da böyledir. Secdeye inerken, önce sağ, sonra sol diz, sonra sağ, sonra sol el, sonra burun ve alın yere konur. Secdeden kalkarken bunun tersi yapılır. Yani önce alın, sonra burun, sonra sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılır. Böyle yapılmasa da namaz yine sahihtir, mekruh da olmaz, fakat müstehab sevabından mahrum kalınır. Bunları, dikkati çekecek kadar yavaş yapmamalıdır.

Şahitleri çoğaltmak
Sual:
Bir namazın ilk sünnetini, farzını ve son sünnetini aynı yerde kılmakla farklı yerlerde kılmak arasında fark var mıdır?
CEVAP
Evet, fark vardır. Kılınan her yer ayrı şahitlik yapar. Çok az, mesela 3-5 cm yer değiştirmek yeterlidir, ama başkasını yer değiştirmeye zorlamamalıdır.

Son sünneti, imamın farz kıldığı yerde kılması mekruhtur. Cemaatin kılması mekruh değilse de, başka yerde kılmaları müstehabdır. (Tahtavi)

Resulullah efendimiz, farz namazdan sonra sünneti, farzı kıldığı yerde kılmazdı. (Dâre Kutnî)

Evimizde yalnızken de, akşam, yatsı, sabah gibi açıktan okunabilen farz ve nafile namazları kılarken, okunması caiz olan yerlerde cehri yani açıktan okuyarak kılmak daha sevabdır. Sesimizi duyan duvarlar şahit olur, yerler şahit olur, eşyalar, halılar, koltuklar, odada ne varsa hepsi şahit olur.

Evinde kaza kılan, şahitleri çoğaltmak için, ezan ve ikameti, odada işitilecek kadar yüksek sesle okumalı. Bir hadis-i şerifte, (Kırda da olsa ezan okurken sesini yükselt! Ezan sesini işiten cin, insan, taş, ağaç ve her şey Kıyamette ezan okuyana şahitlik edecektir) buyuruluyor. (Buhari)

 
 
 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir