Cevap: Diğer Bir Deyişle
Öteki Ad le
Cevap: Namdiğer
Namdiğer kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Namdiğer ne demek? Namdiğer kelimesi nasıl yazılır? Namdiğer kökeni nedir? Namdiğer kelimesinin cümle içerisinde kullanımı
Şimdi bir bucağa dönüşen Aligor'un en büyük ağası namı diğer Faik Ağa, Faik Karayeloğlu'ydu. Faik Ağa, atalarından zengindi ama bu zenginlik nesilden nesile çoğalırdı.Adnan Gerger, Yüzsüz Hayat
Gündelik yaşantıda ve edebi yazınlarda çok sık kullanılan kelimelerden biri olan namıdiğer kelimesinin yanlış yazımı konusunda pek çok farklı biçim olduğu görülmektedir. Çoğunlukla sözcüğün “namı değer” şeklinde yanlış yazılıyor olması gözlemleniyor olmakla birlikte buna benzer pek çok yanlış yazım biçimi de vardır.
Namıdiğer sözcüğü çoğunlukla “namı değer”, “namıdeğer”, “namidiyer, “nam-ı diyer”, nam-ı değer” şeklinde yanlış yazılmaktadır. Aynı zamanda gündelik dilde de telaffuz konusunda buna benzer hataların yapıldığı da görülüyor olmakla birlikte edebi imgelemi olan sözcüğün edebi eserlerde de bolca yer edindiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Namıdiğer sözcüğünün hatalı kullanımına dair örnek bir anlatı sunacak olursak:
İkincisi: Namı diğer/Namı değer
Yıllardır biz bu kelimeyi nâm-ı değer olarak öğrendik, öyle duyduk. Şimdi öğreniyoruz ki nâm-ı diğer imiş aslı. Peki neden eski bir ifade olmasına rağmen eskiler tarafından bunca zaman yanlış kullanıldı? Veya bu ifadenin doğru olduğu nereden çıktı? Tüm TRT eski spikerlerine ve diksiyon dersi şakıyıcalarına dava açmak geliyor içimden, şu anda öylesine bir heyheyleme halindeyim.
Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından sözcüğün belirtilen iki anlamı “diğer bir deyişle” ve “öteki adı ile” şeklindedir. TDK, nam-ı diğer şeklindeki terkib yerine bu kelimeye sözlüğünde birleşik şekilde namıdiğer şeklinde yer vermiştir.
Sözcük anlaşılacağı üzere bir tamlama şeklindedir ve zamanla birleşik kelime halini almıştır. Namıdiğer kelimesinin etimolojik kökeni Farsçaya dayanıyor olmakla birlikte tamlamadan türetilmiş birleşik bir sözcüktür. Namıdiğer kelimesi “nam” ve “diğer” sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. “Nam” sözcüğü, “unvan” ya da “ad” gibi anlamlara gelmektedir. Tamlamanın ikinci kısmını oluşturan “diğer” sözcüğü ise bilindiği haliyle kullanılmıştır. Dolayısıyla sözcüğün anlamını sahip olduğu kelimelerin bütünleşerek ortaya çıkardığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Namıdiğerin İngilizce karşılığı aka olarak kısaltılan also known as ifadesidir.
Namı diğer sözcüğü Persçedir, kullanmayalım! Başka bir dile ilişkin olan namı diğer sözcüğü algı olarak çok düşük bir algı yaratan sözcüktür. Yerine güçlü algılar yaratan Başka adı, Başka ünü, Başka sanı, Öteki adı sözcüklerini kullanalım.
Namı diğer sözcüğü anlaşılamadığı için çok yanlış kullanımları olan namı deyer, namı değer, namı diyar gibi anlamsız olarak da kullanılmaktadır. Sözlüklerde kullanılan yazılışı namı diğer olmasına karşın yine de kullanılmamalıdır.
Örneğin: Namı diğer Horoz Nuri yerine, Öteki adıyla Horoz Nuri veya, Başka ünüyle Horoz Nuri diyebiliriz.
Namı diğer sözcüğü Türkçe olmadığı için yanlış algı, yanlış anlamlandırma ve yanlış yazmalara neden olmaktadır. Bu Türkçenin kendine özgü düzenini bozmaktadır. Düzen önemlidir. Düzen dilde başlar, yaşamda sürer. Düzenin olmadığı yerlerde kargaşa, kavga ve savaş süreklidir, bitmez.
Bir çok kişi anlaşılması güç olan bu Persçe sözcüğü namı diyar, nam-ı değer, Nam ı diyor gibi söylemekte ve yazmaktadırlar.
Persçe yazılışını ve söylenişini ise Persçe konuşan ve Arap abecesini yazabilenler yazacaktır. Arap abecesini ise Türkçe abeceye çevirmek oldukça güç bir iştir. Böyle bir davranış, bir yandan Türkçenin düzenini bozarken, bir yandan da Arap abecesini uzun süreç içinde bozacaktır.
Oysa bütün diller kendi içlerinde evrimini sürdürmeli ve gelişmelidirler.
Dillerin içindeki anlaşılamayan sözcükler dillerin gelişimi için engeldir.
Yayılmacı ekinler (Emperyalist kültürler) yayılmalarını önce kendi dilleriyle yapmaya başlarlar. Bu kendilerini güçlü duyumsamalarını sağlar. Arap yayılmacılığı yeryüzünde yıldır yayılmacılığını korumaktadır. Ülkelere önce İnanç ekiniyle giren sonra sözcükleriyle yayılmayı sürdüren Arap Yayılmacılığına gösterilecek en güzel örnek Kuzey Afrika ülkeleridir. Bugün Kuzey Afrika ülkeleri kendi dillerini unutmuştur. Geçmişte Fransız Yayılmacılığından da etkilenen bu ülkeler de Arapça ve Fransızca Ana dil gibi olmuş ve Kuzey Afrika dilleri yok olmuş, çok büyük bir ekin (kültür) yok edilmiştir. Ancak Arap ve Fransız sömürüsü bu ülkelerde sürdürülmektedir.
Türkçe konuşanların geçmişleri de bu örneklere benzemektedir. Yalnız, bu yayılmacılık bir süre durdurulmuştur.
Yayılmacı Ekinler bugün de çalışmalarını sürdürmekte ve başka Ekinleri (kültürleri) kendi içlerinde yok etmeye çalışmaktadırlar.
Bu yüzden kullandığımız sözcükler çok önemlidir.
Kemal Şimşek
25 Ağustos
İstanbul
(Bu yazı tanımlar dışında Türkçe olmayan sözcük kullanılmadan yazılabilmiştir.)