NARSİST KİŞİLİK NEDİR?
Narsizm; kişinin kendine aşırı hayranlık duyması, başkalarının ihtiyaçlarına duyarsızlık ve empati yoksunluğu ile karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Bu durum, kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilir ve sosyal ilişkilerinde sorunlara neden olabilir.
Narsist kişilik bozukluğu olan insanlar, genellikle kendilerini çok özel, yetenekli ve üstün hissederler. Başkalarının onayına ve hayranlığına ihtiyaç duyarlar ve bu nedenle diğer insanların duygularını veya ihtiyaçlarını göz ardı ederler. Narsist kişiler genellikle büyük bir egoya sahiptirler ve başkalarının hayatlarına müdahale etmekten çekinmezler.
Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle başkalarını manipüle etmek, kendi ihtiyaçlarını karşılamak veya kendi egolarını beslemek için yalan söylerler. Bu durum, başkalarıyla ilişkilerinde güvensizlik ve sorunlara neden olabilir.
Narsist kişilik bozukluğu olan kişilerin tedavisi, genellikle uzun süreli bir psikoterapi gerektirir. Terapi, kişinin kendini keşfetmesine, başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmasına ve empati duygusunu geliştirmesine yardımcı olabilir. Ancak, narsist kişilik bozukluğu olan insanlar genellikle tedaviye istekli değildir ve tedaviye karşı direnç gösterirler.
Narsist kişilik bozukluğu olan kişilerin etkili bir tedavi almadan önce, bu durumun yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için bir dizi strateji uygulanabilir. Örneğin, başkalarına karşı daha empatik olmayı öğrenmek, yalan söylemekten kaçınmak, başkalarının fikirlerini dinlemek ve takdir etmek gibi beceriler, narsist kişilik bozukluğu olan kişilerin hayatlarında iyileşme sağlayabilir.
NARSİZM ÇEŞİTLERİ?
Cinsel Narsizm: Bu tür narsizmde, kişi kendini cinsel açıdan çekici bulur ve sık sık cinsel ilişkilerle ilgilenir. Bu tür narsistler, kendilerini cazip buldukları kadar, başkalarının cinsel cazibelerine de önem verirler.
İşlevsel Narsizm: İşlevsel narsizmde, kişi kendine güvenir ve kendine yeterli hisseder. Bu tür narsistler, başarılı olmak için çalışırlar ve özgüvenlerini işlerinde kullanırlar.
İlişkisel Narsizm: İlişkisel narsizmde, kişi kendini önemli hissetmek için başkalarına bağımlı hale gelir. Bu tür narsistler, diğer insanların onayı veya dikkati olmadan kendilerini yetersiz hissederler.
Malign Narsizm: Malign narsizmde, kişi agresif ve kibirli davranır. Bu tür narsistler, başkalarını kontrol etmek veya manipüle etmek için yalan söylerler ve herhangi bir eleştiriye tahammül edemezler.
Hipervijilant Narsizm: Bu tür narsizmde, kişi kendini korumak ve tehlikeleri önlemek için aşırı dikkatli ve tetikte olur. Bu tür narsistler, genellikle tehditleri abartır ve diğer insanların niyetlerini sürekli olarak sorgularlar.
NARSİZM TEDAVİ EDİLİR Mİ ?
Narsizm, psikolojide kişilik bozuklukları kategorisinde yer alır ve tedavisi zor bir durumdur. Ancak, narsist kişilerin tedavisi mümkündür ve kişinin psikolojik sağlığına katkı sağlayabilir. Tedavi, genellikle bir psikolog veya psikiyatrist tarafından yürütülür.
Narsist kişilik bozukluğu tedavisinde, genellikle psikoterapi kullanılır. Psikoterapi, kişinin kendisini ve başkalarını anlamasına ve ilişkilerinde daha sağlıklı bir davranış sergilemesine yardımcı olabilir. Terapinin amacı, kişinin empati yeteneğini artırmak, davranışlarını kontrol etmek, özsaygısını ve özgüvenini artırmak ve daha sağlıklı bir benlik algısı geliştirmek gibi konularda destek olmaktır.
İlaç tedavisi, narsist kişilik bozukluğu için özel olarak tasarlanmamıştır, ancak bazı semptomların yönetiminde yardımcı olabilir. Örneğin, anksiyete veya depresyon gibi semptomların yönetimi için antidepresan veya anksiyolitik ilaçlar kullanılabilir.
Narsist kişilik bozukluğunun tedavisi uzun ve zorlu bir süreç olabilir. Kişinin kendini değiştirmeye istekli olması, tedavinin başarısını artırabilir. Ancak, narsist kişilik bozukluğu olan kişilerin genellikle tedaviyi reddetme veya kabul etmekte zorlanma eğilimleri olduğu da unutulmamalıdır.
Narsizm, bireyin sosyal yaşamını kötü yönde etkileyerek şekilde toplumsal çevreden izole bir hayat devam ettirmesine yol açabilir. Narsisizm, bir bireyin çevresindekilerin gereksinimlerini görmezden gelmesine yol açacak seviyede yüksek bir bireysel katılım olarak ifade edilir, narsisizm, pek çok yelpazede barındığı için her narsistin, Narsisistik kişilik bozukluğu (NPD) mevcut değildir. Narsist bir eşiniz ya da sevgiliniz varsa ilişkiyi sürdürmek epey zordur. Bunun için özel yöntemler gerekir. Bir kere, narsist bir kişinin her söylediğine ‘’evet’’ derseniz onun kölesi olursunuz. Narsist kişi, köle-efendi ilişkisi ister. Yani eşit şartlarda, yatay bir ilişki istemez. Hep kendisine itaat edilmesini ister. Bu da güç elindeyse köleleştirerek, gerekirse insanları esir alarak yapılır. Aralarında kazanan – kaybeden ilişkisi vardır. O halde, narsist biriyle birlikteyseniz nazik olmak şartıyla bütün yanlışlarına ‘’hayır’’ diyebilmeyi bilmeniz, haklı olmak şartıyla başarabilmeniz gerekir. Bunu başarabilirseniz narsist kişinin en önemli, en zayıf tarafını kontrol etmiş olursunuz.
Narsist kelimesinin kökeni Yunan mitolojisine dayanmaktadır. Mitolojide bu öykü özetle şöyle anlatılır; ‘Narcissus’, kendini çok fazla beğenir ve bir gün bir su birikintisi içinde yansımasına bakıp kendine olan hayranlığından etkilenerek eriyip yok olur. Narcissus’un yok olduğu alanda latince ismi narcissus adında bir nergis çiçeği belirmektedir. Sağlıklı narsisizm kişi için hayatın devam ettirilmesi bakımından gerekli olmaktadır. Bazı durumlarda; kişinin narsisizmi toplum için, hatta kendi akıl sağlığı için makul oranlarda olmuyorsa, birey ruhsal hastalıklar ile karşılaşabilmektedir. Önemli psikiyatrik hastalıklar olan nevroz, paranoya, psikozda narsisizm etkilerine rastlanabilir.
Narsist kişilik bozukluğu (NKB), bireyin pek çok kısımda her insandan daha iyi olduğunu düşünmesi, en çok kendisini beğenip sevmesi ruhsal bir bozukluktur. Pek çok sıradan kişinin narsist özellikleri olabilmektedir fakat narsist kişilik bozukluğu bu durumdan çok daha ileri bir seviyedir. Sıradan kişilerde narsist özellikler belirli zamanlarda meydana gelebilirken narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerde ise bu durum hayatın her bölümüne yayılmıştır. Bu bireylerin narsist özellikleri; yaşamları, çevresi, karşı cinsle iletişimleri ve gündelik yaşamlarının her evresinde fark edilebilmektedir.
Narsizm bir özellik olmanın yanı sıra, daha büyük bir kişilik bozukluğunun bir parçası da olabilmektedir. Narsizm bir spektrumdur ve her narsistin Narsisistik Kişilik Bozukluğu (NPD) bulunmamaktadır. Yelpazenin en üst noktasındaki kişiler, NPD olarak sınıflandırılırlar, fakat, narsisistik özellikler taşıyab diğer kişiler, narsisistik spektrumun alt ucuna düşebilmektedirler. Narsistler ayrıca hareketlerinin öteki kişiler üzerindeki etkisini de anlamamaktadır.
Narsizm, abartılı bir öz hissine sahip, oldukça benmerkezci olan bireyleri anlatmak için kullanılmaktadır. Narsist kelimesinin diğer anlamı ise fiziki görüntüsü ile çok fazla ilgilenen bireydir. Narsist kişilerin yapmaları gereken en önemli şey, dünyanın geri kalanlarıyla ilişki kurmalarını öğrenmeleridir. Çevrenin kararlı, tutarlı tutumu ile bu kişilerin ruhları gelişip egolarının boyuna ulaşır. Kararlı, tutarlı ve hazırlanarak bu zor iş yapılmalıdır. Öğrenmeleri gereken ikinci şey de her istediklerinin kendi menfaatlerine olmadığıdır.
Narsisizm belirtileri göstermekte olan kişiler genel olarak çekici ve karizmatik olabilmektedir. Bilhassa ilişkilerde genel olarak aniden negatif davranışlar sergilemezler. Narsisizm davranışları sergileyen kişiler genel olarak kendi egolarını beslemekte olan kişileri etraflarında bulundurmaktan hoşlanırlar. Bu ilişkiler yüzeysel olsa da kendileri ile ilgili fikirlerini pekiştirmek için ilişkiler yaşarlar. Narsizm kişilik bozukluğu belirtileri şu şekildedir;
Narsizm kişilik bozukluğu bulunan bireyler kişiler, sosyal yaşamlarında dışlandıkları zaman, eleştirildikleri ya da istenmediklerinde agresif hareketler sergilemektedirler. Toplum tarafından gelmekte olan herhangi bir olumsuz eleştiri; bireye kendinin hafife alındığını, önemsiz olduğunu, hatta aşağılanma duygusunun oluşmasına yol açabilir. Bu durumda narsistik kişilik bozukluğuna sahip bir bireyin depresyon yaşamasına, sabretmeden davranmaya ve öfke kontrolünü kaybetme gibi problemler yaşamasına yol açabilir.
Genellikle ergenlikte ya da erken yetişkinlikte ortaya çıksa da narsizm ile çocukluk çağında da karşılaşmak mümkündür. Çocuğun yetiştirilme biçimi, ailenin çocuğa karşı tutumu, yetiştiği ortam narsistik kişilik bozukluğunun oluşumuna zemin hazırlayan faktörlerdir. Narsist kişilik bozukluğuna neden olabilecek unsurlar şu şekilde sıralanabilir;
Narsisizm günlük yaşamda genellikle özgüveni fazla ve diğerlerini manipüle edici hareketler sergileyen, empati kuramayan ve egoist bireyler için bir tanımlama şeklinde kullanılır. Fakat bu kullanım pek çok bakımdan açıdan risk oluşturabilir. Bilhassa narsistik özellikler sergilemek, narsist kişilik bozukluğu teşhisi almak için yeterli bir etken olmamaktadır. Narsisizm yalnızca büyüklenici yapıdan oluşmaz, son zamanalrda patolojik narsisizmin pek çok boyutunun olduğu gözlemlenmiştir. Bu temel farklılıklar narsisizmin alt türlerinde görülen değişikliklere dayanmaktadır. Bu narzizm türleri şu şekildedir;
Sağlıklı Narsizm: Normal bir durum olarak değerlendirilir ve hemen her kişide bulunmaktadır. Gerçekler ile uyum sağlandığı müddetçe bir problem olmaz. Diğer taraftan narsizm bireyin kendi değerinin farkında olması, neler üzerinde hakkının bulunduğunu kavraması işlevini üstlenen bir dürtüdür.
Büyüklenmeci Narsizm: Bu yapıda olan bireyler kendi becerilerini, haklılık duygularını belli ederler. Bu durum bir takıntı oluşturur. Çevresindekileri nasıl etki altına aldıklarını önemsemeden büyüklenmeci davranışlarını devam ettirirler.
Savunmasız-Kırılgan Narsizm: Büyüklenmeci narsizmin tersidir. Bu bireyler genel olarak çekingen ve duyarlı kişilerdir. Öteki yapısal durumları ise kıskançlık ve başka kişilerin yaptığı eleştirilere karşı aşırı tepkilidirler. Kendilerine karşı gösterilen eleştirilere karşı yoğun bir savunma ve tepki sergilerler.
Cinsel Narsizm: Bu problemi yaşayan kişiler bu konudaki performanslarına karşı takıntılıdırlar. Diğerlerinin, o kişilerin performansını övüp, onaylamalarına ihtiyaç duyarlar, kendilerine hayran olunmasını isterler. Etrafındakileri manipüle etmek için cinselliği kullanmayı seçerler.
Somatik Narsizm: Somatik narsist kişiler görüntülerine takıntılı şekilde önem göstermektedirler. Bu bireyler için kıyafetleri, taktıkları aksesuarları, bedensel görünümleri, kiloları, saçları çok önemlidir. Kendilerini olduğundan daha güzel, daha kuvvetli görürler. Bu yapılarından dolayı diğer insanları dış görünüşlerine göre yargılarlar.
Serebral Narsizm: Somatik narsisizmin tersidir. Bu kişiler dış görüntüye değil bireylerin entelektüel karakterlerine önem verirler. Ancak kendilerini diğer insanlardan daha entelektüel ve zeki bulurlar. Diğer kişileri ise alanda yeterli bulmazlar ve bu fikirlerini karşısındaki kişilere hissettirirler.
Manevi Narsizm: Bu bireyler kendilerine ait olan inanç ve maneviyatları herkesten daha yüksekte görürler. Bu taraflarını ön planda tutarlar karşılarında olan kişilere üstünlük taslayıp manipüle ederler.
Kötü Niyetli Narsizm: Bu narsizim türü diğerlerinden daha tehlikelidir. Narsizmin en zarar veren çeşidi olarak ifade edilir. Kötü niyetli olan narsizmde anti sosyal kişilik özellikleride bulunmaktadır, bu duruma sadizm de eklenebilmektedir.
Bir psikolog veya psikiyatrist kişide narsizm kişilik bozukluğu belirtileri bulunup bulunmadığını anlayabilir. Görüşmelerde problemleri beraber çözümlerken elde edilen ipuçları, birçok zaman bu soruna sahip olup olmadığının anlaşılması için yeterli olabilir. Uzmanın yapmış olduğu seanslarda aşağıda verilen semptomlardan beş tanesi kişide varsa narsizm kişilik bozukluğu teşhisi koyabilir;
Bunun ile birlikte ruh sağlığı uzmanı tanı belirlemek için kişilik testlerinden de faydalanabilir. Kişilik testlerinden olumlu bir yarar sağlanması için bireyin kendine yöneltilen soruları doğru cevaplaması gerekir. Diğer taraftan narsizm kişilik bozukluğuna diğer psikolojik rahatsızlıklarda eşlik edebilir ve bu durum tanının belirlenmesini zor kılabilir.
Narsizm kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle bu problemi taşıdıklarının farkında olmazlar. İyi olmanın ilk ve en önemli adımlarından biri, bireyin davranışlarının kendi yaşamını ve öteki kişiler ile olan iletişimini ne yönde etkilediğinin farkında olmasıdır. Bundan dolayı etrafınızda yukarıda bahsedilen semptomları taşıyan yakınları bulunuyorsa, onlara uygun bir dille bu problemi yaşadıkları doğrultusunda uyarmak önemli olacaktır.
Narsizm kişilik bozukluğu tedavisinde terapi görüşmeleri ana unsurdur. Birey bu evrede kendi düşünce ve davranışlarının farkında olmaya başlar. Danıştığınız uzman kaygı ve depresyon benzeri farklı problemleriniz mevcut ise antidepresan tedavisi de terapiye eklemeyi önerebilir. Uzman kişi antidepresanlar dışında duygu durum dengeleyen ve antipsikotik ilaçlar kullanılmasını da tavsiye edebilir.
Narsit kişileri oldukları gibi kabul etmelisiniz ya da başınızdan savıp kurtulmalısınız. Eğer bu ikisi mümkün değilse, onlara değişmeyi öğretmek olan zor yolu seçeceksiniz. Onlara değişme motivasyonu sağlayan iki önemli şey vardır. Birincisi, değer verdikleri şeyin kaybının çok yakın olduğunu hissetmeleridir. İkincisi ise ciddi olduğunuza inanmalarıdır. Narsistler duyarsızdırlar ama aptal değillerdir. İyi bir destek planı yaparak ilgilerini çekmek mümkün olacaktır. Kararlılığınızı ve tutarlılığınızı göstererek yaptığı hataları maddeler halinde yazıya dökünüz. Açık ültimatom yegane şanstır. Bundan dolayı narsit kişilik bozukluğu olan bireylere şu şekilde davranılması gerekir;
Eğer siz narsist bir eğilim taşıyor iseniz, bunu fark etmeniz yüzde elli başarı demektir. Başkalarını anlamak ve değerlendirmek, eleştiriyi dinlemek, kendinizden söz etmemeye çalışmak, kimliğinizi belirtmeden gizlice yardım etmek yardımsever faaliyetlere kendinizi katmak amaçlarınız olsun. İyi insan olmak için kişiliğinizi geliştirme çabası gösterin. Yine başaramıyorsanız profesyonel yardım alın.
Narsist kişilik bozukluğu olan insanlar sömürücü, manipülatif ve problemli insanlardır. İnsanların zayıf noktalarını, ihtiyaçlarını öğrenip buna göre davranırlar. İnsanları kendilerine bağımlı ve muhtaç ederler. Genelde narsistlerle birlikte olan bir kimse zaman içerisinde kendini değersiz hissetmeye başlar. Narsistlerin cinsel yaşamları da performans kaygısının, erken ya da geç boşalmanın veya erekte olamamanın getirisiyle epey sorunlu olmaktadır. Onlar için cinsel ilişki kazanılması gereken bir maç sayısı gibi görülmektedir. Genellikle erkeklerde görülen narsist kişilik bozukluğunda bireyler, cinsel ilişkiden fiziksel ve duygusal bir doyum alamazlar.
Özellikle günümüzde narsizm pandemisi oluştu. ABD’de ‘’Narsizm Epidemisi’’ diye kitaplar yazıldı. Narsizm çok küresel olarak ciddi olarak yaygınlaştı. Narsizm nedir? Egosu yüksek kişi, büyüklük duygusu olan kişi, kendini dünyanın merkezinde gören, övgüyle, alkışla beslenen, kendini özel, önemli ve üstün olarak gören, herkes bana uysun, her zaman benim dediğim olsun, güç ve otorite bende olsun diyen kişi/kişilerdir. Böyle bir eşiniz varsa ‘’aman evliliğimiz devam etsin’’ diye düşünüp, her söylediğine ‘’evet’’ derseniz bu durum sizi son derece kötü bir sonuca götürür.
‘’Narsist bir eşiniz varsa onun en zayıf tarafı nedir?’’ sorusuna cevap bulmak çok önemli. Narsizm övgüyle beslendiği için karşı taraftan övgü alamadığı zaman kendini çok kötü ve yalnız hisseder. Narsist bir kişiye ‘’hayır’’ dediğiniz zaman eleştirye kapalı oldukları, empati erezyonları oldukları için narsistlerde güç ve başarı odaklı olduklarını belirtmek, bunu ön plana çıkartmak isterler. Onları, gerekçeleriyle eleştirmek gerekiyor. Bir olay çıkarttıkları zaman gerekçeleri ile açıklama yapmak gerekiyor.
‘’Ben seni seviyorum ama bu yaptıklarını onaylamıyorum’’ diyebilmek gerekir. En önemli, en zayıf noktaları değer verdikleri şeyleri kaybetme korkularıdır. Değer verdiği şey eşi veya çocuğuysa onu kaybedeceğini hissettiği an geri adım atarlar. Bunu bilmekte fayda var.
Narsist bir eşiniz varsa bu eşle beraber yaşamak oldukça zordur. Bunun için özel yöntemler gerekir. Bir kere, narsist bir kişinin her söylediğine ‘’evet’’ derseniz onun kölesi olursunuz. Narsist kişi, köle-efendi ilişkisi ister. Yani eşit şartlardaki yatay bir ilişkiyi istemez. Hep kendisine itaat edilmesini ister. Bu da güç elindeyse köleleştirerek, gerekirse insanları esir alarak yapılır. Kazanan – kaybeden ilişkisi vardır. O halde, narsist bir eşle birlikteyseniz nazik olmak şartıyla bütün yanlışlarına ‘’hayır’’ diyebilmeyi bilmeniz, haklı olmak şartıyla başarabilmeniz gerekir. Bunu başarabilirseniz narsist kişinin en önemli, en zayıf tarafını kontrol etmiş olursunuz.
Narsisizm, toplumda bulunan bazı kişilerin yükseltilen özgüven ile kendisini devamlı öteki insanlardan üstün görmesi ile meydana gelen bir kişilik bozukluğu olarak ifade edilir. Öteki kişilere göre kendilerini yüksekte görürler. Fakat bu özellikleri taşıyan bütün kişilerde kişilik problemine rastlanmayabilir.
Narsist genel anlamda narsizm gibi kişinin kişilik yapısında empati yoksunluğu, aşırı kendini beğenme ve benmerkezcilik barındıran kişilik bozukluğuna sahip kişilere verilen addır.
Bu tip kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler aşırı kuralcı, takıntıları olan, detaycı insanlardır. Aşırı kontrol etme isteği güderler. Düzen onlar için çok önemlidir; parçalar ve ayrıntılar içerisinde kaybolurlar.
Narsist insanlar beraberlik yaşadıkları bireyi duygusal anlamda sömürmek için uğraşırlar. Genel olarak ilişkinin başlangıcında kadının gereksinimlerini ve karakterini analiz eder ve zaman içinde partnerlerinin ihtiyaçlarını karşılayarak onları kendisine mecbur bırakırlar. Böylece kişi kendisini çaresiz ve değersiz hissetmeye başlar. Bunun sevgi değil bağımlılık olduğunu anlayamaz.
Narsistlere göre pişman olmak bir zayıflık belirtisidir, fakat çok nadir de olsa nadiren yaşamlarında pişmanlık yaşayabilirler. Pişman oldukları zaman ise kendilerini dışa kapatırlar ve toplumdan kendilerini çekerler.
Narsist bir kimseyle ilişki içerisinde olan kişilerin oldukça merak ettiği ve sık sık sorduğu bir sorudur. Narsistler zaman zaman ilişki sürecinde sevgilerini abartabilirken bazen de partnerini rencide edecek ya da küçük düşürecek durumlara sokabilirler. Genellikle bu kişiler ilişkinin ilk zamanlarında sevgisini yoğun bir şekilde gösterirken zaman içerisinde hal ve tavırlarını değiştirerek acımasız, partnerini küçümseyen, benmerkezci ve kibirli insanlara dönüşebilirler.
Güncelleme Tarihi: 15 Aralık
Yayınlama Tarihi: 01 Eylül
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.