Merhabalar Sevgili Dostlar,
2 haftadır fırsat bulup yapamadığım nar reçelini dün çekim dönüşü hazırlamaya karar verdim. İstanbul o kadar soğuktu ki aslında kafamı battaniyenin altına sokup uyuyasım vardı. İnsan kurtlu olmaya görsün yine uzanmak yerine kenarda bekleyen narları kesip sıkmaya başladım.
Narlar iri ve sulu olduğu için 3,5 tanesinden 2 su bardağı su çıktı. Kalan yarımında tanelerini ayıklayınca reçel için malzemelerim çabucak hazırlandı.
Her zaman az malzeme ile reçel yaptığım için pişirmesi de oldukça çabuk oluyor. Böylece o reçelden sıkılıp bozulmasına olanak vermeden farklı bir reçel daha pişirebiliyorum. Bu malzemelerden ml kadar çıkıyor daha fazla hazırlamak isterseniz x2 ölçü deneyebilirsiniz.
Bugün kahvaltıda reçelin tadına baktık kıvamı da lezzeti de harika olmuştu. Ben ekstra bir lezzet katmak istediğim için içine hafifçe ezip çatlattığım 1 kakule tohumu ekledim, eğer ilave ektemek isterseniz aktarlardan alabilirsiniz.
Unutmayın reçelin kıvamının olup olmadığınız soğuttuğunuz bir cam ya da porselen tabağa damlatarak anlayabilirsiniz. Damlalar dağılmadan top gibi kalıyorsa ve yavaş akıyorsa kıvamı olmuştur.
Son olarak nar tanelerini ezmeden kolayca ayıklamak istiyorsanız narı enine 2 parçaya bölün. Kesik tarafını avucunuzun içine gelecek şekilde tutun ve bir kaşık yardımıyla kabuğuna vurun. Böylece çok fazla sıçratmadan ve ortalığı dağıtmadan taneleri ayıklayabilirsiniz.
Sevgiler…
Bir nar reçeli yaptım, yanağını dayar uyursun. Hem tatlı, hem ekşi. Acayip bir şey. Arkadaşımın annesinin yaptığı, tadına baktıktan sonra bu çikolata mı kokuyor, yok yok Nutella kokuyor, yok hayır karamel mi acaba diye diye kasenin yarısını tereyağlı ekmeklere süre süre yiyip bitirdiğim kiraz reçelinden bile güzel.
Daha önce nar reçeli yediğimi hiç hatırlamıyorum. Manavdan aldığım (biliyorsunuz artık babamın teslimatları bitti) koyu kırmızı narların fotoğraflarını çekerken narlı donmuş yoğurdun ardından ne yapsam diye düşünüp durdum. Kitap karıştırıp kafa patlamak yerine arşivlerden sevdiğim bir tarifi bu meyveyle denemeye karar verdim. Clementineli Zeytinyağlı Kek favoritariflerimden biri. Portakal, mandalina, clemetine suyu yakışıyorsa neden nar olmasın derken hazırlamaya başladım.
Her şeyi birbirine ekleyip sıra son karıştırmaya geldiğinde öyle iştah kapatıcı bir renk aldı ki sonucun hüsran olacağına emindim. Yine de fırına attım. Çıktıktan sonra o kötü renk gitti ama tadı o kadar kötü oldu ki bir ısırıktan sonra o ısırıkla birlikte çöpü boyladı.
Bugünlük bu kadar yeter dedim ama ardından aklıma nereden girdiyse reçel girdi. Her şeyin turşusu reçeli yapılıyor da ben niye nar reçeline rastlamadım acaba diye düşünürken dank etti. Nasıl narlı kek diye bir şey önceden duymadınsa herhalde bu meyvenin reçeli de bir şeye benzemiyor ki yapmıyorlar işte dedim kendi kendime.
Benzer mi benzemez mi, rastladın mı rastlamadın mı derken başladım sularını sıkmaya. Bir yandan da diyorum ki meyve işte, boşalt üzerine yarım kilo şeker her meyve adam olur
İyi ki de demişim. Bir reçel uzmanı olmadığımın altını çizip, genelde de kimsenin sevmediği garip reçelleri beğendiğimi ekleyerek, diyorum ki: Bu reçel tartışmasız benim şimdiye kadar yediğim en güzel reçeldi. Geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü bitti. KOSKOCAMAN kavanoz reçel bitti. Sebeplenenler oldu her zamanki gibi, ama yine de 🙂
Gelelim püf noktalarına. Öncelikle, o kadar narın çekirdeğinin yerken rahatsız edeceğini düşünüp sadece bir tane narın tanelerini kullandım. Gerisinin suyunu sıktım. Hemen hemen her reçelde geçerli olabilecek bir püf noktası da pişirme süresiyle alakalı. Pişirme süresi ocağınızın ateşine göre değişiklik gösterebilir. Reçelin kıvamının tutup tutmadığını anlamanın çok basit bir yöntemi var (bu yöntem karamel yapımında da kullanılıyor). Reçeli pişirmeye başladığınızda buzluğa ufak boy bir tabak koyun. Reçel bitmeye yakın bir kaşık reçeli buzlukta soğumuş olan tabağın üzerine damlatın. Çok az bekledikten sonra tabağı eğin. Eğer su gibi akıyorsa pişirmeye devam. Yapışkan bir kıvam alıp akışkanlığını kaybetmeye başladıysa da reçeliniz oldu demektir. Afiyet olsun.
NAR REÇELİ TARİFİ
ÖNEMLİ NOT (4 Kasım ): Cafe Fernandonun en popüler tariflerinden biri olduğu ve yayınlandığı günden beri sıklıkla denenen tarifler arasında yer aldığı için (aynı zamanda içerik hırsızı sitelerin en çok rağbet gösterdiği tarif de bu; tarifi ve fotoğrafları o sitelerden kaldırtmak için ciddi mesai harcadım) bu önemli notu iliştirmek ihtiyacı hissettim. Nar reçeli tarifini kitabım için tekrar yaparken alttaki tarifin aslında reçelden çok koyu bir şurup olduğunun farkına vardım. Yazdığım kitabım için üzerinde en çok uğraştığım tarif bu nar reçeli tarifi oldu. Kesinlikle uğraşlarıma değdi. Maalesef hazırladığım yeni versiyonunu kitap raflarda yerini almadan yayınlayamıyorum. Ufak tefek miktar değişikliklerinden ibaret olsaydı açıklamaktan çekinmezdim ama tarif temelinden değişti. Kitap çıkana kadar (henüz tarihi belli değil) bu tarifi uygulamaya devam edebilirsiniz. Yalnız aklınızda bulunsun: Bu nar reçeli tarifi alışık olduğunuz reçellerden daha az kıvamlı olacaktır. Kıvamını koyultmak için belirtilen süreden daha fazla pişirmeyin. Aksi taktirde yanık bir şeker tadı oluşacaktır. Kitap için hazırladığım tarif de umarım beklediğinize değecek.
Malzemeler
* kilo nar su bardağı nar suyu ve 1 su bardağı ayıklanmış nar için yeterli olacaktır. 1 su bardağı ayıklanmış nar 1 adet büyük boy nara denk gelir.
Yapılışı
· YorumKategori: Best of Cafe Fernando, Kahvaltı ve Brunch, Reçel ve MarmelatEtiket: nar, nar reçeli
Nar taneleri ile reçel yapılabilir mi? "Nar nasıl değerlendirilir? Nar ile neler yapılabilir?" denilince reçel ve marmelat da düşünülür. Çarşıdan bir tane alınmasına rağmen, eve gelince bin tane olan kıymetli ve bereketli meyve nar, sonbaharın lezzetlerinden biri Nara mevsimi dışında da ulaşabilmek için nar reçeli veya nar marmelatı iyi bir tercih olabilir. Keyifli bir kahvaltı için harika bir nar reçeli farklı bir tat Öyleyse evde nar reçeli nasıl yapılır?
Üç su bardağı ayıklanmış nar tanesi
İki su bardağı şeker
Bir su bardağı su
Yarım limon suyu