Narsizm son yıllarda patlama yaşamış, artık psikiyatrların en sık karşılaştığı klinik semptomlardan biri olmuştur. Narsistik dönem, çocuk gelişim dönemlerinde son derece gerekli olan bir aşamadır. Çünkü çocuğun başkalarını sevebilmesi için öncelikle kendini sevebilmesi gerekir. Bu dönem çocuğun sevmeyi öğrenme sürecidir. Narsistik kişilik bozukluğunun köklerine baktığımızda da çocukluğun ilk çağlarından başladığını görürüz. Ebeveynlerine baktığımız zaman bu çocukların ebeveynlerin çocuklarına karşı gizli ya da aleni olarak saldırganlık gösteren ya da soğuk anne-baba figürü olduklarını gözlemleriz. Çoğu narsistik kişilik, doğuştan edindiği sıra dışı bir özellik taşır. Bunlar aynı zamanda başarılı kişilerdir. Çoğu fiziksel olarak çekici, zeki ya da özel bir yeteneğe sahiptir.
Lider dediğimiz kişilerde narsistik özellik mutlaka bulunuyor. Padişahlardan tutun da başbakanlara kadar eğer belli bir rütbedeyseniz bu özelliği taşıyorsunuz.
Onları tanımak adına şunu da söyleyebiliriz. Narsist kişiler kendini çok beğenen insanlar olsa da aslında nörolojik olarak kendilerini sevmezler. Kendilerini bulundukları rütbeleriyle, güçleriyle, kazandıkları parayla, bindikleri arabayla güçlü hissederler. Onlar için diğer insanların hayranlığını kazanmak çok önemlidir. Şunu da ayırt etmek gerekir. Bir kişilik özelliği olarak narsist olanlar, bir de patolojik seviyede, hastalık noktasında olanlar var. Bu kişiler çok saplantılı, çok zor kişilikler. Kendini üstün görme, empati yapamama, karşısındakinin duygusuna girememe, onun üzüldüğünü anlayamama, sevincini paylaşamama, sohbet esnasında diğerinin dünyasını hiç merak etmeme yine bu kişilerin özellikleri arasında. Mesela nasılsınız, iyi misiniz diye soruyorsunuz, o hemen kendi mükemmelliğini, çocuklarının mükemmelliğini anlatmaya başlıyor. Hiç sizi, halinizi, hatırınızı, çocuğunuzu soran yok. Sizin dünyanızı merak etmiyor. Sizin ne yaptığınız, ne işle meşgul olduğunuz, o hafta kötü bir hafta mı geçirdiniz, nasılsınız bunları sormazlar bile.
Kesinlikle öyle. Narsist kişiler ikili ilişkilerde, paylaşımcı değildir. İlişkileri daha çok sömürüye ve çıkara dayalıdır. Gerçek kişiliğini karşı tarafa sunmaz. Narsist kişilikler almaya çok alışkındır, vermede çok zorlanır. Duyguyu vermez, karşıdaki insanın istediğini vermez. Ama kendi ihtiyacı karşılansın ister. Karşılanmadığında da yoğun bir öfke duyar. Bu kişilerin sevme konusunda, ilişki sürdürme kapasitesine sahip olanları da var. Narsist bir insan aşık oldu diyelim. Sevdiği kişiyi çok iyi idare eder, göklere çıkarır, güzelliğine, gücüne, zenginliğine, şöhretine hayran olur. Zaten narsist kişi aşık olduysa, mutlaka karşıdaki kişide bir şan, şöhret, güzellik, fiziksel çekicilik, mesleğinde öne çıkma, başarı gibi özelliklerden biri vardır ve ona vurulmuştur. Bunlardan biri olmazsa olmaz. Çünkü bu kişi bilinçdışında, kendinin bir parçası olarak karşısındaki kişiyi seçiyor. Kendisi nasıl mükemmelse, karşısındaki kişi de onun kadar mükemmel olmalı. Çünkü onun bir uzantısı olacak. Mesela evleniyorlar, çocuk sahibi oluyorlar. Kendisi nasıl mükemmelse çocuğu da onun bir uzantısı olacağı için çocuğun herhangi bir başarısızlığı, herhangi bir ortamda onu küçük düşürmesi onu öfke durumuna itiyor. Çocuğu her zaman onun gibi mükemmel olmalı.
Tekrar çiftlere dönecek olursak, eşinin hayranlık duyulan özelliklerinin narsistik kişiye doyum sağladığını görürüz. Mesela ünlü biriyle evlenen narsistik bir kadın, dışarıdan eşinin seçkinliğinin tadını çıkarmaya devam edebilir. Eşinin ününden yararlanır. Ama evlilik içerisinde kıskançlık ve içsel sıkıntıları çok fazla olur. Narsistik kişileri eşleri çok iyi tanıyor.
En çok gördüğümüz örnek, narsistik koca ve ona yapışan, onu idealize eden, onun üstünlük duygusunu kullanarak, kendi yetersizlik kimliğini desteklemeye çalışan kadın tipi. Erkek de narsist olduğu için, kadın ne yaparsa yapsın onun memnun edemeyen bir pozisyonda. Bu da kadına kendini başarısız hissettiriyor. Narsist adam da kadının eksikliklerini göstererek ona saldırıyor. Bu şekilde kimliği ile ilgili olumsuz duyguları pekiştirerek onu kendine daha fazla köle yapıyor.
İnsan eğer kendine narsist bir partner seçiyorsa, muhtemelen yetersizlik duyguları vardır. Evlenirken de karşıdaki kişinin başarısına, kendine olan güvenine hayran kalmıştır. Diyelim ki bu durumu fark etti ve evlilikte sıkıntılar oluşmaya başladı. Ama eşini de çok seviyor. Eşini bu yüzden terk mi edecek? Hayır tabii ki. O yüzden eşinin özelliklerini, tepkilerini, hassasiyetlerini çok iyi öğrenmesi, gözlemlemesi lazım. Kesinlikle eşiyle inatlaşmayacak. Çünkü narsist kişi devamlı kendi haklılığını kanıtlamaya çalışacaktır. Bu kişiler, başkalarını yapmadıkları şeyler hakkında suçlu tutup, kendilerini aklamaya çok açıktırlar. Kendileri kesinlikle suçlu olamazlar. Eğer bir bardağı düşürüp de kırarsa bu birisi o bardağı oraya düşecekmiş gibi koyduğu içindir. Her seferinde ötekini kendine suçlu hissettirme noktasına götürecek bir yol bulurlar. Bu da karşıdaki kişide “Acaba gerçekten ben mi sebep oldum?” gibi düşüncelere sebep olur. O yüzden inatlaşmadan, isteklerinizi onun olmasını istediği gibi çok iyi bir şekilde ifade etmemiz gerekiyor. Diğer türlü “Ben böyle bir şey yapmadım” deyip kendimizi aklamaya çalışmak bizi yıpratacaktır. Çünkü karşımızdaki kişi hatalı olduğu noktayı kesinlikle kabul etmeyecek.
Diğer bir şey de eleştirmek. Narsist kişilere kesinlikle yapmayacağımız şey. Eleştiri o kişiyi iyileştirmediği gibi, ilişkiyi daha çok bozuyor. Kendini hep üstün gören bir karakter olduğu için, onlara haklı olduğumuzu kanıtlamak yerine, isteklerimizi, beklentilerimizi açık ve net bir dil kullanarak dile getirmek çok önemli. Böyle bir eş, bize kendimizi başarısız ve beceriksiz hissettirebilir. Narsist eş bizi başarısız hissettirmeye başladığı zaman, şunu düşünmemiz lazım; “Karşımdaki kişinin her söylediği doğru değil.” Ben şunu tavsiye ediyorum; kesinlikle eşinizin size söylediği, “Sen şöylesin, böylesin” şeklindeki ithamlarını mutlak doğru kabul etmeyin. Sorgulama süzgecinizden geçirin.
Narsist eşin duygusal ihtiyaçlarından biri de kendini gösterme, onaylama, beğenilmedir. Mesela narsist kişi hoş bir şey yaptığında, davranışı onaylanabilir, takdir edebilir. Bu narsist eşin çok hoşuna gidecektir. Size bir müddet cephe almayacaktır. Deyim yerindeyse takdir ettiğinizde, onun tarafında olduğunuzu hissettireceksiniz. Ama bu tabi ki boş övgü yapmak değil. Gerçekten takdir edilecek bir şey yaptığında o kişiye onay ve takdir sözleri söylemek.
Eşim yüzünden kendimi yetersiz hissediyor olabilirim. O zaman kendimi yeterli hissetmem için ne yapacağım? Kendimi başarabileceğim bir alanda göstermem gerekiyor. El işi konusunda başarılıysam, o alanda bir şeyler yaparak, kendimi yeterli hissedeceğim. Eğitim ya da çocukların bakımı, ev düzeninde bir şekilde kendimi yeterli hissedecek bir alan bulmalıyım. Bulup eşimin bana dayattığı “Sen yetersizsin, sen başarısızsın” alt mesajlı cümlelerin altında da ezilmemem gerekiyor. Çünkü narsist kişi karşıdaki kişinin yumuşak noktasını, nereden vuracağını çok iyi biliyor. O kişinin eğer hassas noktası evinin düzeniyse, sen düzensizsin deyip eşini mahvedebiliyor. Çocuklara iyi bakmıyorsun deyip, gerçekten iyi bir ebeveyn olmaya çalışan birinin duygu durumunu alt üst edebiliyor. O yüzden kendimizi, yetenekli, başarılı olduğumuz alanları bilmemiz gerekiyor. Ben gerçekten bir alanda iyiysem, karşımdaki kişinin bana yansıttığı değersizlik, yetersizlik duygularını da almamam gerekiyor.
Eğer siz böyle bir evliliği sürdürmek istiyorsanız özveri ile yaklaşmanız gerekiyor. Ama insanız, ister istemez beklenti içerisine giriyoruz. O zaman da bunu net bir dille ifade etmek gerekiyor. “Senden akşam yemeklerinde evde olmanı istiyorum. Daha fazla sorumluluk göstermeni istiyorum” gibi cümleler çok genel bir ifade. Şöyle demek gerekiyor; “Hafta sonu şu saatte şurada seninle yemek yemek istiyorum.” Bu kadar net olmalıyız.
Kültür, çağ, yenilikler, modernite bunlar beraberinde psikolojik ekol olarak da şunu getirdi; “Kendine özen göster, sahip çık, sen değerlisin, önce sen gelirsin.” Bunlar aslında narsisizmi son derece tetikleyen şeyler. Ardından da ne oldu? Geniş ailelerden daha küçük ailelere geçildi. Bu küçük ailelerde çocuğun çok fazla üzerine düşülmeye, her dediği olmaya başlandı. İnsanlar gerçekleştiremediği ideallerini, hedeflerini, çocuk üzerinden gerçekleştirmeye başladılar. Hatta sanki iyi bir şeymiş proje çocuklar oluşmaya başladı. Benim çocuğum şurada okusun, şunu yapsın vb. isteklerin sonucunda, her dediği olan ama hiçbir şekilde manevi doyum alamayan, doyum alamadıkça, anne babalarını bunaltan, bir misafir geldiğinde kalkıp hoş geldin bile diyemeyen çocuklarımız oldu maalesef.
Özel alan yoktu. Çünkü evin belli özel alanı olmadığı için kimse odasına çekilip duramıyordu. Şimdi herkes odasında ve kapıları kapalı. İletişim yok. Herkes yemeğini tek başına, ayrı saatlerde yiyor. İnsanlar git gide yalnızlığa mahkum oluyorlar. Diğer türlü özel alanı olmadığı için bir aile üyesi ile birlikte vakit geçirmek zorundaydı ve mecburen iletişim kuruyordu. Böylelikle iletişim kurmayı daha iyi öğreniyordu. Geniş ailede paylaşmayı ve pek çok insanî duyguyu aile içinde pratik yapmış oluyordu. Şuan bir ya da iki çocuk ve herkesin ayrı odası var. Anne, baba son derece yoğun çalışıyorlar. Herkes kendi başının çaresine bakıyor. Gösterişli sünnet merasimleri, daha doğmadan baby showerlar, fotoğraf çekimleri ile çocuğa mükemmeliyetler yükleniyor. Çocuk üstünde bir misyonla doğuyor. Hepsi birer prens ve prenses gibi büyütülüyor. Ama gerçek hayat öyle davranmıyor tabi. Küçükken çocuğa istediği bir şeyi alamadınız, onun kırılmasını yaşadı. İstediği oyuncağı alamadınız onun da bir kırılmasını yaşadı. Bu duygusal hayal kırıklığı çocuk için aslında çok sağlıklı. Çünkü prenses, paşa gibi yetişen çocuklarımız o kırılmayı yaşamayıp, iş hayatında ani bir kırılma olduğunda depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu gibi şeyleri daha yoğun yaşıyorlar. Çünkü hayatında hiç kırılmamış. İlk defa hayatın gerçekliğiyle karşılaşıyor. Böyle yaparsak hayata güçsüz, zayıf çocuklar hazırlamış oluruz.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Kadınlar sizden ”Narsist erkek mağduruyum” diye mi destek alıyor?
- Kadınlar genellikle narsist bir erkekle olan ilişkilerinden sıyrılmak için destek almaya gelmiyor. Çünkü asıl problemin bu olduğunun çoğu zaman farkında değiller. Öfke, kaygı, depresyon, yeme bozuklukları, anlamsız bir şekilde terk edilmenin ardından yaşadıkları şok, yas, aldatılma problemleri veya problemli ilişkide yaşadıkları sorunlar, “nasıl düzeltebilirim, nerede hata yaptım, ne oldu da böyle değişti?” gibi sorularla yardım istemeye geliyorlar. En çok öfke, kaygı, kendini suçlama, takıntı, duygu kontrolü sorunları yaşıyorlar.
Peki birlikte oldukları kadınlarda bunlara neden olan erkeklerin hepsi doğuştan mı narsist? Sonradan narsist olunur mu?
- Narsizmin sadece erkeklere özgü olmadığını hatırlatayım önce. Ancak klinik çalışmalar erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Bu rahatsızlığın altında özgüven eksikliği, kendini sevmeme, kabul görmeme kaygısı ve kontrol etme ihtiyacı var. Narsizm, kişinin kırılgan yapısını dış dünyaya göstermemek için taktığı bir maske. Yine de sonradan gelişen bir şey olduğu söylenemez. Var olan potansiyel uygun zaman ve mekân bulduğu zaman ortaya çıkıyor. Sosyal çevreyle güçlenebiliyor.
Kadınları nasıl tavlıyorlar?
- İlk başta kadına kendisini özel hissettirmek için iltifatlar eder, jestler yapar. “Hayatımın en büyük aşkı sensin”, “Daha önce hiçbir kadın bana bu duyguları yaşatmadı” ,” Önceki ilişkilerimde çok yara aldım ama sende huzuru buldum” gibi cümlelerle kadını erkeğin hayatındaki en büyük aşkı olduğuna inandırır. Taktığı maskeyle kadın için dünyadaki en uygun erkek modelini çizer. Zevkleri, değer yargıları açısından gerçek olamayacak kadar mükemmeldir.
Buraya kadar ‘ideal erkek’ Narsizm nerede başlıyor?
- Birkaç ay sonra yavaş yavaş maskenin altındaki gerçek kimlik ortaya çıkmaya başlıyor. Kadının ayaklarını yerden kesen ilgili erkek, bir anda mesafeli, soğuk, bencil tavırlar sergililiyor. Durduk yere ortadan kaybolabilir, kadını terk edebilir. Çünkü artık hedefine ulaşmıştır. Öte yandan bu tutumu sergilemesine rağmen, ilginin sadece kendi üzerinde olmasını ister ve kadının ilgisi başka noktalara kaymaya başladığı an çok öfkelenir. İlgilenilmemeye, görmezden gelinmeye tahammül edemez. Öfkeyle, kızgınlıkla, kırgınlıkla bile olsa kadının onu aramasını, sormasını, onu önemsediğini göstermesini bekler. Çevredeki kadınlara iltifat edebilir. Bazı narsist erkekler kız arkadaşı olsa da ondan gizli başka kadınlarla mesajlaşıp buluşabilir.
Kadınlar bu tavırlardan bir anlam çıkarabilir mi?
- Kadınlar ilk dönem narsist erkeğin yalan söyleme ihtimalini, başka kadınlara da aynı şekilde davrandığı veya iki kadını aynı anda idare ettiği ihtimalini hissetseler bile bunu bastırırlar çünkü karşılarında ‘mükemmel’ bir erkek
vardır ve bunun kazanmak için oynanan bir oyun olduğuna inanmak istemez. Çünkü manipülatif tarafları oldukça güçlü. Başkalarının başarılarını kıskandığı gibi kadının başarısını da kıskanır hatta onunla yarışır. Yanında güzel, başarılı ve zeki bir kadın olmasını ister ama böyle bir kadınla birlikte olduğu zaman onu genellikle takdir etmediği gibi başka kadınlarla kıyaslayıp onun özelliklerini aşağılayabilir.
Narsist erkek, kadını nasıl dönüştürüyor?
- Kadın başta hayatının aşkını bulmuş gibi hisseder. Kolayca âşık olabilir. Erkeğin kontrolü altına kolayca girebilir. Kadın ne kadar zeki, özgüvenli, başarılı olursa olsun, narsist erkek kadının kırılma noktasını rahatça bulabilir. Bu noktada kadın savunmasız kalıp ilişkide bambaşka bir insan haline gelebilir. Erkeğin durmadan kadını eleştirmesi, ona kendisini yetersiz hissettirmesi, zaman zaman başka kadınlarla karşılaştırması, kendi duygusal iniş çıkışlarına göre kadına iyi ya da kötü davranması, zaman zaman hakaret etmesi, sonunda kadının sürekli kendini affettirme çabasına girmesi, erkeğin ilgi odağı olma ihtiyacı, yalan söylemesi, işkolizmi, hep kendinden kendi başarılarından söz etmesi kadına kendisini değersiz, yetersiz, yalnız ve önemsiz hissettirir.
CİNSEL TACİZ ETKİSİ
Buna karşı nasıl davranır kadın?
- Kadın en baştaki ilişkiyi yakalamak, o eski ilk tanıdığı erkeği geri getirmek için uğraşır. Belli bir dönem olduğuna ve her şeyin düzeleceğine inanır. Erkeğin neden böyle davrandığına dair cevaplar bulmaya çalışır. Durmadan veren, karşılığında duygusal tacize, dengesiz davranışlara maruz kalan ama yine de hareket gücünü kaybetmiş, kaygılı, öfkeli, duygularını kontrol edemeyen bir kadın haline dönüşür.
Kadın durumun farkına varmaz mı?
- Narsist erkekler birlikte oldukları kadını duygusal olarak emer. Kadın kendisini çaresiz, hareketsiz ve birlikte olduğu adama bağımlı hisseder. İçlerinde genellikle kaygı, korku ve suçluluk duygusu vardır. Ne zaman, ne şekilde duygusal olarak canının acıtılacağını bilemez. Yaşadıkları, kurbanın cellata bağımlı olmasından farklı değil. Travmatik bir durumun içinde kendilerini hapsolmuş hisseder. Umutla bunun bir dönem olduğunu ve geçeceğini bekler. Çünkü insan böyle bir durumda olup bitene inanmak istemez. İnkâr eder. Kendisini kandırılmış, aldatılmış, dalga geçilmiş, duygusal olarak sömürülmüş, hayatı çalınmış gibi hissedebiliyor. Bu bir travma. İlişkisel travma. Etkileri post travmatik stres bozukluğu belirtileri gösterir ki cinsel veya fiziksel taciz sonrası da görülen bir durum.
Onu nasıl tanırsınız?
Zeki, hırslı ve başarılıdır. Çevrelerinde çabuk fark edilir ve insanları kolay etkiler.
Genellikle çok sevilmez fazla dostu yoktur. Çünkü yakın, sağlam dostluklar kuramaz. Zaten onun için önemli olan dosttan çok hayran kitlesi kazanmaktır.
Başkalarının ihtiyaçları onun için önemli değildir.
Genellikle çok yalan söyler.
Kontrolcüdür. Onun için para ve güç önemlidir.
Her zaman haklıdır. Asla özür dilemez, kendi suçlarını başkalarına mal eder.
Başkalarını kıskanır ama belli etmez. Herkesin onları kıskandığını düşünür.
Şüphecidir.
Sıradan olmaya tahammül edemez.
Hep kendilerinden söz ettirmek ister. İlgi çekmek, hayran olunmak ihtiyacı olduğu için, flörtöz olabilir. Birçok kadınla aynı anda fark ettirmeden flört edebilir.
Pornografi ve mastürbasyon cinsel hayatında önemli yer tutar. Sado-mazo cinsel ilişki tercihleri olabilir.
Başarılı olduklarında kendisini iyi hisseder, çevresindeki insanlara iyi davranır.
Hayatında bir şeyler kötü gittiğindeyse öfkesini yakınındaki insanlardan çıkarır.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sandra Silva Casabianca ve Traci Pedersen
Hiç kurbanı oynadınız mı? Eğer oynadıysanız, bunu yaparken doldurmak istediğiniz veya ifade etmeye çalıştığınız duygusal ihtiyacı hatırlıyor musunuz?
Narsistik kişilik bozukluğuna (NKB) sahip bir kişiyi kurban olarak veya kurban olmasa bile böyle hisseden biri olarak düşünmek sizin için zor olabilir.
Ne de olsa, NKB'si olan biri genellikle görkemli bir benlik duygusuna ve sınırsız güç ihtiyacına sahip bir kişi olarak düşünülür.
Öyleyse, durumu olan birinin kurbanı oynaması ne anlama geliyor?
Kasıtlı mı böyle yapıyor? Manipülasyon taktiği mi? Gerçekten mağdur olduklarına mı inanıyorlar?
Genellikle “narsisizm” olarak anılan narsisistik kişilik bozukluğu, karmaşık bir zihinsel sağlık durumudur ve asla kişisel bir seçim değildir. Bu nedenle uzmanlar, birinin bu şekilde hissetmesi veya davranması için birkaç sebep önermektedir.
'te yapılan araştırmalar, narsisizm düzeyi yüksek kişilerin kendilerini, bu bozuklukla yaşamayan kişilere göre daha sık olarak kişilerarası ihlallerin kurbanı olarak görebileceğini öne sürüyor.
'de yapılan bir nitel çalışmada, narsist kişiliğe sahip kişilerin akrabaları, sevdiklerinin genellikle kurban zihniyeti sergilediğini bildirdi.
Gerçekten bir kurban gibi mi hissettikleri yoksa sadece sosyal etkileşimleri kendi çıkarlarına göre ayarlamak için mi kurbanı oynadıkları her zaman net değildir.
Narsistik kişilik bozukluğu olan biriyle daha önce ilişki yaşadıysanız, onların hem öz farkındalıktan hem de öz yansıtmadan yoksun olduğunu fark etmişsinizdir.
Genel olarak, bu bozukluğa sahip insanlar davranışlarının ve bunların başkalarını nasıl etkilediğinin farkında olmakta zorlanırlar. Onlara işaret ettiğinizde bile “görmeyebilirler”.
Bu nedenle, onlarla çeliştiğinizde veya yanlış bir şey yaptıklarını söylediğinizde saldırıya uğramış hissedebilirler. Bu onların şişirilmiş benlik duygusuyla uyuşmaz.
Bu, narsistik kişilik bozukluğunun karmaşıklığının bir parçasıdır.
Abartılı bir üstünlük duygusuyla birlikte düşük iç gözleme sahip olma eğilimi, durumu dünya görüşlerine uymayan bir şekilde görememelerine neden olabilir.
Sonuç olarak, bazı senaryolarda “kurbanı oynayabilirler”.
Bu rolü oynamanın birkaç nedeni, doğrudan NKB'nin belirtileriyle bağlantılı olabilir:
•hak duyma duygusu
•inkar
•büyüklük sanrıları
•büyüklük
•projeksiyon
•kontrol ihtiyacı
•narsistik öfke
•düşük empati
Kurbanı oynayan herkes narsist kişiliğe sahip değildir. Narsist kişiliğe sahip herkes kurbanı oynamaz.
Hak duyma duygusu
Narsistik kişilik bozukluğu olan bir kişi, güçlü bir hak duyma duygusuna sahip olabilir. Bu, doğası gereği özel muameleye, tanınmaya ve ayrıcalıklara layık olduklarına inanabilecekleri anlamına gelir.
İşler yolunda gitmediğinde öfkeyle tepki verebilir ve “işleri berbat etmekten” başkalarını suçlama ihtiyacı hissedebilirler.
Bu hak sahibi olma duygusu, narsist kişiliğe sahip birinin yaptıkları her şeyin sizin için en iyisi olduğunu düşünmesine de yol açabilir.
Bu eylem için yeterince övgü ve takdir görmediklerini hissederlerse, kurban gibi davranabilirler: "Senin için yaptığım onca şeyden sonra böyle davrandığına inanamıyorum!"
Bu durumda, NKB'li biri kahramanı oynamaktan kurbanı oynamaya geçebilir.
Savunma mekanizmaları
Herkes savunma mekanizmalarını farklı koşullarda ve farklı nedenlerle kullanır. Bir savunma mekanizmasının ne zaman devreye girdiğinin genellikle farkında olmayız ama bir amaca hizmet ederler.
Bazen bizi acı verici deneyimleri hatırlamaktan korur; diğer zamanlarda, kimliğimize, bütünlüğümüze ve benlik duygumuza yönelik algılanan tehditlerle başa çıkmamıza yardımcı olabilir.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler de kendilerini korumak için belirli savunma mekanizmalarını kullanabilirler.
Narsistik bozukluğu olan bazı insanlar büyüklük sanrılarla yaşar. Bunlar, kendilerinin bir süper kahramandan farksız ve yenilmez olduklarını hissettirebilecek, kendileri hakkındaki yanlış inançlardır.
Büyüklenme birinin genellikle gerçeklere dayanmayan bir güç ve öz-önem duygusuna sahip olduğu benzer bir savunma mekanizmasıdır.
Narsist kişiliğe sahip bir kişi, bu inançları acı verici çocukluk deneyimlerini telafi etmek için geliştirmiş olabilir.
Bu nedenle, bu yanlış inançlara dayanan benlik saygısı, klinisyenlerin kırılgan olarak adlandırdığı durum olabilir. Bu, dış etkenlere göre değişme ihtimalinin yüksek olduğu anlamına gelir.
Büyüklük ya da büyüklük sanrıları olan biri, sandıkları kahraman olmadığı bir durumla karşı karşıya kalırsa, başka birinin onlara zarar vermeye çalıştığını söyleyerek kendilerini haklı çıkarabilirler.
Bu "kötü adam" ve "kurban" düşünce treni, sıkıntılarını yatıştırmak için işe yarayabilir.
Örneğin, ekibin en zeki ve en yetenekli üyesi olduklarına inanabilirler. Ama daha fazlasını hak ettiğine inandıkları zam veya terfiyi başka biri alırsa, bunu patronun kıskançlığı olarak açıklayabilirler.
"Eninde sonunda onların pozisyonuna terfi edeceğim konusunda gerginler, bu yüzden beni sabote etmeyi ve başka birine yardım etmeyi tercih ediyorlar."
Narsisizmde bir diğer yaygın savunma mekanizması yansıtmadır. Bu, birinin bilinçsizce kendi duygularını veya gerçekliğini başka bir kişiye "yansıttığı" zamandır. "Benden değil- onlardan dolayı."
Örneğin, bir iş arkadaşınız tarafından bir şekilde tehdit edildiğinizi hissedebilirsiniz, ancak durumu onların sizi kıskanması olarak algılarsınız.
Projeksiyon, sahte veya taklit ettiğiniz bir şey değildir. Gerçekten inanıyorsunuzdur. Narsistik kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde ise yansıtma, bazen neden kurbanı oynadıklarını açıklayabilir.
Örneğin, NKB'si olan biri, ilerlemek için başka birini sabote edecek kadar rekabetçiyse, onu sabote etmeye çalışanın diğer kişi olduğuna da inanabilirler.
Onlar için patronla bir iş toplantısında dile getirilen fikir ayrılığı, bir iş arkadaşının onlara zarar verme girişimi olarak yorumlanabilir. Bu senaryoda, başka birinin kötü niyetlerinin kurbanı olduklarına inanabilirler.
Kontrol ihtiyacı
Narsistik kişilik bozukluğu olan bazı kişilerin kontrole sahip olma ihtiyacı yüksektir ve bazen kurbanı oynamak bu amaca hizmet edebilir.
Saldırıya uğramış hisseden biriyle tartışıyorsanız, muhtemelen geri çekilip duruşunuzu yumuşatabilirsiniz.
Diğer kişi onlara karşı adil veya nazik olmadığınızı söylüyorsa, bazı konularda daha esnek olabilirsiniz.
Narsist kişiliğe sahip biri kurbanı oynuyorsa, bu taktiği kendilerini korumak ve diğer yollar başarısız olduğunda kontrolü elinde tutmak için geliştirmiş olabilir.
’deki bir araştırmaya göre, NKB'si olan duygusal açıdan zeki kişilerin duygularını nasıl daha iyi düzenleyeceğini ve başkalarının duygularını nasıl okuyacağını bilmesi de olasıdır. Bu, onların “sizi etkileyeceğini” bildikleri bir rolü (kurban gibi) oynamalarını kolaylaştıracaktır.
Öfkelenmek
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin eleştiri alması veya reddetmesi bazen zor olabilir. Bu onların çeşitli şekillerde tepki vermelerine neden olabilir- bunlardan biri öfkedir.
Bu durumda uzmanlar bunu narsistik öfke olarak adlandırır.
Öfkenin bir yönü, başka birinin saldırılarının kurbanı gibi hissetmektir. "Öfkeliyim çünkü bana saldırdın."
Bir başka yönü de, birisi başka birinin kurbanı gibi hissetmediğinde bile, bu rolü oynamanın onları ilk etapta öfkelendiren şeyi ortadan kaldırabileceğini fark etmeleridir.
Başka bir deyişle, birinin hoşlanmadığınız bir şey yaptığını hissediyorsanız ve bu sizi çıldırtıyorsa, kurbanı oynamak diğer kişinin yolunu değiştirmesine neden olabilir.
Her insan farklı tepki verir.
Bazı narsist insanlar, öfke hissettiklerinde size saldırabilir veya size kindar bir şekilde davranabilirken, diğerleri bunun yerine kurbanı oynayabilirler.
Düşük empati
Suçluluk, bizi kontrol altında tutma eğiliminde olan insani bir duygudur. Dengeli olduğunda, antisosyal davranışlar için caydırıcı olabilir.
Araştırma, hem savunmasız hem de büyüklenmeci narsisizmi olan bazı kişilerin bazı durumlarda suçluluk hissetmeyebileceğini öne sürüyor. Bu, ihtiyaç duyduklarını elde etmek için manipülasyon taktiklerini kullanma olasılıklarını arttırabilir.
Düşük empati, NKB'li birinin nereden geldiğinizi anlamasını da zorlaştırır. Bu, onlara saldırdığınıza inanmalarına neden olabilir.
Örneğin, yaptıkları bir şey için ne kadar incindiğinizi ifade ediyorsanız, bunu sizin açınızdan göremeyebilirler. Bu davranışın size neden zarar vereceğini anlamayabilirler. Onlar için şikayet ediyor ve onlara haksızlık ediyor olarak gözükebilirsiniz.
Bu senaryoda, sadece incindiğinizi veya üzgün olduğunuzu söyleseniz bile kendilerini kurban olarak düşünebilirler.
Düşük empati, incinseniz bile, istediklerini elde etmek için kurbanı oynamak gibi manipülasyon taktikleri kullanmalarına neden olabilir.
Kendinizi Nasıl Koruyabilirsiniz
Narsisistik kişilik bozukluğunun karmaşık bir zihinsel sağlık durumu olduğunu ve kişisel bir seçim olmadığını anlasanız bile, birinin sık sık kurban gibi hissetmesi veya davranması bunaltıcı gelebilir.
Değişmelerini veya büyümelerini umabilirsiniz. Hatta onları yollarını değiştirmeye ikna etmeye çalışabilirsiniz.
Bu, kurbanı oynayan narsistik bozukluğu olmayan biriyle işe yarayabilirken, NKB'si olan biri için muhtemelen işe yaramaz.
Bazı narsist insanlar, bir akıl sağlığı uzmanının yardımıyla yeni sosyal beceriler geliştirirler. Bununla birlikte, terapide kalmak onlar için çoğu zaman zor olabilir.
Bu arada, oynayabilecekleri oyunları tanımayı öğrenmek ve net sınırlar belirlemek, bunlarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
İşte dikkate alınması gereken birkaç ipucu:
•Kişisel algılamamaya çalışın. Bu asla kolay değildir, ancak pratik yaparak bunu yapabilirsiniz.
•Yemi yutmayın. Mümkünse, size her kötü adam gibi davrandıklarında uzaklaşın.
•Durumu içselleştirmeyin. Mağduru oynarken birkaç kırıcı söz söyleyebilirler, ancak bu sözler sizi tanımlamaz.
•Onları idealize etmeyin. Davranışlarınızı ikinci kez düşünmek ve onlara gerçekten kötü davranıp davranmadığınızı anlamaya çalışmak doğaldır. Sözlerinden çok eylemlerine güvenin.
•Müdahale etmeyin. Birinin size davrandığı şekilde tepki vermek nadir olan bir davranış değildir. Ancak, size karşı gerçekten adil olmasalar bile, onlarla kurban rolü oynamaktan kaçının.
Tekrar özetleyelim
Birinin kurbanı oynamasının birçok nedeni vardır. Narsist kişiliğe sahip insanlar için de durum aynıdır, ancak kurbanı diğerlerinden daha sık oynayabilirler.
Mağduru oynamak veya kendini kurban gibi hissetmek, düşük öz saygı, düşük empati veya kontrol ihtiyacından kaynaklanabilir.
Her durumda, NKB bir zihinsel sağlık durumu olduğundan, bu davranış, kişisel bir tercihle değil, bozukluğu tanımlayan semptomlarla bağlantılıdır.
Bunu anlamak, bu davranışla başa çıkmanın ilk adımı olabilir. Diğer durumlarda, net sınırlar belirlemeniz veya ilişkiden uzaklaşmanız gerekebilir.
Çeviren: Zeynep Acar
Kaynak: seafoodplus.info#takeaway
Darlene Lancer
Narsistler kendilerini gerçek anlamda sevmezler. Aslnda kendilerinden utanrlar. Onlarn tapndklar ey, hayran olduklar ve kendilerinde gerçekletirmek istedikleri kusursuz bir görüntüden ibarettir. Ancak ar narsistler, dünyaya sunduklar imajla utanç temelli benlikleri arasndaki boluu içten içe hissettirirler. Bu utançtan kurtulmak için büyük bir çaba sarf ederler. Narsistler bu boluu doldurmak amacyla, ilikilerini tüketen, dahas sevdiklerine ac ve zarar verici savunma mekanizmalar kullanrlar.
Narsistin savunma mekanizmalar arlkl olarak küfürbazlk ve aalama üzerine kuruludur; dolaysyla, gerçekletirdikleri taciz için “narsistik istismar” terimi kullanlr. Öte yandan, birisinin küfürbaz olmas mutlaka narsist olduu anlamna da gelmez. Bamllar, bipolar bozukluk ve anti-sosyal kiilik bozukluu (geçmite kullanlan adyla sosyopati) ve snr kiilik bozukluklar gibi dier zihinsel hastalklar olan kiiler de küfürbaz olabilir. Taciz tacizdir, istismarn türü önemli deildir. Bir istismar kurbanysanz, önünüzdeki asl zorluklar unlar olacaktr:
1. Sorunu açkça tanmlamak;
2. Bir destek sistemi oluturmak;
3. Kendinizi istismar karsnda nasl güçlendireceinizi ve koruyacanz örenmek.
NARSSTK STSMAR NEDR?
stismar duygusal, zihinsel, fiziksel, finansal, ruhsal veya cinsel biçimde gerçekleebilir. Banza gelen ve tanmlayamam olabileceiniz birkaç taciz örnei:
• Sözlü Taciz: Sözlü taciz aalayc, zorbalk içeren, suçlayan, itham eden, utandran, talepkâr, emir veren, tehdit eden, eletiren, alayc, korkutucu, muhalefet eden, zarar veren, ilikiyi kesen, diyalou engelleyen ve lâkap takan eilimler içerebilir. Birçok narsist kii bazen taleplerde bulunur, alayc bir dil kullanr, karlkl ilikide kesintiye yol açar, kar çkar, eletirir, suçlar ya da sizin kendisine erimenizi engeller. Narsistik istismar tespit edebilmek için davran balamn, kötülük düzeyini ve bu çeit davrann skln göz önünde bulundurun.
• Manipülasyon (çarptma): Genellikle manipülasyon, birinin manipülasyonu yapan kiinin amaçlarn güçlendirici bir ekilde davranmasn salamak için kullanlan, dolayl bir etkendir. Genelde, gizli bir saldrganlk barndrr. “Koyun postuna bürünmü bir kurt” gibidir. lk bakta kelimeler zararsz, hatta övgü dolu görünür; fakat içten içe aalayc veya dümanca bir niyet hissedilir. Ergenlik döneminizde bir manipülasyon yaamsanz, bunu fark etmemi olabilirsiniz.
• Duygusal antaj: Duygusal antaj tehditler, öfke patlamalar, uyarlar, gözda verme veya cezalandrma amaçlarn içerebilir. Bu, içinizde üphe uyandrmay amaçlayan bir manipülasyon eklidir. Korku, sorumluluk ve bazen de “sis” olarak da adlandrlan suçluluk duygular hissedersiniz.
• Kendinden üphelendirme: Kastl olarak, gerçeklik hakkndaki alglarnz güvenilmez hale getirir veya sizi zihinsel açdan yetersiz olduunuza inanr.
• Rekabet: Rakipsiz olmay ister ve her zaman avantajl, bazen ahlâki olmayan araçlarla yarr. Örnein; bir oyunda hile yapar.
• Negatif kartlk: Narsist veya dier sorunlu insanlarla kendisi arasnda bir ayrm yaratmak için gereksiz yere karlatrmalar yapar.
• Sabotaj: ntikam veya kiisel çkarlar için çalmalarnzda veya ilikilerinizde ykc bir etki yaratmaya çalr.
• Sömürü ve nesneletirme: Sizin duygularnz veya ihtiyaçlarnz umursamadan, kiisel amaçlar için sizden faydalanr veya sizi sömürür.
• Yalanclk: Sorumluluklarndan kaçnmak veya kendi amaçlarn gerçekletirmek için sürekli olarak aldatma yolunu seçer.
• Kstlama: Sizden gelecek para, cinsellik, iletiim talebi veya sunacanz sevgi gibi eylerden vazgeçer.
• hmâlkârlk: stismarc kii, sorumluluu altnda olan bir çocuun ihtiyaçlarn göz ard eder. Çocuu tehlikeli bir duruma sokar veya öyle bir durumda çaresiz brakr.
• Mahremiyet tanmazlk: Kiisel meselelerinizi, telefonunuzu ve mektuplarnz inceleyerek kiisel snrlarnz yok sayar; fiziksel mahremiyetinizi görmezden gelir, sizi takip eder veya takip ettirir; mahremiyet talebinizi umursamaz.
• Kiiliinize saldr veya iftira atma: Kötü niyetli dedikodular yayar veya sizin hakknzda baka insanlara yalan söyler.
• iddet: iddet kullanr, hareketlerinizi engeller, saçnz çeker, size bir eyler frlatr veya size ait eyalar yok eder.
• Mâli istismar: Mâli istismar, ekonomik hakimiyet yoluyla bir insan kontrol etme veya gasp, hrszlk, sahtekârlk ya da kumar oynamak, adnza borç edinmek ya da kiisel mülkünüzü satmak yoluyla mülkiyetinize el konulmasn ifade eder.
• zolasyon: Kontrol, manipülasyon, sözlü taciz, kiiliinize saldr veya dier ekillerde istismara yol açarak sizi arkadalarnzdan, ailenizden veya sosyal çevrenizden ve bakalarnn desteinden mahrum eder.
Narsisizm ve istismarn younluu bir süreklilik gösterir. Duygularnz umursamamaktan, iddet içeren saldrganla kadar deiebilir. Tipik bir eilim olarak, narsistler kendilerini davranlarndan sorumlu tutmaz ve suçu size veya bakalarna yükler; öte yandan, bazlar kendilerini aça vurabilir ve suçluluk duygusu hissedebilir.
KÖTÜ HUYLU NARSSZM VE SOSYOPAT
Kötü niyetli ve dümanlk içeren narsistik özelliklere sahip bir kiinin “kötü huylu narsist” olduu kabul edilir. Bu çeit narsistler suçluluk duygusuyla ilgilenmezler. Sadist olabilirler ve ac çektirmekten zevk alrlar. Oldukça rekabetçi ve ilkesiz olabilirler ve bu durumda anti-sosyal davranlar sergilerler. Kendini korumann bir arac olarak, “savunma amaçl saldr” modunda paranoyaklarlar.
Kötü huylu narsisizm sosyopatiyi andrabilir. Sosyopatlarn arzal veya zayf zihinleri vardr. Narsistik özellikler gösterirler; ancak bütün narsistler sosyopat deildir. Bu çeit narsistlerin motivasyonlar da farkldr. Narsistler hayran kalnacak kusursuz bir kii olduklarn düünürken, sosyopatlar kendi kendine yeten dünyalarn gerçekletirmek için kiiliklerini deitirirler. Her ne pahasna olursa olsun kazanma odakldrlar; sosyal normlar ve kanunlar ihlâl etmek gibi hususlar hiç önemsemezler. Narsistlerin yapt gibi insanlara balanmazlar. Narsistler asla terk edilmek istemez. Bakalarnn onayna bamldrlar; ancak sosyopatlar kendi çkarlarna hizmet etmeyen ilikilerden kolayca kopabilirler. Kimi narsistler bazen hedeflerini elde etmek için plan yapsalar bile, genellikle souk kanl planlar yapan sosyopatlardan daha tepkiseldir ve kendilerini aça vururlar.
YARDIM ALMAK
Narsist bir kiiyle iliki halindeyseniz, neler olup bittiini anlamak, benlik saygs ve öz-güveninizi yeniden ina etmek, etkili bir iletiim kurmak ve snrlar belirlemek için dardan destek almanz gerekir. Kendinizi tehlike altnda hissediyorsanz, karnzdaki kiinin sahte vaatlerine inanmayn. Hemen profesyonel ardm aln.
*Darlene Lancer, lisansl bir psikoterapisttir; iliki ve bamllk uzman olarak çalmalar yürütmektedir.
Yaznn orijinali Psychology Today'de yaynlanmtr. (Çeviren: Tarkan Tufan)