Narın zararları, narın pek zararı olmamakla birlikte faydası da o kadar çok bir meyvedir. Narın içerisinde bol miktarda bulunan C vitamini, potasyum, tannin ve demir kişilere sağlıklı olmanın kapılarını aralayan vitamin ve minerallerdir. Özellikle içeriğinde antioksidan barındırdığı için çeşitli hastalıklara karşı kişileri korumaktadır. Kanser olma riski bilinçli ve düzenli nar tüketen kişilerde oldukça azdır. Nedeni ise narda fazla oranda bulunan antioksidandır. Antioksidan başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa karşı kalkan görevi üstlenen önemli bir etkendir. Birçok meyve ve bitkide antioksidan bol bol bulunur ve narda o meyveler arasında ilk sıralarda yer alır. Narın Zararları
Narın Faydaları
Bize Sıkça Sorulan SorularNar Ekşisinin Zararları?Nar ekşisi çok faydalı olan nar meyvesinden üretilir ve salataların vazgeçilmezidir. Uzmanlar nar ekişisi şeker hastalarına ve ailesinde şeker hastalığı olan kişilere yani bu hastalığa yatkınlığı olanlara önermemektedir. Çünkü nar ekşisi kişide şeker yeme isteğini tetiklemektedir. Nar glikoz, lif ve fruktoz içerir. Nar ekşisine dönüşme sırasında ise havayla temas eder. Bu nedenle antioksidan özelliğinin bir bölümünü de kaybetmiş olur. Nar ekşisi ekşi nar türünden elde edilmiş ve tadından şeker alamadığımız bir üründür. Gerçek nar ekşisi son derece ekşi bir tada sahiptir. Nar ekşisi şeker hastalığı, insülin direnci, reaktif hipoglisemi, bozulmuş açlık glikozu bulunan hastalarda uygulanan diyet tedavisine olumsuz bir etki yapar. Hastalarda hem iştahı açar, hem de tatlıya olan düşkünlüğü arttırır. Çok az nar ekşisi kullanılsa bile şeker hastalarında ve diğer sorunları olanlarda kan şekerini düşünemeyeceğiniz kadar yükseltir. Bu yüzden uzmanlar kalp ve damar hastalıkları, obezite, metabolik sendrom hastalığı olanlara, diyabete yatkın olanlara nar ekşisi tüketmeyi önermez. Son Güncelleme : Narın Zararları ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. |
0 Yorum Yapılmış "Narın Zararları" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin |
Bekunis Zararları |
Bekunis Zararları, Bekunis kabızlığın kısa süreli tedavisinde kullanılan, 30 draje içeren blister ambalajlarda sunulan bir ilaçtır. Bekunis bağırsak mukozasına doğrudan etki ile bağırsak hareketlerini ve içeriğinin geçiş hızını artırır, elektrolit ve |
Kükürtün Zararları |
Kükürt Zararları; Genel olarak birçok sanayi kollarında kükürt kullanılmaktadır. Bunların başında el katı sabunları ve ilaç sanayisinde kullanılmaktadır. Nitekim kükürt farklı çeşitlerde sıvı, katı ve toz şeklinde kullanılmaktadır. Kuru meyvelerin bo |
Tinerin Zararları |
Tinerin zararları özellikle gençler arasında yeterince bilinmediğinden dolayı çevremizde tiner çeken çocukları görebilmek de mümkün olabiliyor. Özellikle ergenlik döneminde başlayan iç çatışmalar sebebi ile böyle durumların ortaya çıkması ileride gen |
Nescafenin Zararları |
Nescafe'nin Zararları, bu kahve çeşidi herkes tarafından sevilen ve sıkça tüketilen bir içecek çeşididir. Aslında Nescafe'nin dikkat dağınıklığı ve yorgunluk gibi sorunların geçici olarak ortadan kaldırılmasını sağladığı doğrudur ama bir o kadar |
Kirazın Zararları |
Kirazın zararları, kiraz lezzetli bir yaz meyvesidir. Lezzetli olduğu gibi sağlık açısından da faydalıdır. Kiraz meyvesi, kiraz sapı ve çekirdekleri sağlık için birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. En önemli etkisi antioksidan özelliğid |
Nanenin Zararları |
Nanenin zararları, Nane yüzyıllardır tüketimi yapılan bir bitkidir. Mutfaklarda baharat olarak kullanıldığı gibi çok eskilerden bu tara alternatif tıpta da başarı ile kullanılmaktadır. Nane sakız, şeker, ağız spreyi ve diş macunlarının içeriğinde de |
Kekiğin Zararları |
Kekiğin zararları yazısına geçmeden önce gelin hep beraber kekik nasıl bir bitkiymiş göz atalım. Kekik babagiller ailesine ait olan ve özellikle güneşli havayı çok seven bir bitkidir. Çorak toplarda yetişme gösteren, kökleri saçak şeklinde olan ve |
Hayıt Tohumu Zararları |
Hayıt tohumu zararları, hayıt tohumu babagiller familyasına ait olan bir bitkidir. Bu bitki tam anlamıyla bir şifa kaynağıdır ve tıbbi açıdan da sık kullanılır. Özellikle bayanların kullanmaları gereken otlar arasında ilk sıralarda yer alır. Bayan |
Ağdanın Zararları |
Ağdanın Zararları, Ağda, istenmeyen tüylerden arınmak, kurtulmak için kullanılan yapışkan çeşitli bir maddedir. Vücut bakımı için bayanların kıllarından kurtulma ve çok uzun süreli temizliğe sahip olması, aynı zamanda kıl köklerinin incelmesini sağla |
Amonyak Zararları |
Amonyak Zararları, Amonyak, isminin kökeni Eski Mısır'a dayanmaktadır. Ammoniakon Mısır Tanrısı Amon'un adı, Amon'dan çünkü bu madde eski yıllarda Libya'da bu tanrının tapınağı yanında hazırlanmakta idi. Amon tapınağını ısıtmada kullanılan deve |
Rutubetin Zararları |
Rutubetin Zararları, Rutubet nem bulunan yerlerde küf mantarlarının üremesi sonucu küflenme meydana gelir. Nem ve sıcaklık küf mantarlarının üremesini sağlayan önemli etkenler arasındadır. Küfün ortaya çıkması için ilk önce uygun ortamın oluşması ger |
Kerevizin Zararları |
Kerevizin zararları, kalori bakımından düşük bir sebze olan kereviz çok fazla tüketilen bir sebze olmasa da sağlık açısından değerli bir besin kaynağıdır. A ve K vitaminleri bakımından iyi bir kaynaktır. Antioksidan özelliği ile de sağlık açısından g |
Bekunis Zararları |
Kükürtün Zararları |
Tinerin Zararları |
Nescafenin Zararları |
Kirazın Zararları |
Nanenin Zararları |
Kekiğin Zararları |
Hayıt Tohumu Zararları |
Ağdanın Zararları |
Amonyak Zararları |
Rutubetin Zararları |
Kerevizin Zararları |
Balinin Zararları |
Yoğurdun Zararları |
Soğan Kürünün Zararları |
Susamın Zararları |
Sandaloz Sakızı Zararları |
Ters İlişki Zararları |
Power Plate Zararları |
Bulgurun Zararları |
Yer Fıstığının Zararları |
Cipsin Zararları |
Yeşil Çayın Zararları |
Avakadonun Zararları |
Keçi Sütünün Zararları |
Leblebinin Zararları |
Patlıcanın Zararları |
Asetonun Zararları |
Buzdolabının Zararları |
Burun Deldirmenin Zararları |
Popüler İçerik |
Balinin Zararları Balinin Zararları, Bali toulen denen bir kimyasal madde içermektedir. Toulen oldukça toksik bir maddedir. Bu madde vücuda oldukça büyük zararlar verme |
Yoğurdun Zararları Yoğurdun zararları, yoğurt dünya genelinde en çok tüketilen süt ürünlerinden biridir. Yoğurt yüzyıllardır birçok hastalığı tedavi etmek için kullanılm |
Soğan Kürünün Zararları Soğan kürünün zararları, soğanın Anavatanı Güneybatı olsa da tüm dünyada yetiştirilen bir sebzedir. Günümüzde soğan yeşil ve kuru soğan olarak yaygın |
Susamın Zararları Susamın zararları, susam A, E ve C vitamini bakımından oldukça zengindir. Ayrıca içerisinde başta bakır olmak üzere pek çok mineraller barındırmaktadı |
Sandaloz Sakızı Zararları Sandaloz sakızı zararları, sandaloz sakızı çok eski yıllardan günümüze kadar zayıflamak için kullanılan bir üründür. Günümüzde zayıflamak için yaygın |
Ters İlişki Zararları Ters ilişki zararları sebebi ile bayanların çok rahatsız oldukları bir ilişki türü olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle makat dediğimiz deliğin cinsel |
Narın çiçeğinde, yaprağında, meyvesinde, çekirdeğinde ve kabuğunda yüksek miktarda;
Narın içeriğindeki bu maddelerin insan sağlığı üzerine olumlu etkilerinin ortaya konulması ve fonksiyonel gıdalar grubuna alınmasından sonra narın önemi giderek artmıştır.
Narın bileşimi;
Narın tüketilen kısmı;
Nar özlerinin muazzam bir;
Farklı nar özlerinden, kabuğu, kökü, suyunu içeren ve özellikle kurutulmuş kabuklarından üretilen ilaçların birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını bilinmektedir.
Nar:
Nar suyu;
Zengin bir antioksidan kaynağıdır. C ve E vitamini, Koenzim Q10 içermektedir.
Nar; içeriğindeki flavanoid ve antosiyanin miktarına bağlı olarak yeşil çayın üç katı oranında antioksidana sahiptir. Ayrıca yabanmersini ve portakaldan daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.
Narın çok sayıda hastalık üzerinde tedavi edici etkisi araştırılmaktadır. Bu hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Nar suyu tüketiminin, LDL (kötü kolesterol) alımını azalttığı ve HDL (iyi kolesterol) aktivitesini artırdığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda nar suyunun kolesterol birikiminin ve damarlarda plak oluşturucu köpük hücre oluşumunun azalmasına yardımcı olduğu belirtilmiştir. Nar suyunun damar sertliğini önlediği şeklindeki görüşler de güçlenmektedir.
Bazı araştırmalarda narın, antinflamatuvar (iltihap önleyici) olarak kullanılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca nar kabuğunun iltihap ve alerjilerin yayılmasını önlediğine dair çalışmalar bulunmaktadır. Nar, içerdiği polifenoller sebebiyle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır.
Diyabetik bireylerde kan şekerinin uzun süre yüksek kalması ateroskleroz (damar setliği) oluşumuna neden olmaktadır. Nar meyvesinin diyabete etkisi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Hastaların nar suyu tüketimiyle serum glukoz, kolesterol ve trigliserit seviyeleri etkilenmemiştir. Serum lipid peroksit seviyelerinde önemli azalma görülmüştür.
Nar özellikle tip 2 diyabeti etkileyen anahtar mekanizmalardan hücre fonksiyon kaybı ile hücre ölümüne neden olan zincirleme reaksiyon sürecini azaltmaktır. Ayrıca narın içinde bulunan kıymetli bileşenler vücutta insülin üretimini artırarak, kan şekerinin düzenlenmesinde yardımcı olur.
Narı mevsiminde tüketmek, vücutta yer alan ve güneş yanıklarına neden olan serbest radikallerin durdurulmasında oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra narda bulunan antioksidanlar cilt tümörlerini engeller.
Nar ve nar suyu çok faydalı olsa da dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır.
Narın zararları şunlardır:
Tüm besin maddelerinde olduğu gibi nar veya nar suyunun da tek başına hastalıkların tedavisini sağlamayacağı unutulmamalıdır.
Narın sağlığı katkısı olduğu kadar nar ekşisinin de vücuda birçok katkı sağlamaktadır. Özellikle kanser hücre oluşumunu engelleyen nar ekşisi, bilinmeyen yerlerden satın alınmamalıdır. İçerisinde fazla glikoz olan nar ekşileri sağlığı tehdit etmektedir.
Nar ekşisinin faydaları nelerdir?
Bağışıklık sistemini korur
Nar, özellikle kış aylarında tüketildiğinde vücut direncinin yükselmesini sağlar. Nar ekşisi de en az nar kadar vncuda destek olur ve bağışıklık sistemini korumaktadır.
Kalbi korur
Nar ekşisi, kalp sağlığının en büyük destekçilerinden biridir. Kolesterolü dengeler ve vücuttaki kan şekerini dengelemektedir.
Diş ve diş etini korur
Ağız içi yaralarına veya diş eti hastalıklarına da iyi geldiği bilinen nar ekşisi, doğal ilaç olarak kullanılmaktadır.
Nar ekşisinin vücuda diğer faydaları
- Enfeksiyonları iyileştirir ve vücudu enfeksiyonlara karşı dirençli hale getirir.
- Kronik yorgunluğa iyi gelir.
- İdrar söktürücü etkisi vardır. Vücuttan toksinleri temizler.
- Bağırsak parazitlerinin doğal tedavisidir. Vücutta bulunan iyi bakterilerin çoğalmasını sağlar.
- İshal tedavisinde iyileşmeyi hızlandırır.
- Cilt için oldukça faydalıdır. Düzenli kullanılması halinde ciltteki lekeleri giderir. Sivilce sorununu çözer.
- Basur için doğal bir tedavi yöntemidir
- Romatizma ağrılarının ağrı kesicisi olarak kullanılmaktadır.
- Tatlı nar suyu, ses kısıklığı ve zatürreye karşı oldukça etkin bir tedavidir.
Nar da nar ekşisi kadar sağlığı yararlıdır
- Narın tohumları yani içindeki tanecikler meyve olarak tüketilebilir. Bunun dışında gövde-kök, dal kabukları gibi alanları da tıbbi olarak tedavi edici olarak kullanılır.
- Nar, oldukça faydalı ve tedavi edici meyveler listesindedir. Çoğunlukla besleyici ve tedavi edici ilaç ve panzehir olarak çeşitli karışımlarla beraber tüketilir.
- Merhem şeklinde de uygulanabilir. Narın yalnızca meyvesi değil, çiçeği, çekirdekleri, suyu ve kabukları da çeşitli kombinler ile tıbbi tedavi yöntemleri olarak kullanılabilir.
- Tatlı nar midede çabuk çözülür. Bu sebeple hazmı oldukça kolaydır. Fakat kimi zaman midede şişkinlik yapabilir.
Narın bizi hastalıklardan korumanın yanı sıra sağlığımızın iyileştirilmesinde de önemli bir etkisi vardır. Kış aylarında soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara çok iyi gelir. Nar suyu meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra önemli bir yere sahiptir. Narın faydaları genel olarak şu şekildedir:
Antioksidan içeriği bakımından zengindir. Özellikle diğer meyvelerle karşılaştırıldığında antioksidanlar açısından ilk sırada yer almaktadır. Bu sayede vücutta dolaşan serbest radikaller tutularak dışarı atılır ve vücuttaki toksik atıklar uzaklaştırılır.
Nar aynı zamanda doğal bir kalp ilacı olarak da bilinir. Narın kalp damar sağlığı üzerinde büyük etkisi vardır. Burada meydana gelen hastalıklara karşı kalkan vazifesi görür ve kalp damar sağlığı korunur.
Vücutta çeşitli şekillerde meydana gelen enfeksiyonların önlenmesinde yardımcı gıda olarak kullanılması tavsiye edilir. Ayrıca hafızayı güçlendirir.
Nar, sindirim sistemindeki olayları düzenlediği için de bilinir. Nardan elde edilen küspe çok önemli maddeler içermektedir. Bu maddeler sayesinde şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık gibi birçok rahatsızlığın giderilmesi mümkündür.
Nar ekşisinin de faydaları vardır. Ekşi nar, normal nara göre daha fazla idrar söktürücü ve bağırsak faydalarına sahiptir. Aynı zamanda damar sertliği gibi önemli olayları da önler.
Nar kabuğunun faydaları genel olarak bilinmemektedir. Nar kabuğunun mucizevi özellikleri vardır. Kabuğunu soyup içtikten sonra kabuğu kaynatıp içtiğinizde meme kanseri başta olmak üzere birçok hastalıktan kurtulacaksınız. Ateşiniz yükselirse nar kabuğu bu ısıyı emerek vücudunuza enerji verir ve yorgunluk hissini giderir. Bunların yanı sıra nar kabuğu vücudu, kalbi, mideyi, bağırsakları ve diş etlerini güçlendirir. Nar kabuğu mide iltihabını gidermek için de kullanılabilir.
Hamilelik çok sancılı ve önemli bir süreçtir. Hamile anneler yediklerine çok önem vermelidir. Sanılanın aksine hamilelikte nar yemek kötü bir fikir değildir. Hamilelik sırasında günde 1 nar tüketilebilir. Nar pek çok vitamin içerdiği için sıkıntı olmayacaktır. Aksine bebek gelişimi olumlu etkilenir.
Nar, yüzlerce tohumdan oluşan küçük kırmızı veya pembe meyvelerden oluşur. Genelde ekşi bir tada sahip olan bu meyvenin tatlı aromalı çeşitleri de bulunmaktadır. Kendine özgü bir şekle sahip olan nar, sapı çiçek şeklinde olan bir elmayı andırıyor. Kalın ve yenmeyen bir kabuğa sahip olan narın içindeki yüzlerce yenilebilir tohum parçacığına aril denir.
Besin değeri noktasında gram nar; hemen hemen 83 kaloriye sahiptir. Protein noktasında 1,7 gram, karbonhidrat noktasında 19 gram ve 4 gram da lif bulunmaktadır. Ayrıca nar, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, C vitamini, K vitamini ve folik asit açısından zengin biyoaktif içeriklerin iyi bir kaynağıdır. Bunlara ek olarak narın içinde punikalajin ve punikik asit adı verilen, güçlü tıbbi özelliklere sahip iki önemli bileşeni vardır. Punicalagin, hem meyvenin kendisinde hem de kabuğunda bulunan çok güçlü bir antioksidandır, punicic asit ise nar tohumlarında bulunan ana yağ asididir. Bu iki önemli bileşen sağlıkta önemli bir rol oynar.
Narın dışında oldukça sert bir kabuğu var. İçerisindeki nar tohumlarına ulaşmak için önce soymanız gerekir. Bıçak yardımı ile kafadan oval bir kesi yaptıktan sonra el ile ikiye kesebilir veya birbirine paralel çizikler yaparak ayırabilirsiniz.
Meyve suyu alternatiflerinde sıklıkla nar suyunu kullanabilirsiniz. Nar suyu yemekler, ara öğünler veya kahvaltının yanında tüketilebilir.
Nardan, nar pekmezi de elde edilmektedir. Alternatif olarak kullanmakta fayda var. Vitamin kayıplarını en aza indirmek için hazırlandıktan hemen sonra tüketilmelidir.
Eylül ve Ekim aylarında olgunlaşan nar meyvesi bu aylarda hasat edilir. Nar, eylül sonu ile ocak başı arasında marketlerde ve market raflarında yerini alır. Latince çekirdekli elma anlamına gelen "pomum granatum" kelimesinden gelen nar, bilinen en eski meyvelerdendir. Asya, Akdeniz, Orta Doğu ve Kaliforniya dahil olmak üzere tüm dünyada yetişen 14 çeşit nar vardır. Kışın doğal olarak yenmesine rağmen nar, tarım sektörünün gelişmesiyle birlikte dört mevsim de tüketilebilmektedir. Ancak uzmanlar tarafından mevsiminde tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Olgun narlar ağır, iri ve gergin bir yapıya sahiptir. Depolandığında küçülme ve kuruma eğilimi gösteren veya daha hafif ve küçülen meyveleri seçmemeye dikkat etmelisiniz. Bu meyveler daha az su içerdiğinden tatlarını kaybedebilirler. Olgun narlar doğal olarak elle kolayca bölünebilir. Nar toplandıktan sonra olgunlaşmayı bıraktığı için satın aldığınız narın iyice kontrol etmelisiniz.
Nar seçerken kırmızı ve parlak rengine dikkat etmelisiniz. Meyveleri lekeli ve siyah lekeli satın almaktan kaçınmalısınız. Ayrıca çatlamış, kırılmış veya kesilmiş narlar enfeksiyona duyarlı olabilir. Mümkün olduğunca pürüzsüz ve cilde zarar vermeyen narları seçmeye özen göstermelisiniz. Büyüklüğü ile orantılı olan iri ve ağır meyveler daha lezzetli kabul edilir. Nara parmağınızla vurduğunuzda dolgun bir ses çıkarır ve hafifçe sıkıldığında ne çok sert ne de çok yumuşaktır, bu da meyvenin olgunlaştığını gösterir.
Nar, tıpkı kahvaltılık gevrek gibi tahıllara ayrılıp bir kâseye doldurulup kaşıkla yenilebileceği gibi, tahıllarla tatlandırılmış süt veya yoğurt kahvaltılarında da kullanılabilir. Ayrıca kahvaltıda içilen portakal veya elma suyuna nar taneleri de ilave edilebilir. Çorba tariflerinde bile ilginç bir aroma katmak için kullanılan nar taneleri çoğunlukla salatalarda kullanılır. Mevsimsel salataların yanı sıra meyve salatalarına da eklenebilen bu meyve, alkollü veya alkolsüz kokteyllerde de kullanılmaktadır. Son olarak, sütlü tatlıları süslemek veya hafif atıştırmak için yoğurda nar taneleri eklenir.
Narın hem hastalıkları önlemede hem de sağlığın iyileştirilmesinde birçok olumlu etkisi vardır. Meyve olarak uzun yıllardır alternatif tıpta kullanılmasının yanı sıra günlük beslenme planlarında sevilmekte ve tüketilmektedir. Kış aylarında soğuktan korunmada çok etkilidir. Taze sıkılmış nar suyu meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra yüksek konsantrasyonlarda fitokimyasal içerir. Narın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin çoğundan bu fitokimyasal bileşenler sorumludur. Düzenli nar tüketimi tüm bu faydalı unsurlardan yararlanmanızı sağlar. İşte narın insan sağlığına en çok bilinen olumlu etkileri şunlardır:
Nar, antioksidan içeriği en yüksek meyve türleri arasındadır. C vitamini çok hassas bir vitamindir ve yemek ile pişirme, pastörize etme ve metal teması gibi durumlarda tamamen yok edilebilir. Bu nedenle narın metal bıçak, blender gibi aletlerle temas etmeden taze tüketilmesi faydalıdır. Nar aynı zamanda güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen kırmızı şarap ve yeşil çay gibi diğer yiyeceklere göre 3 kat daha fazla antioksidan bileşen içerir. Nar çekirdeği canlı ve parlak kırmızı rengini içerdiği polifenollerden alır.
Tansiyon dengeleme özelliği sayesinde yüksek tansiyon değerlerine sahip kişilerde kan basıncının düşürülmesine, kansızlık nedeniyle düşük tansiyon şikâyeti olan kişilerde tansiyonun gerekli değer aralığına getirilmesine yardımcı olur. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılan ilaçlarla etkileşime girmemesine dikkat edilmesi gerektiğidir. Ayrıca Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarda özellikle erken evrelerde nar tüketiminin özen gösterilmesi hastalığın ilerlemesini yavaşlatması açısından oldukça faydalıdır.
Pek çok tohum içeren farklı bir meyve türü olan nar, oldukça önemli bir posa içeriğine sahiptir. Sindirim sisteminin düzgün çalışması için yetişkinlerde günlük gram lif alımına dikkat edilmelidir. Bir bardak nar ortalama olarak 7 gram küspe (lif) içerir. Bu miktar günlük ihtiyacın yaklaşık üçte birini karşılamaktadır. Ayrıca lif içeriği yüksek bir diyete sahip olmak tokluk hissinin uzamasına yardımcı olur. Bu nedenle zayıflama diyeti uygulayan veya formunu korumak isteyen kişiler de nar meyvesini tercih edebilir.
Narın meyve olarak tüm faydalarını sağlamanın yanı sıra, nar suyu çok daha yüksek konsantrasyonlarda antioksidan bileşenler ve fitokimyasallar içerir. Bu nedenle 1 bardak nar suyu tüketilerek birkaç narda bulunan malzemelerden yararlanmak mümkündür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta nar suyunun sıkılarak posa içeriğinin yok olmasıdır. Sindirim sistemini düzenleyebilmek için nar tüketen kişilerin nar suyu yerine narın kendisini tüketmesi gerekmektedir. Ayrıca tüm meyve sularında olduğu gibi nar suyunun da meyvesine göre yüksek glisemik indeksi vardır, bu nedenle şeker hastalarının narı bir bütün olarak tüketmesi faydalıdır.
Narın faydalı kısmı sadece taneleri ve suyu değildir. Nar kabuğu aynı zamanda sağlık açısından pek çok fayda sağlayan bileşenler içerir. Beş dakika kaynamaya yakın suda bekletilen nar kabukları ile hazırlanan çay, haftada birkaç gün tüketilebilir. Tarçın, karanfil ve benzeri tatlandırıcılar ve faydalı maddeler de bu çaya eklenebilir. Nar kabuğunun bu şekilde tüketilmesiyle grip ve soğuğa karşı korunmak, sindirimi düzenlemek ve kolesterolü dengelemek mümkündür. Ancak herhangi bir sağlık sorunu olan kişilerin nar kabuğu çayı tüketmeye başlamadan önce hekimlerine danışmaları gerektiği unutulmamalıdır.
Nar sadece meyvesi ile değil çiçekleriyle de insan sağlığına fayda sağlayan bir bitkidir. Nar çiçeğinden üretilen ve ekşi çay olarak da adlandırılan ebegümeci çayı, idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığın tedavisinde kullanılabilmektedir.
Vitamin ve mineraller ve diyet lifleri açısından zengin olan nar, birçok hastalığın önlenmesinde de etkilidir. Sindirim sistemi hastalıkları ve soğuk algınlığına karşı korumanın yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirici bir etki sağlar. Cinsel güçlendirme etkisi nedeniyle cinsel sorunlarda destekçi olarak kullanılabilir. Ayrıca kansere karşı korunmada ve kan şekerinin dengelenmesinde oldukça etkilidir.
Narın yukarıda bahsedilen önemli etkilerinin tadını çıkarmaya başlamak istiyorsanız diyetinize nar ekleyebilirsiniz. Nar düzenli olarak tüketilerek birçok hastalık türünden korunabilir; Hibiskus çayı, nar kabuğu çayı ve nar ekşisi gibi nardan elde edilen doğal ürünler kullanarak bu etkileri çok daha güçlendirebilirsiniz.
Narın şu ana değin bilinen ve deneysel raporlar ile kanıtlanan bir zararı olmamakla birlikte her şeyde olduğu gibi fazla tüketimin zarara yol açabileceğini unutmamak gereklidir.